Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Yerli üretim kravatlanmızın ünü bir zamanlar ha-
nım başbakanımız ÇilJer sayesinde taaa VVashing-
ton'a kadar uzanmıştı. Ne çare, Başkan Clinton'ın
reklamına karşın ABD'ye kravat dahil genel ihraca-
tımızda pek artış olmamıştı.
Hatta kravat armağanıyla başlayan ABD-Türki-
ye arasındaki sıcak ilişkileıie yakınlaşma, pek çok
sorunun çözümünde de fazla işe yaramadı.
Aldo Kaslovvski, iç bünyemizdeki siyasal dalga-
lanmalan yorumlarken IMF'den de ileri!
Italyan bakana -bakalım yalanlayacak mı?-
"Programın hükümet içinde de düşmanlan var"
derken acaba kimi ya da hangi partiden söz edi-
yor? Kuşkusuz Deviet Bahçeli veya bakanlann-
dan!
Dışanya kimi sorunlanmızı anlatırken acaba ne
zaman -"lisan-i münasip" denilen ince ayar üslup
kullanacağız?
"Italya'nın zaten bildiğini Italyandan saklamanın
âlemi ne?"
Elbette Kaslovvski'yi savunma babında bu söz de
geçerli.
Öyle bir dönem yaşıyoruz ki; geçerli olanla ge-
çerli olmayan sözlerden geçilmiyor. Yanrtlanmayan
soruların bini bir para.
örneğin şu saptamalar ve yanıtsız kalan bir so-
ru:
"Hiçbir iş yapmadan, 'tarikat şeyhi' ya da krallar
gibi yaşıyor. Yıllardır çalışmıyor. Bilinen, açık, net
bir getiri yok.
Ama lüks Mercedes otomobile biniyor. Şoförü ve
konıması var. Çoluk çocuk sık sık yurtdışına gidi-
yor. Yurtiçi seyahatleryapıyor, pahalı otellerde ka-
lıyor. Çocuklannı Amerika ve Ingütere 'de okutuyor.
Pekinereden geliyorbu değirmenin suyu?" (Hür-
riyet)
Evet, değirmenin suyu nereden geliyor?
Bu anlatımlardan dogan sorulara doğrudan "mu-
hatap olan" Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtı gül-
dürü ustalanna layık: Ya, Soruyu soran yanıtlasın"
diyor ya da "Bu türden sorular bir 'kompto'nun
eseri" diye karşılıyor.
Ne komplosu? Doğru mu değil mi? Yanıt bu ka-
dar basit. Ya hayır ya evet!
Neden tık yok?
Üstelik servetinin kaynağını açıklamaya bir türfü
yanaşmayan Erdogan'ın geçmişi, örneğin kimin
parasıyla 40 milyar liraya plaza kiraladığına açıklık,
aydınlık getirmiyor.
Erdoğan, özgeçmişini anlatırken 12 Eylül'den
sonra et ve mamulleri üreten bir şirkette muhase-
be tuttuğunu, ticaret müdürlüğü, asker dönüşü bir
firmada genel müdürlük yaptığını, 1987'de kurdu-
ğu şirketle Ülker ve Eti'nin ürünlerini pazariadığını
söylüyor.
Bugünkü lüks yaşamını özetleyen satırlarla öz-
geçmişi kryaslanınca "bu değirmene suyun nere-
den geldiğini" açıklamak olanaksızlaşıyor.
Erdoğan, ya avukatı kanalıyla konuşur ya da sus-
masındaki nedeni açıklamayan bir iki cümleyle so-
rulan geçiştirirken basınla bire bir konuşmaktan
korktuğu izlenimi verdiğinin ayırdında mı acaba?
lETTde personellikten lüks Mercedes'lere uza-
nan yaşam çizgisinin kaynağını anlatmakta güçlük
çekeceğinin, bu denli zengin yaşamı doğrularsa
kamuoyunda büyük dalgalanmalar yaratacağının
bilincinde.. olmalı ki, susuyor!
Parti kurma çalışmalanndaki giderler mi?
Aman efendim, büyük özenle tezgâhladıklan ta-
kıyye ile ortaya çıkmakta olan partinin kuruluş ha-
zırlıklannda, tabii, bittabi ve de kuşkusuz bütün gi-
derler -avukatı Hayati Yazıcı'nın söylediğine göre-
"imece yoluyla halledilir".
Bu arada A/bayrak'lann "birbaşbakan yaratmak"
için Erdoğan beyefendimize okkalı yardımlarda bu-
lunduğu, Tayyip Bey kardeşimizin de Albayraklar'a
ihalelerde lütufkâr davrandığı müfettiş raporlanna
yansır, velakin dini bütün Müslüman kardeşlerimiz-
de yine tık yok!
Bu türden dümenfer, vurgunlar Islamda koşul
mudur?
Sahi; bu değirmenin suyu nereden geliyor?
Kara para operasyomı
B Baştarafi 1. Sayfada
turmada, 5 kişinin mah-
kûm edildiğini, çok sayı-
da Jsviçreli bankacı ve
hukukçunun da yargı
önûne çıkanlacağını
açıklarken, illegal para-
lann saklanmasmda. üT-
kenin en büyük bankala-
nndan Credit Suisse'nin
yanında, Deutschebank
ve Citibank'ın da rol üst-
lendiği ileri sürülüyor.
Soruşturmayı yürüten
Cenevre Başsavcısı Ber-
nard Bertossa. 5 kişinin
suçlu bulunmasını ve
Abacha ailesinden para
kabul eden bankacılar ile
yardım eden çok sayıda
hukukçunun da önümüz-
deki günlerde yargılan-
masını gündeme getiren
sûrecin, Isviçre'nin, Ni-
jerya hükümetinın talebi
üzerine, Abacha'nın 1
nülyar franldık banka he-
saplannı dondurmasıyla
1999'da başlatılan süre-
cin devamı olduğunu be-
ürtti.
Başsavcı Bertossa, ba-
sma bilgi verirken, para-
nın büyük bir kısmının
Ingiltere üzerinden geç-
tiğinin bilinmesine kar-
şın, Ingilizlerin araştırma
sûrecinde üzerlerine dü-
şeni yapmadıklannı be-
lırtti.
Konunun aydınlatıl-
ması çalışmalannda Ingi-
liz yetkililerin gereken
çabayı göstermemelenni
eleştiren başsavcı, "İngi-
fe yetkilikrin, yasal takip
srasında biraz aktif oİ-
malannı beklerdik. Her-
kes bilivor ki Isvjçre'de
bulunan paradan çokda-
ha fazlası İngilizfinanspi-
yasasından geçti" dedi.
Cenevre'de Fransızca
yayımlanan Le Temps
gazetesi ise önceki günkü
baskısında paranın 340
milyon franklık bölümü-
nün Isviçre'ye Abac-
ha'nın oğlu Mohanunad
ve beraberindeki Abuba-
kar Bagudi tarafindan so-
kulduğunu yazdı.
Rusya'dan demir-çelik
fabrikası kurulması için
alınan borcun geri öde-
mesi şeklinde bütçeden
çıkanlan paranın, önce
Merrill Lynch'e yatınl-
mak istendiği, ancak
Merrill Lynch'in kabul
etmemesi üzerine para-
nın, Goldman Sachs'ın
Zürih şubesine yatınldı-
ğı, ardından da Eylül
1997'de Barings Brot-
hers'ın Cenevre şubesine
transfer edildiği belirtili-
yor. Barings'in paranın
Abacha bağlantılı oldu-
ğunu bildiğini, ancak di-
ğer bankalardan alınan
övücü referanslann ar-
dından paranın kabul
edildiğini belirten İsviç-
re'nin saygın gazetelerin-
den Le Temps, Citibank
Londra'nın da Moham-
mad Abacha ve Bagu-
da'yı "saygm-güvenilir
işadamlan ve normal
bankacdık işlemleri için
iyi" diye tanımlayan re-
feransının da bunlar ara-
smda olduğunu yazdı.
ANAP: Tepld sürpriz değil• Baştarafi 1. Sayfada
ma yapıldığı" eleştirisine yanıt ve-
rirken "Bir siyasi partinin kongre-
si en meşru zemindir. Yüksek Se-
çim Kurulu ve cumhuriyet başsav-
cısunn denetiminde, Siyasi Partiler
Yasası ve seçûn yasası'na göre ya-
pılan bir kongredir. Böyle bir kong-
re meşru bir zemin değilse bundan
daha meşru zemin neresi olabiür"
görüşünü savundu.
Akarcalı dışındaki ANAP kur-
maylan, açıklamayla ilgili genel
olarak yorum yapmaktan kaçına-
rak "Biziın konuşmanuz doğru ol-
maz" dediler.
Bülent Eczacıbasi:
ANAP kurmaylan, Genelkur-
may Başkanlığı'nın açıklamasın-
dan önceki saatlerde ise Başbakan
Bülent Ecevit'in açıklamalanna
tepki gösterdiler.
Ecevlt'e sert tepki
Kurmaylar, Mesut Yılmaz'ın
sözlerinde yadırganacak bir duru-
mun olmadığmı savunarak şöyle
konuştular:
"Böyle bir konunun tartışılma-
suu, demokratik içeriğini ve Türkj-
yeyarannı anlamayacak kafalar el-
bette sorular sorarlar. Siyaserçiler
siyasetegirerken IQ'sü ölcülmüyor.
Başbakan "ın genel haşkanımızı ba-
sına şikâyet etmesi hoş değil, Mesut
Bey'e telefon etseydi yadırganacak
bir durum olmadığını görürdü"
dediler.
Dev Iet Bakanı Mehmet Keçeci-
ler, Yılmaz'ın sözlerinin Ulusal
Program'da yer aldığını belirtti.
Keçeciler, "AB'yegirersekböIünü-
riiz diye bir endişe var. IRA'ya, E-
TA'ya bakm. AB'ye girdikten son-
ra entegre olmuşlar. Fransa, Korsi-
ka örneği ortada. Türki> e'de Doğu
meselesine bir bakın. Arkasuıda bir
siirii Batıh ülke var. Biz a\ıu çaü al-
fına girdikten sonra azalacaktır.
Ulusal Program'da ne varsa saym
Yılmaz'ın dediği odur. Hükümet
ortaklannın altında imzasmuı ol-
duğu metinde ne söyleniyorsa
ANAP'ın kabul ettiği ulusal güven-
Hk anlayışı odur" diye konuştu.
Toplantı 5 saat sürdü
Mesut Yılmaz'ın Nenehatun'da-
ki konutunda gerçekleştirilen top-
lantıya, tstanbul Milletvekili Bü-
lent Akarcalı ile Gaziantep Millet-
vekili Mustafa Taşar da katıldı.
Yılmaz'ın konutunda gerçekle-
şen ve yaklaşık 5 saat siiren toplan-
tının ardından konuttan aynlan ba-
kanlar, gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlamazken, ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Mustafa Taşar, gazete-
cilerin toplantıya ilişkin değerlen-
dirmesini sorması üzerine, "Bubir
toplantı değil, bir ziyarettir" yanı-
tını verdi.
MKYK toplanıyor
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın bugünkü MKYK top-
lantısından sonra yazılı bir açıkla-
ma yapabileceğı de belirtildi.
Uretim içîn
önlem
aJııııııah
İSTANBUL (AA) - Eczacıbaşı Ifiol-
ding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent
Eczacıbaşı, son günlerde ekonomide
"Önümüzü göremiyoruz" feryatları-
nın her kesımden yûkseldiğini belirte-
rek "Dengeler yerine oturmadığı için
tedirginlik sürüyor" dedi.
Milliyet gazetesi tarafindan düzen-
lenen "Krizin Neresindeyiz" konulu
paneli yöneten Eczacıbaşı, Türkiye'de
programın uygulanmasıyla üretimde
kapasitenin düşmesi, üretim ve istih-
damın azalmasınm bazı özel uygula-
malan gerektirdiğini belirterek, "Bu,
programdan zarar gören kesimlere
destek olmayı gerektüiyor" dedi.
IMF Başkan Yardımcısı Stanley
Fischer'ın verdiği olumlu mesajlar,
ödemeler dengesindeki olumlu geliş-
meler, ihracattaki iyileşme ve turizm-
deki gelişmelere karşın, üretim ve is-
tihdamda çok büyük gerileme oldu-
ğuna dikkat çeken Eczacıbaşı, bazı
tahminlere göre işsizlikteki artışın da
milyonlarla ifade edildiğini söyledi.
Eczacıbaşı, panelist Milliyet gazete-
si yazarlan Prof. Dr. Hurşit Güneş,
Güngor Uns ve Osman Ulagay'a hı-
taben de "Ben kendilerinden reçete is-
teyeceğim. Ben Eczacıbaşı'yım. Bütün
eczacüar gibi hekimlerden reçete iste-
riz" şeklinde espn yaptı.
Marmara Üniversitesi Öğretim Üye-
si Prof. Dr. Hurşit Güneş de Türki-
ye'nin henüz krizden çıkmadığmı be-
lirterek, "Krizden çıkış sonbaharJa
buiikte gelecektir" dedi. Milliyet ga-
zetesi yazarlarından Osman Ulagay
ise ekonomide mucize çözümlerin ol-
mayacağını savunarak "Krizi biz ashn-
da kendimtz yaratıyoruz. 19 Şubat
dünya ekonomi b'teratürüne geçecek
kadar Uginçtir" dedi.
Osman Ulagay, şu andaki programın
dışında IMF'siz ve Türkiye'yi bir mo-
ratoryuma götürecek bir programı
gördüğünü ve MHP'nin bunu yaptığı-
na dair bir izlenime kapıldığını ifade
etti.
Güngör Uras da krizi atlatmak zo-
runda olduğumuzu belirtti.
Bukezdetankerüeykm
Bir esnafin yazar-
kasa eyleminin
ardından bu kez
de ekonomik bu-
nabm nedeniyle borçlannı ödeyemeyerek zorduruma düşen Kaznn Gemalmaz, dün tan-
kerini Başbakanok'a çekerek eyiem yaptı. Başbakanlık'm Vekâletler Caddesi gjrişinde
bulunan güvenük kulübeleri ve bariyerlerin önüne kadar 06 JP 446 plakalı aracını geti-
ren Gemalmaz (35), kamyonun üzerine çıkarak "Ecevit'e hediye getirdim" diye bağırdt
Polisin müdahale etmesi ve kamyondan indirilmesinin ardından gözaltına alınan Gemal-
maz, "Açım, evime ekmek götüremiyorum " diye bağırdı. Başbakanhk ta saat 13.50 sıra-
Unnda eylem yapan Genıalmazın Sincan Venikenfte oturduğu. Ozkaşıkçı firmasında
aracn la buğday ve yem taştmacılığı yapbğı bîldirildL Tankerini senetle aldığı öğrenilen
Gemalmaz'a tş Bankası'na 7 miharîık borcu nedenivle de hatiz geidiği kaydedildL Ge-
mjilmaz,, polise verdiği ilk ifadesinde, haciz nedeniyle e\ine ekmek götüremediğtni ve 2
çocugunun aç olduğunu söyledi. Gemalmaz'ın sorgusu Çankaya Merkez Karakolu'nda
sürdürülürken Başbakanlik'taki bomba uznıanian aracı inceledikten sonra Emniyet
Parkı'na çektiler. Eylemci Gemalmaz, daha sonra çıkarüdığı mahkemece tutuksuzyar-
gılannıak ûzere serbest bırakıldı. (Potoğraf: AA)
Insan klonlanmasıyla ilgili bilimsel toplantı Washington'da başladı
Italyan doktor kararlıWASHEVGTON
(Ajanslar) - Insan
klonlayacağını
açıklayarak büyük bir
tartışma başlatan
Italyan bilim adamı
Severino Antinori,
"teda\i amaçb
kkınlamanın" bilimsel
bir gelişme olduğunu
ve bu konudaki
çalışmalann
durdurulmaması
gerektiğini savundu.
Antinori, Ulusal
Bilimler Akedemisi
toplantısı için gittiği
Washington
>
da,
gazetecilere yaptığı
açıklamada, ABD
hükümetinin, bilimsel
araştırmasına kapılannı
kapatacağını düşünmek
bile istemediğini
söyledi. Antinori,
ABD'nin kJonlamaya
getireceği yasağın,
karanlık çağlara bir
dönüş olacağını ifade
etti. Doktor Antinori,
toplantıda da insanlığın
geleceği için önemli
olasılıldan açıkJamak
istediğini kaydetti.
Antinori'nin meslektaşı
doğum uzmanı Panos
Zavos da CNN'e .
yaptığı açıkJamada,
"KısırcifUeriçin
klonlannuş embriyolan
yaratmaya kasımda
başlamayı umuyoruz"
dedi. Bilim
adamlannın, insan
klonlanması konusunda
tartışma yaratan
planlannı anlatacaklan
Ulusal Bilimler
Akademisi heyetinin
toplantısı dün başladı.
Stanford Oniversitesi
biyologlanndan ve
heyet başkanı Irving
Weissman, yaptığı
açıklamada,
toplantıdan, insan
kJonlanmasının ne
kadar güvenli olacağı
konusunda açıklık
getirmesinin
beklendiğini bildirdi.
Toplantıda, Italyan
doktor Severino
Antinori ile
biyokimyacı ve
"Raefians" olarak
bilinen bir UFO
grubunun üyesi Brigitte
Boisselier,
çahşmalanyla ilgili
bilgilerini aktaracak.
Ulusal Bilimler
Akademisi heyeti,
ABD'nin insan
kJonlanmasına
moratoryum uygulayıp
uygulamamasına ilişkin
eylül sonunda
tamamlanması
bekjenen rapora
hazırlık için bilgi
topluyor.
ABD Temsilciler
Meclisi, insan
klonlanmasının
yasaklanmasını
öngören yasa tasansını
geçen hafta
onaylamıştı. Tasannın
yasalaşması için
Senato'da da kabul
edilmesi gerekiyor.
ABD Başkanı George
Bush da vasa tasansını
desteklediğini
bildirmişti.
Bilim adamlan,
klonlama yöntemiyle
dünyaya getirilecek
bebeklerde ciddi
sorunlar olmasmdan
endişe ediyorlar. Birçok
bilim adamı, koyun
Dolly'nin
yaratılmasında
kullanılan teknikJeri
insanlara uygulamaya
kalkışacak olanlan,
korkunç sonuçlan
konusunda uyanyor.
Hayvanlann
klonlanmasuıda
başansızhk oranının
yüksek olduğuna dikkat
çeken uzmanlar,
insanlar üzerindeki
birçok girişimin de
düşükJe ya da sakat
bebeklerle
sonuçlanabileceği
uyansında
bulunuyorlar.
Ingiltere'nin Sunday
Times gazetesi,
Antinori'nin insan
klonlama programına
kasımda başlayacağını,
8 Ingiliz kadının
klonlanmış emriyolan
taşımayı kabul ettiğini
duyurmuştu. Sunday
Times'ınhaberinde,
Antinori'nin.
uluslararası sularda bir
gemide çalışmalannı
yürüönek zorunda
kalabileceğini söylediği
belirtilmişti.
Akaıyakıtayine zam
ANKARA (AA) - Benzin ve mo-
torinin perakende satış fiyatlanna
yüzde 1.43 ile yüzde 1.65 oran-
lannda zam yapıldı. Akaryakıt Ana
Dağıtım Şirketleri Derneği'nden
(ADER) yapılan açıklamaya göre,
bugünden itibaren geçerli olmak
üzere benzin ve motorin perakende
satış fiyatlan yeniden belirlendi.
Buna göre kurşunsuz benzinin
fiyatı yüzde 1.47, süper benzinin
yüzde 1.46, normal benzinin yüzde
1.43 ve motorinin fiyatı da yüzde
1.65 oranında arttınldı.
Yılmaz bunu
hep yapıyor
• 2001 yıhnda Başbakan Yardımcısı ve
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'la
Genelkurmay Başkanlığı, Yılmaz'ın
askeri hedef alan açıklamalan nedeniyle
birçok kez karşı karşıya geldi.
AYKUT KÜÇUKKAYA
Herşey 2001 yıhnınO-
cak ayında başladı. Anka-
ra DGM Cumhuriyet
Savcısı Talat Şalk'ın tali-
matıyla Jandarma Genel
Komutanlığı Kaçakçılık
ve Organıze Suçlarla Mü-
cadele Daire Başkanlı-
ğı 'nca 6 Ocak 'ta "düğme-
ye basılan" ve Türkı-
ye'nin gündemıne bomba
gibi düşen "Beyaz Enerji
Operasyonu", Başbakan
Yardımcısı ve ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yıl-
maz'ı da partisı ANAP'ı
da sarstı. Operasyonun ar-
dından bugüne değin Me-
sut Yılmaz, her fırsatta
Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'ne(TSK)yüklendi.
"Beyaz Enerji Operas-
yonu"ndaki ıddialarla
sarsılmayan Yılmaz, ulu-
sal bir gazetenin 8 O-
cak'ta manşetten yayım-
ladığı, ismı ve rütbesi
açıklanmayan bir askeri
yetkilinin, "Operasyon-
dan Enerji ve Tabii Ka\-
naklar Bakanı Cumhur
Ersümer'in son anda ha-
beri oldu. Bir kere onun
kesinlikle üstünü çizin.
Bundan böylepisliğe,rüş-
vete buiaşan kim %arsa o-
nun üzerine gitnıekte ka-
rarhvız. Üzücü olan şey,
bürokratiarm bu pisliğin
içine gjrmesi" demecıyle
sarsıldı.
Yılmaz tarafindan ha-
ber hayali olarak niteleni-
yordu. ama operasyonu
vürüten jandarma ve
TSK, Yılmazın hedefi
olmaktan kurtulamadı.
Yılmaz, Türk toplumu-
nun en çok güven duydu-
ğu kurumlann başında
gelen TSK'yi ağır bir dıl-
leeleştirdi: "Sivflsiyasenıı
yerine geçecek alternatif
kurum hangisidir, soruyo-
rum. Siyasete yüklenen,
sK^ashifdrfi gösteren gaze-
tecilere soruvorum, neyin
özlemi içindedirler. Yeni-
den askeri yönetimlereöz-
lem mi var? Siz sanıyor
musunuz ki askeri yöne-
tim gelse yolsuzluk obna-
yacaknr. Tam tersine da-
haçokyolsuzluk oiacaknr.
Çünkü o zaman daha ka-
ranlık olacaknr. Karanhk-
ta yolsuzlukla mücadele
edemezsiniz."
Tarhşmalann içine çe-
kilmek istenen Genelkur-
may Başkanlığı, Yıl-
maz'a beklenen sert yanı-
tı vermekte gecikmedi.
Yanıt. 11 Ocak'ta2.5 say-
falık bir açıklama ile gel-
di. Genelkurmay Başkan-
lığı, Yılmaz'ın, "askeri
dönemlerdecn büyük yol-
suzluklannyapıldığı'' ifa-
desini, tartışmayı AB ek-
seninde yürütmeye çalış-
ması ve TSK'yi de ima
ederek operasyonu AB
karşıtlannın düzenlediği
savlannı, "Konu>1ahiçil-
gisi bulunmayan TSK'ye
karşı yapümış en büyük
irara" olarak niteledi. Ge-
nelkurmay, Yılmaz'ın
işaret ettiği "karanbğı öz-
fcyen" kişilerin gerçek an-
lamda, "TSK'ji yıpraüp
pasifizeedereksrvasiçıkar
veçekişmealanlannaçek-
mek isteyenler" olduğu-
nun da altını çızdi.
Yılmaz geri adım at-
mak zorunda kaldı. Al-
manya'nın Berlın kentin-
de bulunan Yılmaz, söy-
lediklerinden çark ederek
"Askeri yönetim gelirse
daha çok >oJsuz»uk ohır"
sözlenyle, Türkiye'deki
askeri rejim dönemlerini
değil. "Saddamrejimini"
kastettiğıni ıddıaetti. Yıl-
maz'ın bu iddiası tabii ki
inandıncı bulunmadı.
"Beyaz Enerji Operas-
yonu"nda rutuklanan bü-
rokratlar ifadelerinde Er-
sümer'i suçluyorlardı, a-
ma Yılmaz'ın derdi yine
askerdi. Yılmaz, "Mavi,
yeşil, mor. bütün yoisuz-
İuklann üzerine gidilsin.
Hiç kimse bu mücadelede
dokunulmaz olarak gö-
rülmemelidir. Yolsuzluk
künden, hangi kunımdan
olursa olsun aynm yap-
madan üzerine gidümeli-
dir" sözleriyle askere
u
üstü kapalı" eleştiriler
yöneltti. Beyaz Enerji id-
dianamesinin 24 Nisan'da
savcı Şalk tarafindan
açıklanmasından sonra
Yılmaz'ın askeri hedef
alan açıklamalan daha da
sertleşti.
Cestapo
suçlaması
Yılmaz. "Ankara'nın
göbeğindeki Enerji Ba-
kanlığı'ndald bir riişvet
olayının, jandarma tara-
findan soruşturulmasının
başka hiçbir izahı yok"
açıklamasını yaptı. Yıl-
maz, devleti "gestapoya"
benzeretek konuştu:
"Bu, her zaman herke-
sin herhangi bir suçtan
dolayı mafv a için getirilen
imkânlara maruz kalma-
sı demekrir. Böyle bir du-
rumda devietve mflletiçin
son derecetehfikefi sonuç-
lar doğuracaktır. Böyle
bir durumda, Hukuk
devleti olmaktan çıkıp bir
gestapo. polis devleti mi
oluyoruz' endişesidoğar."
Jandarma Genel Komu-
tanlığı'nm ültimatom gi-
bi yanıtı da gecikmedi:
"Soruşturmanm jandar-
ma tarafindan yapılması-
nınolağanüstü dönemlere
ilişkin bir uygulama gibi
gösterilme>e çahşdması,
hukuk devİetinde ülkenin
güvenngini sağlamakla
yükümlü bir koUuk kuv-
vetinegestapo yakışurma-
sı vepolisdevletindenbab-
sediimesi ciddi bir sorum-
suzluk olarak değerİendi-
rilmektedir." Açıklamada
Yılmaz'a, "Soruşturma
yasanm vonctilenler için
olduğu kadar aynızaman-
da >önetenkr için de ge-
çerli" olduğu anımsatıldı.
Anlaşılan, Jandarma
Genel Komutanlığı'nın 3
Mayıs'ta yaptığı açıkla-
madan bugüne gelindi-
ğinde Yılmaz ve ANAP
cephesinde degişen hiçbir
şey yok....