19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1-1 EYLÜL 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA KUL Sony Music'ten yeni albümler Kültür Servisi-Sony Music, yeni yabancı albümleri Türk müzıkseverlerin beğemsıne sımuyor. tlk olaıak RADYO5 ile hazırladıklan son günlerin gözde şarkılarından oluşan 'RAD\'O5 Summer Hits 2001' adlı albüm satışa sunuluyor. AJbümde, BorisDlugoschtan 'NeverEnough', RogerSanc- hez'den 'Another Chance', Travis'ten 'Sing\ Jennifer Lo- pez'den 'Play\ Destiny's ChUd'dan 'Survivor', Rkky Mar- tin'den 'Loaded', Anna YTssi&Keti Garbi'den 'Kaİitera I Dio Mas' gibı şarkılar yer alıyor. Aynca, geçen günlerde yayımladıklan son albümleri 'The InvisiNe Band' ıle kariyerlerini sağlamlaştıran tngi- liz grup Travis'in bir önceki albümünü kaset formatında çıkanyor. Bu albüm, ülkemizde bugüne dek sadece CD for- matmda bulunuyordu. 1980'lerde altın çağını yaşayan grunge müzığıni, 2000'li yıllarda yeniden gündeme geti- ren ve son albümleri "Human Clay' ıle ülkemizde de bü- yük başan kazanan Creed'in 'My Own Prison' adlı 1997 tarihli ilk albümünü de Sony Music, kaset formatında mü- zikseverlerin beğenisini sunuyor. Dünyanın en popüler R&B grubu olan Destiny'sChikTın henüz ülkemizde yayımlanmayan ve grubun kendı adını mhuriyet.com.tr 15 taşıyan ilk albümü CD ve kaset formatında pıyasaya sürü- lüyor. Aynca, Sony Music, 70'lerin disco ve funk müziği- ni 21. yüzyıla taşıyan Jamiroquai'nin 'A Funk Odyssey' adlı albümünü çıkanyor. Rock, hip-hop, funk ve country kanşımı müzikleriyle renkli bir bando tadındaki Cake'in albümlerinin ilk single'ı 'Short Skirt/Long Jackef'ın klibi tüm müzik kanallannda izlenebilir. Aynca, Heath Ledger'in başrolleri Alan Tudyk, Mark Addy, Laora Fraser, Paul Bettany ve Shannyn Sossamon ile bir- likte paylaştığı 'A Knight's Tale (Şövalye) adlı filminin mü- zikleri ve 'Planet of the Apes'in (Maymunlar Cehennemi) müzik- lerinden oluşan so- undtrack albüm filmden önce Sony Music eti- ketiyle piyasaya çıkıyor. Fransa'da 'mektup yazmasanatı 9 canlandınhyor PARİS(AA)-Fransa'daki Sorbonne Üniver- sitesi, elektronik-posta ve cep telefonlan me- sajlan gibi teknolojinin hüküm sürdüğü günü- müzde. 'mektup yazma sanaü'nı canlandır- mak için kurs açtı. Fransa'mn başkenti Pa- ris'teki bir ortaokulla Sorbonne Üniversite- si'nin ortaklaşa yürüttüğü programm kurucu- lanndan Jean-Pierre Berry, "Modern tekno- lojinin yaygın oiduğu çağunızda insanlar eski- si kadar çok yazmıyor" dedı. Avrupa'da okur yazar oranmın düşük oiduğu dönemlerde sık- ça görülen profesyonel mektup yazıcılığı, tek- nolojinin gelişmesiyle popülaritesini yitirmiş- ti. Ancak halen bazı gelişmiş ülkelerde oku- ma yazma bilmeyen kişiler, özel yazışmalar için bu hizmetten yararlanıyor. Türkan Derya, gençlerin ustalardan öğreneceği çok şey olduğuna inanıyor Yönetmenlik ciddi bir egoizm• Yıllann oyunculan yönetmenin sorumluluğunun farkındalar. Yönetmenin olayın bütününü gördüğünü biliyorlar. Tecrübe tarifsİ2 bir değer. Ertem Eğümez'ler, Yavuz Turgul'lar gibi gerçekten yönetmen olan insanlarla çalışmış, o öğretiyi almışlar. Sete çınlçıplak, tam anlamıyla annmış olarak geliyorlar. GAMZE AKDEMİR En son olarak TRT'de yayınlanmakta olan 'Yeditepe tstanbuT adlı televızyon dizisini yö- neten Tûrkan Derya, genç yaşına rağmen önemlı yapımlara imza atmış bir yönetmen. 9 Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi - Sinema ve Televizyon Bölümü mezunu. Tesa- düfen girdiğini söylediği okulu bitirdikten sonra geldiğı Istanbul'da. bir süre film setle- rinde kahve taşımak gibi getir götür işleri yap- mış. Yaşamında profesyonel anlamda gördüğü ikinci set olduğunu söylediği 'Hoşçakal U- mut' adlı televizyon filminin ayn bir yeri var. Dördüncü asistan olarak başladığı bu filmi i- ki hafta içinde diğerlerinin aynlması üzerine tek asistan olarak tamamlayan Derya'nın bu gâyTeri göz ardı edihnez. Baştapara verilme- yeceği söylenmesine karşın çekimlerbittiğin- de kendisine o döneme göre ciddi bir meblağ ödenir. Derya, "O gûn tstiklal Caddesi'ne çık- üğunda sanki her yer benimdT derken bunu si- nemaya devam etme yolunda yüreklendiği ilk büyük gelişme olarak anlatıyor. Dedesinın hattat, dayısırun ressam, ablası- nın resim bölümü mezunu oiduğu bir aileden gelmesine rağmen, sanattan çok sporla ilgilen- miş. Lisanslı basketçi olarak 12 yıl basketbol oynayan Derya, benzerlerinin tersine yönet- men olma iddiasıyla yola çıkmadığını söylü- yor. "Her şey birdenbire genşti. Yönetmen olma- yı akbmdan bile geçirmiyordum. Sanıron kor- kuyordum. Kendime güvennıiyordum belki de. Aastanlannıa yönetmen olmak istiyor mu- sunuz ya da kaç yü sonra yönetmen olacağnn- n düşünüyorsunuz diye sorduğumda aldığun cevaplar beni çok şaşırnyor. Ozgûvenleri müt- hiş. Içüncü asistan çok net, bir yıl sonra rek- lam yönetmeniolacağun diyebiliyor. Bizim ku- şak çok farkbydL Daha tevazu sahibiydik san- kL" Derya'nm ilk yönetmenlik deneyimine ka- dar çalışma firsatı bulduğu diğer projeler ara- sında rahmetli Okan Uysaler'in 'YıkhdarGe- ce Büyûr' adlı dizisi de var. Derya, kadrosu- na üçüncü asistan olarak girdiği ve TRT'ye çe- kilen 35 bölümlük bu dizide sinema ve tiyat- ronun hatın sayılır isimleriyle birlikte çalışma imkânı bulur. Rahmetli Şahin Kaygun'la bir yıllık reklam serüveninin ardından Yusuf Kur- çenli ile 'Raziye'de çalışır. Bunu 1997'de ilk yönetmenliğini yaptığı 'Yalan Dûnya' izler. Sonrasında 'Kara Melek\ Sevdakondu', 'Kı- vılcım'ı çeken Derya, son 17 bölümünü çek- tiği 'tkinciBahar'la artık büyük prodüksiyon- lann yönetmenidir. Kavramsal sanatın ünlü temsilcilerinden Polonyalı Roman Opalka 'nın yapıtlan Kasa Galeri 'de Sonsıızhığa ıızanan resimler a Kültür Servisi- Kavramsal sanat akı- mınıs yaşayan ünlü temsilcilerinden Ronun Opalka'nın sergisi 19 Eylül- 12 Ekım tarüıleri arasında Sabancı Ünivîrsitesi Kasa Galeri'de açılacak. 'Opalka 1965/1 - « ' başlıklı sergıde, sanaçının 1965 yılından bugüne kadar gerçddeştirdiği tablo ve fotoğrafiann yanı sıra, bir ses enstalasyonu da yer alacsk. 27 Ağustos 1931 'de Fransa'da dogan Polonya asıllı sanatçı, 1949-50 yıllai arasında Lodz (Polonya) Güzel Sanalar Akademisi'nde başladığı eği- timiıe, 1950-56 yıllan arasında Varşo- va Cüzel Sanatlar Akacemisi'nde de- vam etti. 1966'dan bu yına çeşitli ül- keleiie kişisel ser- gileı açan sanatçı- run 965'ten 2000 yılıo kadar aldığı ödüler arasında 196'te Polonya Gerç Sanatçılar Birincilik Ödülü, 197i'te Uluslararası 7.Tokyo Grafik Bieıali Ödülü, 1991'de Paris Ulusal Resm Ödülü ve 2000'de Lodz Güzel Sanllar Akademisi tarafından veril- mûş'ahn doktora ünvanı bulunuyor. Snatçı halen sürdürdüğü 'Sayı Re- sianeri' dizisinin ilkini 1965 yılında gerekleştirdi. Sonsuzluk teorisinden haraetle başlayan dizının, 'DetaiL..' adiB taşıyan her tablosu 196x135 cm boyıtlannda ve her resım, ardışık sa- y^lan dizilmesiyle oluşuyor. Etzinin ilk tablosu olan'Detail 1- palka 'ya göre bir resim asla bitirilemez, çünkü bir yapıtın bittiğini açıklayan herhangi bir mantıksal, etik ve estetik neden yok. 35328'de, l'den 35328'e kadarolan sa- yılaryer alıyor. tkinci tablodaki ardışık sayılar dizisi, 35329 sayısından başlı- yor. Opalka, tüm tablolannda siyah ve beyazın tonlannı kullanıyor ve sayılar tüm resimlerde beyaz ile ifade ediliyor. Sanatçı 1972'den bu yana, tuvaline aktardığı sayılan resmederken, aynı za- manda sesli olarak dile getiriyor. Ro- man Opalka'nın bu şekilde ürettiği tab- lolar, başlangıcı ve sonu belirgin, 1 'den sonsuza giden doğrusal bir hareketin aynntüan haüne geliyor. Sanatçı, yapıt- lannı kendini tekrar eden bir süreç çer- çevesinde oluştur- ma nedenini şöyle anlatıyor "Izfcyici- ler, yaşamım bo- yunca neden hep aynı yvAa izleyerek benzertipteresim- ler yapnğımı me- rak ediyorlar. Bu çalışma büyük bir öz\«ri gerektiriyor. Buna son vermek ve başka bir şe>e yönebnek benim için ne- rede>f se imkansız. Bir ömrü resmedebü- mek için sanatçının yaşadığı sürece re- sim yapması gerekir. içinde yaşadığı- mız zamaa, tıpkı üç bin > ılda bir gelip geçen ve kendine özgü bir yaşam süre- si olan meteor ya da kuyrukhı yıldız ik karşdaştinlabilir.Benim çabşmam bir meteordan çok bir kuyruklu yıldıza benziyor. Bir resim asla bitirilemez, çün- kü bir yapınn bittiğini açıklayan her- hangi bir manüksaL, etik ve estetik ne- den yoktuıf 19 Eylül-12 Eldm tarihleri arasında açık olacak sergL, 'Opalkal%5/1 adını taşıyor. Opalka'nın ilkini 1965 yılında gerççekleştirdiği 'Sayı Resimleri' dizisinin her tablos ardışık sayüann dizilmesiyle oluşuyor. - Kendinizi nasıl bir yönetmen olarak tanım- byorsunuz? DERYA -Setim genellikle eğlencelidir. Yö- netmenlik kartımı çok kullanmam. Herkesın fikrini alınm ama... Tabii ki bunun bir aması var. Aynı zamanda çok huysuz, hiçbir şeyi be- ğenmeyen, başkalarına saygıh olmaya çalışan ama bunu disiplinsizliğe prım vermek olarak yorumlamayan bir kişiyim. Egolanmı törpü- lemeye çalışıyorum. Çünkü yönetmenlik cid- di bir egoızm. Bir yandan da çok kolektif bir iş. Karmaşık. Herkesin bir fikri var. Ama en son karan ben verinm. Içime sinmiyorsa de- neye deneye orta yolu bulana kadar uğraşınm, uğraşmahyım. - Oyuncularla diyaloğunuz nasıl? DERYA - Yeni oyuncularla aramızda so- runlar yaşanabiliyor. îkinci Bahar'daki genç oyunculan bu sözlerimin dışmda tutuyorum. Yıllann oyunculan yönetmenin sorumluluğu- nun farkındalar. Yönetmenin olayın bütününü gördüğünü biliyorlar. Tecrübe tarifsiz bir de- ğer. Ertem Eğilmez'ler, Yavuz Turgul'lar gibi gerçekten yönetmen olan insanlarla çalışmış, o öğretiyi almışlar. Sete çınlçıplak, tam anla- mıyla annmış olarak geliyorlar. Şener Şen, İkinci Bahar'da ilk çıkacağı sah- ne için bana hepsi de birbirinden farklı altı ta- ne oyun altematifı sundu. tnanılmaz. Şener Şen, Türkan Şoray, Zuhal Olc^ gibi profes- yonel anlamda iyi olarak andığımız gerçek oyuncular hiçbir zaman yönetmenliğe soyun- muyorlar. Önerilerini getiriyorlar ama asla baskı yapmıyorlar. Bir yıl bu kadar kalabalık bir yerde sadece bir tek şeye konsantre olmak o kadar zorken bir bakıyorsunuz ahkâm kesen- ler çıkıyor. Ali Sirmen, tkinci Bahar'da çekim- den sonra bana 'Sizden çok korktum. Oğret- men olan anneme benziyorsunuz. O da evde başkaydı, okulda başka' demişti. Oysa her za- man güler yüzlüyümdür; bir tek kez sesimi yükseltmemişmidir ne Sirmen'e ne de birbaş- kasına. - Dcğerfcrin, duygulann ön planda oiduğu, gerçekük dozu yüksek projeler sectiğiniz dik- kat çekiyor. DERYA -Evet. Çok sıradan ama insanlann yüreğine dokunan, herkesin yaşadığı hikaye- leri seviyonım. lddiasız ama şık, tevazu sahi- bi ama dişe dokunur. Çok basit, yalın bir aşk hikayesıni filme almak istiyorum mesela. Hiçbir zaman bilimkurgu ya da polisiye beni cezbetme- miştir.Hikâyenin önüne geçen her abartı sıntır. Hedefi şaşırmamak, unutmamak gerekiyor. - Vurdulu kırdjh dizi- ler, silahlar, cinayetler, mafya temalan, türkücü dizileri vesaire» ik bugün televizj'on dizilerinin ar- osı eksisiyle geldiği nok- tada tam bir kaos ortamı hâkimgibL DERYA -Bunun kaçı- mhnaz olduğunu düşü- nüyorum. Çünkü tele- vizyon bir tüketim aracı. Seyretmemek elimizde. Belli ki bu kültür erozyo- nu böyle aşılacak. Yapı- lacak tüketilecek, yapı- lacak tüketilecek. Tabii alıcısı da varsa ki oiduğu söyleniyor. Bu arada çı- tayı aşan yapımlard a gö- ze batacak yani görüne- cek. tkinci Bahar bu an- lamda çıtayı çok yükselt- ti, ama bu her zaman mümkün değil. Çünkü o beyin takımını bir araya getirmek çok zor. Hem yönetim, hem yapımcı, hem oyuncu kadrosuyla tam bir ordu çalışıyordu tkinci Bahar'da. Senar- yosunu AH Uhi Hün- kar'm yazdığı 'Yeditepe tstanbul' da çok doğru, tam anlamıyla içime si- nen bir yapım. Bu işe gö- nül veren güçlü bir kad- royla çalışıyorum. Guernica Madrid'de MADRID (AFP) - Pkasso'nun, tspanyol tç Savaşı'nın yarattığı kaosu sembolize eden 'Guernica' adlı tablo- sunun, tspanya'ya ge- ri dönmesinin üstün- den 20 yıl geçti. Tablonun tspan- ya'ya gelmesı Picas- so'nun isteğiydi. Res- sam, vasiyetnamesin- de son arzusu olarak tablosunun anavatanı- na dönmesini istemiş, hükümetın demokra- tik olmasını ve tablo- nun tspanya'nın en önemli tablolannın sergilendiği Prado Müzesi'nde sergilen- mesini şart koşmuştu. Ressamın yaapıtı, ölü- münden ancak sekiz yıl sonra aılesinin des- teğiyle Madrid'e gel- di. tnsanın acımasızh- ğı, parçalanmış be- denler, ölmüş çocuğu- nun yanında ağlayan anne, savaş kurbanla- nnı simgeleyen vurul- muş bir at ve vahşeti simgeleyen bir boğa görüntülerinin yer al- dığı tablo. Picas- so'nun en iyi eserle- rinden biri sayılır. Tablo. bundan sonra Madrid'deki Queen SofiaGalerisi'nde gö- rülebilir. 'Yıldız Savaşlan' sona eriyor • kültür Servisi- Dünyanın dört bir yanında milyonlarca sinemaseven fetheden ve gişe rekorlan kıran 'Yıldız Savaşlan/Star Wars' fihninin yönetmeni George Lucas, 2005 yılında yapacağı 'Star Wars-Episode Three' adlı fılmin sennin son halkası olacağını açıkladı. 'Star Wars Episode II-Attack of the Clones' adlı fılmin çe kimlerini Natalie Porrman ve Ewan McGregor destekli dev ekiple tamamlayan ünlü yönetmen, 2005'teki Star Vv'ars-Epısode Three adlı filmden sonra bu seriye kesın olarak noktayı koyacak. Aslında seri için 9 film çekmek isteyen 57 yaşındaki yönetmen fılmlerin hepsini bitırecek zamamnın olmadığını söyledi. Lucas, 2005'te çekeceği serinin son halkasının ardından Harrison Ford'un rol aldığı 'Indiana Jones' serisinin dördüncü bölümünü çekmeyı planlıyor Sanal optamda Kitap müzayedesi • Kültür Servisi- Sanat Kıtabe\'i tarafından bu yıl dokuzuncusu yapılan 'Kitap Müzayedesi' ekim veya kasım ayında gerçeİcleşecek. Nadir bulunan kitaplar, belgeler ve fotoğraflâr 'www.sanatkitabevi.com.tr' sitesinde satışa sunulacak. Neredeyse unutulmaya yüz tutan eserler, sanal ortamda yapılan müzayede sayesinde alıcı bulup yeniden değer kazanacak. Müzayedede, Atatürk'ün 1927 tarihli Nutuk'undan, ünlü yazarlann zamanm başbakanlanna imzaladıklan kitaplara. almanaklardan haritalara birçok ürün merakhlara sunulacak. Müzayede eserleri koleksiyonerlerden, esnaftan, elinden çıkannak isteyenlerden ve yurtdışmdan oluşturulan stoklardan temin ediliyor. Geçen yılki müzayedede 1927 yılına aıt Atatürk'ün 1. lüks baskı 'Nutuk' eseri. Atatürk'ün Tarsus Çiftliği'ne ait iki krokisi, Falih Rıfkı Atay'ın bir romanı, tlhan Berk ve Salah Birsel'in imzalı kitaplan, Osmanlı îklimi Haritası gibi eserler satışa sunulmuşru. Sarıyer'de tiyatro çalışmalapı • Kültür Servisi - Geçen sezon 20. yılını dolduran Sanyer Halk Eğitim Merkezi Tiyatro Kolu, yeni dönem çahşmalanna ekim ayından itibaren başlıyor. Geçen sezon Tom Stoppard'm 'Rosencrantz ve Guildenstem Öldüler" oyununun Türkiye prömiyerini gerçekleştiren topluluk, yeni sezonu da aynı oyunla açacak. Ekımde başlayacak yeni dönem eğitim çahşmalan için kursiyer kayıtlan ıse eylül ayı boyunca sürecek. Sezon boyunca tiyatro kuramlan, uygulamalı reji bilgisi. temel ve deneysel oyunculuk eğıtimi dallannda uygulanacak olan eğitim çahşmalanna kursiyer olarak katılmak için son başvuru tarihı 23 Eylül 2001. 30 Eylül'de yapılacak mülakattan sonra, topluluğun yeni kadrosu şekıllenecek. Bilgi için: (0 212 291 11 51) BUGUN • BEYOĞLU SİNEMASI'nda Onat Kutlar Yaz Şenliği kapsamında MikeFiggis'in "Cinsel Masumiyet' isimli filmi gösterilecek. (251 32 40) • ARKADAŞ KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 18.00-20.00 saatleri arasında HalilGökhan kitaplannı imzalayacak. (292 95 18)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle