Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 A.ĞUSTOS 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
5 Cttfa^Mt frâhı* M^^rfMi
ja neşeSmagörüyormış...
£5 fiOTtnfemı, ncşcyi
£ sarteeerüyaö
Etektronik posta: denizsomecurrtHiriyet.com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 9?
- Yenilikçiler, bir kaplıcada
kampa girecekmiş...
"Serde takunyalı olmak var!"
Yaşam
kalitesi
Engin Aşkın'ın
Kanada'dan
bildirdiğine
göre Birleşmiş
Milletler'in
dünya ülkelerinde
okur-yazariık, sağlık
koşuilan, sosyal
güvence, eğitimsel
gelişme. yaşam süreci
ve gayri safi ulusal
gelir verilerini dikkate
alarak hazırladığı yıllık
yaşam kalitesi
endeksinde son beş
yılın birincisi
Kanada'nın yerini bu
yıl Norveç aldı...
Dünyadaki 162 ülkenin
sıralandığı tistede
Afrika ülkesi Sierra
Leone son sırada
bulunuyor...
Türkiye ise 82'nci
sırada... Ermenistan
72'nci ve Azerbaycan
79'uncu sıradaki yeri
ile yaşam kalitesi
bakımından
Türkiye'nin önünde
bulunuyor... Birleşmiş
Milletler endeksine
göre Türkiye yaşam
kalitesinde 83'üncü
stradaki
Türkmenistan, 90'ıncı
sıradaki iran ve
127'nci sıradaki
Pakistan'dan daha iyi
durumda sayılıyor!
anıştay 5. Daire Başkanı Ender Çetinka-
ya'nın (eski Devlet Demiryollan Gene! Mü-
dürü) başkanlığındaki Danıştay Nöbetçi Da-
ire'nin, Başbakanhk talimatı doğrultusunda
Bergama Ovacık'ta başlatılan siyanürle altın üretimi-
ne yeşil ışık yakan karanndan sonra ortaya çıkan hu-
kuki süreçle ilgili olarak, konunun uzmanı Avukat Tez-
can Çakır'dan bir mektup geldi.
Mektup, Bergama'da verijen hukuk savaşımına yar-
dımcı olacak nitelikte...
Davanın tarafı veya vekili olmadığını özellikle belir-
ten Tezcan Çakır şöyle diyor:
"Siyanürle altın üretimine izin veren Başbakanltk ka-
ran. davaya konu edilmiş ve yerel mahkemece veri-
len iptal kararı, davalı durumda olan Başbakanlık'ça,
yürütmenin durdurulması istemli olarak temyiz edil-
miştir. Danıştay'daki davada itiraz söz konusu değil-
dir; itiraz ile temyiz ayn ve farklı hukuki kavram ve yön-
temlerdir.
Bergama süreci2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 87. maddesinde,
nöbetçi dairenin göreceği işler sayılarak belirtilmiştir.
Buna göre; nöbetçi dairede, ilk derecede ve/veya
temyizen görüşülmekte olan davalarda, yürütmenin
durdurutması istemleri özellikle görüşülüp karara bağ-
lanmak zorundadır. Nöbetçi daire, tüm dairelerin gö-
rev alanlarına giren davalardaki yürütmenin durdurul-
ması istemlerini görüşüp karar vermeye yetkilidir.
Nöbetçi dairenin verdiği kararın hukuki doğruluğu
tartışılabilir. Ancak, temyizen Danıştay'da incelenen
bir davada verilmiş her türlü karara karşı, itiraz diye
hukuki bir yöntem olmadığından, 'Bergama köylüle-
rinin itiraz etmesi durumunda dosya Danıştay Dava
Daireleri Genel Kurulu'na gelecek' ifadesi yanlıştır.
Nöbetçi daire, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir kara-
ra karşı açılmış dava olmadığından bahisle yürütme-
nin durdurulmasına dair karar vermiş ancak yazılı ha-
le getirilip henüz tebliğ olunmamıştır.
Bu kararın kaldınlmasını davacı taraf isteyebilirse
de, adli tatilde yine aynı kurul görevde olduğundan
sonuç değişmeyebilir.
Uyuşmazlığın nihai çözümüne bakacak olan özel
daire, işin esası hakkında bir başka görüş benimse-
yebilir. Karar, hangi tarafın aleyhine ise onun 'kararın
düzeltilmesini isteyebilme hakkı' vardır.
Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun yürüt-
menin durdurulması karanna itirazı inceleyebilmesi için,
o davanın ilk derecede Danıştay'ın bir özel dairesine
açılmış olması gerektiği 2577 sayılı yasanın 27/4 mad-
desinde yazılmıştır. Dosyanın, Danıştay Dava Daire-
leri Genel Kurulu'na gelebilmesi ancak yerel mahke-
menin verdiği ilk kararında ısrar etmesi halinde söz
konusu olabilir ki bu olasılığın doğmast için henüz
vakit erkendir."
SESSİZSEDASIZ(I) NURlKURTCEBE
İ5ÜT ~:
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku" yahoo.com
Hükümet vergi işinı abartıyor; pireyi KDV yapıyor!
Gürültüden şikâyetçi olmayan millet
Bir yazlık site... Sakarya Kocaeli ,^-sSun? Demokratik Sol Parti Amasya
Öğretmenler Sitesi'nin genel kurul(<§>|p) Milletvekili Gönül Saray Alphan,
l T k \ ^ ii d d itoplantısı yapılıyor... Toplantıya ka-
tılan site sakinleri söz alıp gürültüsüz
J
bir ortam istediklerini anlatıyor... Pro-
fesörler, öğretmenler, emekli albaylar,
söz alan herkes kimsenin kimseyi ra-
hatsızetmemesi gerektiği üzerinde du-
ruyor; önerilerin tutanağa geçirilmesi is-
teniyor. Ertesi gün site büyük bir gürül-
tüyle uyanıyor!
Sitedeki evlerden birinde yıkım yapı-
lıyor...
Bekçi koşup evin sahibini buluyor:
- Hanımefendi, burası tatil sitesi...
Yazın inşaat yapmak yasak... Dünkü
toplantıda da yeni kararlar alındı...
- Tamam... On gün sürmez biter...
Hem ben milletvekiliyim, biliyor mu-
evini yeniden düzenliyor...
Bekçi, vekile milletin görüşünü ak-
tarıyor:
- Ama komşular şikâyetçi...
- Şikâyeti olana, işte yol!
Site sakinlerinden bir-iki kişi "Bele-
diyeyi arayın" diyerek yöneticinin ka-
pısına dayanıyor...
Yönetici ise "neme lazım" diyerek
konuyu geçiştiriyor...
Bir gün önce gürültüsüz bir yaşam-
dan söz eden gruptan kimse ortada
görülmüyor...
Tuğlalar, demirler, çimento torbaları
inşaat alanına yığılırken site sakinlerin-
den biri Azir Nesin'in kitabını okuyor:
"BizAdamOlmayız".
Ulusal Eğitime
Destek Kampanyası
Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN
ÇYDD Genel Başkanı
1928'de, Harf Devrimi yılında
mezun olup Anadolumuzun dört
bir yanına dağılan Cumhurıyet
öğretmenlerine, donemın unutul-
maz Mılli Eğitım Bakanı Musta-
fa Necati şoyle seslenıyordu:
"Bılhassa bu sene, yeni Türk
harflerini öğretmek gibı şerefli
bir vazifen daha vardır. Bütün
memleket evlatlannı biran evvel
yeni harflerle okutarak Türkiye'de
okuma yazma bılmeyen bir ferd
bırakmayacak kadar geniş bir
azimie çalışmak mecburiyetin-
des/n. ...her yerde her gördü-
ğün kadın, erkek, fakir, zengin,
çiftçi, tüccar, köylü ve şehirii ayırt
etmeyerek derhal öğreteceksin.
Memleketimizeyenikalkınma sa-
hast yaratacak olan bu büyükza-
feri kısa bırzamanda kazanaca-
ğına emın olarak vazifelerinde
muvaffakiyetler diler ve işe baş-
/ama babennı beklerim aziz mes-
lektaşım." (*)
Evet, 1928'de yakalanna birer
yıldız takmtş genç öğretmenle-
rimız, kendılerini istasyonlardan
alıp köylerine ulaştıran yakaları
yılöız.lı karşılayıcılannın yardımıy-
la. buyük bir coşkuyla göreve
başladılar.
Bugun 2001 yılındayız. yeni
bin yıla şenliklerle, büyuk bek-
lentılerle girdik. 1928'de 13.5
milyon olarak sayılmıştık ve top-
lumda ancak erkek nüfusta okur-
yazarlık yüzde 10, kadınlarday-
sa hemen hemen sıfırdı. Günü-
müzde 65 mılyonu aşıyoruz ve
hâlâ şaşılası oranda okumaz-
yazmazımız var. Bunlann tümü
de ne yazık ki kadınlarımız, kız-
larımız.
Her erkeğin askerlik dönemin-
de, okuma yazma öğrenmeola-
nağının bulunmasının ülkemiz
için ne denli büyük bir kazanım
olduğunu sayısal veriler çok iyi
göstermektedir.
21. yüzyılın eşiğinde, "kırmızı
ışıkta durma "nın herkes için ge-
çerli olduğunu halkına eylemiy-
le anlatmakla, toplumun saygı
ve sevgisiyle birlikte güvenini de
kazanan Sayın Cumhurbaşkanı-
mızın, bir öğretmen olan eşleri-
nin öncülüğünde, 1928'de konu-
lan hedefe ulaşmak amacıyla,
"Ulusal Eğitime Destek Kam-
panyası" Projesi, bu nedenle he-
pimize heyecan veriyor.
Milli Eğitim Bakanlığımızın
şemsiyesi altında, resmi ve sivil
kuruluşların tüm olanaklanyla ve
yürekleriyle katılacakları bu pro-
je de tıpkı Mustafa Necati'nin
düşledigi gibi, ülkede tek bir oku-
maz-yazmaz kalmamasını amaç-
lıyor. 21. yüzyılda, okuryazarlığın
yeterli olmadığı, geçerli bir dip-
loma ve geçerli bir üretimin ve
gelirin de her insanın yurttaşlık
hakkı ve ödevi olduğu gerçeğin-
den hareketle, 2001 Ulusal Eği-
time Destek Kampanyası Proje-
si'nin kapsamı çok daha geniş.
Görüldüğü gibı, çoğu kadın-
lardan oluşacak hedef kitle iyi
bir planlama ve uygulama sonun-
da. okuryazar, beceri ve üretim
sahibi, uygarlıktan hakkına dü-
şeni almış vatandaş konumuna
gelecek.
Bu amacı gerçekleştiımek için,
hem Milli Eğitim hem de sosyal
hızmetlerden ve kadından so-
rumlu Devlet Bakanlığı'nın, bu-
nun yanında, başta sağlık ve ta-
rım olmak üzere tüm diğer mer-
kezi kurumların tam ve yürek-
ten desteği, olmazsa olmaz ko-
şuldur.
II ve ılçelerde yapılacak hızme-
tin, uygulamah planlanması ise,
bir Kuvayı Milliye ruhu, bilinci ve
kararlılığıyla, her an temel he-
defi ortaya koyacak şekilde ger-
çekleştirilmelidir.
Sivıl Toplum Örgütleri ve iş
dünyası temsilcileri her türlü bil-
gi, beceri ve olanaklarını ortaya
dökerek bu projenin başansı için
devletin yanında büyük bir cid-
dıyetle görev almak durumunda-
dırlar.
Bu projenin başanya ulaşma-
sı için, bugüne dek "Böyle gel-
miş, böyle gider" anlayışından
hep birlikte kurtulmalı, hedef kit-
leyi eğitim ve beceri edınmeye,
eğiticilen de hedef kitleye her
geçerli yolu deneyerek ve yara-
tıcılıklarını kullanarak ulaşmaya
özendırmeliyız.
Bugune dek. her şeyi devlet-
ten bekleme ve her olumsuzluk-
ta kendi yarattığımız ve aslında
sorumlu olduğumuz bir üstyapı-
yı suçlama yerine, hep birlikte,
karşılıklı olarak gelişmiş ve ke-
mikleşmiş önyargılanmızdan kur-
tulup bu buyuk projede yer al-
mamız, içinde yaşadığımız pek
çok zoriuğu yenmemiz için de bir
yol açacaktır.
Bugün ekonomik ve sosyal
pek çok sorun yaşıyorsak de-
mokrasiyı. insan haklannı, te-
mellendirmekte zorlanıyor, laik
düzenimizi korumak zorunda ka-
lıyorsak bunun temelinde, in-
sanlarımızın tümünün, gelişmiş
ülkelerdeki gibi nitelikli, çağa ve
ülke koşullarına, ülkenin gelişi-
mine, beklentilerine uygun ve
yeterli bir eğitim alamamış ol-
malarından kaynaklanmaktadır.
"Ulusal Eğitime Destek Kam-
panyası" Projesi, ulusça hepi-
mizi, her kesimi coşkuyla ve ba-
şarma hırsıyla sararak hedefe
kilitleyebilirse birlikte, el ele, yü-
rek yüreğe çalışmanın çok yön-
lü yararları kavranabilirse, ülke-
nin her köşesine, küçük ama
gerçekçi kalkınma projeleriyle
ulaşılabilir ve insanlarımıza "ba-
lık tutmalan" öğretilebilirse çok
şeyin olumlu yönde değişeceği
açıktır.
Son 50 yılda, Milli Eğitim'de en
önemli atılımın, 8 yıllık kesintisiz
ve zorunlu ilköğretim olduğu ger-
çeğini unutmamalıyız. Eğer, bu
katılımı firesiz sağlayabilirsek,
yani kız-erkek her çocuğun zo-
runlu eğitime katılımı gerçekle-
şirse, Ulusal Eğitime Destek
Kampanyası'yla aradaki boşluk
doldurulacağı için, yeni kuşak-
larda, okumayazma sorunu kal-
mayacaktır.
Bütün bu çalışmalara karşın,
çağdaş bir Türkiye'nin, kendi
ayakları üzerinde duracağı yeni
ve bilinçli Cumhuhyet kuşakla-
nnı yaratabilmesi ve yetiştirebil-
mesi için, tüm olanaklannı sefer-
ber edip özellikle içine düşürül-
düğü aşın ve gereksiztüketim çıl-
gınlığından kurtulup "71 yıllıkzo-
runlu eğitime" geçmesi hedef-
lenmelidir.
Bu hedef, eğitimin ve eğitici-
lerin niteliğinin de çağa uyarlan-
masıylaörtüşebilirse. Cumhuri-
yetimizin kurucusu Mustafa Ke-
mal Atatürk'e ve onun zaferine
katkıda bulunan tüm insan-
larımıza borcumuzu ödemiş
oiacağız.
C) TürkDevhm Tarihi, Şerafet-
tin Turan, Bilgi Yayınevi.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfa turk.net
ÇİZGİLÎK Kİ.M/L MASARACI
BULUT BEBEK SVRAYÇİFTÇÎ bulutbebekdı hotmail.com
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 2 Ağustos
BOZKURT-LOTUS OAVASI
1SZ6'M BUSÛN, TÜKK 8AHO/MLI âOZ^a/fi^ GEMtSİYLE, LOTVS
ADU FRANSI2 PO&TA SEMtSİ, £G£ OBNrZİNOE ÇA/SPtŞTt. M2A
SOMUMDA, BOZKUBT, KURTARlLAMIYAN SBKJ2. MÛRETTEBA-
TTİLA BATT1. LOTUS, İSTANgUL'A ÜLAfT/61 ZAMAMr
£AVCtUK
KOVUŞnsRMA AÇTl. AHCAK, FEANSA, SU DMeAmÇlfJ S>EV-
LETLEK MKüKVNA AYKJZl OLDUĞUUU SAVUH'
f?AK ULUSLARARASl ADALET pıVAAJl'MA gAŞ-
, Ç Ç
LENEN SUÇIARDA, SUÇLU GÖRÛNEN 6BMt-
,V/A/ BfiĞU OUHJĞU DEVIETIN toAHK£MEl£â
Mİ YETKtU G&SÛYO&DU. lAHEY'PE VOPtANM
ULUSLA&l/SASf ADAüET OİVANl'NPA TÜ&KJYE
TSMST/L EP£C£K OLAN MAUMUreSAT SEY,
CSON& BOZJOJBT), FISANSIZLAG'/N TEZiHi
çjjeûT&SSK CAVAYI KAZANDUSAGyOIR
/M jf.
RSS*
Şile Ahmetli Köyû'nde
kooperatif inşaatı devam
eden doğa ve deniz
manzaralı triplex villa
hissemi
devretmek istiyorum.
Tel: 0535 941 05 86
Bahçeşehir-Boğazköy'de
S.S.Basın Emekçileri
Kooperatifi'nde
%90'ı bitmiş
95 m
2
"lik daire hissemi
devrediyonım.
Tel: 0535 556 90 59
Muayene, Teşhis, Tedavi
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/lstanbul
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 -
Internet: http^/www.tkv.org.tr-e-mail: gen.sekretertatkv.org.tr
koordinatorratkv.org.tr
DÜZ ÇİZGİ
ÜMİT ZtLELİ
Devrimci Cumhuriyet
Hükümeti...
"Zübük Demokrasisi" dizisinin geçen haftaki bölü-
münü şu değeriendirmeyle bitirmiştim:
- Bu ülkenin aydınlık insanlan simdi "Atatürk Tür-
kiyesi" ruhunun canlanmasını istiyorlar. Aynen
1920'lerde olduğu gibi, ülkeyi baştan aşağı yeni-
den kuracak o devrimci, o onurtu, o başı dik cum-
huriyet ruhunu özlüyoriar...
Bunun yolunu da bir cümleyle özetlemiştim; bu
muazzam potansiyeli ateşleyecek, örgütleyecek bir
öncü güç...
- Ama asla bir teknokratlar ya da ara rejim hükü-
meti değil!..
Öncelikle en büyük tehlikeyi vurgulayalım; bir ara
rejim hükümeti, kör topal da olsa sistemin yanlışlan-
nı, uygulanan bağımlı politikaların ülkeyi hızla çökü-
şe götürdüğünü anlatmaya çalışan muhaliflerin çanı-
na ot tıkayacaktır... Gelelim yaşamsal sorunlara:
- Böyle bir hükümeti kim kuracak?.. Kim destekle-
yecek?.. Bu hükümet kime karşı sorumlu olacak?.. Yap-
tığı yanlışların bedelini nasıl ödeyecek?..
Yanıtlar belli; ligın en üstünde yer alan seçkinlerin
onayından geçmiş uzmanlardan kurulacak, yalnızca
kendisini atayan seçkinlere karşı sorumlu olacak ve
asla bedel ödemeyecek bir teknokratlar hükümeti!..
Emin olun; içerdeki ara rejim çığırtkanlan bir yana,
boyle bir hükümeti başta IMF ve Dünya Bankası ol-
mak uzere Batılı ülkeler ayıla bayıla destekler...
- Çünku böyle bir düzen, ülkeyi en kestirme yoldan
kuresel köleliğe götürür!..
• • •
Türkiye, bu aşağılanmışlıktan, bu kölelik düzenin-
den ancak bir şekilde kurtulur:
- Devrimci Cumhuriyet Hükümeti...
Bu ülkenin aydınlık insanlarının politik aynntılan,
küçük farklılıkları bir yana bırakarak destek verecek-
leri cumhuriyetçi, aydınlanmacı, Kemalist devrimci
bir parti, Türkiye üzerine oynanan "Tayyip Erdoğan
lideriiğinde ılımlı Islam" olmazsa "Kemal Derviş'in
başını çekeceği liberal sol" senaryolarını boşa çı-
karacaktır.
Ancak böyle bir hükümet Mustafa Kemal'in ölü-
müyle yarım kalan "Aydınlanma Devrimi"ri\ sonuca
ulaştırabilir. Ancak böyle bir iktidar, sömürü düzeni-
ne dur deyip üretime dayalı ekonomik kalkınmayı tek-
rar başlatabılir. Ancak yurtsever bir yönetim hakça eği-
tim düzenini, insanca sağlık düzenini, onurlu bir sos-
yal devleti yaşama geçirebilir... Ancak aydınlanmacı,
halka dayalı bir iktidar bu ülkenin yüz milyarlarca do-
larını sömüren IMF'ye ve spekülatörlere, dolayısıyla
emperyalıstlere "Defol" diyebilir...
- Kendi topraklarımızda birinci sınrf insan olarak
yaşayabilmemizin biricik koşulu, Atatürk devrimleri-
ni yaşama geçirecek bir halk iktidandır...
- Yoksa, kendi topraklanmızda ırgat olduğumuzu gö-
receğimiz günler yakındırü!
Kuvayı Milliye Destanı
Tam zamanıydı!.. Dört bir yandan kuşatıldığımız,
karanlıklara boğulduğumuz. "Türkiye, Türklere bt-
rakılmayacak kadar önemli bir ülkedir" sloganına
neredeyse yenik düştüğümüz şu gunlerde. yüreği-
min taa derinlerinden "Hayır, yenilmeyeceğiz!" de-
dirten o muhteşem destan, Nâzım Hikmet'in "Kur-
tuluş Savaşı Destanı", inanılması olanaksız bir gör-
selliğe bürünmüş halde önüme geldi...
Siz hiç; "Onlar ki toprakta kannca, suda balık, ha-
vada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, cahH, hâkim
ve çocuktuhar.,. Ve kahreden, yaratan kionlardır, des-
tanımızda yalnız onların maceralan vardır" diye baş-
layan destanı ete kemiğe, gözyaşına ve umuda bü-
rünmuş halde gördünüz mü?
Sevgilı kardeşim Nuri Kurtcebe, 5 uzun yıl, dün-
yadaeşi benzeri görülmemiş bu destanı, satırsatırçiz-
dı, renklendirdi. Leman Yayınlan'nın yürekli yöneti-
ci ve ç'ızerleri Tuncay Akgün ile MehmetÇağçağ omuz
verdıler ve ortaya "Kuvayı Milliye Destanı "nın gorsel
romanı çıktı...
Bin yıl yaşayasıca Oğuz Aral, bu yüreklendiren,
karanlıkları yırtan destana yazdığı önsözde Nuri'yi
şöyle anlatıyor: "Çizgilere bakınca kalemiyle Nâzım'ı
çizen bir çizer değil, süngüsüyle Kurtuluş Sava-
şı'rta katılan bir nefer bulacaksınız karşınızda..."
Nuri ise baştan sona yüreğiyle çizdiği destana son
söz olarak şu dizeleri koymuş:
- Şehitler I Kuyayi Milliye şehitleri I mezardan
çıkmanm vaktidir I Şehitler I Kuvayı Milliye şehit-
leri I Sakarya'da, Inönü'de, Afyon'dakiler I Dum-
lupmar'dakilerde elbet I VeAydm'da, Antep'te vu-
rulup düşenler I Siz toprak altında ulu köklerimiz-
siniz I Yatarsmız al kanlar içinde I Şehitler I Ku-
vayı Milliye şehitleri I Siz toprak altında derin uy-
kudayken düşmanı çağırdılar I Satıldık I uyanın I
Biz toprak üstünde derin uykulardayız I Kalkıp
uyandırın bizi I Şehitler I Kuvayı Milliye şehitleri I
Mezardan çıkmanm vaktidir...
Hepimiz için "mezardan çıkma vakti" gelmedi mi?..
e-posta:uzileli(â superonline.com
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
3 4 5
SOLD.VN SAĞ.V.
1/ Çoğunlukla
çok bilinen bir '
ezgiyi içeren 2
canlı yapılı
beste. 2/ Kal- 3
çadan dıze ka-
dar olan bacak
bölümü...Tele-
fon sözü. 3/
Benzenden tü-
reyen ve boya
sanayisinde
kullanılan ze-
hirli bir mad-
de... Rütbesız asker. 4/
Eski Mısır'da güneş
tanrısı... " — Naci":
Ressamımız. 5/ Gü- 2
müşbahğı. 6/ Eski dıl- 3
de gözyaşı... Sepilen- 4
miş koyun derisı. 7/ 5
Kutsal olduğu için do- fi
kunulmaması gereken
şey...Dışavuransevinç. ^
8/ Amerika'da yaşayan 8
ve yavrulanm sırtında 9
taşıyan keseli sıçan...
" tçimde renkler uçuşur / — yanar, yeşil tutuşur" (B.R.
Eyuboğlu). 9/ Duvar içinde bırakılmış oyuk bölüm...
Küçük çocuklan ujutmak için söylenen türkü.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Dört kişıden oluşan müzık topluluğu. 2/ "Bir elin-
de cımbvz, bir elinde — / Umurunda mı dünya" (Or-
han Velı)... Otomobilin, üzerine karoseri oturtulan is-
kelet bölümü. 3/ Süs için yapılmış giysi kıvnmı...
" Denizkazı" da denilen göçebe bir kuş. 4/ Bir kumar
aracı... Tümör. 5/ Insanı istenmeyen seçeneklerden
birinı izlemeye zorlayan durum... Küçük mağara. 6/
Haritasını çıkarmak için bir arazi parçasını üçgenle-
re bölme işı. II Şaşma belırten bir ünlem... Kilit dili-
nı sabıt tutan parça. 8/ Ispanyollann sevinç ünlemi...
Belırti. 9/ Bursa'nın bir ilçesv.