17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• —TEMMUZ2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 CÜIVEYT ARCAYÜREK I JBaştarafı 1. Sayfada Efcaşbakan Ecevit, âdeti olmadığı halde Çankaya ö^-Nü kapısında konuştu. Söyledikleriyle birkaç sa- t sonra VVashington'da IMF Başkanı Horst Köh- »r'âr değindiği kaygılar birbiriyle örtüşmedi. Ecevit; açıklamasının ilk cümlesinde işbaşındaki oaJisyon hükümetinin "benimsediğiekonomikprog- irrrla verdiği hersözü 'eksiksiz ve zamanında' yeri- e çyetrrdiğine" yer verdi. Buna rağmen "bazı iç ve dış evre/erın son günlerde inatla ve ısraria, hükümete örrc'ık bir güven bunalımından söz ettiklehnden" akındı. Başbakan'a göre, tabii "güven bunalımından" söz ıtmek, "büyük haksızlık"\\. B*J yalanlan yayanlann amacı neydi? Ecevit, Çan- .ays Köşkü'nün 1. Nizamiye Kapısı önünde amacı ıçıkladı: "Amaç ortalığı bulandırmak ve bunalımdan •ıkar sağlamak"tı. Başbakan'ın kısa ama böylesine özlü bir açıklama 'apması için kimi duyumlar almış olması doğaldı ve ıiteKim... Ankara'da Başbakan katındaki durum saptama- ;ından dokuz saat sonra VVashington'da ikinci dilim credinin serbest bırakıldığı açıklanırken... IMF Başkanı Horst Köhler. Başbakan Ecevit'insöy- ediklerinin tam tersini içeren, Türkiye'de "uyan içe- ikli" diye yoaımlanan, oysa uyandan öte anlamlarta- jıyan bir açıklama yaptı. Köhler, programın başanlı olabilmesi için, "siyasi lirtikteliğin ve ekonomik programa tam desteğin" jnemini vurguladı. NTV'ye VVashington muhabirinden gelen bilgiye jöre son açıklamasında da "Hükümet 'uyum' içinde ^alışıyor" diyen Ecevıt'in tersine; IMF Başkanı Köh- er, "hükümettekı kanatlar (ortaklar) arasındaki çekiş- nel&rden kaygı duyduklanm" iç ve dış kamuoyuna duyurdu. Başbakan Ecevit, hükümet ortaklan arasındaki çe- «işmelerin gelip geçici yaz yağmuruna benzeyen si- /asal oyunlar olduğunu dilediği kadar yinelesin. Bizi bizden daha iyi tanıyan dış dünyayı (öncelikle sline baktığımız IMF'yi) inandıramıyor. Kanıt mı? Köh- ler'in dün sabaha karşı açıklamalan... Herkes Mersin'e, biz... İnandıramıyor, çünkü; Başbakan hükümettekı uyu- mun atonı çizdiği saatlerde ANAP lıden Yılmaz ve çev- nesi; MHP'li Ulaştırma Bakanı Öksüz'ün son krizin bü- yümesine ne denli hizmet verdiğini açık bir toplantı- da eleştiriyordu. Dünkü basında MHP'nin Derviş'i "koalısyondaki sıkıntı" diye afişe ettiğini vurgulayan haberler yer alı- yordu. Günü gününe, hatta saati saatine "içimizde olup bi- tenleri" öğrenen ve hükümetteki rahatsızlığı saptayan IMF ve Dünya Bankası'nın, Başbakan'ın verdiği gü- vencelere itibar etmesi olası mı? Üstelik IMF'nın yıllık Uluslararası Sermaye Pıyasa- lan raporunda Türkiye için dört ayrı riskten söz edili- yor. Raporda "ekonomik programa siyasi desteğin azalması" birinci risk olarak yer alıyor. Buna ek olarak dış dünyanın bize bakış açısındaki bir başka olumsuz çizgiyi Birteşmiş Milletler Insani Ge- lişme Raporu'ndaki kimi satırlarda görmek olanaklı. Bu rapor Türkiye'de en fakir yüzde 20'lik grubun tüketimdeki payını yüzde 5.8, en zengin yüzde 20'lik grubun toplam tuketimde payını yüzde 47.7 drye gös- teriyor. Büyük devlet olmayı büyük nüfusla tanımlayan si- yasetçilenmizi sevindirecek rakamlar da var BM ra- porunda: 1999'da 65.7 milyon olan toplam nüfusun, 2015 yılında 79 milyona ulaşması bekleniyor! Ne var ki, rapor, artan nüfusla biriikte toplum tüke- timinden yararlananlar dengesinde yoksullar lehine değişiklik olasılığından söz etmiyor. Ortaklar arasındaki çekişmelerle içte dışta güven vermeyen hükümet ve... Köhler'in son IMF koşulu: "Siyasi karariıhğı (uyumu) sağla. vlrgülüne dokun- madan programı uygula." Eeee, o zaman? Işte o zaman "IMF desteği müm- kün!" Yoksa? "Kapik alamazsınız." Adams konserinde izin' davası Hayyam Garipoğlu: Sorumluluğum yok İstanbul Haber Servi- si- Sümerbank'ın spon- sorluğunda üç yıl önce lstanbul'da konser veren Bryan Adams"a. 'koru- ma ahmdaldeserieri ian- siz seslendirttikleıT ge- rekçesıyle haklarında dava açılan Sümer- bank'ın eskı sahıbi Hay- yam Garipoğju, eskı Yö- netimKurulu Üyesı Me- tin Berk ve organizatör Ahmet San'ın yargılan- malanna devam edildi. Dınışmada savunma- sını .apan Ganpoğlu. Sümerbank"ın. gelen teklif üzerine Ahmet San'a ait organizasyon şirketne böyle bir kültür etkiruğirun düzenlene- bılmsi için maddı yar- dımdı bulunduğunu an- latarak "Konserdesöyle- nen eserler, bu eserlerin sö\lenmesi ile ilgili izin alımp alınnıadığı konu- sunda sorumluluğum yoktur. Suçlamalan ka- bul etmivorum. Beraan- nu istiyonun" diye ko- nuştu. Mahkeme heyeti, duruşmalara katılmayan sanık Ahmet San'ın sa- vunmasının alınabilmesi için gıyaben tutuklan- masına, Garipoğlu'nun ise dunışmalardan va- reste tutulmasına karar \erdi. Duruşma, dönemin halkla ilişkiler müdürû- nün dınlenmesi ve orga- nizasyonJa ilgili yönetim kurulunun bir karannın olup olmadığının araştı- rüması için ertelendi. THYde intiirimfi uçuşlar • A.NKARA (ANKA) - THY, 2001 yıh yaz sezonu boyvnca iç hatlarda uygulamaya konulan süper indirmli tarifeleri genişleterek sürdürüyor. THY'nin, Ulaştrma Bakanlığı'ndan onay almaksızın tanfe belirl'me olanağına sahıp olmasının ardından uyg^ıamaya koyduğu indirimlı ücretlere göre, Ankara- Dalanan cuma-pazar günlen saat 21.50'de 54 milyon lira; oıkara-Antalya pazartesi. salı, çarşamba, perşcnbe ve pazar gûnleri saat 08.15'te 46 milyon lira; tstauıul-Antalya pazartesi, salı. çarşamba, cumartesi ve psar günlen saat 23.45'te 59 milyon lira oldu. Y/Vîbekteniyor • Hber Merkezi - TSK'dekı komutanlann terfi ve atarnlan 1 Ağustos'ta başlayacak olan Yüksek Askri Şûra'da belırlenecek. 1-4 Ağustos tarihlen arasada Başbakan Bülent Ecev ıt'ın başkanlığında topfaacak Şûra"da Hava ku\-\etleri komutanı OrjBEieral Ergin Celasın ile Denız Kuvvetlen KoTutanı Oramıral llhami Erdil emekliye ayrılacak. ^Gftehavuzlar'a 22 beraat • Baştarafı 1. Sayfada Kayseri 2. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde dün görülen duruşma- ya, tutuksuz yargılanan polis memurlanyla davacı avukatlan katılmazken sanıklann avukatı tUıami Yeiekçi hazırbulundu. İd- dia makamı. esas hakkındaki görüşünde, Çiftehavuzlar'daki evde bulunanlann teslim olma- lan için megafonla uyanldığını, ancak silahla karşılık verilmesi üzenne güvenlik güçlerinin "zor kuliatuna" yetkıleri olduğunu ileri sürdü. Savcılık görüşünde, güvenlik güçlerinin haklannda açılan "kasten adam öldürmek suçunuişlemedikleri" iddiasıyla beraatlan talep edildi. Mahke- me heyeti saruklar eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Dairesi Başkanvekıli Ibrahim Şahin ile o dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Dev-Sol Tim Şefi, halen emniyet müdü- rü kadrosuyla Gaziantep'ten merkeze alınmış bulunan Reşat Altay, polisler Ahmet Vasfî Ka- ra. Abjdullah Dindar. Mehmet Şakir ÖnceL, İsmail Alıcu Adnan Taşdenıir, Ruhi Fırat, Aslan Pa- la, Mehmet Düzgün, Adalet Üzüm, Şenol Karaman, Ömer Mesut Yağcıoğlu. Ali Türkan, İs- mail Türk, Yahya Kemal Gezer, Zülfikar Çiftçi, SönmezAlp, Ay- han Çarkln, Salih Tonga ve Ya- şar Karaçam'm beraatına, 14 Ekim 1994 yılında ölen Mehmet Baki Ava'nın davadan düşürül- mesıne karar verdi. 16-17Nısanl992'deÇifteha- \uzlar'da bir eve düzenlenen baskında, DHKP-C lideri Dur- sun Karataşın eşi Sabahat Ka- rataş ile arkadaşlan Eda Yüksel ve Taşkın Usta öldürülmüştü. Operasyona katılan güvenlik güçleri hakkında "kasten adam öldürdükleri"" iddiasıyla dava açılmış, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1 yıl süren da- va, Yargıtay 10. Ceza Daıre- si'nce "kamugûvenBği'' gerek- çe gösterilerek Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakledil- mışti. .mt,ı«.... - Cumhur iaıılı baskm: llölii Tunkrin, Karasu Apartmanı'nındaki daireye \ gjrmeleri 8.5 saat sürdü. 11 kişinin öklüğü baskın bi- timinde Susurtuk sanıklarmdan Avhan Çarkm\silahını defalarca ateşleverek gövde gösterisi yapmış- û. Cıunhuriyet gazetesi baskını "Kanh gün" manşetiyle okurtanna duyurmuştu. Ölen öldüğüyle kalıyor ALPÖtTORGUT Çiftehavuzlar baskını davası, tam 9 yıl sonra sa- nık polislenn beraatıyla sonuçlandı. Operasyona katıtanlann bir kısmının adı Susurluk skandahyla anılır oldu. bazılan da mesleğinde ilerleyerek em- niyet müdürlüğune yükseldi. Hukukçular, bir dö- nem *Ş«rgısK infaz" iddialanna neden olan bu ve benzer operasyonlara katılan polıslerin aleyhıne açılan davalann. yıllarca il ıl gezdikten sonra "gü- venlik güçlerinin operasyon sırasında zor kuDanma yetkisi" bulunduğu gerekçesiyle beraatla sonuçlan- dığına dikkat çekiyorlar. İstanbul Emniyet Müdür- lüğü Özel Harakât Şube Müdürlüğü ekiplerinin, 16-17 Nisan 1992 günlerinde Devnmci Sol'a(Dev- Sol) yönelik 6 ev ve bir işyerine düzenlediği eşza- manlı seri operasyonlarda 11 kişi yaşamını yitirdi, 6 kişi gözaltına alındı. Operasyonun en uzun sür- düğü yer ıse Çiftehavuzlar Cezmi Or Sokak oldu. Timlerin, Karasu Apartmanı'nın en üst katında- ki daireye girmeleri tam 8.5 saat sürdü. Bombala- nn ve ağır silahlann kullanıldığı baskında, Dev- Sol'un lideri Dursun Karataş'm eşi. örgütün mer- kez komite üyesı Sabahat Karataş ile arkadaşlan j eski Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Eda Yüksel ve Taşkm Usta öldürüldü. Operasyon sırasında Özel Harekât Tim Miidürü Ibrahim Şahin ile operasyonu evinin bal- konundan ızleyen Avukat Tûre Aydmoğjhı seken kurşunlar nedeniyle yaralandı. Operasyonun yapıl- dığı Sahrayıcedit, Erenköy ve Ostbostana'daki ev- lerde ise Dev-Sol Meîkez Komite üyesi Sinan Ka- kul 1991 yılında cezaevinden firar eden örgütün lider kadrolanndan .\hmet Fazıl Ercüment Ozde- mir, Ortakö> Kültür Merkezi (OKM) yöneticisı ve oyuncu Aj'şe Uzunhasanoğlu. hemşıre Saü Taş. Hfl- seyin Taş, ortaokul öğretmenleri Şadan-Arif Ongel çifti ve favır dergısi yazan mimar Ayşe Nü Ergen yaşammı yitirdi. "Yargısız infaz" olarak değerlen- dirilen baskmlann yaşandığı 1988-16-17 Nısan ile 1992 tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen ope- rasyonlarda 45 kişi hayatını kaybetti. Davalannkent kent gezmesinin güvenlik. uzun sürmesinin ise *ad- reslerin tespit edilememesi" nedeniyle yaşandığını ıfade eden hukukçular. İstanbul DGM tarafindantu- tuklanan Ibrahim Şahin ve Ayhan Çarkm'ın ceza- evinde olmalanna karşin Kaysen'de adres tespitle- rinin yapılamamasma dikkat çektiler. Hiikiiıııetiıı teslim itirafi• Baştarafı 1. Sayfada sey'in her 3 ayda bir toplanaca- ğı belırtildi. Bütçede kamu işçi- leri için 250 trilyon lira, KJT'le- rin ücret maliyetlerinde 410 tril- yon hra. enflasyon farkıy la me- mur maaşlan için 80 trilyon li- ra, buğday fiyatlannda 200 tril- yon lira ek yük oluştuğu bildi- rıldi. Dünya Bankası'nın önerisiy- le doğrudan gelir desteği öde- melerinin 100 trilyon lira arttı- nlmasıyla toplam kamu harca- malannda 1 katrilyon liralık ar- tış olduğu kaydedildi. Mektupta, kamu kesimı faiz dı- şı fazla hedefmin gerçekleştiril- mesi için 2001 yılında ulusal ge- lirin yüzde 0.3'ü kadar gelir sağ- lamaya yönelik alınan ve alına- cak ek önlemler de şöyle ortaya konuldu: • Akaryakıt Tüketim Vergisi mayıs ve hazıran aylannda prog- ram kapsamında belırlenenden daha fazla arttınldı ve yılın kalan kısmında da aylık en az TEFE ar- tışı oranında arttınlacak. • Elektnk ve doğalgaz fiyatla- n planlanandan daha fazla arttın- lacak. TEAŞ'ın ortalama satış fı- yatı, yılhk kilovatsaat başına 4.5 cente ulaşacak biçimde yıl sonu- na kadar kademeli olarak kılovat saat başına 5.1 cente çıkanlacak. • TEDAŞ'ın tarifeleri de TE- AŞ'a koşut arttınlacak. (Yani tü- ketici tarifelerine bu arnşlar yan- sıtılacak.) BOTAŞ'ınortalama sa- tış fiyatı da girdi maliyetlerini sı- kı sıkıya yansıtacak şekılde belir- lenecek. TEKEL sigara ve alkollü ürün satış fiyatlan yüzde 16-22 oran- lan arasında arttınldı. Piyasada tüccann faaliyetlerini artırmak için Toprak Mahsulleri Ofisi'nin Ozel bankalara yaptınm ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - IMF'ye su- nulan ek niyet mektubunda, özel bankalara yöne- lik, Bankacıhk Düzenleme ve Denetleme Kuru- lu'na verdikleri sermaye yapılannm güçlendiril- mesine yönelik taahhütlerini tam anlamıyla uyma- yan bankalara. banka yönetici ve yönetim kurulu üyelerinin değiştirilmesinden, müdahale edilme- sine kadar farkh düzeylerde yapnnmlar uygula- nacağı güvencesi verildi. Niyet mektubuyla, Merkez Bankası'nın banka- krarası piyasalarda döviz borç alıp vermekten ka- çınacağı belirtilirken enflasyon hedefınin tehlike- ye girmesi durumunda diğer hedeflerinden vaz- geçebileceğı ortayakonuldu. IMF'nin onayından geçen ek niyet mektubunda, sıkı bütçe ve ek dış yardım kullanımıyla ikinci yanda Hazine'nin iç borçlanma gereğinin geri ödemelerin oldukça al- tında tutulmasınm beklendiği kaydedildi. Kamu ve özel sektörden oluşan bir komitenin "kwvet- lendirflmiş bir piyasa yapıcıhğı sisteminin" ağus- tos sonuna kadar kurulmasına ilışkin önerilerini temmuz ayında açıklayacaklan bildirildi. ProgTamın parasal göstergelerinde değişiklik yapmaya gerek olmadığı anlatılan mektupta, Mer- kez Bankası adma şu taahhütlerde bulunuldu: "Diğer enflasyon göstergelerinin enflas>onla mücadeie sürecinin tehüke>e girdiğini göstermesi halirtde, Merkez Bankası para piyasası oranlan- nı, parasal taban hedefıne yaklaşümış olunsa da- hi,artınna>ahazırd]r.Netic\-arlıklaraUişkinprog- ramda yer alan üst sınuiar,dış fınansmanın önem- li bir ktsmmın kamunun borçlanma ihthacını azaltmak üzere kullanılmasına izin vertnekte ve böyiece faiz oranlaruun düsmesine vc kamu borç seviyesinin sürdürülebUirolmasına katkıda bulun- maktadır. Merkez Bankası net iç%arhklann hedef- knenyd içerisinde rurulması için para piyasası fa- izoranlannıgerektiğindea>aria\acaktır. Dövizpi- yasasına müdahaleler katiyetle kısa vadeli dalga- lanmalann yumuşatılması ile sınırtı olacak ve te- mei olarakihalelervasrtasıy1a gerçe kleştirilecektir. Bu kapsamda Merkez Bankası bankalararası pi- yasada dö\iz borçlanmaktan ya da borç vermek- ten kaçmacaktnf malıyetıni azaltmak üzere alış ve satış fiyatlan arasındaki fark yüz- de 12-20 düzeyinden yüzde 18-26 düzeyıne getirildı. IMF'ye Maliye Bakanlığı'nın faiz dışı fazla hedefinin tuttu- rulması için faiz dışı harcama kalemlerinde azaltma genelge- leri yayunlamaya hazır olduğu bildirildi. Mektupta, 2002 yıh bütçesinde 6 pilot bütçe kuruluşu seçılip, bu- ralarda uluslararası standartlarla uyumlu yeni bir bütçe kodlama sistemıne geçileceği kaydedilıyor. Kamu yönetimıyle ilgili 3 ay- lıklı plana yer veren mektupta, mayıs ayında Dünya Bankası'nın desteğiyle kamu harcamalan ve kurumsal gözden geçirme çahş- masının semınerlerle gerçekleşti- rildiği, bunun sonuçlannın kasun ayında düzenlenecek uluslararası konferansla açıklanacağı belırtıl- dı. İkinci aşamada. "Türkiye'de Etkin V önetim\e \blsuzlukla Mü- cadeienin Gcüştirümesi" adlı ulus- lararası konferansın Dünya Ban- kası'yla işbirliği halinde siyasi desteğin harekete geçirilmesi amacıyla eylül ayında yapılacağı anlatıldı. Kamu görevlilerinin so- ruşturuhnası için verilecek izni yargıv ı dışlayarak yalnızca yürüt- meye bırakan yasal düzenleme Cumhurbaşkanı'mn iadesiyle yü- rürlüğe girmezken, mektupta, "Kamu görevlilerinin görev ve uy- gulama esaslannın güçlendirilme- si üzerindeki çahşmalanmız kap- samında kamu görevlileri hakkın- daki kovıışrurmalann kolaytaşb- nlmasına ilişkln bir kanun tasan- sı TBMM'ye sevk ediuıüştir'' ifa- desinin yer alması dikkat çekti. Fischer: Faizler düşmezse program değişir VVASHESGTON (AA) - Ulus- lararası Para Fonu (1MF) Başkan Yardımcısı Stanlej' Fischer, yük- sek faiz oranlannın düşürüleme- mesi halinde Türkiye'nin uygu- ladığı ekonomik programda bazı değişiklikler yapılabileceğini söyledi. IMF Dış İlişkiler Direk- törü Tom Dawson ise IMF Başka- nı Horst Köhler'in yaptığı siyasi birlik çağnsını yıneledi. Türkiye'ye verilen ikinci kredi dılimıni serbest buakan IMF, eko- nomik programa yönelik uyanla- nnı sürdürüyor. IMF Başkan Yar- dımcısı Fischer. Washington'da, bir grup gazetecinin katılımıyla düzenlenen telekonferansta Tür- kiye'dekı faiz oranlannın yüksek- liğıne dikkat çekerek bu durumun, programın başanya ulaşmasını zorlaştıracağını belirtti. Fischer, faiz oranlan bır ıki ay içinde dü- şürülemezse, programda bazı de- ğışıklıklere gidilmesinin gereke- büeceğını belırterek şöyle konuş- tu: "Bu durum, şu anda söz konu- su değiL ancak gelecek aylarda Türk yetkflilerivle görüşüldüğün- de, neredeolduğumuza,durumun nasü olacağına. makro durumda hedeflerden önemli bir sapma olup olmadığma bakacağız. Enf- lasyonun arük düşme ka> dcttiği bu dönemlerde me\cutfaizler çok \iiksek." IMF'nin Türkiye'nin kat ettiği mesafeyi piyasalara anlat- makta üzerine düşen görevi yapa- cağını belirten Fischer, uygulama- ya konulan ekonomik programla- nn, ülke yönetimlerince sahiple- nıldıği ölçüde başanlı olduğuna işaret ederek programa sahıp çı- kıknası çağnsında bulundu. IMF Dışilişkiler Direktörü Tom Dawson, IMF Icra Direktörleri Kurulu'nun, Türkiye'ye ikinci kredi dilımini onaylamasınm ar- dından, üçüncü kredi diliminin değerlendirilmesinde kayda değer gecikme beklenmediğinı söyledi. Türkiye'deki siyasetin piyasa- larda kuşkulara yol açtığını belir- ten Dawson, Türk halkının prog- ramdan tam olarak yararlanabil- mesi için, siyasi birliğin ve prog- ramın bütün koalisyon ortaklan tarafmdan desteklendığinin gös- terilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çekti. G U N D E M MUSTAtA BALBAt B Baştarafı 1. Sayfada yotlannı anyoıi Bugünü, soldaki gelişmelere ayıralım... Iki bölümde ele alalım: ' DSP'nin durumu-geleceği, soldaki öteki partiler.ı DSP, Ecevitler'in etrafında büyüyen bir parti ola- rak değerlendirilse de, son iki seçimde, CHP ve öte- ki sol partilerde gelecek göremeyen pek çok sol kadr ro bu partinin çatısı altında Meclis'e girdi, belediye başkanı seçildi. : Bugünkü DSP için şöyle bir tanımlama yapabiliriz: Üçlü tek parça! Son kurultayda Ecevit'in karşısına çıkan Sema Pişkinsüt ve onunla birlikte hareket eden, bir elin parmağını geçmeyen milletvekillerinin, yakın geç- mişteki Ecevit mantığı içinde, anında ihraç edilmeşi gerekirdi. Öyle anlaşılıyor ki Ecevitler iki nedenle bıi- nu yapmıyorlar: j - MHP'nin altına düşmek istemiyorlar. ı - Bu kişilerın dışanda olmalannın, içeride olmalai- nndan daha zararlı olduğunu düşünüyorlar. Bu küçük parçanın yanındaki ikinci parça, 20 ka- dar, 'böyle gitmez, ama kavga da fayda etmez' dil yen milletvekilinden oluşuyor. Üçüncü ve büyük parça ise siyasi geleceğini ttt- müyle Ecevitler'le birlikte hareket etmeye bağlamış olanlardan oluşuyor. Partinin kendine özgü koşullannın yanı sıra öteKi sol partiler ve hareketler dağınık durduğu için D' SP'nin bugünkü bütünlüğü görünürgelecekte bozulj- maz. l Birbirini sollamak |_ Merkez solun öteki renklerini dörde ayırabiliriz: \ 1 - CHP, 2- Erdal Inönü ve izinli-izinsiz onun şerm siyesine girenler, 3- Mümtaz Soysal ve et-rafındaL kiler, 4- Bu üç hareketle de olmazcılar! i Baykal, Güneydoğu'da taıialan çapaladıktan son}- ra Samsun'a gemileri çıpalamaya gitti. CHP yöneti' minin deyişiyle "Anadolu Hareketi" Samsun'dan başladı. CHP'nin haziran sonundaki kurultayı için hazırla1 nan dokümanlarda ciddi veriler var. Konunun uz'1 - manlan emek vermiş. Ancak toplumun, "CHP iktit dara gelirse şunu yapar" diyeceği bir "yapısal görü'r nüm" yok. "Biz bu sorulan zamanında görüp uyaı\ m/şr//c" demek de çözüm önerisi değil. \ Inönü etrafında oluşan yelpaze henüz sadece kenf disine rüzgâr veriyor. Aylardır, yıllardır solun fıziğinö kafa yora yora Nobel'e aday olacak erginliğe ulaşan Inönü'nün sonbaharda bir çıkış yapacağı bıliniyor. Ancak bunun içerıği ve kahramanları konusunda so- ru işaretleri var. Uzunca bir süreyi kitap yazmakla geçiren Inönüt bir o kadar süreyi de, yazdığı kitapları imzalamakla geçirdi. Kendisinde kamuoyunun beklediği aceleci 1 - lik yok. Belki de kafasındaki denklemlerin iyice otur- masını bekliyor. Ancak siyaset beklemiyor. Abdullah Gül'e bile "Müslüman solculuk" yakıştınldıktan son» ra, sol adma hareket edenlerin ne yapacağını ve n^ yapmayacağını bir an önce netleştirmesi ve kamu* oyuna açıklaması gerekiyor. ' Soysal hareketi uzun süredir değişik zeminlerda devam ediyordu. Mümtaz Hoca, çok çağnldığı, yal- vanldığı dönem, siyasi liderliğe soğuk baktı. Şimdi sondajlarla "ne kadar isteniyorum" sorusuna yanıt anyor. Hiçbiricilerin sayısı da az değil. Bu kesim, sonba- han bekliyor. Olup bitenleri tarttıktan sonra şıklardan birini seçecek. Bir de Ertuğrul Günay, Attan Öy- men, Hasan Fehmi Güneş, Celal Doğan gibi, ba- zı denemelerden sonra kendisini askıya alanlar vaıt Bu kesime bakıyoruz, askıda yer kalmamış! Duygulardan annıp genel görünüme baktığımızda; heyecan deyince Baykal, güven deyince Inönü, ide+ olojik kararlılık deyince Soysal akla geliyor... Bugünkü görünümüyle solcular, ilerleme deyince şunu anlıyor: Birbirini sollamak! [email protected] Özefleştirmeler son çeyrekte ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-IMF'ye su- nulan ek niyet mektu- buyla, özelleştirme tak- vimi ortaya konulurken Telekom'da yeni krizin ışareti de verildi. Dünya Bankası'nın yabancı y a- tınmcılar için Türki- ye'deki engellerin kaldı- nhnasına yönelik çalış- ma yaptığı da niyet mek- tubuyla ortaya çıktı. IMF'ye verilen ek ni- yet mektubunda, TÜP- RAŞ, POAŞ ve THY'nin özelleştirme işlemlerinin yılın son çeyreğinde gerçekleşti- rileceği bildirildi. Şeker ve tütün fabrikalannın özelleştirilmesine ise he- men başlanacak. Özel- leştırmelerden yılın ka- lan kısnıı için belirlenen 1 milyar dolarlık hede- fin gerçekçi olduğu kay- dedildi. IMF'yle Türk hükü- meti arasmda krize yol açan Telekom'a atanan yeni yönetimin ih\ ış ola- rak kurumu şirketleştir- mesi niyet mektubunda yer alıyor. Mektupta. "Özelleştirme İdaresi ye- ni yasa uyannca Tele- kom'un özelleştirilmesi için plan hazırlamakta olup, söz konusu özelleş- tirme planı tamamlarur tamamlanmaz Ulaştır- ma Bakanhğı tarafından Bakanlar Kurulu'na su- nulacaktır" denildi. Bu, hükümette krıze yol aça- bılecek yeni bir konu olarak görülüyor. Yapılan plan çerçeve- sinde; yasayla Tele- kom'un yüzde 99'nun satışının nasıl gerçekleş- tırileceği, ne kadannın halka arz. ne kadannın blok satış, ne kadannın stratejik yatınmcı olarak adlandınlan yabancı or- tağa satılacağı belirlene- cek. Dünya Bankası'nın Yabancı Yatınmlar Da- nışmanlık Hizmetleri Birimi'nce Türkiye'de yabancı yatırımların önündeki idari engellere ilişkin çalışmanın so- nuçlannın eylül ayı ba- şmda yapılacak konfe- ransla değerlendirilip, hemen ardından oluştu- rulacak hareket planının Bakanlar Kurulu'na su- nulması da mektupta dikkat çeken bir başka nokta oldu. Merhaba!.. Dünya'ya geldiğimi sevenlerime duyururum. BATUHAN ERTAN , İstanbul 12.7.2001
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle