23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S AĞUSTOS 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 3 tsayma MHmtş... BbaıetM Laikçi diişman Tef: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9?Elektronik posta: denttsomecummjriyetcom.tr - Fakirfere 500 dolar verilecekmiş... "Sonunda her mahallede bir değil. birkaç milvoner olacak!" Iran, Mısır, Suudi Arabistan gibi satt dini eğitim veren yurtdışındaki şeriatçı üniversitelerden diploma alanlar bir dönem Türkiye'de başta öğretmenlik olmak ûzere kamunun her kesiminde memuriyet hakkı kazanadursun, f», reform hareketlerinin başgösterdiği Iran'da neler olduğuna bakalım... Ayetullah Humeyni'nin kurduğu "sivil devrim milisleri ordusu" Pasdaran'ın başkomutanı General Yahya Rahim Safavi, laik eğilimli Bata üniversitelerinden mezun olan Iranlılann devleti yıkmayı planladığını söyleyerek, "laikçi düşman'dan diploma alanlann çok yakından izlenmesi talimatını veriyor... General Safavi, Pasdaran'ın yıllık kongresinde yaptığı konuşmada Kuran'ı dışlayan gâvur inançlannın ülkede yayılmaya çalışıldığını anlatıyor. talyan yazar Giovanni Papini (1881 -1956), akıl hastanesinde dünyanın en zenginle- rinden biri olarak tanımladığı hayali kah- ramanı Goggins'in anılarını anlatmıştı "Gog"da... 1931 'de Fikret Adil'in Türkçe'ye çevir- diği kitaptan bir öyküyü bu ayki Yeniden Müdafaa- i Hukuk dergisinde görünce paylaşalım istedim: "Bu ay bir cumhuriyet satın aldım. Pahalı bir he- ves, ama işte o kadar. Çoktandır canım istiyordu, aldım kurtuldum. Bir memleketin hâkimi olmak da- ha fazla memnun edici bir şey sanıyordum. lyi bir fırsat vardı ve işi birkaç günde bitirdik. Cumhurbaşkanı çok sıkışmıştı, müşterilerinden teş- kil edilmiş vekiller heyeti tehlikeli durumda idi. Cum- huriyetin kasalan bomboştu, yeniden vergi artışı, iktidardakilerin devrilmesi, belki de devrim için işa- ret vermek olacaktı. Zaten şimdiden çeteler kurup önüne gelene makam ve memuriyet vadeden bir general de ortaya çıkmıştı. Orada bulunan Amerikalı bir acente bana haber verdi... Haciande'nın nazırı New York'a koştu, dört günde mutabık kaldık. Cumhuriyete birkaç milyon avans verdim ve bun- dan başka cumhurbaşkanı ile bakanların ve bütün sekreterlerin aylıklarını, devletten aldıklarının iki misline çıkarttım. Buna karşılık bana, milletin ruhu bile duymadan, gümrüklerde tekeller verdiler. Ay- rıca, cumhurbaşkanı ile bakanlar memleketin bü- tün hayatının fiilen kontrolünü bana veren bir gizli belge imzaladılar. Oraya gittiğim vakit, bir misafir gibi görünüyor- sam da, gerçekten memteketin mutlak hâkimi be- nim... Manzara benim için oldukça eğlenceli. Meclis- ler, görünüşte serbestçe çalışıyor, kanunlar çıkarı- yorlar, millet cumhuriyetin bağımsız ve egemen, her işin idaresinin kendi iradelerine bağlı olduğu- nu zannetmekte devam ediyor. Kendilerinin san- dıkları her şeyin -hayatları, varlıkları ve hakları- ni- hayet bir yabancının, yani benim elimde olduğu- nun farkında değiller. istesem yani meclisi kapatır, anayasayı değişti- rir, gümrük tarifelerini iki misline çıkartır, göçmen- leri atabilirim. Keyfim isterse, iktidann imzaladığı giz- li belgeyi yayınlayarak, cumhurbaşkanından sek- reterine kadar hükümeti devirebilirim ve elim olan memlekete komşu cumhuriyetlerden birine savaş ilan ettirmek de benim için imkânsız değildir. Şüphesiz, politika komedyasının bütün sıkıntıla- rını ve zorunluluklarını çekmek insanı hayvanlaştı- ran biryorgunluktur. Fakat perdenin arkasından, her istediğin hareketi yapan kuklalann iplerini çeken kim- se olmak, zevkli bir meslektir." SESSÎZ SEDAS1Z (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı erdincutkuCa yahoo.com Ekonomik kriz ve terimlerine de milliyetçi karşılıklar bulalım abiler! Sezgisel buluşmanın kapısında Yazarı bilinmeyen öyküyü Anka- ra'dan Dr. Ayşegül Tokatlı gön- derdi: Uzakdoğu'da bir Budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini arayanlan kabul edi- yormuş... Tapınakta geçerli olan felsefe, kişi- nin anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmesiymiş... Bir gün tapınağın kapısına yabancı biri gelmiş... Yabancı, kapıda öylece durup, bek- lemiş... Tapınakta sezgisel buluşmaya ina- nıldığı için kapıda herhangi bir tok- mak, çan veya zil yokmuş... Bir süre sonra kapı açılmış, bir Bu- dist kapıda bekleyen yabancıya bak- mış... Gözle selamtaşmadan sonra aralarında sözsüz bir iletişim baş- • lamış... Yabancı, tapınağa girmek ve bu- rada kalmak istiyormuş... Budist içeri girmiş.. bir süre sonra elinde ağ- zına kadar suyla dolu bir kapla dön- müş... Bu, "kimseyi kabul edemeye- cek kadar doluyuz" demekmiş... Yabancı, tapınağın çiçeklerle beze- li bahçesine yönelmiş; yerden aldığı bir gül yaprağını kabı ağzına kadar dolduran suyun üstüne bırakmış... Yaprak suyun üstünde yüzmeye başlamış ve kabın kenarlanndan bir damla su taşmamış... Budist yabancının önünde saygıy- la eğilmiş ve kapıyı açarak içeri al- mış... Suyu taşırmayan biryaprağın her zamanyeri varmış... ÇED KOŞESI OKTAY EKİNCİ Zeki Şanal Antakya'da... Bu yazınm başlığı, aslın- da bir "müjde"dir... Uzun süredir valiliğin "vekâle- ten" yürütüldüğü Hatay ili— mize. sonunda Zeki Şanal'ın vali olarak atanması nede- niyle sadece Hataylılara de- ğil, hepimize verilen bir müj- de... Yine yazının başhğındaki "Antakya" ise bir yanlışlık değildir, özellikle kullanıl- mıştır... Çünkü bu görev aslında "Hatay Valiliği" olsa bile, bu güzel ilimizin tümü ve tüm yerleşmeleri böylesi bir atamayı "hak etmiş" olsa- lar bile, Zeki Şanal ve onun gibi "ülke değerlerine gö- nülden bağlı" bir kamu yö- neticisine, "özellikle bugün- lerde" en büyük gereksinme- yi duyan kentimiz kuşkusuz Antakya'dır... Sadece yakınlarda geçir- diği "sel felaketinden" ötürü değil, bu felaket sonrasında kentin ve kentteki eşsiz tarihsel dokunun yeniden ku- caklanıp kurtanlması "özlemlerinin" gide- rilmesi için, belediye- , den ayn olarak vali- liğin (yani "devle- tin") de tüm gücü ve olanak- larıyla kol- lannı sıva- ması gerek- tiği bir dö- nemde, Ze- ki Şanal'm bu sorum- luluğu üst- lenmesi, kezi yönetim dayanışması- nı" yaşama geçirecekler... Kimbilir, belki de bu coş- ku, şimdiden Antakya'yı sar- malamıştır bile... Bir Cumhuriyet aydını Zeki Şanal'ı. daha önce "Tekirdağ ValiliğTnden ta- nıyoruz... Bu yazıyı yazmak- tan kendimi alamadığım "cumhuriyetçi" ve "kent kültürüne sevdah" kamu görevlisi kişiliğini de Tekir- dağ'da tanımış, sevmiştik... Içişleri Bakanlığrndaki di- ğer bir değerli bürokratımız Halil tbrahim Daşöz Mahal- li Idareler Genel Müdürlü- ğü'nden önceki yıl Isparta Valiliği'ne atanınca, bu gö- reve Zeki Şanal getirildi... Şanal'ın "Cumhuriyet ay- dını" kimliği Genel Müdür- lük çahşmalannda da gûzel ve anlamlı çabalann sürme- sine "kaynak" oluşturdu... Örneğin, Anadolu kentle- rinin imannda ve yönetimin- de "kültürel zenginlikleri- ni koruma" ilkesinin en ba- şa yazılması yönündeki Sa- dettin Tantan döneminde başlatılan Içişleri Bakanhğı çabalanna yaptığı katkı ve yönlendiricilik için ne söy- lense azdır... Hele, yine Genel Müdür olarak, "ye- rel yöne- timler yasa- sı" hazırlık- larında ve "İstan- bul'un Yönetim ModeU" araştırmala- rında, hem "yerel demok- Antakya'nın hoşgörü . " £ y a . . simgelerinden "Habib Neccar" r a s | y ! > ıçın tarıö- d a t arihe duyarh bir vaüyi hem de kentsels e l b ı r sessizce selamlıyor... ve toplumsal şans"tır... Antakya halkı, yaşadıkla- n kentin kültûr ve uygarlık değerlerini "gözeten" bir yerel yönetim tercihlerini Iris Şentürk'ü belediye baş- kanlığma seçerek nasıl gös- terdiyse, Içişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen ve atamayı uygun bulup onay- layanlar da buna paralel bir davranışı Zeki Şanal'ı Ha- tay Valisi yaparak sergile- mişoldular... Şimdi Iris Şentürk ve Ze- ki Şanal, sadece ülkemizin değil, dünyanın tarih ve kül- tür merkezi olan Antakya için "birlikte" çaba göste- recekler... Ve eminiz ki diğer kentlerimize de örnek ola- cak bir "yerel yönetim-mer- değerlerin "bi- limin ışığında" gözetilme- sini "aynı ve eşit duyarlüık içinde" savunması, çağdaş kamu yöneticiliği anlayışı- run ne denli "ileri" ve "de- rinlikli" olduğunun da ka- nıtıydı. Tarihi Kentler Bir- liği'nin kuruluşunda verdiği destek de bu derinliğin "kül- türel" kaynağını gösteriyor- du... Evet... Hatay'ımıza, An- takya'mıza ve hepimize "müjde" diyorum... Bu atamayı yapanlara "ta- rih ve kültür mirasımız adı- na" teşekkür ederken, Zeki Şanal'a da başanlar diliyo- rum... Oekinci@cumhuriyet.com.tr. KlM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakdı turk.net ÇİZGILİK KÂMIL ı •" ' - * • ^ MASARACI ^ r TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAS 5 Ağustos USTA YÖNETMENJOHNHUSIÖN 1306'DA BU6ÜM, ÜNLÛ AMERtKAll FİLM YÖkJETMENİ J0HH HUSTONÇKÜSTIN) DOĞDU, GeUÇLİIC YIUABINOA, BOKsĞguitrreKi GA2£TSOUĞE OEĞIN sieçoic iş-i DEHEYECBK, SOUUMM, SiNEMAbA KteAR. KllA - CAKT7£L 194-i'Pe 'MALTA ŞAHtNİ* FİLMİYLE yÖNET- MENUGE APfM ffm&K, BUfJU DİĞE£L£& lZUYE~% C£KTİR. 1343 'De YÖNETTfĞı "AO7N HAZıNELE&l (TUE meAsuee OF TVE SIEJSRA MAO££) ise, ONA £Ü İYİ YĞNeTİM VE SEMASyo "oSÇA&LABJNI KA ZAMO/EACAKrt (SAİCrt) .. ÖZ£LUKL£ -f£e4V©V FİLMLERÎ YAPÜN HU£TC*J,ONLARA PÜŞÜkîDÜ- RÜCÜ BlR SOYC/r KAZANOIRMAYI SAŞARACAKn*. YAPfTLA£WPAH &İF&AÇI: "MOBr CHCJC*, "ELMAS VlK£lZLARl% (p4E ASPHALTJUmi£) "UYGUNSUZiAR* X™E HI6HT OF THE IŞUANA} ... DEGERLi GENÇLER, ÇAĞIN GERiSiNDE KALMAYIN !. M , r , ı l u l r . . ı k ı ı l l . 1-2 PARMAKLA DEĞİL; BAKARAK PEĞİL; Onparmakla + Bakmadan kuiı.mınay, oot.-mn » [lıfınçlı örjı^n'nf;7-sınız: ZaııUînıni7in ve gÖ7İerinİ7-irı de deçjerı yoksa: 5 dakıkaiık ısı 25 dnkikada yaparsımz YaşaminiZ b o y u n c a BAKAR BAKAR YAZARSINIZ !. ıpiyon-hurslari.com.tr - s a m p i y o n ^ s u p e r o n l m e com ONPARMAKLA + BAKMADAN KULLANIMI İŞLETMENLİK + MUHASEBE DAKTİLO + YABANCIDiL c-y.ızıt : £ o t / 9 ? S / " K a d ı k o y : 3 3 6 11 5O ACI KAYBIMIZ Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Denetleme Kurulu üyesi, Basın Şeref Kartı sahibi, değerli gazeteci arkadaşımız İBRAHtM ÖZKAN'ı 4 Ağustos 2001 Cumartesi sabahı yitirdik. Türk basuıma ve Anadolu Ajansı'na uzun yıllar önemli hizmetler veren Ibrahün Özkan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Balotaj Kurulu'nda da görev almıştı. 1952'de gazeteciliğe başlayan Özkan'ı 6 Ağustos 2001 Pazartesi günü saat 11 OO'de Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü, ardından da cemiyetimiz önündeki törenlerden sonra öğle namazını takiben Doğancılar Camii'nden kaldırarak Kocatepe Mezarhğı'nda (Ümraniye) toprağa vereceğiz. İbrahim Özkan'a mağfıret, ailesine, üyelerimize ve Anadolu Ajansı'na başsağhğı dileriz. TÜRKtYE GAZETECtLER CEMtYETİ Nadire Mater'in açıklaması ) Vakıf bir çok kişiye bireysel burs veriyor 24-25-27 Temmuz 2001 tarihli Cumhuriyet gazete- lerinde Deniz Som ımzalı üç yazı yayımlandı. Som, Ni- san 1999'da yayımlanan çalışmam "Mehmedin Kita- bı" bağlantılı bir dizi "iddia" öne sürüyor. Bu konu- da benim de içlerinde olduğum okurlara açıklama ya- pıyorum. Akademisyenler, gazeteciler ve yazarlar belirledik- leri çalışmalar için her yerde destek alırlar. Proje öze^ ti, çahşma için öngörülen zaman, çalışma için gerekli giderler (yol, konaklama, çeviri, kaset çözümü, vs.) çaJ lışma için harcanacak emeğin karşılığuu belirten bütn çeyle burs başvurusu yapılır. Proje desteklenmeye de+ ğer bulunursa burs alırur. ' Ben de, sonradan "Mehmedin Kitabı - Güneydo- ğu'da Savaşmış Askerler Anlatıyor" adını alacak ça- lışmam için Şubat 1997'de John D and Catherine T; MacArthur Foundatıon "Küresel Güvenlik ve Sürdü- rebilirlik Programı Araştırma ve Yazma Girişimi"ne projemle başvurdum. Bir yıllık proje, araştırma, literatür edinme, söyleşi yapılacak yerlere gitme gelme, konaklama, kaset çözü- mü vs giderlerinin yanında proje boyunca başka hiçbir işte çalışamayacağımdan, çalışsaydım kazanabilece- ğim 12 aylık geliri kapsıyordu. Bu da, 1997-1998 yıh ölçüleriyle 59.000 dolardı. İki kademeli bir eleme/seçme sonunda proje destek-. lenmeye değer bulundu, bursu kazandım. Bir sıpanş söz konusu değil. Bursun tek koşulu, çahşma basılınca, "teşekkür" bolümünde kuruluşun aduıın yazılması. İşte; Mehmedin Kitabı'nın "teşekkflr" bölümünden bir- alıntı: "John D. and Catherine T. MacArthur Foun-r dation 'Küresel Güvenlik ve Sürdürebilirlik Programı Araştırma ve Yazma Gırişımi'nin sağladığı destek olJ masaydı bütün bir yıl boyunca başka her şeyi bir ya- na bırakıp bu çalışmayı gerçekleştiremezdim." Bu arada, araştırma kitaplannın "teşekkür" bölüm- lerine bakılmasını öneriyorum. Ben hiçbır çalışmada des-' teğin miktannı belirten bir örnek hatırlamıyorum. ' John D. and Catherine T. MacArthur Vakfı 1978'de kuruhnuş ve merkezi Chicago'da olan özel, bağımsız bir kuruluş. Amerika Birleşık Devletleri'nin en büyük 10 vakfından biri. Amacı, "insaniık durumunun ge-> liştirilmesi için yapılan bireysel ve kurumsal çalış- maları desteklemek." Bu destek; Insan ve Toplum Gelişimi Programı ile Kü- resel Güvenlik ve Sürdürebilirlık Programı çerçevesın- de yürütülüyor ve uluslararası banş ve güvenlik, eko- sistemin korunması ve geliştirilmesi, nüfus, insan hak- lan, uluslararası adalet, ve küreselliğin yarattığı sorun-> lara yamt verebilecek yeni yönetim biçimleri gibi ko- nularda yoğunlaşıyor. Vakfın aynca medyada mükemmelliği ve çeşitliliği desteklemek amacıyla yürütülen bir genel programı va yaratıcılığıyla ön plana çıkan bireyleri desteklemeye yö- nelik bir MacArthur Burs Programı var. Kurumlara verilen bu burslar dışında, aralannda Su- san Sontag, Richard Rorty, Henry Louis Gates, Eric Wolf gibi tanınmış akademisyen, gazeteci ve yazarla- nn bulunduğu yüzlerce kişiye çevre sorunlan, insan haklan, kadın haklan, toplumsal eşitsizlik, banş ve gü- venlik, sanat, edebiyat konulanndaki çalışmalan için ve- rilmiş bireysel burslar bulunuyor. Mehmedin Kitabı Nisan 1999'da Metis Yayınlan'nca yayımlandı. Türkiye medyasırun farkh renkleri kitapla ilgili çok yazdılar. Yazılar bir cümlede ortaklaştı: "Bu kitap objektif bir çahşmadır, mutlaka okuyun." Mehmedin Kitabı ikinci ayında yasaklandı. Metis Yayınlan sahibi Semih Sökmen'le birlikte "Devletin askert kuvvetlerini tahkir ve tezyif'ıddiasıyla yargı- landık. Eylül 2000'de yerel mahkemece, Nisan 2001 'de Yargıtayca aklandık. Mehmedin Kitabı şimdi özgür. Sökmen ve ben de. Yargılama dolayısıyla kitap iç ve dış ilgili kamuoyu- nun desteğini yanında buldu. Bu desteğin "ifade özgür- lüğü" mücadelesinın bir parçası olduğunu anlatmak gerekiyor mu? Yalnızca ABD değil, Istanbul'daki pek çok Batılı konsolosluk görevlisi yargılamayı ifade özgürlüğü öl- çütü olarak kabul ettikleri için izlediler. tzledikleri ilk duruşma Mehmedin Kitabı da değildi. Türkiye Cum- huriyeti'nin "dost ve möttefiki" olan bu gözlemciler- den, ben değil; hem ifade özgürlüğünde uluslararası standartlan benimseyeceğine dair vaatlerde bulunan hem de yazarlan, gazetecileri yazdıklarından ötürü yar- gılanmak zorunda bırakanlar rahatsızlık duymalı. Vakfın "Amerikan Merkezi Haber Alma Örgütü CIA'nın kasası olarak görev yaptığı" yolundaki "id- dialar" şimdi gündeme getirildi. Esasında, bir vakfın ya da bir başka kuruluşun bir is- tihbarat kuruluşu adına iş görüp görmediğini başany- la kanıtlamak olsa olsa profesyonel istihbaratçılara dü- şüyor. Ben bu konuda kendimi yetkisiz ve ehliyetsiz his- sediyonım. lddialara kanıt diye sunduklan kaynaklan yauıızca açıp bakmak bile yetti aslında bu kaynaklann tersini söylediğini anlamaya. • Arkası Sa. 6 ,Sü. 1 'de B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ İç lastik. 2/ Altın, gümüş gibi değerli madenlerin saflık derece- si... Dışa vu- ran sevinç. 3/ Bir zaman bi- rimi... Aynı adlı bitkinin kökünden el- de edilerek tutkal gibi kullanılan 1 madde. 4/ Satrançta -\ [y bir taş... Otuz iki kâ-2 ğıtla oynanan bir is- 3 kambil oyunu. 5/ İçinde Türkçenin de 5 yer aldığı dil ailesi. 6/ Bolu yakınlannda tu- ristik bir göl... Bir no- ta. 7/ Banndırma... Gece. 8/ Pazar ya da panayır kurulan gün... İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan rakı. 9/ Tıp dilinde nedeni bilinmeyen hastalıklar için kullanılan sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kabaca dokunmuş, dayanıklı bir yün kumaş... Düşünce. II Akdeniz çevresinde yetişen ve ma- vi, beyaz ya da menekşe renginde çiçekler açan ağaççık... Akla ve gerçeğe aykın olan. 3/ Tica- ret eşyası... Toprak, kum ve saman elemeye ya- rayan iri delikli kalbur. 4/ Brezilya'nın plaka işa- reti... Değerli bir element. 5/ Halk dilinde tahta- dan yapılmış büyük sofraya verilen ad. 6/ Top- lanma,birleşim... Birnota.7/Arazi... EskiTürk- lerde toplumsal ve örgütsel içerikli büyük ziya- fet. 8/ Aynı haklardan yararlanan, aynı düzeyde olan... Dumanrengi. 9/ Hayvan ölüsü... Gerçek- te yeri olmayıp zihinde tasarlanan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle