Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 2001 SAU
HABERLER
BUGIJN
ALİSİBMEN
Sağdan Sol Yaratmak
Kimilerineyalnızca ekonomik gibi görünen,
oysa toplumsal yaşamın bütün yönlerini kap-
sayan, geçirmekte ya da bir türiü geçireme-
mekte olduğumuz kriz, sistemin iflasının ila-
nıdır.
Duaım böyle olunca, siyasi yapılanmada-
ki hareketlilik ile krizin aynı döneme rastlama-
sına şaşmamak gerek.
Türkiye yeni bir döneme giriyor. Artık eski
alışkanlıklar, eski tercihler bitti. Bugünkü kriz-
de sorumluluğu olan eski siyasi kadrolar da
kaçınılmaz otarak saf dışı kalacaklar.
Yeni oluşumun yıldız isimleri Recep Tayyip
Erdoğan ile Kemal Derviş.
Kemal Derviş şimdilik siyasi tercihini veya
örgütlenme girişimini açıklayabilecek durum-
da değil; şu anki işlevi buna elvermiyor.
Maceranın nasıl biteceği bilinmeden de Sa-
yın Derviş'in gelecekteki siyasal şansının ne
olacağını kestirmek zor.
Kamuoyunda olumlu bir izlenim bırakan
Derviş, ekonomik gidişten yıpranmadan, po-
pülaritesini koruyabilecek mi?
Bu soruya şimdiden yanıt vermek çok zor.
•••
Ama görünen o ki sağda Recep Tayyip do-
ludizgin gitmekte. Tayyip Erdoğan ekibi, de-
ğişik bir söylem ile biriikte geniş bir sağ taba-
nı kucaklamayaçalışıyor. Hattakimi kurmay-
lan ve yakınları, sol görüşünden ödün verme-
yen, ciddiliği ve dürüstlüğü müsellem hoca-
lara bile, biriikte çalışma önerisi götürüyorlar
ve doğallıkla olumsuz yanıt alıyorlar.
Bu girişimlerin Tayyip Bey'in bilgisi içinde
olup olmadığını söylemek olanaksız.
Bu arada, AB'nin Türkiye'deki temsilcisi
Karen Fogg, bir gazetede yayımlanan ilginç
söyleşisinde, Tayyip Erdoğan'ın, solun boş
bıraktığı alana yöneldiğini ileri sürüyor.
Bu görüşüne gerekçe olarak da sağın siya-
si ve ekonomik liberalizmden yana olmasını
gösteriyor.
Avrupalının Türkiye'ye şabloncu bakışının
bütün yanılgılan bu görüşte de yer alıyor.
Türkiye'de elli yılı aşkın sürenin çok büyük
bölümünde, iktidarda olan sağın hiçbir kana-
dı, siyasi liberalizmi savunmuş değildir. Laik-
liğe karşı takıyyelerden biri olarak kullanılan
siyasi liberalizm sloganı kimseyi kandırmasın!
Tayyip Hareketi'nin siyasal liberalizm ile uzak-
tan yakından bir ilişkisi yoktur ve olamaz.
Tayyip'e bel bağlayarak sağdan solun işle-
vini görecek bir hareket beklemek pek ger-
çekçi olmasa gerek.
•••
Türkiye'de sol veya orta solun, geçmişin
slogan ve yörrtemleriyle ortaya atılamayaca-
ğı da bir gerçek.
Öyle anlaşılıyor ki Erdal Inönü bu gerçeği
görmüştür ve yeni bir yapılanma, yeni görüş-
ler, yeni öneriler istemektedir.
Erdal Bey'in öncülüğünü yapacağı hareke-
te Türkiye'de potansiyel bir talep olduğunu
yadsıyamayız. Ama bu olgu, başarının ve il-
ginin garantisi olarak da algılanmamalıdır.
Nitekim Inönü'nün çevresinde, yeni hare-
keti de görüşleri, sloganları, kadrolarıyla es-
kinin bir devamı haline getirmek isteyenlerin
olduğunu herkes görüyor.
Eğer bu kadronun görüşleri egemen olur-
sa yeni oluşumun fazla bir anlam taşımaya-
cağını söylemek kehanet olmaz.
Eskileri de kucaklayan yeni bir kadrolaş-
ma, eski birikimlerin ve kazanımların da sa-
hibi olan, ama yeni çözümler öneren yeni bir
görüşün yaşama geçmesi halinde, soldaki
boşluğu bu hareket doldurabilir.
Ama burada da büyük bir tehlike var. "So-
lun sloganları eskidi" düşüncesinden yola çı-
karak yine sağdan gelen kadro ve görüşler-
le yeni bir sol yaratılmaya çalışılırsa sonuç
Yeni Demokrasi Hareketi'nin seçimde sıfıra
düşen kaosu ile aynı olur.
Sağdan sol yaratma çabası nafiledir.
Hilal ve 5 yıldız figürii seçildi
SP ambleminde
Islami referans
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Saadet
Partisi (SP) yönetimi,
parti amblemi olarak.
birçok anlamı içinde ba-
nndıran 'hilalve5yıldız'
figürünü seçti. Hilal
sembolünün sağa yöne-
lik bakan açık uçlan
karşısında parlayan 5
yıldız, amblem olarak
belirlendi. Amblemdeki
semboller, kırmızı ze-
min üzerinde beyaz ola-
rak yer alıyor.
SP kulislerinde amb-
lem üzerinde farklı yo-
rumlar yapıldı. 5 yıldı-
zın, 'MÜlli Görüş' ide-
olojisini temsil eden ve
4'ü kapatılan 5 partiyi
sembolize ettiği de be-
lirtildi. Necmettin Erba-
kan'ın gûdömünde si-
yaset yapan Milli Ni-
zam Partisi, Milli Sela-
met Partisi, Refah Parti-
si ve Fazilet Partisi ka-
patıldı. Milli Görüş'ün
beşinci partisi SP'nin
amblemi de, bu yönüy-
le, tarihte kurulan 16
Türk devletini simgele-
yen Cumhurbaşkanlığı
forsundan esinleniyor.
Bazı SP'liler ise 5 yıldı-
za, 'İslanıın 5 şartını
simgelemesiyle' sıcak
bakıyor. Hilal sembolü,
RP ve FP'nin amblem-
lerinde de yer almıştı..
SP sanal ortamda
Bu arada, SP. internet
sitesi kurdu. SP'nin,
'wmv.saadetparti-
si.org.tr' ve 'www.
sp.org.tr' adlanyla açtı-
ğı sitede, kırmızı zemin
üzerine beyaz büyük
harflerle'Saadet Partisi'
yazarken hemen altında
"yeniden büyük Türki-
ye'ye doğru™ Devir ar-
nk Saadet devridir" slo-
ganı yer alıyor.
Sitede, Genel Başkan
Recai Kutan' ın ve parti-
li diğer milletvekilleri-
nin Türkçe ve tngilizce
özgeçmişleri, e-mail ad-
reslerinin yanı sıra par-
ti programı, tüzüğü ile
yöneticilerin listesi bu-
lunuyor.
Erdoğan'ın liderliğini yaptığı Yenilikçilerin temel ilkeleri 'Türkiye Projesi' raporunda toplandı
Şartlîir şeriata uygunBÜLENT SARIOGLl
ANKARA - Recep Tayyip Erdoğan
önderliğindeki yeni oluşum hareke-
tinin temel ilkelen Türkiye Projesi"
adlı raporda toplandı. Gazetecilerle
röportaj yapmaktan kaçınan Tayyip
Erdoğan'ın da bu kitapçık üzerinde
çahştığı ve yeni oluşuma yöneltilen
birçok soruyu bu kaynaktan yanıtla-
yacağı öğrenıldi. Yeni oluşum hare-
ketinin temel ilkelerinde, "Türidye
şartlaruıın şeriat devletine uygun ol-
madığı. stratejik koşullara duyartı je-
odemokrasi kavramT gıbi ilginç sap-
tamalar yer ahrken "Erbakan mode-
li, tslamın karikatürüdür. Varlığımı-
zın temel şartı Ban'\ı anlamaktr" de-
nildi. "Erdemliler hareketinin başu-
cu kttabı" olarak nitelenen 63 sayfa-
lık rapordan alıntılar şöyle:
'Mollalar devleti olmaz': îde-
olojilerin ve dinlenn de\ letı olamaz,
fakat dine ve dindarlara saygılı olma-
yaıı ve keza dınsizlere saygısı olma-
yan bir devlet demokratik olamaz.
Dinin ve seküler ideolojilerin de\ let-
lerinin olabileceği fikri reddedilme-
lidir. Politikacı. dindarîaradına koıııı-
şabilir. fakat din adına konuşamaz.
Partimizin, "Devleti kim yönefmeli-
dir, din adamlan nu, bilim adamlan
mı, siyaset adamlan nu" sorysu kar-
ErdOğanm başUCU raporu:Basınlagörüşmektenkaçınan
Tayyip Erdoğan, danışmanları tarafından hazırlanan raporu
çahşıyor. 'Erdemliler Hareketi 'nin başucu kitabı' olarak nitelenen
'Türkiye Projesi'adlı kitapçıktan:
• 'İslam devleti' veya 'şeriat devleti'modeli Türkiye'nin şartlarına
uygun değildir.
• Türkiye'nin stratejik zaruretlerine uyumlu, duyarlı,jeo-
demokrasi modeli.
• Erbakan modeli, İslamın karikatürüdür.
• Varhğımızm temel şartı Batı 'yı anlamak.
• Kapitalizme alternatif ekonomi rejimi yoktur.
• Kürt sorunundan dolayıyaşanan acı gelişmeler, aile içi bir zina,
bir seküler barbartıktır.
şısındaki cevabı ve turumu açıktır:
Siyaset, siyaset adamlannın işidir.
Partimiz. bir mollalar devletine veya
bilim adamları devletine karşıdır,
çünkü bu iki siyaset etme tarzı da de-
mokrasıye aykındır.
Türkiye'de Müslüman devlet mo-
delinin icrasını sağlayacak bir molla-
lar sınıfı yoktur ve bu yüzden "İslam
devletT veya "şeriat devleti"* modeli
Türkiye'nin şartlarına uygun değil-
dir.
Erbakaii: Erbakan hareketinin
polıtık luışatta dini argümanlar kul-
lanması. onu ideoloji konumuna dü-
şürmüştür. Erbakan hareketinin top-
luma sunduğu İslam, Türkiye'de ya-
şanan gerçek İslamın karikatürüdür.
Batl'yi anlamak: Partimiz. kö-
rü körüne düşnıanlık ve bağlılık ye-
rine. Batı'yı aniamamız gerektiğine
inanır. Batfyı anlamak zorundayız,
devlet ve toplum olarak varlığımızı
sürdürmemizin temel şartlanndan bi-
n budur.
Jeodemokrasi: Türkiye. soyut
demokratik ılke ve fikirleri toplumu-
muza dayatma yolunu tercih etmek
yerine, toplumumuzun şartlarına.
vicdanına uygun bir demokrasi anla-
yışını benimsemelidir. Partimiz. insa-
nımızm vicdanına hitaben bir de-
mokrasinin inşasında. Batı 'nın fark-
lı demokratik geleneklerinden ilham
alır ve bu konuda eklektiktir. Partimiz
jeodemokrasiye inanır. Jeodemokra-
si. jeopolitik demokrasidir. Jeode-
mokrasi. içine konulacağı kabın stra-
tejik zaruretlerine ve şartlanna
uyumlu \ e> a dııyarlı demokrasidir.
KÜrt SOrunU: Türkiye bir "otan-
tik" (kendiliğinden) etnisiteler ülke-
sidir, bir "ırklar" ülkesi değil. Dev-
letimizin muhatabı olan halk. Os-
manlı'dan Cumhuriyete miras kalmış
bir halktır. Cumhuriyet bir rejim de-
ğişikliğinin adıdır, Osmanlı'nın yö-
nettiği halkı miras almıştır. Siyasi
DYP, el sıkmazken şimdi kızlan öpen Erdoğan'ın türbanlı eşinin açılacağını öne sürdü:
Yakında tango da yaparlar. ^ ü J JLÇUler,
'\'enilikçi"
gnıbun lideri
Ta»ip
Erdo«an"ı \e
değişinıini cn
çok eleştiren
Ûder oldu.
• DYP,' Yenilikçileri' işadamı Cem Boyner tarafından kurulan, ancak bir
varlık gösteremeyen Yeni Demokrasi Hareketi'yle karşılaştırdı. Erdoğan,
değişim mesajlan nedeniyle üstü örtülü olarak "oportünizm"le suçlandı.
ANKARA (ANKA) - DYP. yeni
oluşumun lideri Rertp Taj^ip Erdoğan a
yönelik üslubunu her geçen gün
sertleştiriyor. DYP'nin iniernet adresinde
yapılan bir yorumda Erdoğan'ı kızdıracak
değerlendirmelerde bulıınuldu. "Cem
Boyner'i Valnız Bırakanlar" başlıklı yazıda
Erdoğan'ın başını çektiği oluşum; geçen
yıllarda işadamı Cem Bovner tarafından
kurulan, ancak bir varlık gösteremeyen
Yeni Demokrasi Hareketi ile karşılaştınldı.
Erdoğan'ın da Boyner gibi başansız
olacağı savunulan sayfada. Erdoğan'ın
değişim çabalan da hedef alındı.
"Venilikçiler"den "eskicrier diye
söz edilirken Erdoğan. değişim
mesajlan nedeniyle üstü örtülü
olarak "oportüniznTle suçlandı.
Sayfada Erdoğan'ı kızdıracak şu
ıfadelere yer verildi: "Sokaktaki
genç kızlan yanaklanndan öpen
Saym Boyner'i hiç kimse yadırgamıvordu,
çünkü o hiçbir zaman kadın eli sıkmanın \eva
bir kadını yanaklanndan öpmenin günah
olduğunu söylememişti.. Ama Savın Bovner "in
yaptığını Sayın Erdoğan yapıp da sokakta
gördüğü genç kızlan şapır şupur öpünce
yadu-ganıyor. Avıp oluyor- Vâdırganıyor,
çünkü daha bir kaç ay öocesine kadar günah
diye kadın eli bile sıkmıyordu... Yann bir gün
de türbanlı eşini sırü açık elbiselerle sosyete
düğünlerine götürüp tango yaparken görürsek
biz hiç şaşırmayacağız... Şaşırma\ acağtz.
çünkü oportünizmde her şey mübahür..."
Ajyon 'da tüzük veprograma son şekli verilecek
Yenilikçiler toplantyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-FP'nin kapatılma-
sının ardından Gelenekçi-
lerden aynlarak parti kurma
çahşnıalannı sürdüren Ye-
nilikçiler, Recep Tayyip Er-
doğan'ın başkanlığında 1-3
Ağustos tarihlerinde Af-
yon'da bir araya gelecekler.
Toplantıya, 60 dolayında
milletvekilinin yanı sıra işa-
damı, akademisyen. sanatçı
ve çeşitli meslek gruplann-
dan yaklaşık 150 kişilik ku-
rucular kurulurıun katılma-
sı hedefleniyor.
Erdoğan başkanlığmdaki
Yenilikçi oluşum, partileş-
me çahşmalarını hızlandır-
dı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın
başkanlık yapacağı toplantı-
da, yaklaşık 10 gün önce
Uludağ'da Sıvas Bağımsız
Milletvekili Abdüllatif Şe-
ner başkanlığındaki komis-
yonun yazdığı tüzük ve
programa son şeklinin veri-
leceği bildirildi.
Hesaplar
Yenilikçiler, şu anda 55
milletvekili görülmekle bir-
iikte ANAP kongresinin ar-
dından gelecek katılımlarla
60"ı geçmeyi hesaplıyorlar.
60 dolayında milletvekiliy-
le biriikte akademisyenler.
sanatçılar, toplumda başarı
kazanmış kadın temsilciler,
işadamlan ve yetenekli
gençlerden oluşan 150 kişi-
lik kurucular kurulu hedef-
leniyor.
Yenilikçilerin, ağustos
ayının ilk veya ikinci hafta-
sında partileşme çahşmala-
rını tamamlayaeakları ve
kuruluş dilekçesinin Içişle-
ri Bakanlığı'na sunulacağı
bildirildi.
DYP'de, Erdoğan suçlanırken, "Tür baıuı eşi Emine Erdo-
ğan'ısırtı açıkelbiselerle sosyetedüğünlerine götürüp tan-
go yaparken görürsek şaşırmayacağız" göriişü savunuldu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
meşruiyet, ideolojilere dayanılarak
değil. toplumun otantik realitesine
dayanılarak hak edilebilir. Etnisite bir
vakıa; ırkçılık ve ulusçuluk bir ide-
olojidir ve halk vicdanında karşılık-
lan yoktur.
Irk değil, etnisite.- Kürtier bir
azınhk değildir, "Kürt" ve "Türk"
kavramlan bir ırka değil. bir otantik
etnisiteye imada bulunur. Kürt soru-
nu, halklar arası bir sorun değil, dev-
letin resmi "milliyetçr veya "Türk-
çü" elitleriyle Kürtçü elitleri arasın-
da bir sorundur. Başka bir şekilde di-
le getirmek gerekirse Kürt sorunu,
ırklar arası bir sorun değil, farklı
"ulusçuluk" ideolojileri arasında bir
sorundur.
GÜneydOğU Olaylari: Parti-
miz, Türkiye'nin bu sorundan dola-
yı yaşadığı acı gelişmelerin, devlet
elitleriyle bir Kürt devleti kurmak is-
teyen Kürtçü elitler arasında yaşan-
mış aile içi bir zina, bir seküler bar-
barlık olduğuna inamr. Partimiz
"devlet kurma hakkını" bir insan
hakkı olarak görmez. Evrensel ide-
olojinin mensubu olduğunu iddia e-
den eiitlerin. sıra Kürtlere geldiğin-
de "Kürtçülüğe" destek sağlamalan,
ilgi çekici bir fenomendir. Partimiz,
Kürt sorununun Paris'te. Berlin'de,
Londra veya Washington'da değil,
Ankara'da çözülebileceğine inanır
Devletin misyonu: Devletin,
bir iktidar örgütü olması dolayısıyla
düşmanlan yoktur, çıkarlan vardır.
Partimiz hukuk devletinden yanadır,
devletin hukukundan yana değil. İde-
oloji devleti değil, ideolojilerin talep-
lerine açık devlet. Türkiye'de devletin
misyonu. Osmanlı devletinin Ortado-
ğu'da bıraktığı iktidar boşlugunu dol-
durmak olmalıdır.
'Üniter toplum Olmaz': Parti-
miz, üniter toplum fikrini reddeder,
çünkü toplum ontolojik bakımdan ve
toplum olması dolayısıyla heterojen-
dir. Toplum farklılıklardan oluşur. Ho-
mojen toplum fikri despotiktir. Dev-
let, üniter toplum adına, vatandaşlan-
nın "vatandaş" kimlikleri dışmdaki
kimlikleri belirleyemez, tanımlaya-
maz ve belirli bir kimliği dayatamaz.
ABD'nln Çlkarlari: Türkiye'nin,
ABD'nin muhtemel gelecekte, Orta-
doğu'da menfaatlanna en uygun ülke
olacağı açıktır. Çünkü ABD, Ortado-
ğu'daki menfaatlannı Arap hanedan-
lara dayandırmıştır ve bu ülke halkla-
n arasmda giderek yükselen demok-
rasi talepleri karşısında bu hanedan-
lıklar yıkılabılırler.
Seçilmiş diktatörler: Demok-
rasinin önündeki engellerden biri de
seçilmiş diktatörlerin yönettiği sivil
siyasi oluşumlann iç rejimleridir. Se-
çilmiş diktatörler ve diktatörlük red-
dedilmelidir. Demokrasi isteniyorsa,
öncelikle oligarşik parti ve sivil ku-
rum rejimlerinin önüne geçilmelidir.
Halk kapitalizmi: Mevcut şart-
larda kapitalizme alternatif bir ekono-
mi rejimi yoktur. Sosyalist ekonomi
fikri artık çökmüştür. Cebimizdeki pa-
rayı kontrol edenler, hayatımızı ve fi-
kirlerimizi de kontrol altında rutarlar.
Partimiz, bütün ekonomik alanı kapsa-
masa da bir "halkkapitalizminin" kıs-
men uygulanabileceğine inanm
Ne kadar değişim: "Mutiakde-
ğişme" fikri yanlıştır. Mutlak değışme
kaos ve karmaşadır. Hayatın devam
edebihnesi, bir şeyin varhğını sürdü-
rebilmesi için değişmenin kısmi ol-
ması kaçınılmazdır. Partimiz, "dev-
rimci" siyasi modellerin. müstakbel
rejim, toplum \e düzenleri için, mut-
lak bir değişmeye kesin bir referans
noktası sağlamak amacıyla bir nötr
"s±r" noktası, bir "nötr" başlangıç
noktası bulabilecekleri yolundaki fi-
kirlerini reddeder. O, bu reddiyeyle
"devrimci" değildir.
oralcalislar@yahoo.com
Ne kadar Türk erkeği son yıllarda
bıyığını kesmiş, bunu saptamaya ça-
lışıyoruz. Hürriyet gazetesi birinci
sayfasına çıkardığı haberinde, Or-
han Gencebay'dan Ertuğrul Öz-
kök'e uzanan bir bıyık tartışması
başlatmış. Son yıllarda bıyık kesme-
nin arttığını ifade eden haber, bu eği-
limi Özkök'ün başlattığı saptamasın-
da bulunuyor. Oktay Ekşi ve Levent
Kırca ise bu değişimi pek umursa-
maz bir hava içindeler.
Bu bıyık kesme işi ne kadar an-
lamlı bir haber orası çok tartışmalı.
Ancak, bıyıkla uygariık arasında bir
ilişki bulunduğu konusunda son yıl-
larda bir fikir oluştu. Bıyığını kesen-
lermedeni, kesmeyenlerdegelenek-
çi ya da tutucu sayılıyorlar. Eskiden,
solcular Stalin bıyığı bırakırlar, ülkü-
cüler ise sarkık bıyığı tercih ederier-
di. Bu geleneği hâlâ devam ettiren-
ler olsa da artık böyle bir aynmın kal-
madığını söyleyebiliriz.
Hakiki Türk erkeği eskiden bıyıklı
olurdu. Zaman bunu da eskitti. Artık
Bıyık Kesmek, Gay Kovalamak
çevrede bıyıksız çok sayıda hakiki
Türk erkeği görebiliyoruz. Hatta ba-
zı bıyıklılann erkekliğini tartışanlar bi-
le var. Bıyık tartışması erkekler açı-
sından bir imaj sorunu olarak varlığı-
nı koruyor. Entelektüel erkekler ise
sakalı seçiyorlar.
• • •
Osmanlının son yıllanna baktığı-
mızda sakalın çok önemli bir erkek-
lik unsuru olduğunu görürüz. O yıl-
lardaki bütün resimlerde özellikle pa-
şalann sakallı olduğunu söyleyebili-
riz. Bıyığını yavaş yavaş kesen Türk
erkeğinin son yıllardaki önemli hata-
larından birinin Kuşadası'na gelen
"gay'ieri kovalaması olduğu söyle-
niyor.
Iddiaya göre Türk erkekleri ve bun-
lann en erkeği olan Kuşadası Emni-
yet Müdürü, atalarımızın kanlanyla
sulanmış toprakları gaylerin yani eş-
cinsellerin kirletmesini istememişti.
Bıyıklar kesilmiş ama, erkeklik elden
gitmemişti. Böyle bir gerilemeyi Türk
erkeği kabul edemezdi.
• • •
Işin ilginç tarafı bıyık kesme habe-
rinin çıktığı gün, artık zengin eşcin-
sellerin Türkiye'ye gelmeyeceği de
duyuruluyordu. Haberin başlığı ise
"Turizme bir milyon dolarlık hançer"
şeklindeydi. Yani erkekliğımiz bize
her zaman olduğu gibi pahalıya mal
olmuştu. Şimdi bunun üzüntüsü için-
de eşcinsel turjst yolu gözlüyoruz.
Bu gelişme Öksüz'ün Telekom ko-
nusundaki efelenmesine benzedi.
Öksüz de bir Türk erkeği ve bir Türk
bakanı olarak atalarımızın kanıyla su-
lanmış topraklarda yabancı egemen-
liğine izin vermeyeceğini söylemişti.
Bu efelenme Kuşadası efelenmesin-
den daha pahalıya mal oldu. 25 mil-
yar dolarlık bir kayıptan söz edildi.
Öksüz yaptığına pişman oldu mu
bilemeyiz. Ancak artık sesi çıkmıyor,
çünkü bakanlık görevi sona erdirildi.
Şimdi hep biriikte Batı'dan gelecek
parayı bekliyoruz. tıpkı Kuşadalıların
eşcinsel turistleri beklediği gibi. Bı-
yıklan kestik, yolları açtık ama yine
de erkeklik bizde kaldığı için her fır-
sat çıktığında, "serde erkeklik var"
deyip ortalığa atılıyoruz. Sonra...
Sonrası acı ve pişmanJığa dönüşü-
yor.
•••
Türk erkeği, bıyığını kesmek iste-
yen modernleşmecilerle, sakalını bı-
rakıveren entelektüellerin arasında
sıkışmış durumda. Bıyığını kesse
modemleşecek, ancak sakallı ente-
lektüeller ise başka bir Batı görünü-
şüyle karşısına çıkacaklar.
ışin aslı bazılarına göre şekilde de-
ğil, içerikte. Adam bıyığı kesse ne
olacak, sakalı bıraksa ne olacak di-
ye düşünen de var. En çok bıyık ke-
senin DSP'liler olduğu söyleniyor.
Üstelik 50 yıldır bıyığını kesmeyen
bir genel başkana rağmen bunu ya-
pabiliyorlarsa umut verici bir durum
var demektir. Hiç olmazsa bu konu-
d,a genel merkezden farklı bir tutum
içindeler denebilir.
•••
Her neyse, sonuç olarak bıyığı
kessek de kesmesek de, eşcinsel tu-
ristler Türk erkeklerine küsmüşler ve
bir daha gelmemeye kararvermişler.
Tek umut Kırkpınar güreşlerinde. Ba-
tılı eşcinsellerin bu güreşlere göz dik-
tiklerine ilişkin haberler almıştık. Ne
kadar doğru bilemiyoruz. Ama yine
de bir umut.
Ben bıyıklı da olsa, bıyıksız da ol-
sa Türk erkeğinin kimliği konusunda
bir şüpheden yana değilim, Her Türk
erkeği, kahramandır, otoriterdir, bü-
yüklerine saygılıdır, küçüklerini kor-
kutur. Hele de eşcinseller memleke-
timize gelmek isterse buna dayana-
maz. Bıyıklı, bıyıksız farketmez, Türk
erkeği Türk erkeğidir.