23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 2001 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Yeni parti hazırlıklarını sürdüren ErdalInönü, Türkiye 'nin bugünkü durumundan siyasipartileri sorumlu tutuyor Demokr^imizolgunlaşmadı Borçlanmanın durdurulması gerekiyor - Globalleşme konusunda ne düşünüyorsunuz? - Sadece liberal değil, sosyal bir globalleşme istiyorsak orada eğitimli insanlara ihtiyacımız var. Eğitime ağırlık vererek globalleşmenin sakmcalarmdan kendimizi koruyabiliriz. Sağlığa gelirsek... Bu alandaki sorunlanmız hâlâ çözülmüş değil. Burada da devletin ağırhğı olacak. Adalet konusu çok önemli. Son zamam'arda yargı sistemimiz çok yaralar aldı. Adli polis diye bir sistem konuşuluyor. CMUK çıktı, ama uygulanmıyor. Adalet sistemimiz genelde çok yavaş çahşıyor. Bunlara ağırlık verip dûzeltmek yine devletin görevi. Devletin küçülmesinden söz ediliyor. Doğru. Ama sağhk, eğitim, sosyal güvenlik, adalet konulannda devletin önemli görevleri devam edecektir. - Sizce bu ekonomik krizden nasıl çıkacağız? - Ne yazık ki elimde sihirli bir yol gösterecek bir olanak yok. Hiç kimse o durumda değil. Ama ilkeler belli. Borçlanmayı durdurmamız gerekiyor. Tasarrufa ağırlık vermeliyiz. Kendi ûreticiliğimize, kendi yaratıcıhğımıza dayanmahyız. Bunlan yaparsak bir iki yıl içinde olumlu bir noktaya geleceğimize inanıyorum. Biz bu noktaya geldik, artık kurtulamayız, iyice teslim olduk, diye düşünmek yanlış. Ben umutluyum. Toplumun bütün kesimlerinin desteğiyle bundan kendi gücümüzle çıkanz. IMF'yle yapılan anlaşmalar geçicidir. Umanm yakmda bundan kurtulacağız. Kendi gücümüzü, irademizi göstereceğiz. Çok ihmal ettiğimiz bir nokta yaratıcı gücümüz. Bunu de\Teye sokmuyoruz. Özel sektör bunu zaman zaman yapıyor. Sonra umudu kırılıyor, bırakıyor. Oysa bilimimizin, teknolojimizin daha hızh gelişmesi gerekiyor. Gündelik sorunlanmızı ağırlaştıran unsur geleceğe yönelik çıkışlarımızm olmaması. Yeni ekonominin dayandığı başhca kaynak yeni teknoloji. Irlanda'ya bakın. İrlanda AB içinde eiconomisi en hızh gelişen ülke durumuna geldi. Çünkü bilgiye ve teknolojiye yatırım yaptı. Bizde de bu yapılmalı ve başmda da söylenmeli. Bizim gibi bir ülkede başkasının yardımıyla değil, kendi iradeniz, kendi gücünüz ve düşüncelerinizle durumunuzu düzeltebilirsiniz. Bu da genel bir ilkedir. Bu da yeni buluşlara, yeni yönetim biçimlerine dayaruyor. Bunları yapacak yeni insanlan bulup yetiştirmelisiniz. Güç, yaratıcıhktan, bilgiden kaynaklanıyor. Dervişie temasım olmadı - Kimlerle çalışıyorsunuz? -Daha önce Altan Öymen hderliğindeyken CHP'nin tüzük çahşmasını Tarhan Erdem yapmıştı. Ondan tüzük çahşmasını rica ettim. Gülöksüzle birlikte yaptılar. Daha program oluşmadı. Çeşitli arkadaşlardan yardım ahyorum. Başka isim söylemem şu aşamada doğru olmaz. - Bir aralık Devlet Bakant Kemal Derviş'in sijn çalışmalanmza katılacağı söylenmişti. Doğru muydu? - Evet, söylenmişti. Ama biliyorsurmz Sayın Kemal Derviş ekonomiden sorumlu devlet bakanı. Üstelik üç partili koalisyon içinde partisiz bakan. Değişik bir durum. Bu durum yeni bir siyasal oluşuma heveslendiğini göstermesine olanak vermiyor. Gireceği siyasi parti o üç partiden biri değilse koalisyon hükümetindeki yeri dayarulmaz bir noktaya gelir. Onun için onunla herhangi bir temasım yok. LEYLA TAVŞANOĞLU Siyaset, merkez sağda olduğu gibi merkez solda da karışık. yeni siyaset, yeni projeksiyon üreiemedikleri açik. Kendine "sosyal demokrat" ya da kafa yapılarını değiştirmekten uzaklar. Sol kesimde CHP, son kamuoyu yoklamalarına PORTRE / Prof. Dr. ERDAL İNÖINÜ 1926yılında Ankara'da doğan Erdal İnönii, 194 7 yıhnda. Inkara Fen Fakültesi'nden fizik lisansı diploması aldıktan sonra ABD'deyiiksek lisans ve doktora çahşmalartnı tamamlayarak Ankara Cniversitesi'ndefizik asistanı olarak göreve başladı. 1964-19 7 4 yıllan arastnda OD Tİ' 'defizikprofesörü olarak çalıştu Bu üniversitedeki öğretim üyeliğinin yanı sıra araştırma ve yönetim görevlerinde de bulundu. Aynı üniversitenin rektö'riüğünü deyapan Inönü, 1974*te Boğaziçi Vniversitesi'ne geçti ve 1983yılına kadar bu universitede hizmet verdL TÜBtTAK'ın kuruluşuna katkıda bulunan İnönii, aynı zamanda MATO Fen Komitesi'nde çalıştı ve UNESCO Yiirütme Kurulu'ndagörev aldt 1983yılında SODEP'in kıırıuu genelhaşkanı olarak siyasetyaşamına atılan Erdal İnönii, SODEP ile Halkçı Parti'nin birleşmesi sonucu kurulan SHP'nin ilk olağanüstü kurultayında SHP Genel Başkanı seçildi ve bu görevini de 1993'e kadar si'ırdiirdü. Erdal İnönii, Raşhakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerinde de bulundu. Bugünkü siyasi kadroların artık hiçbir yeni düşünce, 'demokratik sol" diyenler çağın koşullanna göre göre oyunu yüzde 4 ün de altına düşürürken yeni oluşumlar için başka kadrolar çaba harcıyor, proje üretiyor. Bunlardan birisi CHP den kopan kadroları da yanına alarak Prof. Dr. Erdal tnönü nün başını çektiği grup. Büyük olasıhkla sonbaharda kamuoyuna merkez solda partileşüklerini açıklayacaklar. Prof. Dr. tnönü ile Kandilli deki Feza Gürsey Enstitüsü 'nde bulunan çalışma odasında siyasi hedejlerini konuştuk. tnönü, "Yaratıcı gücümüzle, bilimimizi, teknolojimizi hızla geliştirmekle zorluklarımızı aşarız. Önemli olan bilgiye, teknolojiye yatırım yapmak " diyor. -Anladığım kadanylayeniden aktifsiyasete girme kararı aldı- nız. Öyle mi? - Öyle söylemeyin. Çünkü daha ilan etmedim. Ama güveniyo- rum. Arkadaşlarla konuşuyorum. Bir şeyler yapıyoruz. Ama daha gireceğimi ilan etmedim. Aktif siyaset gibi sorulara hâlâ cevap ver- miyorum. Ama daha uzun vadeli konuşmalar yapıyorum. Aktif si- yasete gireceğinızi ilan ettiğiniz anda artık belli konularda haşır neşirsiniz, demektir. - Yani kendinizi bağlamış mı olacaksınız? - Tabii. Daha oraya gelmiş değilim. O bakımdan durumu doğnı anlasanız iyi olur. - Peki, oraya ne zaman geleceksiniz? -Bakahm. Gelişmeler gösterecek. - Siz bugün Türkiye 'de siyasetin bulunduğu nokta konusunda neler düşünüyorsunuz? - Ben bunu demokrasimizin gelişmesi süreci içinde değerlendı- riyorum. Daha uzun erimli görmeye çalışıyorum. Benfbasında gör- düğüm izlenimler kadar karamsar yapmıyor. Daha iyımser bakı- yorum. Ancak, bugün vardığımız noktada çeşitli talihsızlıkler ar- ka arkaya geldi, diye düşünüyorum. Hak etmedığimiz hır görünüm ve izlenim birikimi içindeyiz. Demokrasinin olmazsa olmaz öğe- si, siyasi partilerdır. Siyasi partilerin sağlıkh ışlemesıyle demok- rasi sağlıkh işliyor. Ama siyasi partilerin hepsinde, başka başka nc- denlerle aksilikler oldu. Ben esas neden olarak demokrasimizin hâ- lâ olgunlaşamamasını görüyorum. Gençlik hastahklarından hâlâ kurtulamadık. Yolsuzluklann ele almması konulannda yapılan hatalar, parti içı çekişmelerin doğurduğu olumsuzluklar siyasi partilere olan giive- ni çok azalttı. Demokrasi siyasi partüerle yürüyeceğine göro siya- si partilere olan güven kalmazsa ne olacak'7 Ikinci aksilik ekono- mimizin vardığı nokta oldu. Serbest piyasa ekonomısinden ayrıla- mayız. Ama onu iyi işletemedık. tyı ışletemeyince rakıplerınw bi- zi çok zor duruma düşürdü. Bu du- rum herkesin yaşamını etkiliyor. Sı- yasetimizin geldiği nokta karamsar bir tablo ortaya çıkardı. Ama bu. de- mokrasimizin gelişmesi için geçil- mesı gereken bir noktaydı. Siyasi parrilerimizın ıyı çahşmaması daha demokrasimizin olgunlaşmadığını ya da yanlış bir noktaya geldiğini gösteriyor. Bundan da çıkmamız gerekiyor. İşleylş yanlış - Ekonomisizce neden bu nokta- ya geldi? - Bu da yine demokrasimizin ıyı yöneticileri ortaya çıkarmamasın- dan kaynaklanıyor. Ama bütün bun- ların çaresi yine demokrasimizi iyi işletmektir tnsanlanmıza güvenerek bu sorunlann çözülmesıne katkı yapmalıyız. Başka çaresi yok. Bunlar olacak. Çünkü bu po- tansiyel Türkiye'de var. Onun için ben önümüzdekı ay larda bir to- parlanma olacağını düşünüyorum. Ama kuşkusuz ekonominin dü- zelmesı bkkaç yıl alacak gibi görünüyor. Siyası partilerin düzel- mesi de uzunenmlı bir çalışma ıstiyor. Hangısı daha önce olacak. onu bilemiyorum. Belkı de beraber olur - Sizinleyapılan bir söyleşide, u Boş zamanlannızda neyapar- sınız "sorusuna, "Matematikproblemleri çözerim " diye ce\-ap ver- miştiniz, Ben öbürsiyasilere bakıyorum. Boş zantanlanndayapa- radan para kazanmaya çalışıyorlar, ya bankaları boşaltmaya ba- kıyorlarya da sabahlara kadar poker, pişpirik oynuyorlar. Siya- setteki bu kalite düşüklüğünü nasıl değerlendiriyorsunuz? -Bunu da demokrasimizin gelişmesi döneminde talihsız bir aşa- ma olarak değerlendiriyorum. Başka ülkelerin tarıhlennc baktığı- nız zaman görüyorsunuz ki hep iyi yöneticiler gelmemiş Bazen arka arkaya terslikler olabiliyor Ama o dönemler geçıyor Şımdi bunlara bakarak, hep böyle olacak. demek yanlış. Kaldı kı bugün de siyasette çok değerli insanlar var. Ama belki ortaya çıkamıyor- lar. TBMM"de mesleklerinde başanlı olmuş, Türkiye'nin sorunla- nnı bilen insanlar yok değil Ama onlar bir türlü ortaya çıkamadı- lar. Siyasi partilerin işleyış bıçimi onlara izin vermedi. Partilerin kendilerini düzeltmelen gerekır. derken bunu söylemek istiyorum Siyasi parti içinde eğitim aşaması olmalı. Yeni insanlar gelebılme- li. Başanyla ilerleyebılmeliler. Bu. Türkiye'de geçmişte vardı. Iy ı yöneticiler, ıyı siyasetçiler göreve geldiler Ama son zamanlarda her an reytinge bağlı olursanız uzun erimli bir düşünce çalışması- na giremezsiniz. O anda hoşa giden neyse onu söylemeye bakty or- sunuz. - Yani siyasetçilerimiz giinii mü kurtanyorlar? -Günü kurtanyorlar. Ama günü kurtannca hafta ya da ay kurta- nlmıyor. Kurtanlan günler üst üste biniyor. Bir bakıyorsunuz bü- yük bir tortu birikmiş. O tortu da sizi eziyor O nedenle bıraz da- ha uzun erimli bakarak düşünmek gerekiyor. Vaktıyle böyle çalış- malar Türkiye'de yapılmıştı. Tek parti dönemıne insanlar. sıyaset okulu, diye bakıyorlardı. Başka bir parti olmadığı için her şeyın oradan çıkacağını biliyorlar \e oradaki insanları ıyı yetıştırmeye çalışıyorlardı. Çok partili olunca daha ıyı düşünülmesı gerekırdi Babam da öyle düşünürdü, Ama bir terslık oldu. Bu seçiın reka- betinde öne çıkmak kaygısı sanıyorum uzun enmli çalışmayı en- gelledi. Olgunluk isteyen nokta şu: Yanşta olduğunuzu bileceksi- niz, o yanşın gerektirdiği mücadeleyi yapacaksınız, ama bir taraf- tan da kendinizi yenileyeceksiniz. Siyasi parti içinde sıze fikır getirecek odaklar kuracaksınız \e onlardan yararlanacaksınız. Bunu yaparken de, ne diyecckler. di- ye düşiinmeyeceksiniz. Siyasi partinin bu başanvı göstcrmcsı ec rekir. Bence bunu cngelleyen. seçimde kazanmak kaygısı. Bu her gün sızın aklınızdaysa böyle bir çalışmaya giremiyorsunuz. Son dönemdc bakıyorsunuz, siyasi partı lıderleri herakşam biryemek- te bulunuyorlar. Oralarda konuşulanlar da seçimle ılgili konular. Bizdc siyasi lıderlcrın dinlenmesi diye bir şey yok. Babam, cum- hurbaşkanıyken ya/ları Istanbul'a dinlenmeye gelirdi. Gazeteler de. "Dinlenme>e gitti" diye ilan ederlerdi. Şimdi, "Yaz çalışması \apma\a geldi" denı> or Âma sivasi liderlerin arada bir on beş gün dınlenmelcri gcreklı Onlar insan. Batı'da bütün siyasi liderlerta- til yapar. Onlan hafta sonlan makamlannda bulamazsınız. Buna da hiç kımse bir şey demez Çünkü onlann insan olduğunu herkes kabul eder. insan, böyle böyle kendinı yenıler. 12 Eylül'den sonra sıyasetten bir süre ıızak kalındı Tekrar siyasete dönülünce belki o yüzden uzak kalmamak ıstendi. İyi de, hazırlık yapmadan ohnaz. Liderler. partinin düşünen insanlan fırsat bulmalı. çalışmalı. Bun- lar vapılmıyor. Içtenlıklc ınancım. düşünerek, kendimizi bularak bu zorlukları aşacağımızdır. Duygusal davTanışlarla obnaz. Yenl İnsanlara yol açılmalı - Siz nasd bir hazırlık yapıyorsunuz? - Arkadaşlanmi7İa. bu durumda yeni bir parti nasıl olmalı, diye konuşmaya başladık Tabiı ekonomik sorunlann nasıl çözülmesi gcrektığını ele aldık F.konomık sonınlar. bugün en önde gelen so- runlar. Onlara el atmayan bir siyasi parti hiçbir şekilde itibar ka- zanmaz. ılgı görmez. Bunlara uzun erimli çözümler gerekli. Ora- da gihenın çok önemli olduğunu görüyoruz. - Peki güven nasıl kurulacak? „ -• <•• - - -Yeni insanlarla kunıla^ak. Bu sosyo-psikolojik bir olay. Nasıl olacak. btlinmiyor. ama herkesin kabul ettiği konu yeni insanlann, yeni bir oluşumun gerekli olduğu. O noktada uzmanlara, halkın desteğine. çeşitli toplumsal kcsimlerle konuşmaya. anlaşmaya ih- tiyaç var Ve kendi kaynaklarımıza dayanarak. tutarlı. \erimli bir programı \ ürütmeliyiz. Sürekli dışardan borç alarak hiçbir yere va- rama\acağımi7 belîıydi. Bıliyorsunuz. ben eskıden fızikçiydim. Burada en önce öğrenılen konulardan birisi enerjinin korunması- dır Uğra^acaksınızkisonundabırşey eldeedesiniz. ConAhmet'in makinesi gibi şevlerle bir yere \aramazsınız. Bızim borç alma hi- kâyemı? de o noktaya geldi. Kendimız bılgi ya da mal üretmeye- ceğiz. ama birtakım cambazlıklarla para alacağız. Bunun yürüye- meyeceğinı herkes gördü. Onun için borcunuzu arttırmayacak bir sıstemle yola çıkıp, yavaş yavaş borçlannızı ödeyerek. bilgi. mal üreterek. her çeşit üretimi canlandırarak bir yerlere varmamız la- 7im Halkın desteğıy le, halkın gelir dağılımını düzelten bir sistem- le y olumu7da ilerlemeliyiz. Amabu uzun erimli bir program. Oluş- turacağımi7 partinin nasıl olması gerektığme gelince... Siyasi par- tılerle ılgılı epey zamandır eleştirilen konular var. Biz kendi için- de buluııdıığumıi7 partileri biliyoruz. Ama öbürlerinin de öyle ol- duğunu görüyoruz. Siyasi partilerin programlan ayın ya da yıhn gelişmelenne göre hiç değışmiyor. Siyasi partilerde öyle. Oralar- da da insanlar değişmıyorlar. Yeni insanlar bünyeye alınmıyor. Par- ti içinde ılerleme de hizmet basansından çok parti ıçindeki grup- laşmalarda becen göstermeye dayanıyor. Eleştirilerden birisi de gençlenn siyasi partilere girmemeleri Başarısız olan gitmeli - Ya kadınlar? - Kadınlar da yok. Biz SHP'deyken kadın kotası getirmiştik. A- nıa o 1 BMM'ye y ansımadı. Parti ıçindeki organlarda kaldı. Altan Öymen'ın CHP liderlığinde de bu işe girıştıler. Ama yine olmadı. Kadınlann hem belediyelere. hem TBMM'ye girmeleri şart. Bu açıdan Batı dünyasında en gen durumda kaldık. Demokratik çer- çe\ ede halkın kendısınden gelen y aklaşımlarla bunu sağlamak ge- rekıyor Gençlerı çeknıek için duygusal yaklaşımlara gıren parti- kr \ ar Ama o çok sağlıkh bir şey değil Düşünceye ve umuda da- yanan yaklaşımlar gerekli. Bunları söylerken partinin yenilikçi birhavası da olması lazım. Yenılıkçi derken başka bir şey anlaşılır. Yeniye. gelışmelere yöne- lik ha\ası olma<ı önemli, diyelim. Bu bir ölçüde liderden. bir öl- çüde onun yanındaki insanlardan ve yerel örgütlerinden geliyor. Aynca üyelerin tutıımu çok önemli. Üyelerpartiyi benımsemelıler. Her partide çok eleştirilen bir ko- nu üye kayıtlannı arttırmak için bazen ilçe başkanlannın kendi çı- karları uğnına tanıdıklan insanlan üye yapmalan Partinin fikir- lerine bağlı olup olmadıklanna bakmadan sadece dostluk ilişkisiy- le üye yazıyorlar. Bazen de para verdikleri söyleniyor, ama onu bil- î>ııs(v uvn < 1 üyeler parti içi seçimler geldiğinde o ilçe başkanlan- nın seçilmesinde yardımcı oluyorlar. Sonra o üyeler kayboluyor. Bir partinin bir bölgede bin üyesi var, ama seçimde 300 oy çıkı- yor. Bu, çok zararlı oluyor. Önseçim yapacaksınız. Ama üyelere soramıyorsunuz. Çünkü üyeler partinizin fikirlerine inanan insan- lar değil. O zaman da kendi aranızda bir önseçim yapıyorsunuz. Üye sayısının çok olması da önemli değil. Çünkü üye saymız, gös- termelik olarak çok olsa bile, inanan insanlar olmadıklan için se- çimi kaybedebılirsiniz. Buna da dikkat edelim, dedik, Parti içi eği- time. parti içinde ilerlemek için aranacak şartlara önem verdik. Ge- nel başkanlar seçildikten sonra ömür boyu kalmamalanna özen gösterdik. Bir de büyük kongreler meselesı \ar. Büyük kongreler hep seçım kaygısıyla çahşıyor. Oysa demokrasinin yerleştiği ül- kelerdeki kongrelerde partinin programıyla ya da o günkü konjonk- türle ilgili konular görüşülüyor. Kongreden önce parti örgütlerinden gelen öneriler kitap haline getinlıyor. Kongrede o kitaptaki öneriler oylanıyor. Büyük salo- nun dışındaki küçük bir odada da yönetim seçimi yapılıyor. Parti kurultaylanmızın bir iki günde bitmesı çok tuhaf. Şimdi anılanmı yazarken gördüm. Eskiden CHP"nin 15 günlük kurultaylan ol- muş. Ben siyasete girdiğımden ben böyle bir şey görmedım. Hep de seçim konuşuluyor. - Bu dafikir üretilmediği, partinin kendiniyenilemediğîni mi gösteriyor? -Evet. Demokrasilerin uygulandığı ülkelerde bir siyasi parti oy- lannın iyice düştüğünü gördüğünde kendini yenileme, yeni fikir- ler üretme yoluna gidiyor. Parti, mutlaka yeni düşünce ve ihtiyaç- lara uygun bir yaklaşım ıçine giriyor. Hiçbir şeyi değiştirmemek siyasette geçerli değil. Bir de seçimde başansız olan genel başkan değişmeli. CHP'de Altan Öymen döneminde tüzüğe öyle bırcüm- le eklenmişti. Bu bir kültür, gelenek meselesi. Ama böyle bir yak- laşım da artık olacaktır, inancındayım. Yeni oluşumda disiplın ko- nulanna dikkat edilecek, ama parti içi demokrasi de olacak. Bura- sı yanlış anlaşılmamah. Tabii ki tartışma- lar olacak ve parti kendisini o şekilde ye- nileyecek. Ama anarş.ik bir durum da ol- mayacak. Bu konulan büyük ölçüde tüzük sağlayacak, diye umuyoruz. Yenl parti yolda - Partinin kurulması için bellibir tarih düşündünüz mü? - Ben bu işlerde acele etmiyorum. Ar- kadaşlanm da uğraşıyorlar. - Sonbahan mı düşünüyorsunuz? -Bakahm, göreceğiz. Sonbahar, diyen- ler oldu. Ben ne evet, ne de hayır dedim. Bu. gelişmelere bağlı. - Parti için bir isim düşündünüz mü? - Daha hiçbir şey düşünmedik. Ama ye- ni bir parti olacağına kuşku yok. Bu. her- hangi bir partinin devamı değil. - Bugün görünen o ki siyaset artık ekonomi temel alınmadan yapılamıyor. Yeni partide siyasi ve ekonomik hedeflerinizi nasıl birprogramla belirleyeceksiniz? - Burada AB iyi bir hedef oluyor, diye düşünüyorum. AB'nin yakın gelecekte bizim de yer aldığımız bir birlik olmasını ıstiyo- ruz. Yapılan kamuoyu yoklamalan halkımızın yüzde 60-70 oranın- da AB'ye girmek istedığini gösteriyor. Ama sanıyorum, insanla- nmız AB"ye girmenin ne anlama geldiğinı daha pek bilmıyor. Bir- takım yükümlülükler getirdiğini düşünmüyorlar. Ulusal program anlatıldıkça daha iyi anlaşılacak. Ben inanıyorum ki daha iyi an- laşıldıktan sonra vatandaşlanmız bu isteklerinde ısrarlı olacaklar Biliyorsunuz, Kopenhag kriterlen \ar. Daha ilk maddede. demok- ratik, hukuk devleti, deniliyor. Sonra insan haklarına saygı, azınlık haklannın korunması var. Bütün bunlan güvence altına alan kurumlar olacak. Bütün bunlar Türkiye'de var. Gerçı daha olgunlaşmadı. ama demokrasimiz ol- dukça eski. Belli konularda eksikler var. Onlan tamamlamamız ge- rekiyor. Bu bir hedef. Partimiz de buna önayak olacak. Ekonomi- de hedefımiz işleyen bir piyasa ekonomisinin olması. Ve bu piya- sa ekonomisi AB'nin öbür piyasa ekonomilerinin rekabetine da- yanacak. Biz yıllardır, piyasa ekonomisme girdik. diyoruz. Ama bu ıkin- ci şartı sağlamadığımız anlaşıldı. Birdenbıre. rekabete dayanacak gücümüzün olmadığını gördük. Başka bir seçenek. *Bizbunuya- pamıyoruz. Piyasa ekonomisini bırakahm" demek. Ama bu. y enil- giyi kabul etmek ve dünyadan kendini soyutlamak demektir. Batı Avrupa'daki sosyal demokrat partilere baktık. Piyasa ekonomisi- nin gelir dağılımını bozan. sağhğa ve eğitime müdahaleler eden sonuçlan oluyor. Bunlan önlemek gerekiyor. Bunlan önlemenin yollan var. Piyasa ekonomisinin işleyişine dokunmadan sakıncalan ortadan kaldırmak için durmadan uğraşacaksınız. Bir kere rekabet tam iş- leyecek. Tekellere engel olunacak. Bunlar için yasalar çıkarmak mümkün. Sendikalar gereğince çahşacak. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) standartlan var. Biz çoğuna uyduk. Ama hâlâ uymadıklanmız var. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi konularda piyasa ekonomi- si olmayacak. Orada devletin denetıminde çalışılacak. Işpanya'nm eski başbakanı FetipeGonzaks'in güzel bir sözü var. "Ozel sektör bir kamu işletmesini işletebilir. Ama özel sektörbunuyaparken dev- let onu denetleme durumundadır." Eğitimimiz çok ihmal edildi. Gerçı sekiz yıllık eğitim başanyla aşıldı. Amabu yetmez. Süreyi uzatmak, eğitimin nıteliğini de arttırmak gerekiyor. Düşünceye, araştırmaya, serbest fikre yönelikbir eğitimimiz hâlâ tam anlamıy- la yok. Geçmişten gelen ezberciliğe dönük bir eğitim sistemimiz var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle