Katalog

31 TEMMUZ 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA / ekonomi(« cumhuriyet.com.tr 13 TSE personel bclgelendirecek • AINKARA(AA)- Türk Standartlan Enstitüsü'nün (TSE) bundan sonra personel belgelendirmesi de yapacağı bildirildi. TSE'den yapılan yazılı açıklamada, TSE'nin personel belgelendirme alanında ulusal temsilci olarak akredite edilmek amacıyla Avrupa Kalite Teşkilatf na başvuruda bulunduğuve 15 Temmuz 2001 tarihi itibanyla teşkilatın TSE'yi konuyla ilgili akredite ertiği kaydedildi. DOHAkenti önemli • CENOVA(AA)- Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)BaşkanıMike Moore. dünya ticareti hakkındakı uluslararası müzakerelerin yeni raundunun. planlandığı gibi bu yıl içinde yapılmaması durumunda DTÖ'nün varlık nedeninın zarar göreceğini ve dünya yoksullarının acı çekeceğini öne sürdü. Moore. DTÖ üyesi 142 ülkenin temsilcileriyle yaptığı toplantıda. müzakerelerin kasımda Katarın başkenti Doha'da yapılmasının büyük önem taşığıdığını belirtti. Yöneticilepe tedbir kararı • İSTANBLL(AA)- Tasarruf Mev dutatı Sıgorta Fonu (TMSF), eski EGS Bank AŞ ortak ve yöneticilerinin EGS şirketleri nezdindeki mal varhklan üzerine ihtiyati tedbir koydurdu. TMSF, Borsa Başkanhğı'nın istemi üzerine, EGS BankAŞıle lMKB'de işlem sıraları kapatılan EGS Holdıng AŞ, EGS Dış Ticaret AŞ, EGS Egeser Giyim AŞ, EGS Finansal Kiralama AŞ ve EGS Gayrimenkul Yatınm Ortaklığı AŞ şirketlerıne ilişkin tedbir hakkında borsaya bılgilendirme yazısı gönderdi. Tirkiye'tte vermtflik arttı • ANKARA(AA)- Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) uzmanlannın, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) üyesi 15 ülke arasında 1995-1999 dönemini esas alarak yaptığı karşılaştırmalı çalışma sonucu AB ülkelerinde. sanayi sektöründe en yüksek yıllık verimlilik artışının yüzde 4.62 ile Finladiyada olduğu ortaya çıktı. En düşük verimlilik artışı ise yüzde -0.07 gerilemeyle Danimarkada gözlendi. Türkiye'nin yıllık ortalama verimlilik artışı ise sanayi sektöründe yüzde 2.09. tanm sektöründe ise yüzde 0.87 olarak hesaplandı. Arjantin'de pahatlama • Ekonomi Servisi - Arjantin'de muhalefetin çoğunlukta olduğu Senato. hükümetin "sıfırkamuaçığı" planını dokuz saat süren tartışmalann ardından dün sabah saatlerinde onayladı. Kanıu çalışanlannın protestolarına neden olan ekonomik program, merkezi ve yerel yönetimlerin bütçe açığını sıfırlamak ve mali piyasalan rahatlatmak amacıyla kamu harcamalannda ve maaşlarda büyük kesintiler yapmayı, aynca vergi artışını öngörüyor. Önümüzdeki hafta ortalannda anayasaya aykın olduğu gerekçesiyle dava açılması bekleniyor Kıyı yağmasuıa engel• Turizm Bakanhğı kendisine tahsis edilen kıyı şeridindeki 4 milyon metrekare araziyi satmaya hazırlanadursun, bazı kuruluşlar söz konusu yasanın anayasaya aykınlığını ispatlayarak satışlan engellemek üzere kollan sıvadı. OLCAYBÜYÜKTAŞ Geçen hafta Resmi Gazete'de yayım- lanarak yürürlüğe giren 4706 sayılı Ha- zine'ye Ait Taşınmaz Mallann Değer- lendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hak- kında Kanun'un ardından Turizm Ba- kanlığı'nın kendisine tahsis edilen kıyı şeridindeki arazilerinin satışı için hazır- lık yapması tepkilere yol açtı. 4706 sayılı kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri belirleyen tebli- ğin de 24 Temmuz'da yayımlanması dik- katleri kıyı şeridinde yer alan toplam 4 milyon metrekarelik araziye çekti. 1982 yılında 49 yıllığına kiralanan arazilerin. kiralayana satılmasına ola- nak tanıyan söz konusu yasanm anaya- saya aykın olduğu ileri sürüldü. Hatta Kryılann orman aradsi olması nedeniyle saûşına izin verilmemesi gerektiği belirtiliyor. geçen hafta 11 yasanın iptali için Ana- yasa Mahkemesi'ne dava açacağını du- yuran Doğru Yol Partisi'nin açmayı planladığı davalardan birini de söz ko- nusu yasa oluşturuyor. Bu konuda çalışması olan bir başka kuruluş da Türkiye Mimar ve Mühen- dısler Odalari Birliği (JMMOB). TOMMB Yönetim Kurulu Üyesi Celal Beş,iktepe,Türkiye de üç türlü mülkıyet hakkı olduğunu belirterek, şahıs ve Ha- zine mülkiyeti olmayan tüm mülklerin devlete ve tüm topluma aıt olduğuna dikkat çekti. Beşiktepe, oda olarak bu yasanın. anayasaya aykın olduğu nok- talan belirlemek amacıyla Barolar Bir- liği ile ortak çalıştıklannın altını çizdi. Turizm yaünmcılarına kiralanmış Beldibi, Kemer, Çamyuvası ve Tekiro- va şeridinde, orman arazisi üzerinde toplam 27 turistik tesisin yer aldığını ve şimdi bu arazilerin buradaki yahnmcı- lara satılmasının planlandığını antalan Beşiktepe, bu arazilerin özel mülkiyete konu olamayacağımn altını çizdi. Yatınmcı kararsız Turizm yatınmcılan arazilere nasıl yaklaşacakları konusunda henüz olgun- İaşmış bir fikir sahibi değiller. Turizm Yatınmcılan Demeği (TYD) Başkanı Tavit Köletavitoğlu, yasanın çıkmasını olumlu bulmakla berabar, ka- rar vermek için biraz beklenmesi ge rekiğini dile getirdi. "Eğer. devlet tüm açıklannı bu arazüerdenetöeedeceğipa- radan karşılamava kalkarsa. bu yatinm- cı için cazip olmayacakür" dıyen Köle- tavitoğlu, uluslararası standartlarda, al- tı ay kapalı tesislerin yatmm bedelleri içinde arazi yatınmının yüzde 5-8 ara- sında olduğunu hatırlattı. Satış kapsamında toplam 4 milyon metrekarelik alan bulunuyor. Bu arazi- lerde 110 turizm yatınmcısı faaliyette bulunuyor. Yatınmcılann araziyi almak istememeleri halinde 49 yıllık kira hak- lan baki kahyor. BAĞ-KÜR'UN ALACAĞI 4.8, SSK'NİNKÎ tSE 1.5 KATRtLYON LİRAYA ULAŞIYOR Vergide taksit dönemi başhyorEkonomi Servisi - Bağ- Kur' un alacağı olan son üç yıl- da ödenmemiş prim ve cezala- nn toplamı 4.8 katrilyon, SSK'nin gecikmiş prim ala- caklan 1.5 katrilyon İiraya ula- şıyor. Alacaklannı tahsil et- mek için taksitlendirme uygu- lamasını sürdüren kurumlara işverenin borcu, geçmiş yılla- ra göre en yüksek düzeyine ulaşırken bu gelişmede kriz kadar, SSK'nin avukatlan devreden çıkarmasının etkili olduğu bildiriliyor. 1994 krizinin ardından bile prim alacaklannın bu kadar birikmediğine dikkat çekilen SSK'deki bu durum, yaptığı tahsılat oranmda kazanç sağ- layan kamu avukatlan yerine bu işin memurlara yaptmlma- sına bağlanıyor. Kamu avukat- lan, geçmiş yıllarda alacakla- nn bu oranda birikmediğini vurgulayarak işveren borçlan- nın hızla ödenmesini sağla- mak için icra kurulu oluşturu- larak başlanan uygulamanın başanlı olmadığına dikkat çektiler. Avukatlar, borçlann takibi için oluşturulan kurul- larda çalışan memurlann bu alanda uzman olmadığını. üs- telik daha pahalıya mal olduk- lannı ifade ederken Sağlık-İş Başkant Mustafa Başoğiu da "reform* adı altında hızmetle- ri adım adım özelleştirilen SSK'nin mali açmazdan kur- tanlamadığını belirtti. Başoğ- iu, sık sık uygulamaya konan taksitlendirme uygulaması- nın. borçlulan yeni indirim ve af beklentilerine soktuğunu ifade etti. Ödeme kolayhğı Işverenlerin vergi ile prim borçlan için art arda ödeme kolayhğı sağlanması amacıy- la yapılan "taksitlendirme'' uygulamalan sürüyor. Bu çer- çevede. Bağ-Kur ve SSK'ye pnm borcu olanlara getirilen ödeme kolaylığından yarar- Büyüme verilerine göre Atlantik'in iki yakasmda da durum iç açıcı değil ABD hapşırdı, Avrupa nezle oldu Ekonomi Servisi - Hâlâ ekono- mik durgunluk tehdidi altında olan Amerika Birleşik Devletle- ri'ndeki olumsuz gelişmeler AB- D'den çok Avrupa'yı etkiler hale geldi. ABD'de ikinci 3 aylık dö- nemde yüzde 0.7 olarak gerçekle- şen büyüme hızı son 8 yılın en dü- şük verileri olarak kabul ediliyor. Başta vergi indirimi olmak üzere alınan önlemlerin ise durgunluğu azaitıcı bir etkisinin olmadığı ifa- de ediliyor. Tüm bu olumsuzluk- lara karşın ABD piyasalannın çok da büyük bir tepki vermediği göz- leniyor. Amerikan ekonomisinin nabzı olarak bilinen Dow Jones endeksi geçen haftayı yalnızca binde 7'lik bir düşüşle kapattı. Dolar da Euro karşısında çok az geriledi. ABD ekonomisindeki bu gerile- meden ise en çok Avrupa etkileni- yor. Küresel ekonomideki bu ge- Uşmeleri manşetten veren Le Monde gazetesi "Ftansızsanayict- sum diken üstünde oturdugunu" 1 yazdı. Fransa'da yapılan son an- ketler bu ülkede iş dünyasında mo- rallerin giderek düştüğünü ortaya koyuyor. Keza benzerbir süreç In- giltere'de de yaşanıyor. Ürinci 3 ay- lık büyüme göstergeieri binde 3. Almanya, Italya, Hollanda ve ls- vicre'deki son göstergeler de büyü- me ibresinin hızla aşağıya doğru düşrüğü yolunda. Sonuçta Atlantik'in her iki ya- kasında da durum pek parlak de- ğil. ABD'de şirketlerin aldıklan ilk önlemier stoklanru ve çalışan- lann sayısını azaltmak. Avrupa'da özelikle üretim sektörünün büyük bir güven bunalımı yaşadığı kay- dediliyor. Eski kıtada durgunluk henüz tüketime yansımasa da te- dirgin bir bekleyiş hâkim. Bu da fırmalann ileriye yönelik planla- nnı olumsuz erkiliyor. Uzmanla- ra göre aölması gereken en önem- li adım kademeli olarak vergi in- dirimleri. PlftBllP^^^ Onlara büyümemizin çokyakmda Togo'nunki gibi . olacağtnı söyteyelim. Bu onfart sakinleştirir. lanmak isteyenlerin başvuru süresi 1 Ağustos Çarşamba gününden itibaren başhyor. Bağ-Kur prim borçlulannın 1- 30 Ağustos arasında Bağ-Kur il müdürlüklenne başvurma- lan gerekiyor. Uygulamaya göre, aylık yüzde 10 olan ge- cikme faizi kaldınlacak, prim- lerin yıllık yüzde 3 faiz ve 18 eşit taksitle ödenmesi olanağı sağlanacak. Bağ-Kur'un alacağı 4.8 kat- rilyonu bulurken uygulamadan 600-800 trilyon lira ara- sında tahsilat bekleniyor. SSK'de geçen ay başla- tılan ödeme kolayhğı uy- gulaması kapsamında ta- nman 15 günlük ek süre de 1 Ağustos Çarşamba günü başlıyor. Başvur- malan durumunda işve- renler borçlannı 18 eşit taksit ve yıllık yüzde 3 fa- izle ödeyebilecekler. Bugüne kadar SSK'ye borçlu ışverenlerin yüz- de 90 dolaymdaki bölü- münün ödeme kolaylı- ğından yararlanmak için başvuruda bulunduğu; yüzde 80'inin, borcunun ilk taksitini yatırdığı be- lirtiliyor. 18 ayın sonun- da 1 katrilyon liralık bir tahsilat yapılması hedef- leniyor. Bu arada tstanbul Ser- best Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (tSMMMO) Başkanı Yafaya Ankan, vergi öde- me kolayhğı için başvu- ru yapanlann taksitlerde aksama olsa da aynı ko- şullarda ödeme yapabil- mesine olanak sağlanma- sını istedi. OTOKOÇ GENEL MÜDÜRÜ ÇİMEN, UMUTLU TABLO ÇİZDİ: Geleceğe güveniyoruz ANKARA (AA) - Otokoç Genel Müdürü CenkÇimen, Türkiye'nin geleceğine güvendiklerini belirterek 3-5 yıl içinde Türkiye'nin, Avrupa'nm en güçlü ülkelerinden biri haline geleceğini söyledi. Çimen, geçen yıl 20 bin araç satışı gerçekleştirdiklerini, ayda 10 bin araca servis hizmeti verdiklerini kaydetti. Türkiye otomobil pazannın ilk altı aylık dönemde yüzde 68-69 oranında daraldığını hatırlatan Çimen, otomotiv pazannda bu yıl yaklaşık 160- 190 bin otomobil, 60 bin civannda hafif ticari araç, 4 bin 500 civannda da kamyon satışı beklediklerini açıkladı. Araç satm almak için çok uygun bir dönem olduğunu vurgulayan Çimen, bunun önündeki en büyük engelin güven sorunu olduğunu, insanlann işini kaybetme veya yannı görememe gibi nedenlerle uzun vadeli borçlanmak istemediklerini ifade etti. Cenk Çimen geçen yıl 310 milyon dolarlık ciro yapan şirketin, bu yılı pazardaki daralışa paralel olarak 110-120 milyon dolarlık bir ciro ile kapatacağını tahmin ettiklerini açıkladı. Yüzde 70 daralma beklentisi Cenk Çimen 2001 yılınm tamamında sektörde yaklaşık yüzde 70 oranında bir daralma beklediklerini söyledi. Tek başına ihracatın sektördeki daralmadan çıkış için yeterli olamayacağını, ihracatla birlikte iyi bir iç pazar olması gerektiğini vurgulayan Çimen, otomotiv üzerindeki yüksek vergi oranlannın biraz aşağı çekilmesinin otomotiv piyasasını rahatlatacağını sözlerine ekledi. SEKTÖRÜN KALBİİKİ KAPSAMU ETKİNLİKLE ATACAK Eylülde bilişim şenliği var Ekonomi Servisi - Eylül ayının ilk haftasında bilişim sektörünün kalbi iki etkinlikte atacak. Istanbul'un merkezinde sektörün bilgi ağını oluşturan Bilişim Zirvesi '01 yapılırken TÜYAP Beylikdüzü'nde Bilişim '01 A CeBlT Event Fuan açılacak. 3 Eylül'de ortak bir açılış töreniyle başlayacak olan etkinliklere katılım için yapılan hazırlıklann pazarda olumlu bir hava estırdiği kaydediliyor. Bilgi aktanm ağı Türkiye Bilişim Vakfı(TBV), Türkiye Bilişim Derneğı (TBD), Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), Semor ve Interpro'nun girişimiyle Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı ile Askeri Müze Kültür Sitesi'nde düzenlenen Bilişim Zirvesi "01 etkinliklerinde, 5 bin bilişim profesyonelinin bir araya geleceği 21 paralel oturum, 250'yi aşkın toplantı ve seminer yapılacak. Telekom Forumu'nun da yapılacağı zirvenin ana teması, mobilite, bilişim ve iş kavramlannı bir araya getiren "MobiKşim" olacak. Aynca TÜBİSAD tarafından düzenlenen Genç Bilişimciye Kaynak Formu'nda projelerine maddi kaynak arayan gençler işadamlan ile buluşturulacak, teknolojik gelişimin kültürel etkisinin işlendiği "İnternet Kuşağı, 68 Kuşağı ile Buluşuyor" Teknoloji tartışmasında iki kuşağın çakışan ve çatışan yönleri tartışılacak. Avrasya'nın en büyük r~.~ teknoloji platformu olarak tarumlanan Bilişim '01 A CeblT Event'e ise 15 ülkeden 100 şirketin katılımı bekleniyor. En yeni ürünlerin, teknoloji ve hizmetlerin anlatılacağı fuara katılacak olan firmalar arasında Türk Telekom, Microsoft, HP ve Koç Sistem gibi büyük bilişim şirketleri yer alıyor. İŞÇİNtN EYRENÎNDEN ŞUKRAN SONER Çok Etkileyici IMF Başkarı Yardımcısı Fischer, hükümetin son al- rj ayda yaptıklannı "çok etkileyici" bulmuş. Ondan iyi bilecek halleri yok ya. Bizim iş dünyamızın en büyük- leri, TÜSİAD ve diğer işveren örgütleri, Derviş ve Fischer ile içli dışlı ekonomi otoriteleri(!), medya yıl- dızlan, hükümet programında değişiklik yapılması, dolann iniş çıkışlannın azıcık denetim altına alınması heveslerini kursaklarında bırakmışlar. Onlar da Fisc- her'in konuşmasını çok etkileyici butarak suspus ol- muşlar. Ecevit, Fischer gelmeden, onun ve Derviş'in vara- caklan karann en doğru olduğunun altını çizerek do- lann dalgalanmasından ekonominin gördüğü zararın önemine değinmek gereğini duymuştu. Fischer'in "programda değişiklik yok" kesin sözü üzerine bir gün sonraki konuşmasında konuyu ağzına bile alma- dı. Programda değişiklik, "revizyon" konuşmaları da birdenbire bıçak gibi kesildi, gündemden düştü. Gerçi kimi uzmanlar, sanayicı, yatınmcı için önünü görmemek anlamına gelen dövızin iniş çıkışlara, dal- galanmaya bırakılmasına iş dünyamızın razı olması- nın kapalı kapılar arkasında verilmiş bir karşılığı olma- sı gerektiğine inanıyorlar. Ama bizi ilgilendiren boyu- tu, dövizin iniş çıkışları ile değerinin çok üstünde ya- pay çıkışlanna bağlı olarak kazık yemeye devam ede- ceğimiz. Sahi Fischer, hükümetin son altı aylık icraatını na- sıl çok etkileyici bulmuş olabilir? Üstlerine alınmak is- temedikleri büyük krız de bu altı ayın içinde idi. Ken- dilerinin bir önceki çıpa programlarının fiyaskosu, bü- yük krizin sorumluluğu da dahil, sonrasında ne iste- dilerse, noktası virgülü ile hükümete yaptırmış olsa- larda, hükümeti "güvenilir" bulmadıklan için ikinci di- lim kredileri erteleme kararlanndan bu yana kaç gün geçti ki? Her dediklerini yerine getirdiği halde "güven vermeyen" hükümet, elbette Telekom yönetiminde- ki çark edişi, yeni bankalar operasyonu ile batıklan bize ödetme kararlan kadar, bu kez "seçime kaçma- yacaklan" sözü ile de çok güvenilir, "çok etkileyici" oluvermişti. Gerçekten önünü göremeyen, iflaslar, yabancılara yok pahasına satışlar kuyruğundaki işverenler ve ör- gütleri de bu tablo karşısında "suspus" olmuşlardı. Geçen hafta boyunca avazları çıktığı kadar haykıran- lar bu haftaya, iyimser(!) gıriverdiler. Artık herkes iyim- ser. Fisher'in "üç vakit mi desem" anlamına gelen iyimserliği, sihirli bir değnekle bütün Türkiye'ye saçıl- mış gözüküyor. (Ki o üç hafta, Sayın Derviş eylül ba- şı demişlerdi) Biz yine yaşamın gerçeklerıne döndüğümüzde, dün konuştuğum birkaç önemli yatınmcı işletmenin beyin takımından duyduklanmı aktarırsam... Şu aşa- mada hiçbir işletme önünü göremiyor. Her şeyden ön- ce maliyet hesaplan yapılamıyor. Dalgalanmada, de- ğerinin çok üstünde, spekülatif olarak hep çıkan, azı- cık ındiğınde de gerçek değerinin çok üstünde kalıp orada durmadan tekrar çıkan dolar fiyatı karşısında, maliyet, yatınm hesapları yapılamıyor. Bu alandakı uzmanlann fiılen işsiz, varlık nedenlerinın anlamsız kalması bir yana, bu tabloda gözü kara giden işlet- melerin kâr marjlannı yüksettme eğilimleri otomatik gündeme geliyor. Bunun anlamı da: Sattşfiyatlarının gereğinin üstün- de yükseltilmesi, ihalelerde yüksek fiyat verilmesi, iş- letmelerin küçülmesi, işçiliğin düşürülmesi.. gibi, so- nuçta hepsi de bize giren yeni kazıklar. Biliyor musunuz ki, üzüm üzüme baka baka kara- nr yaklaşımı içinde, kârlı, en azından çok sıkışık du- rumda olmayan işletmeler bile işçi çıkararak küçül- meyi en kolay tasarruf aracı olarak görüyor. Krizin zo- runlu kıldığının pek çok katı işçi, üzerinde çok duru- lan yetişmiş kaliifiye eleman, sadece ve sadece bu ne- denle işlerini kaybetmiş bulunuyoriar. Aynı kolaycı, sorumsuz, insafsız yaklaşımlann bir diğer sonucu, ücretlerin aşağı çekilmesi. Çıkarmala- nn önemli bir bölümü yüksek ücretli çalışandan kur- tulmaamacına yönelik. Çıkarılmayanlar, kriz ve çıkar- matehdidi altında ücret artışı olmaksızın çalıştırılma- ya razı ediliyorlar. Gerçekten durumlan iyi olan işlet- meler de, ortamı bahane ederek ağır yoksullaşmaya karşın çalışanlanna, enflasyonun gerisinde kalacak ücret artışları bile vermemekte diretiyorlar. Fazla me- sai ödemeksizin fazla çalıştııma, çalışma koşullannın ağıriaştınlması genel kural gibi bir şey. Hatta bir for- mülle ücretlerin aşağı çekilmesi de çok yaygın uygu- lama. Zaten anlı şanlı özel sektörümüzde topu topu 250 bin civannda sendikalı çalışan vardı. Kriz sonrası ka- ça inmişrir dersiniz? Sigorta primlerinin artması işin tuzu biberi olunca kuralsız, kayıtsız çalıştırmadaki ar- tış oranı ne olmuştur? Sayın Fischer'in buyurduğu gibi, her şey gerçek- ten çok etkileyici... sukransoner(« yahoo.com Cari fazla 319 milyon dolar Tablo o kadar da olumlu değil Ekonomi Servisi - Geçen yıl ocak-mayıs döneminde 4.2 milyar dolar açık veren cari iş- lemler dengesi bu yıl 319 milyon dolarlık fazla verdi. Cari işlem- ler dengesinin fazla vermesinde ithalattaki yüksek oranlı azalış ve ihracattaki büyüme et- kili oldu. Merkez Bankası ve- rilerine göre Türki- ye'nin. 2000 yılının ocak- mayıs dönemin- de 7 milyar 482 milyon dolar olan dış ticaret açığı. bu yılın aynı dö- neminde. yüzde 67.7 oranında azalışla, 2 milyar 414 milyon do- lar olarak gerçekleşti. MB verilerine göre tu- rizm gelirleri, bu yılın ocak-mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemıne göre, yüzde 14.8 oranında artarak, 2 milyar 88 milyon do- lar oldu. Ocak-mayıs döne- minde. şubat ayında yaşanan finansal krizin etkısıyle Türkiye'den gerek borç geri ödeme- leri gerekse de portföy yatınmlan yoluyla net olarak 5 milyar 920 milyon dolarlık serma- ye çıkışı yaşandı. Ge- çen yıl aynı dönemde 5 milyar 501 milyon do- larlık net giriş yaşan- mıştı. Söz konusu dö- nemde doğrudan yatı- nm yoluyla Türkiye'ye net 1 milyar 609 mil- yon dolarlık yabancı sermaye girişi olurken portföy yatınmlan yo- luyla ise net 2 milyar 818 mil\ on dolarlık çı- kış yaşandı. Bu çıkış yabancı yatınmcılann şubat krizinden sonra Türkiye'dekı portföyle- rini satarak yurtdışına çıkmalarının yanı sıra Hazine'nin tahvil bor- cu geri ödemelerinden kaynaklandı.