25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I I TEMMUZ 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Askerlerin telkini olmadı' • ANKARA (ANKA)- Enerjı ve Tabıi K.aynaklar Bakanı Zekı Çakan. Karaman Milletvekılı Zeki Ünal'ın sorusu üzenne Emeklı Orgeneral Çevik Bir"ın, Genelkurmay Ikinci Başkanı olduğu dönemde. Akkuyu Nükleer Enerjı Santrahyla ilgili yazısının. ihalenin venlmesiyle ilgili bir telkın olmadığını belirtti. Çakan, stratejik önem taşıyan yatınmlarda Genelkurmay Başkanlığı'nın görüşünün ahnmasının normal bir uygulama olduğunu savundu. Türk, baskıyı kabul etti • ANKARA (ANKA)- Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. MHP'li Sadi Somuncuoğlu'nun, "'ABD'de ölüm cezası uygulanırken Abdullah Öcalan'ın ıdamınm engellenmesi için A\Tupa ve ABD'den baskı yapılıp yapılmadığına" ılişkin sorulara net yanıt vermekten kaçınırken baskıyv üstü kapah olarak kabul etti. Türk, "AİHM'ce bir karar verilinceye kadar. ıdamın yerine getirilmemesini sağlayacak tedbir alınması istenmış. hükümetimız de talebi kabul etmiştir" dedı. Karayalçın'dan konferans • İstanbul Haber Servisi - Eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, bugün Yeni Arayışlar Girişimi'nin Istanbul konferanslan kapsamında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde "Nasıl Bir Türkiye, Nasıl Bir Siyaset" konulu bir konuşma yapacak. Konferans saat 19.00'da başlayacak. Karakoyunlu'tjan Rscher'e övgü • ANKARA (AA)- Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu, IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in sıradan bir IMF Başkan Yardımcısı olmadığını belirterek '"Fischer dünya çapında bir iktisatçıdır. Ozellikle parasal kaynak. krizlerin yönetimı konusunda fevkalade tecrübeye sahip bir yönetıcidır" dedi. LPG ye otogazda imUrim • ANKARA (AA)- Enerjı ve Tabiı Kaynaklar Bakanlığı, döviz kunında ortaya çıkan değişiklikler nedeniyle otomatik fiyatlandırma sıstemi (OFS) çerçevesinde, 31 Temmuz2001 itibanyla LPG tüpü ve LPG otogaz fiyatlannda yüzde 1.5 ile yüzde 1.1 civannda indinm uygulanacağım bildırdı. Yücesan'a ziyaret • ANKARA (AA)- Güvenlik ve Yargı Muhabırlen Demeği üyeleri, Ankara Emniyet Müdürlüğü görevine başlaşan Yücesan'ı dün makamında ziyaret etti. Demek Başkanı Ünal tnanç. Yücesan'ı yeni görevinden dolayı kutla> arak polıs-medya ilişkilennin daha da gelıştirilmesi ıçin desteklerinı beklediklerini söyledi. Pişkinsüt, kendisine 'Ucuz kahraman' diyen Adalet Bakanı'na suçlamalarını sürdürdü Siyasi linçe ctirenirTinANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski TBMM lnsan Haklan Komisyonu Başkanı, DSP Aydın Millenekıli Se- ma Pişkinsüt ile Adalet Baka- nı Hikmet Sami Türk arasın- daki tartışma büyüyor. Piş- kinsüt. Türk'ü "hukukun gü- cüyle değil makamın gücüyle hareketetmekle" suçladı. Sa- adet Partisi Genel Başkan Yardımcısı MehmetBekâroğ- lu, Türk'ün "işkenceyi örtme suçunu işlediğüu"" vurgulaya- • DSP Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt ile Hikmet Sami Türk arasındaki söz düellosu devam ederken Saadet Partisi de bakan hakkında gensoru ya da araştvrma önergesi vermeye hazırlanıyor. rak partisinin Türk hakkında gensoru ya da araştırma öner- gesi vereceğini açıkladı. Işkence mağdurlannın ad- lannı vermediği için hakkın- da dokunulmazlığının kaldı- rılması istemiyle fezleke dü- zenlenen Pişkinsüt, dün yap- tığı yazılı açıklamada, Türk'ün kendisine yönelik "şov yapma, işkence edebiya- ü ve ucuz kahramanlık*" gibi ifadeler kullanarak hukuk so- runu yanında düzey sorunu da yarattığını belirtti. Türk'ün sorunu kişiselleştir- me çabasında olduğunu anla- tan Pişkinsüt, fezlekenin si- yasi olduğunun kamuoyunda bütün açıkhğıyla görüldüğü- nü kaydederek siyasi linç gi- rişimlerine dİTenebilecek gü- ce sahip olduğunu söyledi. Pişkinsüt. Türk'e şu eleştin- leri yöneltti: "Hukuksuzluksizlerin kat- küanyla egemcn hale gelirse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bedel öde- meve hazırun. Adalet Baka- nı'na şunları haüriatmakiste- rim. Tarihe kurnazhk örneği olarak kabul edilebilecek si- yasi şovlann düzenlenmesine katkıyapan; ancakhukukun, hukuk devletinin ve demok- rasinin gelişmesine katkı ya- pamayan, bunun için edebi- yatuıuzda işkencenin hâlâ yer almasuıa neden olan ve ucuz bir kahraman olarakdeğil, a- ma Türkiye için pahataya mal olmuş bir kahraman olarak geçeceksiniz." 7 ayda 21 tabanca bulundu Cezaevleri cephanelik gibi • Istanbul'da bulunan 5 cezaevinde 7 ay içinde yapılan aramalarda, el bombasından kırbaca, eroinden şaraba, cep telefonundan bisiklet lastiğine kadar 47 çeşit suç unsuru bulundu. İstanbul Haber Servisi - Cezaevlerinde siyasi tu- tuklu ve hükümlü koğuşlanna yapılan 19 Aralık "Hayata Dönüş OperasyonıT sırasında 12 kişinin yaşamını yitirdiği Bayrampaşa Cezaevi'nde son 7 ayda yapılan aramalarda 21 tabanca ile 205 mer- mı, bir el bombası ele geçirildi. Bayrampaşa Cezaevi'nde geçen hafta bir uyuş- turucu samğuun öldürülmesi, bir mahkûmun çatı- ya çıkarak başka bir koğuşla silahlı çatışmaya gir- mesi, "cezaevlerinde devlet otoritesTnin siyasi tu- tuklu ve hükümlülere kanlı operasyon düzenlene- rek kurulamayacağını ortaya koyuyor. Bayrampa- şa Cezaevi'nde silahlann yanı sıra 7 ayda 5 kilo 2 gram esrar, 92 gram eroin ve 82 adet uyuşturucu ha- pın da ele geçinlmesi, cezaevlennde adli tutuklu- lann kaldığı koğuşlarda uyuştucu ticaretınin de ön- lenemediğının göstergesi. tstanbul'da bulunan 5 cezaevinde 7 ay içinde ya- pılan aramalarda, el bombasından kırbaca, eroin- den şaraba, cep telefonundan bisiklet lastiğine ka- dar 47 çeşit suç unsuru bulundu. 1 Ocak 2001 tarihınden itıbaren yapılan arama- larda Bayrampaşa Cezaevi'nde 21 tabancayla 205 mermi ele geçirildi. Bir el bombasının da ele geçi- rıldiği cezaev inde, çoğunluğu dışandan atılan 159 ceptelefonu, 81 sımkart, 124batarya bulundu. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART m.kartfa superonline.com.tr Bahçeli Ulaştırma Bakanlığı 'na atama yaptı Oksüz'ün yerine Vural ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. piyasalardaki kötü gidişin sorumlusu olarak göstenlmesinin ardından ısti- fa eden EnisÖksüz'ün yerine ANAP kökenh MHP Grup Baş- kanvekili Oktay Vural'ı atadı. Başbakan Yardımcı- sı Devlet Bahçeli, bazı par- tililerin yoğun kulisine kar- şm atamayı, vekâlet süresi- nin dolmasına ıkı gün kala yaptı. Vural, De\let Baka- nı Faruk Bal'dan sonra ka- bınenın MHP kanadına sonradan katılan ikincı ba- kan oldu. Vural'm bakanlı- ğına ilişkin kararnameyi, Cumhurbaşkanı Sezer de imzaladı. Bakanlann görev dağılımının de- ğiştirilmesi, bazı milletvekillerinin yo- ğunkulisleri ve diğer senaryolara kar- şm Bahçeli, dışandan bir atama yap- Oktay Vural mayı seçti. Bahçeli'nin, MHP'nın grup başkanvekilliğıni yapan Vural'ı. Meclis'te gösterdiği uzlaşmacı tavn nedeniyle seçtiği savunuldu. Vural. Ulaştırma Bakanhğı'na atan- dığını basından öğrendiğinı söyledi. Ülkü Ocaklan kö- kenli olmayan MHP mıllet- vekilleri arasında yer alan Vural, ANAP iktidarlan dö- neminde BOTAŞ Boru Hat- lan ile Petrol Taşuna AŞ Ge- nel Müdürü ve Yönetim Ku- rulu Başkanlığı, Türkiye Gübre Sanayii AŞ Genel Müdürlüğü yaptı. 1995 se- çimlerinde ANAP'tan aday olmak isteyen Vural, listeye alınmayınca MHP'ye başvurdu. Vural, eski MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in tepkiler nedeniyle damadı Hamit Homriş'i adaylıktan çekmesiy- le boşalan yerden aday gösterildi. 14 daire başkanının görevyerleri değiştirildi IçişlerTnde yeni atamalar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rüştü Kâzım Yücelen'ın tçışlen Ba- kanhğı'na getirilmesinın ardından baş- layan Içişleri ve emniyet kadrolannda- kı atama işlemlen sürüyor. Hatay Vali- lığı'ne Zeki Şanal atanırken. Emin Aslan'ın Emniyet Ge- nel Müdür Yardımcılığı'na atanmasıyla boşalan Kaçak- çılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanh- ğı'na İsmail Çahşkan getı- rildı. Içışlen Bakanlığı Müste- şarlığı'na Manisa Valisi Muzaffer Ecemiş, Hatay Va- lüiği'ne de Merkez Valisi Zeki Şanal'ın atanmasına ilişkin kararname Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nde de 14 daire baş- kanının görev yerlen değiştirildi. Buna göre, Güvenlik Daire Başkanlığı'na K. Kkam Yücelen Necati Arantaş, Asayiş Daire Başkan- lığı'na Hasan Eryılmaz, Yabancılar Da- ire Başkanlığı'na NaciyeEkmekçibaşı, Eğitim Daire Başkanlığı'na UJvi K5- rddioğtu, ldari ve Mali Işler Daire Baş- kanlığı'na Süleyman Turşu- cu, tkmal Daire Başkanlı- ğı'na Ali Bektaş, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Müca- dele Daire Başkanlığı'na İs- mail Çahşkan, Inşaat ve Em- lak Dairesi Başkanlığı'na Muhlis Yümaz, Sosyal Hiz- metler Daire Başkanlığı'na Mustafa Kartal, Sağlık Daire Başkanlığı'na Orhan Özen, Teftış Kurulu Başkanlığı'na Zeynel Abidin Ayhan. APK Daire Başkanlığı'na AhmetNihatDün- dar, Trafik Denetleme Daire Başkan- lığı'na ÖmerRızaGöküş. Trafik Plan- lama Daire Başkanlığı'na Burhan Al- tındal atandı. IRMIKI AYDIN ENGÎN aengin(y doruk.nettr. Oh olsun bana! Orası senin, burası benim deyip, ayağı yanmış tazı gibi yurtiçinde, yurtdışında sürter misin?.. Al işte, o sempozyumu kaçırmı- şım. Kaçırmak ne söz haberim bile olmamış. Yoksa yaz sıca- ğı, bunattıcı hava mızıldanma- lanmı hemen kesip, kendime ön sıralarda bir yer bulup baş- tan sona izlerdim... Bıraz bilmece gibi oldu de- ğil mi? Peki, anlatayım... Öğretim Elemanları Sendi- kası, Cenova 2001 etkinlikleri çerçevesinde bir sempozyum (tartışmalı toplantı) düzenledi, yani duzenlemiş. Sempozyumun başlığı bile baştan çıkarıcı: BaşKa Biriktisat - Başka Bir Zihniyet - Başka Bir Yaşam - Başka Bir Dünya Mümkün!.. Sempozyumun kapanışbil- dirgesi biraz gecikmeli de ol- sa önümde, bilgisayanmın ek- ranından bana bakıyor. Bilgisayann yanında günlük gazeteler. Yani, IMF'nin en te- pesindeki elebaşılardan Stan- ley Fisher ile bir araya gelme fırsatı bulmuş, buldukları için Başka Bir Dünya Mümkün... ünlerine ün katılmış, bu ülke- nin en seçkin iktisatçılan ol- duklan tescillenmiş ekonomi ulemasıntn söyledikleri de önümde. Fisher ne demiş, neyi, nasıl derken, sesinin tonu nasılmış, daigalı kurdan neden vazgeç- meyecekmişiz ve döviz çıpa- sının modası artık neden geç- miş gibi bir dizi ıvır zıvır bilgi var. Fisher'in dedikleri ve deme- dikleri üstüne ince ağır yorum döktürenlerin yazıları da önümde. Orada da IMF elebaşısının dediklen harfiyen uygulandı- ğında döviz iner, faizler düşer mi, yoksa döviz tırmanır, faiz- ler azar mı soruları tartışılmak- ta. Yani... Yani parayla para kazanma sisteminin silahşorlan, "para manevralan ile ekonomi nasıl düze çıkar"\ tartışıyorlar ve başka da hiçbir şeyi tartışmı- yorlar... Daha beş-attı ay önce "baş- ka " bir para manevrası ile eko- nominin düze çıkacağını nasıl imanla savunuyorlarsa, şimdi de "yeni" para manevrası ile ekonominin düze çıkacağı us- tüne masal anlatıyoriar. Hiç kuşkum yok. Bu ma- nevra da boşa çıkar, gemi yi- ne bodoslamadan kayalara bindirirse, bir "başka" para manevrası daha tezgâhlana- cak ve aynı adamlar, aynı ma- valı, aynı sözcüklerie savuna- caklar... "Yuf olsun ervahlanna" de- yip gazeteleri bir yana ittim. Kaçırdığım sempozyumun ka- panış bildirgesine yumuldum. Buraya bildirgenin tam met- nini aktaramam. Sığmaz. Ben orda burda sürterken bizim Cumhuriyet'te ya da bir baş- ka gazetede yayımtandı mı bi- lemiyorum. Belki de çoktan okuyup, keyiflendiğiniz bir belgeden söz ediyorum. Olsun. Eğerbirileri kalkıp, şu yoksullara yoksulluk, varsılla- ra varlık dağıtılan "yeni dünya düzenı"ne bakıp bakıp, "Baş- ka Bir Iktisat - Başka Bir Zih- niyet - Başka Bir Yaşam - Baş- ka Bir Dünya Mümkün!.." di- ye kükredilerse, bir değil bir- kaç kez yinelesek yeridir. Bildirgeyi profesörü, doçen- ti, yardımcı doçenti, araştırma görevlisiyle yüzü aşkın öğre- tim üyesi imzalamış. Anladı- ğım kadanyla imzalaryeni ka- tılımlarla artıyor. Kapanış bildirgesinin tam metnine elektronik ortamda u- laşmanız mümkünse, ilk fır- satta öğrenip adresini sizlere ileteceğim. Bugün sadece bu ülkede, adının başında profesör, do- çent, yardımcı doçent, araştır- ma görevlisı gibi unvanlar ta- şıyan bilim insanlannın, ulus- larötesi sermayenin düdüğü- nü çalanlardan ibaret olmadı- ğını, bilimsel namusunu imza- sını koyarak kanıtlayan yüzler- ce bilim insanının "Başka Bir Iktisat - Başka Bir Zihniyet - Başka Bir Yaşam - Başka Bir Dünya Mümkün!.." diye ses- lerini yükselttiklerini duyur- makla yetiniyorum. Böyle yapıyorum, çünkü şu haksız, şu çürümüş, şu ulus- larötesi sermayenin avlağına dönüşmüş dünyadan başka bir dünyanın mümkün oldu- ğunu bilmek; biliyor idiysek, yalnız olmadığımızı bilmek şu yaz sıcağmda "bir bardak buzlu su'dan daha serinletici değil midir? ••• Evet, varolan dünyadan başka bir dünya mümkün. Tamam da hangisi daha iyi acep" diye soranlannız varsa, bu köşede kim bilir kaç kez anlatılmtş ftkranın bir kez da- ha yeri geldi demektir. Bektaşinin önüne iki şişe şarap koyup hangisinin daha iyi olduğunu söylemesini iste- mişler. Baba erenler, şaraplar- dan birini tattıktan sonra öte- ki şişeyi gösterip yanıtlamış: - Bu daha iyi. itiraz etmişler: Aman baba erenler; daha onu tatmadın bile... Bektaşi babası çelebice gü- lüp. tattığı şişeyi işaret etmiş: - Nasıl olsa bundan kötüsü olmaz... Ben, mümkün olduğunu bil- diğim "başka" bir dünyadan yanayım. Ya siz? POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA •••Bir Kısık Çığlık Ben onlan tanıyorum yıllardır... Çukurova'da pamuk tarlalannda gördüm yıl- lar önce onlan. Genç kızdılar, delikanlıydılar, ço- cuktular... Bir boş söz, kısık bir çığlık gibi Karacabey'de karşıma çıktılar.. şafak söktüğünde Gümüldür'de denize bakan dağlann yamaçlanndaydtlar... Ağaçlar çiçeğe durduğunda Bafa Gölü kıyısın- da san saçlı, mavi gözlü bir kız çocuğu kııian- gıçlarla yer değiştiriyordu... Yıldızlann, çiçeklerin, kuşlann ardını bırakma- yan bir hüzün habercisi olduğunu o zaman fark et- miştim... Kız çocuğu, Söke Ovası'na inmek için bekliyor- du orada ve bir gün önce su kanallannda boğula- rak yaşamını yrtiren ağabeyi için ağrt yakıyordu... Sanırım 1987 Ekımi'ydı... Yağmur bulutlan Beşparmak Dağlan üzerinden üstümüze geliyor, Serçin köyü mor bir sis altında kalıyordu... Adını anımsamadığım kız çocuğu, Kızıltepeli'ydi. Ailesiyle biriikte Söke Ovası'nda pamuk işçiliği yapıyordu... Dün sabah Cumhuriyet'te Mahmut Oral'ın 'Umudun Dram Yolculuğu' başlıklı haberini okur- ken yıllar önce gördüğüm o kız çocuğunu anım- sadım. Sonra, Gümüldür'e doğru uzandım, Kızıl- tepeli Reşo'yia konuştum... • • • Yıllar ne çabuk geçiyordu? Reşo da Kızıltepeli'ydi... Reşo'nun on bir yaşındaki oğlu Mec'rt 'nüfus kâğıdı' olmadığı için 1997 yazında gözaltına alın- mış ve sorgulanmıştı... Reşo, "Biz Kıztttepelilerdoğuştan suçluyuz" de- yip ekliyordu: "Köyümüzü, arazilerimiziterkedip buralara kaç- tık.. ama yine de suçluyuz! Köylüler de bizi terö- rist görüyor, devlet de. Oysa, ben ve ailem PKK zulmünden kurtulmak için doğduğumuz toprak- lardan buralara geldik. Sanıyorduk ki bu mem/e- ketin heryeri bizi banndınr..." Reşo şimdi neredeydi, kimseler biimiyordu... Gözlerimin önünde anılar çoğaldı... Birer resim gibiydiler... Onlan Dicle kıyısında tanıdım, Bilecik Köprü- sü'nde hüzünlerini çoğaltırken seyredip sonra da konuştum... Sansıcak Çukurova'ya indiğimde sağır bir piş- manlığı yaşıyorlardı ve kurdukları düşler bir bir kay- boluyordu... Başlanndaki 'çavuş' paralannı alıp kaçmıştı... Aşklan masal gibiydi... Beyaz gömlekli Recep'in, Fıdan'ı nasıl sevdiği- ni yıllar önceyazmıştım, kimse inanmamıştı... Siyah süvari gecelerinde yıldızlann altında Re- cep'i dinlerken temennim şöyle olmuştu: "Bir aşk anlattın bana.. gözleri griyalnızlıkta yı- kanmamış, ölü mevsimlere kaçmamış, bir bahar dalında çoğalmamış, hıçkınklara boğulmamış ol- sun!.." Diyarbakır Gan'ndan üçüncü mevki kompartı- manlarda Ege'ye gidederken Çukurova'da, Ka- radeniz'de o bilinen türküyü söylerken Güney Ekspresi acının adresine hareket ediyordu... Günde 5-6 milyon lira alacaklardır... Şimdi fındık mevsimidir ve yolculuk kamyonlar- da Karadeniz'edir... Güvenlik güçleri önce kimlik denetiminden ge* çirecek, nerede yatıp kalkacaklannı saptayacak- tıri.. Bu biryaşamdııi.. ' • • • Güney Ekspresi 11.30'da Diyarbakır Gan'ndan kalktığında, onlar umudun adresinde acıya doğru yol alacaktır... Bu öykü yıllardır yazılıp çizilir!.. Hani bogultusunda umutsuz can sıkıntılan vardır, hani tedirginliklerde gürültülü telaşlann ara- sında çıkıp gelen... Zamanın saati kurulu değildiri. Çünkü zamanın saati her zaman doğruyu gös- termez... Acılar ırmağında kaybolup, ıssızlık ve karanlık arasında kalan sürgünlük belki Puşkin'in dizele- rindedir ama yaşam zamanın saatine tutsaktır... Güney Ekspresi yine kalktı... Bine yakın yolcusu Adana Gan'nda inecek. Ge- ri kalanlar Adapazan Gan'nda. Kampana çaldı!.. Vakit geldi!.. iyi yolculuklari.. hikmet.cetinkaya(â cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Hortumcuların beklentisi cıkmazda DGM, Keçİti'raıı isteıııira reddetü tstanbul Haber Ser- visi - İstanbul 6 No'lu Devlet Güvenlik Mah- kemesi, Etibank dava- sından yargılanan rek- lamcı Nail Keçili'nin verdiği itiraz dilekçesi- ni karara bağladığı ten- sip tutanağında, "Dos- yanın TCK'nb 313. maddesi dışında kalan suçlarla ilgili olarak tef- rik ve görevsizlik kara- n verilerek tstanbul Ağır Ceza Mahkeme- si'ne gönderihnesini" reddetti. Böylece, ge- çen hafta mahkemenin Bankekspres ve Yurt- bank davalarındaki ka- rarlanyla umutlanan Kartal Cezaevi'ndeki banka sanıklarının bek- lentileri çıkmaza girdi. istanbul 6 No'lu DGM dün tensip tuta- nağında Nail Keçili'nin "görevsizlik'' konusun- da verdiği itiraz dilek- çesini karara bağladı. Tensip tutanağında, te- şekküllerin amaçlan doğrultusunda suç işle- meleri halinde, suçlarla ilgili iddianın, savunma ve delillerin toplanma- smın bir mahkemede yapılmasının, örgütlü suçlarla mücadelede başan kazamlmasmı sağlayacağı belirtilerek "Yasa hükümleri, yer- leşmiş Yargıtay içtihat- lan göz önünde tutub- rak sanıkNail Keçilive- kili avukat Yağız Ali Dağü'nın görev konu- sundaki itirazuun red- dine karar verildi" de- nildi. Dava dosyası 29 Ağustos Çarşamba gü- nü saat 09.30'da görü- şülecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle