Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 AĞUSTOS 2001 ÇARŞAMBA
OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus(acumhuriyet.com.tr
Anayasa Mahkemesi..
M. İskender ÖZTURANLI Hukukçu
4
-^m~- aikliğe aykırı
• davranışlann
• odağı haline
• geldiğT gerek-
I / çesıyle Anaya-
J^^^âm sa Mahkemesi,
bırsure once Fazılet Partısı'nı kapat-
mıştır Ne var kı Yargıtay Başsavcı-
sı'nın ıddıasında yer alan ve bu par-
tmın "Refah Partisi'nin devamı ol-
duğu'' yolundakı ıstemını olumlu
karşılamamıştır Hemen arkasından
Turk Ceza Yasası'nın 312/2 mad-
desıyle cezalandınlan Hasan Celal
GüzeFın, "Şartla Sahvermeye, Da-
va ve CezaJann Ertelenmesine İliş-
kin Yasa" gereğınce sıyasal bır par-
tıye uye olabıleceğı gerekçesıyle
Başsavcılığın partı uyehğınden çıka-
nlması yolundakı talebını reddet-
mıştır
Aynı suçtan yargı gıyen Recep
Tayyip Erdoğan. bu karar üzenne
kendı yasağının da kalktığı duşun-
cesıyle bır partının kurucuları ara-
sında yer almış \e kurucular kuru-
lunca genel başkanlığa seçılmıştır
Ne var kı Anayasa Mahkemesi, Fa-
zılet Partısı ve Hasan Celal Guzel
hakkında verdığı karariann gerekçe-
lennı bugune değın açıklamamıştır
Işçı emekhlen hakkında venlen ka-
rann gerekçesı de uzun suredır ya-
yımlanmadığı ıçın Sosyal Sıgorta-
İar Kurumu, emekhlık ışlemlennı
durdurmak zorunda kalmıştır Bu
nedenle konu, henuz aydınlığa ka-
vuşmadığı ıçın Yargıtay Başsavcı-
sı'nın Erdoğan hakkında da bır da-
va açacağına kesın gozle bakılmak-
tadır
Bıhndığı gıbı anayasamızın 153
maddesıne gore "Anayasa Mahke-
mesi kararlan Resmi Gazete'de he-
men yavunlanır: yasama. yürutme ve
yargı organlaruu, ıdare makamlan-
nı, gerçekve tüzel kişileri bağlar." Bu
duruma gore Yuksek Mahkeme'nın
kararlanna uymak, kışıler ve kuru-
luşlar ıçın zorunludur Ne var kı bu
kararlar eleştınlmez nıtelıkte olma-
dıklan gıbı, değıştınlmez nıtelıkte de
değıldır Bugune değın, Anayasa
Mahkemesi çeşıtlı zamanlarda \e
çeşıtlı konularda goruşünu değıştır-
mıştır BunedenJesozkonusu karar-
lan bılımsel olarak eleştırmenın sa-
kmcası yoktur
Oncelıkle soyleyelım kı, Yuksek
Mahkeme'nın, "Fazilet Partisi'nin
Refah'm bir uzantisı ohnadığr yo-
lundakı karan, yasalanmızla çelış-
mektedır Çunku Sıyasal Partıler Ya-
sası'nın 95/son fıkrası aynen şoyle-
dır "Kapatılmış siyasi parti men-
suplaruun ü>e çoğunluğunun teşldl
edeceği bir parti kurulamaz." Kuru-
lursa hıç kuşkusuz bu eylem, "hu-
kuka karşıbir hile" oluşturacağı ıçın.
o partının temellı kapatılması gere-
kır
Ek^tiri hakİKJır.»
Dunya âlem bılmektedır kı Fazı-
let Partısı, Refah Partısf nın bır uzan-
tısıdır Bu partının uyelennın, mıllet-
vekıllennın ve beledıye başkanlan-
nın hemen hemen tumu bırkaç gun
ıçınde Fazılet Partısı 'nde toplanmış-
lardır Bu nedenle, Anayasa Mahke-
mesi'nın bu yaklaşımını eleştıren-
ler, yerden goğe kadar haklı sayılma-
lıdır Anayasanın 76 maddesı "top-
lam bir yıl vedaha fazla hapis üe ağır
hapis cezasına hukum gıymış olanla-
nn affa uğramış olsalar bile millerve-
küiolamayacaklannı" ıçermektedır
Sıyasal Partıler Yasası'nın 11/5 mad-
desı, Turk Ceza Yasası'nın 312/2
maddesıyle cezalandınlan bır kışının
" hiçbir siyasi partiye üyeolamayaca-
ğınıveüyekavdedılemeyeceğini'' be-
lırtmektedır Aynca mılletvekılı se-
çımıne ılışkın yasanm 11 maddesı
ıse mılletvekılı seçılemeyecek olan-
lan sıralarken "affa uğramış olsalar
bile 312. madde ik mahkûm olanla-
nn milletvekili adayı olamavacakla-
nnı" vurgulamaktadır
Her şeyden önce belırtelım kı
"şartla salrverme, dava ve cezanın
ertelenmesi'' bır tur bağışlamadır
Yasa ve anayasa yapımcısı, yukan-
da sozunu ettığımız maddelen yu-
rurluğe koyarken gunun bınnde sı-
yasal ıktıdann af yasası yenne erte-
leme v e şartla salıverme gıbı bır ya-
sa çıkaracağını duşunmemıştır Eğer
duşunmuş olsaydı, yukandakı mad-
delere "şartla salıverümiş ve cezala-
n ertelenmiş olsa bik" tumcesını de
eklerdı Kaldıkı Turk Ceza Yasası'na
gore şartla salıverme ve erteleme
yalnız yargıçlara venlmış bır yetkı-
dır Anayasanın 87 maddesı Turkı-
ye Büyuk Mıllet Mechsı'nın yetkı ve
gorevlennı sayarken "genel ve özel
af ilanı"ndan soz etmış, "şartla sa-
lrverme ve ertelemeyi" behrtmemış-
tır Şu halde erteleme \ e şartla salı-
verme adı venlmış olsa da çıkarılan
yasa, af yasasından başka bır şey
değıldır ve olamaz Boylesıne bır
yorum, anayasanın sozune, ozune
ve Türk hukuk sıstemıne uygun bır
yorumdur Bu nedenle Tayyip Er-
doğan ve Erbakan'a tanınan hak-
kın, "af değflertefeme" olduğu ve "er-
telemenin verUmiş cezanın kişi üze-
rindesonuç doğurmasından v azgeç-
mek" demek olacağı yolundakı yak-
laşımlar, hukuksal dayanaktan yok-
sundur
Erdoğan, ancak bır koşulla sıyasal
partı kurabıhr ve o partının üyesı de,
başkanı da olabılır O koşul da
TCY'nın 122 maddesı gereğınce
"MemnuHakiann İadesTne (Yasak
Haklann Gen Venlmesı) daır bır
mahkeme karan alabılmesıdır Yasa-
lanmıza gore boyle bır karann ve-
nlmesı, cezalının mahkemeye başvur-
masma bağlıdır Bunun ıçm de "iş-
lemiş olduğu cürümden dolayı piş-
manlık duymakta olduğunu sezdire-
cek bicündeiyi davramşın
nı kanıtla-
ması ve "temel cezasını çektiği gün-
den başlayarak beş ytf geçtikten son-
ra" bunu mahkemeden ıstemesı ge-
reklıdır Boyle bır ıstem (talep) ol-
madığı, olsa bile mahkemece yapı-
lacak ınceleme sonucunda bu yolda
bır karar venlmedığı takdırde, "siya-
set yasağı sürecek" demektır
Erbakan ıse Anayasa Mahkeme-
sı'nın kendısıne verdığı beş yıllık sı-
yaset yasağından başka 312 2 'ye go-
re de hukum gıymış, cezasını çeke-
ceğı sırada "Şartla Sahvenne ve Er-
telemeYasası"ylabağışlanmıştır Bu
nedenle hukum ınfaz edılememıştır
Hapis cezası bağışlanmış, ama yasak
bağışlanmamıştır Çunkû 122/1 mad-
de, Erbakan ıçın 5 yıllık başvuru su-
resının "cezanın af iteortadan kalk-
tığı" gunden başlavacağını açıkça
belırtmıştır Yasalar boyledır ve bu
yasalaryururlukte kaldığı surece on-
lara uyulması hukuk dev letının bır
gereğıdır Cezalann ertelenmesıne
daır yasa, adı açıkça soylenmese de
bır "af yasası sayılmalıdır." Bu konu-
da uygulanması gereken madde
TCY'nın 122 maddesıdır .
Sonuç
Ne var kı bu sıyaset adamlanndan
bın, bunlan hıç duşunmeden Anado-
lu'nun bırçok yennde yandaşlanna
"MiIJi Görûş antian" ıçırmeye kal-
kışmış, Saadet Partisi'nin kurulma-
sına yardımcı olmuştur Otekı ıse ya-
saklı olduğunu hesaba katmadan
"Biz, cumhuriyetin kuruluşundan
bu yana gefaniş geçmiş rüm siyasi K-
derlerin, başta Ataturk olmak uzere
hepsinin doğrularuu bir araya getir-
meye cahşıyonız" demek suretıyle
ışe başlamış, sonunda Adalet ve Kal-
kınma Partısı adıyla bır partı kur-
muş ve bu partının başına geçmıştır
Bu durum karşısında, bugune de-
ğın tutum ve eylemlenyle laıklık
karşıtı davranışlardan vazgeçtığını
sanmadığımız Erbakan'ın, sıyasal
Islamı ıktıdara taşımak ısteyen ve
ustelık Ataturk'un bile hatalanndan
korkusuzca soz eden Erdoğan'ın,
beş yıllık surelen dolduğunda, ya-
saklannın kaldınlması yolunda bır
ıstemde bulunsalar bile, laık cumhu-
nyetın adaletınden olumlu kararlar
alabıleceklen kuşkulu değıl mıdırr>
Ve aynca Yuksek Mahkeme, yasa-
lann emrettığı "Yasak haklann ge-
ri verilmesiT>
yolunda bır yargı kara-
n olmadan, bu kjşılenn sıyaset ya-
sağını kaldırabılır mı
9
Kaldırmalı
mıdır
9
Kaldırırsa, boyle bır karann
doğruluğu kolay kolay savunulabılır
ARADABİR
TEOMAN KARAHUN
Balon Söndü
Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz "Ulusal
Gûvenlık Sıyaset Belgesı"n\n yenıden duzenlen-
mesını ıstıyor Bu genış kavram, Turkıye nın gelış-
mesını ve AB uyelığımızı engellıyormuş
Oysa bu belgenın guncelleştırılmesı Mıllı Guven-
lık Kurulu'nda ele alınmış ve kararlaştınlmış Baş-
bakan Ecevit şaşkın, "Neyın tartışıldığını antaya-
bılmış değılım " djyor
Genel kanı, Yılmaz ınkı bır gosten gınşımı Ne-
denı yazıldı, çızıldı, elbette kendınce de bılınıyor
Destekleyıcılerı de, o gostennın bırer parçası
Soyler mısınız lutfen Turkıye'nın bugun ıçınde
bulunduğu ortama suruklenmesının nedenı Ulusal
Gûvenlık Belgesı mıdır'? Ulkemızde soyguna, vur-
guna, hortumlamaya UGB mı onay vermektedır^
On beş yıl suren aynlıkçı teroru UGB mı yaratmış-
tır^ Halkı yoksulluğa, açlığa bu belge mı ıtmıştır?
Enflasyonu ulusal gûvenlık mı arttırmıştır^ Halkı sı-
yasetten kım soğutmuştur'? Kım dolan Turk Lırası
yapmış, ışsızlığı arttınmış, ekonomıyı batırmıştır''
Sorulan çoğaltabılınz Hukumet yetkılılennın ge-
çen ekonomık programdakı vaatlennın gerçekleş-
mesını onleyen, UGB'nın ıçerığı mıdır
7
? Ekonomı-
yı bugunku çıkmaza sokanlar hakkında soruştur-
ma açılmasını UGB mı engellemıştır^
Turkıye'yı IMF'ye kım muhtaç etmıştır? Savcıla-
nn soruşturma yapma yetkısını UGB mı sınırlamak
ıstemıştır^ (Neyse kı, bu konunun da yer aldığı ya-
sa, CurnhurbaşkanıncaTBMM'ye lade edıldı) Go-
revını yapan savcılar hakkında soruşturma, Ada-
let Bakanınca, bu belgeye dayanılarak mı açılmış-
t\ri Musteşannı korumak ısteyen bır bakanın, sav-
cıya soruşturma ıçın gereklı ıznı vermemesı, ulu-
sal gûvenlık kavramı ıçınde mı yer almaktadır? (Da-
ha sonra Danıştay, bakanın bu yasağını kaldırmış-
tır) Yargıyı kımleryozlaştırmaçabasındadırlar.yar-
gıya baskı nereden gelmektedır'?
Kanımıza gore, Mesut Yılmaz, nedenı kendınce
malum ıçı boş bır balon uçurmuştur Ne var kı bu
gosten balonu, Ecevit tarafından hedefe varmadan
patlatılmıştır
Mesut Bey'ın uzun yıllar alan siyasi geçmışı mey-
danda Şımdı de, AB ıle ılgılı olarak, "Mesut Yılmaz
feda olsun " dıyor Hayır Sayın Yılmaz, kendınızı fe-
da etmeye gerek yok Turkıye, AB yolunda zaten
ılerlıyor Bu konuda anket hazırlatacakmışsınız
Halkın goruşünu alacakmışsınız Bızce bu da ge-
neksız En lyısı, halka, "Bana guvenınızvarmı
7
"'dı-
ye sorun, gerçek anlaşılsın Bu tur bır anket, ulke
ıçın de, partınız ıçın de, sızın ıçın de daha hayırlı
olur Guven varsa yolunuza devam edersınız, yok-
sa çekılır, feda olmaktan kurtulursunuz Bır de sız
ıktıdarsınız Yakınma hakkınız yok Değıştınn ana-
yasayı Ulusal Gûvenlık Sıyaset Belgesı'nı de ye-
nıden duzenleyın
Bazı goruşlere gore TSK, Batı standartlanna uy-
gun bır duruma getınlmelıymış1
Şımdı lutfen yıne
ınsaf ıle duşunelım
Hangı demokratık Batı ulkesınde sıyaset bızde-
kı gıbı yozlaşmıştır^ Meclıs ıçı ve dışı tum partıle-
nn oy oranlan hangı ulkede yuzde 5'ın altında ge-
zınmektedır
9
Seçım yıtıren lıderlerın yıllar yılı aynı
partının başında kaldığı bır başka Batı ulkesı var
mıdır
9
(Hakkını yemeyelım, bır lıdenmız, ağır bır se-
çım yenılgısı sonucu yenıden aday olmaktan vaz-
geçtı, ama sonrakı kurultayda dayanamayıp tek-
rar genel başkan oldu)
Hangı ulkede ırtıca ve teror bızdekı gıbı boylesı-
ne kan dokmuştur? Ataturk'e, laık ve demokratık
cumhunyete anayasaya saldırılann kaynağı TSK
mıdır^ Turk sıyasetınde sıyasal islamın ağırlığı yok
mudur? Camılen kım karargâh yapmıştır? 1950'den
bu yana oy uğruna tarıkatlan kımler okşamıştır^1
Ve
nıhayet, hangı alanlarda Turkıye Batı duzeyıne ula-
şabılmıştır? Evet, her kurumun bazı eksıklıklerı ola-
bılır, ama Turkıye'dekı sıyaset de, sıyasetçıler de
Batı'dakı gıbı mıdırler?
Oncelıkle sıyaset kendısını deamokratık kurallar
uzerıne oturtmalıdır
Sıyasetın acz ıçınde kaldığı durumlarda, halkın
ezıcı çoğunluğunun guvenını sağlamış olan TSK de
elbet uyan gorevını yapacaktır Yapmaması, omuz-
lanna ağır bır vebal yukler
Türkiye'nin Güvenliği...
Doç. Dr. Şükran ŞAHtN
• nsan geleceğını neden plan-
I
lar
9
Buna venlecek belkı
bırden çok yanıt var ama,
ılk sıradakı yanıt, yalnız
ve yalnız GUVENLlK'tır
Insanın bılınmeyene karşı ılk
tepkısı (reaksıyonu) korku ol-
muştur Korkunun tek guvencer
sı ıse guvenhktır Insanın, taa ta-
nh oncesı zamanlarda, anlaya-
madığı, kavrayamadığı, yanı kı-
saca bılemedığı doğa olaylan kar-
şısında ılk tepkısı yukanda da
belırttığım gıbı korku olmuştur
Kendısını korkutan bu bılınme-
yene karşı, bılınmeyenın olası
tehlıkelennı ortadan kaldırmak
ıçın ona tapmış, ıtaat etmış ve
dolayısıyla korku nesnesının ga-
zabını bır olçude azaltmaya ça-
lışmıştır Zamanla, bılemedığı bu
korku kaynağını "bilebilmek"
ıçın uğraş vermış, araştınnış ve
doğanın gızlennı çozmeye çaba-
lamıştır Gızlennı çozduğu doğa
olaylan onun ıçın korku kayna-
ğı olmaktan çıkmıştır Bu doğa
olaylan hâlâ tehlıke kaynağıdır
ama artık tehlıkenın ne olduğu v e
bu tehlıkeye karşı nasıl onlem
alınacağını oğrenmıştır
Insan, korku karşısında çok te-
mel bır davranış gostenr KO-
RUNMAK
Ilk korunma davranışı refleks
bıçımındedır ve anne kamında-
kı duruş bıçımını taklıt eder Bu
duruş bıçımının yanı buzuşme
hareketının, saldın yuzeyını azalt-
mak, yumuşak olan ve saldında
daha kolay yara alabılecek yu-
zeylen kapatmak gıbı mekanık bır
amacı olsa bile, bu duruş bıçımı-
ne geçmenın bundanbaşka bır an-
lamıdahavardır Annekarnına,
yanı en guvenlı yere donme ıste-
ğı Konumuz o değıl ama, kışı-
de, yaşama karşı çok denn kor-
kulann varhğında bu ıstek pato-
lojık boyutlarda on plana çık-
maktadır Anne karmna dönme ıs-
teğı, oranın sadece mekanık bır
engel oluşu mudur, yoksa en bıl-
dık yer oluşu mudur
9
Belkı de her
ıkısını bırlıkte değerlendırmek
gerekmektedır Mekanık bır en-
gel olduğu doğrudur ama, bunun
da otesınde ılk oğrenılen mekân-
dırannekarnı Burada oğrenüen,
bilinen sozcüklennı tırnak ıçın-
de ıfade etmek gerekır, çunkü,
burada bılınçlı bır oğrenmeden
çok bıyolojık oğrenme soz konu-
sudur, o nedenle bıyolojık olarak
en bıldık yere sığınma arzusu ola-
rak tanımlamak daha doğru bır ta-
nım olacaktır
Insan, ışte bılınmeyene karşı
duyduğu bu denn korkuyu yen-
mek ıçın, öğrenme,bilmesurecı-
ne gırmıştır ve bu sureç, bıhmın
de ılk ılkel çıkış noktası olmuş-
tur Insan merakının temelınde
yatan da, bu bılınmeyen ve kor-
ku yaratan şeyı oğrenme ve bu
korkudan kurtulma ısteğı ya da
ıçgudusudur Korkudan kurtul-
ma ıçgudusu aslında guvenlıkte
olma çabasının ta kendısıdır
Bıhnmeyenı bılınır hale getır-
mek Korkuya karşı temel savun-
ma bıçımıdır
Işte, geleceğı planlamak, yanı
gelecekle ılgılı ongorude bulun-
mak, bılınmeyen bır geleceğı bı-
lınır hale getırmektır Gelecekle
ılgılı senaryolar yazmak, bu se-
naryoda oynamak, bu oyunu yo-
netmek, geleceğın hem senans-
tı, hem oyuncusu, hem rejısorü ol-
mak ve obur aktorlen de belırle-
mek Gelecekle ılgılı en ıdeal pla-
nın uç temel koşuludur Başka-
lannın senaryolannda sadece v e-
nlen rolu oynayan bır aktor olmak,
ya da senaryoyu yazıp kendıne bır
rol belırledıkten sonra obur ak-
torlenn belırlenmesını rejısöre
bırakmak, bu senaryonun sağla-
yacağı gûvenlık gereksınımını
karşı lamada yetersız kalacaktır
Insanla başladık, ancak bunu
genışletebılınz Aıle, kurum ve
ulke olarak genışlettığımızde, bu
toplumsal yapılann en temel oz-
nesı olan ınsanın taşıdığı kaygı-
lar ve güvenlığın sağladığı avan-
tajlar, kurumlar ve ülkeler ıçm
de geçerlıdır Sonuçta, bır ucun-
da bırey bulunan toplumsal yel-
pazenın, obur ucunda bulunan
ulke ıçınde aynı gerekçelen sıra-
layabılınz
Ulkelerde aynı gûvenlık gerek-
çesı ıle geleceklennı planlamak
zorundadır Geleceğın senaryo-
sunu yazmak, bu senaryonun ak-
torlennı kendısı behrlemek zorun-
dadır Bunu yapmayan ulkeler
başkalannın senaryolannm ak-
torlen olmanın otesıne gıdemez-
ler
Butun bunlar, ulkelenn gelecek
öngorusu yapmalannın gereklı-
lığının temehnı oluşturur
Pekı gelecek öngorusunun te-
mel motıfı ne olmalıdır
9
Işte, 21
Yuzyılda temel soru budur ve bu
sorunun yıne bır tek yanıtı bulun-
maktadır TEKNOLOJl
Neden teknolojı
9
Teknolojı ar-
tık bır güç, bır ıktıdar kaynağıdır
ve teknolojık olarak guçlu olan
başkalan ıçın aynı zamanda bır
tehdıt unsurudur Burada sozu
edılen mılıtanst anlamda bır teh-
dıt değıldır, zaten bu yuzyılda
buna gerek de yoktur, ulkelenn
ekonomılennı tehdıt ılk sıradadır
ve bu teknolojık ustûnluk, bu an-
lamda başka ulkeler ıçın buyuk
tehdıt oluşturmaktadır Ulkepa-
zannın, çok acıdır ama, çok açık
bır bıçımde ıstıla edılmesıdır bu-
yuk tehdıt
Sonuçta, uretemeyen, kendı pa-
zannda rekabet edemeyen, ken-
dı pazannın denetımını tumuyle
kaybehnış, ıstıhdam olanaklan-
nı tumuyle yıtrrmış bırulkenın gu-
venlıkte olduğunu, coğrafyasını
koruyabıldığını söylemek safdıl-
lık olur Coğrafya sabıt gıbı gö-
runse de kaybedılen aslında tum
yurt sathıdır
Işte tum bu nedenlerle Turkı-
ye Teknoioji Öngorusu'nu yap-
mak zorundadır Sonyıllardatum
dunyada Teknolojı Öngorusu ıle
ılgılı çalışmalar surmekte ve bu
konuda pek çok yontem onenl-
mektedır Butun bu yontemlen
goz onunde tutarak, ama Turkı-
ye'nın koşullannı da goz onun-
de tutarak ve korkmadan, cesur-
ca Turkıye kendı Teknolojı Ön-
görusunu yapmak zorundadır
Ancak, burada dıkkat edılmesı
gereken en onemlı nokta, tuzağa
duşmemektır Turkıye, başkala-
nnın neredeyse dayatmaya va-
ran onenlennı dıkkate almadan,
bu onenlere kulak tıkayarak, yal-
nız ve yalnız kendı ulkesının ın-
sanı ve kurumlan ıle bırlıkte bu
ongoruyu yapmak zorundadır
Çunku başkalannın onenlen her
zaman yanlı olacaktır ve zaman
zaman da tuzaklarla dolu olacak-
tır
Bu ongoru ıçm, sıyasal ısten-
cın (ıradenın varlığı), kararlılığı
ve buna toplumsal destek olmaz-
sa olmaz koşuldur Turkıye tum
kurumlan ve kurullanyla, sıvıl
toplum kuruluşlan ıle, meslek
odalan ıle yanı toplumun tum ke-
sımlen ıle bır toplumsal uzlaşı
ıçınde kendı Teknolojı Ongoru-
sunu yapmalıdır, hem de hıç va-
kıt yıtırmeden yapmalıdır Çun-
kû, kendı öngorusu olmayanlar
başkalannın ongorulennı yaşama-
ya mahkûm olurlar (*)
(*) Bu son sozcuk ProfDr
Mettn Durgut un, 13Anılık2000
gunu TurkElektromkSana\ıcı-
len Derneğı 'nın (TESİT) Elekt-
ronıkte Yenıhkçılık-Yaratıcılık
odulu torenınde duzenlenen pa-
neldekı Sancmmn Teknolojı On-
gorüsu Penceresı adlı konuşma-
sından ahnmıştır
Özgöçmen Paşa'nm Ardmdan...
Bahir M. ERURETEN Hukukçu
D
eğerhkomutanE Orgene- yu bırkat daha arttırmışbulunuyor
ral Hüseyin Doğan Ozgeç- Sayın Orgeneral Ozgoçmen, çok
men'm 15 Ağustos 2001 değerlı bır komutan olmanın ya-
ğ g
ral Hüseyin Doğan Ozgeç-
men'm İ5 Ağustos 2001
gunu yaşamını yıûrdığı habennı, er-
tesı gunku bazı gazetelere, ozel kı-
şı ve kuruluşlarca venlmış olan
ılanlardan oğrendık Oysa, yen her
zaman doldurulamayacak, ulusa
mal olmuş değerlenmızle ılgılı ha-
berlenn, gazetelerde ve gorsel med-
yada, bmncıl haber olarak venl-
mesı, o kışılere olan vefa borcumuz
gereğı değıl mıydı9
Bu tur umursamazlıklar, ne ya-
zık kı, ulkede gıttıkçe azalmaya
başlayan toplumsal ve kışısel de-
ğeAılırhk nıtelıklenmızın duyarsız-
hğa donuşmekte olduğunun goster-
gesı olması bakımndan, bu acı ka-
yıptan duyduğumuz denn uzuntu-
nında, ınsan onurunun ve olgunlu-
ğunun en ust duzeyınde bır bılge,
tevazuun (alçakgonulluluğun) do-
ruğundaolanbırınsandı Ozgeçmen
Paşa'yı, yıllar once, onun eskı sı-
lah arkadaşı olan muşterek dostu-
muz AhmetSabuncu nun Kuzgun-
cuk'takı yalısında tanımak onuru-
na enşmıştım
O gun, dostumuz benı kapıda
karşılarken ıçende oturmakta olan
paşaya donerek
- Sayın Ozgoçmen, sıze Ataturk-
çu bır arkadaşımızı tanıtayım, de-
dığınde, paşa, "Atatûrkçü'' sozcu-
ğunu duyar duymaz, yennden fır-
layıp kapıya kadargelmış, benı coş-
ku ıle kucaklayıp kırk yıllık dost gı-
bı karşılamıştı Aslında, o değerlı
ınsan, benım kışıhğıme değıl, çok
sevdığı ve yurekten bağlı olduğu
Ataturk ılke ve devnmlenne olan
bağlılığı gereğı bu ıltıfatta bulun-
muştu
Zamanla onu daha ıyı tanıyınca,
yureğı ve duşuncesı vatan sevgısı
ve Ataturk ılkelen ıle dolu olan bu
kışılığı, her geçen gun artan saygı
ıle sevmeye başlamıştım
Ataturk ılke ve devnmlen konu-
sunda engın duyarlığa sahıptı Kı-
mın gerçek Ataturkçu, kımın sığ ya
da yapmacık olduğunu hemen an-
lar, ancak, en olumsuz duşuncele-
n bile hoşgoru ıle karşılayıp, karşı
duşuncelennı soylerken asla kın-
cı olmamaya ozen gostenrdı Boy-
le durumlarda bile yuzundekı o se-
vecen gulumseme eksık olmazdı
Paşanın ustun nıtelıklennı dos-
tum SamiKaraören'den de çok dın-
ledım S Karaoren ve grup arka-
daşlan, her ayın son salı gunu Oz-
goçmen Paşa'yla oğle yemeğınde
buluşurlar, soyleşırlerdı Ozgoç-
men Paşa'nınfcaybı,ne vazık kı, sa-
yılan gun geçtıkçe azalan, Ata-
nırk'u ve Ataturkçuluğu yaşaya-
rak gormuş olan aydınlanmızdan
bınnındaha aramızdan aynlması so-
nucunu anımsatması bakımından
acımızı arttırmaktadır
Unutulmamalıdır kı bır toplum,
gerçek değerlenne sahıp çıktığı,
onlara yaraşır olduklan değen ver-
dığı olçude yucelebılır
Rahmetlı Ozgoçmen Paşa'yı, bır
kez daha sevgı ve saygı ıle anarak
son yolculuğuna uğurlarken tum
ulusumuza \ e şanh ordumuza baş-
sağhğı dıleklenmızı sunuyoruz
PENCERE
Beyinsel Köleliğin
Zincir Sesleri...
Çok partılı rejıme kuşbakışı bır goz attığımız za-
man, ekonomık bunalımlann hep Amenkan Dola-
n ıle Turk ürası arasındakı hesaplaşmanın kavşak
noktasına oturduğu saptanır, her bır bunalımda
devaluasyon yapılır; Turk ürası'nın değen duşu-
rulunce dovız sıkıntısı geçıcı olarak aşılın ıthal maJ-
lan pahalanır, ıhraç mallan ucuzlar, Turkıye'nın so-
murulmesı surecınde geçıcı bır denge sağlanır
Çoğu bunalımda ya zorunlu bır ıktıdar değışıklı-
ğı ya da bır askerı mudahale vardır
•
Sabıt kur duzenınden kaynaklandığı sanılan bu-
nalım 12 Eylul'le zamana yayıldı, sözum ona ser-
best pıyasa gereğı benımsendı Yenı reçete neydı
"Sureklı zam-sureklı devaluasyon' "
Istersenız "sureklı zam" deyışı "süreklı enflas-
yon" dıye de okunabılır Pıyasa kurallan ışlerse,
sureklı devaluasyonun bır yerde hızını yıtınp duru-
lacağına ınanılıyordu, zamlar yavaşlayacak, den-
geler yeriı yenne oturacak, ekonomık yapı sağlığa
kavuşacaktı
Ne boş hayalmış
•
80'lerden bu yana, ne sureklı enflasyon yavaş-
ladı, ne de sureklı devaluasyon
199O'lı yıllarda ış busbutun kotuledı, Özal-Ev-
ren ıkılısının ıktıdanndatohumlanan 'dolanzasyon'
gemı azıya aldı, Turk ürası ayvayı yedı
Iflas ettık
Genelkurmay'ın geçenlerde dıle getırdığı gıbı
"ekonomı ıflas noktasında" değıl
Iflasın çukurunda1
•
Pekı, Amenkan Doları son yıllann en buyuk pat-
lamasını yaparak 680 bın lıradan 1 300 000'e fır-
ladığı zaman geçmışte yaşanan bunalımlardan bı-
nsı yıne gundeme mı gırmış oluyordu9
Bu kez ış değışıktı
Çunku Turkıye uretım surecının dışına duşurul-
muştu, buyuk sanayı kuruluşlan kârlannın yuzde
90'ını faız gelırlennden sağlıyorlardı, dış ve ıç bor-
cun toplamı neredeyse ulusal gelır kadardı, topla-
nan vergılenn tamamına yakın bolumu borç tak-
sıtlenne gıdıyordu, haramzadelenn elındekı sıcak
dolarlar, emme basma tulumba gıbı kullanılıyor, ul-
ke ekonomısını sağıyordu, dolanzasyon programı
meyvelennı vermıştı, Turk ürası'na guven kalma-
mıştı, ulke yangın yenne donmuştu
Pekı, ne olacaktı?
•
Çaresız kalan koalısyon hukumetı, Dunya Ban-
kası'ndan Kemal Dervış ı getınp tam yetkıyle yo-
netımın başına oturttu, "Kureselleşme'nın Genel
Valısı" ekonomıyı topariayacaktı
Eskı kulağı kesık ne dıyordu
- Eloğlu alacağını aldı, Amenkan Dolan 'nı /kı ka-
tına çıkarmakla vuracağını vurdu, yenı dengeler bu-
nun uzenne kurulur, Dervış'ın gorevı de budur'
Türioye'ye daha çok abanmak, beklenmedık bırpat-
lamaya yol açabılır kı buyuk patronun ışıne gelmez
bu...
Ancak kaç aydan bu yana ekonomı dıkış tutmu-
yor, yenı dengeler bırturlu kurulamıyor, guven sağ-
lanamıyor
•
Şımdı -kımsenın kuşkusu olmasın kı- dışardakı
patron, Dervış sonrasını da duşunmektedır, bır
patlamanın hesabını yapmaktadır, seçeneklen tar-
tışmaktadır
Duşunmeyen kım
9
Kım olacak, bız
1
Zavallıyız bız, beyinsel kolelığın zıncır seslen
medyamızda şakır şakır
ÇIKTII
TÛM BAYİLERDE
ÇUKURCA ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı 2000/30 Es
DavacıM Selun Karanfıl tarafından, davalılar Hazı-
ne-ı Malıye ve beledi)e başkanlığj aJeyhıne açılmış bu-
lunan tescıl davası sırasında usıüen dahıl-ı dava Eyup
ve Asya kızı Ayşe Kavak a tebhgat yapılması mumîoın
olmadığından ılanen tebhgat yapılmasına karar venl-
mıştır
Davacı M Selım Karanfıl tarafından Çukurca Meş-
hana mevkıınde bulunan D Abdurahman tarlası, B Ha-
cı tarlası K Abdurahman tarlası, G ark ıle çevnh ta-
şınmazı adına tescılı talep etmektedır
Yukanda ısmı behrtılen dahıl-ı davalann davaya kar-
şı dıyecekkrını tebhgat tanhınden 10 gun ıçınde mah-
kemeye bıdırmesı, son ılan tanhınden 15 gun sonra ken-
dılerıne tebhgat yapılmış sayılacağı 7201 sayılı kanu-
nun 31 maddesı uyannca ılan olunur Basın 47648
Pasomu kaybettım hukumsuzdur
ŞVLE ALTINDAĞ