Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1LUL 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
paştırmalar
ittçiyeuzak
I ANKARA (ANKA)-
ınm ve Köyişleri
akanı Hüsnü Yusuf
ökalp, tanm alanında
ıpılan araştırmaların
reticilere
ktanlamadığından
akınarak, özel sektörün
raştırmalara destek
Iması gerektiğini, bunun
;in de araştırmacılann
aptıklan çalışmalarla
ızel sektörü peşlerinden
.oşturması gerektiğini
öyledi. Gökalp, çiftçi
K)rçlaruun
:rtelenmesinin IMF ile
lgisi olmadığını da
öyledi.
Eîaziantep'e
1 trilyon Ira
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep Sanayı Odası
(GSO) Genel Sekreteri
Kürşat Göncü, aralannda
sektörün devlerinin de
bulunduğu 92 firmanın
katıldığı GAPFOOD
2001 Gıda, Gıda
Teknolojileri ve Ambalaj
Fuan'nın, Gaziantep
ekonomisine 1 trilyon
liralık işlem hacmi
yarattığuu söyledi.
Göncü, ziyaretçiterden
gönüllü olarak, sokak
çocuklannın sorunlannın
çözümüne yönelikBizım
Çocuklarımız Projesı için
bilet karşıhğı bir milyar
lira toplandıgını belirtti.
Tariş rakı
üretiminetafip
• İZIVÜR(AA)-Rakı
üretmek isteyen Tariş,
bunun için, alkollü içki
üretiminde tekeli kaldıran
yasanuv 20 Ocak 200 rde
Resmi Gazete'de
yayımlanmasının
ardından, uygulama
ilkelerinin belirleneceği
Bakanlar Kurulu karan
ile diğer düzenlemelerin
netleşmesini bekliyor.
Tariş Üzüm Birliği
Başkanı Ali Rıza Tüıker,
Tekel'in Alaşehir Suma
Fabrikası'na talip
olduklannı ve bunu
Devlet Bakanı Yılmaz
Karakoyunhı ile Tekel
Genel Müdürlüğü'ne
ilettiklerini söyledi.
taasfinans
stfır istedi
• ANKARA (ANKA)-
Tasfıye edilen thlas
Finans Kurumu,
personelin kıdem ve
ihbar tazminatlannm
ödenmesinin ardından en
kısa sürede cari hesap
sahiplenne ödemelere
başlanacağını belirterek,
mudilerden biraz daha
sabırh olmalannı istedi.
thlas Finans Kürumu
Tasfiye Kurulu tarafindan
gazetelere verilen ilanda,
Maliye BakanlığYnın
thlas Finans
Kurumu'ndan halen
gerek vergi, gerekse
ihtiyat haciz karşılığı
olarak toplam 35.8
trilyon lirahk alacağınm
bulunduğu beürtildi.
Bariurtaro bi1
kayvaköaha
• Ekonomi Servisi -
Bankalann, Merkez
Bankası'nda tutmak
zorvmda olduklan
zorunhı karşıhklara
uyguanacak faiz oranı
yüzde 40 olarak
belirtendi. Merkez
Baniası, bankalann Türk
Liraa fonlama
mali<etlerini düşûrmek
arnanyla 8 Ağustos'tan
itıfearen, Türk Lirası
zomnlu karşıhklara faiz
uygüanmasını
kara-laştırmıştı. Bu
orann, gelişmeler
düklate ahnarak yeniden
belrleneceği açıklandı.
Dünya Bankası'nın raporuna göre, yatırımların önündeki baş engel yolsuzluklar
Rüşvet çarknıa gözalbANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Dünya Bankasfnın, ya-
tınmlardaki engellere ilişkin ra-
poru, kamudaki rüşvet çarkını
da sergiledi.
"Bağışve hediyekri" de kap-
sayan "gayri resmi" ödemele-
rin, bazen yatınm miktannın
yüzde 25'inekadar ulaşüğısap-
tandı. Ginşimcilerin yüzde
63'ünün, yatınmdan caydıncı
etken olarak yolsuzluktan ya-
kınması dikkat çekti.
Dünya Bankası uzmanlan,
"Yannmlann başında yapuan
aşın incelemeye karşın, ironik
bir biçimde, idare çok az dene-
tim gücüne sahip bulunuyor"
göriişünü bildırdı. Türkiye'ye
gelen doğrudanyabancı serma-
ye tutan, 1995-2000 yıllan ara-
• 'Bağış ve hediyeleri' de kapsayan 'gayri resmi'
ödemelerin, bazen yatınm miktarının yüzde 25'ine kadar
ulaştığı saptandı. Girişimcilerin yüzde 63'ünün, yatınmlardan
caydıncı etken olarak yolsuzluktan yakınması dikkat çekti.
sında yülık ortalama 767 mil-
yon dolan geçemedi.
"Yatınmlarda Kaı-şuaşılan
Idari EngeUer" projesi kapsa-
mında Dünya Bankası'nın yan
kuruluşu Yabancı Yatınm Da-
nışmanlıkKurumu'nun(FIAC)
hazırladığı rapor, yolsuzlukla-
nn yerli sermaye kadar, yaban-
cı sermayeyi de kaçırdığını or- '
taya çıkardı.
Türkiye'nin doğrudan ya-
bancı sermaye açısından geliş-
mekte olan91 ülke arasmda 81.
sırada olduğubelirtilen raporda
şu saptamalara yer verildi:
• Türkiye'ye gelen doğru-
dan yabancı sermaye oranı gay-
ri safi milli hasılanın binde
4'ünekarşıhk gelmektedir. Ge-
lişmekte olan ülkelerde ise bu
oran yüzde 2 civanndadır.
t/ Küreselleşme ile birükte,
dolaşan doğrudan yabancı ser-
maye oranı 12 kat arttı. Ancak
Türkiye'ye gelen net doğrudan
yabancı sermaye oranı 1980 dü-
zeyinde çakıh kaldı.
• Türkiye'de yatınmcılar,
yöneticilik zamanlannın yüzde
20'sini idari işlemlerle uğraşa-
rak harcadıklannı bildirdi. Bu
oran Merkez ve Doğu Avrupa
ülkeleri için yüzde 8, L. Ame-
rika için yüzde 4 oldu.
• Yatınmcüann yüzde 92'si,
yasal süreçle ilgüi poütikalann
karmaşıklığı ve saydam olma-
masının önemli bir engel oldu-
ğunu bildirdi. Bu, PnceWateT
House Cooper'ın değerlendir-
mesine göre Türkiye'ye 1 mil-
yar 822 milyon dolar civannda
doğrudan yabancı sermayenin
gelmesine engel olmaktadır.
ArjantİBve
Türkiye'de yaşanan
ekonomik kriz, bu
ikiülkenin
haBdannm yam
arayabancı
bankalan da
rahatsızeöiSoo
verilere göre,
gefişmiş ülkelerin
bankalan buüti
ûlkeye yöne&k kredi
açmaktan
kaçınıyor.
Ekonomik krizinen
ağırşekikie
hissedilmeye
başladığıTürkrye
ve Arjannn, sosyal
patiama yaşıyor.
BatılıbankalarTürkiye'denkaçıyor
BASEL / FRANKFURT
(Cumhuriyet) - Türkiye ve
Arjantin'de benzer nıtelikler
içerenekonomik krizin, sana-
yüeşmiş ülkelerin büyük ban-
kalannı bu iki ülkeden uzak-
laştırdığı bir kez daha belge-
lendi.
Uluslararası Ödemeler
Dengesi Bankası (B1Z) tarafından ha-
zırlanan bir araştırmanın verilerine gö-
re. büyük ülke bankalan, îki ülkeden de
geri çekilmeyi sürdürüyor. BIZ, hazır-
ladığı son istatistiklerde sanayileşmiş
ûlke bankalannm, Türkiye ve Arjantin
karşısındaki alacaklannı yaklaşık 4.5
nıilyar dolar düşürdüğünü saptadı.
2000yıhnın son üç aylık döneminde,
sanayileşmiş ülke bankalan, ağır bir
mali ve ekonomik krizinpençesinde ol-
masma rağmen, Türkiye'ye 3.4 milyar
• Uluslararası sermayenin Türkiye kuşkusu,
uluslararası kredi kuruluşlanrun Türkiye'yi ısraria
'teğet geçtiği', son BIZ verileriyle de saptandı.
Yabancı sermayenin, bu çekingenük
politikasına 2001 yılı ile birlikte girdiği, geçen yılın
son döneminde, krize rağmen
Türkiye'ye yüklükrediler açıldığı belirlendi.
dolartazeparapompaladı. Ancak 2001
yıluun ilk üç aylık döneminde, ulusla-
rarası laedi kuruluşlannınTürkiye kar-
şısındaki kredi tutumlan keskin bir dö-
nüş yaşadı.
Borçlar düşürûldû
BIZ, bu yılın ilk çeyreğtnde, ulusla-
rarası kredi kuruluşlanmn tahsil edile-
cek alacaklannı 2.3 milyar dolar düşür-
düğünü beîirledi. Yüzde 5'lik bu geri-
lemeyle de söz konusu alacaklann 46
milyar dolarhk bir toplam
oluşturduğu ortaya çıktı.
"Merkez bankalannın ban-
kası" olarak bilinen BIZ, son
raporunda, bu gelışimin ymn
ikınciüç aylık döneminde de
devam ettiğini bildirdi.
Uluslararası mali kuruluşla-
nn ve bankalann bu tutu-
munda, Türk hükümeünin geçen yüın
aralık ayında bir milyar dolarlık borç
geri ödemesinin etkili olduğu da vurgu-
landı.
Öte yandan, uhıslararası mali piyasa-
larda, bütün bu olumsuz gelişmelere
rağmen, henüz bir sermaye kıthğının
söz konusu olmadığı da vurgulandı.
BIZ uzmanlan, hisse senedi piyasala-
ruıdaki gerilemelerin, yatırımcılarm ü-
gisini tahvil ve Hazine bonolanna yön-
leadirdiğini kaydettiler.
İş dünyası reel kesimin göruslerinin alınmamasından yakındı
Sanayicihiiküınetten istifa istedi
İZMÎR (Cumhuriyet Ege
Bûrosu)- Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği
(TOBB) Sanayi Odalan
Konsey Toplantısı'nda
sanayiciler, yaşanan
krizin en önemli
nedeninin siyasi
istikrarsızlık" ve güven
efcHkfi^" olduğunu
belirterek, hükümetin
istifası" da dahil olmak
üzere gerekli önlemlerin
• Ekonomi yönetimini eleştiren ve yaşanan
krizin cumhuriyet tarihinin, sosyal tahbribatı en
yüksek kriz olarak yorumlayan Hisarcıklıoğlu'na,
Derviş'ten 'ödün yok' yamtı geldi.
alınmasını istedüer.
Devlet Bakam Kemal
Derviş ise, Türkiye'nin
yürürlükteki mali
politikalan sürdürmeye
zorunlu olduğunu
savundu.
TOBB Başkanı Rrfat
Hisarcıkhoğlu,
Türkiye'nin varlık içinde
yokluk yaşadığını
belirterek, yastık altında
tutulan, ülke dışına kaçan
ve bankacılık sektöründe
DEVLET BAKANI KEMAL DERYİŞt
Programdan ödün yokSanayicilerin yoğun eleştirilerinin ardmdan söz alan Devlet
Bakanı Kemal Derviş ise, eleştirilere yamt vererek, siyasi
parçalanmayla toplumsal istikrarsızlığın eş anlamda
kullanılmasmı doğru bulmadığını söyledi. Italya'da siyasi
parçalanma yaşanmasma karşm, ekonominin önemli bir
gelişme çizgisi yakaladığını kaydeden Derviş, "Siyasette
mucize olabüir ya da olmayabüir. Bütün umudumuzu
ora>
r
aba^amamaüyız'' dedi. Derviş, Türkiye'de
insanlann bir suçlama ve suçlanma psikozu
içinde olduğunu ve herkesin birbirinden
şüphelendiğini de belirterek, nOrtahkta
imzasız mektuplar dolaşıyor. Bu psikozu
muüaka aşmak zorundavu.
Herkesin dürüsüük ve şeffafhk içinde
obnası gereldyor" dedi. Toplantıya
Izmir Valisi Alaaddin Yüksel ve Izmir
Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Piriştina da katıldı.
olup da piyasaya
çıkanlamayan paranın,
güvenin sağlanması için
ekonomiye
kazanduılması gerektiğini
söyledi. Adana Sanayi
Odası Başkanı Ümit
Özgümüş. Ankara Sanayi
Odası Başkanı Zafer
Çağlayan. tstanbul Sanayi
Odası Başkanı
Hüsamettin Kavl Kocaeli
Sanayi Odası Başkanı
Yûmaz Kanbak, Kayseri
Sanayi Odası Başkanı
Mustafa Çapar ve TOBB
Sanayi Konseyi Üyesi
Ramazan Abay'm
ardmdan söz alan EBSO
Başkanı Atü Akkan da,
hükümetin gerekeni
yapmasvnı, yapamıyorsa
"çekip ^tmesani" istedi.
Depresyona dönüştü
TOBB Sanayi Odalan
Konsey Toplantısı'run
açılışmda konuşan konsey
başkanı Kemal Çolakoğlu,
belirsizliğin Türkiye'nin
değişmez kaderi
olmasmdan yakınarak,
"Güçlü Ekonomiye
Geçiş" adı verilen
yürürlükteki ekonomik
programın, depresyona
dönüşen durgunluktan
çıkış için yeterli
olmadığını söyledi.
^ Kurumlar arasında yetki
savaşı ve aynı izinlerin birçok
kurumtarafindan istenmesi du-
rumu hayli yaygındır.
• Dünya Bankası Business
EnvironmentSurvey'e göre,ya-
tınmcılann yüzde 63'ü Türki-
ye'de yolsuzluğun yatırımlann
önünde ciddi bir engel teşkil et-
tiğini söyledi. lşadamlan resmi
görevlüerle arasını iyi tutma ve
sürecihızlandırma amacıyla ya-
pılan gayriyasal ödemeleri, he-
diye veya bağış şeklinde nite-
lendirmeyi tercih etti. Yatırun-
cıların yüzde 25'i gayri resmi
ödemelerin, toplam gelirlerin
yüzde l'i ile yüzde 25'i arasın-
da bulunduğunu söylediler.
• Türkiye'nin diğer eksikli-
ği, düzgün bir fıziksel planla-
madır. Bayındırhk ve lskân Ba-
kanlığı'nın üst ölçekhplanyap-
masını öngörenyasal mevzuata
karşın, ulusal arazi geliştirme
ve planlaması tamam olmaktan
uzaktır.
• Yatınmcılar, açık veya do-
laylı rüşvet talepleri, aşm kırta-
siyecilik ve süregelen gecikme-
ler de dahil olmak üzere ithalat
ve ihracatlailgili ciddi sorunlar-
la karşılaşmaya devam ettikle-
rinı bildirdiler.
• Yatınmcılar, sürecihızlan-
dumak için kapasite raporlan-
nın yanlış çıkması ya da belge-
lerin denetlememesi için tica-
ret odası çalışanlanna bahşiş
vermenınçokda istisnai bir du-
rum ohnadığını belirttıler.
Ajay Chibber:
Yabancı
yatınnıları
çekemediniz
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hazine Müsteşan
Faik Öztrak, Türkiye'ye gel-
mesi gereken yabancı yatınm
tutannın yılda 6 milyar dolar
olduğunu söyledi. Öztrak, ge-
çen yıl gelişmekte olan ülke-
lere giden yabancı yatınm tu-
tanmn 200 milyar dolar dola-
yında bulunduğuna dikkat
çekti. Dünya Bankası Türkiye
Masası Şefı Ajay Chibber de,
Türkiye'nin gümrük birliği
sonrasında yabancı yatınmcı
çekmeşansım kullanamadığı-
ru belirtti.
"•Yatinmlarda Karşdaşuan
tdari Engeüer Projeâ", sivil
toplumkuruluşlannın da kaül-
dığı değerlendirme toplantısı
ile başladı. Eylem planının da
hazu-lanacağınıbelirtenHazi-
ne Müsteşan Öztrak, "Bu
plan, yerli yabana tüm yab-
runalan ilgSkndirryor" dedi.
2 mflyar dolar yatınm
Öztrak."Turidye'ye 1990-
99ydlan arasmda ortalama 1
milyar dolar civannda yaban-
o yatınmgehniştir. 2000-2001
yıDan arasmda fee özeUeştir-
me faalryetlerinın de etkisrvie
bu rakam ortalama 2 milyar
dolara ulaşüdı" dedi.
Dünya Bankası Türkiye
Masası Şefi Ajay Chibber de,
Türkiye'nin 199O'lı yıllarda
çok miktarda borçlandığına
dikkat çekti. Gümrük Birliği
Anlaşması'nı 1994 yılmda
imzalayan Türkiye'ninbu dö-
nemde yabancı sermaye çek-
me şansı bulunduğunu beür-
ten Chibber,"Ancak yaünm-
cdar belü nedenlerk Portekiz,
İspanya ve Güney ttalya'ya
yöneldiler. Türkiye bu şansun
kaybetti ancakbugünyeniden
bunTsaüyakalayabinr" dedi.
Türkiye'de yabancı sermaye
istemeyenlerin de olabilece-
ğini savunan Chibber, "Varsa
bu kesimleri deyanmuza çek-
metiyiz" dedi.
İŞÇİNİIN EVBENtNDEN
ŞÜKRAN SONER
Neden Korkuyoplar?
Cumhuriyet gazetesinde her gün haberi çıktığı için
Cumhuriyet okurian 68'li!er Birliği Vakfı'nın "Ulusal Ba-
ğımsızlık Yüriıyüşü"nden haberiiler. 26 Ağustos'ta Af-
yon'dan başlayan ve "Kuvayı Milliye" ordusunun yürü-
düğü yol izlenerek 9 Eylül'de Izmir'e gelinen, konakla-
dıklan her merkezde, sorunlann iDütün boyutlan ile tar-
tşıldığitoptantılar düzenlenen eylem öyle dikkat çekme-
yecek gibi değildi.
Habercilik diliyle, kelimenin tam anlamı ile çok gün-
cel ve medyatik bir eylemdi. 68'in lıder kadrolannı,
bugünün genç ihtiyarian konumunda görüntülemek
bile tek başına renkli haberdi. Onlar da Ulusal Ba-
ğımsızlıktoplantılannı halka taşımak için yollara düş-
müşlerdi. Elbette seçilen tarih ve yürüyüş yolunun
çok büyük anlamı vardı...
"80 yıl sonra topraklanmızdan söküp attığımız işgal-
ci emperyalistlerIMF, Dünya Bankası, NATO olarakge-
ri döndüler. Dün vatanımızı, topraklanmızı işgal etmiş-
lerdi, bugün sanayimizi boğuyor, bankalan ele geçiri-
yor, tanmıyok ediyor, biziaçhğa, yokluğa, köleliğe mah-
kûm ediyoriar...
'IMF, ABD, AB ve emperyalizme karşT eylemlerve et-
kinlikler düzenlıyoruz. Amaç, IMF, ABD ve Avrupa Bir-
liğiyanhsı neolıberalçevrelehn köreltmeye çalıştığı ulu-
sal bilinci canlandırmak, halkırnızın ulusal seferberiiği-
ne katkıda bulunmakür. Türkiyenin sahibi halktır, ulus-
tur. Bir ülkenin bağımsızlığı yoksa hiçbırşeyiyoktur. Bir
ülke IMF temsilcilehnın talimatlanyla yönetiliyorsa o ül-
kenin geleceğı kararmıştır" diye özetlenebilecek çağn-
lan sonrası yapılan yürüyüş ve toplantılan uzaktan izle-
yebildiğim kadan ile çok renkli geçti. llgi büyüktü.
Gelin görün ki kendi iç dinamikleri, haberleşmeleri,
destekleyen örgutlerin iletişimleri ve yürüyüş yolu üze-
rindeki izleyebilenler dışında Türkiye'nin bu etkinlikler-
den pek de haben olmadı.
Bizim medya, olayı sansür etti. Haberin rengini, ha-
bercilik kurallannı, ahlakını yok saymayı seçti. Türki-
ye'nin içinde bulunduğu koşullarda çok anlamlı bir et-
kinliği yok saydı. Kitlelere ulaşmasını engelledi. Aynı
günler, aynıyerterdeyapılmaktaolan resmi kurtuluş şen-
liklerini zorunlu birkaç satıriık haber ve görüntü ile ge-
çiştirenler, burunlannın dibindeki ulaştlması çok kolay ha-
beri görmezlikten geldiler.
Küresel süreçte Ulusal Bağımsızlık çağnsını çağ dı-
şı, dinozoriuk olarakgörseler bile, habercilik olarak gör-
mezlikten gelme haklan yoktu. Hele de Fetih, Ergene-
kon şenlıklenne saatler, sayfalar ayıran habercilik anla-
yışı içinde bunu yok saymak hiçbir kurala, ölçüye uy-
muyordu.
Ulusal bilincin canlanması bu kadar korkutucu mu?
Medyanm demokrasi, çok renklilik maskesi altında,
habercilik ölçülerinin dışında kalan sansür uygulamala-
n elbetteyenı ve bu eylemlesınıriı değil. Son krizden son-
ra sıntan boyut; kiriiliklerin üzenne gidiliyor, hiç değilse
terniz toplum arayışlannda var olma göriıntüsü altında
bunun tam tersine hızmet etme.
Her gün biraz daha çirkinleşert medya savaşlan tam
da bu çizgide, ipin ucunun kaçtığı bir gelişme. İçinde bu-
lunduklan grubun çıkarlanna dokunan operasyonlann
ağırlığını hafifletmek, kendi ayiplannı örtmeküzere diğe-
rinin ayıplannın daha büyük olduğu yolunda yayınlarta
şantaj yapmak, savaşmak. Hani karşılıklı suçlamalann
iğrenç boyutlannda söylenenlenn bir bölümunde dahi
haklılık payı varsa, hiçbirinin elle tutulur hiçbir yanı kal-
mamış demektir.
Siyaset, iktidar, medya savaşlannı nefesini tutmuş
olarakseyrediyor. Hesap sormak, "Neyin nesi?" demek
şöyte dursun, "Ya bana da bulaşırlarsa?" diye panik
içinde ortalıktagözükmemeyi yeğliyorlar. Medyanm gü-
cü malum, siyasetin, sıyasetçinin, iktidan-muhalefeti ile
tekmili birden, ayıplı, suçlu durumlannın, dosyalannın
medyayı kat kat aşan boyutlardaolduğu da. Kirlilikte bo-
ğulmamak için, diğennı kirlilikte boğma savaşlan öyle-
sine önlenemezboyutlaravardı ki... Bakanlan görevden
almak, jandarma komutanlannı kıyıma uğratmak, ope-
rasyonlan durdurmak pek de bir işe yaramıyor, bir baş-
ka yerden bir başka açık çıkıyor.
"lyi ya" diyecek oluyor ama diyemiyoruz. Çünkü ope-
rasyonlarbirbirinekanştıkça, hiçbiri ile hesaplaşılmadan
bir diğerine atlandıkça kirlilik toplumsal kabul gören bir
gerçekliğe dönüşüyor. Umutsuzluk, çaresizlik, karam-
sartık, boyun eğmişlik egemen oluyor.
Yıne de birileri için artık korku dağlan bekliyor. "Sos-
yal patlama yapamayan halkırnızın nerede, ne zaman,
ne ile patlayacağı hiç beili olmaz" bir hal gelişiyor. Suç-
lu, ayıplı, açıklı olanlar, tehlikeli gördükleri her gelişme,
her düşünce, her eylemden kaçınmanın yollannı anyor-
lar. Tabii kitleleri yönlendirmek, yanıltmak üzere saldıra-
cak, yanlış hedei gösterecek her yolu deniyorlar.
Onun için de yoksul, yoksun milyonlara ulaşmak
için Pmar'ın öyküsünü dramatikleştirme "in" arnaör-
gütlü bir işçinin sokağa atılışının somut öyküsünü
vermek "out" oluyor. Sermayenin krize bahaneyap-
tıklan sansüre giriyor...
sukransoner a yahoo.com
ODTÜ Ekonomi Kongresi
Enflasyona orta
vadelihedef
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Merkez
Bankası Başkan Yar-
dımcısı Şükrü Binay,
sabit ve dalgalı kurda
yaşanan hatalardan bu-
naldıklanru belirtirken
enflasyon hedeflemesi
çerçevesinde orta va-
deli bir enflasyon he-
defı açıklanacağını bil-
dirdi.
Şükrü Binay, reel fa-
izlerde kademeli düşüş
olduğu sürece ve ya-
bancı sermaye girişinin
sağlanması durumun-
da enflasyon hedefle-
mesinin uygulanma-
sında sorun yaşanma-
yacağvnı söyledi.
ODTÜ Ekonomi
Araştırmalan Merkezi
tarafindan düzenlenen
5. Uluslararası Ekono-
mi Kongresi dün An-
kara'da başladı. Mer-
kez Bankası Başkan
Yardımcısı Binay, sabit
kur uygulamasmm
Merkez Bankası'nm
para politikası üzerin-
dekibağımsızlığmı or-
tadan kaldırdığını, spe-
külatif saldınlar ile dış
şoklara maruz bıraktı-
ğını söyledi.
Şoklarayanrt
"Euflasyon hedefle-
mesi politikası dışında,
sabit ve dalgalı kur sis-
temi uygulandı. Sabit
ve dal^h kur sistemin-
de yaşanılan hatalar-
dan bunaldık. Bir da-
ha aynıhatalan tekrar-
lamakistemiyoruz" di-
yen Bmay. enflasyon
hedeflemesine geçil-
mesi konusunda uzlaş-
ma olduğunu belirtti.
Enflasyon hedefle-
mesi çerçevesinde orta
vadeli bir enflasyon he-
defi açıklanacağını bil-
diren Binay, bu sistemin
ekonomide yaşanacak
şoklara hızlı biçimde
yanıt verebileceğini ve
döviz kuruna esneklik
sağlayacağını anlattı.