18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus(acumhuriyet.com.tr Anayasa Mahkemesi.. M. İskender ÖZTURANLI Hukukçu 4 -^m~- aikliğe aykırı • davranışlann • odağı haline • geldiğT gerek- I / çesıyle Anaya- J^^^âm sa Mahkemesi, bırsure once Fazılet Partısı'nı kapat- mıştır Ne var kı Yargıtay Başsavcı- sı'nın ıddıasında yer alan ve bu par- tmın "Refah Partisi'nin devamı ol- duğu'' yolundakı ıstemını olumlu karşılamamıştır Hemen arkasından Turk Ceza Yasası'nın 312/2 mad- desıyle cezalandınlan Hasan Celal GüzeFın, "Şartla Sahvermeye, Da- va ve CezaJann Ertelenmesine İliş- kin Yasa" gereğınce sıyasal bır par- tıye uye olabıleceğı gerekçesıyle Başsavcılığın partı uyehğınden çıka- nlması yolundakı talebını reddet- mıştır Aynı suçtan yargı gıyen Recep Tayyip Erdoğan. bu karar üzenne kendı yasağının da kalktığı duşun- cesıyle bır partının kurucuları ara- sında yer almış \e kurucular kuru- lunca genel başkanlığa seçılmıştır Ne var kı Anayasa Mahkemesi, Fa- zılet Partısı ve Hasan Celal Guzel hakkında verdığı karariann gerekçe- lennı bugune değın açıklamamıştır Işçı emekhlen hakkında venlen ka- rann gerekçesı de uzun suredır ya- yımlanmadığı ıçın Sosyal Sıgorta- İar Kurumu, emekhlık ışlemlennı durdurmak zorunda kalmıştır Bu nedenle konu, henuz aydınlığa ka- vuşmadığı ıçın Yargıtay Başsavcı- sı'nın Erdoğan hakkında da bır da- va açacağına kesın gozle bakılmak- tadır Bıhndığı gıbı anayasamızın 153 maddesıne gore "Anayasa Mahke- mesi kararlan Resmi Gazete'de he- men yavunlanır: yasama. yürutme ve yargı organlaruu, ıdare makamlan- nı, gerçekve tüzel kişileri bağlar." Bu duruma gore Yuksek Mahkeme'nın kararlanna uymak, kışıler ve kuru- luşlar ıçın zorunludur Ne var kı bu kararlar eleştınlmez nıtelıkte olma- dıklan gıbı, değıştınlmez nıtelıkte de değıldır Bugune değın, Anayasa Mahkemesi çeşıtlı zamanlarda \e çeşıtlı konularda goruşünu değıştır- mıştır BunedenJesozkonusu karar- lan bılımsel olarak eleştırmenın sa- kmcası yoktur Oncelıkle soyleyelım kı, Yuksek Mahkeme'nın, "Fazilet Partisi'nin Refah'm bir uzantisı ohnadığr yo- lundakı karan, yasalanmızla çelış- mektedır Çunku Sıyasal Partıler Ya- sası'nın 95/son fıkrası aynen şoyle- dır "Kapatılmış siyasi parti men- suplaruun ü>e çoğunluğunun teşldl edeceği bir parti kurulamaz." Kuru- lursa hıç kuşkusuz bu eylem, "hu- kuka karşıbir hile" oluşturacağı ıçın. o partının temellı kapatılması gere- kır Ek^tiri hakİKJır.» Dunya âlem bılmektedır kı Fazı- let Partısı, Refah Partısf nın bır uzan- tısıdır Bu partının uyelennın, mıllet- vekıllennın ve beledıye başkanlan- nın hemen hemen tumu bırkaç gun ıçınde Fazılet Partısı 'nde toplanmış- lardır Bu nedenle, Anayasa Mahke- mesi'nın bu yaklaşımını eleştıren- ler, yerden goğe kadar haklı sayılma- lıdır Anayasanın 76 maddesı "top- lam bir yıl vedaha fazla hapis üe ağır hapis cezasına hukum gıymış olanla- nn affa uğramış olsalar bile millerve- küiolamayacaklannı" ıçermektedır Sıyasal Partıler Yasası'nın 11/5 mad- desı, Turk Ceza Yasası'nın 312/2 maddesıyle cezalandınlan bır kışının " hiçbir siyasi partiye üyeolamayaca- ğınıveüyekavdedılemeyeceğini'' be- lırtmektedır Aynca mılletvekılı se- çımıne ılışkın yasanm 11 maddesı ıse mılletvekılı seçılemeyecek olan- lan sıralarken "affa uğramış olsalar bile 312. madde ik mahkûm olanla- nn milletvekili adayı olamavacakla- nnı" vurgulamaktadır Her şeyden önce belırtelım kı "şartla salrverme, dava ve cezanın ertelenmesi'' bır tur bağışlamadır Yasa ve anayasa yapımcısı, yukan- da sozunu ettığımız maddelen yu- rurluğe koyarken gunun bınnde sı- yasal ıktıdann af yasası yenne erte- leme v e şartla salıverme gıbı bır ya- sa çıkaracağını duşunmemıştır Eğer duşunmuş olsaydı, yukandakı mad- delere "şartla salıverümiş ve cezala- n ertelenmiş olsa bik" tumcesını de eklerdı Kaldıkı Turk Ceza Yasası'na gore şartla salıverme ve erteleme yalnız yargıçlara venlmış bır yetkı- dır Anayasanın 87 maddesı Turkı- ye Büyuk Mıllet Mechsı'nın yetkı ve gorevlennı sayarken "genel ve özel af ilanı"ndan soz etmış, "şartla sa- lrverme ve ertelemeyi" behrtmemış- tır Şu halde erteleme \ e şartla salı- verme adı venlmış olsa da çıkarılan yasa, af yasasından başka bır şey değıldır ve olamaz Boylesıne bır yorum, anayasanın sozune, ozune ve Türk hukuk sıstemıne uygun bır yorumdur Bu nedenle Tayyip Er- doğan ve Erbakan'a tanınan hak- kın, "af değflertefeme" olduğu ve "er- telemenin verUmiş cezanın kişi üze- rindesonuç doğurmasından v azgeç- mek" demek olacağı yolundakı yak- laşımlar, hukuksal dayanaktan yok- sundur Erdoğan, ancak bır koşulla sıyasal partı kurabıhr ve o partının üyesı de, başkanı da olabılır O koşul da TCY'nın 122 maddesı gereğınce "MemnuHakiann İadesTne (Yasak Haklann Gen Venlmesı) daır bır mahkeme karan alabılmesıdır Yasa- lanmıza gore boyle bır karann ve- nlmesı, cezalının mahkemeye başvur- masma bağlıdır Bunun ıçm de "iş- lemiş olduğu cürümden dolayı piş- manlık duymakta olduğunu sezdire- cek bicündeiyi davramşın nı kanıtla- ması ve "temel cezasını çektiği gün- den başlayarak beş ytf geçtikten son- ra" bunu mahkemeden ıstemesı ge- reklıdır Boyle bır ıstem (talep) ol- madığı, olsa bile mahkemece yapı- lacak ınceleme sonucunda bu yolda bır karar venlmedığı takdırde, "siya- set yasağı sürecek" demektır Erbakan ıse Anayasa Mahkeme- sı'nın kendısıne verdığı beş yıllık sı- yaset yasağından başka 312 2 'ye go- re de hukum gıymış, cezasını çeke- ceğı sırada "Şartla Sahvenne ve Er- telemeYasası"ylabağışlanmıştır Bu nedenle hukum ınfaz edılememıştır Hapis cezası bağışlanmış, ama yasak bağışlanmamıştır Çunkû 122/1 mad- de, Erbakan ıçın 5 yıllık başvuru su- resının "cezanın af iteortadan kalk- tığı" gunden başlavacağını açıkça belırtmıştır Yasalar boyledır ve bu yasalaryururlukte kaldığı surece on- lara uyulması hukuk dev letının bır gereğıdır Cezalann ertelenmesıne daır yasa, adı açıkça soylenmese de bır "af yasası sayılmalıdır." Bu konu- da uygulanması gereken madde TCY'nın 122 maddesıdır . Sonuç Ne var kı bu sıyaset adamlanndan bın, bunlan hıç duşunmeden Anado- lu'nun bırçok yennde yandaşlanna "MiIJi Görûş antian" ıçırmeye kal- kışmış, Saadet Partisi'nin kurulma- sına yardımcı olmuştur Otekı ıse ya- saklı olduğunu hesaba katmadan "Biz, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana gefaniş geçmiş rüm siyasi K- derlerin, başta Ataturk olmak uzere hepsinin doğrularuu bir araya getir- meye cahşıyonız" demek suretıyle ışe başlamış, sonunda Adalet ve Kal- kınma Partısı adıyla bır partı kur- muş ve bu partının başına geçmıştır Bu durum karşısında, bugune de- ğın tutum ve eylemlenyle laıklık karşıtı davranışlardan vazgeçtığını sanmadığımız Erbakan'ın, sıyasal Islamı ıktıdara taşımak ısteyen ve ustelık Ataturk'un bile hatalanndan korkusuzca soz eden Erdoğan'ın, beş yıllık surelen dolduğunda, ya- saklannın kaldınlması yolunda bır ıstemde bulunsalar bile, laık cumhu- nyetın adaletınden olumlu kararlar alabıleceklen kuşkulu değıl mıdırr> Ve aynca Yuksek Mahkeme, yasa- lann emrettığı "Yasak haklann ge- ri verilmesiT> yolunda bır yargı kara- n olmadan, bu kjşılenn sıyaset ya- sağını kaldırabılır mı 9 Kaldırmalı mıdır 9 Kaldırırsa, boyle bır karann doğruluğu kolay kolay savunulabılır ARADABİR TEOMAN KARAHUN Balon Söndü Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz "Ulusal Gûvenlık Sıyaset Belgesı"n\n yenıden duzenlen- mesını ıstıyor Bu genış kavram, Turkıye nın gelış- mesını ve AB uyelığımızı engellıyormuş Oysa bu belgenın guncelleştırılmesı Mıllı Guven- lık Kurulu'nda ele alınmış ve kararlaştınlmış Baş- bakan Ecevit şaşkın, "Neyın tartışıldığını antaya- bılmış değılım " djyor Genel kanı, Yılmaz ınkı bır gosten gınşımı Ne- denı yazıldı, çızıldı, elbette kendınce de bılınıyor Destekleyıcılerı de, o gostennın bırer parçası Soyler mısınız lutfen Turkıye'nın bugun ıçınde bulunduğu ortama suruklenmesının nedenı Ulusal Gûvenlık Belgesı mıdır'? Ulkemızde soyguna, vur- guna, hortumlamaya UGB mı onay vermektedır^ On beş yıl suren aynlıkçı teroru UGB mı yaratmış- tır^ Halkı yoksulluğa, açlığa bu belge mı ıtmıştır? Enflasyonu ulusal gûvenlık mı arttırmıştır^ Halkı sı- yasetten kım soğutmuştur'? Kım dolan Turk Lırası yapmış, ışsızlığı arttınmış, ekonomıyı batırmıştır'' Sorulan çoğaltabılınz Hukumet yetkılılennın ge- çen ekonomık programdakı vaatlennın gerçekleş- mesını onleyen, UGB'nın ıçerığı mıdır 7 ? Ekonomı- yı bugunku çıkmaza sokanlar hakkında soruştur- ma açılmasını UGB mı engellemıştır^ Turkıye'yı IMF'ye kım muhtaç etmıştır? Savcıla- nn soruşturma yapma yetkısını UGB mı sınırlamak ıstemıştır^ (Neyse kı, bu konunun da yer aldığı ya- sa, CurnhurbaşkanıncaTBMM'ye lade edıldı) Go- revını yapan savcılar hakkında soruşturma, Ada- let Bakanınca, bu belgeye dayanılarak mı açılmış- t\ri Musteşannı korumak ısteyen bır bakanın, sav- cıya soruşturma ıçın gereklı ıznı vermemesı, ulu- sal gûvenlık kavramı ıçınde mı yer almaktadır? (Da- ha sonra Danıştay, bakanın bu yasağını kaldırmış- tır) Yargıyı kımleryozlaştırmaçabasındadırlar.yar- gıya baskı nereden gelmektedır'? Kanımıza gore, Mesut Yılmaz, nedenı kendınce malum ıçı boş bır balon uçurmuştur Ne var kı bu gosten balonu, Ecevit tarafından hedefe varmadan patlatılmıştır Mesut Bey'ın uzun yıllar alan siyasi geçmışı mey- danda Şımdı de, AB ıle ılgılı olarak, "Mesut Yılmaz feda olsun " dıyor Hayır Sayın Yılmaz, kendınızı fe- da etmeye gerek yok Turkıye, AB yolunda zaten ılerlıyor Bu konuda anket hazırlatacakmışsınız Halkın goruşünu alacakmışsınız Bızce bu da ge- neksız En lyısı, halka, "Bana guvenınızvarmı 7 "'dı- ye sorun, gerçek anlaşılsın Bu tur bır anket, ulke ıçın de, partınız ıçın de, sızın ıçın de daha hayırlı olur Guven varsa yolunuza devam edersınız, yok- sa çekılır, feda olmaktan kurtulursunuz Bır de sız ıktıdarsınız Yakınma hakkınız yok Değıştınn ana- yasayı Ulusal Gûvenlık Sıyaset Belgesı'nı de ye- nıden duzenleyın Bazı goruşlere gore TSK, Batı standartlanna uy- gun bır duruma getınlmelıymış1 Şımdı lutfen yıne ınsaf ıle duşunelım Hangı demokratık Batı ulkesınde sıyaset bızde- kı gıbı yozlaşmıştır^ Meclıs ıçı ve dışı tum partıle- nn oy oranlan hangı ulkede yuzde 5'ın altında ge- zınmektedır 9 Seçım yıtıren lıderlerın yıllar yılı aynı partının başında kaldığı bır başka Batı ulkesı var mıdır 9 (Hakkını yemeyelım, bır lıdenmız, ağır bır se- çım yenılgısı sonucu yenıden aday olmaktan vaz- geçtı, ama sonrakı kurultayda dayanamayıp tek- rar genel başkan oldu) Hangı ulkede ırtıca ve teror bızdekı gıbı boylesı- ne kan dokmuştur? Ataturk'e, laık ve demokratık cumhunyete anayasaya saldırılann kaynağı TSK mıdır^ Turk sıyasetınde sıyasal islamın ağırlığı yok mudur? Camılen kım karargâh yapmıştır? 1950'den bu yana oy uğruna tarıkatlan kımler okşamıştır^1 Ve nıhayet, hangı alanlarda Turkıye Batı duzeyıne ula- şabılmıştır? Evet, her kurumun bazı eksıklıklerı ola- bılır, ama Turkıye'dekı sıyaset de, sıyasetçıler de Batı'dakı gıbı mıdırler? Oncelıkle sıyaset kendısını deamokratık kurallar uzerıne oturtmalıdır Sıyasetın acz ıçınde kaldığı durumlarda, halkın ezıcı çoğunluğunun guvenını sağlamış olan TSK de elbet uyan gorevını yapacaktır Yapmaması, omuz- lanna ağır bır vebal yukler Türkiye'nin Güvenliği... Doç. Dr. Şükran ŞAHtN • nsan geleceğını neden plan- I lar 9 Buna venlecek belkı bırden çok yanıt var ama, ılk sıradakı yanıt, yalnız ve yalnız GUVENLlK'tır Insanın bılınmeyene karşı ılk tepkısı (reaksıyonu) korku ol- muştur Korkunun tek guvencer sı ıse guvenhktır Insanın, taa ta- nh oncesı zamanlarda, anlaya- madığı, kavrayamadığı, yanı kı- saca bılemedığı doğa olaylan kar- şısında ılk tepkısı yukanda da belırttığım gıbı korku olmuştur Kendısını korkutan bu bılınme- yene karşı, bılınmeyenın olası tehlıkelennı ortadan kaldırmak ıçın ona tapmış, ıtaat etmış ve dolayısıyla korku nesnesının ga- zabını bır olçude azaltmaya ça- lışmıştır Zamanla, bılemedığı bu korku kaynağını "bilebilmek" ıçın uğraş vermış, araştınnış ve doğanın gızlennı çozmeye çaba- lamıştır Gızlennı çozduğu doğa olaylan onun ıçın korku kayna- ğı olmaktan çıkmıştır Bu doğa olaylan hâlâ tehlıke kaynağıdır ama artık tehlıkenın ne olduğu v e bu tehlıkeye karşı nasıl onlem alınacağını oğrenmıştır Insan, korku karşısında çok te- mel bır davranış gostenr KO- RUNMAK Ilk korunma davranışı refleks bıçımındedır ve anne kamında- kı duruş bıçımını taklıt eder Bu duruş bıçımının yanı buzuşme hareketının, saldın yuzeyını azalt- mak, yumuşak olan ve saldında daha kolay yara alabılecek yu- zeylen kapatmak gıbı mekanık bır amacı olsa bile, bu duruş bıçımı- ne geçmenın bundanbaşka bır an- lamıdahavardır Annekarnına, yanı en guvenlı yere donme ıste- ğı Konumuz o değıl ama, kışı- de, yaşama karşı çok denn kor- kulann varhğında bu ıstek pato- lojık boyutlarda on plana çık- maktadır Anne karmna dönme ıs- teğı, oranın sadece mekanık bır engel oluşu mudur, yoksa en bıl- dık yer oluşu mudur 9 Belkı de her ıkısını bırlıkte değerlendırmek gerekmektedır Mekanık bır en- gel olduğu doğrudur ama, bunun da otesınde ılk oğrenılen mekân- dırannekarnı Burada oğrenüen, bilinen sozcüklennı tırnak ıçın- de ıfade etmek gerekır, çunkü, burada bılınçlı bır oğrenmeden çok bıyolojık oğrenme soz konu- sudur, o nedenle bıyolojık olarak en bıldık yere sığınma arzusu ola- rak tanımlamak daha doğru bır ta- nım olacaktır Insan, ışte bılınmeyene karşı duyduğu bu denn korkuyu yen- mek ıçın, öğrenme,bilmesurecı- ne gırmıştır ve bu sureç, bıhmın de ılk ılkel çıkış noktası olmuş- tur Insan merakının temelınde yatan da, bu bılınmeyen ve kor- ku yaratan şeyı oğrenme ve bu korkudan kurtulma ısteğı ya da ıçgudusudur Korkudan kurtul- ma ıçgudusu aslında guvenlıkte olma çabasının ta kendısıdır Bıhnmeyenı bılınır hale getır- mek Korkuya karşı temel savun- ma bıçımıdır Işte, geleceğı planlamak, yanı gelecekle ılgılı ongorude bulun- mak, bılınmeyen bır geleceğı bı- lınır hale getırmektır Gelecekle ılgılı senaryolar yazmak, bu se- naryoda oynamak, bu oyunu yo- netmek, geleceğın hem senans- tı, hem oyuncusu, hem rejısorü ol- mak ve obur aktorlen de belırle- mek Gelecekle ılgılı en ıdeal pla- nın uç temel koşuludur Başka- lannın senaryolannda sadece v e- nlen rolu oynayan bır aktor olmak, ya da senaryoyu yazıp kendıne bır rol belırledıkten sonra obur ak- torlenn belırlenmesını rejısöre bırakmak, bu senaryonun sağla- yacağı gûvenlık gereksınımını karşı lamada yetersız kalacaktır Insanla başladık, ancak bunu genışletebılınz Aıle, kurum ve ulke olarak genışlettığımızde, bu toplumsal yapılann en temel oz- nesı olan ınsanın taşıdığı kaygı- lar ve güvenlığın sağladığı avan- tajlar, kurumlar ve ülkeler ıçm de geçerlıdır Sonuçta, bır ucun- da bırey bulunan toplumsal yel- pazenın, obur ucunda bulunan ulke ıçınde aynı gerekçelen sıra- layabılınz Ulkelerde aynı gûvenlık gerek- çesı ıle geleceklennı planlamak zorundadır Geleceğın senaryo- sunu yazmak, bu senaryonun ak- torlennı kendısı behrlemek zorun- dadır Bunu yapmayan ulkeler başkalannın senaryolannm ak- torlen olmanın otesıne gıdemez- ler Butun bunlar, ulkelenn gelecek öngorusu yapmalannın gereklı- lığının temehnı oluşturur Pekı gelecek öngorusunun te- mel motıfı ne olmalıdır 9 Işte, 21 Yuzyılda temel soru budur ve bu sorunun yıne bır tek yanıtı bulun- maktadır TEKNOLOJl Neden teknolojı 9 Teknolojı ar- tık bır güç, bır ıktıdar kaynağıdır ve teknolojık olarak guçlu olan başkalan ıçın aynı zamanda bır tehdıt unsurudur Burada sozu edılen mılıtanst anlamda bır teh- dıt değıldır, zaten bu yuzyılda buna gerek de yoktur, ulkelenn ekonomılennı tehdıt ılk sıradadır ve bu teknolojık ustûnluk, bu an- lamda başka ulkeler ıçın buyuk tehdıt oluşturmaktadır Ulkepa- zannın, çok acıdır ama, çok açık bır bıçımde ıstıla edılmesıdır bu- yuk tehdıt Sonuçta, uretemeyen, kendı pa- zannda rekabet edemeyen, ken- dı pazannın denetımını tumuyle kaybehnış, ıstıhdam olanaklan- nı tumuyle yıtrrmış bırulkenın gu- venlıkte olduğunu, coğrafyasını koruyabıldığını söylemek safdıl- lık olur Coğrafya sabıt gıbı gö- runse de kaybedılen aslında tum yurt sathıdır Işte tum bu nedenlerle Turkı- ye Teknoioji Öngorusu'nu yap- mak zorundadır Sonyıllardatum dunyada Teknolojı Öngorusu ıle ılgılı çalışmalar surmekte ve bu konuda pek çok yontem onenl- mektedır Butun bu yontemlen goz onunde tutarak, ama Turkı- ye'nın koşullannı da goz onun- de tutarak ve korkmadan, cesur- ca Turkıye kendı Teknolojı Ön- görusunu yapmak zorundadır Ancak, burada dıkkat edılmesı gereken en onemlı nokta, tuzağa duşmemektır Turkıye, başkala- nnın neredeyse dayatmaya va- ran onenlennı dıkkate almadan, bu onenlere kulak tıkayarak, yal- nız ve yalnız kendı ulkesının ın- sanı ve kurumlan ıle bırlıkte bu ongoruyu yapmak zorundadır Çunku başkalannın onenlen her zaman yanlı olacaktır ve zaman zaman da tuzaklarla dolu olacak- tır Bu ongoru ıçm, sıyasal ısten- cın (ıradenın varlığı), kararlılığı ve buna toplumsal destek olmaz- sa olmaz koşuldur Turkıye tum kurumlan ve kurullanyla, sıvıl toplum kuruluşlan ıle, meslek odalan ıle yanı toplumun tum ke- sımlen ıle bır toplumsal uzlaşı ıçınde kendı Teknolojı Ongoru- sunu yapmalıdır, hem de hıç va- kıt yıtırmeden yapmalıdır Çun- kû, kendı öngorusu olmayanlar başkalannın ongorulennı yaşama- ya mahkûm olurlar (*) (*) Bu son sozcuk ProfDr Mettn Durgut un, 13Anılık2000 gunu TurkElektromkSana\ıcı- len Derneğı 'nın (TESİT) Elekt- ronıkte Yenıhkçılık-Yaratıcılık odulu torenınde duzenlenen pa- neldekı Sancmmn Teknolojı On- gorüsu Penceresı adlı konuşma- sından ahnmıştır Özgöçmen Paşa'nm Ardmdan... Bahir M. ERURETEN Hukukçu D eğerhkomutanE Orgene- yu bırkat daha arttırmışbulunuyor ral Hüseyin Doğan Ozgeç- Sayın Orgeneral Ozgoçmen, çok men'm 15 Ağustos 2001 değerlı bır komutan olmanın ya- ğ g ral Hüseyin Doğan Ozgeç- men'm İ5 Ağustos 2001 gunu yaşamını yıûrdığı habennı, er- tesı gunku bazı gazetelere, ozel kı- şı ve kuruluşlarca venlmış olan ılanlardan oğrendık Oysa, yen her zaman doldurulamayacak, ulusa mal olmuş değerlenmızle ılgılı ha- berlenn, gazetelerde ve gorsel med- yada, bmncıl haber olarak venl- mesı, o kışılere olan vefa borcumuz gereğı değıl mıydı9 Bu tur umursamazlıklar, ne ya- zık kı, ulkede gıttıkçe azalmaya başlayan toplumsal ve kışısel de- ğeAılırhk nıtelıklenmızın duyarsız- hğa donuşmekte olduğunun goster- gesı olması bakımndan, bu acı ka- yıptan duyduğumuz denn uzuntu- nında, ınsan onurunun ve olgunlu- ğunun en ust duzeyınde bır bılge, tevazuun (alçakgonulluluğun) do- ruğundaolanbırınsandı Ozgeçmen Paşa'yı, yıllar once, onun eskı sı- lah arkadaşı olan muşterek dostu- muz AhmetSabuncu nun Kuzgun- cuk'takı yalısında tanımak onuru- na enşmıştım O gun, dostumuz benı kapıda karşılarken ıçende oturmakta olan paşaya donerek - Sayın Ozgoçmen, sıze Ataturk- çu bır arkadaşımızı tanıtayım, de- dığınde, paşa, "Atatûrkçü'' sozcu- ğunu duyar duymaz, yennden fır- layıp kapıya kadargelmış, benı coş- ku ıle kucaklayıp kırk yıllık dost gı- bı karşılamıştı Aslında, o değerlı ınsan, benım kışıhğıme değıl, çok sevdığı ve yurekten bağlı olduğu Ataturk ılke ve devnmlenne olan bağlılığı gereğı bu ıltıfatta bulun- muştu Zamanla onu daha ıyı tanıyınca, yureğı ve duşuncesı vatan sevgısı ve Ataturk ılkelen ıle dolu olan bu kışılığı, her geçen gun artan saygı ıle sevmeye başlamıştım Ataturk ılke ve devnmlen konu- sunda engın duyarlığa sahıptı Kı- mın gerçek Ataturkçu, kımın sığ ya da yapmacık olduğunu hemen an- lar, ancak, en olumsuz duşuncele- n bile hoşgoru ıle karşılayıp, karşı duşuncelennı soylerken asla kın- cı olmamaya ozen gostenrdı Boy- le durumlarda bile yuzundekı o se- vecen gulumseme eksık olmazdı Paşanın ustun nıtelıklennı dos- tum SamiKaraören'den de çok dın- ledım S Karaoren ve grup arka- daşlan, her ayın son salı gunu Oz- goçmen Paşa'yla oğle yemeğınde buluşurlar, soyleşırlerdı Ozgoç- men Paşa'nınfcaybı,ne vazık kı, sa- yılan gun geçtıkçe azalan, Ata- nırk'u ve Ataturkçuluğu yaşaya- rak gormuş olan aydınlanmızdan bınnındaha aramızdan aynlması so- nucunu anımsatması bakımından acımızı arttırmaktadır Unutulmamalıdır kı bır toplum, gerçek değerlenne sahıp çıktığı, onlara yaraşır olduklan değen ver- dığı olçude yucelebılır Rahmetlı Ozgoçmen Paşa'yı, bır kez daha sevgı ve saygı ıle anarak son yolculuğuna uğurlarken tum ulusumuza \ e şanh ordumuza baş- sağhğı dıleklenmızı sunuyoruz PENCERE Beyinsel Köleliğin Zincir Sesleri... Çok partılı rejıme kuşbakışı bır goz attığımız za- man, ekonomık bunalımlann hep Amenkan Dola- n ıle Turk ürası arasındakı hesaplaşmanın kavşak noktasına oturduğu saptanır, her bır bunalımda devaluasyon yapılır; Turk ürası'nın değen duşu- rulunce dovız sıkıntısı geçıcı olarak aşılın ıthal maJ- lan pahalanır, ıhraç mallan ucuzlar, Turkıye'nın so- murulmesı surecınde geçıcı bır denge sağlanır Çoğu bunalımda ya zorunlu bır ıktıdar değışıklı- ğı ya da bır askerı mudahale vardır • Sabıt kur duzenınden kaynaklandığı sanılan bu- nalım 12 Eylul'le zamana yayıldı, sözum ona ser- best pıyasa gereğı benımsendı Yenı reçete neydı "Sureklı zam-sureklı devaluasyon' " Istersenız "sureklı zam" deyışı "süreklı enflas- yon" dıye de okunabılır Pıyasa kurallan ışlerse, sureklı devaluasyonun bır yerde hızını yıtınp duru- lacağına ınanılıyordu, zamlar yavaşlayacak, den- geler yeriı yenne oturacak, ekonomık yapı sağlığa kavuşacaktı Ne boş hayalmış • 80'lerden bu yana, ne sureklı enflasyon yavaş- ladı, ne de sureklı devaluasyon 199O'lı yıllarda ış busbutun kotuledı, Özal-Ev- ren ıkılısının ıktıdanndatohumlanan 'dolanzasyon' gemı azıya aldı, Turk ürası ayvayı yedı Iflas ettık Genelkurmay'ın geçenlerde dıle getırdığı gıbı "ekonomı ıflas noktasında" değıl Iflasın çukurunda1 • Pekı, Amenkan Doları son yıllann en buyuk pat- lamasını yaparak 680 bın lıradan 1 300 000'e fır- ladığı zaman geçmışte yaşanan bunalımlardan bı- nsı yıne gundeme mı gırmış oluyordu9 Bu kez ış değışıktı Çunku Turkıye uretım surecının dışına duşurul- muştu, buyuk sanayı kuruluşlan kârlannın yuzde 90'ını faız gelırlennden sağlıyorlardı, dış ve ıç bor- cun toplamı neredeyse ulusal gelır kadardı, topla- nan vergılenn tamamına yakın bolumu borç tak- sıtlenne gıdıyordu, haramzadelenn elındekı sıcak dolarlar, emme basma tulumba gıbı kullanılıyor, ul- ke ekonomısını sağıyordu, dolanzasyon programı meyvelennı vermıştı, Turk ürası'na guven kalma- mıştı, ulke yangın yenne donmuştu Pekı, ne olacaktı? • Çaresız kalan koalısyon hukumetı, Dunya Ban- kası'ndan Kemal Dervış ı getınp tam yetkıyle yo- netımın başına oturttu, "Kureselleşme'nın Genel Valısı" ekonomıyı topariayacaktı Eskı kulağı kesık ne dıyordu - Eloğlu alacağını aldı, Amenkan Dolan 'nı /kı ka- tına çıkarmakla vuracağını vurdu, yenı dengeler bu- nun uzenne kurulur, Dervış'ın gorevı de budur' Türioye'ye daha çok abanmak, beklenmedık bırpat- lamaya yol açabılır kı buyuk patronun ışıne gelmez bu... Ancak kaç aydan bu yana ekonomı dıkış tutmu- yor, yenı dengeler bırturlu kurulamıyor, guven sağ- lanamıyor • Şımdı -kımsenın kuşkusu olmasın kı- dışardakı patron, Dervış sonrasını da duşunmektedır, bır patlamanın hesabını yapmaktadır, seçeneklen tar- tışmaktadır Duşunmeyen kım 9 Kım olacak, bız 1 Zavallıyız bız, beyinsel kolelığın zıncır seslen medyamızda şakır şakır ÇIKTII TÛM BAYİLERDE ÇUKURCA ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı 2000/30 Es DavacıM Selun Karanfıl tarafından, davalılar Hazı- ne-ı Malıye ve beledi)e başkanlığj aJeyhıne açılmış bu- lunan tescıl davası sırasında usıüen dahıl-ı dava Eyup ve Asya kızı Ayşe Kavak a tebhgat yapılması mumîoın olmadığından ılanen tebhgat yapılmasına karar venl- mıştır Davacı M Selım Karanfıl tarafından Çukurca Meş- hana mevkıınde bulunan D Abdurahman tarlası, B Ha- cı tarlası K Abdurahman tarlası, G ark ıle çevnh ta- şınmazı adına tescılı talep etmektedır Yukanda ısmı behrtılen dahıl-ı davalann davaya kar- şı dıyecekkrını tebhgat tanhınden 10 gun ıçınde mah- kemeye bıdırmesı, son ılan tanhınden 15 gun sonra ken- dılerıne tebhgat yapılmış sayılacağı 7201 sayılı kanu- nun 31 maddesı uyannca ılan olunur Basın 47648 Pasomu kaybettım hukumsuzdur ŞVLE ALTINDAĞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle