Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24CUSTOS2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ÇIİ6T! Mnlfil
seçim istiyop
• Istanbul Haber Servisi
- DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller, Türkiye'de
yargı sürecinin kararlannı
beğenmeyıp AÎHM'ye
giden RP'lılere "O zaman
AİHM'nin kararlannı da
kabul etmek
zorundasınız" dedi.
Çiller, dün
Gaziosmanpaşa'daki
Küçük Sanayi Sitesi'ni
ziyaret ederek esnafin
sorunlannı dinledi. Çiller,
Başbakan Bülent
Ecevit'in, "2 yıl daha
seçim yok, ama siz seçim
istiyorsunuz" sözleriyle
ilgili bir soru üzerine
"Millet istiyor" yanıtını
verdi.
B-Şara, Cem'i
Şam'a davet etti
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye, Suriye ile
ilişkilerdeki pürüzlerin
aşılması amacıyla Şam
yönetimine bir dizı öneri
ilettı. Suriye Dışişleri
Bakan Yardımcısı Seba
Nasır. dünkü Ankara
temaslan sırasında bu
önerileri not etmekle
Î
etindi. Dışişleri Bakanı
smail Cem tarafindan
kabul edilen Nasır,
Cem'e, Suriyeli
meslektaşı Faruk El
Şara'run davet mektubunu
sundu.
Çakan: Önce ipini
bizçekertz
• ANKARA (AA)-
Hakkâri Barajı ve
Hidroelektnk Santralı'nın
(HES) kesin proje
hazırlama sözleşmesi
düzenlenen bir törenle
dün Ankara'da imzalandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Zeki Çakan
törende yaptığı
konuşmada, bazı
projelerle ilgili
kamuoyunun yanlış
yönlendirildiğini, bundan
bütün mesai arkadaşlan
ve kendisinin rahatsızlık
duyduklannı belirterek
"Mesai arkadaşlanmız
şunubilmelidirki,
attıklan her doğru
imzanın arkasındayız.
Ancak usulsüzlük
yapanlann ipini önce biz
çekeriz" dedi.
Sina Gürel
evtemü
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanı Şükrü Sina
Gürel, Fransız
Büyükelçiliği Basın
Sorumlusu Zeliha
Sapmaz ile evlendi.
Gürel'in makammdan
yapılan yazılı açıklamada,
Gürel'in dün öğleden
sonra. çiftin yakrnlannın
katıldığı 'sade bir törenle'
evlendiği belirtildi.
Gazetemizin 11
Temmuz 2001 günkü
sayısının 3. sayfasında
yayımlanan "MHP'li
belediye evlerini yıktı"
başlıklı haber ile ilgili
olarak Fethiye Belediye
Başkanı Behçet Saatçi bir
açıklama yaptı. Saatçi
açıklamasında, yıkılan
konutlann "deprem
konutu" değil gecekondu
olduğunu, oturanların
tamamının da Selanik
göçmeni olmadığını
belirtti. Konutlann
yıkıldığı alana gece
kulübü yapılacağını da
kabul etmeyen Saatçi,
"Gecekondu sahipleri
aleyhine Hazıne
tarafindan açılan davalar
sonucu gecekondulann
kaldınlmasma karar
verilmiştir" dedi.
Muhalefet, Yılmaz'ı iktidar olanaklannı kongre için kullanmakla suçluyor
ANAP'ta lahçlar çekfldiAYŞE SAYIN
ANKARA - ANAP'm 7. Olağan
Büyük Kongresi'ne 3 gün kala, genel
başkan adaylan arasında "taktiksava-
şı" hız kazandı. Kongrede. koltuğunu
koruma mücadelesi verecek olan
ANAP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yılmaz ıçin parti
yönetimi, iktidar olanaklannı sefer-
ber etti. Partili bakanlann istifasmı
alıp, kongre sonrasına kadar "kabine
değişikliği kozunu" elinde tutan Yıl-
maz. partili belediyelere "ekonomik
rahatlama" sağlayacak önlemleri de
yaşama geçirmeye başladı.
Genel başkan adaylanndan Vehbi
Dinçerier ise "adil bir kongre" için
gerekli koşulların yerine getinlmesi
istemiyle Çankaya llçe Seçim Kuru-
lu'na itiraz etti.
ANAP lideri Yılmaz, gerek partisi-
nin, gerekse kendisinin en çok yıp-
• Genel Başkan adayı Lütfullah Kayalar, bakanlann istifasını
isteyen Yılmaz'ı sert bir dille eleştirdi. Kayalar, "Bir taraftan
bakan arkadaşların başansız gibi istifalan ahnmakta, bir yandan da
öbür arkadaşlara 'bakın çok çalışın sizi bakan yapanm' gibi kediye
ciğer gösterilmektedir" dedi.
randığı bir dönemde yapılacak olan
kongre için genel başkan ve başba-
kan yardımcısı olmanın avantajlannı
sonuna kadar kullanıyor. Yılmaz. is-
tifalannı aldığı partili bakanlannı da
teşkilatlann istemlerini yerine getir-
meleri ıçin görevlendirdı. Bu çerçeve-
de, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı YaşarOkuyan' ın talimatıyla, be-
lediyelerin SSK'ye olan borçlan erte-
lendi. MHP'li Bayındırlık ve lskân
Bakanı Koray Aydın'ın, partili bele-
diyelere. "afet fonundan kaynak ak-
tanldığı'' yönündeki şikâyetleri de
dikkate alan Yılmaz, yeni afet bölge-
si ilanına ilişkin kararnameleri imza-
lamama karan alırken ANAP'lı bele-
diyelere de Mahalli Idareler Fo-
nu'ndan 40 ile 50 milyar arasında de-
ğışen kaynak aktanmı yapılacağı sö-
zü verdi.
Yılmaz'ın elindeki en önemli kozu
ise "kabine değişinıi" oluşturuyor.
Partili bakanlann istifalarını alan Yıl-
maz, bu yolla hem partiden kaçışı ön-
leme. hem de rakiplenne oy kaçması-
nı engelleme taktiği izhyor.
Yılmaz'ın bu taktiğine. rakibi Ka-
yalar 'dan ise sert tepki geldi. Kayalar,
"Bir taraftan bakan arkadaşların ba-
şansız gibi istifalan ahnmakta, bir
yandan da öbür arkadaşlara ' bakın
Mesut Yılmaz ile Lütfullah Kayalar arasındaki genel başkanhk yanşı İstanbul" caddelerindeki bilboardlarda da sürüyor. (Fotoğraî". AA)
Yeni isimlerle genel seçimlere giderek muhalefeti ayıklama planı yapıyor
Ydmaz'uı kozu kabineANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Olası ilk genel seçimde
partisinin "baraj altmda" kala-
cağı kaygısı yaşayan ANAP
Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yıhnaz. par-
ti vitrini ve kabineyi "yenile-
meye" hazırlanıyor. Yılmaz'ın
gerek kabinede gerekse. mer-
kez karar yönetim kurulu
(MKYK) ve başkanhk dıva-
nında, geniş çaplı değişime git-
mesi bekleniyor. Yeni isimleri
de parti saflanna katmaya ha-
zırlanan Yılmaz'ın, aralannda
Prof. Dr. Ergun Özbudun,
Sosyolog Nur Vergin'in de bu-
lunduğu bazı bilim adamları
ile temasta olduğu ifade edili-
yor. Partiyi. yeni yönetimin ge-
nel seçimlere taşıyacağı için
Yılmaz, "muhaufleri" tümüy-
le ayıklamayı hedefliyor.
ANAP kongresine kısa süre
kala. parti yönetimi için kulis-
ler de hızlandı. Yılmaz'ın lis-
tesinden MKYK'ye girecek
yeni isimler arasında İstanbul
Milletvekilleri Sühan Özkao,
Emre Kocaoğlu, Aydın Ayay-
dın, Nesrin Nas. Ankara mil-
letvekilleri NejatArseven,Bir-
kan Erdal. lzmıv Milletvekih
Işılay Saygm, Kastamonu Mil-
letvekili Murat Başesgioğ-
lu'nun adı geçiyor. Prof. Dr.
Özbudun, sosyolog Nur Ver-
gin, Kezban Hatemi ile emek-
li albay Atilla Kıyat'ın da dışa-
ndan listeye girebileceği belir-
tiliyor. Yılmaz"ın Beyaz Ener-
ji yolsuzluğu nedeniyle Enerji
Bakanhğı'ndan istifa eden
Curahur Ersümer'e yeniden
parti yönetiminde görev vere-
ceği ifade ediliyor.
Bu arada, Karaman'a bağlı
Göktepe Belediye Başkanı Ib-
rahim Aksu da genel başkan-
lığa aday olduğunu açıkladı.
ANAP'm kuruluş felsefesin-
den uzaklaşması nedeniyle a-
day olmaya karar verdiğini be-
lirten Aksu, Yılmaz'ın karşı-
sında en güçlü aday olduğunu
ileri sürdü.
Savaş, kayıt dışı ekonomi lobisinin baskılarma boyun eğildiğini söyledi
DSP'ü veküdenhükümeteeleşdriANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Sakarya Mil-
letvekili Ramis Savaş, ''hükü-
metin kayıt dışı ekonomi lobi-
sinin baskılanna bo\ un eğdiği-
ni, deprem sonrasında bile
Türk ekonomisinin şu anda
bulunduğu durumdan daha
iyi konumda olduğunu* söyle-
di. IMF polıtıkalan nedeniyle
"kuyuya düşüldüğiinü" vur-
gulayan Savaş, "Hükumet ah-
nacak dış kaynakla daha faz-
la borç ödeyebilmek için döviz
kurunu yüksek tutma hevesin-
den vazgeçmeudir'' dedi.
• Hükümetin ekonomi politikalannı eleştiren DSP
Sakarya Milletvekili Ramis Savaş, IMF politikalan
nedeniyle "kuyuya düşüldüğünü" ifade etti.
DSP'li Savaş. "geçmişin kötü
yönetimlerinieleştirerek57. hü-
kümetin uygulamalannı temize
çıkarmanın mümkün olmadığı-
nT vurguladı. "Kayıt dışı eko-
nomi lobisinin baskılanna bo-
yun eğen 57. hükümetin ilk uy-
gulamalanndan birinin vergi
yasasını ertelemek*
1
olduğuna
dıkkat çeken Savaş. "Kayıt dı-
şdığı önlenıek için banka işlem-
lerindeverginumarası aranma-
sı uygulamasını hâlâ yürürlüğc
koymayan Maliye Bakanlığı.
vergi kaçakçıuğındaki başansı-
nı vurgular gibi ayhk olarak
doktortann 85 miryon, kuyum-
culann 68 milyon lira vergi öde-
diklerini açıklayabilmektedir"
dedi.
Savaş. 1980 sonrasında tatil
yörelerine kurulan yazlık ko-
operatıf furyası ile tasarrufa gi-
debilecek trilyonlann heba edil-
diğini vurgulayarak şu görüşle-
ri dile getirdi:
"Sapanca gölü sırtlanna inşa
edilen fayanslan ve mutfağında-
ki porselenleri İtarya'dan getiri-
len villalar sadece hafta sonla-
ruıda kullanümaktadır. 500 bin
dolaruk villalar için köy sırurla-
nnda olması nedeniyle emlak
vergisi dahi ödenmediğini bili-
yor musunuz? En düşüğü 150
bin dolar olan Bahçeşehir ko-
nuüannın emlakve çevre temiz-
likvergisinin bugüne değin Em-
lakbank tarafindan ödendiğini
biHvor muvdunuz?"
çok çalışın sizi bakan yapanm" gibi
kediye ciğer gösterilmektedir" dedi.
Bu tür taktiklerin ülkeye de partiye de
bir şey kazandırmayacağmı kaydeden
Kayalar, "Amamaalesefbirbaşkaaçı-
dan da bakOğımız zaman, 0 artık kla-
sik olan kongre öncesi cüce ve korkak
politikacılann, eUerindeld var zannet-
tikleri gücü, siyaset yapan, insanlann
beklenrilerini sömürme dogrurtusun-
da kullanmalarından kaynaklanan,
hiçbir şekilde onaylanmayacak, bir ay-
mazlıktu-" diye konuşru.
Istifalannı sunan bakanlann bu du-
ruma nasıl tahammül ettiklerini anla-
yamadığını da vurgulayan Kayalar.
tt
Bu klasikbir kongre taktiğidir. Bu ne
demektin 'Kongre için çok çalışın, ça-
lışırsanız sizi tekrar bakan yapabili-
rim.' Bir küçük hesap, bir sömürü. Di-
ğer milkrvekillerine de 'Benim için
çok çalışırsanız, sizi de bakan yapabı-
lirim.' Bu da bir küçük hesap" dedi.
İSO 9002
Kalite
belgeli
parti
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- ANAP, yak-
laşık 2.5 yıldır yürütülen
çahşmalar sonunda yö-
netim organizasyonu ala-
nında venlen İSO 9002
Kalite Güvence Sistemi
belgesi almaya hak ka-
zandı. ANAP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yılmaz.
amaçlannın, "milletin
kalite belgesini alarak tek
başına iktidara gelmek"
olduğunu söyledi.
Avusturyalı ÖQS adlı
bir firma tarafindan yapı-
lan denetimler konusun-
da kalite belgesi almaya
hak kazanan ANAPta
bu amaçla dün bir tören
düzenlendi. Ancak kalite
belgesini almaya hak ka-
zandığı gün. ilk aksilik,
törenin başlangıcında ya-
şandı. Sayg^ı duruşunun
ardından "Isriklal Mar-
şı" için uyan yapıldı, an-
cak ses bandı teknik bir
anza nedeniyle devreye
giremedi. Sunucunun
marşı okutmaya başla-
masının ardından kaset
devreye girince, partıli-
ler marşa yeni baştan
başlamak zorunda kaldı.
ANAP'a Kalite Gü-
vence Sistemi belgesi ve-
rilmesi nedeniyle bir ko-
nuşma yapan Yılmaz.
dünyada bu belgeye sa-
hip tek siyasi parti olduk-
lannı söyledi. Hızmetin
etkin ve hızlı yürütülme-
sini sağlamaya dönük ve-
rilen bu belge ile siyase-
tin yanı sıra devlette de
yönetim kalitesinin arttı-
nlması için çaba harca-
yacaklannı vurguladı.
Yılmaz, bundan sonraki
en önemli hedeflerinin
"mületin kalite belgesiyle
tek başına iktidara gel-
mek" olduğunu söyledi.
IRMIKI AYDIN ENGÎN aengin(« doruk.net.tr.
Bir yanda Avrupa Insan Hak-
lan Mahkemesi'nin (AİHM) Re-
fah Partisi'nin kapatılmasına iliş-
kin Anayasa Mahkemesi kararı-
nı "Avrupa hukuku"r\a uygun
bularak onaylaması ve bunun
ardından kopan tartışma var.
Öte yanda Refah ve Fazilet
partilerinin "hatalannı" yinele-
meyeceği iddiası ile ortaya çı-
kan Tayytp Erdoğan onderli-
ğindeki yeni partıleşme ve
"Tayyip Erdoğan'a soru sorma-
//, sormamalı" tartışması var.
Bense bu iki tartışmayı bir
arada ele almak niyetindeyim.
Önce AİHM karan:
Ftefah'ın kapatılmasının Av-
rupa hukukuna aykırı bulunma-
ması önemlidir. Ama gerekçesi
çok daha önemlidir. AİHM, ka-
rannda siyasal islam ile demok-
rasiyi hukuk terazisinin iki ayn
kefesine koydu ve kendi ağırlı-
ğını da demokrasiden yana
koydu.
Daha özet bir anlatımla: Av-
rupa Insan Hakları Mahkemesi,
demokrasi ile Islamın uyuş-
mazlığını vurguladı.
Tayyip Erdoğan'a Ne Soralım?
Türkiye'de mahkemenin bu
karan ile zıt görüşte olan saygın
meslektaşlanmız, dürüst düşü-
nürlerimiz var. Bunlar devlet ile
yurttaşlar arasında, Cumhuri-
yetle yaşıt, hatta ondan da es-
ki, kökleri taa 1839 Gülhane
Hattı Hümayunu'na dayanan
bir çatışma olduğu kanısındalar
ve yurttaş ile devlet arasındaki
yer yer düşmanlığa dönüşen
çatışmanın aşılıp yurttaş ile
devletin barışması hedefini ön-
lerine koyuyorlar.
Bu çatışmanın aşılmasını ise
Islamın demokratikleşmesinde
ya da İslam ile demokrasinin
uyumlu kılınmasında anyorlar.
AİHM'nin son karan, salt
"Refah-Fazilet-Saadet" çizgi-
sinin sahibi Erbakan Molla için
değil, böylesi arayışlar içinde
olanlar açısından da önemli.
AİHM karan trtiz okunursa, ora-
da İslam dini ile demokrasi ara-
sında bir kan uyuşmazlığının
adeta "veri" kabul edildiği gö-
rülecektir.
Fazilet (artık: Saadet) molla-
lannın demokrasiyi ağızlarına
eğreti olarak aldıkları biliniyor.
Buna karşılık Recep Tayyip
Erdoğan önderliğinde yola çı-
kan siyasal oluşum, iddiasının
eksenine demokrasi ve Islamın
"uyuşabiliriiği"rH koyuyor.
Bu mümkün mü?
•••
Şimdi, Tayyip Erdoğan'a so-
rular yöneltilmesine ilişkin tar-
tişmayadönelim.
Bir kere "Sorulsun, ama şöy-
le soru/ar soru/sun" gibisinden
kerameti kendinden menkul ıca-
zet sahiplerini bir yana koyalım.
Bir siyasal hareketin önderli-
ğine soyunup ülkeyi yönetme-
ye talip olunca özel yaşamın sı-
nırianna dayanan çok geniş bir
alanda her türlü soru sorulur ve
yanıtı istenir. Böylesine bir iddi-
ayla ortaya çıkanlar da susarak
değil, yanıtlayarak yollanna de-
vam edebilirler.
Yani sorun, "Soru soru/sun
mu sorulmasın mı; sorulacak-
sa ne, nasıl soru/sun" gibi gü-
lünç bir düzlemde ele alınamaz.
Ama sorulan sorular Recep
Tayyip Erdoğan'ın kişisel gö-
rüşleri, yönelimleri, tercihleri,
düşünceleri ile sınırlı da kala-
maz.
Erdoğan'ın dün ne dediği,
dün dedikleri üstüne bugün ne
dediği galiba çok da anlamlı ol-
mayan bir ayrıntı.
Orneğin Tayyip Erdoğan
"Camiler kışlamız, kubbeler
miğferimiz, minareler süngü-
müz dediydim. Ama bu yanlış-
mış. Artık öyle dem/yorum " de-
se ne olacak?
Demokrasi tramvayından ca-
nı isteyince ınecek yerde, son
durağa kadar gidecegini ilan et-
se ortaya ne çıkmış olacak?
• • •
Kanımca Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın yanıtlaması ve kanıtla-
ması gereken, "İslam ile de-
mokrasi uyuşur mu uyuşmaz
mı" sorusudur.
Ama bu yüküm salt Recep
Tayyip Erdoğan'ın. onunla yol
almakta olan öteki molla eski-
lerinin sırtında değil. Devletle
yurttaş arasmda olduğu var-
sayilan çatışmayı aşmak üze-
re ıslamla demokrasiyi uzlaş-
tırmaya, uyumlu kıtmaya ça-
balayan, Avrupa'nın ' Hıristi-
yan demokrat" partilennin bir
benzerinin, "Müslüman de-
mokrai" bir partinin Türkiye
toprağında yeşerebileceğini,
boy atabileceğini ve büyüyebi-
leceğini savunanlar da bu gö-
rüşlerini "bir iddia" olmaktan
çıkarmak zorundalar.
Ben, ortada şu ana kadar
"bir iddia "dan bir adım ötesi-
ne geçmiş bir tartışma düzle-
mi, bir kanrtlar dizgesi, ciddi-
ye alınacak çözümleme ve ta-
nıtlamalar görmüyorum.
Var da benim gözümden
kaçmışsa, hiç olmazsa seva-
bına kim tarafindan, nerede,
neyazıldığını söyleyiversinler...
Sevaptır...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
. .Diıtozorlar Haklı Çıktı.
Şeriatçı kafaların Türkiye'de neyi amaçladıklan
bilinmiyor muydu?
Necmettin Erbakan, iktidara gelmek için "kan-
lı mıyoksa kansız mı" hesapları yaparken kimi ay-
dınlarımız, yazarianmız, hukukçulanmız, Izmir'de
'Düşünce Suçlan Sanat Galehsi' açmamışlar mıy-.
dı?
14Haziran1998...
Galende Said-i Nursi, Kaıi Manc ve Nâzım
Hikmet fotoğraflarının yanında sarık, cüppe ve
türban yer alıyordu...
Şeriatçılar, yeni mandacılar, etkin ayrımcılar
koî kolaydı...
Tarikat şeyhleri, şıhları onlara alkış tutuyordu...
O zaman sormuştuk:
"Sank, cüppe ve türban, düşünce suçlan gale-
risinde neanyor?"
Şeriatçılar, yeni mandacılar, etnik aynmcılar aya-.
ğa kalktı, saldırıya geçti, televizyon kanallannda
yanıt verildi:
"Demokrasi düşmanlan!.."
Türkiye'ye Almanya dan. Fransa'dan, Belci-
ka'dan, Hollanda'dan gazeteciler getirildi, Iz-
mir'deki 'Düşünce Suçlan Galerisi' gezdirildi...
Soruyorlardı yabancı gazeteciler, karşı çıkanla-
ra soruyorlardı:
"Niçin böyle biroluşumu desteklemiyorsunuz?"
Yani insanlann sarık. cüppe ve türbanla dolaş-
masını, kamu kurutuşlannda bu giysileri giy-
melerini düşünce özgürtüğü sanıyoriardı...
Medyamızın liberal kalemleri sank, cüppe ve
türbanın demokratik hak olduğunu savunuyor-
du...
Bir avuç gazeteci karşı çıkıyordu...
Karşı çıkanlara ise şu ad takılmıştı:
"Dinozoriari"
• • •
izmir'de bir başka dinozor, izmir Barosu Başka-
nı ise meslektaşlanna şöyle sesleniyordu:
"Insanın en temel hakkı olan yaşam hakkını sü-
rekli olarak tehdit altında bulunduran ve Sıvas kat-
liamından sonra sıntarak bu katliama destek ve-
ren irticai hareketin aktöıieriyle birlikte birkoalis-
yon oluşturulmuş ve insan haklan felsefesi ile hiç-
bir ilgisi olmayan büyük bir saçmalık yaratılmıştır.
Bu işi düzenleyen hukukçu arkadaşlanmız önce-
likle devrim kanunlannı ve Anayasa Mahkemesi
kararlannı okumalı ve aynca biraz geriye doğru dö-
nerek bu ülkede ramazan ayında oruç tutmadık-
lan için öldürülen genç insanlan hatıriamalıdıriar."
Onlar hiç kimseyi anımsamıyorlarclı...
Peki amaçlan neydi?
işin özü şuydu:
"Lozan'a karşı Sevr!.."
1923 devrimine karşı 'ınsan hakian ve düşünce'
özgürlüğü yutturmacası toplumun bazı kesimlerin-
den büyük ilgi görüyor, bayan avukatlarduruşma-
lara türbanla girmek ıstiyordu...
Ne yazık ki kimi baro başkanlan 'şeriatçı eyle-
me' destek veriyordu!..
Bilmem, o yılları anımsayanlar oluyor mu?
Pakistan, Afganistan kökenli Ingiliz yurttaşlan
Istanbul'un varoşlanndaki camileri mesken tut-
muşlardı... .
Buralarda cihat çağrıları yapılıyordu!..
Erbakan Hoca'nın "kanlı mı yoksa kanstz mı" so-
rusuna onlar yanıt verıyorlardı:
"Şenat için silah kullanılır, kan akttılır!.."
Devlet okullarındaki bayan öğretmenler kara
çarşafla derslere giriyor, vali eşleri Cumhuriyet
Bayramı resepsiyonlanna tesettür giyerek ka-
tılıyordu...
Kadın eli sıkmayan valiler, erkek eli sıkmayan ka-
dınyargıçlarvardı!..
Kimi aydınlar, yazarlar, bilim insanlan yargılanıyor
"şeriatı eleştırdıkleri" ıçin mahkûm oluyorlardı!..
Prof. Dr. flhan Arsel ve ben mahkûm olanlar ara-
sındaydık!..
Hizbullah'ın kanlı eylemlenne destek veren Şev-
ki Yıtmaz yurtdışına kaçıyor, şeriatın kaleleri tek
tek düşmeye başlıyordu o yılın sonunda!..
Hoca'nın partisi kapatılıyordu!..
• • •
Beş yıl önce demokratik düzeni yıkmaya çalı-
şanlara destek verrmek için 'Düşünce Suçlan Sa-
nat Galerisi' açanlar şımdi neredeler acaba?
Piet Danker, Anneke Danı, Almanya'nın İzmir
Başkonsolosu Manfred Ungar, ınsan haklan sa-
vunuculan, demokratik kitle örgütteri temsilcileri
şimdi ne düşünüyoriar?
Kart Marx, Nâzım Hikmet ve Said-i Nursi'nin re-
simlerini duvara asıp sarık. cüppe ve türbanla şov-
menlik yapanlara soruyorum:
"Pişman mısınız?"
Karl Manc ve Nâzım Hikmet'le Said-i Nursi'yi
aynı kefeye koyan düşünce şarlatanlan ortalıkta
görünmüyorlar!..
Eh, AlHM'den ders almışlardır!.. .
Avrupa gibi laiklik mi?
Gerekçeli kararı okuduğunuz zaman görecek-
siniz!..
hikmet.cetinkayata cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Demokrasive ihanet ediliyor'
Muholefet, delege
sistemini tartıştyor
HaberMerkezi-Haf
ta sonu yapılacak
ANAP kurultayı önce-
si parti içi muhalefetın
Mesut Yılmaz'a karşı
eleştirileri artarak sürü-
yor. " Yılmaz kazanırsa
ANAP kaybeder" dı
yen muhalefet, delege
sistemini de sorgula-
maya başladı.
1983 yılında Adnan
Kahveci'nin teşvikiyle
partiye üye olduğunu
söyleyen Bodrum ga-
zetesi sahibi Muzaffer
Ergöz de ANAP liden
Yılmaz'ın "herkesiha-
yal kuıklığuıa uğrattı-
ğını" söyledi. Yıl-
maz'ın genel başkan
seçildiği kongrede
Kahveci ile yollannın
aynldığını anlatan Er-
göz, "Yümaz'ın,
ANAP'ıTûrkiye'niniti-
ci gücü yapacağına
inancunız çok büyüktü.
Savın Kahveci, Sayuı
Mesut Yılmaz hakkın-
daki olumsuz görüşün-
de çok haklı çıkti. Yand-
gunızda 0 kadarbüyük
oldu" diye konuştu. Er-
giz. kurultayda "Delege
sisteminin demokrasive
ihaneti bir kere daha iş-
levecektir" dedi.