17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 2001 ( HABERLER DÜNYADA BUGİJN ALt SİRMEN Oirenelim, Ama... IMF'nin lcra Direktörferi Kurulu toplantısının gündeminden Türkiye'yi çıkarmasının yarattığı tepkilersürüyor ve öyle görünüyor ki Sayın Der- viş'in ilk anda ileri sürdüğünün tersine, Türki- ye-IMF ilişkilerini sanıldığından daha fazla ge- riyor ve hatta kopma noktasına getiriyor. Bu noktada, IMF ile iplerin koparılması paha- sına da olsa, direnilmesi önerileri öne çıkıyor. Bütün bu tartışmalar arasında durup bazı ger- çeklere bakmak çok yerinde olacaktır. Önce bir noktayı belirtelim, IMF karşısındaki tutumumuz utanç vericidir. Beş dünya liginin ancak dördüncüsünde yer alan Türkiye tam bir ekonomik, sosyal ve siyasal çıkmazın içine düş- müştür. Türkiye'nin bu durumundan yararlanmak is- teyen kimi çevreler, ülkemizle kendi işlerıne gei- diği gibi oynamakta, kendi çıkarlarını kabul et- tirebilmek için çaba harcamaktadırlar. Bu gerçekleri göz ardı edemeyiz. Ama bütün bunlan söylerken cesaretle ve dü- rüstlükle bir noktayı daha belirtmeliyiz. Türki- ye'yi bu duruma ne IMF düşürdü ne de Kemal Derviş. IMF'ye el açan da biziz; Kemal Derviş'i de, ki- mi çevrelerdeki 'güvenilirkişi' niteliği dolayısıy- la 'kurtarsın' diye getiren de... ••• Evet, Türkiye'yi bu hale yöneticisiyle, hortum- cusuyla, dızdızcısıyla, seçmeni ile getiren biz- feriz. Kimse suçu başka yerde aramasın! Son anlaşmazlık konusuna bir bakalım! IMF ile anlaşmazlık Telekom konusundan kaynaklanıyor. Telekom'un siyasi arpalık olmak- tan çıkarılmasını istiyor IMF. Bizim burada çıkıp, Enis Öksüz'ün Tele- kom'u kendisinin ve partisinin programı için ar- palık olarak tutmaya devam etmesini savunma- mız mı milli politika olacak? Telekom'un 1998'de3 milyar873 milyon do- lar olan gelirine karşılık 1 milyar 906 milyon do- lar gider ile 1 milyar 967 milyon dolar kâr etmiş- ken 2000 yılında hemen hemen aynı gelirde kalmasına karşılık giderlerinin 3 milyar 183 mil- yon dolara yükseldiğini, kârın 711 milyon dola- ra düştüğünü, dünkü köşesinde Ismet Berkan yazdı. Şimdi Telekom'un kânndaki bu düşüşün ve firmanın çok daha küçük çaplı bir kuruluşun düzeyinde kâr elde etmesinin nedenlerini so- ruşturmadan, Telekom'da nelerdöndüğünü iyi- ce anlamadan neye karşı, neyi ve kimi savuna- rak direndiğimizi açıklıkla söyleyebilir miyiz? ••• Yöneticilerimizi IMF'ye direnmeye çağıran ve onlara, "Direnirsenizsize destekolunız"(iiyen- ler de var. Direnmenin yolu, moratoryum ilan edip bü- tün dünyaya dirsek çevirmektir. Şimdi, moratoryumu ilan edip, dünyaya dir- sek çevirip, ulusal seferberliği ilan ederek uzun soluklu bir ekonomik program ile düzlüğe bizi kimler çıkaracak? Sorumsuz davranışlan ile bızi bugüne getiren- ler mi, yoksa onlann siyaset sahnesindeki alter- natifleri, Çiller'ler ve öbürleri mi? Direnelim, evet! Ama yanlışlarımızda, yanlış kişilerimizde di- renmeyelim. Direneceksek, önce içinde bulunduğumuz durumun nedenlerini iyi tahlil edelim. Bizi bugünlere getirenlerin arpalıkları için di- renip üretimi durdurmaya, moratoryum laflan ile her gün paralan yastık altına kaçırtmaya ve da- ha büyük uçurumlara hayır. "Milletin bağrına düşman dayamışsa hançe- rini, Söyler misiniz, bunlar mıdır kurtaracak bah- tı kara maderini?" Onu cumhurbaşkanı yaparım' Aşık, Yılmaz'a üçüncü rakip ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ANAP Trabzon Milletvekili Eyüp Aşık partisinin 4- 5 Ağustos günlerinde yapılacak oJağan genel kongresinde, genel baş- kanhea aday olacağmı açıkladı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile halk arasında "gergmlik" ol- duğunu savu- nan Aşık, "Be- nim yaptığım işin Mesut Yıl- maz lehine ola- cağını düşünü- yonun. Genel başkan olursam ANAP'ı birin- ci parti. Yılmaz'ı da cumhurbaşkanı yapa- nz" dedi. Aşık'ın adaylığını açıklamasıyla, Mesut Yılmaz"ın yanı sıra 3 ANAP'lı daha genel başkanlık yanşına ka- tıldığını duyurmuş ol- du. Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar ve ANAP .Vferkez Karar ve Yürütme Kurulu üyesi Vehbi Dinçerier daha önce adayhklanm açıklamışlardı. Eyüp Aşık, dün katıl- dığı bir televizyon progranunda, ANAP da dahil olmak üzere parlamentodaki hiçbir partinin barajı aşacak durumda olma- dığını söyledi. Aşık, "Bir bü- yük deği^mi gerçekleştirme- mizlazun. Baş- ta genel başkan olmak üzere parti yönetimini değiş- tirmek lazun. Bunun için genel başkanbğa adayım" diye konuştu. Genel başkan seçil- mesi durumunda mer- kez sağın birleşmesi için çaba göstereceğini belirten Eyüp Aşık, "DelegdereANAP'ı \n- rinci parti yapmayı. ba- kan sayısını da 15'e in- dinneyivaatediyonım * dedi. Kamuoyımda büyük tepki gören memurlann yargılanmasına ilişkin yasayı TBMM'ye iade e Sezer'den yargı zırlıma vettANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sa- bih Kanadoğlu başta olmak üzere yargının büyük tepkisini çeken me- murlann yargılanmalarına ilişkin ya- sada değişiklik yapan yasayı TBMM'ye iade etti. Sezer, iade gerekçesinde ana hat- lanyla şunlan vurguladı: SavcuunyetirîJeri sımriamürürvor: Yapılan değişiklikle, cumhuriyet baş- savcılannın, memurlar ve diğer ka- mu görevlilerinin, bu yasa kapsamı- na giren suçlanna ilişkin bir durumu öğrendiklerinde, ivedilikle toplanma- sı gerekli ve kaybolma olasılığı bulu- nan kanıtlan saptadıktan başka hiçbir işlem yapmayarak ve ilgili memur ya da kamu görevlisinin ifadesine baş- vurmadan belgelerin bir örneğini iî- Cumhurbaşkanı Sezer, yasayı iade gerekçesinde, ekonomik krizlerin, sosyal adaletsizliğin en büyük nedeninin yolsuzluklar olduğunu vurgulayarak yasanın dokunulmazhkJan kısmen smırlandırması gerekirken memurlann cezai sorumluluktan kurtulmalanna yol açacağına dikkat çekti. gili makama göndermekle yetinmele- ri amaçlanmıştır. Oysa, cumhuriyet başsavcılıkları suç işlendiğini herhangi bir biçimde öğrendiklerinde, tüm kanıtlan topla- yıp yapacaklan değerlendirme sonu- cunda suçlamanın ciddi olduğu kanı- sına vanrlarsa soruşturma yapmala- nnda kamu yaran bulunmaktadır. Adalet duygusu zedelenmemeli; Yasa kapsamına giren suçu öğrenen cumhuriyet başsavcılannın, tüm ka- nıtlan toplamaları yerine, görevi ne- deniyle suç işlediği ileri sürülen me- mur ve diğer kamu görevlileri hakkın- da ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma olasılığı bulunan kamtlan saptamaktan başka hiçbir işlem yap- mayarak belgeleri ilgili idari makama göndermeleri, kimi suçlann ve suçlu- lann ortaya çıkanlmamasına yol aça- bilecektir. Olayla ilgili kanıtlann ka- rartılması, sağlıklı soruşturmanınya- pılamaması durumunda suçlulann cezalandınlması olanaksızlaşacak; böylece, toplumun adalet duygusu zedelenecektir. Süreuzablması saJancah:Cumhu- riyet başsavcılannın, yasa kapsamına giren bir suç işlendiğini ihbar, şikâyet ya da herhangi bir nedenle öğrendik- lerinde, soruşturma izni istemeleri- nin engellenmesi ve dolayısıyla so- ruşturma yapmalannın önlenmesi. geçecek sürenin uzunluğu nedeniyle doğru ve sağlıklı yargılama yapılma- sı yönünden ciddi sakıncalar yarata- caktır. Savcının haberi büe olmayabiur: Kamu görevlilerinin, bu yasa kapsa- mına giren bir suç işlendiğini ihbar, şikâyet, bilgi, belge ya da bulgulara dayanarak öğrendiklerinde, durumu cumhuriyet başsavcılığına değil, izin vermeye yetkili organa iletecekleri belirtilmiştir. Bu durumda, işlendiği öne sürülen suçlan soruşturup kovuş- tunna yetkisi bulunan cumhuriyet başsavcılığının böyle bir suçun işlen- diğinden ve yapılan ön incelemeden haberi de olmayacaktır. Devlet Bahçeli liste güvencesi vermeyince 'kapımız açık' sözleri tutmadı MHP'de tersine transfer• Parti içi muhaliflerin ve yeni oluşumlann önünü kesmek için transfer kapısını açık tutan MHP, eski ülkücü Meral Akşener ve MHP milletvekili Sadık ' Yakut'un Erdoğan'ın yeni oluşumuna katılmasıyla darbe yedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Parti içindeki mu- haliflerin partiden kopmasını engellemek ve yeni oluşum- lann önünü kesmek için mil- letvekillerine kapısını açan MHP'nin "transfer stratejisi" geri tepti. Eski DYP'li Yener Yıknnm'ı saflanna katan MHP, Kayseri Millet- vekili Sadık Yakut'un partiden isti- fasıyla sandalye sayısında eski nok- tayageri döndü. Eski DYP'li Meral Akşener'in Tayyip Erdoğan ekibine katılması ise MHP'de hayal kırıklı- DYP'K Aksener'in ardından MHP'li Sadık ğma neden oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bah- çeti'nin "tnanç, ülkü ve gönül bnüği içinde olan arkadaşlara kapınuz açık" açıklamalannın ardından par- tide başlayan transfer hareketi tersi- ne döndü. MHP, transfer stratejisiy- le parti içindeki mektupçu milletve- Yakut da dün yeni oJuşum hareketine katddı. killeri başta olmak üzere muhalif milletvekilleri ile özellikle parti ta- banı açısından tehlikeli görülen Tay- yip Erdoğan'ın yeni oluşum hareke- tinin önünü kesmeyi amaçladı. An- cak bu strateji, Yakut ile Akşener'in Erdogan'ın yeni oluşumuna katıl- malanyla ilk darbeyi yedi. Eski üikücülerden olması nedeniyle Akşener'in partiye katılmasmı bekleyen MHP yöneticileri için Akşener'in yenilikçilerin yanına geçme- si çok büyük sürpriz oldu. Bir MHP'li "Yakut'un yenilikçi- lerin yanına geçmesini bekii- yorduk. Ama bizim için asıl sürprizAkşener'in gitmesi ol- du" dedi. MHP lideri Bahçeli'ye Ya- kut ile birlikte mektup yaza- rak eleştirilerde bulunan Kah- ramanmaraş Milletvekili Edip Özbaş'ın da yenililikçi- lere katılacağı ileri sürüldü. Ancak Özbaş, bu iddialan ke- sin bir dille yalanladı. Erdoğancıla- nn teklif götürdüğü Aksaray Millet- vekili Sadi Somuncuoğlu'nun da "şûndilik" öneriyi geri çevirdiği kaydedildi. Bahçeli'nin liste güvencesi ver- memesi nedeniyle milletvekillerinin MHP'ye ilgi göstermediği belirtildi. 145 adet taktik-taarruz savaş helikopterinin ilk üretimi gelecek yıl yapılacak Askere 'atak' gücü geliyor• Atak helikopterlerinin üretimi için ABD'li Bell Textron ile Milli Savunma Bakanlığı arasında yapılan görüşmelerde anlaşma sağlandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Savunma Sanayii'nin öncelikli projeleri arasında yer alan 145 adet tak- tik-taarruz savaş helikopterinin ortak üretimi amacıyla ABD'li Bell-Textron ftrmasıyla sürdürülen görüşmelerde so- na gelındi. Bell Textron ile Milli Savunma Ba- kanhğı, TAI ve Savunma Sanayii Müs- teşarlığı arasmda yapılan görüşmeler sonrasında temel konularda anlaşma sağlandığı bildirildi. Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile ABD'li Bell ve bağlan- tıh olarak yerli üreticiler arasmda yürii- tülen görüşmelerin de tamamlanması- nın ardından projeye malzeme sağlayan fırmalarla da sözleşme görüşmeleri ya- pılacak ve daha sonra fiyatlandırma mü- zakerelerine geçilecek. Yetkililer, sözleşmelerin bu yılın son çeyreğinde imzalamp yürürlüğe girme- sinin hedeflendiğini kaydediyor. TSK'nin mevcut lojistik yapısına bü- yük güç katacak taktik-taarruz helikop- terlerinin üretimi üç aşamada gerçekleş- tirilecek. Ortak tedarik programı çerçe- vesinde üretim, 50+50+45 adet olmak üzere üç parti halinde yapılacak. îlk he- likopter Kasun 2002 tarihinde, 145'in- ci helikopter ise Ocak 2011 tarihinde TSK'ye teslim edilecek. Projenin mab- yetinin 4-5 milyar dolan bulması bekle- niyor. Bülent ve Rahşan Ecevit, milletvekilini evlerindeki görüşmeye davet etmedi DSP'de Pîskinsüt dıslaadıANKARA(CumhuriyetBürosu)-Bas- bakan Bülent Ecevit ile eşi, DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit grup- lar halinde milletvekillerini evlerine ça- ğınrken Aydın Milletvekili Sema Pişkin- süt'e çağn yapılmaması dikkati çekti. Ecevitler, milletvekilleri ile eşlerini gruplar halinde Oran'daki çalışma ofisin- de kabul etmeyi sürdürüyor. Oran'daki ofise önceki gün Fadıl Ağaoğhı, Necati Alba>. MehmetKocabatmaz,Mustafa Vu- ralileİsmetVursavuşveeşlerigeldi. Gö- rüşmelerde ekonomik durumun yanı sıra seçime yönelik çeşitli değerlendirmeler de yapıldığı öğrenildi. TBMM tatile girmesine karşın millet- vekilleri ile görüşmeler sürerken bazı ya- salara karşı aktif muhalefet yürüten ve gruplanndan aylan oy kullanan Ankara Millervekili Uluç Gürkan ve Bursa Mil- letvekili Ali Arabacı'nnı da gelecek haf- ta eşleriyle birlikte davet edilmeleri dik- kati çekti. Buna karşm, Sema Pişkinsüt'e herhangi bir davet yapılmadı. Pişkinsüt "fiflen" partiden dışlandı. Bu arada, Kül- tür Bakanlığı tarafından gönderilen ve milletvekillerinin TBMM'deki odalan önündeki bankolara bırakılan bazı CD'le- rin Pişkinsüt'e de bırakıldığı, ancak daha sonra geri istendiği aktanldı. tdarenin işlenıi kesin hüküm maz: Yasanın, "yapılan araşürm, nucunda daha önce sonuçlandınl konular"ın işleme konulmayaca ve bu durumun ön incelemenin 1 hangi bir aşamasında saptanması rumunda "ön üıceiemerapomdÜ2 kmeksizin konunun sonuçlandır cağmT öngören düzenlemesi hul anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Ic organlann araştırma ve ön inceleı sonuçlannı "kesin hüküm" değer de kabul eönenin hukuksal dayan; bulunmamaktadır. Yürütme vargrya üstün kılınrvc Cumhuriyet başsavcılıklaruıın gör ve yetki alamna giren konularda id re makamlanna yetki verilmesi, y rütmenin yargı alanına el atması i yürütmenin yargı erkine üstün konı ma geçirilmesi anlamına gelmektedı Sezer iptal davası açıyor Teknoloji bölgelerine kısmi onay ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası'nı onayladı. An- cak Sezer, yasanın; arazi kulanı- mı, yapı ve tesislerin projelendiril- mesine ilişkin ruhsat ve izinlerin yönetici şirket tarafmdan verile- • cegı ve denetleneceği ile yönetici f şirketin kamu yaran gerekçesiyîe # adınakamulaştırmayapabileceği- I ni öngören düzenlemesi için Ana- î yasa Mahkemesi'ne iptal davası 'i açacağmı bildirdi. I Yasaya göre, teknoloji geliştir- « me bölgeleri ile ilgili başvurular, kurucu heyet tarafından yapıla- cak. Bölge başvurulanm değer- , lendirmek üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştuma ve Geliştirme Genel Müdürü'nün başkanlığında ilgili kamu kurum ve kuruluşlan ile sivil toplmn ör- gütleri temsilcilerinin yer aldığı j bir değerlendirme kurulu oluştu- nüacak. Bölgeler, değerlendirme kurulunun uygun görüşü ve ba- kanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu karan ile belirlenecek. Yasa uyannca bölgenin yöneti- mi ve işletmesinden sorumlu ol- mak üzere "yönetici şirket" kuru- lacak. Şirkette, bölgenin içindebu- lunduğu ilde yer alan en az bir üni- versiteya da yüksekteknoloji ens- titüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsü bulunacak. Aynca TOBB'ye bağlı oda ve borsalar, yerel yönetimler, bankalar, yerli ve yabancı özel hukuk tüzel kişileri, AR-GE ve teknoloji geliştirme ile ilgili vakıf ve dernekler, ilgili ka- mu kuruluşlan ve ihracatçı birlik- leri de şirkete kaülabilecek. İptal başvurusu Sezer, onay karanyla birlikte yapöğı açıklamada yasanın bazı düzenlemeleri hakkında Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağını bil- dirdi. Buna göre Sezer yasanın, arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kul- lanımıyla ilgili ruhsat ve izinlerin özel hukuk tüzel kişisi olan yö- netici şirket tarafindan verilmesi ve denetlenmesi ile yine özel hukuk rüzel kişisi olan yönetici şirketin kamu yaran gerekçesiyîe adınakamulaştırma yapabileceği- ni öngören düzenleme hakkında iptal davası açacak. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Şimdi size 19 Aralık'ta devletin "Ha- yata dönüş" adını verdiği operasyon sonrasında gazetecilerin yazdıklanndan bazı bölümler aktarmak istiyorum: 1. "ölüm orvçlannda kumanda mer- kezi olan Bayrampaşa başta olmak üzere birçok cezaevine devlet uzun bir aradan sonra, nihayet müdahale etti. Mahkûmlar Kalaşnikofla karşılık verdi! Şimdi bir düşünün, Kalaşnikoflu bir mahkûm, içerideki 'son derece özgür" şartlardan sonra, F tipi cezaevine gön- derilmeyi ister mi!" 2. "Devlet çok akıllıca davrandı ve cezaevlerini, yıllarca gecikmiş operas- yonlarla sabıha ete geçirdi." 3. "Bedeniniyakacak kadar vahşile- şen bir insan, başkalarının bedenini yakmaktan çekinir mi? Yaşar Kemal, Suavi ve diğerteri... Bir tepki koydular mı?... 'Kendi bedeni de olsa, insanın yakılması bir vahşettir' diyebildiler mi? Demediler, diyemezler. Çünkü tüm ser- mayelehbu tür istismaıîardan ibaret... Örgüt üyelerinin meydan okumaları, cezaevine silah sokmalan..." Adalet Bakanı, Medya ve 'Operasyon' 4. "Oral Çalışlar, kendilenni yakan kadın mahkûmlann hastaneye getirilir- ken 'Bizi yaktılar* demesine dikkat çe- kerek, 'Zaten zamanında da cezaevle- rinden silah çıktıdendi, sonrada çıkma- dığı açıklandı' gibi yine 'Bu noktada acaba işlerin arkasında başka işler mi var?' deyip mühim tenakuzlan (çeliş- meleri) beyni az çalışanlann kafasında oluştunnaya çalıştı." 5. "Bu operasyon 'atari' değil insani idi." 6. "Ölüm orucu yapmıyohar, hepsi sağlam..." 7. "Bayrampaşa 'da iki Kalaşnikofbu- lundu." 8. "Bayrampaşa cephanelik çıktı." 9. "Ölümûn etiği mi olur doktor?" Islamcı, devletçi ya da çok satan ga- zetelerdenrasgeleyaptığım bu alıntılar, o günkü medyanın bakış açısını yansı- tıyor. Hepsi hemen hemen aynı şeyleri söylüyortardı. 0 günlerin gazete haberlerine bakı- yorum. Adalet Bakanı'nın açıklamalan- na bakıyorum. Şimdi bütün bu açıkla- malann yalan olduğu ortaya çıktı. Bay- rampaşa'da yanarak ölen 6 kadın tu- tuklu ve mahkûmun jandaımanın attığı bombalarla yaşamlarını yitirdikleri, bilir- kişi raporlarıyla kanıtlandı. Yine içeri- den bir silahlı direniş gelmediği, yaşa- mını yitirenterin tümünün ya yakılarak ya da jandarma kurşunuyla öldürüldükle- ri otopsi raporianndan anlaşıldı. • • • Bütün bunlar hepimizin gözü önün- de oldu. Operasyondan iki gün sonra o zamanın havasını yansıtan bir yazımda şunlan söylemiştim: "Şimdiyine toplum tek taraflıbirbombardıman altında. lçe~ ride ne olup bittiğini yalnızca operas- yonu yapanlar anlatıyorlar. Herkes de buna inanarak yonım yapıyor. Bazı meslektaşlanm, eskisağduyulannıyitir- miş birşekildeyazılaryazıyoriar. İki gün bekleseler, içen'de neler olduğunu tu- tuklu ve mahkûmlann ağzından da din- ledikten sonra bir hükme varsalar da- ha doğruolmazmı? Hangietik, sizin tek taraflı kamuoyu oluşturmanızı doğru bulabilir?..." • • • Son günlerde ortaya çıkan resmi ra- porlar, Adalet Bakanı'nın, operasyonu yapan güvenlik güçlerinin gerçekleri ak- tarmadıklannı ve kamuoyunu yanıttt/k- lannı ortaya koyuyor. Gazeteciler debü- yük ölçüde bu yalan açıklamalan ger- çekmiş gibi gazeteterin manşetlerine çı- kardılar, bu açıklamalar doğrultusunda yorumlar yaptılar. Bu yalanlara alet ol- dular. Şimdi yapılması gereken özeleştiri- dir. Adalet Bakanı, bu raporfan açıkla- yan gazetecilere kızmak yerine, bu ra- porlann ortaya çıkardığı gerçeklerin he- sabını vermelidir. Savcılan tehdit etmek yerine, bu ülkenin adaletinden sorum- lu kişi olarak kişisel sorumluluğununge- reğini yerine getirmelidir. Böyle bir skandal, herhangi bir de-. mokratik ülkede olsa o ülkenin adalet bakanı istifa ederdi. Doğru olan da buy-• du. Bizim Adalet Bakanı ise gerçekleri ortaya çıkaran raporun yayımlanması- na kızıyor. • • • Burada bir söz de bu ülkenin en çok- satan gazetesi Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e söyle- mek istiyorum: "Sayın Özkök, operas- yon sonrası gazetenizdeki haberierde, yazı ve yorumlannızda, yalnızca ope- rasyonu yapanlann açıklamalan ger- çekmiş gibi yansıtıldı. Bazı gazeteler son günlerde bilirkişi ve otopsi rapor- 'annıyayımlayarakbiradım attılar. Şim- $ size düşen görev de, otopsi raporia- inı ve bilirkişi raporiannı yayımlamak. 'ialkın bu raporiarı da görmesine ve Jerçekleri öğrenmesine yardımcı ol- mak. Bir meslektaşmız olarak, meslek etiği gereği, bunu yapmanızı bekliyo- Mm."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle