Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23AĞUSTOS2001 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGU1V
ALt SİRMEN
l\le Bekliyordunuz ki?
Karayaakdiyerek, karanlığın aydınlığa çevrileme-
yeceğini yaşayarak görmüş olan bir toplumun gön-
lünün b.k'a konmasını, aka konmuş sanması; yalnız
toplumsal belleğin değil, bütün toplu düşünce me-
kanizmasının iflası anlamına gelmektedir.
Ve hiçbir demokraside oyçokluğu, karanlığın ay-
dınlık olmasını sağlayamamıştır.
Demokrasilerde bütün sorun, karanlığın oyçoklu-
ğuyla aydınlık olarak kabul ettirilip ettirilemeyeceği,
çoğunluk oylanyla bütün bir ülkenin karanlığa mah-
kûm edilmesinin kabul edilebilir olup olmayacağıdır.
Batı, bu sorunun önemini, yalnız içinden çıktığı i-
ki ülkeyi değil, bütün dünyayı kan ve ateşe boğan
Hitler ile kavradı; geç kavramış olmasının bedeleni
de ağır ödedi.
Bu gecikmişlik bütün demokrasilerin, bir daha ge-
cikmemek üzere önlem almaları; karanlığı, iktidara
gelmesini beklemeden engeJleyecek önlemleri ge-
tırmeleri sonucunu doğurmuştur.
Bütün demokrasiler kendilerini savunacak önlem-
lerle donatılmışlardır.
Nitekim Erbakan ve parttsi ile ilgili olarak Türki-
ye'de alınan önlemler ile bunların AİHM tarafından
onaylanması, bu konuda son somut ömektir.
• • •
Karizması da takıyyesi de solmuş Erbakan'ın ve
kadrosunun yerine, şu anda karizması da takıyyesi
de ondan daha kuvvetli görünen Tayyip Erdoğan ile
ekibinin getirilmesi karşısında, sistemin, kendi huku-
ki çerçevesi içinde harekete geçmesi ve Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun Ana-
yasa Mahkemesi'ne başvururak Tayyip Erdoğan'ın
kurucu üyelikten çıkanlmasını ve genel başkan yet-
kilerini kullanmasının engetlenmesini istemesi, hukuk
sisteminin var olan normlanna da demokrasilerin ev-
rensel kurallanna da uygun düşmektedir.
Istemin yürürlükteki sistemin normlanna uygunlu-
ğunu, Islamcı politikalann yandaşı, değerli ve dürüst
hukukçu Prof. Dr. Hüseyin Hatemi tarafından biz-
zat Tayyip Bey'in yüzüne söylenmiştir.
Istemin, demokrasinin evrensel kurallanna aykın
düşmediği ise Erbakan'ın başvurusu üzerine
AlHM'nin verdiği kararia kanrtlanmıştır.
Onun ıçin şimdi hiç kimse öküz altında buzağı ara-
masın ve demokrasiyi Tayyip despotuna uygun bir
bir posta çevirme çabalan, insan haklan gerekçele-
riyle bezenip sunulmaya kalkışılmasın.
Erbakan ile denedikleri takıyye yolunu, şimdi çö-
mezi ile denemeye kalkanlar, ne bekliyoriar ki?....
• • •
Tayyip Erdoğan ile ilgili kasetin, kim tarafından bir-
den ortaya çıkarıldığı sorusundan çok daha önemli
olan soru ise bu kasedin neden ortaya çıkmasının
gerekli görüldüğüdür ki, bu sorunun yanıtında, "am-
nesie sociale" yatmaktadır.
Yukanda, daha etkili ve bilimsel görünsün diye, iro-
nik olarak Frenkçe yazılmış olan illeti, Nâzım'ın "ko-
yun gibisin be kardeşim" dediği bir toplumu yönet-
meye soyunanlar zaten pek iyi bilmekte ve sık sık
"hafıza-ı beşerin nisyan ile malut olduğunu" söyte-
mekteydiler.
Gerçekten de söz konusu bantlardaki görüşleri
ileri süren Tayyip Erdoğan'ın gerçek Tayyip olduğu-
nu bu toplum nasıl oluyor da, bu kadar çabuk unu-
tabiliyor? Biraz daha çağdaş ve uyanık, kendi kişili-
ğine saygı duyacak ölçüde belleği güçlü bir toplum-
da, bu bantlara gerek duyulur muydu? Ne olur bu
noktada temel bir yanlışa düşmemeye özen göste-
relim!
Sabih Kanadoğlu'nun Anayasa Mahkemesi'ne
yaptığı başvuru ile bantlar arasında, eşzamanlı olma-
lannın dışında, hiçbir bağlantı yok.
Kanadoğlu, bu başvuruyu o bantlar olmadan da
yapmak durumundaydı zaten.
Bir zamanlar, haylaz, gece oturunca sabahı düşün-
mez bir arkadaşımız vardı. Bir gece onunla âleme
oturan ve macera dolu saatler zarfında arabasının
anahtarlannı kaybeden, dostum Mehmet Kara-
ören'eertesi sabah kansı Fatoş Karaören, "Vagör-
dün mü" demişti, "... ile şaha kalkan, kıç üstü otu-
nır."
Tayyip ile şaha kalkanlar da kıç üstü oturma evre-
sine gelmiş bulunuyorlar.
Sükyman DemireL Kadir Has İ nrversitesi'nin Ciba-
K'dekiyeni kampusunda incelemelerde buhuıdn. (AA)
Demirel: Siyasete
girmeyeceğim
İstanbul Haber Servi-
si-Eski Cumhurbaşka-
nı Süleyman DemireL
Kadir Has Üniversite-
si'nin Cibali'deki yeni
kampusunu ziyaret et-
ti. AK Parti Genel Baş-
kam Recep Tayyip Er-
doğan'la ilgili sorulan
yanıtsız bırakan Demi-
rel, siyasete dönmeye-
ceğini. ancak memle-
kete hizmete devam
edeceğini söyledi.
Gazetecilerin sorula-
nnı yanıtlayan Demi-
rel, bir ülkede eğer çok
parti varsa, onu azalt-
manın halkın işi oldu-
ğunu belirterek "Ülke-
mizde, halkınuz kendi
başına bırakıldığı tak-
dirde, her şeyi nizama
koyacakor. Bu duruma
Türkiye'yi haik getir-
mcdi Türkiye'de rejim-
le çokoynandı, bu duru-
ma geldi" dedi.
Demirel, "Siyasete
girmeyeceğim ama,
memleketimin hizme-
tinde olmaya devam
edeceğim diyorsunuz,
bunu nasıl gerçekieştire-
ceksiniz" sorusunu şöy-
le yanıtladı: "Türki-
ye'nin üniversite soru-
nunu anlaüyorum. 'Ye-
ni kurumlar yapılmalı-
dır' diyorum. Türk va-
tandaşı da sahip çıkma-
lıdır' diyorum. Benim
buraya getişimin sebebi
bunlan söylemektir. Ye-
ni Kadir Has'lar anyo-
rum ülkem için."
Aleviler, Başbakan Ecevit'ten Yılmaz ve Sezgin'in görevden alınmasını istedi
Ceme\i cami karşıtı değilANKARA/İSTANBUL (Cumhu-
riyet) - Diyanet İşleri Başkanı Meh-
met Nuri Yılmaz ve Diyanet İşleri
müfettişi Abdülkadir Sezgin'in Ale-
vilerle ilgili sözlerine tepkiler sürer-
ken Diyanet İşleri Başkanlığı diya-
loğa yanaşmıyor.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet
Nuri Yılmaz, özel kalemi aracılığı
ile yaptığı açıklamada Alevilere yö-
nelik bir sempozyum ve benzeri ça-
Iışmalannın bulunmadığını ve iliş-
kilerin zaman içinde gelişeceğini
bildirdi.
Alevilerle ilgili açıklamalara tep-
ki gösteren Cem Vakfı Genel Baş-
kanı tzzettin Doğan, Başbakan Ece-
vit'e faks çekerek 25 milyon Alevi
yurttaşın. PKK ile özdeşleştırilme-
sini "ağır birsuç" olarak değerlen-
dirdiklerini ifade ettı. Alevilerin.
cumhuriyete bağlılıklannın herkes-
çe bilindığini savunan Doğan, "Bu
yurttaşlarımızı böylesine ağır bir
töhmet alünda bırakmak için büyük
bir ihanet içinde olmak kitlelcri bir-
biri aleyhine kin ve şüphe ile doldu-
rarak karşı karşıya getirmek amacı-
m gürmek gerekir" dedi. Doğan.
"haddini bilmez zat" diye niteledi-
ği Sezgin hakkında "bölücülük" su-
çuyla soruşturma açılmasını ve gö-
revden el çektirilmesini istedikleri-
ni dile getirdi.
Doğan, Diyanet işleri Başkanı
Yılmaz'a çektiği faksta da "Ceme-
vini, caminin karşıtı gibi gösterip
toplumda inflalc neden olacak söz-
lerinizi kesinükle onaylamıyor ve si-
ze yataştirmıyoruz" dedi.
Başbakan Ecevit'in, caminin de
cemevinin de Türk halkının oldu-
ğunu 1997 yılında Hacı Bektaş'ta
tüm dünyaya ilan ettiğini anlatan
Doğan, "Anlaşılan o ki, Türkiye
Cumhuriyeti'nin güvenliğinin de i-
nanç özgüriüğünün de sınırlannı sa-
yın başkanhğınız belirlemektedir"
dedi.
Doğan, Alevi ve Sünni yurttaşla-
rın. Atatürk Cumhuriyeti'ni sonsu-
za dek laik yapısıyla beraber yaşa-
tacağını ifade etti.
Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıt-
ma Derneği Genel Başkanı Beyza-
de Ozkahraman ise yaptığı açıkla-
mada, "Yılmaz ve Sezgin'i, açıkla-
malanndan dolayı kmıyor ve bölü-
cülük yaptıklan için de Cumhuriyet
SavcüıgTna suç duyurusunda bulu-
nuyoruz" dedi.
Alevi ve Bektaşi inançlı yurttaş-
lann, her zaman ülkenin birlik ve
bütünlüğünü, tüm yurttaşlann kar-
deşliğini savunduğunu anlatan Öz-
kahraman, açıklamaların gündemi
saptırarak yapay gündem yaratmak
amacıyla söylenmiş sözler olduğu-
nu vurguladı.
Eski CHP Erzincan Milletvekilı
Nurettin Karsu da Başbakan Ece-
vit'e telgraf çekerek açıklamaları
"bölücü, kışkırtıcı. gerici ve cahil be-
yanlar" olarak niteleyerek Yılmaz
ve Sezgin'in görevden alınmasını
istedi. Karsu şunları kaydetti:
" Verdiğimiz \ ergilerle beslenen bu
Arap ümmetçilerine ve Atatürk ilke
ve devrim düşmanlanna tahammü-
lümüz kalmadı. Aleviler, inanç ışığı-
nı Ahmed Yesevi ve Hacı Bektaşi
Veli'den alıvor. Aleviler. Anadolu
toprağında bu kültürle yeşeren Ata-
türkdevrim ve ilkelerini kendilerine
rehber edinmiştir."
Fuhuş
suçları Ue
DGM'lerin
yükü
artacak
ECEVİTKnJÇ
Adli tatilin ardmdan İstan-
bul Devlet Güvenlik Mah-
kemesi ve adliyeleri ağır bir
iş yükü bekliyor. Varlığı tar-
tışma konusuyken, fuhuş su-
çunu işleyenlerin de
DGM'ye sevk edilmesiyle
bu mahkemelerin yükü daha
da ağırlaştı. İstanbul
DGM'de geçen döneme
damgasını vuran Etibank,
Yurtbank, Sümerbank, Ege-
bank davalanna ve aralann-
da Alaattin Çakıcı'nın da
bulunduğu ülkücü mafya li-
derlerinin yargılanmasına
yeni adli dönemde de devam
edilecek. İstanbul adliyele-
rinde ise geçen dönemde ka-
lan davalann yanı sıra eko-
nomik krizle birlikte artan
haciz ve boşanma davalan
görülecek.
Yeni adli dönemde İstan-
bul DGM ve adliyelerde gö-
rülmeye devam edilecek ba-
zı önemli davalar şöyle:
• Etibank: Sabah ve
ATV'nin sahibi Dinç Bilgin
ile bankanın eski yönetim
kurulu üyeleri "çete oluştu-
rarak Etibank'ın içini bo-
şaltmak", "Dolandıncıhk"
ve "Zimmet" suçundan yar-
gılanıyor.
• Yurtbank: Bu davada
bankanın eski sahibi AB Av-
ni Balkaner ve yöneticileri
4396 yıl hapis cezası iste-
miyle yargılanmalanna kar-
şuı tahliye edildi.
• Egebank: Yahya Murat
DemireU Cavit Çağlar ve
NailKeçüi'nindearalarında
bulunduğu çok sayıda sanık
"Çete oluşturmak" ve "Do-
landıncılık" suçundan yar-
gılanıyor.
• Sümerbank: Bankanın
eski sahibi Hayyam Gari-
poğhı da diğer banka sahip-
leriyle aynı suçlardan yargı-
lanıyor.
• Alaattin Çakıcı: Ülkücü
mafya lideri Çakıcı, Kara-
gmnrük Spor Lokali'ne si-
lahlı saldın emrini vennek
ve Fransız Başkonsoloslu-
ğu'nda görevli bir kişiye yö-
nelik suikast düzenlemek
suçlanndan yargılanıyor.
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
zMnm\$tmı
68'liler 26 Ağustos'ta Afyon'dan yola çıkacak
Ulıısal Kurtuluş Yürüyüşü
İstanbul Haber Servisi - Ortak
pazara karşı 1969 yılında ger-
çekleştirilen Istanbul-Izmit yü-
rüyüşünden tam 32 yıl sonra
68'liler, hemen hemen aynı ta-
leplerle bir kez daha yürüyecek.
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın son
ayağı olan Büyük Taarruz'un
izlediği yoldan, "Bağunsız de-
mokratik Türkiye" sloganıyla
yapılacak yürüyüş, 26 Ağustos
günü Afyon'da başlayacak 9
Eylül günü Izmir'de sona ere-
cek. 68'liler Vakfı Başkanı Gö-
kalp Eren, "İzmir'de denize dö-
külen düşman bugün, IMF,
Dünya Bankasu NATO olarak
geri döndû. dün vatanımızı ve
köylerimizi işgal edenler, bugün
sanayimizi boğuyor, bankalan
ele geçiriyor, tarimı yok ediyor,
bizi yokluğa, açlığa, köleliğe
mahkûm cdiyorlar" dedi.
68'liler Birliği Vakfi tarafın-
dan organize edilen kampanya
yann Akşehir'de başhyor. Şair
Nâzım Hikmet'in, Kuvayı Mil-
liye Destanı'nda anlattığı gibi
Akşehir'deki Batı ordulannın
anakarargâhı ve cephanelik, 24
Ağustos 1922 günü, kağnılarla,
kadın, erkek. genç, yaşlı halk
tarafından iki günde büyük Ta-
aruz'un başladığı Afyon'a ta-
şınmıştı. Akşehirliler, her 24
Ağustos'u "onurgünü" olarak
kutluyor. 68'liler Vakfı Başka-
nı Gökalp Eren, 303 kilometre-
lik yolu 15 günde katedecekle-
• Ulusal Kurtuluş
Savaşı'nın son ayağı olan
Büyük Taarruz'un
izlediği yoldan,
"Bağunsız demokratik
Türkiye" sloganıyla
gerçekleştirilecek
yürüyüş, 26 Ağustos
günü Afyon'da
başlayacak, 9 Eylül günü
Izmir'de sona erecek.
rini vurgulayarak "Büyük Ta-
arruz'un başladığı Afyon'dan
26 Ağustos günü yola çıkaeağız,
30 Ağustos'ta Dumlupmar'da
olacağız. Daha sonra Uşak, Ku-
la, Salihli, Kemalpaşayolunu iz-
leyerek 9 Eylül günü İzmir'e va-
racağız. 9 Eylül Üniversitesi
Rektöriüğü Konferans Salo-
nu'nda çok sayıda khie örgütü
ve parti, 'Ulusal Bağımsızlık
Forumu' düzenle>eceklerve bil-
diri yayımlayacaklar" dedi.
Eren, "Efeler diyan"ndaki yü-
rüyüşte aynca güzergâh dışın-
daki Denizli ve Manisa'nın da
yerel kurtuluş törenlerine ve ka-
palı salon toplantılanna katıla-
caklannı söyledi.
Gökalp Eren, kampanyayı,
bugünkü IMF ve Dünya Ban-
kası saldınlan ile ABD ve
AB'nin emperyalist sömürge-
ciliğine karşı ulusal bilinci güç-
lendirmek amacıyla yürüttük-
lerini vurguladı. Kampanyanın
sadece solun muhtelif güçleri-
nin kendi aralannda yürüttüğü
bir etkinlik olmayacağını ifade
eden Eren, şunlan söyledi:
"Kampanya, tstanbul'da 16 Ha-
ziran 2001 günü gerçekleştirilen
'Ulusal Bağımsızlık Konferan-
sı Sonuç Belgesi'nin maddele-
rini, ülkenin dörtbir yanma yay-
manın ilk adımıdır. Bütün ulu-
sun diri güçlerinin katıhmını
bekliyoruz."
Ecevit ile Bahçeli, 'Koalisyon olarak bir metin üzerinde uzlaşmadık' dedi
Anayasa pazarhğı sil baştatı
• MGK
toplantısında
koalisyon anayasa
değişikliği paketinde
uzlaşamadı. . .
Hükümet
ortaklannın
oluşturulacak bir
komisyonda, askeri
kanadın da
duyarlılıklannı
dikkate alarak bazı
değişikliklere
gitmeye
hazırlandıklan
bildirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- MGK bildirisinde "anavasa deği-
şiklik önerikrinin olgunlaştınlarak
TBMM Genel Kurulu'ndan geçiril-
mesi temennisi" dile getirilirken
Başbakan Bülent Ecevit ile Başba-
kan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin
"Koalisyon olarak bir metin üzerin-
de uzlaşmadık" demesi, değişiklik
paketi konusunda ortakların henüz
kendi aralannda bile uzlaşamadığı-
nı ortaya koydu. Hükümet ortakla-
nnın bir komisyon oluşturup askeri
kanadın duyarlılıklannı da dikkate
alarak paket içinde bazı değişiklik-
lere gitmeye hazırlandığı bildirildi.
ANAP lideri ve Başbakan Yardım-
cısı Mesut Yılmaz'ın parti kongre-
sinde "ulusal güvenlik" tartışmasını
açmasının ardından, son MGK top-
lantısında da bu konu gündeme gel-
dı. Yılmaz anayasa değişikliği ko-
nusundaki görüşlerini dile getirirken
ortaklannın mesafeli bir tavır içinde
olması dikkati çekti.
Temsilciler partlyl
bağlamaz*
Başbakan Yardımcısı Devlet Bah-
çeli, "Biz koalisyon olarak bu metin
üzerinde konuşmadık. Meclis'te uz-
laşüan metin bize sunulmadı. Grup
başkanvekilimizin imzasımn bulun-
ması partiyi bağlamaz. Onlar orada
temsüci olarak bulundular" dedi.
Ecevit de metnin koalisyon ortakla-
n arasında görüşühnediği ve koalis-
yon partilerini bağlamayacağını ifa-
de ederek Bahçeli'ye destek verdi.
Ecevit ve Bahçeli'nin MGK'deki
tavn, anayasa değişikliği paketinin
muhalefetten önce, hükümet ortak-
lan arasında tartışmaya açılacağmı
ortaya koydu. Anayasa değişikliği
konusunu MGK'ye taşıyan Yıl-
maz, MGK'de "gayetuygarvesevi-
yeü" bir tartışma yapıldığını belir-
terek "Umuyorum ki bundan son-
ra atacağunız adımlar için de yarar-
holur" dedi.
Yılmaz'ın 1994'teki açıklaması
Cemevleri bir
erenler cümbüşü
• Alevilerin ibadet yerlerinin cami olması
gerektiğini söyleyerek Alevilerin tepkisini
çeken Diyanet işleri Başkanı Yılmaz, 1994
yılında yaptığı bir konuşmada da Alevi
meselesini ortaya atanlann Türkiye"yi savaş
yerine çevirmek isteyenler olduğunu söylerken
"cemevi ise bir erenler cümbüşüdür" demişti.
MtYASE tLKNUR
Alevilerin ibadet
yerinin cami
olduğunu söyleyen ve
bu sözleriyle tepkilere
neden olan Diyanet
İşleri Başkanı M
Nuri Yılmaz,
geçmişte de buna
benzer açıklamalar
yapmıştı. Mehmet
Nuri Yılmaz, 1994
yılında yaptığı bir
konuşmada Aleviliğin
ne din ne de mezhep
olduğunu söylemiş,
Alevi ibadetinin
aynlmaz bir parçası
olan semahı folklor
oyunu, nefesleri ise
türkü olarak
tanımlamıştı.
Mehmet Nuri Yılmaz
5Ocak I994tarihinde
Izmir'de din
görevlilerinin
katıldığı bir toplantıda
yaptığı konuşmasında
Aleviliğin mezhep
değil meşrep
olduğunu öne sürerek
şunlan söylemişti:
"Aleviük bir din
degildir, mezhep de
değUdir. Folklor
oyunlanyla,
türküleriyle, sazıyla,
nkralanyla bir
kültürdür, meşreptir.
Akvi-Sünni
konusunda yapay
bir aynm yaranhyor.
Bunu da aydm
dediğimiz okumuş
yaznuş adamlar
yapryor. Alevi-Sünni
meselesini ortaya
atanlar Türkiye'yi
savaş yerine çevirmek
isteyenlerdir."
Lise örneğl
Yılmaz, Alevilerin
Diyanet İşleri
Başkanlığı'nda
çahştınlmadıklan
iddialannı yanıtlarken
önceki yıl öğrencisi
olmadığı için
kapatılan Tunceli'deki
lmam Hatip Lisesi'ni
örnek veriyordu.
Cemevlerini cümbüş
yeri olarak gösteren
Yılmaz, söz konusu
konuşmasını şöyle
sürdürmüştü:
"Tunceli İmam Hatip
Lisesi'nde okuyanlar
kursumuzda görev
alabilmektedirler.
Aleviler ceme\ leri
yapmamızı istiyor
olabUirier. Ancak
cemevleri cami değil
ki, cemevi bir erenler
M. Nuri Yılmaz
cümbüşüdür."
Yılmaz'ın
konuşmasında örnek
gösterdiği Tunceli
lmam Hatip Lisesi, 12
Eylül döneminde
atanan ve Tunceli'deki
Alevi köylerine zorla
cami yaptıran \'ali
Kenan Güven
döneminde açılmıştı.
Yatılı olan Tunceli
lmam Hatip
Lisesi'nde okuyan
ögrencilerin tümii
Tunceli dışında
ikamet eden ve Alev i
olmayan ailelerin
çocuklanndan
oluşuyordu. Önceki
yıl Tuncelili olmayan
8 öğrencinin yatılı
olarak öğrenım
gördüğü lmam Hatip
Lisesi kapatıldı.
Bir terörist öldürüldü
Şırnak'ta bir güvenlik
görevlisişehitoldu
DÎYARBAKIR
(Cumhuriyet) -
Güneydoğu'da
sürdürülen
operasyonda bir
terörist öldürüldü, bir
güvenlik görevlisi
şehit oldu.
Olağanüstü Hal
Bölge Valiliği'nden
yapılan açıklamada,
bölgede
sürdürülen
operasyonlarda
Şırnak'm kırsal
kesiminde bir grup
teröristle sıcak temas
saglandı. Çatışmada,
bir terörist öldürüldü.
Muş ve Van'da 2
PKK'li güvenlik
güçlerine teslim
oldu.
Siirt'in kırsal
kesiminde
teröristlerin
güvenlik güçlerine
roketatar ve uzun
namlulu silahlarla
açtığı ateş sonucu 1
güvenlik görevlisi
şehit oldu, bir
güvenlik görevlisi
yaralandı. Bölgede
operasyonlar
sürdürülüyor.