Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 TEMMUZ2001SALI**** CUMHURİYET SAYFA
HABERLERtN DEVAM 19-
G Ü N C E L CİİNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Örneğin Kemal Derviş'in sabah kahvaltısına ça-
ptrdığı ekonomı hocalarının ikisi Fischer'e bağımlı.
r*edikleri içtikleri onlann olsun; Derviş'i evlerinde
tonuk ediyoriar.
Fischer'in dahaçok bu ve benzeri ilim bilim ada-
nı kimlikli "köşe yazarlan" ile söyleştiği kahvaltıya
catılan başka gazeteciler de vardı ama, örneğin
Dsman Ulagay. "Ötekiler" durmadan konuştu, ko-
luşturuldu. Sadece gazeteci olanlar sustu ya da
conuşmalanna yeterince olanak sağlanmadı.
Fischer arkasında "piyasaya verdiği moral süre-
7ek mi veya ne kadar sürecek" sorusunu bıraktı.
Biryığın övgü dolu söytemler biryana; Fischer'in
ki net mesajı zıyaretin ana öğesi: Birincisi dalgalı
<ur sistemi değişmeyecek. Ancak Merkez Banka-
5i aşın dalgalanmalaramüdahale edecek. Ikinci so-
Tiut mesaj, 3 Ağustos'ta toplanacak IMF lcra Di-
rektöıieri Kurulu'ndan yeni kredi dilimine (3 milyar
dolar) onay çıkacak.
Olumlu sesler korosunu günlerce dinledik. Sıra
giderek yoğunlaşacağa benzer -tabii hükümete,
yalakozlaragöre- olumsuz irdelemeler de.
llk sırayı ATO Başkanı Sinan Aygün aldı. Fisc-
her'in teşrifınden önce ATO yayın organında yaz-
dığı yazının şu başlığı pek çok şeyi açıklıyor. "Çö-
küş Ekonomisine Geçiş Programı".
Fischer'den sonra -pek çoğumuzun içeriğine ka-
tıldığı- yazılı bir açıklama yapan Sinan Aygün'e gö-
re, IMF Başkan Yardımcısı ile yapılan görüşmeler-
de memur, işçi, esnaf ve reel kesimin sorunlanna
yönelik hiçbir konu ele alınmadı. Görüşmelerde
"halkyok!"
Ya öteki konu
Kuşkusuz Aygün, (hepimiz adına) "memnunlar
cephesi"n\n üzerinde bile dumnadıgı, ama IMF'nin
ikide bir "her Türk'ün cebine -sanki borç değilmiş
gibi- 300 dolar koyduk" demesine karşı çıkıyor:
"IMF nedense hep verdiklerini söylüyor. Götür-
düklerini söylemiyor. Sormak gerekir: 'Dalgalı ku-
ra kefıl misin? Yann bu sistem çökerse Türkiye'nin
zarariannı öder misin?' Yanıt vermezlerse sorumlu
olacaklannı bugünden bilmelidirter"'.
Bu soruiarı kim soracak? IMF'yeteslim hükümet
mi? Yok sayılan muhalefet mi? Basın mı!
Tayyip sorununa gelince; FP'nin ikiye bölünüp
Tayyip'e gün doğduktan sonra yaşlı Erbakan'dan
umudunu kesenter sevinç naralan atıyor.
"Yaptıklanmız yapacaklanmızın teminatıdır" di-
yen siyasal Islam'ın yeni efendisi Tayyip'e geçmi-
şini kurcalayan sorular yöneltmek suç!
"O çevrelehn" yalakozlan, amaçlan Tayyip'i ko-
ruyanları provoke etmek değilse, ahmaklık kokan
savunularında "yeni kurtancıyı" aman sorulara ya-
nıt verme diye uyanyorlar.
Tayyip Erdoğan yamalı bohçayı andıran "birçev-
re"oluşturuyor.
Kürtçülük ve siyasal Islamcılık kokan dokundur-
malanyla ünlenen AB Temsilcisi Karen Fogg, Er-
dogan'ın "Batı'nın Hıristiyan Demokratlar'ı gibiha-
reket etmeye çalıştığını" söylüyor.
Partinin adı da Fogg'dan. Erdoğan'ın dünkü has-
mı, günümüzdeki müttefiki Batı'dan:
"Müslüman Demokratlar".
Yenilikçiler; bu adı tepe tepe kullanın, sizi de kul-
lansınlar!
Prof. Çilirıgiroğhı
toprağa verildi
Prof. Dr. Kaya Çilingiroğlıu dün Teşvildye
CamiTnde öğleyin kıhnan cenaze namazuun
ardından Zincirtikuyu MezarüğYnda toprağa
verüdL Çilingiroğlu"nun oğlu Kaya Çilingiroğhı ve
eşi HiUya Avşar cenaze namazı öncesinde taziyeleri
kabul etti. Cenaze törenine eski Içişleri Bakanı
Sadettin Tantan, Recep Tayyip Erdoğan, Abdıülah
Gül, Mehmet Ağar, Ismet Sezgin gibi siyasetçflerin
yanı sıra spor ve sanat dünyasından çok sayıda
tanınmış isim katıldı. Cenazeye, tstanbul Vatisi
Erol Çakır. Alaattin Çakıcu Ğeneay Çakıcı, AH
Şen, Berna-Mesut Vdmaz da çelenk gönderdi. Bir
sûredir İstanbul Üniversitesi (IÜ) tstanbul Tıp
Fakühesi'nde mide kanseri tedavisi gören Prof.
Kaya Çilingiroğlu. cuına günü sabaha karşı
yaşamını yitirmişti. (ÖZLEM GÜVEMLİ)
Sakıp Sabancı
yemekten zehirlendi
İstanbul Haber Ser-
via - Sabancı Holding
Yönetim Kurulu Baş-
kanı Sakıp Sabancı, gı-
da zehirlenmesi teşhi-
siyle Amenkan Hasta-
nesi'nde tedavi altına
alındı. lşadamı Saban-
cı'nvn geçen cumartesi
günü katıldığı bir da-
vette balık yediği, evi-
ne gittikten bir süre
sonra rahatsızlandığı
bildirildi.
Sabancı, rahatsızlı-
ğının artması üzerine
dün sabaha karşı gitti-
ği Özel Amerikan Has-
tanesi'nde tedavi altı-
na alındı. Hastane yet-
kilileri. Sabancı'nın
sağlık durumu hakkın-
da herhangi bir açıkla-
ma yapmazken ünlü
işadamının basın da-
nışmanı Gökalp Ök-
ten, Sabancı'ya gıda
zehirlenmesi teşhisi
konulduğunu ve teda-
visinin sürdürüldüğü-
nü belirtti. Ökten, Sa-
bancı'nın sağlık duru-
munun iyi olduğunu
kaydetti.
Kamyon devrildi: 26 yarah
SAMSUN (Cumhurivet) - Irgatlık yapmak için
Ordu'ya giden Güneydoğulu işçilerin üst üste bin-
dikleri kamyon Samsun'da devrildi. Aralannda2,7,
9 yaşlannda çocuklar. okul çağmdaki genç kızlar ve
70'inde yaşlılann da bulunduğu 26 kişi yaralandı.
yann toplanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bû-
rosu) - Hava ve Deniz Kuvvet-
leri'nin 30 Ağustos'tan sonraki
yeni komutanlannm belirlene-
ceği Yüksek Askeri Şûra (YAŞ)
toplantısı yann başhyor. 2 yıl-
lık görev sürelerini 30 Ağus-
tos'ta dolduracak olan Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral
îlhami Erdil ile Hava Kuvvetle-
ri Komutanı Orgeneral Ergin
Celasin'in emekliye aynlmala-
n bekleniyor. Gelecek 10 yılın
komuta kademesinin belirlene-
ceği toplantıda, Erdil'in yerine
Donanma Komutanı Oramiral
BüJent Alpkaya, Celasin'in ye-
rine de MGK Genel Sekreteri
Orgeneral Cumhur Asparuk
atanacak.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde
(TSK) nöbet değişimini sağla-
yacak YAŞ toplantısı yann Ge-
nelkurmay Çakmak Salonu'nda
başlayacak. Deniz Kuvvetleri
Komutanı Oramiral Erdil'den
boşalacak oramirallik için 2 a-
day var. Rütbe bekleme süresi
geçen yıl uzatılan Kuzey Deniz
Saha Komutanı Koramıral Öz-
den Örnek ile eski Genelkur-
may Muhabere Elektronik Bil-
gi Sistemleri Başkanı, Güney
Deniz Saha Komutanı Korami-
ral Taner Uzunay oramirallik
için aday. Oramiralliğe terfi
edecek olan koramiral, olağa-
nüstü bir gelişme yaşanmazsa
2 yıl sonra Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı için güçlü aday
olacak. Celasin'in emekliye ay-
nlmasıyla boşalacak olan orge-
neral kontenjanı için iki aday
bulunuyor. Hava Kuvvetleri'nin
adaylanndan ilki 1. Taktık Ha-
va Kuvvet Komutanı Korgene-
ral İbrahim Fırtına ile 2. Tak-
tik Hava Kuvvet Komutanı Kor-
general Burhan Tunah. Orge-
neralliğe terfi edecek korgene-
ralin Hava Kuvvetleri Komu-
tanlığrna atanacak olan Orge-
neral Cumhur Asparuk'tan bo-
şalacak MGK Genel Sekreter-
liği'ne atanması bekleniyor.
Kara Kuvvetleri Komutanlı-
ğı'nda ise emekliye ayrılacak
olan 2 orgeneralin yerine 8 aday
var. 1. Ordu Komutanı Orgene-
ral NecdetTimur ile Harp Aka-
demileri Komutanı Orgeneral
Nahit Şenoğul'un emekliye a> -
nlmasıyla boşalacak orgeneral-
lık rütbeleri ıçın aday korgene-
raller şöyle:
"AtUla Kurtaran, Kamuran
Orhon, YılduTm Türker, tlker
Başbuğ, Hurşit Tolon, Oktar
Ataman, Ero> Tutal ile İbrahim
Tülü."
Türk Silahlı Kuvvetlen'nde
bu yıl yapılacak atamalar ordu-
nun yeni komuta kademesini
şekillendırecek. Olağandışı ge-
lişmeler yaşanmazsa, Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Hü-
seyin Knnkoğlu'nun görev sü-
resi 2002 Ağustos aymda sona
eriyor. Kıvrıkoğlu'nun yerine
atanacak olan Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Hilmi Öz-
kökde 2002'den 2006"ya kadar
Genelkurmay Başkanı olacak.
Ecevit, Öztekerle
görüştü
Bu arada, Başbakan Bülent
Ece\it dün öğleden sonra Ge-
nelkurmay Personel Başkanı
Korgeneral Ahmet Özteker'i
kabul ederek 10 dakıka süreyle
görüştü. Kabulde, Ecevit'in as-
kerı danışmanı Korgeneral
Köksal Karabay da hazır bulun-
du.
'Mercedes-Benz otobüsleri
ile ilgili iddialar kasıtlı'
tstanbul Haber Servisi - Mer-
cedes-Benz Türk AŞ, gazetemi-
zin 23 Temmuz 2001 tarihli sa-
yısında yayımlanan 0 404 otobü-
sü ile ilgili haber için bir açıkla-
ma gönderdi. Haberde "yine yan-
dı" ifadesi kullanılan 0 404 tipi
Mercedes otobüsün Almanya
üretimi olduğu ve ilk kez bir yan-
ma olayına karıştığı vurgulandı.
Mercedes-Benz otobüsleri için
söylenen "hatalannın bilirkişi
raporlanyla belirkndiğT iddi-
alannın, bazı çevrelerin kasıtlı
çabalan olduğu kaydedilen açık-
lamada şöyle denildi:
"Bu çevTeler maksatu olarak
söz konusu bilirkişi raporunun
olduğu Karapınar kazasının en
önemu yanuu kamuoy undan gb-
lemektedir. Karapınar kazası
dünyada bugüne kadar benzeri
görülmemiş sorumsuduk ve ih-
mallerte,tpekTurizm otobösü ile
bir mazot tankerinin düz yolda
kafa kafaya, hiçbir fren izi ol-
maksızuı çarpışması şeklinde ce-
reyan etmistir. Otobüsün şoförü
görme özürlü olup, zorunlu ol-
duğu halde gözlük kullanma-
maktadır. Ehüyeti sürat nedeniy-
le elinden alınmışnr. Araçta y asa-
lara aykın olarak tüpgaz taşui-
maktadır. Aynca ayakta yolcu
alınmıştır. Hukuk tarihimizde
emsah' görülmemiş bir şekilde
34/8 kusur oranı yaratan söz ko-
nusu bilirkişi raporunun tutar-
sızhğı, dava dosyasında bulunan
ODTÜ Otomotiv Kürsüsü, Yıl-
dız Teknik Üniversitesi ve Ulus-
lararası Kaza Araştırma Heyeti
raporuyla tarüşmasız bir şekilde
ortaya konulmuş ve araçlanmı-
nn kusursuzluğu belgelenmiştir.
BUimsel olarak çürütülmüş, bu
bilirkişi raporunun tartışmasız
gibi gösterilerek maddi menfaat
uğruna şirketimize karşı yürütü-
len bu kampany anın hukuk dü-
zenimize ve ûlkemize zarar ver-
diğine inanıyoruz."
Brezilya BüyükelçisVnden ûyaret
Brezilya'nın Ankara Büyükelçisi Brian Michael F. Neele, Türki-
ye'nin bir yıl sonra ekonomik sorunlann üstesinden geleceğini söy-
İedi. tstanbul Fahri Konsolosu Dr. Silvyo Benbassat'la birlikte Cum-
huriyet gazetesini ayaret eden Neele, gazetenıiz Genel Yayın Yönet-
meni İbrahim Yıldız'la görüştü. Büyükelçi Neele, Brezilya ile Tür-
kiye arasında ticari ilişkilerin artnnlması için çaba göstereceğini be-
lirterek her iki ülke arasında benzerlikler olduğunu anlattı. Bre/il-
ya"dan Türkiye'ye yatınm yapmak için önümuzdeki günlerde üst
düzeyde ziyaretİer olacağını vurgulayan Neele. Brezilya'ıun uy-
gulacuğı polhikalarla ekonomik sıkıntılan aşttğını, Türkiye'nin de
bu kısırdöngüden çıkacağına inandığını söyledi.
Yurttaşın televole isy anı
• Baştarafı l. Sayfada
Nuri Kayış, bazı televizyon ka-
nallarmın son zamanlarda "top-
lumun ahlakuu ve ulusal değer-
kri tahrip makineleri" olarak
kullanılmaya başlandığını be-
lirterek, "Ekranlardan evlerin
içine ahiaksızlık ve yozlaşnuşhk
akıyor" dedi.
RTÜK'ün "Alo 178" şikâyet
hattına son 3 ayda gelen başvu-
rularda özellikle kolay para ka-
zanmaya özendiren yanşmalar
ile magazin programlarına yöne-
lik tepkilerin arttığı gözlendi.
Başbakan Bülent Ecevit'in, eko-
nomik sıkıntılara karşın, Türki-
ye'de "sosyal patiama ounayaca-
ğı" yönündekı değerlendirmesi-
ne ve siyasilere de tepki gösteren
yurttaşlann RTÜK'e ilettiği şi-
kâyetlerden bazılan şöyle:
• Ekonomiden anlayanlar bir
patlamanın eşiğinde olduğumuz-
dan bahsederken hemen bütün
kanallarda yayımlanan televole
benzeri ahlaksızhklara izin ve-
rilmesinı kmıyorum.
• Biz zor geçinen insanlanz.
Başkalannın eğlenceleri bizi il-
gilendirmiyor. Bu magazin prog-
ramlan yakında sosyal bir patla-
maya neden olacak.
• Işsiz güçsüz insanlanz. Bu
programlar hem ahlak hem de si-
nir bozucu olmaya başladı.
• Insanlar açken elit tabaka-
nın gösterilmesi ruh sağhğımızı
bozuyor.
• Halk geçim sıkınrısı içinde
kıvranırken 100 milyar ödül ve-
rilmesini kınıyorum.
• tnsanlar yiyecek ekmek bu-
lamazken 28 milyar liralık bir cip
reklamı yapıhyor.
• Insanlar çöpten ekmek top-
larken bunlar yatlarda geziyor.
• Türkiye'de bu kadar yoksul-
luk varken dalga geçer gibi 102
milyonla geçim derdine düştü-
ler.
• IMF'den para gelmesi konu-
sunda yapılanlan kınıyorum. Or-
taya konan mizansende Türkiye
Cumhuriyetı'ninbağımsızlığı ile
alay edilmiştir.
• Mayıs ayı enflasyon rakamı-
nındüşüşe geçtiği söyleniyor. Bu
yalan bir haberdir. Iktisatta bir
kural vardır, karşıhğı olmayan
para, enflasyon yapar. Mıİleti
kandırmasınlar.
• TBMM'nin tatile gırmesıne
ilişkin haberleri kınıyorum.
Meclis okul gibi tatile girer mi?
• Banu Alkan ve Oya Aydo-
ğan'ı çıkartıp. aldıklan 150 bin
dolarlık evin tartışmasmı yaptı-
nyorlar. Pazardan çürük sebze
toplayacak hale gelmiş halkla
alay edercesine yapılan seviyesiz
programdan şikâyetçiyim.
• Insanlar bir araba uğruna
hastalanıyorlar. RTÜK buna son
versin. Halkm duvgulannı sö-
mürüyorlar.
RTÜK Başkanı Nuri Kayış.
magazin programlannın ahlaki
çöküntüye yol açabileceği uyan-
smda bulundu. Kayış, "Bir avuç
haramzade ile yine bir avuç pav-
yon şarkıcısı \c sözde mankenin
ilişkileri, ba\ağılıklan, histerik
davranışlan, insanlanmıza' aşk'
diye, eğlence' diye yutturuhna-
ya çahşılıyor" diye konuştu. Ço-
cuklann ve gençlerin ekran kar-
şısında açıkça zehirlendiklerini
savunan Kayış. şunlan söyledi:
"Onlann önüne en yoz, en rezü
örnekler model olarak konulu-
yor. Türk tele\iz>onlannı se\Te-
denler,görgüsüz kara para sahip-
leri, gerçek işleri beürsiz pavyon
şarkıcüan vecinselsapkuıhk için-
dekileri toplumun en saygın ki-
şileri sanabilir. Lüks mekânlarda
sugibi akan içkiler, maganda tip-
li erkekler, dekolte giyimli silikon
göğüslü kadınlar, cinsel espriler,
kaba gülüşler, saçma sapan şar-
kılar. lüks arabalar. villalar, yalı-
lar, gay ri meşru ilişkiler™ Türk
halkının yaşam biçimi, kültürü
bu değildir. Bu yaşam biçimini
model olarak ekranlardan gös-
termek, Türkiye'nin altına dina-
mh kovmakar."
'Çocuklan reklamdan koruyun'
ANKARA (AÎSKA) -Uzaıanİar, para harca-
manm çocukluk çağından itibaren uygulama-
h olarak öğretitaıesinin, kıt olan bu kaynağın
iyi kullanınu için zorunlu olduğumı belirtiyor-
ter. Para harcama üzerinde reklamlann özen-
dirici etkisinin altını çizen uzmanlar, çocukla-
nn bu konuda da bilinçlendirilmelerinin zo-
runlu olduğuna dikkat çekiyorlar. Çocuk geli-
şimi uzmanı Hüsnü Demirerin. "Çocuğun pa-
ra idaresine vetelevizyon reklamlanna karşı bi-
Bnçlendirümesi'* başhkh ıncelemesmde, bırey-
lere, para kuHanımmın çocukluk çağından iti-
barenöğretümesi gerektiği belirtildi. ınceleme-
de, tüketici davranışlannın ani olarak gelişme-
diği, diğer davramşlar gibi çocukluktan başla-
yarak, eğitimin bir ürünü olarak ortaya çıktığı
ve tüm yaşam boyunca devam ettiğine dikkat
çekildi. tncelemede, çocuğun para yönetimine
ilişkin olarak anne ve babalara şu önerilerde
bulunuluyor:
- Çocuğabelirli arahklarla belirli miktarlar-
da harçlık verilmelidir. Anne ve babalar bu pa-
rayı çocuğun yaşma göre belirlemelidir.
- Çocuğa para harcama özgüriüğü tanınma-
hdtr. Çocuklara kendi paralaruu harcayabile-
cekleri, ancak bir kısmını tasarruf olarak ayır-
malan gerektiği anlatılmahdır.
- Çocuklara para harcamasına ilişkm sorum-
luluk ve kendüü kontrol öğretilmelidir.
- Çocuklann deneme-yanılma yolu ile başa-
nlı bir para harcama modeli geliştirmelerine
olanak sağlanmahdır.
- Ailenin ekonomik durumu çocuklarla ko-
nuşuütıalıdır. Konuşmama. çocuklann paranın
gerçek değerini yeterince anlamamalanna yol
açmaktadtr.
Incelemede, anne ve babalar reklamlar ko-
•nusunda da uyanlıyor ve reklamlardan en ko-
lay etkilenen gruplantı çocuklar olduğu ifade
ediliyor. Incelemede. çocuklan reklamlara kar-
şı bilinçlendirmek için şunlann yapılması ge-
rektiği belirtiliyor:
- Reklamlan çocuklannızla birlikte izleyip,
yanhş bilgi veren reklamlar varsa, bu reklam-
lan çocuklann yanmda eleştirin.
- Bazı ürünlerin almmasma kesin yasaklar
koymaym. Neden ahnmaması gerektiğini açık-
layın.
- Reklamlann her zaman doğru bilgi ver-
mediğini, özellikle bazı gıda maddeîerinin
vücudun gelişimini nasıl etkilediğini önıek-
leriyle anlatm ve daha sonra o yiyeceği satın
alma konusunda çocuğunuza tercih hakkı
verin.
- Çocuklann sürekli olarak TV izlemelerine
izin vermeyin.
Konya
7 ay içinde
91 çocuk
terk edildi
KONYA (AA) - Konya'da bu yıl
84"ü Sosyal Hızmetlertl
Müdürlüğü"ne, 7 sı sokağa
olmak üzere toplam 91 çocuk
aıleleri tarafından terk edildi.
Sosyal Hizmetler 11
Müdürlüğü'nden edinilen bilgiye
göre Konya'da bu yılın ilk 7 aylık
döneminde 50'si kız olmak üzere
toplam 84 çocuk, kuruma bağlı
yuvaya terk edildi. Yine aynı
dönemde 7 çocuk ise sokağa terk
edilmiş olarak bulundu.
Yetkililer. çocuğunu terk eden ve
yuvaya veren ailelerin
sayısındaki artışta, ekonomik
sıkmtının da etkisinin olduğunu
vurgulayarak şunlan söylediler:
w
Bir aüe, çocuğunu kolay kolay
yuvaya vermez. Çocuklanna
devlet tarafından daha iyi
bakdacağını düşünüyorİarT
• • *
G U N D E M MUSTAFA BALBAY >
B Baştarafı 1. Sayfada
IMF ile durum değerlendirmesi yapmakta da di-
rençsiz olduğunu gördük.
Önce IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley ı
Fischer'in Türkiye ziyaretinin ardında kalan tor- *j
tulara, sonra koalisyonun içine bakalım... j»
Sonbaharda emekliye ayrılması beklenenJJ
Fischer, belki de bu unvanı ile son ziyaretini yap- ^
tı. Arkadaş gelmeden önce IMF potitikalarının ^
ne ölçüde başarılı olduğu tartışması yine öne^f
çıkmıştı. Financial Times'da çıkan Oktay Yenal ^
imzalı IMF'yi eleştiren yazıya mektupla yanıt ve- ;
ren Fischer, IMF'nin de mükemmel olmadığını 4
söylemek zorunda kalmıştı. 3
Böyle bir ortamda gelen Fischer'le hükümetin 1
oturup, uygulanan politikayla nereye varılır, so- »1
rusuna gerçekçi bir yanıt araması gerekirdi. öy- \
le olmadı, hükümet ortaklan, "programın arka- i
sındayız" nakaratını yineledi, İstanbul görüşme-
lerinden de gaz alıp-gaz verme çıktı!
Danışmanları Fischer'e Türklerin huyunu-su-
yunu iyi öğretmiş olmalılar:
"Sayın Fischer, Türkler ilginç insanlardır. Öte-
ki u/us/ara benzemezler. Kendi durumlarını içle- \
rinden biri yorumlayınca pek önem vermezler. A- a
ma dışandan biri, 'çok iyisiniz, mükemmelsiniz, \
harikasinız' dedi mi bayılırlar. Bu tür birkaç söz-
cüğü art arda getirin, Türklere değil ödün ver-
mek, yeni tavizler bile alırsınız."
Fischer öğütleri iyi dinlemiş olmalı ki iyimser
bir tablo çizince herkes gülümser oldu:
"Aaa biz iyiymişiz... Vay be... Demek ki iyi ol-
duğumuzun farkında değiliz... lyiyiz, gülenimiz
yok!"
Daha birkaç hafta önce 3. krize girdik mi gir-%
medikmidiyetartışırken, Fischer'in gelişiyle bir-*
likte bu kadar iyiydik de neden fark edemedik,
tartışması başladı. *
İyi olduğumuzu söyle, canımızı al Fischer..,
Sen iste, milletin ensesinde boza pişer!
Lailalar-Yaylalar-Ayvalar! $
Üstüne Fischer gazı sıkılınca keyiflenen hükü-
v
met, iyimser bir ağustosa hazırlanıyor. Fischer bu j
gazın patentini alıp yiyen ülkeye satsa, emekli-
lik sonrası köşeyi döner. ,
Koalisyon açısından nasıl bir ağus-toslama ,j
olur? n
Hareketlilikte birinciliği ANAP alacak. 4-5 3
Ağustos kongresinde yarışı kazanacak olan Me-~
sut Yılmaz'la, yanşa katılacak olan Lütfullah Ka- ^
yalar, Eyüp Aşık, Vehbi Dinçerier dıştan çok •
içe dönük mesajlar veriyorlar.
önceki kongrelerde görüntüsel de olsa, Tür- ^
kiye'ye dönük yayınlar yapan ANAP yönetimi,',
şimdi kazanılmış kongrenin ardından nasıl ayak-'
c
ta durulur sorusuna yanıt arıyor.
Profesyonel genel başkan adayı Kayalar, Yıl- .
maz'ın delegeleriyle şans arıyor. Eyüp Aşık'ın
1
'
durumu her türlü yorumu kaldıracak renklılikte.
2
Aşık'ın hedefi Yılmaz mı, Kayalar mı belli değil! '
Yılmaz'ın bakanlann istifasını alıp, yeni kabine i
dağılımını kongreden sonra belirleyeceğini açık-"
laması, ANAP'ın siyasal değişime ne kadar açık^
olduğunu da gösteriyor. Değişim dediğin zaten ^
budur; bir bakan her an değişebileceğini hisset- '
meli ve o tedirginlikle genel başkanına karşı ku- '
sur işlememeli! [
Dili belli bir rakımın altında çözülmediğinden
olsa gerek, Bahçeli sürekli yaylalarda konuşuyor. /
Antalya, Beyşehir, Bursa yaylalarından sonra;<«
hafta sonunda Samsun'un Kunduz Yayla-n
sı'ndaydı. Bahçeli'nin kendi tabanının olduğu or-
tamda protesto edilmesi, parti açısından krizın ~
habercisi!
Yelpazesi ne kadar geniş bir ülkede yaşıyoruz;
İstanbul Lailalardan, hükümet yaylalardan, hal-C
kımız ayvalardan bildiriyor! 4
ankcum@ttnetnet.tr
Cinsel eğitimi
verenlere de eğitim
FtGENATALAY
Cinselliğe merak, genel
olarak ilköğretim okulu
dördüncü sınıfta başhyor.
Bu merakm, doğru bilgi
kaynaklanyla giderilme-
mesi halinde çocuğun ka-
fası yanlış bügilerle dol-
maya başhyor. Cinsellik.
gizemli, korkulan, ayıp,
günah, mizah malzemesi
olarak ya da küfurle konu-
şulabilen bir konu haline
geliyor. Uzmanlar. bu bil-
gi ihtiyacuun sokakta de-
ğil. eğitim sistemi içinde
karşılanması gerektiğini
vurguluyorlar.
Ancak, Marmara Üni-
versitesi Sağlık Eğitim
Fakültesi'nce Istanbul'da-
ki 45 lisede yapılan araş-
tırma. cinsel sağlık eğiti-
mi veren eğitimcilenn de
eğitümeye ihtiyacı oldu-
ğunu ortaya çıkardı.
Yrd. Doç. Dr. 1\ığrul
Erbaydar' ın başkanhğın-
daki bir ekip tarafından
yapılan araştırmaya göre,
söz konusu liselerde cin-
sel sağlık eğitiminin de
verildiği sağlık bilgisi
dersini. yüzde 66 oranın-
dabiyoloji, yüzde 11 ora-
nında fen dersi ve yüzde 8
oranında beden eğitimi
dersi öğretmenleri veri-
yor.
Bu derslerde aile haya-
tı, aile planlaması, gebe-
lik, AIDS ve diğer cinsel
yolla bulaşan hastalıklar
konu ediliyor.
Sağlık bilgisi dersi öğ-
retmenlerinin yüzde 62'si.
bu konular anlatılırken
m
x}
ib
ın
•d
»b
canlı bir ders ortamı oluş-b
tuğunu. yüzde 58'i çok
soru sorulduğunu, yine
:
yüzde 58'i konulan açık ^
bir dille ele alabildıkleri-^
ni anlatmışlar. ,,
Araştırmaya katılan \i-
s
o
selerin yöneticilerinin"
yüzde 81'i, okulundakio
öğretmenlerin cinsel sağ-^ı
lık eğitimi almalannı is- n
temişler. '"
Öğretmenlerin. "Cinsel
eğitimleilgiliyaşanangüç- '
lükler nedir" sorusuna j
verdikleriyanıtlar şöyle: '
"- Öğrenciler utangaç 'İ
veçekingen davranıytMİan-
- Bu eğitimi \erecek uz- g
nıanlar yok. , j
- Bu konudaki eğitim b
materyalleri eksik. ^A
- Toplumun gelenek-gö-
aJ
renekleri. ^
-CinseUiğin tabulaşöru-
n
ması.
- Aile eğitiminin ve eği- ^
timcilerin bilgi açısından ^
yetersizlikleri.
-Medyanın olumsuz et- s
kisi" ' .4
Marmara Üniversitesi-^ıi
Sağlık Eğitimi Fakültes^rl
öğretim üyeleri, "eğhiın-,
cilerin, okullarda cinsel"
3
sağlık eğitimi konusunda'^
yaşanan güçhıkleri önle- 0
yebilecek bilgi düzeyine (
erişmelerini sağlamak" ;
amacıyla eğitim progra- 1
mı düzenliyor. 27-30>TI
Ağustos ve 4-7 Eylül ta-A
rihleri arasında yapılacak
eğitim programlanna. is-
3
'
teyen eğıtimciler katıla-^
bilecek. Bilgi içintelefor£
J
--
numaralan (0216-399 93^
71) ve (0216-399 93 84).