20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7^ĞUSTOS2001SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tercihte son hafta • ANKARA(ANKA)- Üniversite yolunda son haftaya girildi. Adaylar, tercihlerini belirleyerek fortnlannı cuma günü mesai saati bitimine kadar teslim edecek. 20O1 ÖSS'de 105 puan barajını aşan bir milyon 26 bin 903 adayın tercih maratonu da hafta sonunda tamamlanacak. ÖSS'de 105 ile 199.999 arasında puan alan adaylar, örgün önlisans programlan ile açıköğretim programlan arasından 18 tercih yapabilecek. 2001 ÖSS'de 120 barajını 651 bin 733 aday aşarken bu adaylar da üniversitelerin örgün lisans programlanndan 18, önlisans programlanndan da 6 tercih belirleyebilecek. khıci yabancı dfl uygulaması • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Anadolu öğretmen liselerinde zorunlu ikinci yabancı dil dersı uygulaması. 2001-2002 öğretim yılında başlayacak. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, hazırlık sınıfından başlayarak kademeli olarak uygulanacak uygulama kapsamında öğretmen adaylan, Ingilizce'nin yanı sıra zorunlu ikinci yabancı dil olarak Almanca ve Fransızca'yı seçebilecekJer. Açıklamada, uygulamayla Avrupa Birliği'yle (AB) uyum sürecinde önemli bir adım daha atılmış olacağı ifade edildi. 84 konterçan açık kalth • İSTANBUL(AA)- Smavla öğrenci alan özel okullann boş kontenjanlan açıklandı. Istanbul ll Sınav Yürütme Kurulu Başkanı Cem Gülan'ın verdiği bilgiye göre 20 özel okuldan Alman Lisesi (Erkek) 2, VKV Koç Özel Lisesi (Erkek) 2, St. Georg Avusturya Lisesi (Kız)l,St. Joseph Fransız Lisesi 2, St. Michel Fransız Lisesi 59. Üsküdar Amerikan Lisesi (Kız) 4, Izmir Amerikan Lisesi 2. îzmir St. Joseph Fransız Lisesi 5. Tarsus Amerikan Lisesi 7 olmak üzere 84 kontenjan açık kaldı. Özel okullardaki boş kontenjanlar için 9 Ağustos tarihine kadar ön kayıt yaptınlabilecek. Kadınlann öykii yanşması • Haber Merkezi - Cumhuriyet Kadınlan Derneği, amatör kadın öykücüleri özendirmek amacıyla "Cumhuriyet Kadınlan Öykü Yanşması" düzenledi. Daha önce yayımlanmamış ve daktiloyla çift aralıklı olarak yazılmış en fazla 5 sayfalık, 5 örnek halinde olan öykülerin 1 Eylül tarihine kadar Necatibey Caddesi 27/15 Yenişehir-Ankara adresine gönderilmesi gerekiyor. Faks numarası ise 0312-229 93 71. Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak: Hükümetpolitikalan, DSP 'nin ilkeleriyle çelişiyor Programagüven yokMemurun grevli toplusözleşmeli sendika hakkının. işin, aşın, eğitimin, sağlığın, ulusal bütünlük içinde her yurttaşın anadilini konuşmasının önündeki temel engel iç borçlardır. Devlete borç veren tüm yurttaşlarla oturup, kimseyi hak kaybına uğratmadan, sorunu çözmeliyiz. Devlete borç veren yurttaşlarımız da bu işin sonunun olmadığını biliyorlar. BAR1Ş DOSTER DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, 50 yıldır uygulanmakta olan sağ politikalann Türkiye'yi bunalı- ma sürüklediğini belirterek ülkemi- zi bunalımdan çıkarmanın solun gö- revi olduğunu söyledi. Partisinin ba- şında bulunduğu hükümetin izlediği politikaların toplumsal boyurunun olmadığmm altını çizen Budak, DSP yönetimiyle arasındaki çelişkilerin derinleştiğini, onulmaz bir noktaya doğru gittiğini belirtti. Milletvekili olmadan önce, sendi- kal yaşamda önemli görevler üstle- nen ve DÎSK. Genel Başkanlığı ya- pan Budak'la, Türkiye'ye, sola ve D- SP'ye ilişkin düşüncelerini konuş- tuk. - Herkes, krizden çıkmak için reçe- te öneriyor. Uygulanan ekonomik programın üretim ve sosyal boyutu- nun olmadığı noktasında geniş bir uz- laşma var. Onerilerinizi sıraiamadan önce, bu noktaya nasıl gelindiğini an- latır mısınız? - 1950'de Demokrat Parti borçsuz bir Türkiye devralmıştı. 1980'de 15 milyar dolar dış borcumuz, yok denecek kadar da iç borcumuz vardı. Şimdi ise iç ve dış borç toplamı 200 milyar dolar. Yani, ül- kemizin GSMH'sine eşit. 16 katril- yon liralık ge- lirimizin, 15 katrilyonu iç ve dış borçla- nn faizine gi- diyor. Bunun tersi olursa, yani sadece 1 katrilyonu iç ve dış borç fa- izine giderse Türkiye rahat- lar. Ülkeyi 50 yıldır yöneten sağın getirdiği nokta bu. - Bu kadar kötü bir taMo varken ve herkes koşullann sol için çok uygun olduğunu söylerken, sol neden bu hal- de? - Demokrasiler denge rejimıdir. Ülkeyi solsuzluk bu hale getirdi. Bu- nu inkâr etmenin sağa da, sola da ya- ran yok. Türkiye'nin yaşadığı, yöne- temeyen siyasetin, sağ ve popülist politikalann krizidir. Sosyal devleti ve hukuk devletini yok sayan, "Bi- zhn müteahhit, bizim partili bizim hemşeri iyidir. İhaleleri ona verelim" diyen, yani halkın parasmı boşa, ölü yatınmlara harcayan popülizmin kri- zini yaşıyoruz. 1980'lere kadar kla- sik sağ, 80 sonrasında ise liberalle- şen sağ bu krizin sorumlusudur. ABD dahil birçok müttefikimiz, "sosyal pattama yaşanacak nu" diye araştırma yaptırıyorsa, geldiğimiz noktayı iyi düşünmemiz gerekir. Kurtuluşun yolu - Krizden çüaş için önerileriniz ne- ler? - Kurtuluşun yolu, öncelikle toplu- mun her kesimine güven vermekten geçiyor. Bu güven, devlete borç ve- ren zenginlere de, açhk sınınnın al- tmda yaşayan yoksullara da verilme- li. IMF reçetesi 18. defadır deneni- yor ama liberallerin bile büyük bö- lümü, çözüme ilişkin umut görmü- yorlar. Enflasyonu yenmek ve krizi aşmak için, IMF ve Dünya Bankası ile mutabakat zorunlu değil. Mutaba- kat, öncelikle toplum ve üretici ke- simlerle sağlanmah. Yüzde yüz ol- masa bile, azami ölçüde mutabakat Erdoğandan laiklikbayraktarlığı yapması beklenemez' Emeğe karşı sorumluyum- Sağın atternatifiıün sağ olduğu bir süreçte, Recep Tay- yip Erdoğan'm başuıda olduğu hareketi nasıl yorumlu- yorsunuz? - Eski sağ kadrolara karşı haklı bir tepki olduğu kesin. Ancak herkes siyasete başladığı yerden ve onun referans alanlanndan büyük hızla kopmak şansma sahip değildir. Benden ve benim gibilerden, yani laik cumhuriyetçiler- den köktendinci olmayacağı gibi, Tayyip Erdoğan'dan da laiklik bayraktarlığı yapması beklenmemeli. Kaynağı, kö- keni siyasetçinin referansıdır. Benim referansım bütün çahşanlann haklannı alabilecegi çağdaş demokrasidir. Yani benim için demokrasi amaçtır. Erdoğan ve arkadaş- lanna göre ise demokrasi araçtır. Amaçlan, siyasete baş- langıç noktasındaki din egemen yaşam tarzıdır. - Sağa kaymakla eteştirilen partiniz bu anlatnklannızın neresinde? - Siyasal iddialar, söylemde ne kadar doğru olursa ol- sun, kulağa ne kadar hoş gelirse gelsin, esas olan pratiği- dir. DSP, kadrolan, kadrolannın siyasetten beklentileri, kadrolannın ekonomik beklentileri bakunından, en temiz ve en sabırlı parti. Ama bu kadrolann, hangi idealin pe- şinde ve siyasetin hangi kanadında olduklan konusunda, Ecevit isminin ötesinde bir hedefleri yok. DSP'nin adın- da, programında, seçim bildirgesinde sol var, seçmenle- rinde bu umut var. 18 Nisan 1999 seçimleri sonrasında ku- rulan koalisyonun, bugüne kadarki ekonomik ve sosyal uygulamalan, hem DSP'ninprogram ve ilkeleriyle büyük ölçüde çelişiyor, hem de Türkiye gerçeğinden, halkın ya- şamsal gerçeklerinden çok uzak. Hiçbir olumsuzluk, genel başkan ve çevresindeki kad- royu, tüm uyanlanmıza karşın, duyarlılık noktasına çe- kemiyor. Özellikle de, ekonomik programın toplumsal yaşamla arasındaki uyumsuzluk, parti yönetimiyle çeliş- kilerimizi derinleştirmekte ve onulmaz bir noktaya doğ- ru götürmekte. Buna parti içi demokrasi konusundaki sıkıntılar da da- hil. Son kongre gösterdi ki, 30 yıldır dagıölan umut ve söy- lenenlerle, gerçekler birbirinden farklı. Dağa taşa "unuı- dumuz" sloganlan yazan gençlerin yaşlandığı bir dönem- de, parti yönetimîne aday olanlara söz hakkı verilmeme- si, hatta yuhalanması. görünen nezaketin ötesinde, yönet- me ve hükmetme hırsının hoş olmayan, sevimli olmayan dışa vurumu oldu. - Poütikada kendinize biçtiğiniz misyon nedir? - Önümüzdeki seçimlerde yeniden. ille de milletvekili olmak gibi bir arzum ve kaygım yok. Bunu daha önce de açıkladım. Sola, laik demokrarik cumhuriyete ve geldiğim yere, yani emeğe karşı sorumluluğum var. sağlanmah. Örgütlü sosyal kesimle- rin önerileriyle programa sosyal bo- yut katılmalı. Üretim, istihdam, ihra- cat ve büyüme muhakkak planlan- malı. Bu çerçevede KOBl'ler teşvik edilmeli, planlı biçimde desteklen- de ortaya koymalan gerekir. Bunu yapamayanlar, siyaseti, klasik işleyi- şi içindeki hobi tutkusu olmaktan öteye taşıyamaz, ülke sorunlarıru çö- zemezler. Işsizlik, sosyal adaletsiz- lik, yatınmsızlık, eğitim ve sağlıkta- M İlletvekili olmadan önce, sendikal yaşamda önemli görevler üstlenen ve DÎSK Genel Başkanlığı yapan Budak, 'Ülkeyi solsuzluk bu hale getirdi' dedi. 'Önümüzdeki seçimlerde yeniden, ille de milletvekili olmak gibi bir arzum ve kaygım yok. Bunu daha önce de açıkladım. Sola, laik demokratik cumhuriyete ve geldiğim yere, yani emeğe karşı sorumluluğum var.' meli, kapanan sanayi kuruluşlan ye- niden açılmalı, kapasite daraltan sa- nayi kuruluşlan normale döndürül- meli, 5 yıldır üst üste gelen krizler- den etkilenen reel sektör ile finans sektörü arasındaki anlaşmazhklar gi- derilmeli. Krizden kurtulurken, ar- tan refah adil biçimde paylaşılmalı, iç talep canlandrnhnalı ve sosyal har- camalara öncelik verilmeli. - Toplumdaki değişim talebinin, krizle birlikte daha da yükseldiği göz- leniyor. Bunu nasıl görüyorsunuz? - Orta ve üst gelir grubu ilk kez iş- sizlik gerçeğiyle yüz yüze kaldı. Ço- cuklanm paralı okullardan alıp, dev- let okullanna vermeye başladılar. Bu, siyasetin ve düzenin değişmesi talebinin en önemli habercilerinden- dir. Esnaf, 100 yılda bir olduğu bili- nen bir hareketlenme içinde. Zengin- ler ilk kez, ekonomik krizle fakirleş- tiklerini söylüyorlar. Zenginler ku- lübü TÜSİAD, ekonomik ve demok- ratik açılımlar yapan görüşler dillen- diriyor. Umanm sosyal ve örgütlen- me boyutu olan görüşler de seslen- dirirler. Siyaset dışındaki tüm kurum ve kuruluşlar, geniş kitleler, krizin yönetsel olduğu konusunda mutaba- kat içinde. Önümüzdeki engel iç borçlar - Bu ekonomik taUoyla kriz nasıl aşıhr? - Ülkemizin 3 yıllık vergi gelirine denk düşen iç borçlanma söz konu- su. Devlet, temel geliri olan verginin tümünü, borç faizine veriyor. Türki- ye'yi yönetme iddiasıyla ortaya çı- kan siyasi kadrolann, borç sorununu nasıl çözeceklerini inandıncı biçim- ki açmaz, demokratik gelişmenin önündeki engeller çok ciddi sorunlar ve bunlann nedeni de borçlar. Özel- likle iç borç sorununu çözersek, de- mokratik gelişme yönünde ciddi adımlar atabiliriz. Memurun grevli toplu sözleşmeli sendika hakkmın, işin, aşm, eğiti- min, sağlığın, ulusal bütünlük için- de her yurttaşın anadilini konuşma- sının önündeki temel engel iç borç- lardır. Devlete borç veren tüm yurt- taşlarla oturup, kimseyi hak kaybına uğratmadan, sorunu çözmeliyiz. Devlete borç veren yurttaşlanmız da, bu işin sonunun olmadığını biliyor- lar. Hâlâ Turgut Ozal'ı savunanlara da şunu anımsarmak gerekir. Özal, azmlıkta kalan bir kesimin 1 lirasını 1000 lira yaparken, toplumda 1 lira- sı bile olmayanlann sayısı hızla art- tı. Türkiye borç sorununu çözerse, uluslararası müzakerelerde masaya daha güçlü oturur. - Kısa vadede neler yapılmalı? - Liderler dışındaki bakanlann de- ğiştiği, bakan sayısının 20'yle smır- landığı, topluma umut ve güven ve- ren yıpranmamış isimlerin kabineye girdiği, birbirinin arkasmdan konuş- mayacak bir bakanlar kuruluna ön- celikle ihtiyaç var. Bugün çahşanlar, geçen yıhn kasım ayma göre, ceple- rindeki paranın yansını kaybettiler, halk büyük bedel ödedi. Tamarru bu- günkü iktidann sonımluluğu olma- masına karşın, siyaset de bu olum- suzluklar nedeniyle bedel ödemeli. Siyasetçinin de bedel ödeyeceği, başbakan ve ortaklan tarafından açıkça söylenmeli. Çünkü programa da, hükümete de güven yok. Tersine, daha büyük felaketler olabileceği yö- nünde bir endişe toplumu sarmış du- rumda. Kimse kendini kandırmasın. - Tabto bu kadar iç kararücıyken, sol ne yapmah? - Çağdaş bir ülke, kurallı bir top- lum yaşamı, çalışılabilirbir iş, yaşanabilir bir gelir, gü- venli bir gele- cek, ınsan hak ve özgürlükle- rine dayalı bir toplumsal ya- şam, çağdaş dünyanın tüm gelişmelerine uyumlu, başı dik, uluslara- rası müzakere- lerde masaya eşit şartlarda oturan ve Cumhuri- yet'in temel hedefi olan AB idealine uyan bir Tür- kiye için şim- di sol zamanı. Demokrasi, ekonomi ve sosyal yaşam- daki eksiklik- lerin en önem- li sebebi sol- suzluk. Parlamento- daki temsil oram bugün yüzde 80'le- re varan sağın bütün beceriksizlikle- rine rağmen, kendi içinden "yeni- yhn" diyerek ürettiği, türettiği bir an- layışla, geleceği yeniden sağ olarak şekillendirmesi söz konusuysa, bu- nun sorumlusu soldur. Solun bir da- ha deneme yapma şansı yok. Sol, ciddi bir özeleştiri yapmalı. Söz söy- lemenin ötesinde, inandıncı olmaya, güven vermeye ihtiyaç var. Sol. siyasetin önünü açmalı - Sol, nerede hata yapti? - Son 20 yılda esen liberal rüzgâr- lardan sol çok etkilendi. Evrensel so- lun, eşitlik, özgürlük, kardeşlik, iş, ekmek, sosyal adalet, banş, dayanış- ma kavramlanru unurtu. Bu da solu doğal tabanmdan, sendikalardan, meslek odalanndan, demokratik kit- le örgütlerinden uzaklaştırdı. Sol, do- ğal tabanındaki bu kesimleri etkile- yemez hale geldi. Sosyal kesimlerle sol birbirinden kopunca, her iki taraf birden zayıfladı. Kimi milliyetçi muhafazakâr par- tiler, solun kavramlanm kullandılar. Adil düzen de bunlardan biri. Yeni projelergeliştiremeyen, yeni ufuklar açamayan sol, dar alandaki siyasi tar- tışmalardan kurtulamadı. Alt kimlik, inanç kimliği ve etnik köken tartış- ması, solun bütün zamanını ve ener- jisini alıp götürdü. Oysa sol, siyase- tin önünü açmalı, üretim, gelir dağı- lımı adaleti, eğitim, sağlık, haklar ve özgürlükler, yeniden yapılanma, yurttaş kimliği gibi konulan öne çı- karmalıydı. Bunlar yapılmayınca, sağm alternatifinin sağ olduğu bir döneme girdik. GÖRÜŞ YAŞAR SEYMAN Munzur'dan.. Tunceli'ye gitmek zordur. Çoğu kez kent sınırın- dan geri çevrilirsiniz. Ya da dakikalarca kimlik kont- rolleri sonrası girişinize olur verilir. Asker, sendika kimliğimi geri getiriyor. "Komutan normal kimliği- niziistedi" diyor. Sürücü belgemi veriyorum. Ola- ğanüstü halin yaşandığı kentlere girer girmez; uy- gulamanın ağırlığı omuzlannıza çöküyor. Kimliği- niz en çok bu kentlerde işe yanyor. Ülkemizde bazı kentlerimiz iki isimlidir. Hatta daha çok ilk isimleriyle söylenir ve yaşamda yer alırlar... Tıpkı Izmit - Kocaeli / Hatay - Antakya / Mersin - Içel / Adapazarı - Sakarya gibi Dersim / Tunceli de bu denli bilinmeli ve kolayca söylenme- lidir. Oysa yaşanan gerçek, Dersim türkülerindeki kadar kolay söylenmiyor... Dersimliler, dünyanın öteki ucunda bile olsalar, yaşamlannda üç sözcük kök salar. Düzgün Baba, Munzur ve Dersim. Çoğu sürgün çocuklan olan Dersimliler coğrafyalanndan uzak, yıllarca doğ- duklan kente girememışlerdir. Bu acının özlemi yakıcıdır. Munzur'un suyuna ekmeğini banıp ye- mek, Dersim'in topraklannı öpmek işte bu özle- min yansımasıdır. Dersim kurtuluş günü olmayan tek kentimizdir. O nedenle ödenen bedel ağırdır. Bu acılar, bu özlemler artık geride bırakılmalıdır. Ozan bile, "Bütün acılanmızı Munzur'la yıkadık" dı- yor. Bir sürgün ailesinin çocuğu olarak, efsanelerini, öykülerini dinlediğim Dersim'e 12 Eylul sonrası gittim. Kim bilir, yönetenlerın bölge halkına yap- tıklarına tanıklığımı gün gelir yazanm. Ama yanlış- lann sürdüğünü görmek acı veriyor. Bir kentin üst düzey yöneticileri siyasi kimliklerinden soyunma- lıdır. İHele bu kent, ülkenin hiçbir kentine benze- miyorsa o kentte biraz daha duyarlı ve hoşgörülü olmalan gerekir. Bu kent tüm yoksunluklarına ve yoksulluklanna karşın eğitime önem verir, ülkenin hiçbir kentinde politik bilinç bu denli yüksek de- ğildir. Bu kenti yönetenler demokrat olmalı, sevgi ve sabırla insanlarayaklaşmalı, kent dokusu, kent kültürü yaratmalıdır. Çağdaş yöneticinin, önyargıdan, önkabulden ve taraflılıktan annması gerekiyor. Dersimli Cumhuri- yet'ini ve ülkesini seviyor. Devletine saygılı ama in- sanca yaşamak istiyor. Yıllardır olağanüstü halin ağırtığını omuzlannda taşıyor. Kendisine uzatılan sıcacık eli tutmasını ve sevgisini göstermesini bi- liyor. Bunun en güzel örneği Dursun Bak Paşa'ya olan sevgi ve saygıdır. Dersim, güneşin, suların, dağlann, efsanelerin kentidir. Başkan Celai Doğan, Dersim'de yaptır- dığı parkın açılışında öz olarak şunları soyluyor: "Gazıantep Büyükşehir Beledıyesi olarak kendi- mize; Beriin'i, Londra'yı, Paris'i, Roma'yı, Madrid'i kardeş belediye seçmedik. Tunceli'yi seçtik." Be- tediye başkanlanyla, milletvekilleriyle, valiyle, pa- şalaria ve yöneticilerle parkı geziyoruz. Sanki gü- zellikleri gölgelemek istercesine türküler kaynağı Tunceli'de yöresel türküler yerine; ırkçılık kokan türküler defalarca yüksek sesle dinletiliyor. Içim- den eyvah diyorum. Munzur festivalinde, Kadın Soruniarı panelini belediye salonunda yönetiyordum. Son sözlerim tam teçhizatlı komandoların marşlanyla kesildi. Hoş değildi. Konuşmamı şu sözlerle noktaladım: Artık Tunceli'ye bir kadın eli değmeli, Tunceli bir kadın milletvekilini pariamentoya göndermeli. Biz- ler, salonu dolduran katılımcıların alkışlarıyla pa- neli noktalayıp polislerin, özel timlerin, komando- lann gösterileri arasında belediye sarayından çık- tık. Tüm bunlara karşın; Ferhat Tunç'un hiadife se- si yaralara merhem oldu. 2. Munzur Kültür ve Doğa Festivali özüne uygun yaşanmadı. Havalann sıcaklığına inat provokas- yon kokan eylemlerle sıcaklık daha da arttı. İlk gü- nün akşamı stadyumdasloganlar, kentte yaşanan olaylar ve gerginlik, sağduyunun egemen olmasıy- la daha büyük olayların yaşanmasına izin verme- di. İkinci Munzur Festivali'y'e Tunceli'de yaşanan sıcacık buluşmadan korkanlar, yaralan sarmak ye- rine kaşımak istediler. Büyük acılar yaşanabilirdi. Herkesin üzerine düşen sorumlulukla iki yaşında- ki bu çocuğu büyütmek, festivalin yaratısı sıcak buluşmaya engel olmamak, kültür boyutuna de- rinlik kazandırmak ve prestijli festivaller arasına katmak gerekiyor. e-posta: yasar.seyman« isbank.nettr Atatürk hakkında bilgi Ânıtkabir için internet sitesi ANKARA (ANKA)- Anıtkabir için hazırla- nan internet sitesi hiz- mete girdi. Sitede Ata- türk'e Sovyet mareşal- leri ve politikacılan ta- rafindan hediye edilen imzah fotoğraf, kılıç gi- bi armağanlardan, Anıt- kabir ve Atatürk hak- kındaki bilgilere kadar pek çok görsel malze- me yer alıyor. "www.tsk.mu.tr/anit- kabir/index.htmr adre- sinde yer alan internet sitesinde "Gazi Musta- fa Kemal Atatürk, Ata- ya Saygı Defteri,Anıtka- bir Hakkında Bilgi, Ânıtkabir Müzesi" bö- lümleri yer alıyor. ilk bölümde Atatürk'ün fo- toğraflan, orijinal ses kaydı, özel kitaplannın listesi, yaşamöyküsü. dünya liderlerinin ken- disi hakkında söyledik- leri ve ilke-devrimleri bulunuyor. Ataya Saygı Defteri bölümünde dünya lider- lerinin Ânıtkabir özel defterine yazdıklan ya- zılardan seçmeler bulu- nurken sitede Ânıtka- bir'in mimari özellikle- ri konusunda bilgiler de veriliyor. Ânıtkabir Müze- si'nde ise Atatürk'ün giysileri. aksesuvarlan, Osmanlı padişahlan ve TBMM'den aldığı ma- dalyalan, baston ve kır- baçlar, kılıç ve silahlar, saatler, yazı takımlan ve çeşitli eşyalar hakkında görsel bilgi veriliyor. Müze bölümünde Ata- türk'e Türkiye'yi ziya- ret eden Sovyet mare- şalleriyle SSCB Mer- kez tcra Komıtesi Baş- kanı Kalinin'ın hediye ettiği orak çekiç kabart- malı gümüş fotoğraf çerçeveleri, imzalı fo- toğraflar ve orak çekiç- Türk bayrağı kabartma- lı kılıç da yer alıyor. Çin'in milliyetçi önder- lerinden Çan Kay Şek'in Atatürk'e hediye ettiği imzalı fotoğrafı da internette sergileniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle