17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 TEMMUZ 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA CJJvUiıU1VJJ. / ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 13 Yatinm teşvik fonu da kapadldı • ANKARA (Cumburiyet Bûrosu) - IMF'ye verilen sözler kapsamında fonlann kapatılması sürüyor. Bakanlar Kurulu karan ile Yatınm Teşvik Fonu kapatıldı. Bu fondan daha önce verilen kredilerin anapara ve faiz geri dönüşleri bütçeye gelir yazılacak. Fondan verilen kredilerin anapara ve faiz geri dönüşlerinin bütçeye gelir olarak yazılması kararlaştınldı. Mudurnu'da oturma eylemi • MUDURNU (AA)- Bolu'nun Mudurnu ilçesinde 3 ay önce iflasma karar verilerek kapatılan Mudurnu Tavukçuluk işçileri, geçmiş döneme ait ücret ve kıdem tazminatlannın ödenmemesini protesto ettiler. Fabrika önünde oturma eylemi yapan işçiler, ellerindeki işvereni protesto içerikli pankartlar taşıdılar. Eylem Tertip Komitesi Başkanı Mehmet Türk, 8 aydır alacaklannın verilmediğini söyledi. Hollanda'da Türk gipifimcisi • AMSTERDAM (AA) - Hollanda'da yaşayan yabancılar içinde en aktif girişimcilenn Türk toplumu arasından çıktığı ve ülkede halen Türklere ait 9 bin dolayında işyeri bulundugu açıklandı. Içişleri ve ekonomi bakanlıklannca, azınhklara ait işyerleri konusunda yaptınlan bir araştırma sonuçlanna göre, işyeri kurmak isteyen yabancılar kuruluş aşamasında giderek daha profesyonel biçimde çahşmaya başladılar. GAFta çittçinin yüzü gülüyop • DİYARBAKIR (AA) - Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hububattaki verim çiftçinin yüzünü güldürdü. Bölgede yer alan Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Adıyaman, Gaziantep ve Kilis'te son 2 yılda yaşanan kurakhk bu yıl sona ererken, bu yıl özellikle bahar aylannda bölgeye düşen çok miktardaki yağış, hububat ürünİerinde verimi yükseltti. Garanti-İfitesa BG ortaklığı • İSTANBUL(AA)- Garanti Bankası, ttalya'nın önde gelen bankacılık grubu Intesa BCI S.P.A ile ortaklık görûşmelerinin daha önce açıklanan takvim çerçevesinde ve planlandığı gibi sürdüğünü bildirdi. Garanti Bankası'ndan iMKB'ye gönderilen açıklamada, bankanın ana hissedan Doğuş Ho'ding ile Intesa arasında devam eden görişmelerden kanuoyunun bilplendirileceği kajdedildi. Caianma bddentisi • \NKARA(AA)-Bu yıln ikinci yansında. ekmomide nispi bir carianmanın ba^amasının beklendiği bîlanldi. Devlet Plaılama Teşkilatı'nın (DT) ayhk dejerlerlendirmesinde, birncı üç ayhk dötemde, talebin, tüktımin ve yatınmlann azâdığı anımsatılarak yıln ikinci yansında ise nisı bir canlanma b«llendiği bildirildi. Yeııi bîr yaklaşımEkonomi Servisi - Arjantin'de yaşa- nan krizin Türkiye ekonomısinde olumsuz gelişmeler ve piyasalarda çal- kantılara yol açması, gözleri nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine çevirdi. Sıkıntılanyla benzer özellikler taşı- yan Türkiye \e Arjantin'in borçlannı çevirememe sorununu değerlendiren uzmanlar uygulanan ekonomik prog- ram doğrultusunda ekonomide gelinen noktayı \e alınması gereken önlemleri tartıştı. Yüklü borç darboğazına giren Arjantin'in gelişmekte olan piyasala- n sarsan mali durumu Türkiye'yi de sarstı. Artan bütçe açığını kapatmaya çalı- şan Arjantin gelir hedefini arttırmanın yolunu kamu kesiminde tasarrufa gide- rek oluşturmaya çahşıyor. Ancak iç ve dış borcuna cevap vere- mez konuma gelen Arjantin hüküme- tinin "borçlanmızı ertelemeyi düşün- müyoruz'' açıklamalanna karşın geliş- mekte olan ülkelerde deprem etkisi ya- rattı. Arjantin borsalanndaki yüzde 6'lık düşüşün Türkiye'de borsada etki- si 1 günde yüzde 8'lik düşüşle görüldü. Arjantin'in yabancı piyasalarda borc- lanma faizlerinin yükselmesi, Türkı- ye'nın de dış borcunu arttıracak bir ge- lişme olarak değerlendirildi. Arjantin ekonomisinde yaşanan son gelişmelerin ardından Brezilya para bı- rimi Real'in, ABD Dolan karşısında re- kor düzeyde gerilemesine neden oldu. Güney Amerika'yı da sarsan olaylar ön- ceki gün Meksiİca Borsası'nın yüzde 2.2 oranında değer kaybetmesine sebep olurken Ispanya sermayeli firmalann Arjantin'de büyük yatınmlan olması nedeniyle Ispanya Borsası da önceki gün son üç yılın en düşük seviyesine in- di. Arjantin krizinden etkilenen Şili pa- ra birimı Peso da değer kaybetti. Prof. Yeldan: Program uygulanamazANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Bilkent Ünıversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Erinç Yeldan, artık bu programın teknik olarak uygu- lanabilirlığının kalmadığını belirtirken bütçede faizdışı fazla verilmesi yoluyla borç çıkmazından kurtulunamaya- cağının ortaya çıktığını bildir- di. Yeldan. Türkiye'nin bütçe gelirlerinin borç yüküne ora- nının Rusya'nın moratoryum ilanından önceki döneminde- ki değerlerine yakın olduğuna dikkat çekti. Piyasa tetikkyici anyor Prof. Yeldan, Türk siyasi ya- şamına yönelik topluca bir gü- vensizliğin oluştuğuna dikkat çekti. Bankalann dış borçlan, faiz transferinin büyüklüğü, IMF'nin kredi ertelemesi gibi gelişmelerin ardından piyasa- lann yalnızca bir tetikleyici aradıklannı belirten Yeldan, u Artık faizdışı birincil bütçe fazlalanyla kamu kesimi borç yükünün hizaya getirilemeye- ceği görüldü" uyansında bu- lundu. Yeldan, Meksika'da ulusal bankanın kalmadığını, Arjantin'de ise yüzde 90 ağır- lığın yabancı bankalara geçti- ğini, buna karşın mali sistem- le ilgili sorunlann devam etti- ğine dikkat çekerek "Mülkiye- tin ulusal, kamusal ya da ulus- lararası obnasımn krizde etki- si olmadığmı görüyoruz" dedi. Bağımsız Sosyal Bilimciler ve tktisat Grubu olarak hazır- ladıkları Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı değerlendir- mesinde yer verilen ABN-Am- ro'nun Mayıs 2001 tarihli ra- porunda, borç ödemelerini as- kıya almadan önce Rusya'nın toplam bütçe gelirlerinin borç servisi yükümlülüklerine ora- nının yüzde 60' ın altına düştü- ğü, Türkiye'de de şubat krizin- den sonra bu rakamın yüzde 40-60 düzeyine indiğine dik- kat çekiliyor. KTAY YENAL: IMF kurbanı suçlar ANKARA(ANKA)- Dünya Bankası'nın As- ya bölgesi eski baş eko- nomistı Oktay Yenal. Uluslararası Para Fo- nu'nun (IMF) son yıl- larda Türkiye'deki stra- teji değişikliklerini. bu kuruluşun yöneticileri- nin sorumsuz tutumu- nun iyi bir örneği olarak nitelendirdi. Oktay Yenal, IMF Başkanı Horst Köh- ler" ın yüksek faizlerden dolayı Türk hükümetını eleştirmesinin haksızlık olduğunu savundu. Oktay Yenal, Finan- cial Times gazetesinde yayımlanan "Sorumsuz Para Fonu" başlıklı ya- zısmda, IMF'nin Türki- ye'deki yeni stratejinin Merkez Bankası kredi- Ierinde önemli bir artı- şı ve bunun ardından IMF tarafından sağla- nan döviz rezervlerinin satılmasını içerdiğini belirtti. Bunun sonu- cunda kamu sektörü- nün borçlanmasının arttınlacağı, faiz oran- lannın düşeceğini ve bankalann toparlanaca- ğı sanıldığını ifade eden Yenal, IMF'nin politi- kalannın başansızlığın- dan "kurban"ı sorum- lu tutma eğilıminde ol- duğunu, bu arada, polı- tikalannın eksik uygu- landığı bahanesıni de öne sürdüğüne dikkat çekti. RGlN Y1LDIZOĞLU: Kritik bir dönemeç Gelişmekte olan piya- saları sarsan deprem, küreselleşme sürecinde kritik bir dönemece ge- lindiğini gösteriyor. Bu ortarndan en çok, 1990'larda merkez ülke- lerde piyasalar sıkışınca gelişmekte olan ülkele- re giden, sonra yine ay- nı hızla merkeze dönen mah sermaye faydalan- dı. IMF yapısal uyum programian, 1980'den bu yana. hep bu amaca hizmet etmek için mali sermayenin değerlenme gereksinimlerine, borç- lann tahsil ediimesme, piyasalann yeniden borç verilebilir hale gelmesi- ne hizmet etmek için kullanıldı. Şimdi IMF politikalannın bu ama- ca bile hizmet edemedi- ği görülüyor. IMF'nin politikalarını izleyen ekonomiler küçülüyor. Şimdi yeni bir yakla- şım şekiHeniyor: önce- Hkle, takas veya konso- lidasyonla borçlann ye- niden düzenlenmesi, ay- nı anda. ülke ekonomi- sinde bir büyüme tren- dinin yakalanmasına olanak sağlayacak poli- tikalann devreye girme- si. IMF programlannda ısrar edenler bu yeni trendi yakalayamayacak ve geride kalacaklar. Sorun küreselleşme Eskl TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaodlu: Arjantin'deki gelişmeler nedeniyle Türkiye'nin etkilenmesi, dünyanm globalleşmesinden kaynaklanıyor. Ancak, Türkiye'deki güven faktörü tam yerine gelemedi. Bu nedenle benzer ülkelerde yaşanan krizler Türkiye'yi çok daha derinden etkiliyor. Krizlerin çok daha derin etkilememesi için öncelikle güven bunaJımının aşılması gerekiyor. Güven bunalırrunı aşmak için hükümetin ekonomik programı tartışmasız uygulaması gerekiyor. Aynca TBMM'nin tatilde olduğu şu günlerde Bakanlar Kurulu'nun reel ekonominin düze çıkanlması için bir dizi öniem alması gerekiyor. Yanlışlar tekrarlanmamah TGSD eski Başkanı Özcan. Türkiye'nin bugün yaşadığı sorunlan politikacılann ekonomiye müdahalesine bağlayan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) eski Başkanı ve Modi Teks Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Özcan, "Ulkeyi köy yönetir gibi bir muhtar ve ihtiyar heyeti yönetiyor" dedi. 1998'de Uzakdoğu ülkelerinde patlak veren krizin Türkiye'yi sarsacağının geç anlaşıldığını belirten Özcan, Arjantin'deki gelişmelerin olumsuz etkisi olabileceğine dikkat çekerek "Türkiye IMF'ye verdiği sözleri hıtmah. Bir an önce geriye bakmadan yola devam etmeli" dedi. Türkiye'nin verdığı sözleri yerine getirmek durumunda olduğunu ifade eden Özcan, "Reel sektörün kan ağhyor. Eximbank'ın bulduğu 120 milyon dolarhk krediyi bir an önce üretime aktarması gerekiyor. Arnk yanlışlar tekrarlanmamah. Dünya çok değişiyor" değerlendirmesini yaptı. MF ödün veraıek durumunda Prof Dr. Hayri Kozanoğlu: Arjantin krizinin Türkiye'yi etkileme nedenlerinin başında. gelişmekte olan piyasalarda fonu bulunan yatınmcılann, kriz ya da benzeri bir durumda, ağırhğını azalhnası geliyor. Aynca, Türkiye'de fonlar çabuk paraya çevrilme garantisi ile satıhyor. Türkiye'de piyasalar daha erken açıldığı için, satışlar da ilk Türkiye'den geliyor. Arjantin ve Türkiye birlikte ele alınıyor. Krizin derinleşme potansiyelinin en yüksek olduğu ülkelerin başında gelen bu iki ülke Cenova'da da birlikte ele alınacak. Türkiye'nin, kendi krizinden ve Arjantin krizinden kaynaklanan kötü gidişe karşı kendi başına yapabileceği bir şey yok. IMF, Türkiye'ye ilişkin bir yükün altına girdiği için böyle bir durumda büyük tavizler verme durumunda kalacak. 1980'li yıllarda yaşandığı gibi bir borç erteleme olabilir. Türkiye bu programın önemli bir parçasını oluşturacak. Konsolidasyonun eşiğinde Doç. Dr. Zahlde Onaran: Arjantin'de olduğu gıbı Türkiye de konsolidasyonun eşığindedir. Yapısal sorunlan çözmekten kaçınan her iki ülke de aynı sıkıntılarla karşı karşıya kalmış bulunmaktadır. Ancak, Arjantin'in olası bir borç erteleme durumu gündeme gelmesi halinde Türkiye bu durumdan kârlı da zararlı da çıkabilir. Eğer Türkiye kur sistemınde istikran sağlayarak yabancı yatınmcıya yeterli güveni verebilirse Arjantin'den kaçan yabancılann Türkiye'ye gelme olasılığı da doğabilir. Istikrar ortamı yaratamayan Türkiye ise şubat krizinde yaşadığımız gibi yüklü bir sıcak para kaçışı ile karşı karşıya kalarak Arjantin'le aynı kaderi paylaşabilir. Krizden beri sıkışık olan piyasalar Arjantin'de yaşanan borç ödeme kriziyle birlikte ciddi bir sıkıntıya girmiştir. Bu noktadan sonra Türkiye'nin dış borçlanma güçlüğü çekmesi olasıdır. Krizde yabancı banka parmağı BANUSALMAN ANKARA - Dolann ve fa- izin yükselışi, borsanm dibe vuruşuyla yaşanan bunalımın ardında yabancı bir bankanın etkili olduğu ileri sürülüyor. Yabancı bankalann önceki gün birdenbire dövızde alıcı konuma geçtikleri öğrenildi. Yaşanan bunalımın yalnız- ca Arjantin'deki gehşmelerle açıklanamayacağı. Türki- ye'nin tamamen belirsızlik üzenne oturtulduğu ve mali sistemin oldukça zayıf oldu- ğu bir ortamda yabancı ban- kalann çok küçük para hare- ketlenyle bıle sistemi istedik- leri gibi yönlendırebıldikleri- ne dikkat çekiliyor. Yurtdışı piyasalannda Tür- kiye'nin de içinde bulundugu gelişmekte olan ülkelerin tah- villerinin satışa çıkarıldığı, bu gelişme ve beklentilerin daha Arjantin'de piyasalar açılmadan Türkiye'de etkile- rinın ortaya çıkmasını sağla- Cumhuriy IF ile yaşanan bunalım sonucu doğan ekonomik krizden yafaancı bankalar kazançh çıkn Dolariisiüne oyıın ECEVIT «OHLER I SUCl*Oİ TROYA'dbn lYONYAVa 1İV1I V İ U y a l i y U l Bİkc>j.-ıS.-- ' . * « » ! » snvsto Krizden kazançh çıkanın yabancı bankalar olduğunu Cumhuriyet daha önce duyurmuştu. dığı ifade ediliyor. Türkiye'nin IMF'yle uygu- ladığı programın çöküşünün ardından dalgalı kura geçişle oluşan belirsızlik gıderile- mezken tersine bu belirsizli- ğin sürdürühnesi sağlandı. Programdaki enflasyon ve büyümenin yanı sıra faiz he- deflerinin tutturulamayacağı- nın ortaya çıkması, mali ya- pıdaki zayıflık ve belirsizlik ortamında Türkiye'yı daha önceki krizi atlatamamışken yeni bir krizle karşı karşıya bıraktı. Dolardaki yükseliş, halkın gelirlerinin her gün daha da çok erimesi ve Türkiye'deki varhklann çok daha ucuzla- masını sağhyor. Gelişmekte olan ülkelerde yaşanan bunalımlar sonrasın- da ülke varlıklannın ucuza kapatıldığı gerçeği karşısın- da dolardaki yükselişin bu amaca da hizmet ettiği orta- ya çıkıyor. Pazariık gficû düşüyor Bankalann yabancı banka- larla ortaklık kurma ya da ya- bancı bankalara satış sürecin- de çift yönlü bir kıskaç izle- niyor. Mali yapısı kötü olan bankalar, Bankacılık Düzen- leme ve Denetleme Kuru- mu'na sermaye arttınmı, işti- rak satışı gibi taahhütlerini yerine getiremezken, yaban- cılarla pazariık sırasında güç- lerini her geçen gün daha da kaybediyorlar. Bankalarla ilgili fiyat pa- zarlıklan sırasında, "Bakbu- nu kabul ermiyorsun, ama iki gün sonra Fon'a devrolursa bu bankayı daha ucuza ah- nm" eğiliminin oluştuğu be- lirtiliyor. ÇİFTÇİDOSTU SADÜLLAH USUMİ Tarişbank Çiftçinin Yüzüne Kapatılamaz Önceki gün fona devredilen 18 bankanın 17'si için bir şey söylemek istemeyiz. Ama Tarişbank içiri söyleyecek çok sözümüz var. Öncelikle belirtelim ki Tarişbank gelişigüzel araş- tırmalar sonunda işlevine son verilecek kadar sıra- dan bir banka degildir. Aynca Tarişbank'a sadece bankacılık hizmetleri veren bir banka gözü ile bakmak da yanlıştır. Tarişbank görüntüsü ile küçük ama verdiği hiz- metleıie büyük ve önemli bir bankadır. Hele yabancı kökenli bankalann talimatlanyla tas- fiye edilecek bir banka hiç degildi. Tarişbank tam bir çiftçi kuruluşudur. 120 binden fazla ortağı vardır. Aynca variığı ile bölgesinde 15 milyondan fazla insanımızın yaşamına katkısı bulu- nan bir bankadır. Böylesine önemli bir bankanın çiftçinin elinden alınması tam bir cinayettir. Hem de tasarlanarak iş- lenmiş bir cinayettir. Insanlann alnına kurşun sıkıla- rak öldürmekten farksızdır. Bu tür cinayetleri Dünya Bankası yetkililerinin iş- lemesi belki doğal karşılanabilir. Hatta Türkiye aley-( hine olan işlemleri zevkle yapacak yabancılann sa- yısı bir hayli fazla olabilir. Ancak Türk hükümetlerinin bu tür oyunlara neden tepkisiz kaldığının anlaşılması çok zordur. q ; ••• «i Tarişbank batma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış; bir banka degildir. Hesaplannda bir kanşıklık yok- tur. Gelirleri ve gıderieri son derece açıktır. Hele son | yıllann modern deyimiyle içi de boşaltılmamıştır. Or-1 taklan hiç kimseyi hortumlamamış veya dolandır-1 mamıştır. Tam 88 yıldan beri Türk halkına şerefle hiz-1 met vermiştir. Bu konuda hiç kimsenin bir tereddü- J dü yoktur. 1 Bankanın hesaplanna bakınca 13 trilyon lira za^ | rar gözükmektedir. Çiftçiye verilen hizmetlere kar-1 şılık 13 trilyon lira zarar devede kulak bile degildir. [ Üstelik şu anda mevduat hesaplannda en azın-1 dan 30 trilyon lira bulunmaktadır. Bu işlerden anla- J yanlar çok iyi bilirier ki Tarişbank için 30 veya 40 tril-1 yon lira temin etmek çok kolaydır. 1 Nitekim banka kısa bir süre önce sermayesini 25 J trilyon liradan 55 trilyon liraya çıkarmak için karar '< almıştır. Durumu da yetkili kuruluş olan Bankacılık' Düzenleme ve Denetleme Kurulu'na (BDDK) bildir- miştir. Ancak BDDK, Tarişbank'ın bu önerisini ka- bul etmemiştir. • Bu arada başvuru süresinin dolmasına iki gün ka-1 la Tanşbank'a el konulmuştur. Eğer BDDK sermaye arttırma için Tarişbank'a izin verseydi veya fona devrini iki gün daha geciktirsey- di şu anda Tarişbank görevine devam ediyor olacak- tı. • • • I Kurt kuzu hikâyesini bilmeyen yoktur. Aklıma gel- dikçe ben de kullanıyorum. Kurt, kuzuyu yemeye karar verince çareler tükenir. Her tüıiü bahane ya- ratılır. Ama sonuçta kuzu mutlaka yenir. IMF ve Dünya Bankası da tanm kesimini koruyan kuruluşlan daha yıllar önce yemeye karar vermişti. Her fırsatta bir tanm kuruluşunun başını yiyortardı. Bugüne kadar sırası gelen kuruluşlann tümü IMF ve Dünya Bankası'na kurban edildi. , Ancak bu kez Amerikalı misafirlerimiz çok sert bir kayaya çarptılar. önümüzdeki günlerde belki de ku- zunun kurdu yediğini göreceğiz. Zira Tarişbank, bildiğimiz kadanyla hayli çetin ce- viz. Yöneticileri cesur ve bilgili. Gerektiği zaman çift- çilerin haklannı koruyabilmek için canavar kesilebi- liyor. j • • • 1 Tariş ve Tarişbank kadrosu son derece tecrübeli' ve bilinçli bir kadro. 12 Eylül'den sonra işbaşına ge- len hükümetlerin, Tariş'i yıkmak için başlattıklan her girişim sonuçsuz kaldı. Tarişbank 1913 yılında kuruldu. Arkasında tam 88 yıllık bir birikim var. En önemlisi de Tarişbank Türkiye'nin tek kooperatif bankasıdır. Aynca Tariş yönetimi çok güçlü, yeni genel mü- dür Ayhan Özer, Zeytinyağı Birligi Başkanı Cahit Çetin, Pamukbiriiği Başkanı Mehmet Bakanoğlu, Uzüm Biriiği Başkanı Ait Rıza Türker, Incir Birtiği Başkanı Ahmet Aruvan bugüne kadar tarım kesi- mine değerii hizmetler vermişlerdir. Böyle bir kad- ronun dolayh yolla bile olsa yok edilmesi, Türkiye ve! Türk çiftçisi için büyük bir kayıp olacaktır. ' Mehmet Bakanoğlu ve Cahit Çetin "Üreticilerin haklannı kimseye kaptırmaytz. Yedirmeyiz. Gerekir- se IMF ile de hükümetle de mücadele ederiz" di- yoriar. Nitekim Tarişbank'ın yeniden çiftçilere hizmet ve- rebilmesini sağlamak amacıyla bugün veya yann Danıştay'da dava açılacak. 120 bin ortak ve yüzbin- lerce çiftçi Tariş ve Tarişbank'ın arkasında... Kendi öz kuruluşlanna sonuna kadar destek verecekler. 70 Fransız girişimci Türkiye'de Yeni iş olanaklan için buradayız ! Ekonomi Servisi - Önceki gün Türkiye'yi ziyaret ederek Türkiye Sanayici ve Işadamlan Derneği (TÜSİAD) üyeleri ile bir araya ge- len Fransız Girişimci- lerHareketi(MEDEF) Başkanı Ernest-Anto- ine SeUKere, Fransız gi- rişimcilennin Türki- ye'ye oldukça fazla il- gi gösterdiğini dile ge- tirdi. Türkiye'ye gel- mek isteyen işadamı sayısınm 70 kişilik he- yetten çok daha fazla olduğuna dikkat çeken Seilliere, iş ortakhkJa- n yaratmak ve Türki- ye'de yapılmak iste- nenlere destek vermek üzere geldiklerini an- lattı. Türkiye ile iyi ilişki- leri geliştirmek iste- diklerini belirten Seil- liere, "Türkiye'de eko-l nomik-finansal kar- maşa var. Ama Türid- ye'nin ekonomik gele- ceğineinamyoruz. Tür- kiye'nin AB üyeUğuıe destek veriyoruz. Tür- kiye'de en büyük ya- bancı yatınmcı olmak- tan övünüyoruz" dedi. ı Toplantının açılışın-I da konuşan TÜSİAD Başkanı Tuncay Özil- han, "Program, sürdü- rülebilir büyüme yolu- nu bulmak için son şan- sunızdır" dedi. | Renault Yönetim | Kurulu Başkanı M. Lo-ı uis SchweHzer, 30 yıl-| dır Türkiye'de faaliyet- j te bulunduklarım,! OYAK ile başanh bir! işbirliği içinde olduk-| lannı söyledi. I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle