17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Leman Aydemir 96 yaşındaydı Şevket Süreyya'nın eşi ölü bulıındu SÖZÇÎZGMN Turhan Selçuk ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ünlü yazar Şevket Süreyya Ayde- mir'in 96 yaşındaki eşi Leman Aydemir, evinde ölü bulundu. Leman Ay- demir" in yaşamını yıtır- diği, komşulannın evden koku geldiğini polise bil- dirmesı üzerine anlaşıldı. 1976 yılında hayatuıı kaybeden Şevket Süreyya Aydemir, başta Mustafa KemaJ Atatürk'ün yaşa- mını anlattığı 'Tek Adam' ve tsmet tnö- nü'nün hayatını konu alan 'ikinciÂdanı' olmak uzere pek çok eserle tanı- nıyordu. Şevket Süreyya'nın eşi Leman Aydemir, 96 ya- şında hayatını kaybetti. Alınan bilgiye göre Ay- demir'in Bahçelievler'de- ki evinden koku geldiği- ni fark eden komşulan Polislmdat'ıarayarakdu- rumu polise bildirdiler. Eve gelen polis ekipleri içeri girdiklerinde Leman Aydemir'in cesediyle karşılaştılar. Yetkililer, Şevket Süreyya Ayde- mir'in 1976 yılında yaşamını yitirimesinden sonra yalnız yaşayan Le- man Aydemir'in ölüm nedeni hakkında araştır- ma başlatıldıgını söyledi- ler. Şevket Süreyya Ay- demir, özelikJe Ata- türk'ün hayat hikâyesini anlattığı 'Tek Adam', Inönü'nün yaşamını ko- nu alan 'İkinci AdanV ve Adnan Menderes'in ha- yatını aktardığı 'Mende- res'in Dramı' adlı biyog- rafiler ve pek çok incele- me yazısıyla tanınıyordu. Yazılan bir dönem gaze- temizde de yayımlanan Şevket Süreyya, yapıtla- nnda Türkiye'nin yakın tarihini konu ediniyor. Sansürün kaldınlışımnyıldönümü nedeniyle mesajyayımlayan Sezer, basın-ticaretilişkisine dikkaîçekti: Tekelleşmeözgürlüklereengelİstanbul Haber Servisi - Basmda sansürün kaldınlışımn 93'üncü yıl- dönümü ve Basın Bayramı, dün tüm yurtta düzenlenen etkinlikJerle kut- landı. Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer, basın özgürlüğünün her koşulda korunması gerektiğini belir- terek devletin sansür uygulaması ka- dar. basının tekelleşmesinin de öz- gürlüklerin gelişmesini engellediği- ni söyledi. Sezer medyanın bireysel çıkarlara hizmet edecek ticari nitelik kazanmasının demokrasinin yozlaş- masına neden olacak bir zemini ha- zırlayacağını belırttı. Sezer, sansürün kaldınlışımn 93. yıldönümü ve Basın Bayramı dolayı- sıyla yayımladığı mesajda, demok- rasinin varlığının, kendisini işleten kurum ve kurallann yaşatılması ile olanaklı bulunduğuna dikkat çeke- rek "Demokrasinin sağhklı temeiler üzerinde yükselmesinde, basın ve ba- sınözgürlüğünün korunmasıve geliş- tirilmesinin vazgeçilmez bir önemi vardır* dedi. Türkiye Gazetecıler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ziya Sonay. Türk basın tarihinde sansürün hiçbir zaman tam anlamıyla yok olmadığı- nı. 24 Temmuz 1908'den bu yana ge- çen 93 yıl boyunca da farklı biçim- lerde varlığını sürdürdüğünü kaydet- ti. Çağdaş Gazeteciler Derneğı (ÇGD), gazetelere, gazetecılere ve aydınlara saldınlann devam ettiğıne dikkat çekerek dört bine yakın basın çalışanının işinden atıldığı bir dö- nemde kutlanacak "sansürlü bavra- mın" olmadığını bildirdi. Türkiye'de devlet sansürünün, düşünceyi açıkla- ma özgürlüğünden yoksunluğun ve basındaki tekelleşmenin yol açtığı yenı sansür biçiminin var gücüyle hü- küm sürdüğü savunulan açıklamada, "Sansür ve sansürcüler 170 yüdır işbaşındadır ve değisen bir şey yok- tur" denildi. Açıklamada 24 Temmuz'lann san- süre karşı mücadele ve dayanışma günleri olması istendı. Izmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Erol Akıncuar, TGS Izmir Şube Başkanı Hüseyin Aslan, Çuku- rova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) Başkanı KurtarÇakın. Mersin Gaze- teciler Cemiyeti Başkanı NadirSucu- larü. Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı NuriKobyh, Corum Gazeteciler Cemiyeti Başkam Meh- met Yoiyapar, Niğde Gazeteciler Ce- miyeti Başkanı AH Osman Sayın ve Kayseri Gazeteciler Cemiyeti de Ba- sın Bayramı nedeniyle mesaj yayım- ladılar. TGC Başkanı Emç£$MMWtfpfi£fâ^^ daha da kısıtlandığını söyledi 24 Temmuz'a buruk 'kutlama' Aıme Sincar idam istemiyle Dfiivrde tstanbul Haber Servisi - Kardeşi Saddettin Sincar'ı öldüren Gamır Karaca'nm iş ortağı Sait Yılmaz ve Mustafa YanbuFun öldürülmesini azmettirdiği iddia edilen Sincar aşireti lideri Murat Sıncar, annesi Selma Sincar ve 13 adamının yargılanmasına başlandı. DGM'deki oturuma idam istemiyle yargılanan ve tutuklu bulunan Selma Sincar ile 6 sanık katıldı. Boğaz eylemi • İSTANBUL- Türk Mühendis ve Mımar Odalan Birliği (TMMOB) istanbul Koordinasyon Kurulu, boğazlardan petrol, petrol türevlen ve nükleer atık tasıyan tankerlerin geçişini protesto etti. Arnavutköy Vapur Iskelesi önûnde açıîdama yapan istanbul Koordinasyon Kurulu Sekreteri Münür Aydın, atık taşıyan gemilere hiçbir şekilde izin venlmeyeceğinin kamuoyuna duyunılması gerektiğini söyledi. Esnerken çenesi ç*h • BOLU(AA)-Bolu'da, esnerken çenesi çıkan Bahire Kûner adlı kadın tedavi altma altndı. Önce diş hekimine görürülen Küner, burada tedavi edlemeyince, Izzet Baysal Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Acıl Servis'te görevlı Genel Cerrah Mustafa Canberk, ilk kez böyle bir vaka ile karşılaştığını belirtti. Akraba evliBgi yaygm • ANKARA (AA) -Türkiye 'de, fcer 5 evlilikten 1 'inin akrabalar ansında yapıldığı, bu evlıliklerin yüzde 70'inin de biraıcı dereceden akrabalar ar-sında oldugu belirlendi. G-jıe\doğu'nun akraba eulığınin en yoğun olduğu fcâge olduğu açıklandı. tstanbul Haber Servisi - Türkiye Büyük Millet Meclı- si (TBMM) Başkanı Ömer Izgi, "Demokrasilerin en vaz- geçilmez özgüıiüklerinin ba- şmda basın serbestliği geli- yor" dedi. Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti (TGC) Başkanı ve gazetemiz yazan Orhan Erinç, basında sansüre gaze- tecilertarafından son verilişi- nin yıldönümü olan 24 Tem- muz'un bayram olarak kut- lanmadığını vurgulayarak "Bugünü basın özgüriüğüyo- hında bir mücadele aşaması günü olarak anıyoruz. 12 Mart 1971 sonrasında özgür- lüklerindaha da sınırlandırü- masıyla 24 Temmuz bayram obna niteugini kaybetti ve 'Geleneksel Gazeteciler Gü- nü'nedönüştü" dedi. TGC'nin, basın özgürlüğü- nün önemini vurgulamak amacıyla her yıl 24 Tem- muz'da düzenlediği "Basın Özgürlüğü ÖdülTöreni" dün Dolmabahçe Sarayı'nda ger- çekleştirildi. Törenin açılış konuşması- nı yapan Erinç, ekonomik krize dayanamayan kimi ya- yın organlannın kapandığını, 1926 gazetecinin işsiz kaldı- TGC töreninde Basın Özgürlüğü ÖdüUerisahipkrineverikii. NailGüreli'yeödülünüTBMMBaşkanı Ömerİzgiverirken ÎÜ tfctisim Fakültesi adına ödülü Prof. Suat Gezgin, Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyıınlu'nun elinden aldı. (Fotoğrafiar: UĞUR DEMlR) ğını anımsatarak "24 Tem- muz'un 93. yıldönümünde göniümüz rahat değiL Ülke- nıizin içinde bulunduğu ko- şuflar vebukoşullann medya- vıdaetküe>en ohunsuzsonuç- laru karamsar ohna hakkınu- zuı bulunmamasma karşın yi- ne de geleceğimizden kaygı duymamızıengeUemiyor" de- di. Erinç. bu durumda siya- set-ticaret-medya ılişkilen- nin yarattığı güven bunalımı- nın da etkili olduğunu kayde- derek özel radyo ve televız- yonlarla ilgili yasanm ve bu yasaya eklenen gazete, dergi ve ajanslarla, ınternet gaze- teciliği ıçin öngörülen para cezalannın "caydıncı" değil. "ökmrücü" olduğunu söyle- di. Basın-Iş Yasası yerine Ge- nel-Iş Yasası'nın ya da ser- best meslek mensuplan için öngörülmüş olan telif ücre- tiyle gazetecı çalıştırma yön- temının giderek yaygınlaşh- ğını belirten Erinç şöyle de- vam etti: "Bu yasadışiuğa ve haksıznğa son verilmesi için Basın-tş Yasası'na caydıncı yaptınmlar ekJenmesi, TBMM Genel Kurulu'nun gündcminde bulunan 'Asga- ri ve zorunlu kadro öngören' yasaönerisininön sıralara çe- kilmesi gerekryor." TBMM Başkanı tzgi ıse konuşmasm- Kövlü kadmların raftinp denevuni sört ' g y p m^basladLSiirtVansiNuriOkutan'ın birsüreönce Per- vari'ye bağh BoJarfa Köyö yakuundaki Botan Çayı'nda rafling yapması. ifdekr gençlerin yanı sıra kadıniarm da iigisini çekfL Botan Çayı'nda. Vali'nin gençlerle rafting yapöğını gören, tarlada çahsan Bolaris Köyü'nden 15 kadın, VaH Okutan'ın yanma gelerek kendifcrinin de rafting heyecanmı yaşamak istedikkrini bearttikr. Bunun üzerine, bota bindirüen ve bir süre rafting yspan köylü kadıniar, bu sporun çok zevkü olduğunu ve bundan sonra sürekti rafting yapmak istedUderini söytediler. ( AA) da Atatürk'ün "Basın özgür- lüğünden doğacak ohımsuz- luklann giderilme aracı gene basın özgürlüğünün kendisi- dir" sözünü anımsattı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in mesajının da okunduğu törende, ko- nuşmalann ardından gele- neksel "Basın Özgürlüğü ÖdüDeri" sahiplerine veril- di. Kişi bazında. eski TGC Başkam ve Milliyet gazete- si yazan NailGüreli'ye ödü- lü TBMM Başkanı Ömer Iz- gi tarafından verildi. Güreli, "Bu ödülde, meslek ahlaJa- na, adalet duygusuna sahip, cezaevlerine giren,hayadan- na kastedilen ve öldürülen tüm gazetecilerin payı var" dedi. Kurum bazında ise ödül IÜ Iletişim Fakültesi'ne ve- rildi. Ödülü fakültenin deka- nı Prof. Dr. Suat Gezgin, Devlet Bakanı Yıunaz Ka- rakoyunlu'nun elinden aldı. Törene, TBMM Başkan- vekili Murat Sökmenoğlu, istanbul Valisi Erol Çakır, Emnij'et Müdür Vekili Ha- san Ozdemir, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Müfit Gürtuna, Birinci Ordu Ko- mutam Orgeneral Necdet Ti- mur, ışadamı Sakıp Sabana ve bazı milletvekillerinin de aralannda bulunduğu çok sayıda davetlı katıldı. GENÎŞ AÇI HtKMET BİLA Te 2Gun Temmuzun 23'ü ve 24'ü Türkiye tarihinde çok önemli iki gün. Olaylar sözleşmiş gibi bu iki güne denk gelmiş. Türk basınından sansürün kaldınlışımn 93'üncü yıldönümü. Erzurum Kongresi'nin 82'nci yıldönümü. Lozan Antlaşması'nın 78'inci yıldönümü. Hatay'ın anavatana katılışının 62'nci yıldönümü. Işçi haklannın 38'inci yıldönümü. Hepsi son iki günün işi... Işçilere grev ve toplusözleşme hakkının veril- mesinden 38 yıl sonra bugün... Adına ister işçi de- yin, ister memur... Bu sürünen insanlartopluluğu- nun ne hakkı var ne hukuku. 38 yıl sonra grev ve toplusözleşme hakkı demek, birgrup işçi-memur örgütünün meydanlarda toplanarak davul-zurna eşliğinde halay çekmesi demek. Işte o kadar... Erzurum Kongresi, emperyalizme karşı ilk kur- tuluş savaşının ateşlendiği yerdi. Işgalcilere göre isyancı, İstanbul hükümetine göre hain, "mütare- ke basını "na göre maceracı Mustafa Kemal ve arkadaşlannın kelleyi koltuğa alıp giriştikleri bir "istiklalsavaşı "n\n ilk adımıydı. Tam 82 yıl önce bu- günler... Sonra Sıvas Kongresi, sonra ilk antiemperyalist meclis Türkiye Büyük Millet Meclisı ve o Meclis'in ordularıyla kazanılan kurtuluş savaşı. O kurtuluş savaşıyla kazanılan bağımsızlık ve kurulan Türki- ye Cumhuriyeti'nin tarihteki yerini alışı Lozan Ant- laşması'yla oldu. Bugün coğrafya kitabı yazan bazı örgütler pek begenmese de Türkiye, dünya coğrafyasındaki yerini de o antlaşmayla aldı. 78 yıl sonra bugün... Sıkı mı Lozan'dan söz edesin? Lozan demek, kurtuluş demek, bağımsızlık demek günahlann en büyüğü. Hele bir de "ulus devlet" sözcuğünü ağ- zına almaya kalkarsan yandın gitti. Ne dinozoriu- ğun kalır ne geri kafalılığın. Küreselleşmeyi yıkıcı- lıkla eşdeğer görenler, anında aforoz eder, anında yaftayı yapıştnrlar: "Değişimin önünde engeldir." Karşı çıkacak olursun: "Kardeşim, bu ülkede en büyük değişimi, Erzurum Kongresi'yle başla- yıp Lozan Antlaşması'yla sonuçlanan Kurtuluş Savaşı'nın eseri Türkiye Cumhuriyeti yapmıştır. Aydınlanma devrimiyle çağdaş uygahığa yönelen de, bu yolda dev adımlar atan da işte bu ulus devlettir. Sizin gibi düşünenlerelliyıldıryoluna taş koymasaydı, bu hedefe de çoktan ulaşmış olacak- tı. Bak, Avrupa Birliği bile bir ulusal devletler top- luluğu. Bu ûlkenin ırzına geçmeseydinız, belki bu- gün o da Avrupa Birfiği'nin eşit ve saygın bir üye- si olurdu." Bu sözleri duymazlar bile... Çünkü amaçları üzüm yemek değil, bağcı dövmektir. Tam 62 yıl önce Hatay, Türkiye'ye katılmış. İkin- ci Dünya Savaşı başladı başlayacak. Dünyanın devleri, ülketeri, hatta kıtalan yutmak için ağzını aç- mış, dişlerinı, pençelerini çıkarmış. O ortamda bS- te, ağır hastalığı ile ölüme yaklaşan Atatürk, Ha- tay'ı Türkiye topraklarına katmayı başarmış. O gün Atatürk, sona ermekte olan ömrünün son aylannda Hatay'ı gözden çıkaramaz mıydı? Ya da "Verdim kurtuldum" diyemez miydi? Bugün Hatay sorunu yok. Kıbns sorunu var. "Ver kurtul" çığlıklannı duyuyor musunu2? Efendim, "Basın Bayramı" kutlandı dün. Basın- dan sansürün kaldırılışının 93'üncü yıldönümüy- müş. 93 yıl sonra bugün... Hangi basın? Nasıl ba- sın? Basının durumunü da konuşalım mı, yoksa bırakalım öyle mi kalsın? Basında sansür yokmuş. Aman ne mutlu... Erzurum, Lozan, Hatay, işçi, basın... Hepsi na- sıl da 23,24 Temmuz'a denk gelmiş ve hepsi bir- birine nasıl bağlı, farkında mısınız? hikmet.bila(a ntv.com.tr TÜBİTİKhn başarüı bilim adamlan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Bılimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından geleneksel olarak verilen Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri'nin bu yılki sahipleri açıkJandı. Bilim Ödülü'ne Temel Bilimler alanmda Wisconsin Üniversitesi 'nden Prof. Dr. Akif Baha Balantekin ile Prof. Dr. Ataç tmamoğlu, Mühendislik Bilimleri alanmda Prof. Dr. ÜhanAksay. Sağlık Bilimleri alanmda ise Prof. Dr. fhsan Çahş ve Prof. Dr. Feridun Cahit Tanyel layık görüldü. TÜBlTAK Başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Pak, 2001 Bilim Hizmet ve Teşvik Ödülü alanlann isimlerini basın toplantısı düzenleyerek açıkladı. Prof. Dr. Pak, "Bu ödüller, kamunun bilim insanlanmıza duyması gereken şükran duygulanna aracıhk etmektedir" dedi. Prof. Dr. Pak, bugüne kadar 450 ödül verildiğini söyledi. TÜBÎTAK Bilim, Hizmet ve Teşvik ödüllerini kazananlann adlan ve alanlan şöyle: Bilim Ödülü: - Temel Bilimler alanında: Prof. Dr. Akif Baha Balantekin, Prof. Dr. Ataç Imamoğlu. - Mühendislik Bilimleri alanmda: Prof. Dr. Ilhan Aksay. - Sağlık BilimJeri alanmda: Prof. Dr. thsan Çahş ve Prof. . Dr. Feridun Cahit Tanyel. Teşvik Ödülü: - Temel Bilimler alanmda: Doç. Dr. Mahinur Akkaya. Doç. Dr. NejatBuhıt, Yrd. Doç. Dr. Ömer Dağ, Doç. Dr. Mustafa Korkmaz ve Doç. Dr. Mustafa Soylak Mühendislik Bilimleri alanında: Doç. Dr. Erdin Bozkurt Doç. Dr. Pemra Doruker, Prof. Dr. Nalan Akbay, Doç. Dr. Işık Kabdaşh, Sağlık Bilimleri alanında: Doç. Dr. A. Tuncay Demiryürek, Prof. Dr. FflizOnat, Doç. Dr. AyşegülH. Üner.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle