Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2001 CUMAR
10 DUIVYA VE TURKlYE
Protestanlann geleneksel yürüyüşleri ipleri gerdi; Belfast'ta ayaklanma çıktı
KatoKldei'hı öfl
• Kuzey Irlanda'daki
siyasi krize çözüm
bulmak için yapılan
görüşmeler öncesinde
Belfast'ta çıkan ve
yaklaşık 250
molotofkokteylinin
kullanıldığı
çatışmalarda 113 polis
memuru yaralandı.
Dış Haberler Servisi - Kuzey Ir-
landa'daki siyasi krize çözüm bul-
mak amacıyla başlatılan görüşme-
lere, son olarak Belfast'ta dün sa-
baha karşı patlak veren çatışmala-
nn gölgesi düştü.
Protestanlann geleneksel yürü-
yüş sezonu yüzünden gergin gün-
leryaşayan Kuzey Irlanda'nın baş-
kenti Belfast'ta yaklaşık 250 molo-
tofkokteylinin kullanıldığı belirti-
len son yıllann en şiddetli çatışma-
sında 113 polis memuru yaralandı.
Çatışmalar, 12 Temmuz'da 1690'da
yapılan ve Protestan WîHiam'ın Kato-
lik KralII. James'in ordulannı yendi-
ği Boyne savaşının 311. yıldönümünü
kutlamak isteyen Orange tarikatı üye-
lerini engellemek isteyen Katolik genç-
lerin, kentteki Crumlin Caddesi'ne
girmeye çalışmalanyla başladı. 200
Katolik gençler polisc taş, moiotofkokteyli, şişe ve tuğla attı. (Fotograf:REUTERS)
kadar gencin attıgı taşlar, molotof kok-
teylleri, şişeler, tuğlalar 113 polisin
yaralanmasına yol açtı.
Olaylar sırasında Katolik gençle-
rin 2 bomba ile 250'ye yakın moio-
tofkokteyli kuliandıklan, polisin de
plastik mermiyle karşıhk verdiği be-
lirtiliyor. Atılan molotofkokteylleriy-
le giysileri tutuşan 2 polis memuru-
nun kaldınldıklan hastanelerde teda-
vi altına alındığı, bunlardan birinin,
hafif olan yanıklan tedavi edildikten
sonra hastaneden taburcu edildiği
kaydedildi.
Barikatlan yıkmaya çalışan Kato-
lik gençlerin çok sayıda aracı ateşe
taşbverdiği gözlendi. Polis, Katolik genç-
leri, insan hakJan gösterileri yapma
adına başkalannın haklannı gaspa
kalkışmakla suçladı.
Kuzey trlanda polisi, olaylann
önceden planlanmış olduğu görü-
şünde. Polis Şefi Ronnie Flanagan,
" tnsanlann elinde pat diye yüzler-
ce molotof kokteyii çıkmaz" diyor.
Katolik gençler ise polisi kendile-
rine karşı çok sert olmakla suçluyor.
Siyasi kriz masada
tngiltere Başbakanı Tony Blairve
trlanda Başbakanı BertieAhern ön-
ceki gün verilen 1 günliik aradan
sonra dün yeniden Ingiltere'de ma-
saya oturdular. Staffordshire'daki
Weston Malikânesi 'nde yapılan gö-
rüşmelerin bu bölümünün, Protes-
tanlann sertlik yanlısı siyasi olu-
şumlan Demokratik Birlik Partisi ve
Ueri Birlik Partisi tarafından boy-
kot edildiği belirtiliyor.
Görüşmelerin odağında başta Ir-
landa Cumhuriyetçi Ordusu (IRA)
olmak üzere çeşitli paramilitergrup-
lann ellerindeki silahlan bağımsızko-
misyona bırakmalan üzerindeki tar-
tışmalann bulunduğu bildirildi.
Siyasi çevreler, IRA'nm Kuzey Ir-
landa Polis Teşkilatı'nınyapısının de-
ğiştirilmesi yönündeki ısrannın da sür-
düğünü kaydetti.
İnsan Hakiarı İzleme Komitesi
Rusya ve İran
savaş destekçisi
NEWYORK(AA)- in-
san Haklan izleme Komite-
si (Human Rihgts Watch),
Pakistan, Iran ve Rusya'yı,
taraflara silah ve askeri yar-
dımda bulunarak Afganis-
tan'daki iç savaşa destek ver-
mekle suçladı.
Merkezi New York'ta bu-
lunan öıgüt, 2 yıl bölgede ya-
pılan çalışmalann ardından
hazırladığı 55 sayfalık ra-
poru dün yayımladı. Rapor-
da, Iran'ın desteğini Afga-
nistan'daki muhalefet güçle-
rine ileten Rusya'nın da bu
güçleredogrudan askeri des-
tek sağladığı ve geçen yıl
sonlannda nakliye helikop-
terleri verdiği ileri sürüldü.
Örgütün raponında, Pakis-
tan yönetiminin de Afganis-
tan'da iktidardaki Taliban'a
lojistik destek verdiği ve
kendi topraklan üzerinden
silah. patlayıcı ve benzin
nakliyesini kolaylaştırdığı
ve fınanse ettıği iddia edil-
di. Pakistan yönetimi daha
önce de kendisine yöneltilen
bu iddialan resmen yalanla-
mıştı.
Örgütün silahsızlanma bö-
lümü müdüriiJoost HiJter-
mann da, yaptığı açıklama-
da, BM Güvenlik Konse-
yi'ne silah ambargosunun
genişletmesi çağnsında bu-
lundu. Açıklamada. "Afga-
nistan'da insan haklan ih-
laline son verilmesinin tek
yolu silah ambargosudur"
denildi.
Suudi asıllı terörist Usa-
me bin Ladin'in sınırdışı
edilmesini isteyen BM, ge-
çen Ocak ayından beri Ta-
liban'a silah ve haya ambar-
gosu uyguluyor. Örgüte gö-
re, Afganistan'da 20 yıldır
süren iç savaş, 1.5 milyon ki-
şinin ölümüne, toplu halde
ülkeden göçe ve ekonomi-
nin çökmesine yol açtı.
ABD'ye
kaçış
Düşler ülkesi ABD'ye
göç dalgası sürüyor.
Göçmenler sının
geçmek için bulduldan
değişik yöntemkrie
herkesi şaşırtıyor. 42
yaşındaki Meksikalı
Enrique Aquilar
( anchola. bir aracın
koJtuğuna saklanarak
California'daki
San Ysidiro sınır
kapısından kaçak
olarak geçmeye
çaüşırken yakalanmtştı.
ABD Göçmen Bürosu,
göçmenlerin giriş
yapmak için hayati
tehlikeyi göze
aidıklanna dikkat
çekerek olayın ciddi
boyutiara ulastığuıı
bekrtti. (Fotoğraf: AP)
Makatına sopa sokulan göcmen 8.7 milyon dolar alacak
Işkence kurbanınarekortazminat
Hırvat general teslim olacak
ZAGREB (AA) - Hır-
vatistan hükümeti, BM sa-
vaş suçlan mahkemesinin
istediği iki savaş suçu sanı-
ğından General Rahim
Ademi'nin 10 gün içinde
mahkemeye teslim olmayı
kabul ettiğini açıkladı. Hü-
kümetin açıklamasmda, Ar-
navartkökenli Ademi'ye suç-
laraanın içeriğinin iletildiği
vegönüllü olarak teslim ol-
ması için, kendisini yakala-
ma sürecinin askıya alındı-
ğı kaydedildi. Buarada,ye-
rel Hırvat mahkemesi. La-
hey'deki uluslararası savaş
suçlan mahkemesi tarafın-
dan istenen, ancak kimliğı
açıklanmayan ikinci bir ki-
şi için daha tutuklama em-
ri çıkardı. Hırvat medyası,
adı açıklanmayan ikinci ki-
şinin emekliye aynlan Ge-
neral Ante Gotovina oldu-
ğunu öne sürüyor.
NEW YORK (AA) - New
York'ta götürüldüğü karakolun
tuvaletinde polisler tarafindan,
tuvalet kâğıdı taşıyıcısının so-
pasıyia işkenceedilen Haitili bir
göçmen, vanîan anlaşma so-
nucu 8.7 milyondolartazminat
alacak.
Abner Louima adîı göçme-
ne ödenecek tazminatın, New
York Belediye Başkanı Ru-
doiph GiuSani'nin işbaşına gel-
mesinden bu yana ödenen en
yüksek tazminatlardan biri ol-
duğu ifadeediliyor. Louima'ya
tazminatı, New York Beledi-
yesi ile 'PofeDevTİyderiGonûl-
lüter Derneği' adlt kuruluş or-
taklaşa ödeyecek.
Louima, tazminat alacağuıın
kesinlık kazanmasından sonra
yaptığı açıklamada. "Kendimi
zen^n biriolarakdeğil, uğradı-
ğı işkenceyeragmenhayatta ka-
larak adaJetin teceffi ettiğini gö-
ren şanslı biri olarak göriiyo-
rum" dedi. Louima, 4 yıl ön-
ce polisler tarafından, Bro-
oJdyn'deki birgecekulübüönün-
de çıkan kavga sonrasuıda elle-
ri kelepçeîi karakola götürül-
müş ve kavgada kendisinden
yumruk yediğini zanneden Jus-
tin Vcdpe adlı polisin, makatın-
dan tuvaiet kâğıdı taşıyıcı sopa-
sıyla yaptığı işkenceye maruz
kalmışO.
Idrar kesesi ve kalmbağırsa-
ğı zedelenen Louima, 2 ay has-
tanede yaömştı. Polis memuru
Volpe, suçunu itirafeöniş ve 30
yıl hapse mahkûm ohnuş, Lo-
uima ise belediye ve polis teş-
kilatı aleyhine 155 milyon do-
larlık tazminat davası açmıştı.
DEĞtŞENDÜNYADAN/mjŞEtfN BAŞ'
Aslında, hemen şimdi, acil olarak 3.5
milyar dolara ihtiyaç var. Ama ABD ve
Avnjpa'nın para babalannın fidye için biç-
titderi para 1 milyar280 milyon dolar. Eh,
başlangıç için fena sayılmaz. Geride
Karadziç, Mladiç filan var. Onlar da
teslim edilerek, bir miktar dolar daha
sağlamak pekâlâ mümkün görünmek-
tedir. Ve bu, elde satılacak adam kalma-
yıncaya kadar devam edip gider. Eski
lidefierin, günün birinde ihraç ürünleri ara-
sma gireceği kimin aklına gelirdi. Bu
yuzden, bizde "eski", hatta "eskimiş"\\-
defierimizin el bebek gül bebek üzerle-
rine titremeliyiz. "Onlara kimse beş ku-
ruş vermez" demeyin. Hani, kimbi/ir,
belki de bir alıcı çıkar!
Ayrıca, bu yüz kızartıcı olayın aynntı-
tanna ve neden olacağı karmaşaya de-
ğinmeden önce, fidye parasını bastıra-
caMan yakından tanımak gerekiyor. Bun-
lann başka ülkelere damlalıkla "reva"
gadükleri sözde yardımlan -ki naalsa so-
ntnda yüklü faizi ve misliyle geri ala-
:ak!ardır- cepte keklik sanıp zil takıp oy-
nayan ülkeleri, kısa sürede, nasıl, gelme-
si lasretle beklenen her taksitte, anala-
n çın yeni nikâhlar dayatarak sürüm sü-
rüm süründürdüklerine cümle âlem ta-
nıktır. özellikle Türkiye bunu en iyi ya-
Bir Avuç Dolar İçin
şayanlar arasındadır.
Bu yüzden Sırp lideri, "Çocuklanmı-
zın geleceği için -yeminli düşmanlan-
na- teslim ettim", diye şecaat arzeden
Sırbistan Başbakanı Cinciç, aslında ço-
cuklarına muhteşem bir onursuzluk mi-
rası bıraktığının pek ayırdında görün-
mese de.. şu geleceği varsayılan dolar-
lar için erken bayram etmekten sakın-
malıdır. Çünkü tecrübeyle sabittir ki, si-
yasilerin cennet vaat eden palavralan-
na karşın, para babalan inanılmaz ölçü-
de gerçekçidirler.
Para babalan sağlamcıdır
Cinciç ve adamlannın "bir avuç dolar
için" yaptıklan yasadışı eylemin, ülkede
somut belirtileri şimdiden görülen derin
istikrarsızlıklara yol açacağından, aynı
zamanda ve paradoksal bir biçimde, on-
ca özlenen, uğrunda kuru tahtalardayat-
maya razı olunan "yeşil kâğıtlann" gel-
me olasılığını ortadan kaldırması müm-
kündür. Zira, para babalan sağlamcıdır.
Tek dertleri paracıklannı tefeci faizleri da-
hil geri alıp alamayacaklandır. Bu yüzden,
siyasal ve tabii ekonomik istikrarsızlıktan
hortlak görmüş gibi korkarlar. Ve sonuç-
ta, Dimyat'a, pirince giderken, evdeki
bulgurdan oldugunuzu görürsünüz. Onur-
suz girişiminiz de size kâr kalıri
•••
Siyasal istikrarsızlık, bölgede zaten
var olan sorunlan aJevlendirerek, Balkan-
' lar'ın tümünü ateşe verecek gelişmele-
ri hızlandıracak niteliktedir. Cinciç'in fe-
deral anayasayı çiğneyerek Miloşeviç'i,
pekâlâ ülke içinde ve tarafsız uluslara-
rası gözlemciler ve medya önünde yar-
gılanması olanağı varken, Fedaral Baş-
kan Kostuniça'ya rağmen, Lahey'e tes-
lim etmesi, Karadağ'ın federasyondan
aynlmasını ya da en azından konfede-
rasyon yoluyla bağımsızlık isteyenlerin
de ekmeğine yağ sürmüş, süreci ister
istemez hızlandırmıştır. Dahası, Ameri-
ka ve NATO'nun, Makedonya ve Koso-
va'da parçalanmanın başından bu ya-
na çevirdikleri dolaplann sonuçlandırıl-
masına da fırsat sağlamıştır. Daha bir iki
hafta önce, Makedon ordusu tarafın-
dan kışkırtılan aynlıkçı Arnavut gerilla-
lan önce silahlanndan anndınp, sonra sı-
nırdan geçirerek güvenliklerini sağla-
dıktan sonra silahlannı geri vermek in-
celiğini gösteren Amerika'nın, Koso-
va'nın Yugoslavya'nın toprak bütünlü-
ğü içinde yer aldığını söyleyip durması-
na karşın, aslında, bu maskenin arka-
sına gizlenerek, Kosova'yı, giderek Ma-
kedonya'yı yeniden dizayn etmenin pe-
şinde görünmektedir. Hedefdeğişmiş de-
ğildir. ABD ve NATO'lu ortaklan, çatış-
malan kaşıyarak, bölgede yaşayan halk-
lan birbirine kırdınp, sorunlan içinden
çıkılması güç duruma getirerek Balkan-
lar'a tümüyle egemen olmanın son ha-
zıriıklan içinde görünmektedir. Son olay,
bunun parçalarından biridir.
ABD ve NATO'lu ortaklan, elli yıllık
sosyalist birikim, faşizme karşı onurlu di-
rençte yttip giden 1.5 milyon yaşam, ni-
ce kuşaklann onca emeği, alınteri ve
özverisi pahasına yaratılan zenginlikle-
riyle, sosyalizme, birliğe ve bağımsızlı-
ğa karşı iflah olmaz kompleksleri yü-
zünden, güzelim ülkeyi yerle bir edip, bö-
lüp parçalamakla yetinmemiş, onu, yurt-
taşlannı para karşılığı satacak kadar ça-
resiz bırakarak, ulusal onurunu ayaklar
altına alacak durumlara düşürmüştür.
Yazıklar olsun!
BİTTİ
MERHABA
NECATt DOĞRU
Altın Karagöz Odiilü!
Kimi burnunu....
Kimi kulağını...
Kimi başını....
Kimi dirseğini...
Kimi ayağını...
Kaşıyor...
Kaşınt zevkle başlıyor, sonra acı ve-
riyor. Kaşıdıkçaderi deliniyor, kanıyor.
Zevkle başlayan kaşıma, kanlı acıya
dönüşüyor.
Zevkle başlamıştı...
Kaşıntıyı başlatanlar şimdi "Altın
Karagöz Ödülü" dağıtıyorlar. Bur-
sa'da Kültür Park'ta halk danslan ya-
rışması düzenlendi. Halk oyunları
ekipleri yanştılar. Jüri heyeti birincili-
ği en iyi oynayana verdi. Sıra ödül tö-
renine geldi ve "Altın Karagöz Ödü-
lü'nü vermesi için" Devlet Bakanı
Recep Önal'ı kürsüye davet ettiler.
Alkışlarla ödül verildi....
Kaşıntının acıya döndüğü an!
Recep önal, Ekonomiden Sorum-
lu Bakan olarak, Türkiye'nin IMF ile
yaptığı ve "liranın dolara ç/palanarak"
krizi tatlı tatlı kaşınarak atlatacağına
inandınldığı programın yürütücüsüy-
dü. IMF ile bizim ekonomik kurum-
lanmız arasındaki uyumu, işbirliğini,
her türfü koordinasyonu sağlamakla
görevli Bakan'dı.
IMF ile anlaşma yapılmıştı.
Program yürüyecek...
Yüksek enflasyon inecekti.
Bakanımız Recep önal, işçiye, me-
mura, çiftçiye, orta ve küçük boy sa-
nayiciye sık sık sesleniyor; "zevk ve-
ren kaşıntı acıya dönse bile, sonu-
muz sancılann kesildiği, acılann din-
diği, ağnlann bittiği aydınlık günlere
ulaşmaktır" diye inandırma demeç-
leri veriyordu.
• • •
Kriz ustura gibi geJdi.
Çıpalama programı çöktü.
Devalüasyon patladı.
Bakanımız Recep önal, IMF uz-
manlanyla anlaşarak yapmış olduğu
programın, fiyattan indirmek yerine sü-
nepeleşmiş Türk ürasını daha da sü-
nepeleştiren yüksek devalüasyon ge-
tirmesinin (1 dolar, 650 bin liradan 1
milyon 300 bine geldi) bedelini bir
bakanlık koltuğundan öbür bakanlık
koltuğuna atlatılarak ödedi.
Recep önai....
Ekonomi Bakanlığı'ndan alındı.
Devlet Bakanlığı'na verildi.
Şimdi Karagöz ödülü dağıtıyor.
Halkın kaşıntısı da acıya dönüşüyor.
Recep önal'ı, başansız olduğu için
bakanlık görevinden almak yerine
ona "Altın Karagöz ödülü" dağıtma
bakanlığı sunan Başbakan Bülent
Ecevit ile yeni ekonomi bakanı Ke-
maJ Derviş, "IMF'nin namusunusor-
gulamayı" akıllanndan geçîrmiyoriar.
Gerçekten IMF namuslu mu?
Namusluysa açıklasın:
Çıpalı program neden çöktü?
Enflasyonu indirmek üzerine bina
edilmiş program neden devalüasyon-
la sonuçlandı? Ve 65 milyon nüfuslu
Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren böy-
tesine önemli bir programın çöküşe gi-
decek biçimde bina edilmesini, hadi
Recep önal görmedi, IMF niçin göre-
medi, tafımin edemedi, beklemedi?
Yoksa büyük yutturma mı var?
Yoksa IMF çapsız mı?
Ikinci sınıf iktisatçılarla mı dolu?
Kemal Derviş'in de hocası olan ve
Dünya Bankası'nın Asya Bölgesi
emekli baş ekonomisti Prof. Oktay
Yenal, IMF'nin çapsız iktisatçılarla do-
lu, sorumsuz biryönetime dönüştü-
ğünü söyteyiverdi.
IMF'nin namusu var mı?
Varsa görelim...
Türkiye'nin büyük bir ekonomik
çöküşe girmesinden ve küme düşe-
rek bir Afrika ülkesi durumuna doğ-
ru gitme tehlikesinin belirmesinde
IMF'nin sorumluluğu yok mu, söyle-
yin de anlayalım.
•••
Dalgalı kura geçeli üç ay doldu.
Kamu borçlanması azalmıyor.
Faizler inmiyor.
Bankalar toparlanamıyor.
Ecevit, Bahçeli, Yılmaz, Derviş ve
IMF'nin yaptığı program bu kez de so-
nuç vermez de ülke; "hiperenflasyo-
naya da moratoryuma veya da kon-
solidasyona düşerse" Ecevit, Bahçe-
li, Yılmaz partileriyle biriikte siyaset
sahnesinden silinecekler. Tarihe "ül-
ke batıncısı devlet adamı" diye ge-
çecekler. Peki IMF'nin sorumluluğu
ne olacak? Ona da; "Altın Hacivat
ödülü" vermesi için yeni bir bakan-
lık mı kuracağız?
Kimi burnunu...
Kimi kulağını...
Kimi başını...
Kimi ayağını....
Kimi dirseğini....
Kaşıyor...
Kaşıma, kanlı acıya dönüşüyor.
Uzun yıllar onlann arasında çalış-
mış, Dünya Bankası'ndan emekli ol-
muş, oradan emekli maaşı alan Pro-
fesör Oktay Yenal bile "IMF çapsız-
lar, sorumsuzlar, ciddiyetsizler güru~ •
huna dönüştü" demeyegetirerek dik-
kat çekmek zorunda kalıyor.
Gerçekten IMF'nin namusu var mı?
Varsa göstersin...
Bu program datutmazsa.... Bede-
lini sadece Türkiye halkı mı ödeyecek?
Kriz içinde yüzyılın soygunlan!
Oyun içinde oyun!
Soygun içinde soygun!
Kriz içinde soygun!
Yüzyılın soygunu!
Merkez Bankası, şu kriz
dönemi içinde, özel sek-
tör bankalarına açık piya-
sa işlemteri yapma izni ver-
diği halde kamu bankala-
nna vermedi. Kamu Ban-
kalan, paraya sıkıştılar ve özel sek-
tör bankalanndan yüzde 7000 faiz-
le para almak zorunda kaldılar.
Yüzde 70 değil...
Yüzde 700 değil...
Yüzde 7000 bin... Evet, yanlış oku-
fCÎRMETRE
o
cn —|
madınız, yüzde yedi bin...
Dünyada yüzyıl içinde hiç-
bir ülkede böyle bir faiz
görülmedi, böyle soygun
yaşanmadı. Aynca, çıpa
programının çöktüğü gü-
nün bir gün öncesinde
Türkiye'deki dört büyük
özel sektör bankası, Türk
Liralannı dövize çevirdiler,
milyariara yaklaşan dolar aldılar.
Kimdi bu 4 banka?
Devlet bankalannın yüzde 7 bin
faizle para aldığı bankalar da aynı
bankalar mıydı?
Kriz içinde soygun!
E-posta: necatidogruC« superonline.com
Faks:0212 513 90 98
İLANENTEBLİGAT
Urla Sulh Hukuk Mahkemesi Sayın Hâkimligi'nin 1999/389 E. sayılı 2000/267 K.
sayılı Uanüannın haklannda gazete ilanı ile kesinleştiği hissedarlar, 1 - Zehra Can, 2-
Gûler San, 3- Gülser Kuboga, 4- Ikbal Kırboğa, 5- Seyhan Özşimşir, 6- Hasan ozan, 7-
Esin Altu|, 8- Sebahat Beyazıt'a GAYRİMENKUL SÂTfŞİLANININİLANEN TEB-
LIĞ1 ÎLE:
GAYRLMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANIDIR.
URLA SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'^fDAN
DosyaNo: 2001/5 Satış
Satılmasına karar verilen gayrimenkulûn cinsi, kıymeti. adedi, evsafı:
Taşınmaz Urla ilçesi Rüstem Mahallesi'nde kâin ve tapunun 1487 ada 2 parselinde
kayıtlı arsa vasfinda 427 metrekare mıktarında Kuzeyi Erdoğan Ker Caddesi olan
tM'VR PLANLARJ İÇİNDE ARSADIR.
Imar Durumu: Taks: 0.40 Kaks: 0.80'den olmak üzere aynk nizamda iki katlı inşaat
izni bulunmaktadır. Kıymeti: 4.270.000.000 TL.'dir.
Satış şartlan: 1. Satış 27.08.2001 günü saat 9.30'dan 9.45'e kadar Urla îcra Daire-
si'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin
%75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflannı geç-
mek şartı ile ihale olunıır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü
baki kalmak şartıyla 06.09.2001 Perşembe günü Urla lcra Dairesi'nde saat 9.30'da ikin-
ci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edılememişse gayrimenkul
en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttmna ilanında gösterilen müddet so-
nunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedrelinin malın tahmin
edilen kıymetinin %40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına riiçhanı olan alacaklann
taplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflan-
nı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış taiebi düşecektir.
2. Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20'si nispetinde pey ak-
çesi veya bu miktarkadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdu'. Sa-
tış peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebiHr. Tella-
liye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bede-
linden ödenir.
3. Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ügililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklan-
nı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddilannı dayanagı belgeler ile on beş gün içinde
dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili üe sabit olniadıkça pay-
laşmadan hariç bırakılacaklardır.
4. Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine se-
bep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki fark-
tan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır.
İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil oluna-
cak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.
5. Şartname, ı\m tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas-
rafi verildiği takdırde isteyen alıcıya bir önıeği gönderilebilir.
6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayıla-
caklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001/5 Satış sayılı dosya numarasıyla Müdür-
lüğumüze başvurmalan ilan olunur. 01.05.2001. (*) tlgılıler tabirine irtifak hakkı sa-
hipleri de dahiJdir. Basuı. 1. 5779, 40723