25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2001 CUMAR7 HABERLER DOVYADA BUGUN ALİ StRMEN 'Paran Varsa Oku!' Dünkü Hürriyet'te yer alan özel haber, üniversi- telerin öğrencilerden aldıkları harçlann yükseltile- ceğini ve sistemde önemli değişıklikler yapılaca- ğını bildiriyordu. Konunun önümüzdeki günlerde çok ciddi tar- tışmalara yol açacağını umuyorum. Gerçekten de olayı, popülist formüllerin ötesin- de, ciddiyetle tartışmak zorundayız. Hemen belirtmek isterim ki, üniversite öğrenci- lerinin, kurumlarının giderlerine makul bir ölçiide katılmalarını öngören harç sistemini, "harç değil, /ıaraç"diyenlerin popülist sloganlanna karşın sa- vundum. Ancak bugün durumun çok daha farklı olduğu- nu görmek zorundayız. Şimdiye değin, maddi durumlarına bakılmaksı- zın, her öğrenciden alınan makul miktardaki katı- lım payının oranı yükseltiliyor. Bundan böyle, YÖK, her öğrencinin üniversite- sine göre kaça mal olduğunu saptayacak; sonra söz konusu üniversite, maliyetin yüzde 50'sini geçmemek koşuluyla öğrenciden alacağı harcı kendisi belirleyecek. Habere göre en yüksek harç, tıp fakültelerinde 2 milyar olacak. Bu kurumlarda şu andaki harcın miktarı 148 milyon olduğuna göre, aslında 14 kat bir artış söz konusudur. Görülüyor ki, kamuoyuna "maddigücü iyiolan öğrenciden alınıp ödeme güçlüğü olan öğrenci- ye destek olmak" biçiminde sunulacak olan yeni uygulama, gerçekte üniversite harçlarını büyük oranda arttırarak yükseköğretimin devlet üzerin- deki yükünü hafifletmek amacına yöneliktir. ••• Türkiye'de öğretimin ilk basamaktan başlaya- rak hem kaynak hem de düzey olarak hali pürme- lali malum. Türkiye'de iyi ve kaliteli öğretimin, hâlâ iyi hiz- met vermekte direnen devlet üniversitelerimize ve bunlann gerçekten özverili yönetici ve hocalanna karşın, özel kurumlara kaymakta olduğunu görü- yoruz. Aynı şey lise düzeyinde de geçerli. Bu durumda devletin eğitime ayırdığı payı art- tırması gerekirken, egitimi fiilıyatta paralıya çevir- meye çalışması çözüm değil. Şimdi, Türkiye'nin ekonomik durumunu, kaynak darlığını ileri sürenlerin haksız olduklannı, dayan- dıklan savların geçersiz olduğunu söyleyecek de- ğilim. Hatta özellikle önde gelen kaliteli devlet üniver- sitelerini kazananların -örneğin Teknik Üniversite, Galatasaray, Boğaziçi Üniversitesi gibi- zaten pa- ralı okullardan geldiklerini veyagenelde ekonomik durumu nispeten iyi olan ailelerin çocukları oldu- ğunu da yadsıyamayız. Ama yine de çözümün, harçlan yüksek eğitimi paralı hale getırmek olmadığını görmeliyiz. Unutmayalım, Türkiye Cumhuriyeti en yoksul döneminde, eğitim seferberliğini başlatmış ve bu alana büyük kaynak ayırmıştı. • • • Tıp fakültelerinden 2 milyar harç alındığı takdir- de, biri lisede biri üniversitede olan iki çocuğu bu- lunan karı kocanın, SSK'de doktor olarak çalışan bir ailenin çocuğunu tıp fakültesinde okutamaya- cağı gerçeğini nasıl görmezden gelebiliriz? Denecek ki, durumu elverişli olmayana zaten devlet veya üniversite burs verecek. Buna da fazla bel bağlamayalım. "Durumu iyi olmayan" ne anlama geliyor? Devlete veya SSK'ye çalışan bir doktorun, ay- da 700 milyon dolayında para alan bir profesörün durumu iyi midir, değil midir? Türkiye uygulamasında, durum tespitinin güç- lükleri de ortada. Devlet bir yandan kendi üniversitelerinde oku- yan çocuklardan fîiliyatta eğitimi paralı hale geti- recek bir harç alırken özel vakıf üniversitelerinde okuyan çocuklann eğitimine üolayh destek olmak üzere, neden bunlara giderlerinin yüzde 35'i ora- nında sübvansiyon verir? Çok ilginç bir soruyu da, dünkü köşesinde de- ğerli meslektaşım, Hürriyet'in başyazarı Oktay Ekşi soruyorve "Devletneden öğrenciharçlann- dan gelen paralann yüzde 5 faizle, Vakıflar Ban- kası'na yatınlmasını emreder?" dıyordu. Olaya nesnel bakmaya çalışınca dahi görülü- yor ki, yapılmak istenen yeni düzenleme, "Paran varsa oku!" zihniyetinin ürününden başka bir şey değil. Içişleri Bakanı Yücelen: Işkence nedeniyle kamudan atılan yok ANKARA (Cumhu- riyet Börosu) - Içişleri Bakanı Rüştü Kazun Vflcelen. son 1.5 yılda açılan soruşrurmaİarda iskence nedeniyle meslekten çıkarılan polis bulunmadığını bi-dirdi. Rize Mılletvekili Mehmet Bekaroğ- ta nun soru önergesini vanıtlayan Rüştü Ka- am Yücelen. 1995 yı- Iırdan itibaren Türk Ceza Yasası'nın 'işken- ce" suçunu düzenleyen 243. maddesi kapsa- rrjıda 762 personel hakkındaadlı. 614 per- sonel hakkında idari soruşturma açıldığını beiirtti. Bakanın verdi- âbilgıyegöre, 'halka kötû muamele' suçunu düzenleyen 245. mad- de nedeniyle de 4 bin 586 personel hakkında adli, 6 bin 573 personel hakkında idari soruş- turma açıldı. Son 1.5 yıl içinde açılan soruşturmalar- da, işkence hükmü ne- deniyle hiçbir personel hakkında meslekten veya memuriyetten çı- karma cezası verilme- di. Halka kötü muame- leden doiayı da yalnız 2 kamu görevlisi mes- lekten çıkanldı. 1.5 yıl içinde yargıya giden dosyalardan 59O'ı hak- kında beraat hükmü verilirken 149 kamu görevlisi mahkûm edildi. Mesut Yılmaz, hukuk devleti ilkesinin egemen olması gerektiğini söyledi Her alanda yapdanmaİstanbul Haber Senisi - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin her alanda çok hızlı bir yeniden yapı- Ianmaya gereksinim duyduğunu belirterek bu gereksinimin Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefiyle de örtüştüğünü söyledi. Yılmaz, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'le birlikte, bazı • Mesut Yılmaz, "Devlet olarak yargıya gerekli desteği veremedik" derken Adalet Bakanı Türk, adaletin olmadığı bir ülkede, toplumsal banşın da olamayacağınm altını çizdi. ANAP"lı bakanlar ve milletvekille- rinin de katıldığı birtörenle, Bakır- köy Belediyesi'nin katkılarıyla yaptırılan Bakırköy Adliye Sara- yı'nın açılışını yaptı. Türk toplu- munda, "Adaletmülkün temelidir" anlayışının yaygın olduğunu söyle- yen Yılmaz, bu anlayışın yaşama geçmesi için, öncelikle hukuk dev- leti ilkesinin egemen olması gerek- tiğini vurguladı ve "Bıuıun birinci şartı da sağlıklı işleyen bir yargıdan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ile biriikte Bakırköy Belediyesi'nin katkılarıyla yaptınlan Bakırköy Adliye Sarayı'nın açılışını yaptı. (Fotoğraf:UĞUR DEMlR) geçer.Ama neyazıkki, devletolarak yargıya gerekÜ desteği veremedik" diye konuştu. Adalet Bakanı Türk ise adaletin olmadığı bir ülkede, toplumsal ba- nşın da olamayacağınm altını çize- rek adaletin uygun ortamlarda, uy- gun araçlarla ve yetkin kadrolar eliyle yerine getirilebileceğini an- lattı. Bakanlığınm, genel bütçeden en az pay alan bakanlıklardan biri ol- masma karşın, adliye sarayı ve ad- liye binası yapmaya büyük önem verdiklerini. 57. hükümetin bu ko- nuda adeta bir seferberlik içinde ça- lıştığını sav unan Türk, "Tüm tnah- kemeleri kendi aralannda ve Yük- sek Mahkeme'yle birbirine bağiaya- cak bir bilgisayarağı kurulmasıiçin çahşıyoruz" dedi. Ulusal düzlemde ve Avrupa ile aramızda bilgi ve belge akışının, yargının çağa uygun hale getirilme- si için çok önemli olduğunu, bu ko- nuda ciddi çalışmalar yürüttükleri- ni ifade eden Türk, Türkiye Adalet Akademisi'nin de kurulacağını söyledi istanbul Barosu Başkanı Yücel Saynıan. yargı bağımsızhğının en azından mimari açıdan sağlanması- nı isterken Bakırköy Belediye Baş- kanı Ahmet Bahadarh ise yerel yö- netim-devlet işbirliğiyle bir ilki ger- çekleştirerek çağdaş bir adliye sa- rayı yaptıklannı söyledi. Yücelen: Satın alınan fidanlar ithal değil, ahmları Sayıştay onayladı Bakaıı Istanbul^un güllerini savundu Belediye, güllerin çoğu Nazlı Uıcakın kocası Emin Şirin'in şirketinden aJmış. ANKARA (ANKA)- istan- bul Büyükşehir Belediye- si'nin, sadece Nazlı Iljcak'm eşi Emin Şirin'in ithal ettiği Fransız gülünü tercih ettiği tartışmakonusu olurken Içiş- leri Bakanı Rüştü Kazun Yü- celen. yapılan ihaleleri sa- vundu. Yücelen, ihalelerin tasarruf tedbirleri uygulama- sından önce Sayıştay'ca onaylandığını söyledi. Içişleri Bakanı Rüştü Ka- zım Yücelen'in ANAP İstan- bul Milletvekili BülentAkar- calı'nın konuya ilişkin yazılı soru önergesini yanıtlarken "güllerin yanı sıra; yerli, çok yıllık ve ekonomik çiçekü bit- kiler kullanılarak İstan- bul'un çehresinindeğiştirildi- ğini ve yaz iaş yeşil kalacak bitkilersayesindeotoyollann kenannda meydana geien ot yangınlannuı önüne geçildi- ğuıi" belirtti. Yücelen, bitkilerle ilgili ihalelerin tasarruf tedbirleri uygulaması başlamadan ön- ce Sayıştay tarafından onay- landığını vurguladı. Yücelen'in verdiği bilgiye göre, son iki yılda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce, yurtdışından herhangi birbit- ki, fidan ve çiçek ithal edil- medi. istanbul Büyükşehir Belediyesi'nce bitkisel ma- teryalin Türkiye'deyetiştiril- mesi için büyük çaba sarf e- dildiğini söyleyen Yücelen, İstanbul'a özgü bitki standar- dizasyonunun istanbul Üni- versitesi Orman Fakültesi ile işbirliği yapılarak ortaya ko- nulduğunu kaydetti. Yücelen, yerli üreticiler- den son 2 yılda 10 milyonu aşkın bitki alınarak dikimi- nin yapıldığını bildirirken "Lale ve gül fidanlannın Türkiye'de yetiştirilmesi ve ihracat yapılması noktasın- da yerli girişimcilere teknik destek sağlanarak sektörün önünün açıldığı beiirtilmek- tedir" dedi. Yücelen, ihalelerin tasarruf önlentlerüıden önce yapıldığı- nı savundu. ANAYASA MAHKEMESÎ'NE BAŞVURACAK DYP'den iptal davaları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP'nin kapatılması ile ana muhalefet konumuna gelen DYP, hükümetin son dönemde çıkardığı yasalar için Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açmak amacıyla harekete geçti. Bu amaçia DYP'nin Meclis grubu 25 Temmuz'da olağanüstü toplanarak Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu yapılacak olan yasalarla ilgili grup karan alacak. DYP Grup Başkanlığı. olağanüstü grup toplantısı için dün bütün milletvekillerine çağn yaptı. Toplantıda, hükümet ortağı partilerin TBMM tatili öncesinde muhalefetin genel kurul çalışmalannı protestosunu fırsat bilerek çıkardığı yasalarla ilgili DYP Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açmak için grup karan alacak. iptal başvurusuyla ilgili yasalar arasında Ek Vergi, Tanm Arazilerinin Satışı, Yapı Denetimi Yasalan ile Bankalar Yasası da yer ahyor. TBMM tatile girmeden yaklaşık 1 hafta önce Anayasa Mahkemesi'nin kapahna karan aldığı FP kökenli milletvekilleri. anayasada siyasi parti kapatmaya ilişkin değişiklik yapılmamasını proftsto ederek genel kurul çalışmalanndan çekılmişti. DYP de başta Ek Vergi Yasası olmak üzere hükümetin gündeme getirdiği yasalan protesto ederek genel kurul çalışmalanna katılmamıştı. jflADEP DIŞIGRUPLAR BİRLEŞTl ' Yeni Kiirt olıışıımu ANKARA (ANKA) - HADEP dışında Kürt tabana hitap eden çevre ve gruplar, "İmralı'nın dayatmalannı reddeden bir çözüm yolunda*" yeni bir oluşumda bir araya gelme karan aldı. Bir süredir sağ ve solda başlayan yeni oluşum arayışlanna bir yenisi daha eklendi. HADEP dışındaki Kürt çevre ve gruplan, eski DYP milletvekili AbdülmelikFırat'ın öncülüğünde "Yeni Bir Siyasi Oluşum İçin Komisyon" olarak bir süredir yürütrükleri çalışmalar çerçev esinde yann Ankara'da bir araya gelecekler. "Demokrasi ve Kürt Sorununun Çözüm Kongresi" adıyla bugün başlayacak ve iki gün sürecek toplantıda HADEP dışındaki Kürt çevre ve gruplannın yeni oluşumu şekillendirilecek. Yeni oluşumun kongreye çağn metninde Abdullah Öcalan'a, ismı verilmeden "imralT nitemesiyle eleştiriler yöneltildi. Metinde, "İmralı'da Kürt sorununun çözümü adına geliştirilen resmi ideolojiye bağlılık ifade eden, ancak Kürt halkının çıkarlanna hizmet etmeyen 'Demokratik Cumhuriyet Projesi'nden vazgeçümediği, tersine daha rasjonel hale getirilmeye çafişüdığı görüldü" denilerek yeni oluşumun "İmrah'nın projesine karşı durma ve teşhir etme" karan aldığı bildirildi. MSB'den yalanlama Tatbikat ekonomiye katkı saâladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mıllj Savunma Ba- kanlığı, Milli Savunma Baka- nı Sabahattin Çakmakog- lu'nun Konya'daki tatbikata ilişkin açıklamalanru çarpıtan şeriatçı basını yalanladı. Ba- kanlık. tatbikat nedeniyle Konya ekonomisine 1 milyon dolarhk katkı sağlandığını bil- dirdi. Milli Savunma Bakanh- ğı'ndan yapılan açıklamada, bazı gazetelerde yer alan "Ge- nelkurmay suskun. Bakan, Genelkurmay'ı yalanladı" içerikli haberlerin yanlış ve eksik bilgilerle kamuoyunu yanılttığı kaydedildi. Açıklamada, Konya'daki tatbikatı kamuoyuna yanlış sunan şeriatçı basının yanlış olduğu ve eksik bilgilere da- yalı haber yazdığı dilegetiril- di. Bazı gazetelerde 11 Tem- muz 2001 tarihlerinde "Ge- nelkurmay suskun" ana baş- lıklı haberde, Savunma Baka- nı Sabahattin Çakmakoğlu'na atfen verilen haberin de âoğ- ru olmadığı kaydedildi. Açık- lamada, Çakmakoğlu'nun ge- nel anfamda yaptığı açıklama- nm tatbikatla ilişkilendirile- rek Pmarbaşı ilçesinin NATO tatbikatlan içîn uygun bir yer olduğu yönünde bir demece dönüştürüldüğüne işaret edi- lerek "Doğru olan, Sayın Ba- kan "ın kara süahlan ile atış alanı ara\ ışlan ile ilgili olarak Pmarbaşı ilçesi bölgesini de uygun yerlerden biri olarak göstennesidir'* dendi. Haberler çarpıtıtdı' Açıklamada, Çakmakoğ- lu'nun. "Bu tatbikatı kimi il- ler isterken kimikri de şart- lan uygun olmalanna rağ- men, hamilelerin çocukları- nın düşcceği, uçaklann al- çaktan uçuş >apacağı >-a da azattdnuş uranvum silahian- nın kullanılacağı gerekçesiyie istemiyoriar. Her teknoloji- nin elbette nıuhtemel riskleri vardır. Zarann en azına ba- küarak bu işi yapacaksınız" şeklindeki genel nitelikli açıklamalannın haberlerde çarpıtıldığı dile getiril- di.Çakmakoğlu'nun sözle- riyle Genelkurmay'ı yalanla- ması gibi bir durumun olma- dığına dikkat çekilen açıkla- mada, şöyle dendi: "Anılan gazetede ifade edi- lenlerintamamrvlayazarmyo- rumlan ile iki a\n konuyu ve oiayı kanştırmasından ibaret olduğu açıkür. Bilindiği gibi söz konusu tatbikatta. Genel- kurmay Başkanlığı'nın tatbi- kat öncesi açıklamasında be- lirtildiği gibi alçak uçuş yapıl- mamış, azaltümış uranvum veya kimyasal, nükleer. biyo- kjikmadde içeren miihimmat kesinliklc kullanılmamışhr. Boige halkma hiçbir zarann verihnediğibu tatbikatla Kon- ya bölgesineyaklaşık 1 milyon dolarhkbir ekonomikkatkı da sağknmıştır." SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Yazılı ve görsel basının görevi ka- muoyunu aydınlatmak. Kritik dö- nemlerde basına, gerçeği aktarmak gibi önemli bir görev düşer. Ancak, demokrasinin gelişmediği otoriter yönetimlerin egemen olduğu ülke- lerde basın, baskı altında olduğu için bu görevini tam anfamıyla yerine ge- tiremez. Çoğu zaman iktidarodakla- nnın aleti haline gelir. Türkiye'deki basının da kaderi ne yazık ki bu evrensel duruma uygun- dur. Birçok haber, kamuoyunu yön- lendirmek amacıyla üretilir, yargısız infazlaryapılır. Şemdin Sakık'ın sah- te ifadelerinin yayımlanarak birçok gazetecinin ve insan hakları savunu- cusunun hedef alınması bunun tipik örneklerindendir. • • • Gürbüz Çapan ve Esenyurt Bele- diye Meclisi üyeleri hakkında açılan soruşturma da, üzülerek söyleyelim ki, bu genel anlayış içinde yansıtıldı. 4422 sayılı çetelerle mücadele ama- cıyla çıkarılan yasaya dayanılarak Esenyurt Belediyesi basıldı. O gün- Basm ve Yargısız înfaz den itibaren Gürbüz Çapan hakkın- da operasyonu yapan güçlerin bası- na verdiği bilgiler gerçekmiş gibi ka- bul edilerek bir kamuoyu yaratıldı. Burada birçok yasal ilke ihlal edil- di. Soruşturmayı yapan güçlerin so- ruşturma sırasında bilgi sızdırması yasalara aykırı olduğu halde yapıldı. Gürbüz Çapan hakkında yazılanlara bakarak artık onu mahkûm edebilir- dik. Burada Gürbüz Çapan'ın istifa ettiği partisi CHP de yargısız infaza katıldı. Başta Genel Başkan Oeniz Baykal olmak üzere yöreöe daha önce Gürbüz Çapan'la siyasi rekabet içinde olan bazı CHP'liler, açıklama üstüne açıklama yaparak Gürbüz Çapan'ı suçladılar. Gürbüz Çapan hapisteydi, bunla- rın hiçbirine cevap vermesi mümkün değildi. Zaten devam eden soruştur- ma hakkında konuşmak da yasala- ra aykırıydı. Ama birileri el altından Gürbüz Çapan hakkındaki iddialan gerçekmiş gibi yaydılar. Bir muhalif sol belediyenin başkanı bu şekilde toplumun gözünde mahkûm edilme- ye çalışıldı. ••• Gürbüz Çapan hakkındaki son kampanya, iddianamenin yazılma- sıyla hız kazandı. Radikal gazete- si, iddianameyi doğru dürüst ince- lemeden, "Vay Gürbüz Bey Vay" diye manşet attı. Içindeki bilgileri bile kontrol etmek, hakkında suç- lama yapılan tarafı dinlemek gibi en temel mesleki ilkeler göz ardı edildi. Bu yayın iki gün boyunca sürdürüldü. Bütün bunlan gören Gürbüz Ça- pan'ın avukatı Ergin Cinmen, birba- sın toplantısı yapmak gereğini duy- du. Ergin Cinmen'i kamuoyu iyi tanır. "Birdakika karanlık" eylemini başla- tan sivil yurttaşlar hareketinin temsil- cilerindendir. Saygın birhukukçudur. Aslında onun tarzı, bütün bu iddiala- ra mahkemede cevap vermekti. An- cak bir yargısız infaz yapıldığı inan- cıyla böyle bir basın toplantısına ge- rek duydu. Cinmen'le soruşturmanın açıldığı günlerde de konuştuk. Dosyayı in- celedi ve ondan sonra savunmayı üstlendi. Bu davanın siyasi niteliği- ni bildiği için, savunacağına inan- masa böyle bir davayı almazdı. Iş- te Ergin Cinmen bu duygular içinde basın toplantısı yaptı. Esenyurt Be- lediyesi çalışanlarr, soruşturma sıra- sında işkence gördüklerini belirti- yorlar. Bu konudaellerinde raporlar da var. • • • Gürbüz Çapan soruşturması mah- kemeye intikal etti. Tartışma orada yapılacak, yargılama orada sürecek. Ancak, henüz soruşturma aşama- sında Gürbüz Çapan için yazılanlar ne olacak? Günlerce sayfa sayfaya- zılan ve birçok maddi hatayla dolu, gerçeği yansıtmayan iddialar ne ola- cak? Ergin Cinmen önceki gün basın toplantısında, iddianamedeki çol< açık maddi hataları birer birer ortaye serdi. Bunlar arasında hemen ulaşı- labilecek banka hesapları da vardı Örneğin 16 milyarlık hesap birande 19 trilyon 140 milyara, 21 milyarlıh hesap 31 trilyona çıkarılıvermişti. BL kadar dosyayı sırtlayıp belediyenir hertürlü hesabına el koyacak, işken- ce iddialı sorgulardan geçireceksiniî ve açık bir banka hesabını yüz misl göstererek kamuoyunda bir kam- panyaya malzeme hazırlayacaksınız Ancak bunun takdirini kim yapa- cak? Gazeteler, Gürbüz Çapan içir olmadık yayını yaptılar. Avukatınır açıklaması ise bazı gazetelerin küçüh köşelerinde yer aldı. Şimdi bu kamu- oyu faaliyetinin ardından duruşmalaı başlayacak. Burada adaleti nasıl bu- lacağız? • • • Medya gerçeği yansıtırsa toplumt doğru bilgilendirir, operasyoncuların dediklerini gerçekmiş gibi allayıp pul- layıp kamuoyuna sunarsa yargısız in- fazcı olur. Bu yüzden de sürekli itibat kaybeder.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle