Katalog

8 AÖUSTOS 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İyi olacak hastarun doktor ayagına gelmıyor Ekonomik kriz sonrası, hastalMar askıya alındu Yurttaşlar hastaneye gitmiyor Krizden çıkış aranıyorIstanbul Haber Servisi - Türki- ye 'de yaşanan ekonomik knz ve ah- lakı çölcüntü toplumun birçok kesi- minde umudu tüketirken, *\eni Ara- vTşlarGirişfani'' adı altında buluşan bir grup sıvil toplum örgütü yöne- ticisi, akademisyen ve ışadamı. çı- kış yollan üretmeye çabalıyor. Düzenledikleri lstanbul Konfe- ranslan'yla dürüst yönetıcileri top- lumun aydın kesimıyle buluşturan Yenı Arayışlar Girişimi sözcüleri, Cem Vakfi Genel Başkan Yardım- cısı Hasan Hüseyin Erkan ve sana- yicı AJî Fatinoğlu ile girişimin yû- rütme kurulu üyeleri avukat Şükrü Kakağası ve malı müşavir Hûseyin Aydmdağ gazetemizı zıyaret ettı- ler. Girişimin sözcüsü Ali Fatinoğ- lu, sloganlannın "Haydi geteceğe müdahi] olalım" olduğunu belırte- rek namuslu, çeşıtlı nedenlerle si- yasetten uzak duran bırikimli kişi- leri bır araya getırmeyi amaçladık- lannı anlattı. Fatinoğlu, oluşturduk- lan platformla "beyinfirtinasıestir- meyi" amaçladıklannı ifade ettı. Yolsu:Jııkla mikmlele konfemnsı Haber Merkezi- Başbakanlık Tef- *'' ]!is Kurulu, Adalet, Içişleri ve Ma- 1iye bakanlıklan ile Hazıne Müste- şarhğı temsılcilerinden oluşan ça- lışma grubu, "Yönetiın ve Yolsuz- lukJa Mücadele Konferansrmn ey- lül ayında toplanmasını kararlaştır- dı. Dünya Bankası, Kalkınma Ban- kası, Uluslararası Şeffaflık örgütü ve Avrupa Birliği'nden çok sayıda üst düzey yönetıcınin katılacağı konferansın iki gün sürmesi plan- lanıyor Konferansta yolsuzluk alan- lannın tespiti ve önlenmesi için ge- reklı idarı ve yasal düzenlemelerin neler olabileceği konusunda çeşit- li sunuşlar yapılacağı belirtiliyor. Türkmenistan Kandimov'a birmaaşceza Haber Merkezi - Türkmenistan Devlet Başkanı SaparmuratTürk- menbaşı, yakınlannı kayıran Mer- kez Bankası Başkanı ve Başbakan ^ârdımcısı Seyidbayi Kandimov'a brmaaş ceza verdi. Bir hükümet yet- kiisine göre Türkmenbaşı, "Aramız- da devktten önce kendinin ve ya- kınlarının çıkarlannı düşünen li- deriervar" dedı. Kesılen maaşlann bîtçeye aktanlacağı belirtildi. Türk- ırenbaşı, geçen ay da sigara içerken yıkaladığı basın sözcüsü Kakamu- nd Baffiyev'e bir maaş ceza ver- niştı. Yunan gazetesi: Türkiye F'16satiyor Haber Merkezi - Yunanıstan'da uyımlanan Elefterotıpia gazete- s. Türkiye'nin 2007 yıhna kadar slahlanma programlannm 31 mil- \ırhk bölümünü dondurduğunu udıa etti. Yunan gazetesinin man- Stinde yer alan habere göre Tür- kye, yeni nesil F-16 savaş uçak- lm pilotlannın eğitimmi durdu- rırken önemlı miktarda F-16 sa- aş uçağını da Doğu Avrupa ülke- trine satacak. Türkiye bu amaçla, Lockheed- üartın firmasından F-16 savaş ıçağı almaya hazırlanan Avustur- a'ya da başvurdu. Makedonya'ya 24 adet F-16 ki- alamaya hazır olunduğunu ıddia den gazete fıyatların pıyasa fi- uüannın altında olduğuna dikkat ckti SAADET USLU Türkiye'nin pek çok alanda gerilemesıne ne- den olan ekonomik kriz, sağlığımızı da cıddi olarak etkıledi. Zaten zor şartlar altında geçi- nen büyük bir kesım. kriz sonrası hastalıkla- nnı askıya alarak hastanelere gitmekten vaz- geçtı. Krizle bırlikte yaz mevsimının de etki- li olması sonucu özel hastanelere hasta baş- vurusu yüzde 30-60 oranmda düştü. tıp fakül- telerinin tedavi ettiği hasta sayısı azaldı. kü- çük özel hastanelerden bazılan satılığa çıktı. Krizden en çok etkilenen kesim olan özel sektörde. küçük hastanelenn işleri döndüre- mediği. yarısının satılığa çıktığı belirtildi. Sağlık Kuruluşlan Derneği Başkanı Mehmet AB Aydınlar. artan maliyetlere karşın zam ya- pamadıklannı söyledi. Aydınlar. "Istanbul'da 136 özel hastane var. Bunlann önemii bir kıs- nu krizden önce de zor durumdaydu kriz de üzerine ruz biber ekti. Normalde yaz sezonun- da hasta düşüşü olurdu. Krizle birlikte artü" diye konuştu. Dernek Başkan Yardımcısı Sedat Azak ıse hasta başvurulannda yüzde 30-60 oranında azalma olduğunu söyledi. Özel hastanelerin per- sonel maaşlanna ya hıç zam yapmadığı ya da az zam yaptığını söyleyen Azak, görüntüleme merkezlennin de SSK ve devletten gelen sevk- ler sayesinde ayakta durduklannı belirtti. Dar gelirlı >Tirttaşlann en çok tercih ettiği sağlık kuruluşu olan SSK"nin tstanbul Bölge Müdürü Dr. Hikmet Çevik ıse durumdan he- nüz etkilenmediklenni ıfade etti. İnsanlar üst üste Poliklıniklerın zaten kapasitenın üzennde çalıştığına da dikkat çeken Çevık. "Bir artış olsa da fark ermemiz mümkün değil. İnsanlar zaten üst üste" dedi. Türk Tabıpleri Birliği 'nin şubat krizinin sağ- lığın üstündeki etkilerini incelemek amacıyla yaptığı çalışmanın ilk değerlendirmesinde ise kurumlann etkilenmeleri şöyle anlatıldı: Devlet hastaneleri: Poliklinıklere gelen has- talarda bır azalma oldu. SSK hastaneleri: Daha çok hastalann ken- dilerine yazılan ılaçlann katkı paylannı ecza- nede hesaplatarak hekımlerden en önemii ilaç- lan yazmasını istiyorlar. Birinci basamak sağhk kurumlan: Özellik- le sağlık güvencesi olmayan hastalann sayı- sında azalma oldu. Eczanekr: Reçetesiz ilaç satışlannda bazı il- lerde belirgin bir azabna olduğu, özellikle de vitamin ahmında azalma olduğu gözleniyor. lstanbul Tabip Odası tarafından yapılan ça- lışmada da sağlığımızın krizle birlikte tama- men bozulduğu vurgulandı. Hekim Forumu ad- lı dergide lstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu. knzin kendilerini de ciddi ola- rak etkilediğini belirtti. Alemdaroğlu, "Sağhk kurumlannda fizüd mekânların çağdaş konuma getirilmesiyle ilgi- li ciddi anlanıda y apılması gerekenler var iken, ameliyathanelerde teknolojik donanımla ilgili \apılması gerekenlervar iken, hastalanmıza ve- receğimiz tedavide birtakım ilaç ve sarfmalze- meleri ile ilgili rakamlar devalüasyona bağh olarak yükselmiş iken. bizim devletten verilen ödenekîerle bunu karşjlamamEkesinlilde müm- kün değiT dedi. Gözler, Kapalıçarşfdaki 87 işyerine sahip olan Hazine'de. Esnaf, dükkânlann, metrekaresi en fazla 100 milyon liradan alıcı bulacağım belirtiyor. Kapalıçarşı'da sudan ucuz depo GÖZDE AKGÜNGÖR Iç kaynak yaratmak amacıyla hazırlanan "Ha- zine'ye Ait Taşınmaz Mallann Satışı Hakkında Yasa"nın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylanmasının ardından gözler Ha- zine taşınmazlanna çevrildi. Kapalıçarşı'da 87 işyerine sahip olan Hazi- ne. bu yerlerin fıyatını arttırmaya çalışırken es- naf, açık arttırmayla bu yerlerin metrekaresi- nin en fazla 100 milyon liraya alıcı bulacağı- nı belirtiyor. Esnaf, Hazine'ye önerdikleri met- rekare başına 2 milyar lıra teklifinin kabul edilmesını beklıyor. Kapahçarşı Esnaflan Derneği Haysiyet Diva- nı Üyesı Hasan Yedek. çarşıda Mıllı Emlak Ge- nel Müdürlüğü'ne aıt 87 ışyeri bulunduğunu, an- cak bunlann çok azının kullanılabilecek durum- da olduğunu ifade ettı. Yedek, bu 87 işyerinin büyük bölümünün "ar- diye" olarak kullanıldığına dikkat çekerek "Ha- zine'nin yerleri, dükkânlann ardiye bölümleri- dir genellikle. Dükkânın sahibi ardiyenin de sa- hibidir anıa bunlar tapuda gözükmüyor. Hazi- ne de tapuda gözükmediği için buralan kendi- nin kabul etmiş" dedi. Söz konusu ardiyelere an- cak bağlı bulunduğu dükkândan girilebileceği- ni. buralann yola açılan başka kapısı olmadığı- nı söyleyen Yedek, bu nedenle satışa çıkan ye- ri, başka bir dükkân sahibinin satm almak iste- meyeceğini anlattı. Buna karşın Milli Emlak müfettişlerine, met- rekare başına 2 milyar lira önerdiklerini belir- ten Yedek. "Devlet, bu fîyata csnafla anlaşırsa daha çok ka> nak yaratır. Kimse çatıdan kapı açamayacağma göre buranm ahcsı çıkmavacak. Onlar da dükkân sahibi açık arttırmada ne ve- rirse ona razı olmakzorunda kalacak" diye ko- nuştu. Yüzde 12 bin zam ÎETT bfletleri cepyakıyor İstanbul Haber Servisi - İstan- bul'da Recep Tav-vip Erdoğan ve AB Müfit Gürtunanın belediye başkanlığı dönemlerinde İETT tam bilet ücretine yüzde 12 bin. indirimlı bilet ücretine ise yüzde 16 bin oranmda zam yapıldı. Geçmişte mınibüs ve dolmuşlardan da- ha ucuz taşımacılık ya- pan İETT. ücret yük- seklığı konusunda ar- tık rakipleriyle boy öl- çüşüyor. Nurettin Sö- zen döneminin sonun- da 5 bin lira olan İETT ' — — sivil taşımacılık ücreti. Erdoğan ve Gürtuna dönemlerinde yüzde 12 bin oranında zamlandı. Aynı dö- nemde 2 bin 500 lira olan indi- rimli taşıma ücreti ise yüzde 16 bin oranında arttınldı. Bugün tam bi- let ücreti 600 bin, indirimli bilet üc- • îldotobüs değiştiren dört kişilik bir ailenin karşıyakayagidiş dönüş ücreti 9 mifyon 600 bin lira. reti ise 400 bin lira. Kamu hizmeti yapan lETT'nin bilet ücretlerinin oldukça yüksek olması. durumu her geçen gün iç- ler acısı halıne gelen dar gelirlıyı zora sokuyor. İETTyle köprü ge- çişi yapan ve gün boyu sadece 2 otobüs değiştiren 4 kı- şilik bır ailenin gidiş - dönüş ücreti 9 milyon 600 bin lırayı buluyor. Aynı aile köprü geçı- şine ek olarak gidış ve dönüşte 2 otobüs da- ha değiştirirse, bilet "" * ücreti olarak toplam 14 milyon 400 bin lira ödüyor. Bu aile üyelerinin 1 ay boyunca yal- nızca İETT otobüsüne bınmeleri ve aylık mavı akbil kullanmalan durumunda ıse kent ıçı aylık ula- şun gideri toplam 120 milyon li- raya ulaşıyor. Ekonomik özgürlük Türk kaduıları binpişman İSTANBUL(AA)-Türkiye'deki kadınlann profilini çıkarmak ama- cıyla yapılan araştırmaya katılan evli ve çocuk sahibi kadınlann büyük bölümü, eğitim, iş ve eko- nomik özgürlüğünü kazanmadığı için pişmanlık duyduğu bildirdi. OMO Kadınlar Ku- lübü tarafından ger- çekleştirilen araştır- maya evli. çocuk sa- hibi. çalışan ve ev ka- dını olmak üzere. 20- 35 yaşlan arasındaki 800 kadın katıldı. Araştırmanın sonuç- ' ' lanna göre evli ve çocuk sahibi kadınlann yüzde 83 'ü eğitim, iş ve ekonomik özgürlüğünü kazanma- dığı. yüzde 54'ü evlendıği. yüzde 53' ü de okulunu bıraktığı için piş- manlık duyuyor. Yaşları arttıkça eşlerini yeteri • Araşhrma sonuçlaruta göre kadınlar ekonomik özgürlükletini kazanmadıklan için pişman. kadar tanımadan evlendikleri için yaşadıklan pişmanlığın da çoğal- dığını vurgulayan kadmlann yüz- de 18'i ise erken yaşta ve çok sa- yıda çocuğa sahip olduklanndan dolayı pişmanlar. Kadınlann ho- büerinin başında yüzde 57'lik oran- la elişi, yüzde 50 ile de müzik dinlemek geli- yor. Kadınlann. yaşla- n arttıkça kitap ve der- gi okuma oranlan yük- selirken televizyon sey- retme süresi düşüyor. Kadınlann eşleriyle il- * - — - gjii korkulannın başın- da, yüzde 37 ile hastalık geliyor. Kadınlann 3'ü eşinin eve başka kadın getirmesinden, yüzde 4'ü dayaktan. yüzde 6'sı terk edılmek- ten, yüzde 14'ü ihanetten ve yüz- de 23'ü de eşinin işsiz kalmasın- dan korkuyor. GÖRÜŞ MERİÇ VELİDEDEOGLU Hizbullah ve Jakobenler! Geride bıraktığımız on dört Temmuz, 1789 Fran- sız Devrimi'nin 212. yaş günüydü. Batı ülkeleri böyle tarihsel günlerini, yuvarlak sa- yılı yıllarda uluslararası boyutta kutluyor; ülkelerin, da- ha doğrusu insanlığın yaşamını değiştiren bu gibi dö- nemeçler, her yönüyle yeniden araştırılıyor, tartışılı- yor ve sonuçlar dünya kamuoyuna sunuluyor. Türkiye'de ise son 10-15 yıldır 1789 Devrimi'nin jakobenleri, kimi çevrelerin söyleminden, kalemin- den hiç düşmedi. Bilindiği gibi bu gündemde oluş, devrimin bu önem- ii öğesinin türiü açılardan ele alınıp anlamaya çalış- maktan kaynaklanmıyor; aksinejakobenliği olabildi- ğince çarpıtarak kendi hedeflerı doğrultusunda kul- lanmaktan doğuyor. Bu durum Cumhuriyet'in kimi köşe yazarlannca, ömeğin Toktamış Ateş tarafından aralıklarla ele alı- nıp, yapılan saptırmalar ortaya kondu, gerçekler açıklandı. Son olarak, temmuz ayının başında Server Tanll- li de "Jakobenlere Düşmanlığın Altındaki..." yazısıy- la konuyu yetkin bir biçimde irdeledi. Ne var ki jakobenlere düşmanlığı, jakobenliği çar- pıtmayı sürdürenler çıtayı yükseltip tırmanışa geçti- ler; bu tırmanış, önceki yıl Türkiye'yi ülke çapında bir mezara dönüştüren Hizbullah vahşetinin TV ekran- lannda günlerce süren irkiltici görüntülerinın yayım- landığı sıralarda, piyasaya çıkan "Hariciler ve Hizbul- lah" (*) adlı kitapta yer aldı. islamın daha ilk dönemlerinde ortaya çıkan ve di- ni kendi anlayışları doğrultusunda algılayarak yeni bir muhalefet alanı oluşturan Haricilerin ve Hariciliğin do- ğuşunu anlatan kitap, ayrıca Haricilerin bu muhale- feti sürdürmek için nasıl bir ölüm makinesi durumu- nageldiklerini; kadın, çocuk aynm gözetmeden, sor- gusuz-sualsiz, örneğin yoldan geçenleri döndürüp dini görüşlerini beğenmeyince nasıl vahşice öldür- düklerini, bu uğurda inanılmaz yöntemlerle işledik- leri cinayetleri ayrıntılarıyla belırtir. Okudukça insanın içini kaldıran bu anlatımın so- nunda Haricilerin, jakobenlere benzediği, "Jakoben Müslümanlar" olduğu görüşüne varılır; varılan bu sonucun hemen ardından da Hizbullah örgütünün, Haricilerin günümüzdeki bir uzantısı olduğu vurgu- lanıp benzerlikler çakışmalar ortaya konur. Böylece zihinlerde kurulacak bir bağlantıyla "Ja- koben Hariciler"den, "Jakoben Hizbullah"a geçiş büyük bir ustalıkla sağlanır. Kuşkusuz bu bağlantı burada noktalanmaz, asıl he- defe doğru yürütülür ve sonunda "ilerici-laik", jako- benliğine varılır. Böylece "ilerici-laikler"e uygun görülen jakoben- lik, kurulan bu bağlantılarla, "despotik" bir tutumu temsil etmenin ötesine geçilip, Hizbullah gibi vah- şet uygulamak için oluşmuş birterörörgütüne indir- genir. Laiklikten ödün vermeyenler, buna yanaşmayan- lar işte böyle 7a/cot>en"dirler... Hele, "Alevi ve Kürt vatandaşlartmızın jakoben laikliği, Sünni vatandaş- lanmızı o denli mağdur etmektedir ki", devlet mut- laka bunun önüne geçmelidir... Piyasaya çıktığı günlerde, özellikle, laikliğe bağlı yazarlarca övülen ve "şiddetle" okunması önerilen bu kitapta yer alan bu görüşlere karşı en küçük bir eleştiri yapılmaması dikkat çekicidir... Server Tanilli adı geçen yazısında: "Laik Cumhu- riyet idealine gönül vermiş bütün yazarlann, kendi- lehne liberal demokratlar süsü veren sahtekâr ola- yına karşı" büyük bir duyariık göstermek gerektiği- ni belirtiyor ki, yerden göğe haklıdır. (*) Taha Akyol, Hariciler ve Hizbullah, Doğan Kitap, lstanbul 2000 Yurttaşlar hareket' bekliyor Adalareski ;C günlerini anyor GÖZDE AKGÜNGÖR Kontrolsüz yapılaşma- ya mahkûm edilerek do- ğal dokusu bozulan Ada- lar. eski günlerini anyor. Kentkarmaşasından uzak yaşayan Adalılar da hem sosyal hem ekonomik yönden "harekef bek- liyor. Adalar Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ressam Ferruh Ertürk. gerek ekonomik gerek sosyal bakımdan Büyükada'nın. yazm ve kışın tamamen ayn yapıya büründüğünü belirtti. Ada ekonomisi- nin haziran ayı sonundan eylül ayı ortalanna ka- dar canh kalabildiğini ifa- de eden Ertürk, "Ada es- nafi. bu 2.5 ayda elde et- tiği gelirle bütün bir yıl boyunca geçinmekzorun- da. Bu > üzden ada>a ge- len kiniselerin, 'Burada domates neden pahalı' demeye haklan yok" di- ye konuştu. Adalar'ın, Is- tanbul'un 32 ilçesi için- de en küçük bütçeye sa- hip olduğuna dikkat çe- ken Ertürk, bölgenin ön- celikli sorununun "aktif sezonugenişletmekvekış aytarmı çeşitli program- larla canlandırabilmek" olduğunu söyledi. Ertürk, denetimsiz ya- pılaşmanın çevreyi olum- suz etkilediğine dikkat çekerek, u ağlann kaldı- ramayacağı kadar bahk" çıkartılan adada balıkçı- lığın bitmeye yüz tuttu- ğunu dile getırdi. Ada kültürünün yaşatılması- nı isteyen Ertürk, bunun için yerel yönetimlerin, mülki amirîiğın. sivil top- lum örgütleri ve akade- misyenlerin oluşturduğu bir komisyonun bir an önce kollan sıvamasınm gerektiğinı söyledi. Er- türk, Adalar için yapıla- bilecekleri şöyle anlattı: "Mevcutyapı dondurul- mah, yani yapılaşma art- mamah, doğaJ alan ale>- hine gelişmeye meydan verilmemeİL Hazine ara- zfleri ile sahipsiz alanlar doğaya kazandınlmaü. İkincisi de \ azhkçn a ka- Kteli hizmet verilmefa*.'' w Ne kadar kalabalık olursa o kadar kâr geti- rir sanıldı" diyen Ertürk, hizmette kaliteye önem verilmemesiyle adanın geçim kaynaklanndan bir olan yazlık turizmi- nin de giderek geriledi- ğini anlattı. "Yazhkçıgi- derse ekonomikyapı bo- zulur" diyen Ertürk, ço- gulculuktan kazanma an- layışmın, yerini kalite- den kazanmaya bırak- ması gerektiğini vurgu- ladı. Doğma büyüme Bü- yükadalı olan 74 yaşın- daki Dimirri Mandacı- oğju da çocukluk günle- rindeki adaya özlem du- yanlardan. 50 yıl önce- sinde kendine özgü bir yaşam tarzı olan adanın gittikçe asosyalleştiğini belirtti.