Katalog

23 TEMMUZ 2001 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA İNCELEME ROBOTEK TURHAN SELÇUK DTJRUSî UBÎAÎL1 İSÎANBUI EFENDİSİ ABBİİLCANBAZ IN HARİJrCULÂDI IlkCIP.AL.APJL EIS1M TEKMİLİ BİRDEN Bürokrasi vatandaşı masa masa dolaştırıyor; yıldırma politikası herkesi canından bezdiriyor Adaııınn buL kurtul Devlet dairelerinde insanlan bunaltan bürokrasi zaman kaybına da neden ohıyor. İstanbul Haber Servisi- Bürok- rasi, yurttaşlan yıldınyor. Yurttaş- lar, anlamsız kurallann, boşa gı- den zamanın hiç önemsenmedığı- ni, devleti temsil eden muhtann bile "rüşvet" isteme cesaretıni gösterdiğini belırterek ılgılileri göreve çağınyor. Birçok kurum- dan alınabilecek belgelerin ken- dilerine bir "lütuf" gibi sunuldu- ğuna dikkat çeken yurttaşlar, bü- rokrasiyı, "dolaşürma ve yıldır- ma'' olarak tanımlıyorlar. Emekli olmak, diploma, ehliyet, pasaport, sağlık karnesi almak, okula kayıt yaptırmak, evlenmek gibi hayatın her alanında hemen hemen her yurttaşın karşısına çı- kan pek çok olayda bürokratik en- geller insanlan bunaltıyor. SSK'den emekli olmak isteyen AJ- im Kaykı adlı yurttaş, 2.5 yıldır uğraşmasına karşın ortada gözle görülür bir gelişme kaydedilmedi- ğini, artık bunaldığını belirterek özetle şöyle konuşuyor: "Özel bir şirkette işçi olarak ça- lışryorum. Bulgaristan göçmeni- yim. 2.5 yıldır emekli olmak için uğraşıyorum. Defalarca başvur- dum. Eksik belge nedeniyle geri dönmck zonında kaldım. Emekli olabilmem için iki kez Bulgaris- tan "a gitmek zonında kaldım. Bu kadar koşuşturmaya karşın hâlâ ortada bir şey yok. Artıkyonıldum ve bıktim." Muhtar 'rfişvet' istedi Nişanhsının Almanya'da otur- duğunu ve ancak nikâhtan bir haf- ta önce Türkiye'ye gelebileceğini belirten Büknt Kıbç. zorluklann, nişanhsının nüfus cüzdanı sureti- nı çıkarmak ısterken başladığını belirtiyor. Muhtarın işlemi yap- mak için mutlaka nişanhsının gel- mesini istediğini söyleyen Kılıç. bunun mümkün olmadığıru söyle- yince muhtann kendisınden rüş- vet istediğini ıfade edıyor. Kıhç görevlılerın kendisıne adeta "ev- lenme" dedıklenni anlatıyor. Kılıç yaşadığı bürokrasiyi şöy- le anlatıyor: "Işlemlerimi sürdü- rürken benimle evlenecek kişinin de yanımda olmasını istediler. Oy- • Anlamsız kurallar ve boşa giden zaman emekliliği, dava açmayı hatta evliliği erteletiyor. Birçok kurumdan alınabilecek belgelerin kendilerine bir % 'lütuf" gibi sunulduğuna dikkat çeken yurttaşlar, j bürokrasiyi, "dolaştırma ve yıldırma" olarak , tanımlıyorlar. \ sa her ikimiz farkh işleri yaparak zamandan kazanmak istiyorduk. Rüşvet verirsem evleneceğim kişi olmasa da işlemlerin yapüabüeee- ğini hissertirdiler. Bu ne biçim an- layış, bu nasıl bürokrasi?'' Anlamsız kurallar Pasaport almak isteyen Serdal Kasap da ekonomik boyuru zaten oldukça can sıkıcı olan pasaport edinmeye çalışırken anlamsız ku- rallar yüzünden günlerce uğraşıp hiçbir sonuca ulaşamadığından yakınıyor: "Her yurttaşın cntabü hakkı; ancak bize verilecek pasa- port, hakkımız olan belgeler bir ödül gibi sunuluyor. Bu ne biçim anlayış. Bunu anlamak. hele bir yabancıya anlatmak çok zor." Rûşvet devreye giriyor Yıllardır inşaat sektöründe ça- lıştığmı belirten Burhan Büyük- yılmaz, inşaat yapmak istedikle- rinde, çıkar peşinde koşanlann. bürokrasiyi önlerine set koydukla- nnı söyledı. Büyükyılmaz, "Ka- çak inşaatyapanlarişlerinigerçek- leşrirmek için rüşvet veriyorlar, rüşvet vermeyenler ise belediye ka- pılarında aylarca bekletiliyorlar" dedi. İşlemlerin gecikmesinde farklı partılere bağlı belediyelerin birbirlerine yardım etmemesinin de etkili olduğunu belirten Bü- yükyılmaz, sistemi içleracısı ola- rak nitelendirerek köklü reformla- ra ihtiyaç olduğunu söyledi. Yurttaş arşKi gerekli Avukat Cengiz Avuka, bürokra- sinın yurttaşlann devletle olan iş- lerinin, çabuk ve sağlıklı görül- mesinı sağlamak amacıyla kuru- lan hiyerarşik bir sistem olması gerektiğini, ancak Türkiye'de Os- manlı dönemınden bu yana bürok- rasinin bu amacının tam tersıne iş- ledığinı belırtti. Avuka, "Devlet çalıştırdığı memura yetki vermi- yor. 30 kişinin çalıştığı bir dairede tek yetkili olunca. orada 30 kişinin çalışmasının anlamı ne? Bu o da- irede bir kişinin çabşması anlarru- na gelir" diye konuştu. Avuka, devletin yurttaşına güvenmediğini vurguladı. Bııgün git, bir ay sonra gel• "Bürokrasi, bize, masa masa dolaşıp bir memurdan diğerine giderek evrak imzalatmak, tek bir belge için neredeyse tüm bir haftayıfeda etmek, bitmek bilmeyen kuyruklarda yerimizi kaptırmamak gerektiğini ve resmi kurumlar arasında nasıl mekik dokuyabileceğimizi öğretti." İ&nbul Haber Servisi - Bürokrasi, bize, masa nasa dolaşıp bir memurdan diğerine giderek e/rak imzalatmak, tek bir belge için reredeyse tüm bir haftayı feda etmek, bitmek hlmeyen kuyruklarda yerimizi kaptırmamak gerektiğini ve resmi kurumlar arasında nasıl nekik dokuyabileceğimizi öğretti. Hantal cE\let yapısı nedeniyle aksak işleyen kamu kırumlannda yurttaşlan en çok uğraştıran türokratik ışlemler arasında emekli olmak. cava açmak, evlenmek. ruhsat almak başta puyor. Inekfflik t Emekli olmak için yeterli işgününü colduran yurttaşm ilk olarak iş yerinden ^nlarak, bağlı bulunduğu sigorta nûdürlüğüne başvurması gerekıyor. • Isteğe bağlı sigorta sıstemınde ödenen primlerin makbuzlannı. tarihsel sıralamaya göre toplaması gerekiyor. • Kurumu kişinin hizmet cetvelini, intibak çizelgesini hazırlıyor ve atamaya yetkili amiri tarafindan onaylanıyor. • Kişinin bu evrakı bir ay içerisinde tebellü etmesi gerekiyor. • Bağ-Kur'lular, bağlı bulunduklan odalardan, vergi dairesinden, nüfus müdürlüğünden gereken evrakı yeniden müdürlüğe götürüyorlar. • Sigortadan emekli olmanın bundan sonraki aşamasında evrak toplamaktan çok "Bugün git, yann gel" zihniyeti devTeye ginyor. • Eğer anne-babaya sağhk karnesi çıkanlacaksa, diğer sosyal güvenlik kurumlanyla bağlantılan olup olmadığı araştmhyor. Aynca bakıma muhtaç olduklannı belgeleyen mal büdirim belgesinin muhtarlık tarafindan, muhtaçhk belgesinin ise kaymakamhk tarafindan onaylanması şartı aranıyor. • İlk önce dilekçeyle Cumhuriyet Savcısı'na müracaat edilmesi gerekiyor. • Savcı gerek görürse kişinin ifadesini alır. suç vasfina göre kişiyi polise de yönlendirebilir. • Savcı, müracaat dilekçesini değerlendirdikten sonra, suç vasfi görürse dava açabilir veya takipsizlik karan vererek davayı bitirebilir. • Dava açıhrsa suç duyurusunda bulunan kişi mahkemeye gelerek ifade verir. İnşaat ruhsaü almak • Dilekçeyle belediye imar müdürlüğünden imar isteniyor. • Dilekçenin arkasında tapu kadastro müdürlüğünden almmış çap ve röperli kroki ile tapu bulunmalıdır. • Aynca harita müdürlüğünden imar istikamet planı ahnmahdır, belediye belgeleri inceler, uygunsa onaylar. • Belediyeye gerekli harçlar (inşaat ruhsat harcı, otopark ücreti, hafn'yat harcı, teknik eleman harcı gibi) yatınlır. • Belediye tapudan maliklerin listesini ister. • Tüm bu işlemlerin sonucunda ruhsat verilir. • Bina inşaat halindeyken subasman seviyesinde temel üstü ruhsat alınır. Bina tamamlandıktan sonra belediyeden iskân (kuüanım izni) alınır. Bu iskânla tapu dairesine başvurulur. EvBBk • Ikamet edilen ilçe belediyesine nüfus cüzdanlan. nüfus müdürlüğünden ahnacak kayıt örneği. ikametgâh ve 6 adet fotoğraf götürmesi gerekiyor. Belgeleri götürüldükten sonra, nikâh tarihinin belirlenmesi bir aya kadar uzayabiliyor. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Kaş Yapayım Derken... Türkiye'de politikaya bulaşmış her konuda yaygın bir güvensızlik yaşanıyor. Çoğu kişi, verdiği sözün kendisini bağladığı- na artık inanmıyor. Bu tutumu ile çevresindeki- lerin kendinden uzaklaştığını görse de inanılır- lığının sürdüğü varsayımı ile kasım kasım kası- lıyor. özeleşti yapma alışkanlığımız da giderek yok olduğu için kendimizi kandırırken başkalannı da kandırdığımızı sanıyoruz. Baktık ki, az da olsa mınldanmalar başlamış, önlemek için bu kez ibrikçıbaşılığa soyunuyor o da yetmezse işimıze gelmeyen görüşleri sa- vunanları hainlikle suçlayıp ışin içinden sıynla- cağımızı sanıyoruz. Bu yüzden de topyekûn guven bunalımını bir türlü aşamıyoruz. • • • Koalısyon partilerinin liderleri ile yardımcılan ve ithal teknokrat bakan, özel dorukta bir ara- ya gelip açıklama yaptılar. Amaçları, sıfırlanmay a yüz tutmuş güvenı ye- niden oluşturmaktı. Ekonomik programı des- teklediklerini ve arkasında olduklannı bir kez daha yinelediler. Pembe gözlüklü medya, belkı de iyi niyetle bu açıklamaya önemli haber olarak yansıttı. Halka umut aşılayarak güven bunalımının aşılması için koalisyona destek verdiler. Koalisyona güven tazelendi mi sorusuna ke- sin biryanıt bulmak olası değil. Diyelim ki taze- lendi. Orada durdurabılseler ya. Hayır. llla ki kendilen bir maraza çıkanp yine ortalığı kanş- tıracaklar ve sonra da başkalannı suçlayıp pi- rüpak olduklannı sanacaklar. Güven ısteğinin üzerinden daha bir hafta bi- le geçmeden resmi açtklamalar başladı: "Prog- ramda revizyon yapılacak" Hani ne kadar cid- di çalıştığımızı göstereceğız ya... Daha öncekı revızyondan ağzı yananlan aldı mı bir tasa. Verilen sözlerden hangisı ne zaman ve nasıl değiştirilecek sorusuna en buyük holdinglerin kulelerindeki yönetim salonlanndan, köy kah- velerine kadar yanıt aranır oldu. Tabiı koalisyona olan güven yine hak getire. "Kaş yapayım derken göz çıkaran" acemı mak- yajcılann eline düşmüş gibiyiz. • • • Üniversite ginş sınavı sonuçlan, öğretim sis- temimizin beklenen olumsuz sonuçlarının bir kez daha kanrtlanmasının gostergesi oldu. Sorunlan şekilcilikle aşma aymazlığı bir türlü sona erdirilemıyor. Nüfusunun neredeyse yansı okuma çağında olan ülkemizde millı eğıtime ayrılan ödenekle- rin yetersizliği yetmezmiş gıbı, çocuklarımızı çağdaş bilgilerle donatıp, akıl yürütme alışkan- lığını da sağlayacak degişikliklere yan çizmek- ten kurtulamıyoruz. Okul aile birlikleri ile okul yöneticilerinin zor- latopladıklan bağışlar olmasa, bırakın dersyap- mayı, neredeyse okullann kapısına kilit vurula- cak. Müfredat programlannın belirlenmesi, politi- kacılann değil uzmanların işi. Ama uzmanlann da politikacı gibi davranmamalan koşuluyla. "Ders kitaplannda bizim partinin, bizim tari- katın aleyhine bir bilgi olmasın" kuşkusuyla yaklaşılınca eğitimde yozlaşma başlıyor. Aynı yaklaşımdaki öğretmenler de devreye girince, deneye dayalı kesın bilgiler bile yok sa- yılıyor. Bu yapıdakı lise ve dengi okulları bitirenlerin bir bölümü apışıp kalıyorlar. ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker'ın açıkladığı sayılar düşündürücünün ötesinde ve korkutu- cu. Adaylardan 392 bin 11 'i 105 puanın altında kalmış. 9 bin 319 aday ise öğrenci deyişiyle sı- fır çekmiş. Sınava giren 6 bin 22 okul birincisinden 452'si üniversitede okuma olanağını yakalayamamış 1358'i ise öğrenimlerini ancak açık öğretimde sürdürebilecek kadar puan almışlar. Hepimiz kafamıza "ekonomik krizi" taktığı- mız için eğitim yetersızliğinin yaratacağı krizi ciddiye almıyoruz. Gereken önlemi almalıyız. Hem de bu gün- den başlayarak. oerinc(Scumhuriyet.com.tr Sınav sonuçlan yarın acıklanıyor Ortaöğretimde heyecanlı bekleyiş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ortaöğretim Kurumlan Öğrenci Seçme ve Yerleştiıme Sınavı sonuçlannın yann açıklanmasınm planlandığı bildirildi. Milli Eğitim Bakanhğı'nca (MEB) 10 Haziran 2001 Pazar günü gerçekleştirilen smavın sonuç- lan, bakanlığın intemet sitesınden de öğrenilebi- lecek. llköğretim okullannın son sınıfında okuyan 568 bin 473 adayın katıldığı sınav sonucunda, fen, Anadolu, Anadolu teknik ve meslek. Anado- lu öğretmen. Anadolu ımam hatip. MEB'e bağlı sağlık meslek hseleri ile diğer bakanlıklara ait meslek hselerine toplam 94 bin 355 öğrenci yer- leştirilecek. Sınavı kazanan ve kayıt şartlannı taşıyan öğ- rencilerin kayıtlan 20-24 Ağustos 2001 tarihleri arasında yapılacak. Okul müdürlükleri kesin kayıtlar yapıldıktan sonra açık kontenjanlan ilan edecekler. Açık kontenjanlar için ön kayıt baş- vurulan, 27-31 Ağustos 2001 tarihleri arasında ahnacak.