18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ZrgAĞUSTOS2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ROBOTEK TURHAN SELÇUK DURUSî 1ABİAT11 İSÎÂMUL EFEtiDİSI ABDÜLCANBAZ IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM ÎEKKİLİ BİRDEN AMA rUVAİ-ETl YAA*>, \$T£. Datça'dakiCan Evi 'nin temeli şiirle, aşkla birlikte atıldıCan Şeııliği bitü yaşamı kucaldatna bittnediZEYNEPORAL Eski Datça'da dapadar mınicık bir sokak. Tepesi, komşudan komşuya uzanmış sarmaşıklarla kaplı. Bura- sı Can Yücel Sokağı. Omuz omu- za, el vere vere, sarmaşık misali ilerliyoruz sokakta. Minıcik sokak oldu mu size kocaman! Nasıl sığdı onca insan bu sokağa derken, bın bir tür yeşilı kucaklamış bır bahçe- de bulduk kendimızi. Ve doğanın yeşiline taş çıkartacak (yoksa "aşk çıkartacak" mı demeli!) başka renklerkarşıladıbizi. Şairin eşi, her daim sevgilisi Gükr Yücel'in "30 Metre Kare" başhklı resim sergisi. Güler Yücel akademi yıllanndan bu yana, Bedri Rahmiöğrenciliğin- den bu yana, hıç bırakmamıştı re- sim yapmayı. Can Yücelsık sık "U- lan, ben mani oldum senin sanad- na" demış olsa da, siz inanmayın! Bahçede, ağaç dallan arasında, dö- ne dolaşa genlmiş beyaz bir fona asılmış. palmiyelere, Iastik ağaçla- nna tutunmuş resimler. Güncel ya- şamın aynntılanndan. ama en çok kadın duyarlığından kaynaklanan Güler'in eserleri, şiirle resmi bir- leştiriyor. Tıpkı geleneksel Çin res- mindeki gıbi. (Londra'da yaşadık- lan dönemde öğrenmişti geleneksel Çın fırça tekniğını.) Güler'in dize- len de tıpkı kendı gibı: Iddiasız a- ma görkemli. Sıra geldi "Can Evi" temelıni at- maya. Kum, çakıl, çimento, demir, su ve de kürek... Hepsı hazır. Arha bunlarla degil, şiirle, aşkla, bırikım- lerle, direnç kahkahalanyla ve en çok, en çok, geleceğe açıhmlarla atılıyor "CanEvi"nin temeli. Kürek elden ele geçerken mimar Ersen Gürsel'in hazırladığı projeyı ınce- liyorum. Giriş avlusu, açık terası. toplantı odası. kitaplığıyla, taş ve ahşap yapı, 30 metrekare olacak ve araştırma merkezi, şiir evi işlevini görecek. Kürek elden ele geçiyor, şairler şıirden şiire geçiyor. Hasan Öztoprak. Sczai Sanoğlu, Ahmet Telli, Sunav Akın... Kürek elden ele, şıır yürekten yüreğe ge- çiyor... Orhan Alkaya, Sina Akyol, küçük İskender, Ünal Ersözlü, Na- nukKuyumcu... Bır kürek, yani bır yürek daha... Sonra adlannı bilme- diklerim... Temel atmadan sonraki "Şiir ve Muhalefet" söyleşisinde, Can Yü- cel'in oğlu Yeni Hasan Yücel, u Ba- bam muhalefete mahkûm değildi" dryerek, tartışmanın farklı boyutla- Gençlerden örnekhareketADIYAMAN (AA) - Gençlik ve SporGenel Mü- dürlüğü'nce düzenlenen Uiusal Yaz Gençlik Kam- pı'na katılan gençler, Adı- yaman'da bir ilköğretim okulunu onardılar. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün41 ildedü- zenlediği Ulusal Yaz Genç- iik Kampı'nın, Adıya- man'daki 4.'ve son dönemi- ne katılan 56'sı kız, 26'sı er- kek olmak üzere toplam 82 öğrenci, Gûzel>urt Köyü ilköğretim Okulu'nun ona- nm, boya ve badanasını yaptılar, dershklen temiz- lediler. Ankara, Istanbul. Bursa, Izmir ve Balıkesır başta ol- mak üzere, birçok ilden ge- len öğrenciler, Adıya- man'ın tarihi ve tunstik yerknni gezdiler, çevre te- mizhği çalışmalanna katıl- dılar. Gençler, daha önceki dönemlerde gelen gençle- rin boyadığı kaldınmlar ile değişik görünüm kazanan Adıyaman kent merkezi ye- rine, Güzelyurt köyünün, eğitim ve öğretime hazır ol- mayan ilköğrehm okulun- da çalışmayı tercih ettiler. Okulun içini ve dışını boya- yan, derslikleri yıkayan,_sı- raları silen öğrenciler, "Oğ- renci kardeskrimizin eği- tim-öğretim göreceği bir okulu yeni ders yüma hazır- lamaktan mutlu olduk" de- diler. Öğrenciler, bölgenin. kültürel varlıklan. doğal güzelhkleri ve sıcak kanh insanlan ile örnek alınabi- lecek konumda olduğunu, ancak okullann Batı illeri- ne göre bakımsız ve kötü durumda bulunduğunu sövlediler. Adıyaman'daki kampa katılan gençler, Güzelyurt Köyü İlköğretim OkıuVnu onardılar. ra sıçramasını sağlayacaktı. (Yeni Hasan Yücel adına bir açıklama: Can Yücel oğlunun adını "Yeni" koyunca, dede Hasan ÂK Yücel, "Ne yani, o yeni de, biz eski nüyiz!" demiş ve bebeğin adı Yeni'nin ya- nına, Hasan'ı eklemişler. Ama bu- gün bile uluslararası çevrelerde ona herkes "Yeni" diyor! "Yaşamım, benim en güzel şi- irim" diyordu ya Can Yücel... Ba- na sorarsanız çocukları da onun en güzel şiıri. Küçükten büyüğe sıra- lamasıyla Su Yücel, başanlı ve ün- lü bır ressam; Güzel Yücel Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitü- sü'nde öğretim üyesi, ta- nm üretimine gönül ver- miş bir idealist; Yeni Ha- san Yücel, Toronto Üni- versitesi'nde tıp fakülte- sınde, göz-beyin ilişkileri araştırmalanyla nam sal- mış, ödüller kazanmış bir bılım adamı. "Ulu çınar altında ot bitmez" anlayı- şıyla erken yaşta yurtdışı- na yollanmıştı, halen Ka- nada'da yaşıyor. Can Şenliği, Grup Gün- doğarken'in konseri, ha- vai fişek cümbüşüyle so- na ererken Can'dan başla- yarak ileriye, bilimsel ça- lışmaya, kültürel zenginli- ğe, bütünlüğe açılmanın, bunlar aracılığıyla hayatı kucaklamanın bitmediği- nin bilincindeydi herkes. Datça Belediye Başka- nı ErolKarakullukçu'nun katkılan olmasaydı belki de gerçekleşemezdi bu şenlik. Ama kesin bir şey arsa o da. Vecdi Sayar ol- masaydı, hıç olmazdı. Tüm katılımcılara, Can Yücel ailesıne v e Datçalı- lara teşekkür ederken ül- kemin her köşesinde Dat- ça'lann. çoğalmasını di- lemek düşüyor bana. Yazanmız Uğur Mumcu 59 yaşındaANKARA (Cumhurhet Bürosu) -Bombalı bır suikast sonucu katle- dilen gazetemiz yazan Uğur Mum- cu. doğumunun 59. yılı nedeniyle. bugûn saat 10.30'da Cebecı Mezar- lığı 'adaki gömütü başında anılacak. Uğur Mumcu Araştırmacı Gaze- tecilık Vakfı (um:ag), 22 Ağus- tos'ın Uğur Mumcu'nun 59. do- ğurr günü olduğunu belırterek tüm demokrat ve aydın insanlan, Mum- cu dostlannı gömütü başında bu- luşmay a çağırdı. umıag'dan yapılan yazılı açıklamada, Mumcu'yu yal- nızca ölüm değil, her doğum gü- nünde de sevgı ve saygıyla anma- nın görev bılındıği belırtilerek "Çünkü Uğur Mumcu, halkına acı çektirenlere hesap sorduğu, hesap sorulmasında öncü olduğu için öl- dürüldü" denildi. Düşündüğü için öldürülen aydınlara sahip çıkma- nın. Mustafa Kemal'in işaret ettıği devnmcı ruh ve bilinçle çağdaşlık yolunda yürümek anlamına geldığı- nin v urgulandığı açıklamada, şun- lara yer verildr "59. doğum gününde Uğur Mumcu'yu bir kez daha saygıyla anacağtz. Laikcum huriyetimizi enı- pen alizmin kanlı \ e kirii ellerinden uzak tutmak için. yaşamı pahasına düşünce ve ilkelerinden ödün ver- meyen bu \iirekli devrimcinin, bu demokrat gazetecinin halkuı hak ve özgürlükleri için verdiği savaşımı, tıâlâ aymazhk içinde olanlara bir kez daha anımsatacağız. Yüreği hal- kının mutluluğu için çarpan tüm dc\ rimci demokratlar gibi. sem çok özlüyoruz Uğur Mumcu. Haksızlık, hukuksuzluk yaşarken seni çok an- yoruz. 59. yaşın kutlu olsun Uğur Mumcu. Halkımız seni unutmamak ve unurrurmamak için el ele olacak- tır. Sen halka inanıyor, halkını sevi- vordun. Bu üıanç ve sevgini can ve- rerek göstcrdin. Biz de seni çok se- viyoruz. Doğum günün kutlu olsun yiğit Kuvvacı.'' Dağcılıkta yeni önlernler geliyor ANKARA (AA) - Ağn Da- ğı'na yapılacak tırmanışlar için yeni önlemler ahnıyor. llgiü kuruluşlann bu konuda hazırladıklan ortakprotokol tas- lağma göre, Ağn Dağı'na yapı- lacak tırmanışlarda belgeh reh- ber alınacak ve yabancılar kişi başma 50 dolar ücret ödeyecek- ler. Dağcılık Federasyonu'ndan alınan bilgiye göre, Ağn Da- ğı'na yapılacak tırmanışlarda, yerii sporcular Dağcılık Fede- rasyonu'ndan izin alacaklar ve bu belgelerini Ağn Valiliği ile emniyet güçlerine ibraz edecek- ler. Bu kişiler aynı zamanda bel- geli eğitmen ya da rehber alarak dağa tırmanış yapabilecekler. Yabancı sporcular ise Dışiş- leri Bakanlığı'na başvuracaklar ve buradan ahnacak izinden sonra 10 kişilik gruplar için bir, daha kalabalık gruplar içinise i- ki rehber almak kâydıyla çıkışı gerçekleştirebüecekler. Aynca, Dağcılık Federasyonu fonuna kişi başına 50 dolar, aldıklan rehbere de 150 dolar ücret öde- yecekler. 50bin liradan ucuz gazete satılamayacak ANKARA (AA) - Basın llan Kurumu Genel Kurulu, gazete- lerin 50 bin liradan ucuz satıla- mayacağına ve teksir, fotokopi \e bilgisayar yazıcılannda ço- ğaltılan, aralıklarla yayımlanan ve aktüalitesi olmayan her türlü matbu ürünün, adı ne olursa ol- sun gazete veya dergi sayılmaya- cağını bildırdi. Basvn llan Ku- rumu Genel Kurulu, Basın Öan Kurumu Teşkiline Dair 195 Sa- yılı Kanun uyannca yayımlana- cak ılan ve reklamlar ile bunlan yayımlayacak tnevkuteler hak- kındaki genel kurul kararlannda bazı degişiklikler yapö. Genel kurulda yapılan değişiklikle, ga- zetelerin basın sanayiindeki ge- lişmelere uygun olarak dızgi ter- tip ve baskı tekniğine özen gös- termesinin ve rahathkla okun- masının asıl olduğu kaydedile- rek u Bununiçingazeteler,tashih hatalannıasgari\"eindirmek,ba- yat veya bozuk \eyst deforme ol- muş kiişe fılm kuUanmamak, dizgi-tertip ve baskı tekniğinin gerektirdiği her türlü malzeme- yi almak zorundadır*' denıldı. DUZYAZI ORHAN BtRGİT Kaset Olayında Saadet Parmağı mı? önceki gece Kanal Dtelevizyonunun ana haber bülteninde 1994 yapımı Tayyip Erdoğan'ı izle- yenler, AK Parti liderinin gerçek düşünceleri ile bir kez daha karşı karşıya geldiler. O konuşmayı yaptığı zaman Refah Partisi'nin Is- tanbul ll Başkanı olduğu ve yandaşlanna yakın günlerde yapılacak Büyükşehir Belediye Başkan- lığı adaylığı için düşüncelerini aktardığı anlaşılı- yordu. Dünkü gazetelerin bir bölümünde, o arada "Cumhuriyette de bu konuşmanın geniş bir öze- ti vardı. Ama doğrusu, ateşli hatibin 1994 modeli düşüncelerini, kendi sesi ile yüz mimikleri ile izle- mek yazılmış olanlan okumaktan çok farklı etki yapıyor. Sayın Erdoğan'ı izlerken düşündüm: Yürülükteki yasalar karşısında 1994 yılında, Is- tanbul'un göbeğinde bir partinin ilçe lokalinde ya- pılmış olan bu konuşmayı, elbette güvenlik ile ıl- gili birimler izlememiş olmalıydı. Izleselerdi, en azından o günlerde hayli gürültüsü kopardı ve RP'nin kapatılması ıçın Anayasa Mahkemesi'ne sunulan belgeler arasında bu kaset de yer alırdı. Belki de Tayyip Erdoğan da, kapatma nedenle- ri arasına girecek konuşma yüzünden, yasaklılığı- nı bu dava ile de perçinlemiş olurdu. Demek ki, ateşli konuşmayı basın organlan da izlememişti. Belli ki, bu bir parti içı eğitim söyleşi- si olarak değerlendirilmiş bır toplantıda yapılan konuşmaydı ve bu nedenle de ne güvenlik birim- lerine ne de medyaya haber verılmeye bile gerek görulmemişti. lyi ama, önceki gün üzerinden öyıllık zamanaşı- mının süngeri geçmiş bu konuşmanın bandını te- levizyonlara veren kimdi? Aşın komplo teorisyenı saymazsanız, ben ken- dime sordugum bu sorunun yanıtını da vermek ve RP Ümraniye örgütünün arşivine sahıp olan bir fa- natik Saadet Partili'ye doğru işaret parmağımı uzatmak istiyorum. • • • Üzerinden zamanaşımı süngeri de geçse, bal gibi TCK'nin 312. maddesinin 2. fıkrasında yazıl- mış olan "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" eylemi- ne giren bu sözlerin sahibi hakkında, yasal işlem yapamazsınız; ama aynı kışının değışım kalkanı- nın arkasındakı siluetinin izdüşümlerini de gör- mezden gelebilir misiniz? Dünkü "Akşam "a yaptığı açıklamada kendisinin 1994 'te söz konusu konuşmayı yapan Tayyip ol- madığını söyleyen AK Partisi Liderı, Kanal D'deki konuşmada, izleyenlerıne, "Kalkacağız" diyordu, "Kalkacağız. Şu anda işte onun ışıklan gönjndü. Allahın izniyle bu kıyam başlayacak. Ve şu anda Islam âlemi de bu kalkışı bekliyor." Dün, Akşam yazan Savaş Ay'a bu tümcesı ile neyi amaçladı- ğını anlatmaya çabalarken diyor ki: "Kıyamdan söz ediyorum. Kıyam, namazda ayağa kalkmak demektir. Bunu ancak, kötü niye- te çekmek isteyenler başka türlü değertendirir." Demek Tayyip Bey, secdeden ayağa kalkıyor ve o sırada ışıklan gördüğünü söyleyerek "Allahın iz- niyle kıyamın başlayacağını" ilan ediyor. Yani, öy- le isyan falan amaçlamadan, kendisinin sayın ki bir cemaat namazına imamlık yaptığına bizleri inandırmaya çabalıyor.Bu savunmasını, yargıç karşısında yinelemiş olsa da kendisine "peki o ışıklar görüldü sözünüz nedır" diye sorulsa, AKP'nin ampulü efendim yanrtını verecektir belki de. Liderlik iddiası ile ve ülkeyi yönetme amacı ile ortaya çıkan şu yeniükçi umuda bakınız... Dün bir, bugün iki... Bundan yedi yıl once esip savurduğu bir konuşması için, kamuoyu önünde bin pişman olmuş. Ardına takılıp onunla iktidar yolculuğuna çıktık- lannı sananlar, Kanal D'ye başvurup bu Erdoğan klasiğinin tekrar tekrar yayımlanmasını istemeliler ki, her kelimeyi iyice özümsesin ve seller sular gi- bi ezberiesinler. Sonra da Tayyip Erdoğan'ın, "Yüce Kahraman- lık" madalyası ile ödüllendirilmesi için, AB'nin An- karaTemsilciliği'ne imzatoplayarak başvursunlar. • • • Elbette şakanın da bir ölçütü var. Tıpkı, değişi- min olduğu gibi. Şimdi değiştiğini söyleyen genel başkan, tatili- ni geçirdiği Avşa Adası'nda, "Sarhoş kafa ile ana- yasa hazıriadılar" dediği Prof. Orhan Aldıkaçtı ile komşuluk yapıyormuş. ister misiniz, değişme id- dialarının inandıncı olması için, akşamdan akşa- ma kendisi ile bir masa arkadaşlığına da başlasın. Tayyip Erdoğan'ın Savaş Ay'a söyledikleri ara- sında bir cümle var ki, bence gerçeği belki de sa- dece o sözler anlatıyor. AKP Genel Başkanı, 1994 RP Ümraniye konuşmasını, "günün şartlan içeri- sinde, üyesi bulunduğu partinin söylemleri ve dı- siplini gereği gerçekleştirdiğini" ifade etmiş. ll Başkanlığı'nı maaş karşılığı yaptığı ileri sürül- müş ve yalanlanmamıştı. Yoksa Sayın Erdoğan, "Bana maaş veriyoriarve ne konuşmam gerektiğini de dikte ettiriyoriardr mı demek istiyor? Faks:0212-6770762 E-mail:obirgit(ae-kolay net AÇIKLAMA Gazetenizin 14.08.2001 tarihli nüshasında Sa- yın Orhan Birgit imzası ile yayımlanan "Tam da Perde Açüırken" başhklı yazıda konu bizimle alakalı bulunmamaktadır. Ne var ki yazınm 3. paragrafının başında yer alan "Ülker grubu yö- neticilerûün genelde Milli Görüş eğilimli kimseler olması" ibaresi Türk medyasının köklü basın ku- ruluşu Cumhuriyet'in muhtevasında yer alma- ması gereken ciddi bir hatanın ürünü olabilir di- ye düşünüyoruz. Ülker grubu şirketleri, hissedarlan ve tüm yö- neticileri ile sadece kendi işlerini dünya ölçeğin- de ve üst derecede kalitede yapan ve buna çaba gösteren kimselerdir. Hemen hiçbirinin siyasi yelpazenin hiçbir kanadı ile ya da siyasi tartışma- larla ilgisi bulunmamaktadır. Yine dünya ölçeğin- de Türkiye'miz adına kalıcı ve güçlü bir dünya markası yaratan bu insanların değil siyasete, kişisel hobilerine bile ayıracak zamanlan bulu- namayacağı takdir edılebilır. Ümit Görker Basın Müşaviri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle