Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA
HABERLER
MinetvekiHnin
ödenek torpiH
• MUĞLA (Cumhuriyet)
- Muğla'nın 125 köyü
sağlık ocağı yapılması için
ödenek beklerken Sağlık
Bakanhğı MHP Muğla
Milletvekili Metin
Ergun'un köyüne
yaptınlan tam teçhizatlı ve
2 katlı sağlık evi için 40
milyar lira ödenek harcadı.
7 ayda tamamlanan sağlık
evinin açılışı da Ergun
tarafindan yapıldı. Muğla
II Sağhk Müdürü Dr.
Şaban Nazh. Sağlık
Bakanhğı"nın Muğla'nın
125 köyüne sağlık ocağı
yapılması için onay
verdiğini ancak ödenek
yetersizliği gerekçe
gösterilerek bunlann
yapılamadığını vurguladı.
(hümonıcıı
eylemi sürüyor
• îstanbul Haber Servisi -
F tipi cezaevlerine ve
tecride karşı başlatılan
ölüm orucu eylemi 293.
gününe girdi. TAYAD
yaptığı yazılı açıklamada,
cezaevlerindeki eyleme
destek vermek için tutuklu
yakınlannın
Küçükarmutlu'da
sürdürdükleri ölüm orucu
eylemini kırabilmek için
polisin günlerdir baskı
yaptığını ileri sürdü.
Açıklamada,
Küçükarmutlu'daki
eylemde Hülya Şimşek'in
261,ReşitSarıveArzu
Ayfer'in 64, Abdulbari
Yusufoğlu'nun91.
gününde olduklan
kaydedildi.
Bayrampaşalrtar
cezaevi istemiyor
• Îstanbul Haber Servisi -
Bayrampaşa
Belediyesi'nin ilçede
başlattığı "Cezaevi değil, ı
üniversite istiyoruz"
kampanyası sürüyor.
ilçede toplanaıj 100 bini
aşkın imza Adalet
Bakanlığı'na
gönderilmişti. Adalet
Bakanı Hikmet Sami
Türk'ün, mülkiyeti Hazine
veya belediyeye ait arazi
bulunamadığı gerekçesiyle
cezaevinin
kaldırılamayacağını
açıklaması ise ilçe halkı
tarafindan gerçekçi
bulunmuyor.
Laçin'de2
tutuklama daha
• ÇORUM(AA)-
Çorum'un Laçin ilçesinde,
bir hırsız ihbannı
değerlendiren jandarma
ekiplerinin, aynı hırsızı
kovalamak için bahçeye
çıkan öğretmeni
vurmasıyla ilgili olarak
biri uzman çavuş diğeri er.
2 kişi daha tutuklandı.
Öğretmenin vurulmasmm
ardından, Laçin
Cumhuriyet Savcıhğı'nın
başlattığı soruşturma
sonunda, Uzman Çavuş
Yakup Erden, jandarma
erler Gökhan Baz ve Sinan
Çelik hakkuıda tutuklama
istenmiş, Laçin Sulh Ceza
Mahkemesi ıse Er Gökhan
Baz dışındaki sanıklann
serbest bırakılmasına karar
vermişti. Savcının itirazuu
değerlendiren Asliye Ceza
Mahkemesi, Erden ve
Çelik'in de tutuklanmasına
karar verdi.
ÇYDD üyesi Dr.
Coşar öldü
• İstanbul Haber Servisi -
ÇYDD Kadıköy Şubesi
üyesi, fızik tedavi uzmanı
Dr. Hidayet Coşar, önceki
gün Istanbul'da öldü.
Aygün Coşar'ın eşi Dr.
Hidayet Coşar, dün
Maşukiye Camii'nde
kılınan ikindi namazuıdan
sonra Maşukiye'de toprağa
verildi.
Eleştirileri önlemek için kurucular listesinde eski FP ve RP kökenli işadamlan yer almayacak
ğan m vrtrın oyunuANKARA(CumhuriyetBû-
rosu) - Recep Tayyip Erdoğan.
" Yenioluşumunneresi yenilik-
çi. lider sultası devam ediyor"
eleştirileri üzerine vitrin mak-
yajına gidiyor.
50'si FP kökenli 53 milletve-
kili, Tayyip Erdoğan'm önder-
liğinde ilk grup toplantısını
önceki akşam Tes-Iş Genel
Merkezi'nde gerçekleştirdi.
Erdoğan, eleştirileri önlemek
için toplantımn gündem mad-
desini "Milletvekilleriniıı ku-
rucular kurulunda yer ahp al-
mamasT ile sınırladı.
Yeni oluşumun "Takım ça-
hşması ve ortak aktan ürünü"
olacağı savunulmasına karşm,
Erdoğan daha ilk toplantıda
tartışmalı konularla ilgili ola-
Adalet Bakanhğı
İzinsiz
ycmhma
karşıuym
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk,
savcılan "bazı ülkeierin ve
federasyonlann sözde
temsflcUerinin izinsiz
yardım toplamalan"
konusunda dikkatli
davranmaya çağırdı.
Adalet Bakanı Türk
imzasıyla cumhuriyet ve
DGM başsavcılıklanna
gönderilen genelgede,
yasadışı şekilde
yurttaşlardan yardım
toplandığı ve bu tür
faaliyetlerin uluslarası
kamuoyunda Türkiye
aleyhine
değerlendirildiğinin
anlaşıldığı belirtildi.
Bakanlar Kurulu
beBrliyor
Yardım Toplama Yasası'na
göre; ancak kamu
yaranna çalışan dernek,
kurum ve vakıflardan
hangilerinin izin almadan
yardım
toplayabileceklerinin
Bakanlar Kurulu'nca
belirlendiği kaydedildi.
Genelgede, aynı yasanın
izin almadan girişilen
yardım toplama
faaliyetlerinin güvenlik
kuvvetlerince
durdurulması ve
sorumlular hakkmda
kovuşturma yapılmasını
öngördüğü bildirildi.
Genelgede, "Bu
bakımdan Yardım
Toplama Kanunu'na
aykırı hareket edenler
hakkmda gerekli işlemin
yapılması konusunda daha ,
dikkatli davranüması ve
keyfiyetbı yargı
çevrenizdeki cumhuriyet
başsav cıhklan ik bügUeri
bakımından mahkemelere
de duyurulmasını rica
ederim" denildi.
• Parti grubundan teşkilat yapısına kadar ana omurgada Milli Görüş'ten
aynlan hizbin etkin olacağı yeni oluşum hareketi, kurucu listesinde 15-20 kadın
üye, işadamlan, ekonomi teknokratlan, akademisyenler, sanatçılar ve sporculara
yer vererek "yeni bir kadro" görünümü çizmeye çalışacak.
rak yetki aldı. Grup, partinin
adı ve kurucular kurulunun
üye yapısı konusunda Erdo-
ğan'a "tam yetki'' verdi. Erdo-
ğan, Siyasi Partiler Yasası uya-
nnca milletvekillerinin doğal
kurucu üye sayıldıklannı be-
lirterek, Içişleri Bakanlığı'na
verilecek dilekçede hiçbir mil-
letvekilinin admuı yazılmaya-
cağını açıkladı.
Bu durumda, 50-60 kişilik
kurucu listesinde 15-20 kadm
üye, işadamlan, ekonomi tek-
nokratlan, akademisyenler, sa-
natçılar ve sporculara yer ve-
rilerek "yeni bir kadro" görü-
nümü çizilmeye çalışılacak.
Eski FP ve RP kökenli işadam-
lan da partinin vitrin yüzünde
yer almayacak. Ancak parti
grubundan teşkilat yapısına
kadar ana omurgada yine Mil-
li Görüş'ten aynlan hizip kana-
dı etkin olacak. Toplantıda ba-
zı milletvekilleri, esnaf ve çift-
çi gibi değişik sektörlerden
temsilcilerin de kurucu üye ya-
pılmasında ısrarlı oldu.
Erdoğan aynca, parti kurul-
duğunda bir sözcünün atana-
cağını ve parti adına tüm açık-
lamalann yalnız yazılı olarak
bu sözcü tarafindan yapılabile-
ceğini gruba bildirdi.
Yeni oluşum için "1 milyar
dolaruk" kaynak oluşturuldu-
ğuna ilişkin tartışmalann da
milletvekilleri arasında değer-
lendirildiği öğrenildi. Alınan
bilgiye göre, Erdoğan kaynak-
la ilgili kuşkulannı belirten
üyelere şu açıklamalarda bu-
lundu: "Bu yapılanmaya kay-
nak bulmaksorun değU,ihtiya-
cımız olan para bulunabilir.
Ancak bu buyruk alûna girme-
miz demck olur. Buyruk arana
gumemek için herkes elinden
ne geiiyorsa fedakârhk yapsın.
Ocak ayına kadar kişisd katkt-
larla götüreceğiz, ocak ayında
gelecek Hazine yardımını ve-
rimli kullanabilir. Basın, bazı
kişüerin hesabına çahşarak
eteştirilerde bulunuyor. Saldı-
nlar şiddedenecek; moralinizi
bozmayın."
Bir milletvekili, kendi maaş-
lanndan 6 ay önce 150 milyon
lira ile başlayan aidat kesintisi-
nin 300 milyon liraya çıkttğını,
ticaretle uğraşan bazı milletve-
killerinin de her ay milyarlarca
liralık kaynak aktannunda bu-
lunduğunu söyledi.
tĞNELt FIRÇA ZAFERTEMOÇtN
-• v
mmvm
mmu
BEŞ KÎŞİLİK ÎZLEME KURULLARI DENETtM YAPACAK
Cezaevi gözlem altında
ANKARA (ANKA) - Ceza-
evlerinde ölüm oruçlannı dur-
durmak amacıyla çıkanlan ya-
salardan Ceza înfaz Kurumla-
n ve Tutukevleri Izleme Ku-
rullan Yasasının uygulanma-
sma ilişkin yönetmelik yayım-
Iandı. Cezaevlerinin bulundu-
ğu her yerde izleme kurulu
oluşturulması öngörülürken,
bu üyelere ceza hukuku, infaz
hukuku, yargı ve infaz kurum-
lan ve insan haklan dersleri
verilecek.
Adalet Bakanlığı tarafindan
hazırlanan ve Resmi Gazete'de
yayunlanan yönetmeliğe göre,
bulunduğu yargı çevTesinde
infaz kurumlan olan her yerde
Adalet Komisyonu'nca izleme
kurulu kurulacak. Bu izleme
kurullan başkanla birlikte beş
üyeden oluşacak. Her izleme
kurulu kurulduğu yer adalet
komisyonunun iîya da ilçenin
adıyla isimlendirilecek ve her
izleme kurulunun yetki alanı,
adalet komisyonunca belirle-
necek.
Kurullarda görev yapacak-
larda, 35 yaşmı doldurma, up,
eczacılık, hukuk, kamu yöne-
timi, sosyoloji, psikoloji, sos-
yal hizmetler, eğitim bilimle-
ri, ilahiyat gibi alanlarda en az
dört yıllık yükseköğretim ku-
rumlanndan mezun olma ko-v
şullan aranacak.
Izleme kurulu, ilgili olduğu
infaz kurumunu en az iki ayda
bir olmak üzere, gerekli gör-
düğü her zaman ziyaret edebi-
lecek. Yönetmeliğe göre, izle-
me kurullan çalışmalan yürü-
türken kurum güvenliğini et-
kileyebilecek konularda yetki-
lİlere bilgi verecek. Görev ala-
nına giren konularla ilgili ola-
rak, nükümlü ve tutuklular için
kurumda tutulan her türlü bel-
geyi inceleyebilecek.
Cagırmadılar'
Gökçek
davet
bekliyor
ANKARA (AA)-An-
kara Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı MeBh Gök-
çek, Tayyip Erdoğan li-
derliğindeki yeni olu-
şumculann, kendisini bu
hareket içinde görmek
istediklerini belirttikleri-
ni, ancak ciddi bir giri-
şimde bulunmadıklannı
ifade ederek, "İstenUme-
diğimiz bir yere zorla gi-
decek hatimiz yok" dedi.
Gökçek, Tayyip Erdo-
ğan ile görüşüp görüş-
mediklerinin sonılması
üzerine, Erdoğan ile her-
hangi bir görüşme yap-
madıklannı kaydetti.
"Yenilikçi arkadaşlar
verdikleri beyanatlarla
Melih Gökçek'i yenüıkçi
hareketiçinde görmek is-
tediklerini ifade ediyor''
diyen Gökçek sözlerini
şöyle sürdürdü: "Amabu
konuda hiçbir ciddi giri-
şimdedebulunmuyorlar.
Yani Metih Gökçek'i is-
ter gibi görünüp aralart-
na ahnak istemiyoriar.
Ben, Melih Gökçek ola-
rak onlarca defalar 'ge-
niş bir yelpazeye hitap
etmek' kaydıyla Tayyip
Erdoğan Ue birlikte siya-
setyapmaktan gurur du-
yacağunı söyledim. Tay-
yip Erdoğan bu hareke-
tin üderktir, dedim. Ama
işin enteresan tarafi Er-
doğan'ı lider olarak ilan
eden Melih Gökçek'egû-
venilmiyor, buna karşıhk
teleyizyonlarda kendik-
rine 'Bu hareketin lideri
kimdir' diyesorulduğun-
da, 'Bu bir kadro hareke-
tidir. Eşitler arasında bi-
risi bu hareketin lideri
olacaktır' diye cevap ve-
renler güvenilir insanlar
ve istişare edilen insanlar
oluyorlar. tstenihnedigi-
mizbiryerezorla gidecek
hanmiz yok."
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Bülent Ecevit, Mesut Yıl-
maz'ın sözlerinden çok alın-
mış. "Patinajyapıyoruz" deme-
sinden hoşlanmamış. "Ulusal
güvenlik" konusunda söyledik-
lerine getirdiği yorumlar ise il-
ginç. Ecevit, Yılmaz'ın bu kav-
ramdan ne kastettiğini anlama-
dığını söylüyor. Içeriğinin dol-
durulması gerektiğinden söz
ediyor. Daha da ilginç bir söz
ediyor "Neyse ki, Sayın Mesut
Yılmaz, bir konuda dikkatli dav-
ranmıştır. Üniter devlet yapısı
ile rejimin laik karakterinin ko-
runmasının vazgeçilmez oldu-
ğunu söytemiştir. Bu, olumlu ve
sevindirici bir ifadedir. Böyle-
likle bazı yanlış ve ters yorum-
lara Sayın Yılmaz, partisinin ka-
pısını kapatmış olmaktadtr."
Ülkenin başbakanı, kendi
yardımcısı ve iktidar ortağı, 20
yıldırönemli bir siyasi fıgür olan
Mesut Yılmaz'ın bile bir konu-
da eleştirilerini söylemeden ön-
ce, "üniter devlet yapısı" ve
"rejimin laik karakteri'ne vurgu
yapması gerektiğini söyleyebi-
liyor. Mesut Yılmaz'ın bir siya-
Ecevit'in 'Ulusal Güvenlik' Yorumu
setçi olarak eleştirilecek o ka-
dar çok yanını bulabiliriz ki. An-
cak, kimsenin aklına Mesut Yıl-
maz'ın bölücü ya da şeriat iş-
birlikçisi olduğunu düşünmek
gelmez.
Bütün bu bilinen gerçege
rağmen, bir başbakan yardım-
cısmın bile, tabu sayılan bir ko-
nuda eleştiri yapmadan önce
"Ben bölücü ve şeriat işbiriik-
çisi değilim" demesi gerekiyor.
Peki Mesut Yılmaz kime karşı
bu teminatı verecek? Onun
böyle bir teminatı vermesi ge-
rekiyorsa, diğer muhalif insan-
lar ne yapacaklar?
• • •
Başbakan Bülent Ecevit, as-
lında Mesut Yılmaz'ın ne de-
mek istediğini de biliyor, neyi
kasettiğini de. Artık siyaset
oyununda tecrübe kazanan
Ecevit, kuvvet dengeleri hesa-
bıyla çok önemli bir tartışmanın
derinleşmesine katkıda bulun-
mak yerine, işi geçiştirmeyi ter-
cih ediyor.
Türkiye'nin bir "ulusal gü-
venlik sorunu" yok mu? Bu kö-
şede birkaç kez aktardım. Bir
kez daha aktarmayı gerekli gö-
rüyorum. Kenan Evren, 12 Ey-
lül askeri darbesinden sonra
yeni anayasa hazırlanırken
AnayasaMahkemesi üyelerinin
önünde şunlan söylemişti:
"Anayasa Mahkemesi, (önü-
ne gelen) sorunlan öncelikle
devletin ülkesi ve milletiyle bü-
tünlüğü, cumhuriyet ve milli
egemenliğin üstünlüğü ve mil-
ligüvenliğin idamesiaçısından
ele alması, 'bilahara' iktisadi,
siyasi, sosyal yönlerini düşün-
mesisanınm sorumluluk vegö-
revinin gereğidir."
Kenan Evren'in önce güven-
lik sonra gerekirse iktisat, siya-
set ve sosyal adalet demesi, bir
dönemin anlayışını yansıtıyor.
Mesut Yılmaz ise konuşmasm-
da bu anlayışın hâlâ sürdüğü
gerçeğine dikkat çekiyor. Tür-
kiye, bu çizgiyi değiştirmelidir.
Uzun zamandır bu noktaya dik-
kat çekiyoruz. Ekonomik krizin
de arkasında bu anlayış yatı-
yor, yapısal krizin de.
•••
Ancak gelin görün ki, iki as-
keri darbenin muhatabı olmuş
bir başbakan, böyle önemli bir
konuda tartışma açan ortağını,
"lyi ki bölücü olmadığını söyle-
di" diyerek uyarmış oluyor. Bu
ülkede krftik konular ne zaman
ve nerede tartışılacak? Bunlan
kimler tartışacak?
• • • '•- •••
Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz
neyi kastetmiş anlamadım di-
yor ama, onun dışında herkes
Mesut Yılmaz'ın ne dediğini
çok iyi anlıyor. Örneğin Hürriyet
gazetesi başyazan, deneyimli
gazeteci Oktay Ekşi, Mesut
Yılmaz'ın ne dediğini şöyle ifa-
de ediyor, "...askeri çevrelerin
'ulusal güvenlik' gerekçesiyle
yaptıklan müdahalelere sivil si-
yasetçilerin karşı duracakgüce
sahip olmamasından söz etti-
ğini söyleyebilirsiniz." Ekşi bu
gerçegi saptadıktan sonra şu
değrelendirmeyi de yapıyor:
"(Bu sözler) maalesef çok cid-
di bir gerçeği yansıtmaktadır."
Aslında Bülent Ecevit de Yıl-
maz'ın ne dediğini anlamış da,
anlamamış gibi yapıyor. Oyle
olmasa, "lyi ki bölücü olmadı-
ğını söyledi" der miydi? Her-
kes anlıyor, sonra da anlama-
mış gibi yapıyor. Osmanlı tarzı
siyaset de böyiece devam edip
gidiyor.
•••
Türkiye'nin 'idare-i masla-
hat'\a, yani durumu idare et-
mekle kaybedecek zamanı
yok. Ülkenin bugüne kadar ka-
derine yön veren ve bugün bel-
ki de çıkmaza sürüklenmemize
yol açan bazı temel anlayışla-
nn gözden geçirilmesi ve tartı-
şılması gerekmiyor mu? Bunla-
n tartışmak için vatansever ol-
duğumuzu birilerine kanıtlama-
mız mı gerekiyor? Saçma ve
acı...
GLOBALPOUTTKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOGLU
Sıpaların Şaşkınlığı
Türkiye'de, yönetici sınıfın temsilcileri birtaraftan ille
de "Avrupa Biriiği" diyorlar, diğer taraftan da Türki-
ye'nin yerini.Avrupa'nın dışında, ABD'ninyanında kon-
solide eden adımlar atıyorlar. Türkiye'nin/eopo//ö/c alan-
da atmakta olduğu adımlan biliyoruz. Ama ABD ile iliş-
kileri açısından daha derinlere kök salan. IMF kaynak-
lı bir başka gelişme daha var Dolarizasyon.
Dolarizasyon süreci
Dolarizasyon, bir ülkede ulusal paranın yani sıra bir
başka yabancı paranın daha kullanılmaya başlanması,
bir aşamada yabancı para kullanımının yasallaştınlma-
sı, nihayet söz konusu ülkenin, bir başka ülkenin para-
sını resmi para birimi olarak benimsemesi süreci olarak
tanımlanabilir.
Ancak dolarizasyonu irdeleyebilmek için senyoraj
kavramına değinmek gerekiyor. Senyoraj, bir ülke dev-
letinin, para basma hakkından dolayı ekonomik değer
elde etme kapasitesidir. Ömeğin, bir dolann basım ma-
lıyeti yaklaşık 3 sent, ama alım gücü 100 senttir. Böy-
lece, eğer basılan her bir dolar, aşındığı için belli aralık-
laria dolaşımdan çekilip yeniden basılmazsa, sonsuza
kadar dolaşımda kalsa, senyoraj 97 sente ulaşabilir.
Tüm bağımsız devletler, sınırlan içinde, bu senyoraj hak-
kından faydalanıriar. Ancak ABD Dolan gibi uluslarara-
sı işlemlerde kullanılan bir para söz konusuysa ulusla-
rarası değerinin oluşmasında ekonomiden daha çok as-
keri, siyasi egemenlik ilişkileri rol oynuyorsa, senyoraj
başka bir anlam kazanır. ABD, dünya ekonomisine üç
sentlik dolar verip karşılığında 100 sentlik mal alabilir
(hatta bazı paralan devalüasyona zorlayarak 100 sen-
tin satın alma gücünü yükseltebilir). ABD Dolarlannın
hepsi, ABD mallan satın almakta kullanılarak sonunda
ABD ekonomisine geri dönseydi uluslararası senyoraj
doğmazdı. Ama bu dolartar çeşitli nedenlerden doiayı
geri dönmez, FED'in bazı hesaplanna göre yüzde 50 i-
la yüzde 75'i ABD dışında kalır. Böylece ABD hegemo-
nik bir devlet olarak, dünya ekonomisinden muazzam
bir senyoraj elde eder, başka ekonomik coğrafyalarda-
ki değeriere el koyar.
Dolar dünya ekonomisinde ne kadar yaygınlaşırsa,
ABD'nin senyoraj geliri de o kadar artar, tek tek ülke-
lerdeki dolarizasyon süreçleri, o ülke devletlerinin sen-
yoraj gelirierini giderek ABD'ye transfer eder. Ek olarak,
o ülkeierin devletleri, uluslararası rekabet için gerekli pa-
ra ve döviz politikası araçlannı yitirecek; ücretleri düşük
tutmak özellikle önem kazanacak; iç ticaretin de dola-
rizasyonuyla, "eşitiz değişimle" merkeze değer trans-
feri mekanizması iç piyasaya da girecektir. Yerii üretici-
terin ve emekçilerin çalışma koşullan ağırtaşırken yaban-
cı yatınmcılann dışanya kârtransfen kolaylaşacak, özel-
likle ABD kaynaklı mali sermayenin giriş-çıkışriskiaza-
lacak, ABD'nin o ülkenin ekonomik ve politik yaşamı-
na müdahale kapasitesi daha da artacaktır.
Bu yüzden, dolann dünya ekonomisinde giderek tek
para birimi haline gelmesini sağlamak, başka uluslara-
rası senyoraj rakiplerinin otuşmasını engellemek
ABD'nin dış politikasının önemli bir parçasıdır. Euro'nun
ortaya çıkması, eninde sonunda rakip bir senyoraj oda-
ğı oluşturacağı için ABD açtstndan endişe vericidir Bu-
na karşıhk, gittikçe artan sayıda ülkenin (hele bunlar
Doğu Avrupa ülkeleri ve Türkiye gibi Avrupa hinterian-
dıysa) dolarizasyon sürecine girmesi, ABD açısından
Euro'ya karşı bir savunma hattı oluşturur.
Ve Türkiye
1980'lerden sonra IMF-Dünya Bankası ikilisinin çev-
re ülkelerini merkez ülkelere, özellikle ABD'nin kullanı-
mına açma politikalan, dolarizasyon sürecini öncelikle
Latin Amerika ülkelerinde hızlandırdı. Dolarizasyonun bir
ölçüsü olarak, döviz mevduat hesaplannın toplam mev-
duata oranına bakıldığında, bunun, 1990'lann sonun-
da, Arjantin'de yüzde 44'e, Bolivya'da yüzde 82'ye,
Kostarika'dayüzde 31 'e, Nikaragua'da yüzde 55'e, Pe-
ru'da yüzde 64'e, Uruguay'da yüzde 76'ya ulaştığı go-
rülür.
Özal döneminde, konvertibiliteye geçilmesiyle birlik-
te, Türkiye de bu dolarizasyon sürecine katıldı. Türki-
ye'de dolarizasyon süreci 1990'larda iyice hızlandı ve
nihayet Ege Cansen gibi IMF destekçisi yorumculan-
na bile "Türkiye'nin parası yok oldu" dedirtecek bir dü-
zeye ulaştı. Ercan Kumcu'nun vurguladığı gibi TL'ye
devletin bile saygısı kalmadı. Güngör Uras'ın aktardı-
ğına göre, döviz mevduat oranlan bu yıl temmuz başı
ıtibanylayüzde 49'a ulaşmış, TL'nin toplam parasal bü-
yüklük içindeki payı yüzde 30'a gerilemişti.
Latin Amerika ülkelerinin ekonomikentegrasyon (ba-
ğımlılık) süreçlerinin yönü, tarihsel olarak ABD Dolan'nı
ve ABD ekonomisini gösteriyor. Türkiye'nin emperya-
lizme bağımlılık özetliklen ise farklı. Dış ticaret, doğru-
dan yabancı sermaye yatınmlan gibi reel ekonomi iliş-
kileri içinde, turizm ve işçi dövizleri gibi döviz gelirieri
açısından Türkiye, ağırlıkîı olarak Avrupa periferisinde
(Euro bölgesinde). Dış borçlan açısından ise dolar be-
lirieyici. Diğer bir deyişle, Türkiye gerçek ekonomi dü-
zeyindeAvrupa ile entegrasyon (ilişkinin emperyalist ya-
nını unutmadan) süreci yaşarken giderek artan borçlan-
dırma, (IMF programlan-dolarizasyon) ve siyasi ilişkiler
sürecinden gelen baskılariaABD'nin dış politika hedef-
lerine giderek daha derin ilişkılerle bağlanıyor. Bu süreç
içinde Türkiye, iki blokun keskinleşen rekabetine konu
olurken yönetici sınıfı iktidarsızlaşıyor, temsilcileri gide-
rek tepişen eşeklerin arasında ezilen şaşkın sıpalara
benzemeye başlryoriar. Ulusal bağımsızlık biçimsel bi-
le olsa, korunamaz hale geliyor.
Gazeteci Engîn Ozdunal öldü
• İstanbul Haber Servisi - TRT eski program :
yapımcılanndan gazeteci Engin Özdural -
önceki gün İstanbul'da yaşamını yitirdi.
Özdural, bir süredir böbrek yetmezliği tedavisi
görûyordu. 1944 yılında Ankara'da doğan ve
gazeteciliğe 1974 yılında Basm Yayın Genel
Müdûrlüğü'nde başlayan Özdural, daha sonra
TRT'de programcı olarak görev yaptı. Haftanın
Sesi ve Son Haber gazetelerinde çalışan
Özdural'ın cenazesi önceki gün Şişli
Camii'nde kılınan ikindi namazından sonra
Feriköy mezarlığmda toprağa verildi. .?
• ANKARA (ANKA) - SEKA Genel
Müdürlüğü ve bağlı işyerlerinde çalışan 5 bin
işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi, Kamu-lş
ile Türkiye Selüloz-lş arasmda imzalandı. İmza
töreninde konuşan Devlet Bakanı Keçeciler,
toplu iş sözleşmelerinin üçte ikisinin
tamamlandığını belirtirken işçilere birinci altı
ayda yüzde 15 zam, ikinci altı ayda yüzde 15,
üçüncü ve dördüncü altı aylarda ise yüzde 10
zam verileceğini belirtti. Keçeciler, ilk altı
ayhk dönemde enflasyon farkı verilmeyeceğini
ikinci ve üçüncü altı aylarda enflasyon farkının
yüzde 80'i dördüncü altı ayda ise enflasyon
farkının tamamının verileceğini belirtti.