Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3- AĞUSTOS2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
IDD, Nadir
MadTyiandı
• İstanbul Haber Servisi
• A^tatürkçü Düşünce
Dermeği (ADD),
ijltimünün 10.
yıl-dönümünde Nadir
Nasdı'yi andı. ADD Genel
Selcreteri Ertuğml
Ka-zancı tarafmdan
yapılan açıklamada,
Cumhuriyet gazetesinin
53 yıllıkbaşyazan Nadir
Nasdi'nin, Kemalist
dev rim çizgisinden bir an
bile sapmadığı, halkı
çağdaş uygarlık düzeyine
ulaştıracak temel
ilkelerden aynlmadığı
vuTgulandı.
Genelkurmay'dan
yalanlama
• .ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Genelkurmay Başkanlığı,
"garnizonlardaki askeri
törenlere siyasi parti
temsilcilerin alınmaması"
talimatı verildiği
yönündeki haberlerin
gerçekleri yansıtmadığını
bildirdi. Genelkurmay
Başkanlığı Genel
Sekreterliği'nce yapılan
açıklamada. 'Bazı internet
web sitelerinde
Genelkurmay
Başkanlığı "ndan birliklere
'Garnizonlardaki askeri
törenlere artık siyasi parti
temsücileri alınmasın'
talimatının verildiği
şeklinde yer alan haberler
gerçekleri
yansıtmamaktadır"
denildi.
Jandarmalara 30
yıl hapis istemi
• ÇORUM(AA)-
Corum'un Laçin
ilçesinde, hırsız kovalayan
jandarmamn, Zeki Çulha
adlı bir öğretmeni
öldümıesi ile ilgili
Cumhuriyet Sa\ cıhğı
iddianamesi tamamlandı.
tddianamede, sanıklar
Uzman Çavuş Yakup
Erden, Jandarma Er
Gökhan Baz. Jandarma Er
Sinan Çelik, Jandarma Er
Ali Kemal Çahşkan ve
Jandarma Er Hacı Yusuf
Dağ'ın. yasal sınırlan
aştığı gerekçesiyle 'kasten
adam öldürmek"
suçundan 30 yıla kadar
hapisleri istendi.
İnsan kaçakçıları
yakalandı
• ÇANAKALE(AA)-
Çanakkale Boğazı'na
gizlice girerek Kepez
mevkiinden aldığı 42 Irak,
18 tranvatandaşını,
yurtdışına kaçırmak
ısterken yakalanan balıkçı
teknesi ile ilgili
soruşturmayı genişleten
polıs yetkilileri. kaçaklan
Çanaİckale'ye getiren
kamyon sürücüsü Ismail
Ünver'i gözaltına aldı.
Ünver'in ifadesi
doğrultusunda, Ecevit
Aldemir, Mehmet Aslan,
Ramazan Akçiçek ve Ali
Akçiçek'i yakalandı.
Hlyos'da Hginç
bir dsim bıdundu
• ÇORUM(AA)-
Zonguldak'ın Çaycuma
ilçesine bağlı Filyos
beldesi açıklannda
balıkçüann bulduğu
cisim, askeri birliklerce
incelemeye alındı. Kıyıya
çıkarılan. 2 duba arasına
monte edilmış. içinde
per\ ane ve elektronik
kablo bulunan 2 buçuk
metre uzunluğunda. 1
metre çapmdaki metal
kaplı cisim üzerinde
vapılan incelemeye
İstanbul Kuzey Deniz
Saha Komutanlığı'ndan
gelecek ekibin de
katılacağı bildirildi.
Korku Tapınağı'
kitabı toplatridı
• İstanbul Haber Servisi
-Celal Başlangıç'ın
Iletışım Yayınlan'ndan
çıkan "Korku Tapınağı"
adlıkitabı, TCK'nin
159 1. maddesine aykın
olduğu iddiasıyla îstanbul
2. Sulh ve Ceza
Mahkemesi'nin karanyla
toplatıldı. Kitap,
Başlangıç'ın Radikal
gazetesinde yayımlanan
yaalarından derlenmişti.
îslamcı basm, halkı kıyama çağıran AKP Genel Başkanı'na arka çıktı
Kanadoğhı ditıci hedefiİstanbul Haber Servisi- Yargıtay
Başsa\cısı Sabih Kanadoğlu'nun,
AKP Genel Başkanı Recep Tay-
yip Erdoğan ile 6 türbanlı kurucu
üye hakkında Anayasa Mahkeme-
si'ne yaptığı başvuru tslamcı ba-
sının tepkisine neden oldu.
Şeriatçı Akit gazetesi haberi,
Kanadoğlu'nu hedef göstererek,
"Kim oluyor bu adam?" manşe-
tiyle verdi. Akit haberde, "Toplu-
mun sürtüşme ve gerilim dcğil. su-
kûnet ve iç banşa ihtiyaç duyduğu
bir zamanda, Yargıtay Başsa\cısı
Sabih Kanauoğlu. la> yip Erdoğan
için AK Parti'ye ihtar ve tedbir ve-
rilmcsiniistedi" ifadesını kullandı.
Akit. Şişli Cumhuriyet Başsav-
cılığrnın Erdoğan hakkında açtı-
ğı soruşturmayla ilgili haberde ise
"Bu da tezgâhın Şişli ayağı" başlı-
ğını kullandı.
Akit'in köşe yazarlanndan Feh-
mi Koru, dünkü yazısında, Kana-
doğlu'nun başvurusunu H
Garip ve
vahinı bir girişim" olarak değer-
lendirdi. AK parti üzerinde kara
bulutlann dolaşmasının beklendi-
ğini, ancak gelişmelerin bu denlı
hızlı olacağının beklenmediğini
ifade eden Koru yazısında, ''Siya-
si ayak oyunlan, hukuku zorlajan
engeUemeler yerine. bırakın kendi
geleeeğiyleilgili karan toplum ken-
disi \ersin~ görüşüne ver verdi.
Basına tetlkçl suçlaması
Akit'in bir başka yazarı Nazlı
Ihcakda "Korkudağlan bekKyor"
başlığıyla kaleme aldığı yazıda,
"Silahsız kuvvetierür yine hare-
kete geçtığinı belirterek "Erdo-
ğan'a kimin nasıl saldıracağının
bütün teferruatıyla tespit edildiği-
ni" sa\ undu. Ihcak yazısında özet-
le."Aradan üç yıl geçiyor, aynı ka-
set gene servise konuyor. Basının
terikçi konumuna düşmesi ne acı!
Acaba, hangi özel menfaatler ko-
runuyor?.. \Iilletin menfaatlerini
koruyacak. güç odaklannın önün-
de boyun eğmeyecek bir iktidarın
önünü kesmekiçinuğraşıyorlar™"
"Venilikçüer"* hareketini destek-
leyen Yeni Şafak gazetesi ise hal-
kı "kryanuTa çağıran Erdoğan
için sürmanşetten "Sevgidenkork-
rular" başhğını kullandı.
Gazete, "Erdoğan'ın ve AK
Parti'nin çıkışıvla bütün yurda ya-
yüan sevgi atmosferi çıkar çev rele-
rini rahatsız etti" yorumunu yap-
tı.
Gazete. Erdoğan'ın. eski RP İs-
tanbul İl Başkanı olduğu dönem-
de yaptığı konuşma için İstanbul
DGM'nin verdiği takipsizlik kara-
n hakkında detay vermekten de
kaçındı.
Zaman gazetesi ise haberi diğer
Îslamcı gazetelerin aksine "yo-
rumsuz" verdi. "Erdoğan'a ihraç
talebi" başlıkh haberinde Kana-
doğlıı' nun başvurusuna geniş ola-
rak \ eren Zaman. partınin türban-
lı kurucularının görüşlerinı de ak-
tardı.
Kapatılan RP'nın Genel Başka-
nı Necmettin Erbakan'a yakınlı-
ğıyla bilinen Milli Gazete ise ha-
beri birinci sayfasında çok küçük
\ererek "Kanadoğlu'ndan erken
mesai" başlığıyla aktardı.
Jfülî Gazele
lüheaiSuvCTİık'erote
0553 •, >*
Kim oluyorbu
Radikal İslamcı Akit gazetesi, haberi 'Kim oluyor
bu adam' başlığıyla verirken Milli Gazete manşe-
tini Saadet Parfi'li beledivenin icraatlanna avırdı.
'İhtar' gelirse Recep Tayyip Erdoğan genel başkanlıktan çekilecek
AKP'de 'emanetçr tarbşmasıEMtNEKAPLAN
ANKARA-Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcısı Sabih Kanadoğ-
lu'nun, RecepTayyip Erdoğan'ın
kurucu üyeliği ve genel başkan-
lığımn kaldınlması için Anayasa
Mahkemesi'ne baş\ urnıası. par-
tiyi kanştırdı. Erdoğan'ın. mah-
kemenin karannı bekleyeceği; ih-
tarda bulunması durumunda ge-
nel başkanhk ve kurucu üyelikten
aynlacağı belirtildi.
Erdoğan'ın ayrılması olasılığı-
na karşılık parti içinde şimdiden
"emanetçi genel başkan" tartış-
malan da başladı. Bazı partililer.
yeni bir genel başkanla yola de-
vam edilmesi gerektığini düşü-
nürken bazıları da Erdoğan'm
memnu haklannın iadesini iste-
yeceği 2003 yılı ocak ayına kadar
"emanetçi" bir genel başkan isti-
yor.
Yargttay Cumhuriyet Başsavcısı Sa-
bih Kanadoğlu'nun Anayasa Mahke-
mesi'ne başvurusunun ardından AKP
lideri Recep Tayyip Erdoğan. dün par-
ti yöneticilerini Istanbııl'a çağırarak
gelişmeleri değerlendırdi. Erdoğan'ın.
bugün bir basın toplantısı düzenleme-
si bekleniyor. Erdoğan'ın, Anayasa
Mahkemesi'nin Kanadoğlu'nun baş-
Başkanı Biilent Annç ile Genel
Başkan Yardımcısı Abdullah
Gül'ün adı geçerken; Annç'ın
emanetçiliği kabul etmeyeceği
belirtiliyoT.
AKP Grup Başkanvekili
Mehmet Ali Şahin. Kanadoğ-
lu'nun Anayasa Mahkeme-
si'nin Hasan Celal Güzel ile il-
gili karannı göz ardı ettiğini be-
lirterek
u
Eğer mahkemenin
Gûzel ile ilgili gerekçeü karan
bekknsey di başsav cı tarafvndan
çok daha isabetii hareket edil-
miş olurdu" dedi.
Mahkemenin Kanadoğlu'nun
başvurusunu yerinde görmesi
durumunda, Erdoğan'ın kurucu
üyelik ve genel başkanlığı bıra-
kacağını kaydeden Şahin, "Biz
de\letin kurumlanvia sürtüşme-
Erdoğan. bugün F.minönü'nde hakkındaki iddialan yamtlamak için bir basın toplantısı düzenleyecek. yiz" dedi. Şahin. Erdoğan'ın ge-
vurusunu yerinde görerek partıyı uyar- nel başkanlıktan aynhrsa ne olur" so-
ması durumunda "sistemle çaüşıyor" rusu da tartışılmaya başlandı. Erdo-
ğan'ın memnu haklannın iadesini is-
teyeceği 2003 yılının ocak ayına kadar
bekleyeceği. bu süre içinde genel baş-
kanlık için emanetçi olabilecek bir is-
mi işaret edebileceği kaydedildi. An-
cak bazı parti yöneticileri, emanetçi
genel başkan yerine yeni bir isimle yo-
la devam edilmesi gerektiğini düşünü-
yor. Erdoğan sonrası için AKP Grup
görüntüsü vermemek için kurucu üye-
lik ve genel başkanlıktan aynlacağı
kavdedildı.
Başka bir isimle yola devam
Kanadoğlu'nun başvurusu üzerine
parti içinde "Anayasa Mahkemesi, par-
ti aleyhinde karar verir ve Erdoğan ge-
HukukçulamgöreBaşsava luıklıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ana-
yasa hukukçulan. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Sabih Kanadoğlunun, Recep
Tayyip Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma
Partisi'nin kurucu üye ve genel başkanı
olamayacağına ilişkin Anayasa Mahke-
mesi'ne yaptığı başvuruyu şeklen ve hu-
kuken haklı buldu. Anayasa hukukçula-
n, Anayasa Mahkemesi'nin başvuru ge-
rekçeleri karşısında Erdoğan'm kurucu
üyelik ve genel başkanlıktan ayrılması
yönünde hüküm vermesinin yüksek ola-
süık olduğunu bildirdiler.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakülte-
si öğretimüyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğ-
lu, Kanadoğlu'nun başvurusunun Erdo-
ğan'ın tartışmalı olan durumunu açıklığa
kavuşrurma işlevi de göreceğini ifade et-
ti. Kaboğlu. şu görüşlere yer verdi:
"AKP kurulmadan önce de, sonra da
Erdoğan'ın TCY'nin 312. maddesinden
hüküm givmesi. ardından şarth salncr-
meden yararlanması karşısında milietve-
kilL, parti kurucusu ve genel başkanı olup
olnıayacağı tartışmalı konulanu. Şimdi bu
tarüşmah durum. Anayasa Mahkeme-
si'nde hukuken açıklığa ka\uşacaktırr
Erdoğan'm durumunun Hasan Celal
Güzel'in konumundan farklı olduğunun
altım çizen Kaboğlu, "Bence Erdoğan'm
konumu hukuken zor gorünüyor" dedi.
Kaboğlu, şunlan söyledi:
u
Si>asi Partikr Yasası'm 76. maddesi
açık. TCK'nin 312. maddesinden mah-
kûm olanlar, affa uğrasalar dahi milletve-
kili olamıyorlar. Erdoğan, şarth sahver-
meden yararlanmışör. Şarth sahverme af-
tan farkh bir kategoridir. Eğer af. nüliet-
vekilliğinin önünü açanuyorsa, şarth sah-
verme havdi haydi açamaz."
Anayasa hukukçulan, Kanadoğlu'nuo
başvuru gerekçeleri karşısında Erdo-
ğan'ın durumu ile ilgili AKP'ye uyanda
bulunmasınm büyük bir olasıhk olduğu-
nu ifade ediyorlar.
nel başkanlıktan aynlmasının
partiyi nasıl etkileyeceğinin sorulması
üzerine. "Olumsuz etkilemez.Biz de
emanetçüik olmaz" dedi. Kanadoğ-
lunun türbanlı üyeler konusunda çifte
standart uyguladığını savunan Şahin,
MHP'nin türbanlı bir milletvekilinin
olduğunu. SP'nin kuruculan kurulun-
da da türbanlı Gülten Çeuk' in yer aldı-
ğını anımsattı. Şahin. "Savin savcu ni-
ye bunlarla ilgili birişlem yapmadı? Bü-
tün bunlar sayın başsavcı-
nın hukuki dcğil siyasi
davrandığuu gösteriyor"
dedi.
Erdoğan'ın. bugün
Eminönü'ndeki Kalyon
Oteli'nde saat 11.00'de
basın toplantısı düzenle-
yeceği belirtildi.
AKP'nin Tanıtım ve
Medyadan Sorumlu Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Murat Mercan, yaptığı
yazılı açıklamada, top-
lantıda, AKP Genel Baş-
kanı Erdoğan'ın 20-21
Ağustos 2001 tarihlerin-
de basında çıkan hakkın-
daki iddialarla ilgili ola-
rak açıklamalarda bulu-
nacağını belirtti.
IRMIKI AYDIN ENGİN aenginc doruk.net.tr
Kabul edin ki (etmezseniz. be-
nim farklı düşündüğümü kabul
edin ki) 12 Eylul anayasasının
76. maddesi (de) bir demokra-
tik ayıp içerir.
Ne demektir kuzum, "...Top-
lam 1 yıl veya daha fazla hapis
ile ağır hapis cezasına hüküm
giymiş olanlar, affa uğramış ol-
sa bile milletvekilı seçilemez-
ter"?
Hepimiz biliyoruz ki bu mad-
de anayasaya, ırza geçip ağır
hapis yemiş, gasp suçu işleyip
hüküm giymiş it kopuk takımı
için tıkıştınlmadı; Türk Ceza Ya-
sası'nın 159. 312. 311 gıbı içe-
riği bulanık, hedefi besbelli mad-
delerinden hüküm giyen siyaset
ve düşünce erbabını devre dışı
bırakmak için kondu.
Düşünce ve düşünceyi açık-
lama özgürlüğüne kelepçe vur-
mak için bir dizi antidemokratik
madde ile donatılmış Türk Ceza
Yasası'nın yol açtığı "demokra-
tikayıplar"\ gıderebılmek için de
sık sık af çıkarılıyor; Infaz Yasa-
sı üstünde cambazlık yapılıp
ayıp örtülmeye çalışılıyor. Söyler
misiniz, "affa uğratılmış", yanı
Bıraksak, Boyunun Ölçüsünü Alsa...
dört duvar arasında değil de
aramızda dolaşmasının, ticaret
yapmasının, seçimlerde oy kul-
lanmasının, şirket yöneticisi ol-
masının, dernek kuruculuğu
yapmasının kamu güvenliği açı-
sından artık sakıncasız olduğu
kabul edilmiş kişilerin "milletve-
kili" seçilmesinin yasaklanması-
nın hukukla uzaktan yakından il-
gisi olabilir mi?
Şimdi bu "yasak" sayesinde
AK Parti kurucusu ve Genel
Başkanı Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın siyaset dışı bırakılması.
Tayyip Erdoğan'ın, 1400 yıl ge-
nde kalmış bir çöl yasasını, 2001
yılı Türkiyesi'nin toplumsal dü-
zeni kılmak üzere kollan sıvamış
olabileceği kuşkusu ve bu kuş-
kuyu besleyen onun eski ve ye-
ni göruşlen gerekçe gösterilerek
bu yasağın antidemokratik ıçe-
rığı savunulabilır mı?
Hukuk devletinde böyle bir
çifte standart olur mu?
• • •
Yukarıdaki paragrafları oku-
duktan sonra, bu satırların yaza-
rının şeriatçılar safında yertuttu-
ğunu, laikliğin göz göre göre çiğ-
nenmesini umursamadığını ileri
süreceklere, kimi iletişim ola-
naklannı kullanarak akıllan sıra
bana fırça atacaklara sözüm
yok.
Tek bir sözüm bile yok.
Onlar kendi kendilerini hap-
sertikleri siyasal paranoyanın
içinde mutlu yaşamlanna bildik-
leri gibi devam etsinler: siyasal
yüreksizliklerinı diledikleri gibı
sürdürsünler.
Umurumda bile değıl.
Ama siyasal Islamın çeşitli kı-
lıf ve kılıklarını boyayıp boyayıp
"yeni" diye pazarlamaya kalkı-
şanlar çok umurumda.
Bu köşede siyasal Islamla de-
mokrasinin kan uyuşmazlığı, bir
toplumsal düzen olarak şeriatı
reddetmedıkçe demokrat olu-
namayacağı pek sık, okuru bık-
tıracak kadar sık yinelendi.
Tayyip Erdoğan'ın başını çek-
tiği "yeni" siyasal hareketin, Tür-
kiye'de bir "Müslüman demok-
rat" hareket yaratacağı umutla-
rını yeşertenlerin fena halde ya-
nıldığı kanısındayım.
Örneğin bu konuda son dere-
ce içten ve üstünde çok düşü-
nülmüş görüşlerinı Hümyet'te
açık yureklilikle ve ısraıia yazan
Cüneyt Ülsever arkadaşıma
katılmıyorum.
Ülsever, tanıdığım için onur-
landığım, içtenliğine katıksız gü-
vendiğim bir meslektaşım. Top-
lumun geniş kesimleri ile devle-
tin tepeleri arasında kökü çok
gerilere dayanan "küs/ük"ü aş-
mak için arayışlara girmesini ga-
yet iyi anlıyorum. Ama "İstanbul
büyük burjuvazisi - Ankara yük-
sek bürokrasisi" arasındaki itti-
faktan beslenen siyasal erke
karşı, Anadolu'nun yeni palazla-
nan, çoğu iyi eğitimli gençler-
den oluşan sanayıcılerinin, ışa-
damlarının siyasal örgütü olarak
AK Parti'nin sunulması bana
zurnanın "zırt" dediği nokta ola-
rak gorünüyor.
Gaziantep, Denizli, Eskişehir,
Antalya. Manisa gibi kentlerde
girişken, çağdaş iş ve üretim
teknikterine yatkın genç sanayi-
ci ve işadamlannın yeğlediği ya-
şam biçimi ile AK Parti'nin kra-
vatlı mollalannın özlediği yaşam
biçimi arasında bırakın özdeş-
lik, yakınlık bile göremiyorum.
Bizim meslek, bu konuda
sağlam yargılara varabilmek için
gerekli gözlem olanaklannı bol
bol sunuyor.
• • •
Dönün yazının başlığına.
Tayyip Erdoğan ve ekibinin
yolunu 12 Eylül faşizminin mira-
sı bir anayasanın saçma sapan
yasakları ile tıkamak, olsa olsa
onları güçlendirir, hatta haklı kı-
lar. Oysa bu çürük, bu çağdışı
ideoloji ile her düzlemde müca-
dele edilebilir ve bu zor değildir.
Tayyip Erdoğan parti kurup
başına mı geçecek. Bırakalım
geçsin.
Boyunun ölçüsünü alması için
bu ülkenin demokratlannın, laik-
liğe gönülden bağlı yurttaşlan-
nın gücü, ideolojik donanırruye-
ter deartar bile...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Mektup
Yağmurdindi...
Güztürkülerinden, sonbahartutkularından mı söz
edelim, şu ekonomik bunalımın katlanarak arttığı
bugünlerde?
Bahçedeki çiçekler üşümüş yaz yağmurundan
sonra... Ahşap konak yüzyıllık yalnızlığı içinde yor-
gun...
Mektuplan okuyorum...
En iyisi, Tekirdağ F Tepi Cezaevi'nden yazan Hik-
met Kale'nin mektubunu paylaşayım okurlarla bu-
gün!..
Belkı görmeyen gözler, duymayan kulaklar acı bir
gerçeği görürveduyarlar!..
• • •
Size uzak bir kentin kıyısında yan yatmış bı'r ge-
mi gibi duran bu hapishanenin küçücük "odasın-
dan" sevgi ve selamlarımı yolluyorum. Havaların
alabildiğince sıcak ve yaşamm malum nedenlerden
dolayı çekilmez olduğu bugünlerde selamlarımız-
la beraber serin bir deniz esintisı de yolluyorum.
Biliyorum bu satırları okurken dalıp gitmişsiniz-
dir, bir balıkçı köyünde ağlayan bir çocuğun göz-
yaşlannı silmeye. Belkı de Anadolu'nun bir köyün-
de uzun hava bozlak türkusü dinlemeye...
Ben bu mahpusta ne ölen ne de sakat kalan ar-
kadaşlardan biriyim. Daha elim kalem tutmaya gu-
cüm türkü söylemeye yetiyor. Ama eli kalem tutan
ve türkü söyleyen çok arkadaşım ya ömrünü mah-
puslarda bıraktı, ya da sakat kalıp yayılıp gittiler
ülkenin dört biryanına.
Sizin de bilgiğiniz ve tanığı olduğunuz gibi, 20
Ekim'den berigünleri aylara, aylan mevsimlere de-
vire devire ölüm oruçlarıyla bugürıe geldık. Çok şey
yaşadık ve daha çok şey yaşayacağız.
Evet gerisini siz de biliyorsunuz; her biri ayrı bir
dünya olan yanmış, kurşunlanmış, yaralanmış ba-
cılarımız ve erkek arkadaşlanmız kaldı sürgün yedi-
ğimiz kentlerde.
Oysa ki yeni bir bin yıla girerken havai fişeklerin
altında gelecek adına süslü cümleler kuranlann ya-
rattıklan kanlı bir tabloydu bu. Ülkemiz açısından bu
tablonun bütününe baktığımızda. Picasso'nun res-
metmeye çalıştığı Guernica 'dan farklı değildir sa-
nınm.
Kaç mevsimdir kimine göre dram, kımine göre ise
bir trajedi yaşanıyor. Buna sebep olanlar her ge-
çen gün bu ülkenin yoksullaşmasına sebep olan-
lardır. Onlar ise emperyalizmin kendisi ve Türki-
ye'nin işbirlikçi burjuvazisidir. Ülkeye getirmek is-
tedikleri demokrasi ise kendi çıkarlannı riske at-
mayacak tarzda olan yeni sömürge demokrasisidir.
Bunun ne olduğunu da teorik tanımının dışmda pra-
tik tatbikini bizzat yaşayıp görenleriz.
Ülkemizde bu koşullar altında dışarıda milyonlar-
ca ınsan büyük zorluklar çekerek günlük yaşamını
idame ett/rmeye çalışıyor. Bunun yanında yozlaş-
ma, çürüme ve insanların işsizlık nedeniyle buna-
lıma düşmeleh sonucu yaşanan aile faciaları ve so-
luk yüzlü çocuklanmız...
• • •
Ecevit hükümeti kurulduğu ilk günlerde, bizzat
kendisinin yaptığı açıklamada "Hapishaneler soru-
nu çözülmeden IMF'nın programını uygulamamız
imkânsız" demişti. Ve bu doğrultuda adımlar ata-
rak bugüne geldiler.
Demek istedikleri şey şu: "Artık hapishanelerde
tecrit ve izolasyon koşullan altında yaşayıp onuru-
nuzdan, insanhğınızdan ve polıtik kimliğinizden vaz-
geçip kişiliksiz ve kimliksiz kapitalızmin istediği tip-
teki yaratıklar gibi yaşayacaksınız". Ama buna kar-
şı 9 aydır bir direniş sürüyor. Bırakalım insanların M-
L bir düşünce doğrultusunda yaşamasını, sıradan
bir insan gibi yaşamayı bile istemiyorlar. Ama bu-
nun için 60 insanımız yaşamını yıfırdı. Yüzü aşkın
insan sakat kaldı. Tüm bu yaşananlara karşılık top-
lumun en ilerici ve aydın kesimleri ve aydınlar ne-
den kaygısızca suskunun gölgesinde yaşamak is-
tiyortar? Yaşamak istemiyorlarsa neden sorumlu-
luklannı yerine getirmiyorlar.
Kapitalizm her cepheden insanoğlunun bugune
kadar yarattığı bütün değerlere saldırıyor. Çünkü
daha fazla kâr etmesine engel olan bütün olgu-
lar hedefidir. Bu da kendi niteliğini ortaya koyuyor.
Ama yaptığı bu saldırılardan nasıl sonuçlar aldığını
görüyoruz.
Bu süreçte susup, misyonunun gerekliliklerinı ye-
rine getirmeyenlerin savrulacağı nokta neresı ola-
cak? Bunu da yaşayanlar görecek.
Biryanda suskunluk biryanda yürekleh dağlanan
anaların ağıtlan... Bu suskunluğu yırtmak için aca-
ba kaç ölü daha lazım. Kaç ananın daha yüreğinin
dağlanması gerekiyor? Aslında söylenecek çok şey
var. Şimdilik bu kadan yeter.
Gelecek onurlu güzel günlerin emeği, onunj ve
insani değerlerinı koruyan ve büyütenlerin olması
dileğiyle... Sizleri coşkuyla kucaklıyorum.
• • •
Dinlenmeye ihtiyacım var. Yazılarıma 10 gün ara
veriyorum. Buluşmak üzere. H.Ç.
hikmet.cetinkaya " cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
TROYA'dan İYONYA'ya
Mitolojîk Aşklar Cografyası
G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72