17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1—EMMUZ 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Fıkir-zikirÇüalışma ve Sosyat GSîüvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, SSK rvastanelerinin r>»iyasalaştınlmasında k^rarlı. SSK hastanelerinin t» aşhekimlerini geçen h afta toplayıp hedefini a-çıkladr. "£3SK hastanelerinde arvacımız, müşteri rnemnuniyetini s&ğlamaktır. Bunu s&ğlayamayan başhekim arKadaşlarırnıza hayatın c/j'kenli yollannda b^şanlar dileriz." Oervişin fikri, Okuyan'ın uygulamalarına z'kir oHarak yansırken sendikalar, işçi hastanelerinin adım adım özelleştirilmesini "müşteri memnuniyeti" içinde seyrediyorlar. Aday Şcı şıhın müridi o partiye, ş u şeyhe biât eden diğerine; şu hocanın talebesi o partiye, şu efendinin tekkesindeki diğerine; şu tarikattakiler o partiye, şu dergâhtakiler diğerine geçiyormuş. Şıhlar, şeyhler.. şeyhlerin talebeleri, hocalar.. hocaların müritleri, efendiler, tekkeciler, tarikatçılar, dergâhçılar, iki ayrı koldan Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetmeye aday oluyorlar! ISIK KANSU Başkent'teki gelişmeleri çok yakından izleyen birikimli göz- lemciler, genel gidişi, "Kötü, çok kötü" diye tanımlıyoıiar. İki yıl önce IMF'ye verilen ni- yet mektubundaki, iki öngö- rünün, yani "tanmın ve mali sistemin tasfıyesi" aşamala- rının tamamlanmak üzere ol- duğundan söz ediliyor. Tanmın çökertilmesiyle, nü- fusun neredeyse yansına ya- kın bir kesiminin elinden meş- leğini alan; köylüyü, çiftçiyi işsiz bırakan, tarımda üretim- sizliği pompalayan bir siyasi modele geçiliyor. Görünen o ki, köylü bu tehlikenin henüz bilincine varabilmiş değil. Mali sistemin tasfiyesine Kuşatmayı kırmak içîngelince... Uluslararası serma- ye; Arjantin, Meksika, Brezil- ya, Uzakdoğu, Macaristan, Bulgaristan vb. ülkelerdeki ulusal mali sistemleri "kapa- ta kapata" Türkiye'ye doğru sokuluyor, sokuldu. Türki- ye'deki bankalar, ulus ötesi finans sermayesi tarafından her iki anlamda "kapatılıyor." Çok ucuza satın alma anla- mında kapatma, hem de ulu- sal olmaktan çıkarma, yaban- cılaştırma anlamında kapat- ma... Bu sürecin en basit ifa- desiyle sakıncası şu: "Mali sistem, bir ülkedeki öteki sistemleri de idare eder. Mali sistemi, çoğunluğu ya- bancı bankalardan oluşan bir ülkede ulusal tasanmlar için kredi verilir, kaynak aktanlır mû Hayır. Ama, mali sistemi ele geçirmiş çokuluslu ser- mayenin kendi gruplan o ül- keye gelmek isterse kredi ve- rilir, kaynakaktanlırmûElbet- te." Gözlemcilerin, verileri der- leyip ulaştıkları sonuçların odağındaki görüşleri şöyle özetlemek olası: "Mali sistemi olmayan ve tanmdan vazgeçen bir Türki- ye'nin yönetilebiliriiği, ayakta durması kuşkulu hale gelir. Yurttaşlan, kendisini güven- likte hissetmez. Ülkenin, do- layısıyla ordunun korunma ka- biliyetizayıfdüşer. Diğeryan- dan da ülke kendini besleye- mez." İçinde soru banndıran bir başka saptama: "Türkiye'nin önce, 1980'lerin başındaki adımlaria siyasi sistemi çö- kertildi, ardından da ekonomi- si. Son 20 yıldırgenel bir dün- ya değeriendirmesi yaparak Türkiye'nin bütünü hakkında kendi başına karar verebilen bir siyasi sistemden söz edi- lebilirmi?" Çözüm? Türkiye'nin soluksuz bırakı- lacak biçimde kuşatılmasını, neredeyse kökten silkelen- mesini algılayabilen demok- ratik siyasi yapıyı ve iradeyi ivediiikle filizlendirmek. DlSK'e bağh Birteşik Me- tal-!ş Sendikası uyarıyor: "Uluslararası tekellerin pek çok pazarı var. ABD'nin pek çok sömürgesi var. IMF'ye bağımlı ülke sayısı hayli faz- la. Ama, 70 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının baş- ka Türkiye'si yok!" Sendikanın "Ûlkemize ve demokrasiye sahip çıkalım" çağrısını içeren belgede, "unutulmaması gereken ger- çeğ7n"altıçiziliyor: "Türkiye Cumhuriyeti'nin kunıcusu Mustafa Kemal, mandacılık ve her türiü sö- Yunttaşın başka Türkiye'si yok rnürgecilikpeşinde olan em- peryalist güçlere karşı ulusal onuru yüksek tutarak, halkt- na gûvenerek, halkla biriikte bedeli ağır, fakat gurutv bü- yük bir bağımsızlığı elde et- miştir." Bugün ülkenin IMF dayat- ması ile çekildiği noktanın, Cumhuriyet'in kuruluş süre- cinde ABD'nin önerdiği "manda" anlayışı olduğuna da dikkat çeken Birleşik Me- tal-lş'in bildirgesi, bir anlam- da karamsarlık bulutlanndan sıynlıp asıl tehlikenin görül- mesi çağnsı niteliğinde: "Unutulmasın ki, bütçe açıktan kapatılabilir. Borçlar ödenebilir. Ancak, yaralanan onurun tamiri, ulusal moralve ulusal değerierin yerine ko- nulması o kadar da kolay ol- mayabilir. Bu nedenle, krizi aşmakgerekçesi ile toplum- sal dokumuzun yaralanma- sı, hırpalanması belki krizin en ağırbedellerindendir. Kuş- kusuz, tamiriçok zor olan asıl husus da demokrasininyara- lanmasıdır. Uluslararası te- kellerin memnun edilmesiiçin demokratik işleyişten ödün- ler verilmek istenmesi ve ve- rilmesi, demokratikleşmenin ertelenmesi, göz ardı edil- mesigibigirişimlerin toplum- sal faturası ekonomik fatu- ralardan ağırolabilir. Demokrasiyiyitirmekten da- ha büyükbirkayıp olabilirmi?" Birleşik Metal-lş Sendika- sı, hep uyanık kalabilmek için soruyu tam yerinde ve za- manında soruyor. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL SSK Emeklisinin Yeniden Çahşınası (2) Sosyal Sigortalar Kurumu emeklilerinin, sosyal güvenlik Jestek primi ödemeleri koşuluyla yaşlılık ayhkları kesilmek- ^ızin çalışmalarına. 6 Mayıs 1986 günlü Resrni Gazete'de ya- v ımlanan 3279 sayılı yasa ile olanak tanınmışür. Yasanın uygulamasıyla ilgili, SSK Genel Müdürlüğü'nün 27.5.1986 günlü ve 3529 sayılı genelgesinde uygulamayla il- ilijzleneçek yoLaçıklanrnjştJ "Yeni âüzenlemeye göre: 1- Yaşlılık aylığı almakta iken 506 sayılı kanuna tabi ola- rak çalışmaya başlayanlar, sosyal güvenlik destek primine tabi tutularak yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için talep- te bulunnıaması halinde bağlanmış bulunan aylık, önceki uygulamada olduğu gibi, çalışmaya başladığı tarihte kesi- iecek ve çalıştıkları sürece tüm sigorta kolları primlerine tabi tutuİacaklardır." Ancak. yargı SSK Genel Müdürlüğü'nün bu uygulamasına <atılmamıştır. Bu yazımızda. pek çok sigorta emeklisini ilgi- endiren bu konuyla ilgili yargı kararlannı özet olarak aktar- naya çahşacağız. (1) "ÖZET: Sosyal Sigortalar Kurumıf ndan yaşlılık ay- lığı almakta iken sigortalı bir işte çalışmaya başlayanlann ayhkları. sosyal güvenlik destek primi ödedikleri sürece ke- »ilmez. Yaşlılık aylığının kesilip kesilmeyeceği konusunda aylık sahibinin tercihi sorulmadan yaşlılık aylığının kesil- tnesi ve ödenmiş olan aylıkların geri istenmesi kanuna ay- kındır." (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 21.2.2000 tarih, 2000/1366 Esas ve 2000/1322 Karar) Bu konuyla ilgili aşağıya aldığımız yargı kararlannı bize ile- :en. sayın Akın Yılmaz'a teşekkür ediyoruz. (2) "ÖZET: Yaşlılık aylığı şartlarının oluşması halinde, sigortalının, destek primi vererek çalışmasına devam etme ve yaşlılık ayhğını da alma olanağı vardır." (3) "ÖZET: 506 sayılı SSK'nin 63. maddesinde yapılan yeni düzenlemede. kurumdan yaşlılık aylığı alanlar, ayhk- ları kesilmeden sosyal güvenlik primlerini ödeyerek yeni- den çahşmaları ve ilerde de primleri eklenmek suretiyle ay- lıklarının arttırılması imkânına kavuşrurulmuştur. Bu bağıtta da iştirakçi (sigortab) böyle bir durumda, ya vaşlıhk ayhğını almaya devam edecekya da ayhğını almak- la biriikte, çalışmak istiyorsa, ayrıca sosyal güvenlik pri- mi yatıracaktır. Kurum bu iki seçenekten birini tercih etmesi için, sigor- talıya; Anayasal Sosyal Güvenlik haklarını hatırlatacak- tır. Bu nedenle iştirakçinin; yazılı başvuruda bulunmadı- %\ gerekçesi ile yaşlılık aylığının kesilmesi ve ödenen aylık- ların geri istenmesi yasaya aykındır." (Hukuk Genel Kurulu. 17.2.1999 tarih, 1999-10-60 Esas ve 1999/105 Karar) Özet olarak yargı kararlarında SSK'den "yaşhlık aylığı al- makta iken" SSK kapsamında çalışmaya başlayanlann. "ya- nlı başvuruda bulunmaksızın" sosyal güvenlik destek pri- TU ödeyerek çalışabilecekleri vurgulamıştır. Kararlardan, SSK'den yaşlılık ayhğı alarak çalışan sigortalılara, "ayhğını kestirip, kestirmeyeceği" konusundaki seçeneğini (tercihini) îigortahya kurumun soracağı anlaşılmaktadır. Kaynak : (1) Lebib Yalkın Yayımlan, cilt AA/13. Sıra No. 581 (2) Yargıtay Kararlan Dergisi, Nisan 2000. sayfa: 553 (3) Yargıtay Kararları Dergisi, Mayıs 2000, sayfa: 669 Tokuşlar köyünün derdiDüzce'ye bağlı Tokuşlar köyü sakinleri, yaklaşık iki yıldır hani neredeyse cehennem azabı çektiklerini dile getiriyorlar. Öykülerini dinledik: Tokuşlar köyü yakınına Divapen Entegre Ağaç Panel Fabrikası kuruldu kurulalı, çevreye toz, koku ve gürültü yayar. Ziraatçı bilirkişilerin hazırladıkları rapora göre fabrikanın bacasından çıkan "tutkallı" ince tozlar fındıkların, ağaçların yapraklarına, gövdelerine yapışır. Evlerde durulmaz olur, yurttaşlarda boğaz kuruması, burun ve gözlerde yanmalara tanık olunur. Konu, Düzce Valiliği'ne, Çevre ll Müdürlüğü'ne iletilir. Yakınma dilekçelerini veren yurttaşlarla ilgilenilirmiş gibi yapılır, ama sonuç değişmez. Bunun üzerine, bölgedeki yurttaşlar, çevre kirlHiğini protesto etmek için yürüyüş yaparlar. Soluğu karakolda alırlar. Fabrika ise etrafa yine toz, gürültü ve koku saçmayı sürdürür. En son, 4 Haziran 2001 günü Tokuşlar köyünden isa Yıldız, Düzce Merkez Jandarma Komutanlığı'na gidip şikâyet dilekçesi verir. Şimdi bu dilekçenin sonucu bekleniyor. KtM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK behicskÇı turk.net HARBt SEMİH POROY semihporoyCa yahoo.com TARİHTE BUGÜN MlMTAZ ARIKAN 23 Temmuz HAVA ÛSTUNDE YOLCULUKİ. 1888 'O£ SU&UAJ, J-OHH eOYD DUNLOP, HAVAYLA Ş-/f«ei£JEA/ lASTİK PAmHTİNİ ALDl. İSKOçyALI DuHLOP,ASUNPA SİS VETE&MBIPİ. TBietZEĞiN PIŞ L4S7İGİ /ÇiA/6 YeeiEÇrİBOlĞi LAST'K ü HAVAYLA ÇiŞHZEHEK 6£B- BU BUlüŞU İIK OĞLUNUN BİS-İK-LETİNPE BÖYLECE eSNEKLI- §t AKTAN MİAÇ LAS- tt*U£J£i ÇAĞOAŞ G£- IZelCSİA/İME OLANAK SAĞUVABiLECEKTİ. flŞME LASTfe KONU- SUMDAKJ /LK ÛGETİMİ DE DUNLOP SE&ÇEK- LEŞTt/ZBCEKTİR. |02U|H3H7l|JRtf] İLAN T.C. BÜYÜKÇEKMECE SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 2001 200 Davacı Hüsnü Ataç vekili Av. Mehmet Yılmazer tarafından açılan veraset davası Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/200 Esas sayılı dosyasında dava de\am etmekte olup, Büyükçekmece il- çesi Hoşdere köyü cilt 8, hane 4'de nüfusa kayıtlı 1282 doğumlu mu- ris Kerime Kayah'nın 4.2.1931'de vefat ettıgi. Mehmet Ali ve Fat- ma'dan olma muris Kerime Kayalı mirasçısının bulunup bulunmadı- ğının, mirasçılan vârise gazete ile ilan tarihinden itibaren 30 gün için- de mahkememize müracaatlan ilanen bildirilmiş sayılacağına karar verilmiştir. Basın: 42926 2001 YAZ KARMASI avni arbaş cihat burak nejad devrim abidin dino burhan doğançay bedri rahmi eyüboğlu hamit görele julide ihsan cemal karaburçak komet fikret mualla miibin orhon orhan peker selim turan burhan uygur eşrefüren adnan vannca nejdet vergili ADTOAN ŞAKAYMCSK.N.54/1 NİŞANTAŞI TEL247 9O81 »rowniJ»ıı« •0V0K0O0U)•VTHK UUUVV ^ a GEL vıGOR AKAOEMIISTANBUL SİNEMASI 12.00-14.15-16.30-18.45-il.15 SATILIK ARSA veARAZİ Marmans"e bağlı De- gırmenyanı, Hısarönü, Se- lımıye, Orhaniye, Turgut ve Söfüt köylennde satılık par- sel ve araziler Tel.: O 542 415 20 97 ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ Dosya No: 2001/299 Alacaklı: Arçelik AŞ Vekili: Av. Semih Güner - Atatürk Bulvan Sıhhiye Merkez îşhanı 12/20 Ankara Borçlular: 1- Alpay Dayanıklı Tüketim Mallan Pazarlama Sanayii ve Tıcaret Lımited Şirketi. 2- Cengiz Aktaş, 3- Güldane Çelik. 4- Songül Gör- gülü, 5- Gülnazik Baydar, 6- Halıt Aktaş, 7- Ayhan Aktaş, 8- Suna Aktaş, 9- Alpay Aktaş. Müşterek adresleri: Ekici Maballesi Pazar yeri karşısı Şerefli- koçhisar'Ankara Alacak tutan: 8.000.000.000.-TL. Ipotek belgesi: Ş.Koçhisar Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 6.2.1995 gün 251, 4.7.1997 gün 1293 yevmiye No'lu ipotek belgeleri. Merhunun ne olduğu: Borçlu şiıket dışındaki gerçek kişiler adlanna kayıtlı Ankara, Şereflikoçhisar ilçesi, tstiklal Mahallesi 123 ada, 19. parseli teşkil eden taşınmaz. Ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile borçlular hakkında yapılan işbu takipte Cengiz Ak- taş, Güldane Çelik, Songül Görgülü, Gülnazik Baydar, Haht Aktaş, Ayhan Aktaş ve Suna Aktaş'ın adresleri tespit edilemedığınden adlanna ilanen teb- ligat yapılmasına karar verilmiş olup, işbu ödeme emrinin teblığine ilişkin ila- nın yayımı tarihinden itibaren 30 gün içinde borcun ödenmesi, borca karşı bir itiraz varsa tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde yazılı veya sözlü olarak (ipotek hakkına itiraz edilemez md. 150) icra dairesine bildirmeleri, borcun bir kısmına itirazlan varsa o kısmın cihet ve miktannı açıkça gösterilmediği takdirde itiraz etmetniş sayılacaklan. senet altındaki imzayı ınkâr ediyorlarsa aynca ve açıkça bildirmeleri, aksi takdirde senetteki imzayı kabul etmiş sayı- lacaklan, süresi içinde itiraz edilemez ve borç ödenmezse alacaklının gayri- menkulün satışını isteyebileceğı, ödeme emrinin tebliği yerine kaım olak üze- re ihtaren ilan olunur. 4.7.2001 Basın: 41749 SAGNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Cenova Kurbanları ROMA - "Piazza Cario Giuliani" (Carlo Giuli- ani Meydanı) yazıyor şimdi küreselleşme karşıtı gencin öldügü yerde. Meydanın eski adı (Gaeta- no Alimonda) silinmiş ve bir gecede kalın boya- lı kalemle "G-8 şehidinin" adı yazılmış bir duva- ra... Kameramanlar, fotoğrafçılar, tüm televizyonlar orada. Elmacık kemiğinden girip, ensesinden çı- kan bir kurşunla vurulan gencin yaşamını yitirdi- ği yer çiçeklerle bezenmiş. Vurulduğu an sırtın- da olan beyaz ti-şort atletin bir benzeri bırakıl- mış çiçeklerin yanına. Mumlar ve mumların ara- sına küçük mesajlar serpiştirilmiş: "Yaşamın bo- şuna sönmemiş olusn...", "No justice, no pe- ace..." (Adalet yoksa barış da yoktur) yazıyor üzerierinde... Carlo Giuliani'nin ölümünün vicdanlarda ya- ra açtığı kesin. Çok açıdan böyle bu. Ne denli tap- ripkâr ve tahrik edici olursa olsun göstericilerin suratının ortasına "kurşun sıkmak" diye bir ge- lenek yok çünkü demokrasilerde. Özgür göste- ri hakkına tecavüz olarak yaşanan ve algılanan bir ölüm bu. Giuliani'nin anısına sahip çıkmaya çalışanlar bir "demokrasiayıbıyla" yüzleşmeye ça- iışıyor bu nedenle her şeyden önce. Yok yere bir yaşam kaybına yanıyor; saçma, önlenebilir, ge- reksiz bir ölüm olarak görüyorlar bunu. Ne ge- rekçeyle olursa olsun 23 yaşındaki bir insan ya- şamını söndürmeyi "gayri insani" ve "faşizan" buluyorlar. "Giuliani'ye ateş eden güvenlik güç- lerinin amacı meşru müdafaa idiyse" diyorlar, "ayağına, bacaklarına ateş edebilirierdi. Yüzüne değil..." "G-8 şehidinin" babası Giuliano Giuliani'nin söyledikleri de ilginç bu açıdan: "Oğlumu vuran jandarmaya kin duymuyor, bilakis ona acıyorum" diyor baba Giuliani; "Kabahat (jandarmada) as- keriik hizmeti yapan o genci oraya gönderen si- yasi iradede, Carlo'yu vuran çocuk da çokgenç. 20yaşında. Panikleyip silaha sanlmış. Hayatı ce- henneme dönecek bundan böyle. O çocuğun yerinde, eğitim almış, gerçek bir profesyonel ol- muş olsaydı olaylar başka türiü gelişebilirdi..." 63 yaşında sol bir sendikacı Giuliano Giuliani. Herhangi acılı bir baba gibi değit, siyasi analizle bakıyor olaylara. Biryangın söndürme aletiyle cip içinde kıstırılmış genç jandarma askerlere saldı- ran oğlunu -aynı siyasi gerekçelerle- suçlu bul- muyor. Vuran ve vurulanın aynı sistemin "kurban- lan" olduğunu düşünüyor. Saldırı ile gösterilen silahlı tepki arasında büyük bir "orantısızMc" ol- duğunu söytüyor sadece. Hiç olmazsa bundan böyle oğlunun ölümünün bir şeyleri değiştirece- ğini ummayı yegliyor. Bu umutla yaşamak istiyor. Cenova'ya hâkim bir tepede, ortancaların çe- virdiği bahçeli orta sınıf evinde kabul ediyor ga- zetecileri Giuliano Giuliani. "Oğlum şiddet yan- Iısı biranarşistdeğildi" diyerek anlatıyor: "G-8 kar- şıtı gösterilere katılacağını söylediği zaman en- gelleyemedim onu. 23 yaşındaki bir gence fikir- leri adına mücade/e vermemesini nasıl söyleye- bilirdim? G-8 liderierinin küstah kibirine karşı çı- kıyordu Car/o. Benim gibiılımlı değildi. Büyük bir haksızlık olarak algılıyordu bunu. Genç yaşamın- da önüne çıkan tüm engellerin nedeni olan birhak- sızlık... 'Gitme!' diyemedim..." Cuma gecesi TV'lerin tüm haber bültenlerin- de gösterilen ölüm sahnesini izlediğinde, kara maske ardındaki oğlunu tanıyamamış Giuliano Giuliani. Taa ki gece yarısı evine gelen bir polis eşliğinde morga gidene kadar... Şimdi en çok oğ- lu için yazılıp çizrlen "ipsizsapsız.. serseri"tarnm- lamalarına üzülüyor. Baba evinden geçen yıl ayrılmış Carlo Giuliani. Fakültede tarih öğrenimini yarıda bırakmış. Bir dö- nem "Komünizmin Yeniden Doğuş Partisi" ve "Uluslararası Af örgütü"nûe çalışmış. Giderek son- ra Zapatistalar gibi marjinal gruplaşmalara kay- mış. Uyuşturucu (esrar) alışkanlığı yaşamış bir sü- re. Sevgilisinden yeni ayrılmış. "Zamane gençli- ğinin tipik temsilcilerinden biriydi" diyor babası Carlo için: "Tutunacak bir dal, inanacak bir da- va, bir yol anyordu kendisine..." E-mailnil.gun(a superonline.com 1 2 3 4 5 6 7 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Ağaç san- 1 sarı. 2/ Esk- ' rimde kulla- 2 nılan üç silah- 3 tanbiri... Ayı 4 yavrusu. 3/ Ruhsal... Lan- 5 tan elementi- 6 nin simgesi. 4/ Katılmış, ulanmış par- ça... Cinsel zevkleri çağnştıran, cinsel istek uyandı- ran. 5/ Tunus'un pla- 2 ka işareti... Bir soru 3 sözü. 6/ Aşırı olma- . ma durumu, ölçülü- lük... Eski Mısır'da güneştannsı. 7/Çiz- giyle mizah sanatı. 8/Zayıf ve ince uzun boylukimse. 9/ Biri- nin etkisinde kalarak onun sözünden hiç çıkma- yan kimse... Giysiyi vücuda daha iyi oturtmak için üst ya da alt bedene ya da ikisine biriikte uygu- lanan kesim biçimleri. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir sorunun çözümünü bulmaya yönelik fel- sefe yöntemi. 2/"—tiyatro": Bertolt Brechfin öncülüğünü yaptığı tiyatro anlayışı... Doğu Ka- radeniz'e özgü yelkenli birtekne. 3/Evcil bir ge- yik türü... Bir geminin baş ve kıç taraflannda çektiği sular arasındaki fark. 4/ Üyelerinin ortak mesleki çıkarlannı savunmak için kurulmuş ör- güt. 5/ Orta Anadolu'da bir göl... Bir süs taşı. 6/ Belçika'da yaşayan başlıca iki halktan biri. 7/ Isim... Bir cetvel türü... Istem dışı yapılan hare- ket. 8/ Dört Halife'nin sonuncusu... Namazda el- leri dizlere dayayıp öne doğru eğilme. 9/ MÖII. binyılda Tuna, Karadeniz ve Ege Denizi arasın- daki bölgeye yerleşen ve buraya adını veren halk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle