Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AĞUSTOS 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
zkan yaşamım
iürd
I İstanbul Haber Servisi
Türkı^e Gazeteciler
-emiyeti(TGC)
•enetleme Kurulu üyesi,
asm şeref kartı sahibi
Drahım özkan, dün sabah
aşamını yitirdi. Uzun
allar Anadolu Ajansı'nda
örev yapan gazeteci
>zkan için yann Anadolu
njansı \ e TGC önünde
aat 11.00'de tören
jüzenlenecek. Özkan'ın
enazesi Üsküdar
Doğancılar Camii'nde
jlınacak öğle namazımn
urdından toprağa
^•erilecek.
EmeMilere maaş
artışı
•ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bağ-Kur emeklilerinin
2001 yılı ağustos aybklan
h»elirlendi. Devlet
tstatistikEnstitüsü
tarafmdan açıklanan
Tüketici Fiyatlan
Endeksı'nd'eki (TÜFE)
yüzde 2.4'lük değişimin
ayhklara yansıtılması
sonucunda en düşük
emekli maaşı. 2 milyon
751 bin 510 liralık artışla
123 milyon 247 bin 756
Uraya yükseldi. En yüksek
emekli ayhğı da 9 milyon
545 bin 061 lira artışla
411 milyon 755 bin 937
liraya çıktı.
Mutafyan
Türttiye'ye geidi
• İstanbul Haber Servisi
-İstanbul Ermenı Patriği
Mesrop Mutafyan ve
Kudüs Ermeni Patriği
Torgoın Manukyan,
Ermenilerin Hıristiyanlığı
kabul etmelerinin 1700.
yıldönümü nedeniyle
bulunduklan Erivan'dan
Türkiye'ye geldi.
Mutafyan, Kudüs Ermeni
Patriği Manukyan'la eylül
ayında gerçekleştirilecek
'Yağ Kutsama Töreni'
öncesi, hazırlıklan
konuşmak üzere bir araya
geldiklerini söyledi.
kongresi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Dışhekımleri Birliği
8. Uluslararası
Dişhekimliği Kongresi
Meslek Sorunlan
Sempozyumu' nda
üreticikrin sorunlan
tartışıldı. Türk
Dişhekimleri Birliği, yerli
üreticilerden Avrupa
Birliği standartlanna
uygun üretim yapmalannı
istedi.
Ümraniye'de
operasyon
• İstanbul Haber Servisi
-Terör örgütü PKK'ye
üye olduklan bildirilen ve
geçen hafta Ümraniye
Kazım Karabekir
Mahallesi'nde
gerçekleştirilen yasadışı
gösteriye katıldıklan
belirlenen 4 kişi dün
yakalanarak gözaltına
alındı. Terörle Mücadele
Şube Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamada, bu
kişilerin daha önce de
bazı korsan gösteri
eylemlerine katıldıklan
bildirildi.
Turing'den
kafe
• İstanbul Haber Servisi
- Prens Adalan'ndan
Büyükada'nın simgesi
olan tarihi vapur
iskelesinde açılan Cafe
Turing, Istanbullulara
hizmet vermeye başladı.
Büyükada vapur
iskelesinin bir dönem
sınemâ ve disco olarak
kullanılan üst katı, 25 yvl
aradan sonra Turing
tarafından restore edildi.
Ahşap mekân. yaz
aylannda lstanbullulara
deniz kıyısında cafe ve
restoran olarak hizmet
verecek.
SevimKARAALl
Resim Sergisi
1-10 Ağustos 200»
ALTUNİZADESANATMERKEZİ
(Capıtol Arkası)
Baykal, sağ partiler arasında başka çözülme ve dağılmalann yaşanabileceiğini söyledi
4
Sağ'da kargaşa dönemiISPARTA(AA)-CHP
Genel Başkanı Deniz
Baykal. sağ partilerin
kendı aralannda
kargaşa dönemi
yaşadıklannı belirterek
14
Başka çözülme ve
dağuma olaylan
yaşanacağı gibi, birleşme
çabalan da ortaya
çıkabiBr" dedi.
Baykal, dün Uluğbey
' Seyyit Veli Baba
Sultan'ı Anma
Töreni ve Pilav
Festivali'ne
katılmak için
geldiği lsparta'da
• CHP Genel Başkanı Baykal, Türkiye'de siyasetin
henüz yerine oturmadığını belirterek sorumlu muhalefet
anlayışını sürdürdüklerini söyledi. Baykal, sağda başka
çözülme ve dağılma olaylan yaşanacağı gibi,
birleşmelerin de ortaya çıkabileceğini kayderti.
CHP 11 Başkanlığı'nı zıyaret
etti. Deniz Baykal burada
gazetecilerin sorulan üzerine
yaptığı açıklamada, Türkiye'de
siyasetin henüz yerine
oturmadığını ifade etti. Baykal
şunlan kayderti:
"Sağ partiler kendi aralannda
önemli bir kargaşa dönemi
yaşıyorlar. Başka çÖzülme ve
dağılma olaylan yaşanacağı
gibi, birleşme çabalan da
ortaya çıkabilir. Siyaseti
herkesin nabana göre şerbet
vererek yapmaya çahşırsanız,
bu tür dağılmalarla karşılaşma
kaçınümaz olur."
İnsanlar borçlarını
ödeyemiyor
CHP'nin hızla geliştiğini ve
büyüyen bir siyasi hareket
olduğunu söyleyen Baykal,
sorumlu muhalefet anlayışını
sürdürdüklerini belirtti.
CHP lideri Baykal, "tnsanlar
izlenen ekonomik programdan
dolayı güçlük çekiyor, borçlannı
ödeyemiyor. Biz bu programın
uygulanmasını engellemek
istemiyoruz. Programdan
kaynaklanan tepkilerin
sahiplenibnemesi demokraside
mümkün değildir. Tahrik edici
olmayan sorumlu muhalefet
yapıyoruz. Ancak medya,
muhalefeti güçlendirici
yayınlara gjrmjyor" şeklinde
konuştu.
Dolandırıcılık ağır ceza kapsamında
Balkanerve
Yiğit'in avukatları
karardan memnun
ECEVİT KIL1Ç
Yurtbank'ın içini u
çete
oluşturarak boşaltmak"
suçlamasıyla yargılanan
eski sahibi Ali Avni Balka-
ner ve Bankekspres'in es-
ki sahibi Korkmaz Yiğit'in
vekilleri, tstanbul
DGMnin ^çete" ve "do-
landıncıuk" suçlarını ayır-
ması kararınm doğru oldu-
ğunu belirterek
"dolandıncıbJT
suçunun ağır ce-
za mahkemele-
rinin kapsamına
girdiğini ifade
ettiler.
İstanbul
DGM'nin, Ta-
sarrufMevduatı
SigortaFonu'na
devredilen Ban- ^ ^ ^ ^ ^
kekspres'ineski ~~~~~
—
"
sahibi KorkmazYiğit ve 26
kişinin yargılandığı davayı
"dolandıncüık" \e "çete*
olarak ikiye ayırması, Yurt-
bank'ın eski sahibi Ali Av-
ni Balkaner ve bankanın
yöneticilerinin yargılandı-
ğı davayı da ayırmak üzere
incelemeye almasıyla ilgi-
li tartışmalar sürüyor.
Ali Avni Balkaner' in ve-
kili avukat Deniz Ketenci,
mahkeme heyetinin Ban-
kekspres davasında "do-
landıncıhk" suçuyla ilgili
görev sizlik karannı verme-
sinin doğru olduğunu be-
lirtti. DGM Kuruluş Kanu-
nu'nda DGM'lerde hangi
davaların görüleceğinin
belirtildiğini ifade eden D-
eniz Ketenci, dolandıncılı-
ğın DGM'nin kapsamında
olmadığını kayderti.
Müvekkilinin "çete" su-
çundan yargılanmasının
hukuka uygun olmadığını
savunan Deniz Ketenci, çe-
teden dava açılabilmesi
için Balkaner ve diğer his-
sedarlann bankayı soymak
• Ali Avni
Balkaner ve
Korkmaz
Yiğit'in
avukatlan,
DGM'nin
dolandıncılıkla
ilgili karannın
doğru olduğunu
belirttiler.
için satın almalan ve bu
doğrultuda eylemlerde bu-
lunmalan gerektiğini söy-
ledi.
Dolandırıcılık suçuna
ağır ceza mahkemelerinin
baktığmı vurgulayan Deniz
Ketenci. "DGM'nin do-
landıncılık' suçuna görev-
sizlik karan vermesiyle
sanki bu suçtan yargüanan-
lar tahliye edilecekmiş gibi
bir hava oluştu.
Bu kişiler ağır
ceza mahkeme-
sinde yargüan-
maya devam
edecek. Dünya-
nın hiçbir yerin-
de DGM* gibi
özel nitelikli ve
özel yasa ile ku-
nılmuş mahke-
^ ^ ^ ^ ^ me yoktur"
dedi.
Korkmaz Yiğit'in vekili
avukat Vehbi Ketenci de İs-
tanbul DGM'nin "dolandı-
ncüık" suçuyla ilgili gö-
revsizlik karan vermesin-
de olağanüstü bir durum
bulunmadığını vurgulaya-
rak bu davalann ağır ceza
mahkemelerinde görülme-
si gerektiğini anlattı.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
m.kartCa superonline.com.tr
DYP lideri Çiller, Izmir'de de yenilikçi oluşuma çattı
Takıyyecîlere dikkat
İZMİR (AA) - DYP Genel Başkanı Tansu
ÇiBer, "Türkiye'nin bu ortamında,
millet takryyecilere çok dikkat etsin"
dedi. Çiller, partisinin Bornova
llçe Teşkilatı'na yaptığı ziyarette,
gazetecilerin yenilikçiler
hareketinden aynlan Meral Akşener ile
ilgili sorusu üzerine, " O bizim
işimiz değil, ama Türkiye'nin
bu ortamında, millet takıyyecilere
çok dikkat etsin. Bu çok önemli"
diye konuştu.
Yenilikçi hareket içindeki parçalanma ile
ilgili soruya iseÇiller, "Zaten
parçalanıyorlar. Bu süreç FP'nin
parçalanma sürecidir" diye yanıt verdi.
Bir gazetecinin yenilikçi hareketin oy aiıp
alamayacağı konusundaki sorusunu ise
Çiller, "Hadi canım sen de" şeklinde
yanıüadı. Önceki gün açıklanan enflasyon
rakamlanna da değinen
Çiller, enflasyon oranlannm ülkede
yaşanan stagflasyonun tescili niteliğinde
olduğunu ileri sürdü.
'Akşener
yanlıştan
geri döndü'
ANKARA (ANKA)-
Kocaeli Milletvekili
Meral Akşener'in kısa
süren Yeni Oluşum
macerası eski partisi
DYP'de'yanhştangeri
dönme' olarak
değerlendırildi.
DYP'liler arasında
yapılan
değerlendirmelerde,
Akşener'in büyük
iddialarla gırdiği bir
siyasi hareketten 15 gün
sonra aynlması 'pardon,
hatayapum' ifadeleriyle
özetlendi.Akşener'in
'değişim' mesajlan veren
Recep Tayyip Erdoğan'ın
gerçekte 'değişmedigini'
de hareketten
kopmasıyla kamuoyuna
en güzel sekilde
gösterdiği belirtildi.
'Geçfarkettf
DYP yöneticilerinden
Genel Başkan
Yardımcısı Ufuk
Söylemez, Akşener'in
karan konusunda yorum
yapmayı yanlış
bulduğunu söyledi.
Ancak Söylemez. "Sayın
Akşener'in yenüikçilerin
ashnda Faalet Partisi'nin
ve MUB Görüş'ûn
uzanosı olduğunu bu
kadar geç fark etmiş
ounasuıa üzüldüm"
değerlendirmesinde
bulundu.DYPTibir
kurmay da Akşener'in
Yeni Oluşum serüvenini
Anadolu'da bir şeyin
veya kişinin 'göründüğü
gibi olmadığıru' dile
getirmek için kullanılan
"Dışardan baktım yeşfl
türbe, içine girdim
estağnırullah tövbe*
sözünü anımsatarak
değerlendirdi.
DYP'li kurmay, "Saym
Akşener'in tavn
Erdoğan hareketine
büyük darbe vurrnuştur,
bir değişimin sözde
olduğunu göstermiştir"
dedi
ÜKI AYDIN ENGİN aenginfo doruk.nettr.
Karanm karardı.
Bu pazar yer yerinden oyna-
sa, hükümet düşse, dolar fıria-
sa, Büyük Sahra'ya kar yağsa,
Tayyip Erdoğan konuşsa,
Cumhunyet'te maaşlara zam
yapılsa bile Şifo Mehmet'i ya-
zacaktım.
Yazının başlığını bile çoktan
.karariaştırmıştım: Şifo'nun En
Güzel Golü!
Yazının bir yerierineyerieştir-
mek üzere fiyakalı bir "espri"
bile bulmuştum: "Bizim Meh-
met Özdilek'e kim nereden bu-
lup 'Şifo' adını yakıştırmışsa,
halt etmiş" diyecektim. "Belçi-
kalılann aklı olsa, bir zamanlar
yıldız olan ve yaşı ilerleyince iz
bırakmadan futbol siri<inin bü-
yük arenasından çekilip giden
Vincenzo Schifo'ya hiç dü-
şünmeden 'Memet' namıntya-
pıştınr, Italyan Isviçre'sinden
gelip Belçika'nın Arden bölge-
sindeki kömür ocaklannda ek~
mek parası kovalayan fukara
göçmen işçinin futbolculuğu
seçmiş oğluna hem ün, hem
onur kazandırırlardı" diye ekle-
yecektim.
Sabahleyin gazeteleri önüme
açtım.
lyi mi? Yazacaklarımın he-
men hepsini meslektaşlarım
çoktan btriup çıkarmış, yazmış.
Şifo'nun En Güzel Golü
Benim başlık, Radikal'm spor
sayfasına manşet olmuş: Şifo
En Güzel Golünü Atıyor.
Milliyet'te bir hafta kadar ön-
ce Ştfo Mehmet'le yapılmış bir
röportajda okuyup not ettiğim
bir cümle vardr. "Maç öyte ya
da böyle biter. önemli olan
sosyalyaşamdapaylaşmaktır."
Bu cümleyi de bizim Mah-
mut Sert, CumhuriyefteW\ kı-
sa ama nefis "Şifo" yazısında
kullanıvermiş.
Olsun.
Karanm karar. Ben bu pazar
yine de "Şifo Mehmet"\ yaza-
cağım.
MehmetÖzdilek'in futbolcu-
luğu, futbola getirdiği kalrte üs-
tüne söylenecekler çoktan ve
çok söylendi.
Futbola zekâ ve güzellik ka-
tan az sayıdaki oyuncudan bi-
riydi. Başını öne eğip aygır gibi
koşan, boğa kadar güçlü, hop-
layan, zıplayan, uçan, kaçan,
goller atan, goller kurtaran nice
futbolcu var. Futbol sanayii
böyleleri ile dolu.
Ama futbol, Şifo Mehmet ve
onun gibiler yüzünden sıradan
bir spor yarışması olmaktan çı-
kıyor; bedensel güçle, hüner ve
zekânın bileşkesinden sportif
bir estetik doğuyor, oyun "kit-
iesel bir seyirlik"e dönüşüyor.
Spor basınının kullana kulla-
na aşındırdığı bir deyim vardır:
"Şiir gibi oynuyor" derler.
Futbol, Mehmet Özdilek'le
"iyi şairterinden" birini yitirdi.
Onun futbolculuğu üstüne
benden bu kadar.
Üstelik benim Göztepe yeni-
den birinci lige çıktığı yıl Şifo
Mehmet'in futbolu bırakması
ayrı bir sevinç nedeni. Neme
gerek, tutar zekâ dolu gollerin-
den birini Göztepe kalesine yol-
larda, ben bir futbol şairinin hü-
nerini alkışlamakla, o hüner bi-
zim kaleye girdi diye yas tut-
mak arasında bocalamak zo-
runda kalırdım.
Dedik a, bu Şifo Mehmet'in
"zamanlaması" oldum bittim
çok iyidir.
•••
Bu gazeterotatiftedönerken
ben de Inönü Stadı'nın basın
tribününde oturmuş Şifo Meh-
met'i ve öteki 21 futbolcuyu iz-
liyor olacağım.
Siz bu satırlan okurken "$/-
fo'lu Beşıfrtaş", daha doğru bir
deyişle "Beşiktaşlı Şifo" ile
dünya futbol sirkinin en büyük
markalanndan Milan arasında-
ki maç bitmiş olacak.
Ama maçın sonucu benim
için ve sanırım sizin için de hiç
önemli olmayacak.
Buna karşılık Türkiye Eğitim
Gönüllüleri Vakfı'nın kasalanna
akacak -anlaşılan- trilyonluk
gelir çok önemli olacak.
Yani futbolculuğunun son
gününde Şifo Mehmet yaşamı-
nın en güzel golünü attı. Binler-
ce sporsever ve sporsevmez,
Şifo Mehmet'in ibrahim Be-
til'le girdiği nefıs "verkaç "ın ar-
dından doksana çaktığı golün
tadını yaşadı, alkışladı.
Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın
yapıp kotardıklannı, ete kemiğe
büründürdüklerini küçümse-
yenler olabilir. Iğneyle kuyu kaz-
mak ya da bataklıkta tek tek
sivrisinek avlayarak sıtma ile
güya savaşıldığını ileri sürüp
dudak bükenler çıkabilir.
Onlara da yanıtım hazır...
Yani hazır idi...
Ama bizim Mahmut Sert, yi-
ne elini çabuk tutup, dünkü ya-
zısında o yanıtı benden önce
kullanmış. Olsun. Defalarcayi-
nelense bıkılmayacak bir öykü-
dür:
Küçücük bir çocuk, dalgala-
nn kıyıya sürüklediği, kızgın gü-
neş altında yavaş yavaş kuru-
yarak ölmekte olan binterce de-
nizyıldızını, birer birer alıp yeni-
den denize fırlatıyoımuş. Ada-
mın biri, elleri cebinde, çocuğa
bakıp dudak bükmüş:
- Boşuna çaba demiş. Bura-
da binlerce ve binlerce deniz-
yıldızı var. Senin yaptığın ne
fark edecek ki?
Çocuk eğilip bir denizyıldızı
daha almış; denize fııiatmış.
Adama dönüp gülmüş:
- Bak demiş, bak, bunun için
fark etti...
Eğer sizin de yolunuz bencile-
yin Anadolu kasabalanna sık sık
düşüyorsa; orada Türk Eğitim
GönüllüleriVakfı'nın elinden tut-
tuğu; çökmüş, çürümüş eğitim
sisteminin yetişemediği kızlı oğ-
lanlı çocuklann gözlerindeki ışıl-
tıya doğrudan tanık olduysanız,
siz de bu küçük öyküyü mutla-
ka anımsamışsınızdır. Çünkü
"onlar" için fark ediyordu...
Ben çocuk gözlerinde parla-
yan ışıttıya çok tantk oldum.
O yüzden Şifo'nun golü ger-
çekten, futbol yaşamında attı-
ğı en güzel goldür.
Ona alkış!...
POLtTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Dalgalar...
İçindeki fırtına dinmişti...
Aynaya baktı uzun uzun...
Gözlerinin altındaki siyah şişlikler de inmişti...
Dedi ki:
"Ne kadar güzel kadınım..."
Balkondan denizi seyrediyordu...
Ruhundaki dalgalar durulmuş, gece yanst kâ-
buslan sona ermişti...
Yaşamanın bu denli güzel olduğunu hiç dü-
şünmemişti.
Artık rengârenk düşler çiziyordu duvara!..
Maria otuz iki yaşındaydı...
PaulMe yaşadığı aşk, aynlıkya da kaçış ona çok
şey öğretmişti...
Güncesine şunlan yazdı Maria:
"Akşamın içinde bir ten, bir de kız kokusu du-
yvyorvm. Gündüzlerim ve gecelerim hep aşkla
doluyor, yaşamın tatlı gürültüsünden zevk alıyo-
rum..."
Bardağına bira koydu...
Birsigarayaktı...
Ruhundaki dalgatanmalar dinmiş, yerini sonsuz
bir huzura, güvene bırakmıştı...
Sanki gemiler son seferinden dönmüştü...
Oysa eskiden o gemilere binip uzaklaşmak is-
temişti. Paul'le son buluşmalarında, bir başka er-
kekle birlikte otduğunu söylemek istemış, ama
becerememişti...
Birasını yudumlarken aylardır sorduğu soruyuyi-
neledi:
"En azından kendime karşı dürüst olmalıydım!"
• • •
Gözlerini yumdu!..
Aylar sonra her şeyi açık seçik anlattığı için ken-
dine güveni gelmişti...
Akasya kokusundan sarhoş, sokaklarda gezdi-
ği sabahlan düşünürken P. Eluard'ın dizelerini mı-
nldanıyordu:
"Bir ateş yaktım gök mavisi beni bıraktığın-
daJBirateş, dostolmakiçin./Birateş, soksun be-
ni kış gecesineJBir ateş, daha iyi yaşamak için.
Ona verdim günün bana verdiklehni:/Onnanla-
n, çalılıklan, buğdaytarlalannı, bağbahçeleriJYu-
valan kuşlann, evleh anahtarlannıJBöcekleri, çi-
çekleri, tüylü hayvanlan bütün, bayramtan.
Yaşadım yalnız çıtırdayan alevlerin sesinde,!Yal-
nız kokusunda sıcaklığının;/Birgemideydim batan
kapalı sulardaJBirölüydüm tıpkı tekliğinden baş-
ka bir şeyi olmayan.
Boyuna biryüzüm vardı benim.lAma şimdi/Bir
yüzüm varsevmek için/Biryüzüm varmutlu olmak
için."
O gece bir Paris akşamında Maria'yı düşünü-
yordu Paul...
Son buluşmalannı anımsadı...
Elindeki fotoğrafa baktı...
Dediki:
"Gözlerinin içi gülüyor, gözlehyle konuşuyor!"
Paul, Maria'yı özlemişti...
Tüm zamanlarda akan o kederli ırmaklar, ço-
cuklann bagırblanyla birteşiyor, hüznün keyfı
olan yalnızlık, düşlerin yağmurlu bir gece yansın-
da buluşuyordu...
Gökyüzünde ıslık çalan ses, güzün habercisi
oluyordu!..
Aynı saatlerde Maria, Paul'ü seyrediyordu o si-
yah-beyaz fotoğrafta...
Fotoğraf tam iki aydır başucunda duruyor, sa-
bahın ilk tşıklan denizin üzerinden yatağına vurdu-
ğunda ona kocaman bir "merhaba" diyordu...
"Günaydın bebeğim, günaydın sevgilim, gü-
naydın mimozam!"
Her ikisinin de içlerinde bir sevimlilik, avuçlann-
da yaz güneşinden kalma bir tutku vardı...
• • •
Derin sessiz bir akşamın boşluğunda tüm hü-
zünler bitmiş, yerini sevinçler almıştı...
Maria da rahat uyuyordu geceleri, Paul de...
ikisi de uzaklardaydı...
Ama ikisi de o anda yıldızlara baktılar, ayla ko-
nuştular...
Maria kaçıp gitmek istemiyordu artık!..
Paul de öyle!..
Yüce ve ateşli mutluluk bahçelerinden çiçekler
topluyordu ikisi de...
Paris'in üzerine gece iniyordu...
New York uyanmak üzereydi...
O sırada Robert Graves'in sesi duyuldu:
"Ağacın duruşu
Esen yeli göstehr;
Bizimki, uzun acıyı
Nicedir iyi davranmamışsan.
Ama bak, ileri uzanıyonız biz-
Kuşkuyla geriye değil-
Aşıyoruz kötü havayt
Dallaria yeniden yeşil."
hikmet.cetinkaya j cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Avukat Erdoğan da ayrıldı
CHP'den bir istifa daha
ANKARA(Cumhu-
riyet Bürosu) - Eski
CHP Yüksek Disiplin
Kurulu üyesi, avukat
Aydın Erdoğan, parti-
sinden istifa etti. Erdo-
ğan, CHP'nin kuruluş
felsefesinden, geçmi-
şinden, ilkelerinden ve
halktan koptuğunu
kayderti.
Aydın Erdoğan, yap-
tığı yazılı açıklamada,
Altan Öymen'in genel
başkanhğında yapılan
olumlu çahşmalann,
"hizip anlayışı ve ör-
gütlenmesini terk et-
meyen ve sürdürenle-
rin önünü nkadığuu'"
vurguladı. Deniz Bay-
kal'ın genel başkan se-
çilmesinden sonrapar-
ti tüzüğü, Siyasi Parti-
leT Yasası'na aykın bi-
çimde il ve ilçe yöne-
timlerinin görevden
almdığmı belirten Er-
doğan, şunlan söyledi:
"Partinin siyasi4de-
olojik çizgisi bir yana
bıraküdı. Yıpranmış,
sağ partilerdebile ken-
dineyer bulamayan ki-
mi kadrolara çağnlar
yapıhrken partiüye ta-
banının hukuku yok
edikti.
Gelinen aşamada,
parti yönetiminin yan-
uşlaruun parti içinde
kalarakdüzeltilmesine
olanak kalmamışnr.
Bu anlayışla, yenilen-
me, yeniden halkın gü-
veninikazanarakülke-
nin yaşadığı ağır so-
runlann çözümüne
katkıda bulunma ola-
nağı kalmamıştır."