Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 HAZİRAN 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
J V U J L J . LJK. kultur(S cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU
IstanbuTda 29. kez festival• îstanbul Müzik
Festivali, sadece rahmetli
Nejat Eczacıbaşrnın
başlattığı bir müzik
etkinlikleri dizisi değildi.
îstanbul sanat yaşammı,
dolayısıyla ülkenin kültür
düzeyini belirleyen,
şekillendiren bir olay
olmuştu. Yurtdışından
gelen sanatçılara da kenti
tanıma fırsatı çıktı. tstanbul
Festivali, îstanbul'un itibar
kaynağı oldu.
29 yaşındaki tstanbul Müzik Fes-
tivali yine ılkyazda Îstanbul'a gele-
neksel şenlik coşkusunu sunmaya
hazır. Bu yıl dünyanın en ünlü ses-
lerinden soprano Mariella Devia ıle
başlayacak etkinlikler, ünlü sesler.
ünlü şefler, ünlü oda müziği ve ba-
rok topluluklan ile sürecek.
Ekonomık nedenlerle giderek kü-
çülen festival kitapçığmı görenler,
80'li, 9O'lı yıllann zenginhğini öz-
lemle anıyorlar. Eski programlara
baktığımızda ilk yirmı yılda 28 ope-
ratemsılı ıcraedıldığinı görüyoruz.
Hatta yalnız açılış yılında 6 opera y-
er almış! Bunlardan birisi de Say-
gun'un Köroğlu operasının dünya
prömiyerı imiş. 1982'deSaygun'un
75. yıldönümünükutlamak amacıy-
la bestecinin kenıan konçertosu ve
dördüncü senfonisinden oluşan bir
konser yapılmış. Bu yıl da smırlan-
mız dışında en çok ödül kazanmış
besteci tlhan Usmanbaş'm 80. yıl-
dönümü, ama festivalde ona ait bir
etkinlik yapmak kimsenin akhna
gelmemiş! Aynca Verdi'yı tema
alırken bestecinin aryalanndan ve
kuvartetinden oluşan bir ıkı konser-
le yetineceğiz. Bir Verdı operası
konsertant olarak bıle sahnelene-
mez mtydi? Ya da îstanbul Devlet
Operası'nın taze prodüksiyonu Ri-
goletto'ya bir iki ünlü solist ve şef
getirtilip festivale özgü bir temsil
verilemez miydi? Öte yandan, bu
kadar konuk koro gelmişken Ver-
di'nin anıtsal Requıem'i ıcra edile-
mez miydi? Bu yazım yapıcı bir
eleştiridir. Lütfen hiçbir yönetici
kendi üstüne almasın. Festival yal-
nız onu yönetenlerin değil, hepimi-
zin. Istanbul'un, Türkiye'nin gurur
kaynağı. Ben Îstanbul Festivali ile
gençliğimden orta yaşıma evrildim.
"abide"nin kimliğini yeniden göz-
den geçirmek, bunu yaparken de ku-
ruluş günlerine uzanmak gerekiyor.
îstanbul Müzik Festivali, sadece
rahmetli Nejat Eczacıbaşı'nın baş-
lattığı bir müzik etkinlikleri dizisi
değildi. Îstanbul sanatyaşamını, do-
layısıyla ülkenin kültür düzeyini be-
lirleyen, şekillendiren bir olay ol-
muştu. Insanlar tzmir'den, Anka-
ra'dan, Zonguldak'tan, Adana'dan
gelip konserleri izlediler, yazlıklan-
Nejat Bey için oğullan bir
gözünün içine baktığı sevgili kızıy-
dı festival. Şimdi onun kitaplannı
incelemeye koyulduğumdanasıl bir
coşkuyla işe başladığını, o güçlü,
karizmatik kişiliği ile nasıl inandı-
ncı olduğunu, kendine olduğu kadar
festivale ve Îstanbul Kültür ve Sa-
nat Vakfı'na da nasıl saygınlık ka-
zandırdığını anlıyorum.
Nejat Bey'in anılanndan, söyleşi-
lerinden ve o tertemiz. yalın Türk-
ejat Bey için oğullan bir yana, gözünün içine baktığı sevgili kızıydı festival.
Kitaplannı incelemeye koyulduğumda nasıl bir coşkuyla işe başladığını, o güçlü,
karizmatik kişiliği ile nasıl inandıncı olduğunu, kendine olduğu kadar festivale ve
îstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na da nasıl saygınlık kazandırdığını anhyorum. Festival,
otuz yılda Nejat Bey'in özlediği yerlere geldi mi?
Plaklarda dınleyip hayran olduğum
nice sanatçıyı festival sayesinde di-
zimin dibinde buluverdim. Bilet gi-
şeleri önünde gün ağarmadan kuy-
nıklara girdim. Yer yoksa merdiven-
lerde oturdum. sahne arkasından
kulaklarımı uzattım. Aynı gecede
değişik konumdaki konserleri izle-
yebilmek için kentin bir ucundan di-
ğerine kanat takıp uçtum.
30. yılına merdiven dayamış bu
na gitmeyi geciktirdiler; tüm yıl bo-
yunca bir tek konsere adım atmamış
kişiler, festivale katılmayı görev bil-
diler. Giyindiler, kuşandılar, özendi-
ler ve her etkinliğe destek verdiler.
Yurtdışından gelen sanatçılara da Is-
tanbul'u tanıma fırsatı çıktı. Kentin
tarihini, dinleyicisini, festival orga-
nizasyonunun kusursuzluğunu öv-
düler. îstanbul Festivali, Istanbul'un
bir itiban oldu.
çesi ile yaptığı kısa ve öz açıhş ko-
nuşmalarından neler öğrenıyoruz.
Uk festivalde Cumhurbaşkanı Fah-
riKorutürk'ün yoğun ilgısine, son-
rakilerin açılış konuşmalannda kül-
tür, turizm, maliye, eğitim ve dışiş-
leri bakanlıklanyla îstanbul Valili-
ği ve Büyük Şehir Belediyesi'ne te-
şekkürlerini okuyoruz. Demek ki,
inandıncı kişiliği ile kendi inandığı
ilkeleri devlet katlanna da benim-
tzmir Devlet Opera ve Balesr nin düzenlediği, İspanyol şef Enrique Ricci'nin yönettiği görkemli dinletide Verdi'nin operalanndan örnekler sunuldu.
Efes'teki gala dinletisinden izlenimler
ÖNDERKÜTAHYALI
İZMİR- Geride bıraktığımız sanat mevsimin-
de büyük besteci Giuseppe Verdi (1813-1901),
Ankara, Îstanbul ve tzmir'deki Rigoletto temsil-
leriyle ölümünün 100. yılında anıldı. Verdi'nin
opera sanatındakı yerini, önümüzdeki aylarda da
irdelemek gerek. Benım açımdan en önemlı ko-
nu. aynı zamanda bir orkestra ustası olan beste-
cinin, neden senfoni yazmadığı sorusuydu.
Araştırmalar sonunda öğrendim ki ona müziği
esinleyen şey, ttalyancanın güzelliğidir. Verdi'yi
tanımamız açısından geçen hafta İzmir'de yaşa-
dığımız sanat olayı. tZDOB"mn düzenlediği ve
onun operalanndan örneklen ıçeren "GalaKon-
ser"dı.
Efes AçıkhavaTiyatrosu'ndaizlediğimiz gör-
kemh dinletide, opera orkestrasını konuk İspan-
yol şef Enrique Ricci yönetti. Koro şefi, Hans
Joachim Gaüus'tu. Soprano solocular: Birgül
Su Ariç, Nurgün Baburhan. Aytül Büyüksaraç,
Ayşe Tek ve Arses Yıldızca; tenorlar Zachos Ter-
zakis, Aydın Uştuk ve Fırat Yalçınkaya; bariton
ve baslar Gökhan Koç, Cengiz Sayın ve Alpas-
lanMater'di. Tenor solocular arasında adını gör-
düğünüz Z. Terzakis, bizi mutlu kılan Türk-Yu-
nan dostluğunun simgesi olarak izmir'de konuk
edilmişti.
Izlencede. "Talihin Gücü", Macbeth, Rigo-
letto. Simon Boccanegra,
u
MaskeliBalo'
!
\Fals-
taff, Don Carlos, Otello, Ernani, Aida, *İ1 Tro-
vatore" ve "La Traviata'" operalanndan seçil-
miş aryalar, sahne \e aryalar, düetler ve koro
parçalan seslendirildı. Orkestra ise TalihinGü-
cü" uvertürüyle "LaTraviata" prelüdünü çaldı.
ÎZDOB'nin on deneyimli sanatçısı, usta işi
yorumlanyla sanatseverleri coşturdu; herkesi
mutlu kılan bir Verdi müziği dinledik. Sanatçı-
lanmızın başansı, yirminci yaşına yaklaşan ope-
ramızın ulaştığı yüksek düzeyi belirliyor, için-
de bulunduğumuz sıkmhlı günlerde bir ışık gi-
bi parlıyordu.
Konuğumuz Terzakis'e gelince; sanatçı
"Maskeli Bato"dan Ricardo'nun aryasıyla "La
Traviata"dan Alfredo'nun bir sahne ve aryası-
nı söyledi; aynı operadaki Brindisi düetinde de
soprano Aytül Büyüksaraç' a katıldı. Terzakis' in
baritonu anımsatan dolgun ve yumuşak bir to-
nu vardı; ancak ince ses bölgesi güvenli değil-
di, küçük bir çatlama bile oldu. Zaman zaman
kafa sesine başvurması ise bana biraz ekonomi
yapmak, kolaya kaçmak gibi geldi.
Koro çok iyiydi; özellikle Otello'dan seçilen
sahnede ortaya koyduğu yorum dolgun ve renk-
liydi.
Buna karşılık şef E. Ricci'nin bazı yaklaşım-
lanndan tedirgin olduk. Orkestra birkaç kez kop-
ma noktasınabile geldi. Telaşa kapılarak zaman
zaman ayağını vurması, döşemeyi çalgı gibi tın-
latması epey rahatsız etti. Orkestra ise genelde
iyi çalmakla birlikte, Verdi'nin arada bir sundu-
ğu nefis fanfar kesimlerinde bazı komo ve trom-
pet sanatçılanndan yükselen özensiz sesler ve
çatlaklar, operamıza yakışmadı.
Eleştirilmesi gereken bir başka nokta da izlen-
cenin yeterinden fazla uzun tutulmasıydı. Her
sanatçmın bir arya söylemesiT bir de düete ka-
tılması, koronun ve orkestranın seslendirdiğı
parçalar, izlencenin oylumunu iyice arttırmıştı.
Bence başka bir yanlışhk da dinletinin ilk yan-
sında sürekli olarak ağır akışlı parçalann yer al-
masıydı. Bunlann iki yanya dağıtılarak denge
sağlanması daha iyi olurdu.
Eleştiriler ne yönde olursa olsun operamızın
bu dinletisi, kalabahk bir sanatsever topluluğun-
dan coşkulu alkışlar aldı. Bunlar, sadece dinle-
tinin değil, kurumun her çeşit olanaksızlığa dı-
renerek yıl boyunca Izmir halkı önünde verdiği
sınavın da parlak notuydu. Önceki yıllardan ka-
lan yapımlarla. yeni sahnelenen yapıtlarla ve
dinletilerle güzel bir opera-bale mevsimi yaşa-
dık. Emeği geçenlere teşekkür ederiz. Halİumı-
zın da önümüzdeki yıllarda kuruma daha fazla
sahip çıkmasını, temsilleri daha büyük bir coş-
•ku ve ilgiyle izlemesini dileriz.
Türkıye, yeni kuşak piyanistlerimızin evren-
sel başanlanyla gurur duyuyor. Geçen hafta Iz-
mir Sanat Evi'nde dinlediğim Atakan San da
gelecekte bunlann arasına girebilecek bir yete-
nektir. Genç sanatçı, 1995'ten bu yana Çukuro-
va Üniversitesi Devlet Konservatuvan'nda Can
Çoker'in smıfmda piyano eğitimi yapmakta,
ABD'de Martin Berkovski'den de yardım gör-
mektedir.
Resitalinde, J. Brahms'ın Op. 117 Üç Inter-
raezzi'sini, A. Scriabine'in Op. 68 No. 9 sonatı-
m ("Kara Ayin"). D. Şostakoviç'in Op. 87 No.
24 Prelüt ve Füg'ünü \e F. Liszfin sı minör so-
natını çaldı. Sanatçınm müzik anlayışındaki ol-
gunluk, tekniğindeki güzellik herkesi heyecan-
landırdı ve duygulandırdı; geleceğinin başanlar-
la dolu olmasını dilerim.
setmiş. Onlann maddi ve manevi
desteğini almış.
Festival, otuz yılda Nejat Bey'in
özlediği yerlere geldi mi? Bu soru-
nun yanıtını, onun kitaplanndan
kaynaklanacağım bir başka yazıma
bırakıyorum. Bu yıl krizler yılıydı.
Bir yanda ekonomik kriz, öte yan-
da Ayazağa'daki merkezin başına
gelenler... Ama önümüzdeki yıl bir
dönüm noktası. 30. yaş, dile kolay!
Mutlaka dünyanm en pahalı sanat-
çılannı getirtmek, büyük prodüksı-
yonlar üretmek, havai fişeklerle kut-
lamak değil, 30 yıl öncesinde oldu-
ğu gibi Türkiye'nin sanat yaşammı
yeniden sarsacak bir kimlik yarat-
mak gerekiyor.
îstanbul artık 30 yıl öncesinin Is-
tanbul'u değil. Büyük kuruluşlar
kendi etkinliklerini kendi festival-
len haline dönüştürdüler. Örneğin
bu konser mevsimınde lş Sanat'ın
etkinlikleri Istanbul'un sanat yaşa-
mını bir bomba gibi sarstı. Borusan,
filarmoni orkestrası, oda orkestrası
ve diğer kültür etkinlıkleriyle yeni
atılımlar yaptı. Akbank, oda orkest-
rası ve tematik konserleriyle, Aksa-
nat'ta düzenlediği kültür etkinlikle-
riyle kente hizmet veriyor. Cemal
Reşit Rey Salonu, çeşitli festival di-
zileriyle etkinliğıni sürdürüyor. Ya-
pı Kredi, tüm yıla yaydığı "festi-
'val"inde ünlü sarraftçılarla popüler
programlar düzenliyor. ENKA, Ye-
niköy'ün sırtlannda sinfoniettasıy-
la ve sanatın diğer dallanndaki gös-
terileriyle izleyiciyi topluyor. Mılli
Reasürans Oda Orkestrası'nın kon-
serleri düzenli sürüyor. Aynca Bo-
ğaziçi, Kültür ve Bilgi üniversitele-
ri gibi çeşitli üniversiteler sanat et-
kinliklerini artık ciddi bir disiplin
içinde ele alıp kendi okullannı birer
kültür merkezi haline dönüştürüyor-
lar. îstanbul dinleyicisi otuz yıl ön-
ceki gibi mevsim boyunca artık yal-
nız devlet senfoni orkestrasının haf-
ta sonu konserleri ve devlet opera-
sının temsilleriyle sınırlı kalmıyor.
Bunca etkinliğin artması, yine
festivalin açtığı kapılarla gerçekleş-
ti. Ve festival de şimdi, otuzuncu yı-
lına basarken bir başka sınav veri-
yor. Tohumlannı kendi ektiği daha
bilinçli bir dınleyici kitlesine karşı
hükümetin ve yerel yönetimlerin ilk
günlerindeki koruyuculuğunu yitir-
diği bir ortamda, özel kurumlann
sponsorluğunun her konuda olduğu
gibi azaldığı bir dönemde, bir büyük
sınav veriyor.
Borusan Filarmoni, Arzruni
lle mevslml kapattı
Bu yıl Beethoven'in yapıtlanyla
konserlerine bir ortak payda çizen
Borusan Filarmoni Orkestrası, ge-
çen hafta Gürer Aykal yönetimin-
deki konserinde, bestecinin 7. sen-
fonisi ve Şahan Arzruni solistli-
ğindeki 1. piyano konçertosu ile
mevsimi kapattı. Şahan Arzruni, ts-
tanbul Belediye Konservatuva-
n'nda FentiŞtatrer'in smıfını bitir-
dikten sonra Julliard Müzik Oku-
lu'ndan da mezun olmuş. Ameri-
ka'da yaşıyor, çok yönlü bir müzik
adamı olarak dünyanın dört bir ya-
mnı dolaşıyor. Yumuşacık tuşesi,
Beethoven anlayışındaki yuvarlak
cümle yapısı, bestecinin özgün ka-
dansına ekledıği kendi buluşlan,
övgüye değerdi.
Son bölümde tempoyu uçurması
ise ya Amerika yaşammın etkisiy-
di ya da derler ya, sanatçı bu, öyle-
sine esiverir, birdenbire! Gürer Ay-
kal'ın orkestra ailesini ve özellikle
kendi orkestrasını ne kadar iyi ta-
nıdığına bu konserde bir kez daha
taruk olduk. Borusan Filarmoni'nin
en büyük şansı böylesine özellikle-
re sahip bir şefle kurulmuş olması.
Gelecek mevsimde daha renkli
programlar ve parlak solistlerle ts-
tanbul'a can katmasım bekliyoruz
bu orkestranın.
[email protected]
I
Haendel'in bilinmeyen eseri
• Kûltür Ser\isi- Almanya'nm Gottıngen
şehrinde her yıl düzenlenen Haendel
Festivali'nde, dünyaca ünlü besteci Georg
Friedrich Haendel'in 300 yıl sonra bulunan bir
eseri ilk kez seslendirildı. Konserde, Barok
Filarmoni Orkestrası, Nicholas McGegan
yönetiminde Haendel'in "Gloria in exelsis
duo" adlı eserıni sunarken konserin solo
bölümünde ise Kanadalı soprano Dominique
Labelle yer aldı. Haendel'in 300 yıl önce
imzalamadan bestelediğı eseri, Hamburglu
müzikbılımcı Hans Joachim Marx tarafından
Londra'daki Müzik Akademisı koleksiyonunda
Aralık 2000'de ortaya çıkarılmıştı.
Müzikbilimcıler tarafından, 20 dakikalık eserin
bir ayın için bestelendiği açıklandı.
Enîs Batur'dan yeni kitap
• İSTANBUL (ANKA) - Yazar Enıs Batur,
' Yazboz' isimli yeni kitabıyla yazma ve okuma
serüveninin aynntılanm anlatmayı sürdürdü.
Batur, Sel Yaymlan'ndan çıkan yeni kitabmda
sözlerden oluşan bir labırent içinde. aynntılara
büyüteçle bakıyor. Batur, kitabında, "ithaf,
önsöz, anekdot, alıntı. daktilo, piktogram,
yazma hastalığı. okuma tutkusu, kitabın
gövdesi, kütüphanenin sınırlan" gibi uçlar
arasından 'Özel Ansiklopedi'sinin on beş yılda
tamamladığı yeni cildiyle okura bir düş
e\ reninin kapısını aralıyor.
Nânm'ın anısına İnsanlarım'
• MOSKOVA (AA) - Nâzım Hıkmet'ın
ölümünün 38. yıldönümü dolayısıyla
Moskova'da düzenlenen anma etkinlikleri
çerçevesinde, Genco Erkal 'tnsanlanm' adlı
oyunu sergiledi. Dom Uçonih adlı, Nâzım
Hıkmet'ın de birkaç kez bulunduğu tiyatro
salonunda pazar akşamı düzenlenen şiirler, dia
gösterilen ve konuşmaların ardmdan, Erkal tek
kişihk oyununu sergiledi. Nâzım Hikmet'in
şiırleri, özellikle de 'Memleketimden Insan
Manzaralan' adlı eseri esas ahnarak hazırlanan
tek kişilik oyun büyük ilgi gördü.
Ankara'da 2. israil Fılm Şenligi
• ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı. Ankara
Sınema Derneği ve İsrail Büyükelçiliğı'nin
ortakiaşa d«2entediği 2. Istail Fılm Şenligi,
Kavaklıdere Sıneması'nda 14-17 Haziran
tarihlen arasında gösterilecek. Programda,
savaş ve göçmen sorunlannın ağırlıklı olarak •
işlendiği 5 uzun, 4 kısa metrajlı film yer alıyor.
Geçen yıl yapılan ' 1. tsrail Film Şenliğf nin
konuk oyuncusu Moshe tvgi ile Sam Spiegel
Film ve TV Okulu'nun müdürü. yönetmen,
yapımcı Nıssim Dayan şenlik süresınce
Ankara'da olacak \e izleyicilerle söyleşecek.
tsrail filmlen, şenlik bıtiminden bir hafta sonra
da TÜRSAK tarafından Istanbul'da, TÜRSAK
Sineması'nda gösterilecek.
Michele de Lucchî Istanbul'da
• Kültür Servisi - İstanbul Bılgı Üniversitesi ve
Mavi Jeans ışbırliği ıle düzenlenen "Uçuk Mavi
Tasanm Günleri', öncü mimarlık akımı Cavart
grubunun kurucusu, tasanmcı mimar Michele
de Lucchi'nın yann vereceği seminerle sona
erecek. Memphıs Tasanm Grubu'nun önde
gelen üyeleri arasında yer alan ve tasanm
dünyasında, özellikle aydınlatma alanında pek
çok kült objenın yaratıcısı olan Lucchi. Bilgi
Üniversitesi Kuştepe Kampusu'nda 12.30-14.30
saatleri arasında 'Mimarlık ve Diğer Keyifler'
konulu bir sunum yapacak.
Robert Redtord'a özel ödül
• NASHMLLE
(AP)-Yenifilmi
'Kale" (TheCastle)
ıçın çalışmalannı
sürdüren ünlü aktör
Robert Redford'a,
cumartesi günü,
Vanderbilt
Üniversitesi'nde
düzenlenen bir
törenle, '2001
Özgür Film Ödülü'
verildi. Redford,
ödüle başarılı
sinema kariyerinin
yanı sıra bağımsız film yapımcılarına ve
sanatçılara fırsat verdiği ve kurucusu olduğu
'Sundance Film Festivali "ndeki çalışmalan ve
sanat adına politik alandaki olumlu çabalan
nedenıyle değer görüldü.
BUGÜN __
• NÂZEVl KÜLTÜREVİ'nde saat 15.00'te
büyük salonda 'El' ve saat 18.30'da 'Annave
Kurtlar'1
adlı filmler izlenebıhr.
(212 245 04 81)
• İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ nde saat
19.00'da tiyatro salonunda Düet Düzgüner'in
piyano resitali dinlenebilir. (212 293 98 48)
• BABYLON'da saat 21.30'da Laço Ta>fa'nın
konseri izlenebilir. (212 292 73 68)
• AVTJSTURYA KÜLTÜR SERVİSİ nde saat
20.00'de Ece Demirei'nin piyano resitali yer
alacak. (212 223 78 43)
• İSTANBUL LİSESİ'nin bahçesinde saat
10.00'da Alman, Avusturya ve tstanbul Lisesı
müzik gruplannın konseri izlenebilir.
(212 514 15 70)