18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Yerli üretim kravatlanmızın ünü bir zamanlar ha- nım başbakanımız ÇilJer sayesinde taaa VVashing- ton'a kadar uzanmıştı. Ne çare, Başkan Clinton'ın reklamına karşın ABD'ye kravat dahil genel ihraca- tımızda pek artış olmamıştı. Hatta kravat armağanıyla başlayan ABD-Türki- ye arasındaki sıcak ilişkileıie yakınlaşma, pek çok sorunun çözümünde de fazla işe yaramadı. Aldo Kaslovvski, iç bünyemizdeki siyasal dalga- lanmalan yorumlarken IMF'den de ileri! Italyan bakana -bakalım yalanlayacak mı?- "Programın hükümet içinde de düşmanlan var" derken acaba kimi ya da hangi partiden söz edi- yor? Kuşkusuz Deviet Bahçeli veya bakanlann- dan! Dışanya kimi sorunlanmızı anlatırken acaba ne zaman -"lisan-i münasip" denilen ince ayar üslup kullanacağız? "Italya'nın zaten bildiğini Italyandan saklamanın âlemi ne?" Elbette Kaslovvski'yi savunma babında bu söz de geçerli. Öyle bir dönem yaşıyoruz ki; geçerli olanla ge- çerli olmayan sözlerden geçilmiyor. Yanrtlanmayan soruların bini bir para. örneğin şu saptamalar ve yanıtsız kalan bir so- ru: "Hiçbir iş yapmadan, 'tarikat şeyhi' ya da krallar gibi yaşıyor. Yıllardır çalışmıyor. Bilinen, açık, net bir getiri yok. Ama lüks Mercedes otomobile biniyor. Şoförü ve konıması var. Çoluk çocuk sık sık yurtdışına gidi- yor. Yurtiçi seyahatleryapıyor, pahalı otellerde ka- lıyor. Çocuklannı Amerika ve Ingütere 'de okutuyor. Pekinereden geliyorbu değirmenin suyu?" (Hür- riyet) Evet, değirmenin suyu nereden geliyor? Bu anlatımlardan dogan sorulara doğrudan "mu- hatap olan" Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtı gül- dürü ustalanna layık: Ya, Soruyu soran yanıtlasın" diyor ya da "Bu türden sorular bir 'kompto'nun eseri" diye karşılıyor. Ne komplosu? Doğru mu değil mi? Yanıt bu ka- dar basit. Ya hayır ya evet! Neden tık yok? Üstelik servetinin kaynağını açıklamaya bir türfü yanaşmayan Erdogan'ın geçmişi, örneğin kimin parasıyla 40 milyar liraya plaza kiraladığına açıklık, aydınlık getirmiyor. Erdoğan, özgeçmişini anlatırken 12 Eylül'den sonra et ve mamulleri üreten bir şirkette muhase- be tuttuğunu, ticaret müdürlüğü, asker dönüşü bir firmada genel müdürlük yaptığını, 1987'de kurdu- ğu şirketle Ülker ve Eti'nin ürünlerini pazariadığını söylüyor. Bugünkü lüks yaşamını özetleyen satırlarla öz- geçmişi kryaslanınca "bu değirmene suyun nere- den geldiğini" açıklamak olanaksızlaşıyor. Erdoğan, ya avukatı kanalıyla konuşur ya da sus- masındaki nedeni açıklamayan bir iki cümleyle so- rulan geçiştirirken basınla bire bir konuşmaktan korktuğu izlenimi verdiğinin ayırdında mı acaba? lETTde personellikten lüks Mercedes'lere uza- nan yaşam çizgisinin kaynağını anlatmakta güçlük çekeceğinin, bu denli zengin yaşamı doğrularsa kamuoyunda büyük dalgalanmalar yaratacağının bilincinde.. olmalı ki, susuyor! Parti kurma çalışmalanndaki giderler mi? Aman efendim, büyük özenle tezgâhladıklan ta- kıyye ile ortaya çıkmakta olan partinin kuruluş ha- zırlıklannda, tabii, bittabi ve de kuşkusuz bütün gi- derler -avukatı Hayati Yazıcı'nın söylediğine göre- "imece yoluyla halledilir". Bu arada A/bayrak'lann "birbaşbakan yaratmak" için Erdoğan beyefendimize okkalı yardımlarda bu- lunduğu, Tayyip Bey kardeşimizin de Albayraklar'a ihalelerde lütufkâr davrandığı müfettiş raporlanna yansır, velakin dini bütün Müslüman kardeşlerimiz- de yine tık yok! Bu türden dümenfer, vurgunlar Islamda koşul mudur? Sahi; bu değirmenin suyu nereden geliyor? Kara para operasyomı B Baştarafi 1. Sayfada turmada, 5 kişinin mah- kûm edildiğini, çok sayı- da Jsviçreli bankacı ve hukukçunun da yargı önûne çıkanlacağını açıklarken, illegal para- lann saklanmasmda. üT- kenin en büyük bankala- nndan Credit Suisse'nin yanında, Deutschebank ve Citibank'ın da rol üst- lendiği ileri sürülüyor. Soruşturmayı yürüten Cenevre Başsavcısı Ber- nard Bertossa. 5 kişinin suçlu bulunmasını ve Abacha ailesinden para kabul eden bankacılar ile yardım eden çok sayıda hukukçunun da önümüz- deki günlerde yargılan- masını gündeme getiren sûrecin, Isviçre'nin, Ni- jerya hükümetinın talebi üzerine, Abacha'nın 1 nülyar franldık banka he- saplannı dondurmasıyla 1999'da başlatılan süre- cin devamı olduğunu be- ürtti. Başsavcı Bertossa, ba- sma bilgi verirken, para- nın büyük bir kısmının Ingiltere üzerinden geç- tiğinin bilinmesine kar- şın, Ingilizlerin araştırma sûrecinde üzerlerine dü- şeni yapmadıklannı be- lırtti. Konunun aydınlatıl- ması çalışmalannda Ingi- liz yetkililerin gereken çabayı göstermemelenni eleştiren başsavcı, "İngi- fe yetkilikrin, yasal takip srasında biraz aktif oİ- malannı beklerdik. Her- kes bilivor ki Isvjçre'de bulunan paradan çokda- ha fazlası İngilizfinanspi- yasasından geçti" dedi. Cenevre'de Fransızca yayımlanan Le Temps gazetesi ise önceki günkü baskısında paranın 340 milyon franklık bölümü- nün Isviçre'ye Abac- ha'nın oğlu Mohanunad ve beraberindeki Abuba- kar Bagudi tarafindan so- kulduğunu yazdı. Rusya'dan demir-çelik fabrikası kurulması için alınan borcun geri öde- mesi şeklinde bütçeden çıkanlan paranın, önce Merrill Lynch'e yatınl- mak istendiği, ancak Merrill Lynch'in kabul etmemesi üzerine para- nın, Goldman Sachs'ın Zürih şubesine yatınldı- ğı, ardından da Eylül 1997'de Barings Brot- hers'ın Cenevre şubesine transfer edildiği belirtili- yor. Barings'in paranın Abacha bağlantılı oldu- ğunu bildiğini, ancak di- ğer bankalardan alınan övücü referanslann ar- dından paranın kabul edildiğini belirten İsviç- re'nin saygın gazetelerin- den Le Temps, Citibank Londra'nın da Moham- mad Abacha ve Bagu- da'yı "saygm-güvenilir işadamlan ve normal bankacdık işlemleri için iyi" diye tanımlayan re- feransının da bunlar ara- smda olduğunu yazdı. ANAP: Tepld sürpriz değil• Baştarafi 1. Sayfada ma yapıldığı" eleştirisine yanıt ve- rirken "Bir siyasi partinin kongre- si en meşru zemindir. Yüksek Se- çim Kurulu ve cumhuriyet başsav- cısunn denetiminde, Siyasi Partiler Yasası ve seçûn yasası'na göre ya- pılan bir kongredir. Böyle bir kong- re meşru bir zemin değilse bundan daha meşru zemin neresi olabiür" görüşünü savundu. Akarcalı dışındaki ANAP kur- maylan, açıklamayla ilgili genel olarak yorum yapmaktan kaçına- rak "Biziın konuşmanuz doğru ol- maz" dediler. Bülent Eczacıbasi: ANAP kurmaylan, Genelkur- may Başkanlığı'nın açıklamasın- dan önceki saatlerde ise Başbakan Bülent Ecevit'in açıklamalanna tepki gösterdiler. Ecevlt'e sert tepki Kurmaylar, Mesut Yılmaz'ın sözlerinde yadırganacak bir duru- mun olmadığmı savunarak şöyle konuştular: "Böyle bir konunun tartışılma- suu, demokratik içeriğini ve Türkj- yeyarannı anlamayacak kafalar el- bette sorular sorarlar. Siyaserçiler siyasetegirerken IQ'sü ölcülmüyor. Başbakan "ın genel haşkanımızı ba- sına şikâyet etmesi hoş değil, Mesut Bey'e telefon etseydi yadırganacak bir durum olmadığını görürdü" dediler. Dev Iet Bakanı Mehmet Keçeci- ler, Yılmaz'ın sözlerinin Ulusal Program'da yer aldığını belirtti. Keçeciler, "AB'yegirersekböIünü- riiz diye bir endişe var. IRA'ya, E- TA'ya bakm. AB'ye girdikten son- ra entegre olmuşlar. Fransa, Korsi- ka örneği ortada. Türki> e'de Doğu meselesine bir bakın. Arkasuıda bir siirii Batıh ülke var. Biz a\ıu çaü al- fına girdikten sonra azalacaktır. Ulusal Program'da ne varsa saym Yılmaz'ın dediği odur. Hükümet ortaklannın altında imzasmuı ol- duğu metinde ne söyleniyorsa ANAP'ın kabul ettiği ulusal güven- Hk anlayışı odur" diye konuştu. Toplantı 5 saat sürdü Mesut Yılmaz'ın Nenehatun'da- ki konutunda gerçekleştirilen top- lantıya, tstanbul Milletvekili Bü- lent Akarcalı ile Gaziantep Millet- vekili Mustafa Taşar da katıldı. Yılmaz'ın konutunda gerçekle- şen ve yaklaşık 5 saat siiren toplan- tının ardından konuttan aynlan ba- kanlar, gazetecilerin sorulannı ya- nıtlamazken, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşar, gazete- cilerin toplantıya ilişkin değerlen- dirmesini sorması üzerine, "Bubir toplantı değil, bir ziyarettir" yanı- tını verdi. MKYK toplanıyor ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın bugünkü MKYK top- lantısından sonra yazılı bir açıkla- ma yapabileceğı de belirtildi. Uretim içîn önlem aJııııııah İSTANBUL (AA) - Eczacıbaşı Ifiol- ding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, son günlerde ekonomide "Önümüzü göremiyoruz" feryatları- nın her kesımden yûkseldiğini belirte- rek "Dengeler yerine oturmadığı için tedirginlik sürüyor" dedi. Milliyet gazetesi tarafindan düzen- lenen "Krizin Neresindeyiz" konulu paneli yöneten Eczacıbaşı, Türkiye'de programın uygulanmasıyla üretimde kapasitenin düşmesi, üretim ve istih- damın azalmasınm bazı özel uygula- malan gerektirdiğini belirterek, "Bu, programdan zarar gören kesimlere destek olmayı gerektüiyor" dedi. IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'ın verdiği olumlu mesajlar, ödemeler dengesindeki olumlu geliş- meler, ihracattaki iyileşme ve turizm- deki gelişmelere karşın, üretim ve is- tihdamda çok büyük gerileme oldu- ğuna dikkat çeken Eczacıbaşı, bazı tahminlere göre işsizlikteki artışın da milyonlarla ifade edildiğini söyledi. Eczacıbaşı, panelist Milliyet gazete- si yazarlan Prof. Dr. Hurşit Güneş, Güngor Uns ve Osman Ulagay'a hı- taben de "Ben kendilerinden reçete is- teyeceğim. Ben Eczacıbaşı'yım. Bütün eczacüar gibi hekimlerden reçete iste- riz" şeklinde espn yaptı. Marmara Üniversitesi Öğretim Üye- si Prof. Dr. Hurşit Güneş de Türki- ye'nin henüz krizden çıkmadığmı be- lirterek, "Krizden çıkış sonbaharJa buiikte gelecektir" dedi. Milliyet ga- zetesi yazarlarından Osman Ulagay ise ekonomide mucize çözümlerin ol- mayacağını savunarak "Krizi biz ashn- da kendimtz yaratıyoruz. 19 Şubat dünya ekonomi b'teratürüne geçecek kadar Uginçtir" dedi. Osman Ulagay, şu andaki programın dışında IMF'siz ve Türkiye'yi bir mo- ratoryuma götürecek bir programı gördüğünü ve MHP'nin bunu yaptığı- na dair bir izlenime kapıldığını ifade etti. Güngör Uras da krizi atlatmak zo- runda olduğumuzu belirtti. Bukezdetankerüeykm Bir esnafin yazar- kasa eyleminin ardından bu kez de ekonomik bu- nabm nedeniyle borçlannı ödeyemeyerek zorduruma düşen Kaznn Gemalmaz, dün tan- kerini Başbakanok'a çekerek eyiem yaptı. Başbakanlık'm Vekâletler Caddesi gjrişinde bulunan güvenük kulübeleri ve bariyerlerin önüne kadar 06 JP 446 plakalı aracını geti- ren Gemalmaz (35), kamyonun üzerine çıkarak "Ecevit'e hediye getirdim" diye bağırdt Polisin müdahale etmesi ve kamyondan indirilmesinin ardından gözaltına alınan Gemal- maz, "Açım, evime ekmek götüremiyorum " diye bağırdı. Başbakanhk ta saat 13.50 sıra- Unnda eylem yapan Genıalmazın Sincan Venikenfte oturduğu. Ozkaşıkçı firmasında aracn la buğday ve yem taştmacılığı yapbğı bîldirildL Tankerini senetle aldığı öğrenilen Gemalmaz'a tş Bankası'na 7 miharîık borcu nedenivle de hatiz geidiği kaydedildL Ge- mjilmaz,, polise verdiği ilk ifadesinde, haciz nedeniyle e\ine ekmek götüremediğtni ve 2 çocugunun aç olduğunu söyledi. Gemalmaz'ın sorgusu Çankaya Merkez Karakolu'nda sürdürülürken Başbakanlik'taki bomba uznıanian aracı inceledikten sonra Emniyet Parkı'na çektiler. Eylemci Gemalmaz, daha sonra çıkarüdığı mahkemece tutuksuzyar- gılannıak ûzere serbest bırakıldı. (Potoğraf: AA) Insan klonlanmasıyla ilgili bilimsel toplantı Washington'da başladı Italyan doktor kararlıWASHEVGTON (Ajanslar) - Insan klonlayacağını açıklayarak büyük bir tartışma başlatan Italyan bilim adamı Severino Antinori, "teda\i amaçb kkınlamanın" bilimsel bir gelişme olduğunu ve bu konudaki çalışmalann durdurulmaması gerektiğini savundu. Antinori, Ulusal Bilimler Akedemisi toplantısı için gittiği Washington > da, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD hükümetinin, bilimsel araştırmasına kapılannı kapatacağını düşünmek bile istemediğini söyledi. Antinori, ABD'nin kJonlamaya getireceği yasağın, karanlık çağlara bir dönüş olacağını ifade etti. Doktor Antinori, toplantıda da insanlığın geleceği için önemli olasılıldan açıkJamak istediğini kaydetti. Antinori'nin meslektaşı doğum uzmanı Panos Zavos da CNN'e . yaptığı açıkJamada, "KısırcifUeriçin klonlannuş embriyolan yaratmaya kasımda başlamayı umuyoruz" dedi. Bilim adamlannın, insan klonlanması konusunda tartışma yaratan planlannı anlatacaklan Ulusal Bilimler Akademisi heyetinin toplantısı dün başladı. Stanford Oniversitesi biyologlanndan ve heyet başkanı Irving Weissman, yaptığı açıklamada, toplantıdan, insan kJonlanmasının ne kadar güvenli olacağı konusunda açıklık getirmesinin beklendiğini bildirdi. Toplantıda, Italyan doktor Severino Antinori ile biyokimyacı ve "Raefians" olarak bilinen bir UFO grubunun üyesi Brigitte Boisselier, çahşmalanyla ilgili bilgilerini aktaracak. Ulusal Bilimler Akademisi heyeti, ABD'nin insan kJonlanmasına moratoryum uygulayıp uygulamamasına ilişkin eylül sonunda tamamlanması bekjenen rapora hazırlık için bilgi topluyor. ABD Temsilciler Meclisi, insan klonlanmasının yasaklanmasını öngören yasa tasansını geçen hafta onaylamıştı. Tasannın yasalaşması için Senato'da da kabul edilmesi gerekiyor. ABD Başkanı George Bush da vasa tasansını desteklediğini bildirmişti. Bilim adamlan, klonlama yöntemiyle dünyaya getirilecek bebeklerde ciddi sorunlar olmasmdan endişe ediyorlar. Birçok bilim adamı, koyun Dolly'nin yaratılmasında kullanılan teknikJeri insanlara uygulamaya kalkışacak olanlan, korkunç sonuçlan konusunda uyanyor. Hayvanlann klonlanmasuıda başansızhk oranının yüksek olduğuna dikkat çeken uzmanlar, insanlar üzerindeki birçok girişimin de düşükJe ya da sakat bebeklerle sonuçlanabileceği uyansında bulunuyorlar. Ingiltere'nin Sunday Times gazetesi, Antinori'nin insan klonlama programına kasımda başlayacağını, 8 Ingiliz kadının klonlanmış emriyolan taşımayı kabul ettiğini duyurmuştu. Sunday Times'ınhaberinde, Antinori'nin. uluslararası sularda bir gemide çalışmalannı yürüönek zorunda kalabileceğini söylediği belirtilmişti. Akaıyakıtayine zam ANKARA (AA) - Benzin ve mo- torinin perakende satış fiyatlanna yüzde 1.43 ile yüzde 1.65 oran- lannda zam yapıldı. Akaryakıt Ana Dağıtım Şirketleri Derneği'nden (ADER) yapılan açıklamaya göre, bugünden itibaren geçerli olmak üzere benzin ve motorin perakende satış fiyatlan yeniden belirlendi. Buna göre kurşunsuz benzinin fiyatı yüzde 1.47, süper benzinin yüzde 1.46, normal benzinin yüzde 1.43 ve motorinin fiyatı da yüzde 1.65 oranında arttınldı. Yılmaz bunu hep yapıyor • 2001 yıhnda Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'la Genelkurmay Başkanlığı, Yılmaz'ın askeri hedef alan açıklamalan nedeniyle birçok kez karşı karşıya geldi. AYKUT KÜÇUKKAYA Herşey 2001 yıhnınO- cak ayında başladı. Anka- ra DGM Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk'ın tali- matıyla Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organıze Suçlarla Mü- cadele Daire Başkanlı- ğı 'nca 6 Ocak 'ta "düğme- ye basılan" ve Türkı- ye'nin gündemıne bomba gibi düşen "Beyaz Enerji Operasyonu", Başbakan Yardımcısı ve ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yıl- maz'ı da partisı ANAP'ı da sarstı. Operasyonun ar- dından bugüne değin Me- sut Yılmaz, her fırsatta Türk Silahlı Kuvvetle- ri'ne(TSK)yüklendi. "Beyaz Enerji Operas- yonu"ndaki ıddialarla sarsılmayan Yılmaz, ulu- sal bir gazetenin 8 O- cak'ta manşetten yayım- ladığı, ismı ve rütbesi açıklanmayan bir askeri yetkilinin, "Operasyon- dan Enerji ve Tabii Ka\- naklar Bakanı Cumhur Ersümer'in son anda ha- beri oldu. Bir kere onun kesinlikle üstünü çizin. Bundan böylepisliğe,rüş- vete buiaşan kim %arsa o- nun üzerine gitnıekte ka- rarhvız. Üzücü olan şey, bürokratiarm bu pisliğin içine gjrmesi" demecıyle sarsıldı. Yılmaz tarafindan ha- ber hayali olarak niteleni- yordu. ama operasyonu vürüten jandarma ve TSK, Yılmazın hedefi olmaktan kurtulamadı. Yılmaz, Türk toplumu- nun en çok güven duydu- ğu kurumlann başında gelen TSK'yi ağır bir dıl- leeleştirdi: "Sivflsiyasenıı yerine geçecek alternatif kurum hangisidir, soruyo- rum. Siyasete yüklenen, sK^ashifdrfi gösteren gaze- tecilere soruvorum, neyin özlemi içindedirler. Yeni- den askeri yönetimlereöz- lem mi var? Siz sanıyor musunuz ki askeri yöne- tim gelse yolsuzluk obna- yacaknr. Tam tersine da- haçokyolsuzluk oiacaknr. Çünkü o zaman daha ka- ranlık olacaknr. Karanhk- ta yolsuzlukla mücadele edemezsiniz." Tarhşmalann içine çe- kilmek istenen Genelkur- may Başkanlığı, Yıl- maz'a beklenen sert yanı- tı vermekte gecikmedi. Yanıt. 11 Ocak'ta2.5 say- falık bir açıklama ile gel- di. Genelkurmay Başkan- lığı, Yılmaz'ın, "askeri dönemlerdecn büyük yol- suzluklannyapıldığı'' ifa- desini, tartışmayı AB ek- seninde yürütmeye çalış- ması ve TSK'yi de ima ederek operasyonu AB karşıtlannın düzenlediği savlannı, "Konu>1ahiçil- gisi bulunmayan TSK'ye karşı yapümış en büyük irara" olarak niteledi. Ge- nelkurmay, Yılmaz'ın işaret ettiği "karanbğı öz- fcyen" kişilerin gerçek an- lamda, "TSK'ji yıpraüp pasifizeedereksrvasiçıkar veçekişmealanlannaçek- mek isteyenler" olduğu- nun da altını çızdi. Yılmaz geri adım at- mak zorunda kaldı. Al- manya'nın Berlın kentin- de bulunan Yılmaz, söy- lediklerinden çark ederek "Askeri yönetim gelirse daha çok >oJsuz»uk ohır" sözlenyle, Türkiye'deki askeri rejim dönemlerini değil. "Saddamrejimini" kastettiğıni ıddıaetti. Yıl- maz'ın bu iddiası tabii ki inandıncı bulunmadı. "Beyaz Enerji Operas- yonu"nda rutuklanan bü- rokratlar ifadelerinde Er- sümer'i suçluyorlardı, a- ma Yılmaz'ın derdi yine askerdi. Yılmaz, "Mavi, yeşil, mor. bütün yoisuz- İuklann üzerine gidilsin. Hiç kimse bu mücadelede dokunulmaz olarak gö- rülmemelidir. Yolsuzluk künden, hangi kunımdan olursa olsun aynm yap- madan üzerine gidümeli- dir" sözleriyle askere u üstü kapalı" eleştiriler yöneltti. Beyaz Enerji id- dianamesinin 24 Nisan'da savcı Şalk tarafindan açıklanmasından sonra Yılmaz'ın askeri hedef alan açıklamalan daha da sertleşti. Cestapo suçlaması Yılmaz. "Ankara'nın göbeğindeki Enerji Ba- kanlığı'ndald bir riişvet olayının, jandarma tara- findan soruşturulmasının başka hiçbir izahı yok" açıklamasını yaptı. Yıl- maz, devleti "gestapoya" benzeretek konuştu: "Bu, her zaman herke- sin herhangi bir suçtan dolayı mafv a için getirilen imkânlara maruz kalma- sı demekrir. Böyle bir du- rumda devietve mflletiçin son derecetehfikefi sonuç- lar doğuracaktır. Böyle bir durumda, Hukuk devleti olmaktan çıkıp bir gestapo. polis devleti mi oluyoruz' endişesidoğar." Jandarma Genel Komu- tanlığı'nm ültimatom gi- bi yanıtı da gecikmedi: "Soruşturmanm jandar- ma tarafindan yapılması- nınolağanüstü dönemlere ilişkin bir uygulama gibi gösterilme>e çahşdması, hukuk devİetinde ülkenin güvenngini sağlamakla yükümlü bir koUuk kuv- vetinegestapo yakışurma- sı vepolisdevletindenbab- sediimesi ciddi bir sorum- suzluk olarak değerİendi- rilmektedir." Açıklamada Yılmaz'a, "Soruşturma yasanm vonctilenler için olduğu kadar aynızaman- da >önetenkr için de ge- çerli" olduğu anımsatıldı. Anlaşılan, Jandarma Genel Komutanlığı'nın 3 Mayıs'ta yaptığı açıkla- madan bugüne gelindi- ğinde Yılmaz ve ANAP cephesinde degişen hiçbir şey yok....
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle