17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23TEMMUZ2001 PAZARTEÎ OLAYLAR VE GORUŞLERolay.gorus(ff cumhuriyet.com.tr Devlet Üniversiteleri Çökertiliyor mu? \Prof. Dr. Ayhan ÇAVDAR • • nıversıteler çağdaş bir U toplumda bilimsel araştırmalar ve üst dü- zey eğitim-öğretim yapan en önemli ku- rumlardır. Temel işle- vi bilimsel araştıımalar üretmek olan üniversitelerin her şeyden önce ni- telikli bilim insanlanna, bilimsel öz- gürlüğe, yaratıcı düşünme ortamına ve ekonomik güce sahip olması ge- rekir. Üniversitelerimiz, bilindiği üzere, 1933 reformunu izleyen dö- nemlerde arka arkaya değişen yasa- laria idare edilegelmişlerdir. Kuş- kusuz üniversite yasaları içinde dar- beci birzihnjyetin üriJnü olan 1981 'de başlatılan YÖK yasası üniversiter anlayışa her yönüyle en büyük dar- beyi indirmiş, toplumun en saygın, aydın ve bagımsız kesimi olması ge- reken öğretim üyelerini, aşın hiye- rarşik bir düzen içinde, silikleştire- rek adeta yok saymıştır. Kamuoyun- TÜBA Kurucu Başkanı ve Onur Üyesi da yıllardır çeşitli platformlarda, hat- ta geçen yıl TBMM'de gündeme ge- tirilen YÖK tartışmalan toplumu- muzu adeta bıktırmış, ancak ilginç ve düşündürücüdür ki YÖK bir tür- lü ortadan kaldırılamamıştır. Bu kı- sa girişi yapmaktan amacımız, üni- versitelerde esas çöküntünün YÖK sistemi ile başladığmı belirtmektir. Çeşitli üniversite yasalan zamarun- da (4936, 1750 ve 2547 sayılı yasa- lar) aktif olarak üniversitede çalışan bir öğretim üyesi olarak önceki hiç- bir yasada görülmeyen; öğretim üye- leri arasında güveni, sevgiyi, saygı- yı ve özgür bilimsel tartışma orta- mını yok eden uygulamalanna biz- zat tanık olmuş bulunuyoruz. YÖK'ün burada sayılamayacak ka- dar çok olan olumsuz yönleri arasın- da en büyük çöküntü, kuşkusuz üni- versitelerde kalitede kendini göster- miştir. Pervasızca ve hazırlıksız ola- rak açılan çok sayıdaki üniversiteye, YÖK, nitelikleri tartışmalı öğretim üyelerini cömertçe atayarak "bilim- sel nitelik" açısından bu kurumlara ve ülkemize büyük zararlar vermiş- tir. Öte yandan toplumumuzda. 1950'li yıllardan başlayarak gide- rek artan ve son 20 yılda çok daha hızla ilerleyen değerier kaybuıdan, üzülerek belirtelim ki, üniversiteler de nasibini almıştır. Ancak yeni bir gelişme olarak uzun yıllar suskun kalan üniversite- lerimiz ve üst düzey yöneticileri (rek- törlüklerimiz), belki de ilk defa top- lu ve haklı olarak isteklerini dile ge- tirmişlerdir. Özellikle Ankara'daki büyük dev- let üniversitelerinin rektörleri (An- kara Üniversitesi., ODTÜ., Hacet- tepe ve Gazi üniversitelen) bu ko- nuda öncülük yapmış ve üniversite- lerin belli başlı problemlenni yetki- lilerle, Başbakan'la görüşerek alı- nan senato kararlarını basına da yan- sıtmışlardır. Ne acıdır ki verilen tüm sözlere rağmen hükümetin aldığı son kararlarla Devlet Üniversitele- rine (D.Ü.) yeni bir darbe daha in- dirilmiştir. Başta araştırma fonlan- nın kaldınlmasıyla, temel işlevi bi- limsel araştırma yapmak ve yaymak olan üniversiteJere en büyük zarar ve- rilmiştir. Aynca D.Ü.'ye aynlan kay- naklar azaltılmış, araştırma görevli- si kadrolannda kesintiye gidilmiş, ni- hayet yine D.Ü.'de çalışan öğretim üyelerinin özlük haklannda da gö- rülebilir bir iyileştirme yapılmamış- tır. Öte yandan yeni olarak YÖK ya- sasının bazı maddelerinde yapılan de- ğişikliklerle Özel Vakıf Universite- lerine devlet desteği daha da arttınl- mış, böylece D.Ü.'ler moral, akade- mık ve ekonomik olarak çökecek bir duruma getirilmiştir. Oysa kanımızca çoğunJukta olan D.Ü. ile Özel Vakıf Üniversiteleri arasında makul ve adil bır denge ku- rulması olanaklı iken, siyasiler ve YÖK yöneticileri adeta bu iki gru- bu karşı karşıya getirircesine, D.Ü. aleyhine uygulamaları hızlan&ıri^ . rak neredeyse bilinçli denileceft bir çökertme işlemine ginşmışlerdirİ SijT yasilerden, sonuçlan toplumuijıu* zun bilimsel ve teknolojik gelişıte- si bakımından yıkım olabilecek1 uygulamaJann, daha fazla gecikme- den düzeltılmesini istemek herTürk vatandaşı, her öğretim üyesi ve özel- likle yaşamını D.Ü.'de iyi eğitim ve bilimsel araştırmalara adamış öğre- tim üyelerince hem hak hem de gö- revdir. Devlet Ünıversiteierinin mensup- lan, rektöründen araştırma görevli- sıne kadar, haklannı savunmaya et- kın bir şekilde devam etmeli; kanı- mızca fonksiyonunu yitirmiş, dev- rini tamamlamış YÖK'ten bir şey beklememelidirler. Bu konuda esas işlevi bilimsel danışmanlık olan TÜ- BA'nın görüşlerinin de (1996'da YÖK ile ve 2001 'de araştırma fon- larıyla ilgili) ne kadar isabetli ve önemli olduğu bır kez daha anlaşıl- mış bulunmaktadır. İLÂ İLHAIM1 ŞİİRLfRİ 101.BASKIDA KIMI SEVSEM, SENSIN 1 Âttilâ İlhan ARADABİR AHMET YORULMAZ Arınma Çok hızlı gelişen siyasal olayların çağnştırdığı bu sözcüğün, eski Yunan'daki karşılığını (katharsi) başlıkta kullanmak, yakışıksız olacaktı; bu neden- le biz, Türkçemizdeki sözcüğü yeğledik. Üstelik bu yeğleyişin temelinde değerli sosyoloğumuz Prof. Emre Kongar'ın bir yanıtı yatıyor. Eczacıbaşı'nın geçen yaz sonlannda Izmir'de düzenlediği "Banş Kültürü Sempozyumu "nda, bir bayan profesörümüzün tebliğini okurken "kathar- si" sözcüğünü kullandıktan sonra, bunun anlamı- nı Türkçede bir sözcükle vermesi yerine -örneğin başlığımızdaki 'annma'yia- çoksözcükkullanarak açıklamayaçalışması dikkatimizi çekmişti. Yemek arasında karşılaştığımız Sayın Prof. Kongar'a, 'kat- harsi'nin dilimizde birtek sözcükle 'annma 'yla kar- şılanması daha yerinde olmaz mı diye, sormuştuk. Emre Hoca, düşüne düşüne, bilim adamlığına ya- kışırbirciddiyetle 'annma'sözcüğünün 'katharsi'nin içerdiği anlamı vermekte zayıf kaldığını, dolayısıy- la bayan profesörun öyle bir açıklama yapmasının yerinde olduğunu anlatmıştı. Sözlüğe bakıyoruz, katharsi için temizleme, açık- lığa kavuşturma, (günahtan) anndirma, tasfiye, ka- rantina, karşılığını veriyor. Hasılı biz bu denli uzun biraçıklamayı, bir tek sözcüğün, 'annma'nın ifade etmeye yettiği görüşünü benimseyerek uzun birsü- redpn beri toplumu işgal eden vatan millet adına adam öldürmelerin, yobazlıklann, tarikatçılan ko- rumalann, yolsuzluklann, hırsızlıklann, hortumlama- lann, devleti giderek yurttaşı bir don bir gömlek bı- rakan rezilliklerin çağnştırdığı bu sözcüğü, içerdi- ği (günahtan) annmayla hem suçlulara hem görev- li hukuk adamlanna anımsatmak için bu yazıyı ya- zıyoruz. Yani çağrışım, çağrışım üstüne!. Suçlulara anımsatmak istiyoruz, kendiliklerin- den başvursunlar, cezai ve mali sorumluluklannı çe- kerek-ödeyerek, ruh huzuruna kavuşsunlar!.. Bu- gün bunu yapmazlarsa, devran kesinkes değişe- ceğinden, gelecekte metazori yerine getirecekler ve daha çok acı çekecekler. Sayın cumhuriyet savcılan da lütfen ellerini bi- raz çabuk tutsunlar, bu tipleri açığa çıkanp yargı- ya göndererek, bir an önce ruhsal huzura kavuş- malanna yardımcı olsunlar. Düşünün... Ingilteretersanelerinde yapılmış gör- kemli yatlara, jet uçaklara binenler, Çankaya'larda mide dolduranlar ve de şişinenler, birer birer ha- pishaneyi boyluyor! Yazının temelinde çağnşımlar var dedik ya, alın size bir çağnşım daha. Şeriatçılann, tarikatçılann, onlara destek veren- lerin, verdimse ben verdim, işte benim ailem, ba- na sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz, işa- damının önü kesiliyor gibi lâf-ü güzaf (boş lakırdı) edenlerin de annmaya gereksinimleri vardır. Onlar annacak, onlarla birlikte biz de rahatlayacağız. Haydi, biraz gayret edin!... CUNEYT ARCAYUREK Bvyvkfer* Mmaflor Köpklere Gerpkkr: 3 Kriz Doğuran, SavaşOıal'ın Türkiye'yi savaşa sokmak için üstün çabaları; sağduyulu bir generalin, cumhuriyet tarihinde, Özal'a ve savaşa görülmedik bi^imde korşı çılaşı; ^ polrtikadaki oynaşmalaı; kayiMjmalaL Arcayürek, ibret belgeleri sunuyoc Dizinin öteki kitapları 1. Demokrasi Dönemecınde Üç Adam / 3. bs. 2. Bir Gıden - Bir Gelen - Bir Bekleyen / 2. bs. 3. Kriz Doğuran Savaş / 2 bs. 4. Bekleyen Adamın Gerçekteşen Düşû / 3. bs 5. Etekli Demokrası / 3. bs 7000ooo 7000ooo 7000000 7000000 70000O0 www.bilgiyayinevi.com.tr MLOI YOTINEV1 BİLOİ DAÖITIM MeşrutıyetCad 46/AYenişehır-0642O/ANKARA Tel. (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks (0-312) 431 77 58 Nariıbahçe Sok. No 17, KaL1, Cağaloğlu - 3436OİSTANBUL Tel (0-212) 522 52 01 - 520 02 59 Faks (0-212) 527 41 19 BİUM tUTABEVİ Sakarya Cad 8/A Kızılay - 06420,'ANKARA Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 43319 36 Bu Felaket Kaçınılmaz mıydı? Doç. Dr. Yıldız dma bunalım değil felaket diyorum, çün- <ü gerçek bir "ulusal felaket" yaşıyo- ruz. Zekeriya Teraizel, bunu çok iyi özetledi: "Uluslararası sermaye- nin geçerti olduğu bütün alanlarda, ülkemiz ege- menlik haklanndan vaz- geçiyor. Devlet kendi ken- dini yok ediyor. Omurga- lan, kabuklan teker te- ker ahnıyor." (Cumhuri- yet, 13 Mayıs 2001). Evet, Düyunu Umumi- ye, kapitülasyonlar geri geldi. Liberal politika- larla devlet küçültülecek diye; ulusal varlıklanmız, bankalanmız yabancı ser- mayeye peşkeş çekiliyor. En değerli madenleri- miz elden gidiyor. Mec- lisimizden, tahkim gibi yasalar geçiyor, stratejik önemi olan enerji kay- naklanmız özelleştirili- yor. tşsizlik diz boyu. Tan- mın köküne kibrit suyu dökülüyor. Açlık inanıl- maz boyutlara ulaşıyor. Her sabah yeni bir zam te- Demizde şimşek çakıyor. Üretim yavaşlıyor, ticaret durgunlaşıyor. Bir köşe yazan haklı olarak soruyor: "Kemal Derviş Türkiye'yi kur- tarmaya mı geldi baür- SERTEL mava mı? İşte bütün so- run burada." Bazılanna göre bu durum kaçmıl- mazdır. Küreselleşme sü- recinin dışmda kalına- maz, ABD büyüktür, güçlüdür, ondan kopula- maz. Yani sömürgeleş- mekten başka çaremiz yoktur. Gerçekten başka çaremiz yok mudur? Başımızı yurdun dışı- na çıkanp şöyle bir bakar- sak görürüz ki, bizim gi- bi yüksek dış borç ve fa- izlerine gömülmüş ülke- ler, her şeyden önce, borç erteleme yolunu tutuyor- lar. 1999-2000 yıllann- da, IMF borçlannı öde- yemeyen ülkelerin pro- testolan üzerine, G-7 ola- rak adlandınlan büyük devletlerin başkanlan, 22 ülke için borç indirimi ve ertelemesi kararı aldı. Sonradan buna 11 ülke daha eklendi. Rusya bir tip moratoryum ilan etti, borç ödemesini erteledi, uzun vadede ödenecek dilimlere böldü. Türki- ye, Davos'ta Amerika'da- ki büyüklertoplantılann- da yapılan protestolara katılmış, borçlannın er- telenmesinde ısrar etmiş olsaydı, bugünkü kadar zavallı duruma düşmez- di. Bunun dışında da alın- ması gerekli ve olası bir yığın önlemle, bunalımın halka yüklediği ağırlıklar hafifletilebilir, IMF kre- disi dışında dış kaynak- lar bulunabilirdi. Dünya Bankası'nı tem- sil eden Kemal Derviş, Türk pazarlarını ABD ürünlerine açık tutmak için, dışalımı kısmaktan hiç söz etmiyor (savun- ma için yapılan dışalım dışında); oysa lüks oto- mobil, lüks giyim ve koz- metik, köpek maması gi- bi pek çok maddenin dı- şalımını durdurmakla, önemli bir döviz tasar- rufu yapılabilirdi. Yaban- cı ülkelerdeki elçilikle- rimizin lüks masraflan- nı, buralara yapılan se- yahatleri azaltmak da bir döviz kaynağı olabilirdi. Bu kadar önemli bir iç ve dış borçlanmayla ya- şayan bir başka devlet var mıdır, bilmiyorum. Bildi- ğim kadanyla devletle- rin temel kaynaklan ver- gilerdir. Adil ve kademe- li bir vergi sistemi ile bü- tün yurttaşlardan, geliri- ne göre vergi alınır; ver- meyenin malına, mülkü- ne, gelirine el konur. Biz- de, kayıt dışı ekonomi- den. 20 milyar dolar ci- varında vergi kaybı ol- duğu hesaplanıyor. Dı- Tek Seçenek CHP Ama... Şaban SEZEN öğmmen B ir CHP üyesi olarak özeleştiri- mizi yapacak olursak; parti üye- si olarak pek çok eksiğimiz ol- duğu açıkça görülecektir. CHP'ye üye olacak bir kimse önce- likle parti tüzüğünü, amaç ve ilkeleri- ni alıcı gözüyle incelemelidir. Parti tü- züğünde, amaç ve ilkelerini kendi ide- olojisi, insan olarak yaşama nedenleri ve amacı ile birleştirebiliyorsa üye ol- malıdır. Üye olduktan sonra da yükümlü ol- duğu üyelik görevlerini (ki bunlann en başında ödentilerini aksatmadan za- manında ödemek gelir.) harfi harfine yerine getirmelidir. - Oy verip seçtiği kişilerin eylemle- rini, bir parti üyesi olarak titizlikle iz- lemelidir. - Üst yönetim birimlerimiz olan il örgütü ve genel merkezin, parti tüzü- ğüne uyup uymadıklannı, amaçlanmız doğrultusunda çalışıp çahşmadıklannı izlemelidir. - Yanhşlan, yapıcı eleştiri ve uyan- larla engellemeli; doğrulann yanında yer alıp destek olmahdır. - Örgütün her türlü etkinliklerine ka- tılmalıdır. (Seçim dönemlerindekı ka- tılun ve canlıhğın, her dönemde ve her etkinlikte yaratıhııası gerekir) - CHP üyesi, özgür iradesinden asla ödün vermemeli, örgütte ağa yaratma- malıdır. Kişisel çıkarlan için ille de bi- rilerinin adamı, maşası olmamalıdır; sadece ulusun ve CHP'nin, adam gibi adamı olmalıdır. - Parti çatısı altında karşılıklı sevgi, saygı ve güven ekseni oluşturmahdır. - Bencilliğe, çıkarcılığa, bölgecili- ğe, hizipçiliğe asla geçit vermemelidr. CHP'nın bilinçli üye tabanı olarak bü- tün bu yanhşlann karşısında olmalı- yız. Bilimin ışığında. çağdaş değerler- le yoğrulmuş. Atatürk ilke ve devrim- lerinin ekseninde partimiz CHP'yi 'k- tidara taşımalıyız. Ulusumuz bizden bunu bekliyor. Asıl görevimiz budur. Cünkü ülkemizde halkımızın serma- yeye bu kadar bağımlı, bu kadar sefil, bu kadar çaresiz kaldığı bir dönem ol- mamıştır. Ülkemizin CHP"ye en çok ge- reksinimi olduğu bir dönemdeyiz. CHP için soldaki boşluğu dolduracak en uy- gun zamandayız. "Emek, en yüce değenör" ilkemizin bayrak olacağı bir zamandayız. Bu nedenle genel merkezimizden: 1. Partimiz CHPye, yurttaşlanmı- zın umudu olacak bir nitelik kazandır- masını, 2. Halkimızın yaşamsal sorunlany- la ilgili çözüm önerileri üretmesini, 3. Iç çekişmelere; bilime, çağdaşlı- ğa, Atatürkçülüğe uygun çözümler üre- tip derhal son vermesini, 4. Işçiye, köylüye. esnafa, emekliye, dar gelirliye yönelinmesını. 5. Her hafta bölge mıtıngleri yapıl- masını, 6. Üretken, çalışkan, bilinçli genç kadrolar yetiştirip partimize taze kan sağlanmasını, 7. Üye tabanının eğitimi için çağdaş, gerçekçi programlar üretip uygulama- ya konulmasını diliyoruz ve bekliyoruz. ŞİŞLİ 2. SULH HUKÜK MAHKEMESİ'NDEN 2001/804 Rize ili, merkez. Anbarlık köyü, cilt 38. hane 42'de kayıtlı bulunan Mehmetoğlu, Fat- madan 1.1.1971 'de olma Mehmel Ali Öksüz'ün hacır altına alınarak kendjsıne aynı nufijs- ta kayıtlı bulunan babası Mehmet Öksüz'ün velayetı altına konulmasına karar venlmiştır. llanen duvıımlur. 20.7.2001 Basm: 43058 şandan alacağımız borç- tan daha fazla. Bunalım anında Servet Vergisi, Knz Vergisi gıbı vergıler alınır. Bizde, zamlar yo- luyla, dolaylı vergileruy- gulanıyor, bu da halkın alım gücünü düşürüp ekonomıyi durgunlaştı- nyor. Derviş, "Olmaz" dedi diye ne servet vergisi ge- tirildi, ne de dışanya dö- viz akımını durdurmak için önlemler alındı. Bu da gerçekten. bunalımı önlemek mi, yoksa de- rinleştirmek mi sorusunu gündeme getıriyor. Özelleştirmeler, yük- sek faiz, dövizin dalga- lanması, sürekli dış açık, üçüncü dünyanın borç- landınlması vs. dünya öl- çüsünde uygulanan bu politikalar, bir dizi geri- lemeye yol açıyor. Ulu- sal ekonomilere, dünya ekonomisine yaptığı za- rar ne olursa olsun; bu yollarla mah-rant serma- yesine kendi çıkarlannı sağlamak olanağı açılı- yor. Bu küresel kutuplaş- manın yarattığı tepkiler sonucu, bir yeni sosyal düzen sorunu gündeme geldi. Seattle'de, Prag'da ve diğer kentlerde yapılan protesto gösterilerinden sonra, Porto Alle'de bu "yeni insancıl dûzenin", özel sermayeyi, parasal ekonomiyi kutsal sayma- yan başka bir küreselleş- menin temel ilkeleri or- taya atıldı. Bazı uzmanlara göre yeni, çok merkezli, ileri- ci bir sosyal anlaşma; pa- zar ekonomisini denetim altına alan ilerici bir dü- zen kurma aşamasında- yız. Yani çaresiz değiliz. Bir büyük ustanın, Atti/ü İlhan'ın yeni şiir kitabı "Kimi Sevsem, Sensin... Attilâ İlhan'ın kendi deyişiyte "Bütün bir ömrün özeti! ATTİLÂ İLHAN / BÜTÜN ŞİİRLERİ 1. DUVAH/10. bs. 35OOooo 2. SISLER BULVARI / 1 1 . bs. 2850ooo 3. YAĞMURKAÇAĞI/11.bs. . 2000ooo 4. BENSANAMECBURUM/14. bs. 2850ooo 5. B E U Ç İ Ç E Ğ İ / 7 . bs. 2000ooo 6. YASAK SEVİŞMEK / 8. bs 2000ooo 7. TUTUKLUNUNGÜNLÜĞÛ/7. bs. 2850ooo •1974 Tüı* Dıl Kurumu Şıir Ödülü" 8. BÖYLE BIR SEVMEK / 8. bs. 2850ooo 9. ELOE VAR HÛZÛN / 8. bs. 2000ooo 10. KORKUNUN KRALUĞI / 4.bs. 2850ooo 11. AYRIUK SEVDÂYA DÂHIL / 6. bs. 2000ooo 12. KİMİ SEVSEM, SENSİN... / 7. bs. 2500ooo bılğuyayıneyı www.bilgiyayinevi.cofn.tr MLOİWmNEVİ HLBİ DAâlTIM M^rubyetCad 46/AYenisehır-06420/ANKARA Tel- (0-312) 434 49 98 - 434 49 99 Faks. (0-312) 431 77 58 Nariibahçe Sok. No.17. Kat1, Cağaloğlu - 3436O/İSTANBUL Tel (0-212)522 52 01 -5200259Faks:(0-212)5274119 HLOİ KİTA«CVİ Sakarya Cad 8/A Kızılay - 06420/ANKARA Tel (0-312) 434 41 06 - 434 41 07 Faks: (0-312) 433 19 36 ÖZEL BİR HASTAIVE Gastroenteroloji Uzmanı (tercihen Prof. veya Doç.) ve Diyet Uzmanı (tecrübeli) aranmaktadır. Tel: 0 216 575 26 66 Fax: 0 216 575 79 37 ŞİŞLİ 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 2001/670 Davacı ıhbar eden Kadıkoy 1. Asliye Hukuk Hâkimtiğı tarafından mahcur Necdet Üçoluk aleyhine açılan vasi ta- yını davasında; Ankara, Çankaya, Cumhunyet Mah. cilt 18, hane 1422'de nüfusa kayıtlı, Ahmet Mümtaz ve Mü- zeyyen'den olma 17.5.1927 doğumlu Necdet Üçoluk'un MK'nin 355. maddesı uyannca vesayet altına alınmasına, Mahkememızın 11.7.2001 gün. 2001/670 Esas, 2001/907 sayılı ilamı ıie kardeşi Metın Üçotuk vası tayin edılmiştir. Keyfiyet ilan olunur. 17.7.2001 Basın: 43218 ADISOYADt HRMAADI : t ı ı . ı DOĞUMTARİHİ : MESIEĞİ : , ı DERGİ TESUM ADRESİ : SEMT : L ŞEHİR : ^ TEL : -İ_L_L LJ . I I L L J-LJ E-MAIl : ı POSTA KODÜ : L^L_L_L ı : ı ı ı ı i ı ı ı ı FAKS : i i I ı _J J_ IŞ/EVAORESI POSTAKODU VERGİ NO ODEME SEKLI • Havofe gonderr^5fuT> îş Sorkosi - Hesop no f ! î 3232faohesopfcjrdon bınne o-derm yop^ıi pdresifr,e postoioytn veya foksiay'n Abooelıfc bsdeJırt kjeci' Vct!fndap çe^.n'z D ^ISA D 'MSTfStCAPÜ a A/V£X O EUROCARD fcedı lacî no I I I • I I I I i Geçert;!^ SanKf l i i i L I • 1...I. _t I I J_J J_J_L _L_L_İ-J ^_L_J. _L_1_ ' I 1 _LJ_. VERGJDAIRESI : ı _ ı J J _ : ± J j . U J X • Her avift 20 sıne kodar ubşon abone boçvypjJar'. çıkocoi >k soyıdcn 14778 i w~fa Toprak Bant ı Deton-la briıkte yukacıdokı 'tAZA • DetQtntz abone ıjjemiennın tomamfcınfnoyndor' sor'O ozef uiojım sjslenwyje duzen'ı olafak aöfesıpızetesiımedttecekîır • Aooneki sonjnlamtz «;.n 0216 428 08 50 no kj tetehnı aıoyablırwnız giMedıcai CNannel A/ogazıne Kanaî Tek Yavınalfk Sanoyı we Ttcare* A $ Bu^uHu Caddesı K<m Sokok 8 H 90 tC Çomlco/ISTANBU. Tei 0216 428 08 50 0216 326 8 6 6 7 fax 0216 42S 08 62 E-naıl mog&ırteOmedtccıkhamel ccxn It Abonelik için TEL: 0 2 1 6 4 2 8 0 8 54 E-mail: [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle