Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 -AĞUSTOS 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA
17
Bektronik posta: denizsontQcumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Maliye, gece kulüplerini
denetleyecekmiş...
"Bas bas paralan Laila'yal"
Yayın
Bir devlet kurumu
olan ve yayınları
denetleyen Kanada
Radyo Televizyon ve
Telekomünikasyon
Kurulu, Iran devlet
televizyonunun dijital
kablo ile Kanada'da
yayın yapmasını
yasaklamış... Olacak
iş değil... Islam
devletinin
propagandası
yapılamayacak mı! Bu
ne biçim demokrasi...
iranlılara önerimiz
hemen Türkiye'ye
başvursunlar... Bizim
kabloluda bir yer
bulunur evvel Allah!
Gaddeler
ANAP'ın Gaziantep
Milletvekili Mustafa
Taşar'ın adı
Gaziantep'te, Yalova
Milletvekili
Yaşar
Okuyan'ın adı
da Yalova'da
bir caddeye
verilmiş... Hangi
caddeler olduğunu
bilmtyoruz ama,
Yağcılar Sokağı'ndan
sağa dönünce
karşmıza çıkan
Partizanlık
Meydam'nın hemen
yanındaymış...
ehmedin Kitabı için Nadire Mater'e 59
bin dolar veren Amerikan The MacArthur
Vakfı ile başlayan konu, kabak tadı veri-
yorgibi gelmesin; tam aksine, hiç hesap-
ta olmayan gelişmelerle iyi hazırianmış bir kabak tat-
lısı gibi tam kıvamına gelmiş bulunuyor...
Mater'in geçen pazar Cumhuriyet'te yayımlanan
açıklamasını okumuş olmalısınız... Açıklamayla "John
D. And Catherine T. MacArthur Foundation'ın ne den-
li saygın bir kuruluş olduğunu açık ve seçik bir şe-
kilde öğrendikten sonra, bize bundan böyle her
Amerikalıyı "Sam Amca" olarak görmemek ve Tür-
kiye'deki ifadeözgüriüğü mücadelesinin sembolle-
rinden Mater'in önünde şapka çıkartmak kalıyor.
Bu arada Istanbul'da çalışan ve Mater'in dostu Ka-
nadalı gazeteci Catherine Collins'e de şükranları-
mızı sunmak gerekiyor... Çünkü Collins, bizim o va-
kıfla CIA arasında ilişki kurmamıza neden olan ma-
kalenin yazarı Amerikalı gazeteci J. Michael Wal-
Kıvamler'i bulup konuşturmasaydı "hata"mızda devam
edecektik... Demek ki yanlış haber Şikago'dan dö-
nermiş... Böylece, Nadire Mater'in de açıklamasr-
na dayanak yaptığı makalenin tercümesini özetle-
mek boynumuzun borcu oluyor...
Makalede özetle, komünizmin çökmesinden son-
ra Amerika'nın önde gelen 70 vakıf ve şirketinin de
mali desteği ile "ulusal guvenlik" kavramının yerine
"küresel guvenlik" kavramının geliştirildiği ve geti-
rildiği anlatılıyor. VValler, bu değişim için milyon do-
larlık projelerle ve devletin de desteğiyle akademis-
yenlerin, diplomatlann, gazetecilerin, sivil toplum
örgütlerinin hatta lise öğrencilerinin eğitildiğini ya-
zıyor. VValler, makalesinde "guvenlik" kavramında-
ki değişimi uzun uzun değerlendirdikten sonra "kü-
resel güveniik" konusunda beklenmedik en büyük
harcamayı The MacArthur'un yaptığını bildiriyor,
hepsi o kadar...
Çok özür dilerim; bir de ABD'de "ulusal güven-
lik"in pabucunu dama atan yeni "küresel guvenlik"
politikalandoğrultusundaeğitilen 71 kişinin, üstdü-
zey yönetici olarak başta CIA ve askeri istihbarat ol-
mak üzere ilgili devlet kurumlanna yerleştirildiğini açık-
lıyor...
Gelelim konunun kıvamına... Konu, hiç hesapta
yokken ANAP Kongresi'nden sonra Mesut Yılmaz'ın
açıklamasıyla kıvamını buluyor:
"Ulusal guvenlik kavramı, gelişmeyi sağlayacak
her adımı engelleyecek şekilde kullanılıyor. Ulusal
güvenliğin sınırlarını yeniden belirlemek gerekiyor."
Güvenlikte "ulusardan kurtulmak isteyenler birdi-
lekçeyle projejerini "solcu" amcamız MacArthur'a
sunabilirler... Üstelik Amerika'nın uygun bulduğu
projelere para bile veriyorlar
SESSlZSEDASIZf!) MmîgÜİTClBE
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutkutayahoo.com
Rüşvet iyice yaygınlaştı:
Yemıyoruz, ıçmıyoruz; yedınyoruz!
DSP milletvekilinin yazlık sitesinde
Sakarya Kocaeli Öğretmenler Si-
tesi sakinlerinden küçük bir grup gü-
rültüden şikâyet ediyor ve yaz or-
tasında evinde tadilat yaptıran De-
mokratık Sol Parti Amasya Milletve-
kili Gönül Saray Alphan dan yakını-
yordu.
Ne ki, yazlık sitenin genel kurulun-
da sessiz bir ortam isteyen çoğun-
luk, ertesi gün milletvekilinin başlat-
tığı tadilat gürültüsü karşısında ses-
siz kalmayı yeğliyor; sesini çıkartan-
larda "Ben milletvekiliyim, şikâyetçi
olana işte yol" yanıtını alıyordu...
DSP Milletvekili Alphan aradı...
Kimseye böyle bir söz sarf etme-
diğini.tadilatıbirtekkendisininyap-
madığını anlattı; dört evde birden
komşuların onayı alınarak onanm
yapıldığını bildirdi... Yazlık sitede-
ki evin Köy Enstitülü babasından
kaldığını ve yıllarca kullanmadığı
için evin bakımsızlıktan harap ol-
duğunu belirterek dostlarının öneri-
siyle tadilat çalışması yaptığını söy-
ledi.
Sonra...
:
Gönül Saray Alphan, sitede dört
evde birden tadilat çalışması yapılır-
ken üçünden söz edilmeyip DSP mil-
letvekili olarak kendi adının kamu-
oyuna yansıtılmasını Köy Enstitülü
emekli öğretmenlerden CHP köken-
lilerin işi olarak yorumladı...
Umarız ülke yönetiminde de aynı
düşünce egemen değildir!
Dolıınaydan Sonra
Değişmek
NEBİCEYLAN
Son günlerde bazı çevre-
lerde bir yenilik ve değişme
aşkıdır, aldı yürüdü. Yahu, yıl-
larca yasakladıkları düşünce-
leri, yapıtları, yazarları gökle-
re çıkarmak, farklı köklerden
gelmiş yurttaşlanmızın varlı-
ğını kabullenmek, tüm din ve
mezheplere saygılı olmak; Ba-
tılılıktan, insan haklarından,
laiklikten söz etmek nereden
gelir akıllarına böyle durup du-
rurken! Bilinmezden, buyruk
mu erişir, kıyamet belirtileri mi;
aklım ermez birtürlü. Geçmi-
şi unutamadım ki hayra yora-
yım!
1968'di. Trakya'da bir öğret-
men, başbakana; Yaşar Ke-
mal'i okutmanın yasaklığın-
dan yakındığında, başbaka-
nın yanıtı neydi, biliyor musu-
nuz? "Sen de Hasan Paşa'nın
romanlannı okutsan olmaz
mı?" Edebiyatımızda ne Ha-
san Paşa diye biri vardır oy-
sa, ne de romanı! Bu olayı ga-
zetede okuduğunda öğrenci
olan bir öğretmen tanırım.
1970'li yılların ikinci yarısın-
da, betim konusunu işlerken,
kendince en güzel örneklerden
birini okumaktaymış sınıfa:
Cengiz Aytmatov'dan bir bö-
lüm... Polo gibi bir yerel oyu-
nun sonuduranlatılan. Tek bir
beden ve ruha dönüşen bini-
ciyle atı, ufka gömülerek ba-
tan koskoca güneşe doğru
atılıp kızıllığında erir, yok olur-
lan müthiştir, ben de okumuş-
tum. Sınıfa aniden bir müfet-
tiş girmiş. Kitap ve okunan
bölüm, politikayla ilgisiz. Ol-
sun. Kitabın yazan, bir Sovyet
yurttaşı! Ortalık, aynı başba-
kanın "Milliyetçi Cephe"s\n\n
yangın yeri. Dumanlı havalar
ve dolunay günleri... Kırk sa-
tır mı kırk katır mı, seç baka-
hm!
Öğretmen, Aytmatov'u ye-
ni keşfetmiş. Selvi Boylum Al
Yazmalım'ı da okumuş, "Bu-
nun ne güzel fîlmi oluri" diye,
tanıdığı bir yönetmene mek-
tup bile yazmış. Meğer, Atrf
Yıİmaz, o unutulmazfilmiçek-
mekteymiş zaten. Kimi edebi-
yat öğretmenleri, böyle tutku-
lu, hayalci, ayakları yere bas-
maz takımından olur. Hele
gençlikte!
Elindekini okumayı bırakıp
öğrencilerin ve gönlünün yiğit-
lik kitabından silsin mi kendi-
ni; yoksa dürüstçe devam et-
sin mi "suç"a? Zor. Buraya
kadarmış, diye düşünüp ders
bitince yitireceği sevgili mes-
leğindeki son dakikaları, coş-
kuyla yaşamış ve yaşatmış.
Müfettiş, genç "mahkûm"u
teneffüste bir odaya çekip
uzun uzun süzmüş. Hüküm
infaz edilmek üzere. Kimsin,
nesin gibi bildik sorulardan
sonra, can alıcı soru: "Nere-
den buldun bu metni?" Özür
dilemeyen, yalansız dolansız
biryanıt: "Biliyorum, Tebliğler
Dergisi'nde yok; ama çok gü-
zeldi, okumadan geçemedim."
Başta, Yaşar Kemal'e katlana-
mayan bir başbakan, masa-
da bakanlık müfettişi; elinde-
ki kalemi kırdı kıracak... "Çok
güzel bir örnekti okuduğun.
Aferin oğlum, böyle yaratıcı
olmaya devam et. Tebliğler
Dergisi, sanatyapıtlannın de-
ğerini belirtemez. Bir gün bu
yasaklann tümü kalkar; ama
ben görmem." Olamaz!
Kasabada yatacak otel bu-
lamayan yaşlı, dürüst adam,
kimdin? Belli ki "alnındaışığı"
duymuştun. Belli ki "Sanşın
Kurt"un fikriydi fikrin. Emekli
olabildin mi; yoksa açığa mı
alındın? Acaba "her köşesi
ecdat kanıyla sulanmış vata-
nın" bir ortaokuluna, Türkçe
öğretmeni olarak mı "sürül-
dün" (O günlerde ışınlamak
diyorlardı buna.)
Artık, Yaşar Kemal'in bir
dünya devi olduğunu kabul-
lenmek zorunda kaldılar. Nâ-
zım Hikmet'in şiirleri çoktan-
dır serbest, okul kitaplarına
bilealınıyor. Aytmatov, ülkemi-
ze gelip gidiyor; o artık Sov-
yet değil, Kırgız. Onunla kar-
deş olduğumuzu da anımsa-
dı durmadan değişen yenileş-
me ustası eskiler. Bunlar, ye-
nileşmeye ve değişmeye me-
ğer pek yetenekliymişler (!)
Bilsen ne kılıklara girip dur-
maktalar!
Sevgili müfettişim, temel fel-
sefeleri değişim ve yenileşme
olan kimileri, hiç değişmedi-
ler: Dün de Türkiye'nin tam
bağımsızlığını savunuyorlar-
dı, dün de bilimi öncü biliyor-
lardı, dün detarikatları, şeyh-
leri yoktu, dün de halkçıydılar,
dün de emperyalizm ve sü-
mürüye karşıydılar, dün de et-
nik köken ayırmadan ülke hal-
kının tümünü kardeş sayıyor-
lardı, dün de hakça bir düzen
diye yırtınıyortardı, dün de Ku-
vayı Milliye coşkusu içindey-
diler... Dün de senin gibiydi-
ler... Bugün de öyleler!
Sizlere neler borçluyuz! Keş-
ke yaşıyor olsan... Yetmezdi
ya, olsun; hiç değilse ellerin-
den öperdik.
nebiceylan(Sveezy.com
t
, Muayene, Teşhis, Tedavl
' TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35
Intemet: http://www.tkv.org.tr
e-mail: gen.sekreterwtkv.org.tr koordinatortştkv.org.tr
Nüfiıs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür
CENNET URALKAYA
ÇtZGÎLÎK KÂMİL MASARACI
• >
-
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 7Ağustos
BU6UN, SAAT 17 'DE, itd
Sl2,MONT SLANC (MON SlÂA/) TEPESİ-
NE ÇIKMAK Ü2£R£ YOLA ÇlKTI. SUNLfiü,
CHAMON/yU DOKTOR MICMEL PACCARD
(3O) VE Al&ADAÇI JACQUES BALMATTI.
O 2AMANA P£Ğ/AJ, AVBUPA ICirASlNIN
SlRA PAĞLARI ALPLER'İN BU YÛIC-
SBK DOfUJĞU OLAN I^IONT SLANC
f
A
KJMSB ÇliCMAAAtÇTI. PACCAZO VE
BALMATtZS*), 8/SK4Ç S4AT TII&AAN-
DIKTAN SONRA, OAĞDA KAMP &JRUP
UYUPULAR. EBT£Sİ GUM YOLLJHRIHA
DEVAM EOEM DÂ6CHA/2., SAAT 16
, 4-81O MBTRB YÜKSBKMİĞİNOE.
Ğ UU*$ACAKLAR£HR...
Türkiye'nin yaşadığı sosyo-ekonomik kısırdöngü (kriz...
enflasyon... ışsizlik... bunalım...) bir "iktisat doktoru"nun
büyüleci altında. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı
da yapan Dr. Işın Çelebi, "Ne Olacak Ne Yapmalıyız?"
sorularına profeâyonel yanıtlar bulmak amacıyla, somut
çözüm önenlennı tartışmaya açıyor.
! www.bilgiyayinevi.com.tr
BİLGİ YAY1NEVİ Meşruti/et Cad 46AYenşe-ır-05420 ANKARA
Tel (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks. (0-312) 431 77 58
tİLGİ DAĞIT1M Nariıbahçe Sok Nc17, Kat.1. Cağaloğlu - 34360, İSTANBUL
Tel (0-212) 522 52 01 • 520 02 59 Faks. (0-212) 527 4119
BİLGİ KITABEVİ Sakarya Cad &'A Kızılay - 06420/ANKARA
Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 433 19 35
flRCATİJRER. AÇİKLflmAYA DEUAm EIİT8R...
'BABA'SININ KIZI
Buyüklere Masallar - Küçüklere Gerçekler • 6
CUNEYTAR
BABASININ KIZI
'BABA'SININ KIZI
'BABA'SININ KIZI
•BABASfNlN Kli
CüneytARCAYÜREK
Babanın kanatları altında,
onun kurduğu parti ıçinde
sıyasete atlan Çiller'ın
Başbakanlık günlerinin
gerçek yûzü... Demirel'in,
'kızı' ile ilgili düşkınklığı
ardından ve devlet
yönetimine bakış açılannın
tarklılığından doğan
tartışmalar, çekişmeler,
gerginlikler... 'Baba'sının
öğretileriyle ona kazık atan
kızı'nın öyküsü...
Gızli kalmış pek çok sarsıcı
olay bu kitapta...
Dizinin öteki kitaplan
1. DEMOKRASİ DÖNEMECINDE ÜÇ ADAM (3.bs.) 7000ooo -
2. BİR GIDEN - BİR GELEN - BİR BEKLEYEN (2.bs.) 7000ooo -
3. KRİZ DOĞURAN SAVAŞ (2.bs.) 7000ooo -
4. BEKLEYEN ADAMIN GERÇEKLEŞEN DÛŞÜ (3.bs.) 7000ooo •
5. ETEKU DEMOKRASİ (3.bs.) • 7OOOooo-
6. 'BABA'SININ KIZI (2.bs.) 9000ooo-
bılğılyayıneyı www.bilgiyayinevi.com.tr
BİLOİ VAYINEVİ MeşrutıyetCad 4&AYenışehır-06423 ANKARA
Tel (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58
BİLOİ DAÖfTlM Narlıbahçe Sok. No.17, Kat.1, Cağaloglu - 34360/İSTANBUL
Tel: (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks: (0-212) 527 4119
BİLOİ KİTABEVİ Sakarya Cad. 8/A Kızılay - 06420/ANKARA
Tel. (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 43319 36
KIZILTEPE ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN l
EsasNo: 2001/222
Davacı: Davut Kanat, Mehmetoğlu 1940 d.lu, Eroğlu KNK Kızıltepeyeni Mah. 80 Sok. No:27
Davalı: Hasımsız
Dava: Gaiplik . • •
DavaTarihi: 04.07.2001 »
Yukanda adı geçen davacı mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle 1972 doğumlu oğlu Ahmet Kanat'ın 1992
yılından beri Istanbul ilıne gıdıyorum diyerek evden aynldığını, kendisinden haber almadığını, kayıp olduğunu belirtmiş olmak-
la ilan tarihınden 1 yıl ıçerisınde Ahmet Kanat'ı görenlerin mahkememizin yukandaki esas numarası yazılı dava dosyasına ya-
zıh beyanda bulunabilecekleri ilanen teblıg olunur. 04.07. 2001
Basm: 41334 . : . . . - . • •
KALEM
METtN ERKSAN
Faşist Roma / Kemalist Tiran
ve Kaybolmuş Makedonya
Anayasa Mahkemesi yıllar önce "Refah Partisi"ri\
kapattı. Refah Partisi, anayasanın yasak ettiği "Si-
yasal Islam" düşüncesini oluşturmuştu. Hıristiyan
Avrupa karşıtı Refah Partisi'nin Müslüman yöneti-
ciieri kapatma kararına, Hıristiyan "Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi" (AİHM) katında itiraz etti. Hı-
ristiyan Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AİHM),
"Siyasal Islam" düşüncesini suç kanıtı olarak ka-
bul etti. Hıristiyan Avrupariın "laiklik" anlayışına sı-
ğınmak isteyen "Siyasal Islam"ın güvendiği dağla-
ra kar yağdı.
Siyasal Islamcılar, Avrupa İnsan Haklan Mahke-
mesi'nin (AİHM) olumsuz kararının sorumlusu ola-
rak, bu mahkemenin hâkimlerinden biri olan Arna-
vut Hâkim Kristag Traja'yı suçladılar. "Bilimsel dü-
şünce" karşıtı "dinsel düşünce" yandaşlan bu ko-
nuda "acaip birkuram" oluşturdu. "Acaip kuram"
şuydu: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Arnavutluk
Devleti'ne para ve malyardımı yaptığı için Arnavut
Hâkim Kristag Traja Avrupa İnsan Haklan Mahkeme-
si'nin (AİHM) bu olumsuz kararına katılmıştır".
"Siyasal Islam" Atatürk ve laiklik karşıtıdır. "Si-
yasal Islam" Hıristiyan Avrupa'nın Türk ve Müslü-
man düşmanlığına karşı savaşan, Türk ve dünya Müs-
lümanlığını kurtaran Atatürk'e karşıdır. "Siyasal Is-
lam" "bilimsel düşünce"ye karşıdır. Bu nedenden
ötürü "Siyasal Islam" hiçbir bilimsel kitap okumaz.
Hele Atatürk devrimleriyle ilgili, Türk devriminin ya-
bancı ülkelerdeki etkileriyle ilgili hiçbir kitap okuma-
mıştır.
"Milli bilinci" ve "tarih bilinci" olmayan "Siyasal
/s/am"Türk-Osmanlı Devleti yönetimindeki Arnavut-
luk tarihini bilmez. Bağımsız Arnavutluk Devleti ta-
rihini bilmez. Komünist Arnavutluk Devleti tarihini
bilmez. Çağdaş Arnavutluk Devleti tarihini bilmez.
"Siyasal Islam" yalnız ve yalnız para kazanmayı bi-
lir. "SiyasalIslam" altın, dolar, mark, pound biriktir-
meyi bilir.
Siyasal Islam" nüfusunun çoğunluğu Müslüman
olan laik ve fakir Arnavutluk'a, şeriat yasalarıyla yö-
netilen petro-dolar zengini Asya ve Afrika devletle-
nnden büyük örtülü ödenek paralarıyla gönderilen
"şeriaf yandaşı misyoner" imamlan da görmezden
gelmektedır.
"Faşist Roma / Kemalist Tiran ve Kaybolmuş
Makedonya" Falih Rrfkı Atay'ın 1932de yayım-
lanmış bir kitabının adıdır. F.R. Atay bu kitabında;
1931 yılında halya, Amavutuk ve Makedonya'da yap-
tığı gezi sırasında düşündüklerini, duyumsadıkları-
nı yazmıştır. Bu kitap; "Türk ihtilalini, Atatürk ihtila-
lini, Türkihtilalinin yabancı ülkelerdeki etkisini, Türk-
lüğü, Balkanlar'daki Türklüğü, Türkiye Cumhuriye-
ti Devleti'nin kuruluş ilkelerini, Türk- Osmanlı Dev-
leti'ninAvrupa kıtası üstünde bulunan kaybolmuş va-
tan topraklannı anlatan bir kitaptır.
Hüzünlü, kederli, acılı ve ağlanmadan okunma-
yan bu kitap, resmi kurumlarca birçok kez basılıp
paralı- parasız dağıtılacağına bir köşede yalnızlığa
terkedilmiştir. Bu kitap; Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti'nin Atatürk döneminden sonra bir "milli kültür"
siyasası olmadığının acıklı bir kanıtıdır.
Bu kitabın 56. sayfasının 3. paragrafında F.R.
Atay'ın Arnavutluğa ilişkin şu izlenimlerini "Siyasal
Islam" ibretle okumalıdır. Laik düşünce yapısı olan
Arnavut Hâkim Kristag Traja'nın düşünce yapısının
köklerinde, Atatürk ihtilalinin, Türk ihtilalinin bulun-
duğunu ibretle öğrenmelidir.
"Kemalizmin büyük onuru, Amavutlukta çok açık
görünüyor. Genç Arnavutlar sömürge veya yanm
sömürge olmaya mahkûm ülke olmaktan kurtulmak,
eski bağlannı çözmek, eski kurumlan yıkmak için
"Tün\ devrimi"nin kararlannı adım adım ızlemişler-
dir. Latin alfabesini kullanmaya daha önce başla-
mışlardı. Şapka giymekyasası, uygar Arnavutluğun
şehir ve kasabalar görüntüsünü, Türkiye şehir ve ka-
sabalarına benzer bir görüntüye ulaştırmıştır.
Çağrılı olduğum davetlerde, çağdaş gıysili Arna-
vut erkeklerin yanında tuvalet giymiş Müslüman Ar-
navut hanımları vardı. Bu satırları okurken sizler de
benim gibi nüfus sayımlarında eşinin adını nüfus sa-
yım memuruna söylememek için, başkaldıran Ar-
navut erkeğinin fıkrasını hatıriarsınız.
Bir gün Arnavutluğun başkenti Tiran'a gelen Is-
tanbul gazeteleri, Türkiye'de tatil günü olan Cu-
ma'nın yerine, Pazar gününün tatil günü olarak ka-
bul edilmek üzere olduğunu haber vermişler. Arna-
vutluk Kralı Zogo, önce Türkiye'nin bu karannı öv-
müş, sonra Arnavutluğun tatil günü olan Cuma ye-
rine, Pazar gününün tatil günü olacağına ilişkin bir
yasa yayımlamıştır".
Faşist Roma / Kemalist Tiran ve Kaybolmuş
Makedonya adlı kitaptan konuyla ilgili küçük bir bö-
lüm aldım. Bu kitabın tümü okunmalıdır.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA:
1/ Yunus Na-
di tarafından
1918'denbaş-
layarak ya-
yımlanan ve
1924 yılı baş-
lannda yerini
Çumhuriyet
gazetesine bı-
rakan günlük
gazete. 2/ Bir 8
işin tamam- 9
lanması için
tanınan ek süre; me-
hil... Bir tanm aracı. 3/
Yan...Gömert.4/Do- 2
ğu Anadolu'da bir 3
göl... Rütbesiz asker. 4
5/Üzerikırmızıpara- 5
finle kaplanan bir tür
peynir... Berilyum ele-
mentinin simgesi. 6/ '
Bir nota... Herhangi
bir nedenle armağan
kabul edenin, vermek zorunda olduğu karşılık. II
Güzel kadın... özsu. 8/ Bir örgütün etkın üyesi. 9/
Bir malın fiyatım arttırma... Bir öğrenim kurumu.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Karmaşık sorunlann çözümünde ve incelenme-
sinde bilimsel ve özellikle matematiksel yöntem-
lerin uygulanışı. 2/Birtüryabanmersini... Gücübir
işe yetmez olan. 3/ Osmanlılar tarafından Avustur-
ya'ya verilen ad... Bir göz rengi. 4/ Vilayet... Tavır,
davranış... Işaret. 5/ Çok hızlı gidebilen bir tür ke-
şif gemisi. 6/ Bir topluluğu oluşturan bireylerden
herbiri... Örnek. II tnilti... "Şudemekki" anlamın-
da kullanılan bağlaç. 8/ Akdeniz'de yaşayan bir ba-
lık. 9/ Tibet sığın... Memelilerde ana ile dölüt ara-
sında kan alıp verme işini sağlayan organ.