Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 TEMMUZ 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
CJJvUiıU1VJJ. / ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 13
Yatinm teşvik
fonu da kapadldı
• ANKARA
(Cumburiyet Bûrosu) -
IMF'ye verilen sözler
kapsamında fonlann
kapatılması sürüyor.
Bakanlar Kurulu karan
ile Yatınm Teşvik Fonu
kapatıldı. Bu fondan
daha önce verilen
kredilerin anapara ve
faiz geri dönüşleri
bütçeye gelir yazılacak.
Fondan verilen
kredilerin anapara ve
faiz geri dönüşlerinin
bütçeye gelir olarak
yazılması kararlaştınldı.
Mudurnu'da
oturma eylemi
• MUDURNU (AA)-
Bolu'nun Mudurnu
ilçesinde 3 ay önce
iflasma karar verilerek
kapatılan Mudurnu
Tavukçuluk işçileri,
geçmiş döneme ait ücret
ve kıdem
tazminatlannın
ödenmemesini protesto
ettiler. Fabrika önünde
oturma eylemi yapan
işçiler, ellerindeki
işvereni protesto içerikli
pankartlar taşıdılar.
Eylem Tertip Komitesi
Başkanı Mehmet Türk,
8 aydır alacaklannın
verilmediğini söyledi.
Hollanda'da Türk
gipifimcisi
• AMSTERDAM (AA)
- Hollanda'da yaşayan
yabancılar içinde en
aktif girişimcilenn Türk
toplumu arasından
çıktığı ve ülkede halen
Türklere ait 9 bin
dolayında işyeri
bulundugu açıklandı.
Içişleri ve ekonomi
bakanlıklannca,
azınhklara ait işyerleri
konusunda yaptınlan bir
araştırma sonuçlanna
göre, işyeri kurmak
isteyen yabancılar
kuruluş aşamasında
giderek daha
profesyonel biçimde
çahşmaya başladılar.
GAFta çittçinin
yüzü gülüyop
• DİYARBAKIR (AA)
- Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde hububattaki
verim çiftçinin yüzünü
güldürdü. Bölgede yer
alan Diyarbakır,
Şanlıurfa, Mardin,
Batman, Adıyaman,
Gaziantep ve Kilis'te
son 2 yılda yaşanan
kurakhk bu yıl sona
ererken, bu yıl özellikle
bahar aylannda bölgeye
düşen çok miktardaki
yağış, hububat
ürünİerinde verimi
yükseltti.
Garanti-İfitesa
BG ortaklığı
• İSTANBUL(AA)-
Garanti Bankası,
ttalya'nın önde gelen
bankacılık grubu Intesa
BCI S.P.A ile ortaklık
görûşmelerinin daha
önce açıklanan takvim
çerçevesinde ve
planlandığı gibi
sürdüğünü bildirdi.
Garanti Bankası'ndan
iMKB'ye gönderilen
açıklamada, bankanın
ana hissedan Doğuş
Ho'ding ile Intesa
arasında devam eden
görişmelerden
kanuoyunun
bilplendirileceği
kajdedildi.
Caianma
bddentisi
• \NKARA(AA)-Bu
yıln ikinci yansında.
ekmomide nispi bir
carianmanın
ba^amasının beklendiği
bîlanldi. Devlet
Plaılama Teşkilatı'nın
(DT) ayhk
dejerlerlendirmesinde,
birncı üç ayhk
dötemde, talebin,
tüktımin ve yatınmlann
azâdığı anımsatılarak
yıln ikinci yansında ise
nisı bir canlanma
b«llendiği bildirildi.
Yeııi bîr yaklaşımEkonomi Servisi - Arjantin'de yaşa-
nan krizin Türkiye ekonomısinde
olumsuz gelişmeler ve piyasalarda çal-
kantılara yol açması, gözleri nasıl bir
yol izlenmesi gerektiğine çevirdi.
Sıkıntılanyla benzer özellikler taşı-
yan Türkiye \e Arjantin'in borçlannı
çevirememe sorununu değerlendiren
uzmanlar uygulanan ekonomik prog-
ram doğrultusunda ekonomide gelinen
noktayı \e alınması gereken önlemleri
tartıştı. Yüklü borç darboğazına giren
Arjantin'in gelişmekte olan piyasala-
n sarsan mali durumu Türkiye'yi de
sarstı.
Artan bütçe açığını kapatmaya çalı-
şan Arjantin gelir hedefini arttırmanın
yolunu kamu kesiminde tasarrufa gide-
rek oluşturmaya çahşıyor.
Ancak iç ve dış borcuna cevap vere-
mez konuma gelen Arjantin hüküme-
tinin "borçlanmızı ertelemeyi düşün-
müyoruz'' açıklamalanna karşın geliş-
mekte olan ülkelerde deprem etkisi ya-
rattı. Arjantin borsalanndaki yüzde
6'lık düşüşün Türkiye'de borsada etki-
si 1 günde yüzde 8'lik düşüşle görüldü.
Arjantin'in yabancı piyasalarda borc-
lanma faizlerinin yükselmesi, Türkı-
ye'nın de dış borcunu arttıracak bir ge-
lişme olarak değerlendirildi.
Arjantin ekonomisinde yaşanan son
gelişmelerin ardından Brezilya para bı-
rimi Real'in, ABD Dolan karşısında re-
kor düzeyde gerilemesine neden oldu.
Güney Amerika'yı da sarsan olaylar ön-
ceki gün Meksiİca Borsası'nın yüzde
2.2 oranında değer kaybetmesine sebep
olurken Ispanya sermayeli firmalann
Arjantin'de büyük yatınmlan olması
nedeniyle Ispanya Borsası da önceki
gün son üç yılın en düşük seviyesine in-
di. Arjantin krizinden etkilenen Şili pa-
ra birimı Peso da değer kaybetti.
Prof. Yeldan: Program uygulanamazANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bilkent Ünıversitesi
Ekonomi Bölümü Başkanı
Prof. Erinç Yeldan, artık bu
programın teknik olarak uygu-
lanabilirlığının kalmadığını
belirtirken bütçede faizdışı
fazla verilmesi yoluyla borç
çıkmazından kurtulunamaya-
cağının ortaya çıktığını bildir-
di. Yeldan. Türkiye'nin bütçe
gelirlerinin borç yüküne ora-
nının Rusya'nın moratoryum
ilanından önceki döneminde-
ki değerlerine yakın olduğuna
dikkat çekti.
Piyasa tetikkyici anyor
Prof. Yeldan, Türk siyasi ya-
şamına yönelik topluca bir gü-
vensizliğin oluştuğuna dikkat
çekti. Bankalann dış borçlan,
faiz transferinin büyüklüğü,
IMF'nin kredi ertelemesi gibi
gelişmelerin ardından piyasa-
lann yalnızca bir tetikleyici
aradıklannı belirten Yeldan,
u
Artık faizdışı birincil bütçe
fazlalanyla kamu kesimi borç
yükünün hizaya getirilemeye-
ceği görüldü" uyansında bu-
lundu. Yeldan, Meksika'da
ulusal bankanın kalmadığını,
Arjantin'de ise yüzde 90 ağır-
lığın yabancı bankalara geçti-
ğini, buna karşın mali sistem-
le ilgili sorunlann devam etti-
ğine dikkat çekerek "Mülkiye-
tin ulusal, kamusal ya da ulus-
lararası obnasımn krizde etki-
si olmadığmı görüyoruz" dedi.
Bağımsız Sosyal Bilimciler
ve tktisat Grubu olarak hazır-
ladıkları Güçlü Ekonomiye
Geçiş Programı değerlendir-
mesinde yer verilen ABN-Am-
ro'nun Mayıs 2001 tarihli ra-
porunda, borç ödemelerini as-
kıya almadan önce Rusya'nın
toplam bütçe gelirlerinin borç
servisi yükümlülüklerine ora-
nının yüzde 60' ın altına düştü-
ğü, Türkiye'de de şubat krizin-
den sonra bu rakamın yüzde
40-60 düzeyine indiğine dik-
kat çekiliyor.
KTAY YENAL:
IMF kurbanı suçlar
ANKARA(ANKA)-
Dünya Bankası'nın As-
ya bölgesi eski baş eko-
nomistı Oktay Yenal.
Uluslararası Para Fo-
nu'nun (IMF) son yıl-
larda Türkiye'deki stra-
teji değişikliklerini. bu
kuruluşun yöneticileri-
nin sorumsuz tutumu-
nun iyi bir örneği olarak
nitelendirdi.
Oktay Yenal, IMF
Başkanı Horst Köh-
ler" ın yüksek faizlerden
dolayı Türk hükümetını
eleştirmesinin haksızlık
olduğunu savundu.
Oktay Yenal, Finan-
cial Times gazetesinde
yayımlanan "Sorumsuz
Para Fonu" başlıklı ya-
zısmda, IMF'nin Türki-
ye'deki yeni stratejinin
Merkez Bankası kredi-
Ierinde önemli bir artı-
şı ve bunun ardından
IMF tarafından sağla-
nan döviz rezervlerinin
satılmasını içerdiğini
belirtti. Bunun sonu-
cunda kamu sektörü-
nün borçlanmasının
arttınlacağı, faiz oran-
lannın düşeceğini ve
bankalann toparlanaca-
ğı sanıldığını ifade eden
Yenal, IMF'nin politi-
kalannın başansızlığın-
dan "kurban"ı sorum-
lu tutma eğilıminde ol-
duğunu, bu arada, polı-
tikalannın eksik uygu-
landığı bahanesıni de
öne sürdüğüne dikkat
çekti.
RGlN Y1LDIZOĞLU:
Kritik bir dönemeç
Gelişmekte olan piya-
saları sarsan deprem,
küreselleşme sürecinde
kritik bir dönemece ge-
lindiğini gösteriyor. Bu
ortarndan en çok,
1990'larda merkez ülke-
lerde piyasalar sıkışınca
gelişmekte olan ülkele-
re giden, sonra yine ay-
nı hızla merkeze dönen
mah sermaye faydalan-
dı. IMF yapısal uyum
programian, 1980'den
bu yana. hep bu amaca
hizmet etmek için mali
sermayenin değerlenme
gereksinimlerine, borç-
lann tahsil ediimesme,
piyasalann yeniden borç
verilebilir hale gelmesi-
ne hizmet etmek için
kullanıldı. Şimdi IMF
politikalannın bu ama-
ca bile hizmet edemedi-
ği görülüyor. IMF'nin
politikalarını izleyen
ekonomiler küçülüyor.
Şimdi yeni bir yakla-
şım şekiHeniyor: önce-
Hkle, takas veya konso-
lidasyonla borçlann ye-
niden düzenlenmesi, ay-
nı anda. ülke ekonomi-
sinde bir büyüme tren-
dinin yakalanmasına
olanak sağlayacak poli-
tikalann devreye girme-
si. IMF programlannda
ısrar edenler bu yeni
trendi yakalayamayacak
ve geride kalacaklar.
Sorun küreselleşme
Eskl TÜSİAD Başkanı Erkut Yücaodlu:
Arjantin'deki gelişmeler nedeniyle Türkiye'nin
etkilenmesi, dünyanm globalleşmesinden
kaynaklanıyor. Ancak, Türkiye'deki güven faktörü tam
yerine gelemedi. Bu nedenle benzer ülkelerde yaşanan
krizler Türkiye'yi çok daha derinden etkiliyor.
Krizlerin çok daha derin etkilememesi için öncelikle
güven bunaJımının aşılması gerekiyor. Güven
bunalırrunı aşmak için hükümetin ekonomik programı
tartışmasız uygulaması gerekiyor. Aynca TBMM'nin
tatilde olduğu şu günlerde Bakanlar Kurulu'nun reel
ekonominin düze çıkanlması için
bir dizi öniem alması gerekiyor.
Yanlışlar tekrarlanmamah
TGSD eski Başkanı Özcan.
Türkiye'nin bugün yaşadığı
sorunlan politikacılann
ekonomiye müdahalesine
bağlayan Türkiye Giyim
Sanayicileri Derneği (TGSD)
eski Başkanı ve Modi Teks
Yönetim Kurulu Başkanı İsmet
Özcan, "Ulkeyi köy yönetir gibi
bir muhtar ve ihtiyar heyeti
yönetiyor" dedi.
1998'de Uzakdoğu ülkelerinde
patlak veren krizin Türkiye'yi
sarsacağının geç anlaşıldığını
belirten Özcan, Arjantin'deki
gelişmelerin olumsuz etkisi
olabileceğine dikkat çekerek
"Türkiye IMF'ye verdiği sözleri
hıtmah. Bir an önce geriye
bakmadan yola devam etmeli"
dedi. Türkiye'nin verdığı sözleri
yerine getirmek durumunda
olduğunu ifade eden Özcan,
"Reel sektörün kan ağhyor.
Eximbank'ın bulduğu 120
milyon dolarhk krediyi bir an
önce üretime aktarması
gerekiyor. Arnk yanlışlar
tekrarlanmamah.
Dünya çok değişiyor"
değerlendirmesini yaptı.
MF ödün veraıek durumunda
Prof Dr. Hayri Kozanoğlu:
Arjantin krizinin Türkiye'yi etkileme
nedenlerinin başında. gelişmekte
olan piyasalarda fonu bulunan
yatınmcılann, kriz ya da benzeri bir
durumda, ağırhğını azalhnası
geliyor. Aynca, Türkiye'de fonlar
çabuk paraya çevrilme garantisi ile
satıhyor. Türkiye'de piyasalar daha
erken açıldığı için, satışlar da ilk
Türkiye'den geliyor. Arjantin ve
Türkiye birlikte ele alınıyor. Krizin
derinleşme potansiyelinin en yüksek
olduğu ülkelerin başında gelen bu iki
ülke Cenova'da da birlikte ele
alınacak. Türkiye'nin, kendi
krizinden ve Arjantin krizinden
kaynaklanan kötü gidişe karşı kendi
başına yapabileceği bir şey yok.
IMF, Türkiye'ye ilişkin bir yükün
altına girdiği için böyle bir durumda
büyük tavizler verme durumunda
kalacak. 1980'li yıllarda yaşandığı
gibi bir borç erteleme olabilir.
Türkiye bu programın önemli bir
parçasını oluşturacak.
Konsolidasyonun eşiğinde
Doç. Dr. Zahlde Onaran:
Arjantin'de olduğu gıbı Türkiye de
konsolidasyonun eşığindedir.
Yapısal sorunlan çözmekten
kaçınan her iki ülke de aynı
sıkıntılarla karşı karşıya kalmış
bulunmaktadır. Ancak, Arjantin'in
olası bir borç erteleme durumu
gündeme gelmesi halinde Türkiye
bu durumdan kârlı da zararlı da
çıkabilir. Eğer Türkiye kur
sistemınde istikran sağlayarak
yabancı yatınmcıya yeterli güveni
verebilirse Arjantin'den kaçan
yabancılann Türkiye'ye gelme
olasılığı da doğabilir. Istikrar ortamı
yaratamayan Türkiye ise şubat
krizinde yaşadığımız gibi yüklü bir
sıcak para kaçışı ile karşı karşıya
kalarak Arjantin'le aynı kaderi
paylaşabilir. Krizden beri sıkışık
olan piyasalar Arjantin'de yaşanan
borç ödeme kriziyle birlikte ciddi
bir sıkıntıya girmiştir. Bu noktadan
sonra Türkiye'nin dış borçlanma
güçlüğü çekmesi olasıdır.
Krizde yabancı banka parmağı
BANUSALMAN
ANKARA - Dolann ve fa-
izin yükselışi, borsanm dibe
vuruşuyla yaşanan bunalımın
ardında yabancı bir bankanın
etkili olduğu ileri sürülüyor.
Yabancı bankalann önceki
gün birdenbire dövızde alıcı
konuma geçtikleri öğrenildi.
Yaşanan bunalımın yalnız-
ca Arjantin'deki gehşmelerle
açıklanamayacağı. Türki-
ye'nin tamamen belirsızlik
üzenne oturtulduğu ve mali
sistemin oldukça zayıf oldu-
ğu bir ortamda yabancı ban-
kalann çok küçük para hare-
ketlenyle bıle sistemi istedik-
leri gibi yönlendırebıldikleri-
ne dikkat çekiliyor.
Yurtdışı piyasalannda Tür-
kiye'nin de içinde bulundugu
gelişmekte olan ülkelerin tah-
villerinin satışa çıkarıldığı,
bu gelişme ve beklentilerin
daha Arjantin'de piyasalar
açılmadan Türkiye'de etkile-
rinın ortaya çıkmasını sağla-
Cumhuriy
IF ile yaşanan bunalım sonucu doğan ekonomik krizden yafaancı bankalar kazançh çıkn
Dolariisiüne oyıın
ECEVIT «OHLER I SUCl*Oİ
TROYA'dbn
lYONYAVa
1İV1I V İ U y a l i y U l Bİkc>j.-ıS.-- ' . * « » ! » snvsto
Krizden kazançh çıkanın yabancı bankalar olduğunu Cumhuriyet daha önce duyurmuştu.
dığı ifade ediliyor.
Türkiye'nin IMF'yle uygu-
ladığı programın çöküşünün
ardından dalgalı kura geçişle
oluşan belirsızlik gıderile-
mezken tersine bu belirsizli-
ğin sürdürühnesi sağlandı.
Programdaki enflasyon ve
büyümenin yanı sıra faiz he-
deflerinin tutturulamayacağı-
nın ortaya çıkması, mali ya-
pıdaki zayıflık ve belirsizlik
ortamında Türkiye'yı daha
önceki krizi atlatamamışken
yeni bir krizle karşı karşıya
bıraktı.
Dolardaki yükseliş, halkın
gelirlerinin her gün daha da
çok erimesi ve Türkiye'deki
varhklann çok daha ucuzla-
masını sağhyor.
Gelişmekte olan ülkelerde
yaşanan bunalımlar sonrasın-
da ülke varlıklannın ucuza
kapatıldığı gerçeği karşısın-
da dolardaki yükselişin bu
amaca da hizmet ettiği orta-
ya çıkıyor.
Pazariık gficû düşüyor
Bankalann yabancı banka-
larla ortaklık kurma ya da ya-
bancı bankalara satış sürecin-
de çift yönlü bir kıskaç izle-
niyor. Mali yapısı kötü olan
bankalar, Bankacılık Düzen-
leme ve Denetleme Kuru-
mu'na sermaye arttınmı, işti-
rak satışı gibi taahhütlerini
yerine getiremezken, yaban-
cılarla pazariık sırasında güç-
lerini her geçen gün daha da
kaybediyorlar.
Bankalarla ilgili fiyat pa-
zarlıklan sırasında, "Bakbu-
nu kabul ermiyorsun, ama iki
gün sonra Fon'a devrolursa
bu bankayı daha ucuza ah-
nm" eğiliminin oluştuğu be-
lirtiliyor.
ÇİFTÇİDOSTU
SADÜLLAH USUMİ
Tarişbank Çiftçinin
Yüzüne Kapatılamaz
Önceki gün fona devredilen 18 bankanın 17'si
için bir şey söylemek istemeyiz. Ama Tarişbank içiri
söyleyecek çok sözümüz var.
Öncelikle belirtelim ki Tarişbank gelişigüzel araş-
tırmalar sonunda işlevine son verilecek kadar sıra-
dan bir banka degildir.
Aynca Tarişbank'a sadece bankacılık hizmetleri
veren bir banka gözü ile bakmak da yanlıştır.
Tarişbank görüntüsü ile küçük ama verdiği hiz-
metleıie büyük ve önemli bir bankadır.
Hele yabancı kökenli bankalann talimatlanyla tas-
fiye edilecek bir banka hiç degildi.
Tarişbank tam bir çiftçi kuruluşudur. 120 binden
fazla ortağı vardır. Aynca variığı ile bölgesinde 15
milyondan fazla insanımızın yaşamına katkısı bulu-
nan bir bankadır.
Böylesine önemli bir bankanın çiftçinin elinden
alınması tam bir cinayettir. Hem de tasarlanarak iş-
lenmiş bir cinayettir. Insanlann alnına kurşun sıkıla-
rak öldürmekten farksızdır.
Bu tür cinayetleri Dünya Bankası yetkililerinin iş-
lemesi belki doğal karşılanabilir. Hatta Türkiye aley-(
hine olan işlemleri zevkle yapacak yabancılann sa-
yısı bir hayli fazla olabilir.
Ancak Türk hükümetlerinin bu tür oyunlara neden
tepkisiz kaldığının anlaşılması çok zordur. q ;
••• «i
Tarişbank batma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış;
bir banka degildir. Hesaplannda bir kanşıklık yok-
tur. Gelirleri ve gıderieri son derece açıktır. Hele son |
yıllann modern deyimiyle içi de boşaltılmamıştır. Or-1
taklan hiç kimseyi hortumlamamış veya dolandır-1
mamıştır. Tam 88 yıldan beri Türk halkına şerefle hiz-1
met vermiştir. Bu konuda hiç kimsenin bir tereddü- J
dü yoktur. 1
Bankanın hesaplanna bakınca 13 trilyon lira za^ |
rar gözükmektedir. Çiftçiye verilen hizmetlere kar-1
şılık 13 trilyon lira zarar devede kulak bile degildir.
[
Üstelik şu anda mevduat hesaplannda en azın-1
dan 30 trilyon lira bulunmaktadır. Bu işlerden anla- J
yanlar çok iyi bilirier ki Tarişbank için 30 veya 40 tril-1
yon lira temin etmek çok kolaydır. 1
Nitekim banka kısa bir süre önce sermayesini 25 J
trilyon liradan 55 trilyon liraya çıkarmak için karar '<
almıştır. Durumu da yetkili kuruluş olan Bankacılık'
Düzenleme ve Denetleme Kurulu'na (BDDK) bildir-
miştir. Ancak BDDK, Tarişbank'ın bu önerisini ka-
bul etmemiştir. •
Bu arada başvuru süresinin dolmasına iki gün ka-1
la Tanşbank'a el konulmuştur.
Eğer BDDK sermaye arttırma için Tarişbank'a izin
verseydi veya fona devrini iki gün daha geciktirsey-
di şu anda Tarişbank görevine devam ediyor olacak-
tı.
• • • I
Kurt kuzu hikâyesini bilmeyen yoktur. Aklıma gel-
dikçe ben de kullanıyorum. Kurt, kuzuyu yemeye
karar verince çareler tükenir. Her tüıiü bahane ya-
ratılır. Ama sonuçta kuzu mutlaka yenir.
IMF ve Dünya Bankası da tanm kesimini koruyan
kuruluşlan daha yıllar önce yemeye karar vermişti.
Her fırsatta bir tanm kuruluşunun başını yiyortardı.
Bugüne kadar sırası gelen kuruluşlann tümü IMF ve
Dünya Bankası'na kurban edildi. ,
Ancak bu kez Amerikalı misafirlerimiz çok sert bir
kayaya çarptılar. önümüzdeki günlerde belki de ku-
zunun kurdu yediğini göreceğiz.
Zira Tarişbank, bildiğimiz kadanyla hayli çetin ce-
viz. Yöneticileri cesur ve bilgili. Gerektiği zaman çift-
çilerin haklannı koruyabilmek için canavar kesilebi-
liyor. j
• • • 1
Tariş ve Tarişbank kadrosu son derece tecrübeli'
ve bilinçli bir kadro. 12 Eylül'den sonra işbaşına ge-
len hükümetlerin, Tariş'i yıkmak için başlattıklan her
girişim sonuçsuz kaldı.
Tarişbank 1913 yılında kuruldu. Arkasında tam
88 yıllık bir birikim var. En önemlisi de Tarişbank
Türkiye'nin tek kooperatif bankasıdır.
Aynca Tariş yönetimi çok güçlü, yeni genel mü-
dür Ayhan Özer, Zeytinyağı Birligi Başkanı Cahit
Çetin, Pamukbiriiği Başkanı Mehmet Bakanoğlu,
Uzüm Biriiği Başkanı Ait Rıza Türker, Incir Birtiği
Başkanı Ahmet Aruvan bugüne kadar tarım kesi-
mine değerii hizmetler vermişlerdir. Böyle bir kad-
ronun dolayh yolla bile olsa yok edilmesi, Türkiye ve!
Türk çiftçisi için büyük bir kayıp olacaktır. '
Mehmet Bakanoğlu ve Cahit Çetin "Üreticilerin
haklannı kimseye kaptırmaytz. Yedirmeyiz. Gerekir-
se IMF ile de hükümetle de mücadele ederiz" di-
yoriar.
Nitekim Tarişbank'ın yeniden çiftçilere hizmet ve-
rebilmesini sağlamak amacıyla bugün veya yann
Danıştay'da dava açılacak. 120 bin ortak ve yüzbin-
lerce çiftçi Tariş ve Tarişbank'ın arkasında... Kendi
öz kuruluşlanna sonuna kadar destek verecekler.
70 Fransız girişimci Türkiye'de
Yeni iş olanaklan
için buradayız !
Ekonomi Servisi -
Önceki gün Türkiye'yi
ziyaret ederek Türkiye
Sanayici ve Işadamlan
Derneği (TÜSİAD)
üyeleri ile bir araya ge-
len Fransız Girişimci-
lerHareketi(MEDEF)
Başkanı Ernest-Anto-
ine SeUKere, Fransız gi-
rişimcilennin Türki-
ye'ye oldukça fazla il-
gi gösterdiğini dile ge-
tirdi. Türkiye'ye gel-
mek isteyen işadamı
sayısınm 70 kişilik he-
yetten çok daha fazla
olduğuna dikkat çeken
Seilliere, iş ortakhkJa-
n yaratmak ve Türki-
ye'de yapılmak iste-
nenlere destek vermek
üzere geldiklerini an-
lattı.
Türkiye ile iyi ilişki-
leri geliştirmek iste-
diklerini belirten Seil-
liere, "Türkiye'de eko-l
nomik-finansal kar-
maşa var. Ama Türid-
ye'nin ekonomik gele-
ceğineinamyoruz. Tür-
kiye'nin AB üyeUğuıe
destek veriyoruz. Tür-
kiye'de en büyük ya-
bancı yatınmcı olmak-
tan övünüyoruz" dedi. ı
Toplantının açılışın-I
da konuşan TÜSİAD
Başkanı Tuncay Özil-
han, "Program, sürdü-
rülebilir büyüme yolu-
nu bulmak için son şan-
sunızdır" dedi. |
Renault Yönetim |
Kurulu Başkanı M. Lo-ı
uis SchweHzer, 30 yıl-|
dır Türkiye'de faaliyet- j
te bulunduklarım,!
OYAK ile başanh bir!
işbirliği içinde olduk-|
lannı söyledi. I