Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ^AĞUSTOS 2001 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 19
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
ile toplumun aydın kesimlerini kandırmak mı?
Yoksa?.. Hayır hayır. olayın "yoksa" sorusuna ve-
r&ceği yanıt yok.
Tayyip Erdoğan ve ekibi yenilik damgası altında
"&skiyi" pekâlâ pazariıyoriar.
"Yenileşme ANAP'ı da sardı. Geçen haftanın olayı
ANAP kongresi bu haftaya kulis dedikodulanyla giriş
yaptı.
Fakat yeniden genel başkan seçilen Mesut Yıl-
maz'ın "yenilikadına söyledikleri" ne ölçüde gerçek-
leşti?
Kongrede kürsüden, partinin hızla yükseliş süreci-
ne girişini engelleyecek olanlara yönetimde yer ver-
memelerini delegelerden istedi.
Üstelik genel başkana yakın kaynaklar, Yılmaz'ın
"muhaliflerini 'temizleyerek' yeni dönemin önünü
açacağım" söylüyorlardı.
Yeni merkez yönetimi Yılmaz'ın istediği yönde se-
çildi.
Listeye şöyle bir göz atın, ilk bakışta dikkat çeke-
cek bir yargıdan kaçınmanız olanaksız:
Yönetim dışına itildiklerine göre; demek ki, ANAPta
muhalif sayısı üç: Lütfutlah Kayalar, Vehbi Dinçer-
ler ve Eyüp Aşık!
"Yenilik?" Yılmaz'ı bir gölge gibi her şeyiyle izleyen
Cavit Kavak'ın genel başkana karşın yönetime gire-
meyişi mi?
Yoksa ANAP'ta parti içi muhalefetin hası Ekrem
Pakdemirii'nin, dağlan delen Fertıat gibi merkez yö-
netiminde yine yerini koruması mı?
ANAP'ın yeniden ayağa kalkmasını istiyor musu-
nuz? Hükümetten aynlarak kendini nadasa bırakma-
sı gerekiyor. Muhalefette kendini toparlayarak yeni bir
vizyon yaratması ancak böyle sağlanabilir.
ANAP'ın toplumda yeni baştan ses getirmesinin
önkoşulu muhalefet...
Ne çare; iktidar olmaya alışmış partilerde muhale-
fete yönelmeyi istemek olanaksız.
Ömegin bir zamanlann Adalet Partisi'nde yalnız li-
der iktidar aşkıyla yanıp tutuşmazdı. Örgüt, çevre,
hatta bu partiyle işleri tıkınnda giden pek çok işada-
mı AP'nin ne yapıp yapıp iktidarda kalmasından ya
da iktidara gelmesinden yana tavır koyardı.
Hatta Güneş Moteli'nde bakanlık vaadiyle 10 AP'li-
yi transfer ederek hükümet olan Ecevrt, siyasaJ etik-
ten yoksun bu yola neden girdiği eleştirilerini, "Neya-
payım, örgüt ve grup iktidar ol diye beni sıkıştınyor-
du" diye yanıtlamıştı.
Galiba benzeri bir "sendrom" bugün ANAP'ta ya-
şanıyor.
Koalisyon iktidannın olası başanlan ile seçimlerde
"muvaffak olmayı" öngören geçersiz bir ana ilkeden
hareket ediliyor.
Ya olmazsa
Bu mantık ve öngörü sahipleri tabii yanılıyor.
Bir an için üç ortaklı hükümetin ekonomiyi düzlü-
ğe çıkardığını varsayalım.
Iki krizin toplumun hemen her katmanına vurduğu
ölümcül darbenin bir-iki yılda silineceğini mi sanıyor-
sunuz? Insanlar bedensel ve ruhsal güçlerini, üç-beş
kuruş getiren işlerini, kısacası umutlannı yitirdiler.
Bu yaranın; mali sektörü düzeltmekle, özel girişi-
min .sorunlanna yeni yeni eğilmekle, fakir fukarayı
Dünya Bankası'nın verdiği 500 milyon dolarla esen-
liğe kavuşturmayı hayal etmekle kapanacağını düşün-
mek tam anlamıyla "abesle iştigal".
Rahmi Koç TV'den 21 Şubat darbesinin Koç dün-
yasına maliyetini söyledi: "Yanyanya fakiheştik!"
Koç bunu söylerse.. zaten yoksul olan, açlık sını-
nnda yaşayan milyonlarca insanın ne durumda oldu-
ğunu kestirmek hertıalde zor olmasa gerek.
Bugünlerde siyasal parti etkinlikleri ön planda. A-
ma uzun sürmez.. ekonomi yeniden her olayı bastı-
rabilir.
Nedeni Kemal Derviş'in sütunlarayansıyan birsö-
zünde.
"Nefesini tutarak aslında bu haftayı beklediği" söy-
leniyor ve yakın çevresine yaptığı bir değeriendirme-
de: "Her şey iyi de düşmesini beklediğimiz faizler
düşmüyor. Bu hafta faizi de düşürürsek bu iş bitmiş-
tir" diyor
Ya faizler düşmezse? Haydaaa; buyurun revizyon
patırtısına!
Para yok, arazi verelim
• Baştarafı 1. Sayfada
ması ile birlikte ödenme-
si gereken miktar, 6-6.5
katrilyon lira arasında bu-
lunmaktadır. Bu da kişi
başına yapılacak nema
ödemesinin 2 milyar 116
milyon liraya eşit olması
demektir.
- Kamunun bu miktan
kısa sürede ödeyebilmesi
mevcut koşullarda müm-
kün değildir. Bu nedenle
söz konusu kesintilerin
tasfiyesi, kamu arazileri-
nin dağıtılması ile müm-
kün olabilecektir.
- Uygulama kapsamın-
da, Hazine arazileri için-
de mücavir alanlardan tek
veya çift kata imarb alan-
lar tahsis edilecek. Proje-
nin devlet bütçesine yük
olmaması için de alanla-
rın hak sahiplerine veril-
mesi sırasında oluşacak
giderler çalışanlardan
tahsil edilecektir.
- Proje çalışmalan kap-
samında kişi başına 300
metrekare arsa verilmesi
durumunda, alanlann
metrekaresi 4 milyon 800
bin liraya. 500 metrekare
verilmesi durumunda da
metrekaresi 2 milyon 900
bin liraya eşit olacaktır.
- Çahşanlann, arsa se-
çimlerini diledikleri şe-
hirden yapmalan istene-
cek.
- Tasarruf kesintileri ve
nema ödemeleri çerçeve-
sinde yapılacak olan ta-
şınmaz devirlerin her tür-
lü harç ve verginin dışın-
da tutulması ile birlikte
belli bir süre emlak ver-
gisine de tabi tutulmama-
sının, uygulamaya yöne-
lik talebin artmasma
olumlu katkı yapacağı
düşünülmektedir.
GRAFİKER ARANjYOR
Bir yayın kuruluşuna sayfa düzeninden
anlayan grafiker...
:•. 512 0514-400
VEFAT ve BAŞSAGLIGI
Cemıyenmız üyesı, Basın Şeref Kartı sahıbı,
değerh arkadaşımız
M. ENGİN ÖZDURAL
6 Ağustos 2001 Pazartesı günü ktanbuTda \efat ettı.
Vefatı topluluğumuzda denn üzüntü yaratan Özdurarın
cenazesı 6 Ağustos 2001 Pazartesı günü ıkındı namazuun
arduıdan Şışlı Camıı'nden alınarak Fenköy Mezarlığı'nda
toprağa venldi. M. Engin Özdural'a Tann'dan rahmet,
kederli aılesıne ve üyelenmıze başsağlığı dılenz
TÜRKİYE GAZETECİLER CE.MİYETİ
Şimdilik atlattıkİstanbul Haber Servisi - Mavi
Akım Projesi kapsamuıda Rus-
ya-Türkiye arasında denize bonı
döşeyecek olan 'Saipem 7000'
adlı dev inşaat gemisi, yoğun gü-
venlik önlemleri altında Istanbul
Boğazı'ndan geçti. inşaat gemi-
sinin Boğazdaki köprülerin altın-
dan geçebilmesi için vinçleri ve
kuleleri de ilk kez yatay duruma
getirildi, boğaz trafiğe kapatıldı,
Şehir Hatlan tşletmesi'ne bağh
vapurlann kontroüü olarak sefer
yapmasına izin verildi.
"Saipem 7000", Istanbul Bo-
ğazı'ndan geçişine dün saat
09.00 sıralannda başladı. Gemi,
Üsküdar açıklannda demirleye-
rek köprülerin altuıdan rahat ge-
çebilmesi için su aldı ve yüksek-
liği 58 metreye düşürüldü. Üskü-
dar'dan saat 11.30'da hareket e-
den gemi, Boğaziçi ve Fatih Sul-
tan Mehmet Köprüsü'nü de so-
runsuz bir şekilde geçerek 16.00
sıralannda Rumelikavağı açıkla-
rına geldi. Gemi burada demirle-
Büyük dikkatsizlik
İSTANBUL (AN- masına karşın, tam
KA) - Saipem 7000
inşaat gemisinin ge-
çişi sırasında Boğa-
ziçi Köprüsü üzerin-
deki trafik akışının
sürmesi dikkat çekti.
• Su aldınlarak 135
metrelik yûksekliği
57 metreye indirilen
dev geminin, 68
metre yüksekliğin-
deki köprünün altın-
dan geçişinin tehli-
keli olabileceği ön-
ceden açıklanmış ol-
geçiş anında köprû
trafiğinin çift yönlü
olarak sürdüğü gö-
rüldü. Bir çarpma
anında köprüde bü-
yük hasarlar olacağt
açıklanmasma kar-
şın, trafık akışının
kesilmemesi, geçişi
boğazda ve televiz-
yonlan başında sey-
reden vatandaşlar
arasında tepkilerin
oluşmasına neden
oldu.
Köprüde intihar
İstanbul Haber
Servisi - "Saipem
7000"i izlemek üze-
re boğazda toplanan-
lar, Boğaziçi Köprü-
sö'nden atlayan bir
gencin yaşamına son
verişine de tamk ol-
dular.
Geminin boğaz-
dan geçışinden kısa
bir süre önce, Avrupa
yakasından bindiği
taksinin şoförüne
Osküdar'a gitmek is-
tediğinı söyleyen
Gürkan Tathağaç
(24), Boğaziçi Köp-
rüsü üzerine geldi-
ğinde, sürücüden
durmasını istedi.
Taksicinin durma-
sı üzerine araçtan in-
en Tathağaç. hızla
korkuluklara doğru
koşmaya başladı.
tkna çabaİanna ya-
nıt vermeyen Tath-
ağaç 68 metre yük-
seklikten denize atla-
yarak yaşamına son
verdi.
di ve 2 saat süren su basma işle-
minin arduıdan Karadeniz'e doğ-
ru seyrine devam etti.
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kur-
tarma Işletmeleri Genel Müdürü
Hücum Tulgar, dev inşaat gemi-
sinin güvenli geçişi için her tür-
lü önlemin ahndığını belirterek,
2'si gemi içinde olmak üzere 6 kı-
lavuz kaptan eşliğinde boğazdan
geçmekte olan geminin, 2'si ttal-
yan toplam 4 römorkör tarafin-
dan çekildiğini anlattı.
Karadeniz^in derin bölgelerin-
de boru döşeme işlemi yapacak
olan dev Saipem 7000 gemisinin
Istanbul Boğazı'ndan geçişi ne-
deniyle bir toplantı düzenlendi.
Toplantıya katılan Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı ZekiÇa-
kan. Mavi Akım Projesi'nin
Rusya Federasyonu ile 15 Aralık
1997 tarihinde imzalanan hükü-
metlerarası anlaşma ile başlatıl-
mış olduğunu anımsatarak, pro-
jenin Rusya'dan alınacak 16 mil-
yar metreküp doğalgazuı, Kara-
deniz'in dibinden geçirilecek bir
boru hattıyla Samsun'a getiril-
mesini, buradan da Ankara'ya u-
laştınlmasını öngördüğünü an-
lattı.
Enı S.p.A. CEO'su YTttorio
Mincato. Karadeniz'in zemi-
ninin teknik ve bilimsel açıdan
derinlemesine araştınldığını i-
fade ederek, Karadeniz'in
dibinde yüksek asit bulunduğu
için döşenecek borulann iyi ko-
runması gerektiğini belirtti.
Boru hattının çökmesi,
parçalanması konusunda
bugüne kadar hiçbir olay yaşa-
madıklannı anımsatan Mincato,
"30-35 yıl kullanımdan sonra
bö>1e bir tehdit ile karşı karşı\a
kahnabilir. Bu tasan, tüm kul-
lanıcıveyönetküer arasında pay-
laşılan bir risktir. Bu risldn pay-
laşılması söz konusudur" diye
konuştu.
Miilteciler Yıklız için sokağa döküldü
• Baştarafı 1. Sayfada
olarak yaşadığı Sighthill
bölgesinde ırkçı bir saldı-
n sonucu öldürülen Fırsat
Yüdız için sokaklara dö-
küldü. Polis, evsizleri sa-
kinleştirmeye çabalarken,
Interpol'ün Türkiye'de
Yılmaz'ın ailesini arama
çalışmalanna başladığı
belirtiliyor.
The Times gazetesinde
yer alan bir habere göre
yaklaşık 400 kadar evsiz,
bıçaklanarak öldürülen
22 yaşındaki Fırsat Yıl-
dız için protesto gösterisi
düzenledi. Gazete, Fır-
sat'ın Türkiye'deki yargı-
dan kaçan Kürt kökenli
bir Türk olduğunu belirt-
ti. Iskoçya'ya iki hafta
önce geldiği belirtilen
Yıldız'ın yine bir Türk
olan arkadaşı ile birlikte
parkta iki kişi tarafından
saldınya uğradığı anlatı-
lanhaberde,"Yıldız'ın 16
yaşındaki arkadaşı onu
hemen İskoçya Kraliyet
Hastanesi'ne görürdü.
Ancak hastanede Yıl-
dız'ın öldüğü açıklandı"
denildi. ^_.«.^ „
Haberde, olayda yara-
lanmayan ancak yaşadık-
lanndan ötürü derin bir
travma yaşayan Yıldız'ın
arkadaşının ise polisin
korudugu bir evde gizlen-
diği belirtildi.
Son 14 ay içinde Iskoç-
ya'da 70 ırkçı saldınnın
yaşandığuıa dikkat çeki-
len haberde, Yıldız'ın Is-
koçya'da öldürülen ilk
mülteci Türk olduğu kay-
dedildi. Polis sözcüsünün
"Yıkfaz'm uğradığı saldı-
^. nyı bir cinajet olarak in-
celK'oruz ve ırkçdık olası-
uğını da gözardı etmi>o-
nız" dediği kaydediîen
haberde, araştırmayı yö-
neten dedektif Alew
McADister'in şu sözlerine
yer verildi: "Bu olayın ya-
şanmasıbir utançtır. Sanı-
nm tskoç\a kınanmabdu*
ve bizkr de sokaklannuz-
da biri öldürüldüğü için
utanmalıjız."
Protesto gösterilerine
katılanlar arasında lrak.
Türkiye ve Suriyeli mül-
tecilerin olduğu beürtüen
haberde, mültecilerin
sözcüsü Mohammed
Narveen AsiTin protesto-
culan sakinleşmeye davet
ettiği belirtildi.
Haberde, İskoçya poli-
sinin Yıldız'ın ailesini
bulmak için Interpol'den
yardırn istediği kaydedil-
di. Öte yandan Glas-
govv'daki maçı Britan-
ya'da yaşayan çok sayıda
Türk vatandaşının izle-
mesi bekleniyor.
Süreyya Ayhan tarflıe koştıı
• Baştarafı 1. Sayfada
Kinet fınal koşan Türk at-
letleri arasında yer almış-
tı.Commonwealth Sta-
dı'nda düzenlenen şampi-
yonanın 3. gününde, ba-
yanlar 1500 metrede dün
seçmelerde 39 atlet içinde
erı iyi dereceyi elde ederek
yan finalist olan Süreyya
Ayhan, sabaha karşı yan
finalde de başanh bir per-
formans gösterdi.
1. seride yanşan ve mü-
cadelenin ilk 2 turunu ön-
de götüren Ayhan, son tur-
da geçen yılın Grand Prix
şampiyonu Rumen VMeta
Szekely'e (4.10.30) geçil-
di ve4.10.36'lıkderece-
siyle serisinde 2. olarak fi-
nalekaldı.Bu seride 1997
yıhnın Dünya Şampiyonu
Portekizli Carla Sacra-
mento ise bir kez daha Ay-
han'a geçilirken 4.11.23
ile 3. sırayı aldı.
Süreyya Ayhan, böylece
Dünya Atletizm Şampiyo-
nalan tarihinde finale ka-
lan ilk Türk atleti unvanı-
nı da elde etti. Daha hızlı
bir tempoda koşulan 2. se-
ride ise 5 bin metrenin
Dünya Şampiyonu Rumen
atlet Gabriela Szabo ise
4.07.40'lık dereceyle bi-
rinciliği kazandı. Süreyya
Ayhan, yan finalde daha
yavaş birtempoda koştuğu
için 24 atlet içinde en iyi 9.
dereceye sahip oldu. Ba-
yanlar 1500 metrede 12 at-
letin gireceği final müsa-
bakası, TSİ 04.30'da yapı-
lacak. Sabaha karşı Ed-
monton'daki Dünya Atle-
tizm Şampiyonası'nda 5
bin metrede final koşacak
Süreyya Ayhan için tüm
Türkiye ayakta. 5 bin met-
re finali sonrası perşembe
günü de 800 metre seçme-
lerine katılacak Ayhan,
6.09.1978 Çankındoğum-
lu. Çankın'da başlayan at-
letizm hayatını Ankara'ya,
Konya'ya; oradan da Fe-
nerbahçe'ye taşıyan Ay-
han, artık Gaziantep Bele-
diyesi'nin hsansh sporcu-
su. Spor hayatını Gazian-
tep'tesürdüren Ayhan eği-
timine ise Kahramanma-
raş Sütçü Imam Üniversi-
tesi Beden Eğitimi Bölü-
mü'nde devam ediyor.
Ayhan 1500 metrede
25.08.2000 tarihinde
Brüksel'de 4.03.02 ile en
iyi derecesini yaptı. Ay-
han, bir diğer branşı olan
800 metrede ise 2.00.64 ile
Istanbul'da en iyi derecesi-
ni elde etti.
Ertegün'e büyük övgü
NEWYORK(AA)-TI-
ME dergisi son sayısında,
ABD'de yaşayan Türklerin
duayeni ve 'Atiantk Re-
cords' plak şirketinin eşbaş-
kanı Ahmet Ertegün'e 4
sayfa ayu"dı.
Eski ABD başkanlann-
dan Bill Cbnton'ın Har-
lem'deki yeni ofısinin açılı-
şmda seslendirilen 'Stand
by Me' şarkısının ilk kez
Ahmet Ertegün'e ait plak
şirketi tarafından kaydedil-
diği ve ondan sonra meşhur
olduğu anımsatılan yazıda,
şarkınm, uidar arasında da-
yanışma ve kardeşliğin sim-
gesi haline geldiğine dikkat
çekildi.
'Stand by Me'nin yanı sı-
ra 'Spanish Hariem' gibi se-
vilen çok sayıda parçayı ge-
niş kitlelere duyuran ve
meşhur olmalanm sağlayan
kişinin Ahmet Brtegün ol-
duğuna işaret eden TIME
dergisi. Ertegün'ün, şirke-
tin kuruluş günlerinde söz-
leşmelerin imzalanmasın-
dan şarkılann yazılmasına
ve üretime kadar her şeyi
üstlendiğini vurguladı.
Ahmet Ertegün,'AÜantk
Records'plakşirketini 1947
yılında Jerry VVferier ile bir-
likte kurmuştu. Görme
özürlü siyah şarkıcı Ray
Chartes'ın da 'Atiantk Re-
cords'a geldikten sonra üne
kavuştuğunu kaydeden TI-
ME dergisi, Nat King Co-
le'un da şöhretinin bu şekil-
de geldiğine dikkat çekti.
Ahmet Ertegün'ün, anılan-
nı, 1959 yılında kaleme al-
dığı 'What'd I Say' adlı ki-
tapta topladığını kaydeden
TIME, bu başhğın daha
sonra Ray Charles tarafın-
dan şarkı haline getirildiği-
ni ve büyük başan sağladı-
ğınıyazdı.
Dergi, son birkaç yıldır
Broadvvay sahnelerinde bü-
yük başanyla temsil edilen
"Smokey Joe's Cafe" adlı
oyunun şarkılanmn da
1950'li yıllarda Atlantic Re-
cords plak şirketi tarafından
üne kavuşturulduğunu
anımsath.
AÇIKLAMA
İSKİ Basın Mûdûdüğü, dün gazetemiz-
de"TayjipEnk)ğan'adçetboraı''başüğıy-
la yayunlanan haberle ilgili dün yazüı bir
açıklama yaptı. Söz konusu açıklaraa şöy-
le: "Hgilı haberde ifade edilenler gerçeği
yansıtmamaktadır. Doğru bilgiler aşağıda
sunulmuş olup kamuoyunun doğru bilgi-
lendirilmesi açısından gazetenızde aynı yer-
de yayınlanmasını talep etmekteyiz.
ISKİ2560 sayılı kanun ile Istanbul şeh-
rinin içmesuyu ihtıyaçlannın karşılanması
ve atıksuların toplanıp uzaklaşnnlması
maksadı ile kurulmuş bir müstakil Genel
Müdürlüktür. Su ve kanal hizmetleri insan
sağlığını dogrudan etkileyen bir temel ıhtı-
yaç maddesi olması bakımından acilen kar-
şılanması gerekmektedir. Bu hususu göz
öniinde bulunduran kanun koyucu, bu ışle-
rin ifasını kısa sürede yapılmasrmn temin
maksadı ile bu işlerle ilgili ıhalelerde İS-
Kl'yi 2880 sayılı kanunun dışında tutmuş
ve ihalelerie ilgili işlemlerin hazırlanacak
ihale yönetmeliği ile yürütülmesinı öngör-
müştür. ISKİ'nin yapmış olduğu bütün iha-
leler kanun ve mer'i yönetmelik şartlan
içinde gerçekleştirilmektir.
Bilindiği ve o günlerdeki gazetelerin tet-
kik edilmesi ile de görülebileceği üzere,
'Ömerfi-Çambca İçmesuyu İsafc Hatb tha-
lesi' basın ve yayın organlannın huzurunda
şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Söz
konusu iş, 16 ay gibi kısa bir sürede tamam-
lanarak hizmete aluımış ve hattın sağladığı
enerji tasarrufu ile 2 yılda kendini amorti et-
mistir.
Iddia edildiği gibi herhangi bir keyfilik
söz konusu olamaz. Fırma seçinünde ıddıa
edildiği gibi, hiçbir şekilde fırmalann siya-
sı göriişleri veya kişilere olan yakınlıklan-
na göre karar verilmemiştir. Müteahhitler
bedeli karşılığında idarelere iş yapan gerçek
veya tüzel kişıler olup idaremizce bu açıdan
değerlendirilmektedir. Firma seçimindekı
kıstaslar, geçmiş dönemlerdeyapılan ihale-
dekılerle mukayese edildığinde;
a) Geçmiş dönemlerde yapılan ıhalelere
3 veya 5 firma davet edilirken, bu dönem-
de rekabetin yetennce sağlanabilmesi için
ortalama 10'un üzerinde firmanuı davet
edilmesine özen gösterilmiştir.
b) Geçmiş dönemde yapılan ıhalelerin
neticesinde, ortalama % 5 tenzilat ile işler
ihale edilirken, bu dönemde yapılan ihale-
lenn tenzilatı ortalama olarak % 30 merte-
besıne çıkanlmıştır.
c) Geçmiş dönemde yapılan ıhalelenn
büyük bir bölümünün tamamlanamamış ol-
ması ve davalık olarak adliyeye ıntıkal et-
mesme rağmen bu dönemde yapılan ihale-
lerde yanm kalan hiçbir işimiz bulunma-
maktadu.
Nitekim 7 yıllık süreç içinde ISKl'de 213
adetten fazla yatınm ıhalesı yapılmış ve
bunlann zamanında tamamlanaıak hizmete
gırmelen, firma seçiminde tdaremn bu
hususta ne kadar hassas davTandığuun bir
ıspatıdır. 213 adet ıhalenın muhtelif fir-
malarca alınmış olmasına rağmen bunlar-
dan 6 adedının yazıda belırtiUniş olması ve
bu altı adet fumanın da 2 adedinin İSKİ ile
herhangi bir ihale bağıntısının bulunmamış
olması, zikredılen fırmalann adının ortaya
atılmış olması ve tstanbulluların kafasının
karıştırılmasına sebebıyet vermesı bakınun-
dan bir mana verilememektedir."
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
le özetleyebiliriz:
1- ll-ilçe kongreleri aşamasında Yılmaz'ı se-
çecek olan delegeleri seçmek!
2- Bütün delegelerfe temas kurup, yeni bir
dönemin başlayacağı havasını yerieştirmek.
3- Bakanlann tümünün istifasını alıp, muha-
lefet etme egiliminde olanları engellemek, öte-
ki milletvekilleri üzerinde her an bakan olabilir-
siniz havasını estirmek.
4- Salonu, Yılmaz'ın değişmez liderliği izleni-
mi verecek biçimde düzenlemek.
5- Delegelerin ve tribünlerin en aktif olduğu
saatlerde sanatsal etkinlikleıie kongreyi konser
haline getirip, parti tabanını gevşetmek.
6- Genel başkanın konuşmasına da gözlerin
ANAP'ın durumuna -içine değil de çok başka
yönlere-döndürülmesi için özel bölümler ekle-
mek.
Yılmaz'ın "Ulusal güvenlik sendromunu tar-
tışmaya açalım" önerisini son madde bağla-
mında değeriendirebiliriz.
önce konunun teknik yanını aktaralım. Her ül-
kenin kendi koşullanna özgü bir ulusal güven-
lik stratejisi vardır. Adları birbirine çok benzer.
Türkiye'dekinin tam adı şu:
Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi.
Bu belge durağan, oluşturulduktan sonra hiç
dokunulmayan bir metin değil. Milli Güvenlik
Kurulu zemininde, yıllık hatta zaman zaman ay-
lık gelişmelere göre yeniden ele alınıyor, ekle-
meler çıkarmalar yapılıyor. Yılmaz son 15 yılın
çok büyük bir diliminde bu kurulun üyeliğini
yaptı. Siyaset belgesinde temel değişiklik
1991'de Sovyetler'in çökmesinden sonra ger-
çekleştirildi. Yılmaz o dönemde de sorumlu yer-
lerdeydi.
MGK Genel Sekreterliği bu belgeyi sadece
askeri zeminlerde değil, devlet katında üst yö-
netime gelmiş her kesimie paylaşıyor. Yakın
geçmişte, Meclis'in tüm üyeleriyle de bölüm,
bölüm paylaşmayı planlamış, ancak dönemin
Meclis başkanı, "Şu aşamada yapmayalım"
önerisini getirmişti.
Askerierin işlevil
Başkentteki bu tür konuların perde arkası bit-,
mez, biz güncel tartışmaya gelelim. Köşe yazar-.
larından siyasetçilere kadar herkes Yılmaz'ın!
sözlerini kendi anlamak istediği biçimde yo-
rumladı. Yılmaz'ın pek çok konuşması gibi bu-
nun da özel olarak tercüme edilmesi gerekiyor-
du. Kimi ANAP yöneticileri dün gün boyu bunu
yapmaya çalıştılar.
ANAP Istanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu,
"Genel Başkanımız 'iç düşman kavramından
vazgeçilsin' diyor" dedi.
Bir başka Mesut Yılmaz çevirmeni Sühan Öz-
kan da, genel başkanlarının ulusal güvenlik ko-
nusunun yeni açılımlan engelleyecek biçimde
kullanılmaması gerektiği görüşünde olduğunu
söyledi.
Parti içindeki çevirmeler devam ederken ko-
alisyon ortaklan da konuya sıcak bakmadıkla-
nnı açıkladılar. Bahçeli'nin görüşü şu:
"Böyle bir tartışma hatalı, Türkiye'ye zaman
kaybettirir. Mesut Yılmaz'ın değerlendirmeleri-
ni doğru bulmuyorum."
Başbakan Bülent Ecevit'in ise Yılmaz'a da-
ha farklı konularda bozulduğu anlaşılıyor. Ece-
vrt dün ulusal gazetelerin Ankara temsilcileriy-
le görüşürken Yılmaz'ın kongre konuşması için
sık sık, "maksadı aşan sözler... Kastı aşan de-
ğeıiendirmeler... Aşın karamsartık... Son 4 yılı
yorumlarken nesnel olmasını beklerdim" ifade-
leri kdllandı. Ulusal güvenlik konusunda ise, "bu
tür kavramlan kullanacaksanız, ne demek iste-
diğinizi açık söylemeniz gerekir, yoksa çok fark-
lı yorumlar ortaya çıkar" demekle yetindi.
Pek çok Mesut Yılmaz çevirmeninden söz et- \
tik. Biz çevirmen değiliz ama, sanınz Yılmaz as-
keriere şunu söylemek istiyor:
"Ulusal bütünlük ve laiklik konusundaki has-
sasiyetinize saygı duyuyoruz ama, yolsuzluk ve _
benzeri konularda ileri gitmeyin! Giderseniz, o^
işlevinizi tartışma konusu yapanm!"
ankcum@ttnetnettr 1
Değişen bir şey yok
• Baştarafı 2. Sayfada
vetlerine el koyacağız.
"Tieari suiar açıklana-
maz" hükmünü kaldınp,
devalüasyondan bir gün
önce Merkez Banka-
sı'ndan alınan beş mil-
yar doları kimlerin aldı-
ğını açıklayıp geri alaca-
ğız. Devlet bankalann-
dan aldıkları kredileri
ödemeyenler için de ay-
nı işlemi yapacağız.
Devleti iç borç sarma-
lında bunaltan tefecile-
re, "Bu paralan nereden
buldun" diye soracağız.
Vergisini ödemeden ser-
vet edinenlerin haksız
kazançlarını ellerinden'
alacağız. Bu yolla Hazi-'
ne'ye aktaracağımız pa-,
ralan üretime yönelik^
yatmmlara aktanp iş-.
lendirme (istihdam) ya-
ratacağız, işsizliği önle-
yeceğiz ve ihracatımızı
artınp enflasyonu düşü- [
receğiz diyebilirdi. Bu
örnekleri daha da çoğal- /
tabiliriz. y
Ne yazık ki Sayın^
Baykal havanda su dö-'
verek hepimizi uyurtu.]
Bu tavnyla, halkımızın
Sayın Baykal 'ı neden
tutmadığının yanıtını yi-
ne kendisi vermiş oldu
Fivatlarımız (tam pansiyon, açık büfe
Haziran - Eyliil: 13.000.000.- TL.
Temmuz-Ağustos: 16.000.000.- T
Mavi, yeşil ve dostluğun birleştiği^
OTELMİMAS
Otele ait özelplaj, mavi bayraklı bi
spor alanlan, oyun salonu, yüzme
animasyonlan ve her gece canlı n
Otel Mimas *** tatilyapma imkc
gelirli dostlanmıztn hizmetine
Cumhuriyet gazetesi biz
Tel: 0232 731 28 68 - 67Faks: 0
Otel Mimas Karaburun