Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2001 PAZAR
HABERLER
DÜIV\ADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Şifo ve Demoknasi
Sevgili,
Dün gece Dolmabahçe Inönü Stadı'ndabiryıl-
dız daha kaydı. 13 yıl Beşiktaş formasını başa-
nyla taşımış, bu sürenin büyük bir bölümünde,
Kartal'ın kaptanlığını yapmış olan, milli futbolcu
MehmetÖzdilek, aktifoyunculuk yaşamını nok-
taladı.
Mehmet Özdilek, oyunculuk yaşamının daha
ilk yıllannda, stilinin yumuşaklığı, kıvraklığı ve et-
kinliği ile Belçika'nın Italyan asıllı, uluslararast üne
sahip ufak tefek futbolcusu Schifo'yu andırdığı
için adı ve soyadından çok, bu lakabı ile anılma-
ya başlamıştı.
Hani sokaktan birini çevirip,
- Mehmet Özdilek hakkında ne düşünüyorsun
diye sorsan, adam suratına aval aval bakacaktır.
Sonra da soracaktır:
- Hangi Mehmet Özdilek?
Eğer sen "Ş/fo Mehmet" dersen,
- Haaa o mu bak şimdi diye başlayacak ve
övgüleri sıralayacaktır.
Elli beş yıldır, yerli veyabancı birçokyıldızın fut-
bol sahalanndan kayıp gidişini gördüm. Onlarar-
tık, belleğimin sahalarında eski oyunlarını sürdü-
rüyoriar. Ama Şito Mehmet'in gidişi bambaşka ol-
du.
• • •
Futbolda yıldızlaşmak, yalnızca kas gücü, sü-
rat, kıvraklık, top hâkimiyeti ile olmuyor. Bir de
oyuncunun sahaya, kendiniyıldızyapacak bir ki-
şiliği yansrtması gerekiyor. Onu başardıktan son-
ra da elde edilen o unvanı koruyacak bir istikrar
çizgisi çizmek zorunlu. Hele hele dev takımlann
kaptanlığı, daha da güç bir iş.
Örneğin Gündüz Kılıç, iyi bir futbolcuydu, a-
ma daha sahalarda olduğu zaman bile ondan
iyileri vardı. Ne ki, o kişiliğiyle "Kaptan" lık giysi-
sini üstüne şıp diye oturtuverdi, sonra da efsa-
nevi "Baba Gündüz" oldu.
örnekleri çoğaltmak, Metin Oktay'ı Cüneyt
Tanman'ı, "uçan kaieci" Cihat'ı, Baba Hakkı'yı,
Zeki Rıza Sporel'i, Aslan Nihat'ı anmak, bun-
lara yenilerini de katmak mümkün.
Işte Şifo Mehmet de bunlardan biriydi. Yalnız
futboluyla değil, kişiliğiyle sivrildi sahada, ıılke-
mizin en köklü takımlarından birinin kaptanlığına
yükseldi ve dorukta, sağlam durmasını bildi.
Ve dün oyunculuk yaşamını noktaladı.
Şifo'nun jübilesi, herkesinkinden daha değişik
ve görkemli oldu.
Çünkü o, jübilesinin bütün gelirini, ki 1 milyon
doîar dolayında olduğu tahmin editiyor, "Eğitim
Gönüllüleri Vakfı"na, yani gençlerin eğitimine
hasretti.
• • •
Bir zamanlar Portekiz Diktatörü Salazar'a at-
fedilen şu laf çok ünlüydü:
- Ben bu ülkeyi üç "F" yani futbol, fado ve fı-
esta sayesinde çok rahat yönetiyorum.
Futbolun toplumsal bir afyon olduğu anlatılmak
istenirdi bununla.
Çağımızın, artık spordan çok shovva dönüşen
oyununun bu yani yadsınamaz, ama yalnız bu-
raya takıhp kalmak da yanlış olur.
Frenklerin dedikleri gibi, "Asıl önemli olan ne-
yi yaptığınız değil, onu nasıl yaptığınızdır."
Futbol da aynı zamanda, yararlı amaçlar için
kullanılabilir. Nitekim Şifo Mehmet oyuncu ola-
rak yeşil sahalardan ayrılırken bunun bir örneği-
ni verdi.
Şimdi onun sağladığı gelir ile 20.000 çocuğun
okutulacağını açıklıyor Eğitim Gönüllüleri Vak-
fı'nın Başkanı Ibrahim Betil.
Şimdi "Anladık, anladık, çok iyi de..peki bunun
demokrasi ile ilgisi ne?" dediğini duyar gibiyim
Sevgili.
Oysa, demokrasiyi, dört yılda bir sandık başı-
na giden budalalann egemenliği demek olan idi-
okrasiden ayıran etkenler eğitim ve bilinç.
Şifo'nun jübile geliriyle, 20 bin çocuğu okutma-
sindan daha da önemli olanı, toplumun bu eksi-
ğine dikkati çekmesi olmuştur.
Şrfo'ya güle güle derken, başta ibrahim Betil
ve Fatih Terim olmak üzere, kendisinejübilesin-
de yardımcı olan herkesi de, demokrasimize ve
toplumsal yaşamımıza bu katkılanndan dolayı
kutlamak isterim.
Milli Cörüş anketi
FP'nin tabanı
yenilikçilerde
ANKARA (ANKA)-
"Küresel Araşörma &
Danışmanuk AŞ" adlı
bir şirket tarafmdan
"Milli GÖrüş"ün taba-
nında yapılan ankette
ilginç sonuçlar ortaya
çıktı.
"Küreseüeşme, Milli
Görüş, DeğLşim ve Sos-
yoiojik Temefleri" baş-
hkh anket, FP kapatıl-
dıktan sonra, 16-19
Temmuz tarihleri ara-
sında 36 üde gerçekleş-
tirildi. Anket RP ve FP
tabanı üzerinde yapıldı.
Milli Görüş tabanın-
dan seçilip ankete katı-
lanlar, "Bugün seçim
yapdsahangipartiyeoy
verirdiniz" sorusunu,
yüzde 69 oranında Tay-
yip Erdoğan önderli-
ğindeki yeni oluşuma
oy vereceklerini söyle-
yerek yanıtladılar.
FP'nin devamı olarak
kurulacak partiye oy
vereceklerin oranı ise
yüzde 14 olarak belir-
lendi. Kararsızlar yüz-
de 11 'lik bir kesimi
oluştururkenkalan yüz-
de 6'nın LDP'yi tercih
ettiği görüldü.
Ankette elde edildiği
bildirilen diğer sonuç-
lardanbazüan da şöyle:
- FP tabanının yüzde
36'sı kendini Islamcı,
yüzde 20'si demokrat,
yüzde 20'si muhafaza-
kâr, yüzde 8'i milliyet-
çi, yüzde 5'i de sağcı
olarak tanımladı.
- Yenilikçilerin yüz-
de 33'ü kendini Islam-
cı, yüzde 23'ü demok-
rat, yüzde 20'si muha-
fazakâr olarak tanım-
ladı.
Çekişmeleri ve bölünmeyi önlemek için tüzük değişikliğiyle üyelere koşullar getirildi
Saadet'te dedikodu yasakANKARA (ANKA) - Saadet Par-
tisi (SP), FP döneminde partinin iki-
ye aynlmasına da neden olan çekiş-
meleri tüzüğünde önleme yoluna
gitti. SP, üyelerine özellikle çekişme
ve dedikoduyu yasakladı.
SP tüzüğünün 'Üyelerin Yüküm-
lülükleri' başlığı altındaki 8'inci
maddesinde, partiye üye olacaklann
yerine getirmesi ve uyması gereken
koşullar yer aldı.
Çekişme yok
Tüzükte, SP'ye üye olacaklann
"Karşıhklısevgive saygı içinde, güç-
• SP tüzüğünün 'Üyelerin Yükümlülükleri' başlığı altındaki 8'inci maddesinde, partiye üye
olacaklann yerine getirmesi ve uyması gereken koşullar yer aldı. Üyelere dedikodu yapmamalan,
'haset, kibir, kin' beslememeleri koşulu getirilirken SP'lilerin "gıyabet (çekişme) ve iftira gibi
kötü ahlaktan uzak duracakları" belirtildi.
lü bir inançla, her bakımdan iyi ye-
tişmeve doğru bilgi sahibi olma gay-
retinde olmalan" gerektıği kayde-
dildi. Tüzükte üyelerin, birlikte ça-
lışılan arkadaşlarla "ihtilafa" girme-
den, ekip çahşmasına uygun şekil-
de, uyumlu. hoşgörülü ve güzel ah-
lak kurallanna uygun olarak çalış-
ması istendi.
SP, üye olacaklara da, özellikle
FP döneminde tek parti çatısı altın-
da iki farklı hareket görüntüsü ve-
rilmesine neden olan çekişmelere
girmemeleri uyansmda bulundu.
Lidere bağlılık
Üyelere dedikodu yapmamalan.
'Haset, kibir, kin' beslememeleri
koşulu getirilirken SP'lilerin "gı-
yabet (çekişme) ve iftira gibi kötü
ahlaktan uzak, kendilerine verilen
görevi en gûzel şekilde titizlikle ya-
pacaklan" belirtildi.
SP'lilerin, parti kademelerinin
hiyerarşik düzeni içinde verilen ta-
limatlan yerine getirecekleri vur-
gulanan tüzükte, üyelerde bulun-
ması gereken diğer özellikler ise
şöyle sıralandı:
- Birlikte çahştıkları başkanın ta-
Hmatlannı severek uygularlar,
- Partisine ve liderine gönülden
bağlı vefalı olurlar,
- Arkadaşlannda hata ve kusur
aramazlar, partisiyle ve birlikte hiz-
met yaptığı arkadaşlany la memnu-
niyet duyduklannı her halleriyle
bçlli ederler, olgun insan olmayı he-
deflerler.
- Herkesin huzur, başan ve kar-
deşlik içinde ağız tadıyla yapacağı,
birbirini sevip sayan. yüce ahlaki
değerlerle süslenmiş bir toplumun
oluşması için bütün güçleriyle ça-
lışırlar.
Ftipi
Kadınlar
çözüm istiyor
tstanbul Haber Servisi - F tipi
cezaevlerinden tecritin
kaldınlması için sürdürülen
ölüm orucu eylemi 290.
gününde. Aralannda
IHD'H, ÖDP'li, HADEP'li,
Emekçi Kadınlar Birliği.
Feminist Kadm çevresinin de
bulunduğu bir grup, dün
Galatasaray Postanesi
önünde yaptıklan basın
açıklamasında bir kez daha
"çözûm'' isteklerini
dile getirdi.
Tecrit kaldınlsın
Ölüm orucundakiler ölüme
doğru giderken Adalet
Bakaru'nın bulduğu tek
çözümün beyinleri ve
bedenleri tahribata
uğrayanlan bir süre için tahliye
etmek olduğu ifade edilen
açıklamada "Çözüm
tecrit ve izolasyonun
kaldınlmasıdır" denildi.
Duyarsızhk sürûyor
Açıklamada aynca toplumsal
duyarsızlığın sürdüğüne dikkat
çekilerek şöyle devam edildi:
"Biz kadınlar olarak 19 arahk
saldınsını yaşayan kadın
mahpuslara aylardır
dayanışma duygulanmızı
gönderiyoruz. Ne yazık ki
onlardan bazüanna artik hiç
ulaştıramayacağız biliyoruz.
Ancak yaşam devam ediyor. Ve
yaşam devam ettikçe umut da
devam ediyor." Kadınlar
açıklamalannın ardından
olaysız bir şekilde dağıldı.
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Belediye başkanı doğruladı
Hacıbektaş'tan
Erdoğan'a davet
F tipine karşı sürdürdüğü ölüm orucu eyleminin 236. gününde yaşamını yitirmişti
Muharrem Horoz toprağa verildi
Haber Merkezi - Hacı-
bektaş Belediye Başkanı
Mustafa Özdvan'ın. par-
tileşme aşamasındaki ye-
ni oluşumun lideri Recep
Tayyip Erdoğan'ı. "Hacı
Bektaş Veli'yi Anma Et-
kinlikleri*ne davet ettiği
ortaya çıktı. Hacıbektaş
Belediye Başkanı Musta-
fa Özcivan, 6-18 Ağustos
tarihleri arasında gerçek-
leştirilecek
olan etkinlik-
lere Recep
Tayyip Erdo-
ğan'ında da-
vet edildiğinı
doğruladı.
Erdoğan'ı,
lstanbul Bü-
yükşehir Be-
lediye Baş-
kanı olduğu
dönemde de
davet ettikle-
rini anımsa-
tan Özcivan,
"erenkr meydanTnın
dostluğa, barışa ve kar-
deşlığe inanan herkese
açık olduğunu söyledi.
Etkinliklerekatılanlann
"hoşgöriiyüve kardeşliğT
her şeyin üstünde tuttuk-
larını anlatan Özcivan, Er-
doğan'ın etkinliklere yal-
nızca konuk olarak katıla-
cağını, herhangi bir ko-
nuşma yapmayacağını
söyledi. Erdoğan'ın, Ha-
• Belediye Başkanı
Mustafa özcivan,
Recep Tavyip
Erdoğan \ lstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı olduğu
dönemde de davet
ettikknni betirterek
"erenler
meydam
n
nm
dostluğa, bartşa ve
kardeşliğe inanan
herkese açtk
olduğunu söyledi
cıbektaş Belediyesi'nden
gelen davete uyarak etkin-
liğe katılabileceği belirti-
liyor. Erdoğan'ın. böyle-
ce yeni oluşumun Alevi
yurttaşlan da kucaklayan
geniş bir yalpazeye ses-
lendiği mesajı vermeyi
hedeflediği kaydedilir-
ken, Erdoğan'ın yeni olu-
şumda Alevi dedelerine
de yer verebileceği ileri
_ • _ sürülüyor.
Bu arada
Erdoğan,
dün eski ls-
tanbul Bü-
yükşehir Be-
ledıyesi Ge-
nel Sekreter
Yardımcısı
Altan Raşit
Civan'ın oğ-
lu Hasan AM
Civan ile
Burçin De-
miralçıftinin
nikâhlannın
kıyılacağı Kadıköy Ev-
lendirme Dairesi'ne gele-
rek, Civan ailesini tebrik
etti. Evlendirme Daire-
si'nden nikâh töreni baş-
lamadan aynlan Erdoğan.
birgazetecinin "Afyon'da-
ki kurucular kurulu top-
lantısı nasıl geçti, içinize
sindi mi?
w
şeklindeki so-
rusuna. "Toplannlargayet
rji geçti, içimize sindi" şek-
linde karşılık verdi.
YenibosnaCemeviönündetoplananyaklaşık600 kişiliktopluluk"Tecriti
kaldınn, ölümleri durdurun" sloganı atû. (Fotoğraf: ALPERİZBUL)
Haber Merkea - Kandıra F
Tipi Cezaevi'nden sevk edildi-
ği Izmit Devlet Hastanesi'nde
eyleminin 236. gününde yaşa-
mını yitirenölüm orycu eylem-
cısi Muharrem Horoz'un ce-
nazesi dün toprağa verildi. Ho-
roz'un cenazesinin getirildiği
Yenibosna Cemevi önünde top-
lanan yaklaşık 600 kişilik top-
luluk, "Tecritikaldınn.ölümle-
ri durdurun1
". "Yaşasın ölüm
orucu direnişuTuz". "Analann
öfkesi katüleri boğacak" gibi
sloganlar attı. Cemevinde kılı-
nan cenaze namazının ardından
Horoz'un cenazesi Çobançeş-
me Mezarhğı'nadoğru yola çı-
kanhrken topluluk buradan
otobüs, minibüs ve özel otomo-
billerle mezarhğa hareket etti.
Mezarlık yakınlannda araçlar-
dan inen topluluğun sessiz bir
yürüyüşle mezarhğa girmesine
izin verildi.
Tutuklu Yakmlan Birliği
(TUYAB) adına, Horoz'un ce-
nazesinin toprağa verilmesinin
ardrndan yapılan açıklamada,
ölüm oruçlanna çözüm bulmak
yerine sağhk durumu ağırla-
şanlann cezalannın ertelenme-
si kınandı.
Topluluk. Horoz'un sevdiği
türküleri söyledikten sonra ses-
siz bir şekilde dağıldı.
Cenazeye. TMMOB Makine
Mühendisleri Odası ve Tutuk-
lu Yakınlan Birliği (TUYAB)
adına çelenk gönderildi.
Türk, soru önergesini yanıtladi:
tstanbul'da cezaevi
sayısı yeterli değil
ANKARA (ANKA) -
Adalet Bakanı Hikmet
SamiTürk, Istanbul'daki
cezaevlerinin yetersiz ol-
duğunu, en az 10 ceza-
evine daha ihtiyaç duyul-
duğunu bildirdi.
Bakan Türk, DYP ls-
tanbul Milletv ekili Cetal
Adan'ın Bayrampaşa
Cezaevi'nin şehir dışına
taşınıp taşınmayacağıyla
ilgili soru önergesini ya-
mtladı. Türk, metropol
kentlerindeki cezaevi ka-
pasitelerinin yetersiz ol-
duğunubelirtirken Istan-
bul'da cezaevi kapasite-
sinin 9 bin kişilik olması
gerektiğini, ancak halen
sadece"4 bin 800 kişilik
bir kapasiteyle hizmet
sunulduğunu bildirdi.
Bayrampaşa Kapah
Cezaevi'nin kapatılabil-
mesi için yerine en az 5
yeni cezaevinin yapılma-
sı gerektiğini kaydeden
Türk. lstanbul ve çevre-
sinde cezaevi yapımına
uygun, mülkiyeti Hazine
veya belediyeye ait arazi
bulunmadığını bildirir-
ken Silivri ilçesi Alipaşa
Köyü'nde bulunan bin
dönümlük arazinin ceza-
evi için uygun olduğunu
söyledi.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz, partisinin kongresinde konu-
şurken şunlan söyledi: "Yaptığımız
araştırmalarda gördük ki, halkımızın
ezicibirçoğunluğu 'değişim' istiyor."
Krizin belini büktüğütoplum, artık bu
durumun değişmesi gerektiğini bir
zorunluluk olarak görüyor. Bu ne-
denle siyasetçiler de bu ihtiyaca uy-
gun yeni bir tutum almaya çalışıyor-
lar, degişim umudu vermek çabası
içine giriyorlar.
Tayyip Erdoğan ve arkadaştannın
da "yenilik ve değişim" çağnsıyla si-
yaset sahnesine çıktıklannı görüyo-
ruz. Baykal önderliğindeki CHP de
"değişim ve yenilik" diyor. Sonuç
olarak siyasetin 'in' sözcükleri, "ye-
nilik ve değişim ". Yeni bir parti hazır-
lığı içindeki Erdal Inönü ve çevresi-
nin de hazıriıklannı bu egilim yönün-
de yaptıklannı görüyoruz.
• • •
Siyasi ve ekonomik açıdan iflas e-
den bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkenin
nasıl âdım adım bu noktaya geldiği
Türk Siyasetinde Değişim Umutlan
üzerine çok şeyler söyledik. Ancak
önemli olan, bizim söylememizden
çok toplumun bu açmazı yaşayarak
görmesiydi. Biliyorsunuz, son on yı-
lımıza damgasını iki siyasi eğilimvur-
du: Siyasi islamctlık ve ülkücü milli-
yetçilik. Önce siyasi Islam güç top-
layıp iktidaratırmandı. Siyasi Islamın
iktidara ortak olmasının ciddi bir si-
yasi krize neden olduğunu biliyoruz.
Son seçimlerde ise MHP'nin ikin-
ci büyük parti haline gelmesiyle bu
kez de ülkücü milliyetçiliğin iktidarı-
nı yaşadık. Milliyetçi hamasetin, ka-
nn doyurmadığı, tam tersine onlann
da bu sistemden nemalanmak ve
"çıkar merkezleri" yaratmak dışında
bir marifetleri olmadığı ortaya çıktı.
Ülkücü milliyetçiliğin de tıpkı siya-
si Islam gibi toplum için bir gelecek
vaat etmediği kısa sürede anlaşıldı.
Yani sağın iki büyük ideolojik akımı,
siyasi mücadelede havlu atacak bir
noktaya geldiler. Aynı şey iktidarda-
ki sol parti DSP için de geçerli. Mu-
halefetteki, DYP'nin ve CHP'nin de
kitlelerce bir seçenek olarak görül-
mediği anlaşılıyor.
• • •
Işte böyle bir tablo, değişim söz-
cüğünü büyülü bir hale getiriyor. Pe-
ki bunu kim yapacak? Mesut Yılmaz
ben yapacağım diyor. Tayyip Erdo-
ğan, Deniz Baykal, Erdal inönü gibi
daha önce yaptıklannı bildiğimiz si-
yasetçiler de benzer bir mesaj ver-
meye gayret ediyoriar. Biz yurttaşlar
olarak, bunlarabakıp derin düşünce-
lere dalıyoruz.
Düşündüklerimiz şunlar: Bu sis-
tem iflas etti. Bu noktada hemen her-
kes hemfikir. Peki bu iflas eden sis-
temin temel özellikleri nelerdi? işte
bunları doğru saptayabilirsek, belki
o zaman kimin değişim isteyip iste-
mediğini anlayabiliriz.
• • •
Bu sistemin temel unsuru 1982 ta-
rihinde kabul edilen 12 Eylül askeri
darbe anayasasıdır. Bu anayasa, bü-
tün toplumu askeri bir nizam içine
sokmayı amaçlayan, halkı tehlikeli
gören ve susturmayı amaçlayan bir
anlayışa sahip. 1982 Anayasası, bu
anayasadan kaynaklanan kurumları
da yarattı. Milli Güvenlik Kurulu'nun
bugünkü yapısı, YüksekÖğretim Ku-
rumu, Radyo Televizyon Üst Kurulu,
Dernekler Kanunu, Terörle Mücade-
le Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu,
Seçim Kanunu, Devlet Güvenlik
Mahkemesi Kanunu gibi bütün oto-
riter kanunlar ve onlann yarattığı or-
ganlar gündelik hayatımızayön veri-
yor.
Bütün bu kanunların ve anayasa-
nın temel mantığını 12 Eylül cuntası-
nın lideri Kenan Evren açıkça dile
getiımişti. Kenan Evren'e göre Türk
devleti güvenliği esas alan bir devlet
olacaktı, öncelik buna verildikten
sonra, gerekirse ekonomik ve sosyal
refah gelecekti.
Türkiye 20 yılı aşkın bir süredir
böyle bir sistemle yönetiliyor. Değiş-
tiğini ve değişeceğini söyleyen par-
tiler, bu sisteme ne kadar karşılar?
Bu sistemle hesaplaşacaklarını söy-
lüyorlar mı?
• • •
Türkiye'nin değişime ihtiyacı var
Bu konudahepimiz aynı düşüncede
yiz. Ancak bu değişimin gerçekleşe
bilmesi için ceşur ve kararlı bir önder
lik gerekiyor. Üstelik, bu önderliğiı
bu ağır sorunları çözecek projele
üretmesi de şart. Sorun, ne IMF, n
de Dünya Bankası. Sorun, Türk
ye'nin kendi iç sisteminden kaynah
lanıyor. Bunu değiştirecek radik;
adımlar atılmadıkça, daha çok IM
Dünya Bankası kapısı çalınmay a d<
vam eder. Değişim de parti kongr<
lerinde birer konuşma çerezi olan
kalır.