Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 HAZİRAN 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
JtiiJVvJiN U l V l l / ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 13
Tüpgaz ve
otogaza zam
• ANKARA(AA)-
Dalgalı kur sistemme
geçildiği 22 Şubat
tarihinden bu yana, 12
kilogramhk mutfak
tüpünün fiyatı
Ankara'da yüzde 102
oranında artarak 12
milyon 930 bin liraya.
Istanbul'da 12 milyon
810 bın liraya kadar
yükseldi. Otogazm fiyatı
ise aynı dönemde
Istanbul'da yüzde 107.5
artarak 614 bin liraya,
Ankara'da yüzde 621
bin 900 liraya ve
Izmir'de de yüzde 107.9
yükselerek612bın900
liraya yükseldi.
Opel temmuza
kadar hizmette
• İZMİR(AA)-Opel
Türkiye, daha önce
verdiği nısan ayında
üretimi durdurma
karannı bu ayın sonuna
kadar uzattı.Opel
Türkiye Genel Müdürü
Hardy Spranger, Çin
Halk Cumhuriyetrnden
alınan sıparişlenn yerıne
getirilmesı amacıyla
tesısteki üretimi bu ay
da sürdüreceklerini
söyledı. Spranger,
toplam çalışanların
yüzde 15'inin aynı
sektörde değişik
f irmalarda işe
başladığmı ifade etti.
TOBB'nin kriz
anketi
• ANKARA(ANKA)-
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB)
tarafından yapılan
"Ekonomik Krizın Reel
Sektör Üzerındeki
Etkilerinin Araştırılması
Anketi" açıklanıyor.
TOBB'nin söz konusu
anketinin sonuçlan,
Birlik Başkanı Fuat
Miras tarafından cuma
günü açıklanacak.
Odalar aracılığıyla tüm
bölgelerde firma
bazında gerçekleştirilen
ve 35OO'e yakm
firmanın katıldığı
ankette, kahmcılara 21
soru sorulduğu,
cevaplann internet
aracağıyla ve faksla
alındığı bildirildi.
Sabancı'ya
teknoloji ödiHü
• GEBZE(AA)-Gebze
Yüksek Teknoloji
Enstitüsü'nce (GYTE)
bu yıl ilk kez
düzenlenen "Türk
Sanayisine Teknoloji ve
Kalite Kazandıran
Işadamı" ödülünün,
Sabancı Holding
Yönetim Kurulu
Başkanı Sakıp
Sabancfya verileceği
bildirildi' GYTE
Rektörü Prof. Dr. Ahmet
Ayhan. ödül töreninin 8
Haziran Cuma günü
yapılacağım belirtti.
Arçelik'ten
yatınım
• İSTANBUL(AA)-
Arçelık, Hollanda'da
yatınma hazırlanıyor.
Arçelik Yönetim
Kurulu, Hollanda'da 7.5
milyon dolara kadar
sermayeli şirket kurmak
ve gerekli işlemleri
yapmak üzere şirket
yönetimine yetki verdi.
Aynca Basic
lnternatıonal
Investments
Limited'deki 10 milyon
dolarlık iştirakin,
7.5 milyon dolar
azaltılarak 2.5 milyon
dolara indırilmesı
kararlaştınldı.
Jakop Frenkel, İsrail'de enflasyonu yüzde 500'lerden yüzde 2'lere indirmişti
Derviş'e Israîl modeli dersi• Eski îsrail Merkez
Bankası Başkanı ve
Merrill Lynch Başkanı
Jacop Frenkel ve
beraberindeki heyetle
mini bir zirve yapan
Derviş, enflasyonla
mücadele, ekonomik
istikrar konusunda
görüş alışverişi yaptı.
Ekononü Servisi - Ekono-
mıden sorumlu Devlet Ba-
kanı KemaJ Derviş, yüksek
enflasyonla mücadele. eko-
nomik istikrarsızlık ve yapı-
sal reformlar konusunda gö-
rüşmek üzere, eski tsrail
Merkez Bankası Başkanı
Jacob Frenkel ve Bankalar
Birliği yönetim kurulu üye-
leriyle Çırağan Sarayı'nda
bir araya geldi.
Basına kapalı olarak yapı-
lan toplantı sonrasında açık-
lama yapan Derviş, tsran'in
enflasyonla mücadeleyi na-
sıl yaptığını tartıştıklannı
belirterek "Çok yararlı ol-
du" dedi. Toplantıya, enf-
lasyon hedeflemesi konu-
sunda uzman olan Israilli
akademisyenlerden Prof.
Ben Sharar ile Prof. Elha-
nan Hetpman, Derviş ile bir-
1980'lerin ortasındayüksek ontlas\onla kıvranan İsrail bu sorunun üstesinden gehneyibaşardı.
likte ise Hazine Müsteşan
Faik Ozürak Merkez Ban-
kası Başkanı Süreyya Ser-
dengeçti ile Hazine Müste-
şarlığı ve Merkez Banka-
sı'nın üst düzey yetkilileri
katıldı.
Yaklaşık 8.5 saat süren
toplantının ardmdan bir
açıklama yapan Devlet Ba-
kanı Kemal Derviş. bu tür
görüşmeleri başka ülkeler-
den temsikilerle de yapa-
caklannı, özellikle Brezilya
deneyimini ileriki haftalar-
da tartışmak istediklerini
söyledi.
'Programda sapma yok'
Kemal Derviş. program-
dan ciddi bir sapmanın söz
konusu olmadığını ancak
ayarlamalann yapılabilece-
ğini vurguladı.
Hububat destekleme ve
kamu ışçileri sözleşmeleri-
nin IMF heyeti açısından bir
sorun çıkarhp çıkartmayaca-
ğı yönünde bir gazetecinin
sorusunu yanıtlayan Derviş.
"IMF yetkilileri bu iki konu-
nun bütçeye nasıl yansryaca-
ğını inceliyor. Bütün progra-
mın u\ gulamasında özellik-
lebütçeaçısından nasıl bir et-
ki yapacak çok iyi ineeleme-
nıiz gerekir. Benim aldığım
bilgiye göre inceleme sürü-
yor ve olumlu geçryor'" dedi.
Bu arada, Frenkel ve enf-
lasyon hedeflemesi konu-
sunda dünyaca tanınmış aka-
demisyenİer, Derviş ile gö-
rüşmelennin ardından ban-
kacılarla bir araya geldi.
Derviş, Madonna kadar popüler
Ekononü Servisi - Bilgi Üniversite-
si'nde birkonferans vermek üzere ge-
çen hafta Türkiye'ye gelen The New
York Times yazan ThomasFriedman.
gazetesinde Türkiye "de Devlet Baka-
nı Kemal Derviş'in bir pop yıldızı ka-
dar ilgi gördüğünü yazdı. New York
Times'm dünkü sayısmda yer alan kö-
şe yazısında. Thomas Friedman, Ke-
mal Derviş'in Türkiye'de adeta bir pop
yıldızı muamelesi gördüğünü, gittiği
her yerde gazeteciler tarafından takip
edildiğini belirterek "Madonna'mn
gekliğini sandınT sözleriyle, ilginin
boyutunu vurguladı.
Türkiye'de devaîüasyonun yıllarca
süregelen kötü yönetim ve yolsuzluk-
lann sonucu olduğunun alttnı çizen
Friedman, Onton'un yaptığı gibi ya-
bancı ülkelere mali yardım yapmaya-
cağı sözüyle hükümete gelen Bush
ekibinin sessizce IMF ve Dünya Ban-
kası "mn 17 milyar dolarlık yardım pa-
ketini onayladığmı kaydetti. IMF ve
Dünya Bankası 'mn yaptıklan yardım
karşıhğmda şart koştuklan reformlar
gerçekleşirse Türkiye politikasında
'birdevrim' olacağı görüşünü dile ge-
tiren Friedman, politikacılann bu re-
formlarla korumacı sistemi bozarak
kendi güçlerini azaltacaklannm ve
Derviş'i güçlendireceklerinin farkında
olduklannı vurguladı.
Başaruıın
oykıısu
Eski Israil Merkez Bankası
Başkanı Jacop FrenkeL yüzde
500'lük enflasyonu yüzde 2'lere
indiren kişi olarak tanınıyor.
1980'lerin ortasında yüksek
enflasyonla kıvranan İsrail
yönetimi, 1985 yılında çok katı bir
istikrar programı uygulama kararı
aldı. Programın iki ayağı
bulunuyordu: Birincisi sıkı bir
bütçe politikası, diğeri nominal kur
çıtası. Kamu harcamalannı
denetim altına alarak bütçe açığını
O'a düşürmeyi başardı. Döviz çıtası
kur politikası olarak belirlendi.
Kurda bant sistemi uygulandı
Amaç, enflasyon geleneğini
aşamalı olarak kırmaktı. Kısa bir
süre içinde enflasyon yüzde 18Ter
seviyesine çekildi. İsrail bir parite
ve etrafında bir bant sisteminden
oluşan yeni bir uygulamaya geçti.
Ancak hâlâ yüksek bir enflasyona
sahip olduğu için yılda iki kez kur
pantelennde ayarlama yapmak
zorunluluğu doğmuştu. 1991
yılından ıtibaren geçilen yeni kur
politikası ile ülke uluslararası
arenada bugünkü güçlü konumuna
taşındı. Ancak uzmanlar, Israil'in
bu başansından söz ederken
nüfusunun yalnızca 2.5 milyon
olduğunu unutmamak
gerektiğini kaydediyorlar.
U'd -("i.lli 'lOf:l Jl ı l l u ı u'j
OPEC toplantısından üretim miktannm değiştirilmemesi yönünde kararçıktı
Petrolfiyatında IrakkorkusuEkonomi Servisi - Petrol
Ihraç Eden Ülkeler Örgütü
(OPEC) Bakanlan. Irak'ın
ihracatı durdurma karannın
ardmdan yaptıklan toplantı-
da, kendi üretim miktarlan-
nı değiştirmeme karan aldı.
OPEC Genel Sekreteri
ABRodrigezAraque, "dün-
ya petrol piyasasının ihtiya-
cını rahatbkla karşılayabü-
diklerini ve varil başına or-
talama 25 dolar civannda
seyreden satış fiyatuun da
uygun olduğunu" kayde-
derken OPEC Başkanı ve
Cezayir Petrol Bakanı Cha-
biuk KheliL, ham petrol fi-
yatlanndaki artışın arz ve
talepten değil, ABD'deki
rafinerilerin tam kapasite
ile çalışamamasmdan kay-
naklandığını söyledi.
Irak'ın petrol ihracatını
durdurma kararmdan sonra
ortaya çıkan üretim açığının
üye ülkelerin üretim kotala-
nnda yapılacak bir düzenle-
me ile kapatılacağı bildirildi.
Toplantı öncesinde Suudi
Arabistan Petrol Bakanı AK
al-Nuaimi'nin pıyasada pet-
rol sıkmtısv çekilmeyeceğine
ilişkin açvklamasıyla son gün-
lerde hızla yükselen fiyatlar-
da ufak bir gerileme oldu.
OPEC toplantısına katılan
11 yıldır BM ambargosu
altında bulunan Irak'ın In-
giltere ve ABD'nin baskı-
sıyla alınan 'akıllı yapft-
nmlar' uygulamasma kar-
şı mayıs ayı sonunda aldığı
ihracatı durdurma karannın
ardından varil başına 30 do-
lann üzerine yükselen petrol
f iyatlan ise bir miktar geri-
ledi. New York piyasasında
bakanlann açıklamalanyla petrol fıyaüan geriledi.
petrolün varili 28.13 dolara
kadar geriledi.
Türkiye'ye satış sürecek
Irak, ihracatı durdurma
kararına rağmen komşusu
Ürdün ve Türkiye'ye petrol
ihraç etmeyi sürdüreceğini
açıkladı.
Bu arada dünyanın önem-
li petrol ihracatçüan arasın-
da bulunan Rusya. Irak'ın
petrol ihracatını durdurma-
sının yol açtığı fiyat yüksel-
mesinin geçici olduğu görü-
şünü dile getirdi.
Rusya Enerji Bakan Bi-
rinci Yardımcısı İvanMaua-
şov, Irak'm tutumunun da,
dünya petrol pazannı istik-
rarsızlaştıracağını düşün-
mediklenni ıfade etti.
SINIR MAZOTU
Habur'da
kaygdı bekleyiş
tBRAHtMKARAASLAN
DrVARBAKIR- Bölgedekı eko-
nomi çevreleri Irak'ın petrol satışı-
nı durdurmasından endişe ediyor.
Güneydoğu Sanayici ve Işadamlan
Demeği (GÜNSİAD) Genel Baş-
kanı Bedrettin Karaboğa, Irak yö-
netiminm petrol satışmı durdurma-
sının bölgenin ve ülkenin ekonomi-
sine uzun vadede zarar vereceğini
açıkladı.
Karaboğa. Irak yönetiminin son
olarak Kuzey Irak'a verilen ve böl-
ge ekonomisinin can daman olan
mazotun, petrol satışının durdurul-
masma ilişkin karar kapsamının dı-
şmda tutulduğunu açıkladığını be-
lirterek bu gelişmenin sevindirici ol-
duğunu ve endişelerini bir derece gı-
derdiğini belirtti. Karaboğa, Kuzey
Irak'tan mazot ticaretinin bölge eko-
nomisi açısından istikrarlı bir şekil-
de devam ettirilmesi gerektiğini vur-
gulayarak "Bölgedebuticaretedaya-
h işyapan rüccartanmızile bunu des-
tekleyen işlerle birlikte yaklaşık 500
bin kişi etkilenecektir*1
diye konuştu.
LGİ TOPLUMUNA DOGRU/ÖZLEM YÜZAK [email protected]
Taşrada bayan banka
müdürü olmanın zor-
luklarını göğüslemiş,
gözleri pınl pınl, yaşama
umutla bakan genç bir kadın. Kamu-
oyunun son dönemlerde gündeminde
sıklıkla yer alan, adlannı "görev zararta-
n", "siyasi arpalığı" türü sözlerle andı-
ğımız kamu bankalanntn birinde görev-
li. Iç Ege'de tutucu mu tutucu bir ilçede
çalışıyor. Bundan iki hafta önce yaşa-
mında ilk kez geldiği istanbul'da uzun
süre sohbet ettik.
Konuştuğumuz o gün ilk başlarda
oldukça gergindi. Kamu bankalarının
ortak yönetim kurulu başkanı Vural
Akışık bir gün önce, kapatılacak ban-
ka şubelerinin belirleneceği bir toplan-
tı yapmıştı. Sonucu henüz öğrenme-
mişti. Merak içindeydi. Dayanamadı,
Ankara'yı, Genel Müdürtüğü aradı. Iki-
si de kamuya ait yalnız iki bankanın ol-
duğu ilçede kendi görev aldığı banka-
Taşrada Bir Kadın Banka Müdürü...
nın, Halk Bankası'nın kalacağını öğ-
rendi. Rahatlamıştı. Devlet memuru ol-
duğu için adının yazılmasınt istemedi-
ğini söyleyerek o küçüktaşra kasaba-
sındaki iş yaşamını anlattı. Bankaya
parasını yatıımaya gelen, ama ısrarla
"Faiz maiz dedikleri şey haramftıış kı-
zım, bana sakın çndan verme" diyen
yaşlı kadını "Teyzeciğim, peki sana fa-
iz vermem, paranın kirasını öderim"
diyerek ikna ettiğini antattı. "Esnaf di-
lini konuşmasını öğrendim" dedi. Gü-
leryüzlü olmanın bölge halkı ile diya-
log kurmanın en önemli faktörlerden
biri olduğuna inanıyordu. Caminin av-
lusuna halkın oturarak daha rahat ap-
tes alması için bir iki bank koydurma-
sı üzerine imamın cuma hutbesinde
bankasını övdüğünü anlattı gülerek.
Sohbet döndü, yeniden şubelerın ka-
panmasına geldi. "Artık belki de en ko-
lay şey bir şubeyi kapatmak" diye ko-
nuştu. "On line ortamında çalıştığımız
için disketle 10 dakika gibi kısa bir sü-
re içinde bir şubenin kapanışı yapılır.
Sonra ceketini alıp çıkarsm. Ama ya
sonra?.." Özelleştirmenin ülkeye yarar
yerine zarar getireceğinı, ama rehabili-
tasyonun ve özerk bir yapıya kavuştur-
manın şart olduğunu vurgulayıp şunla-
rı söyledi: "Bölge rnüdürlüklerinin kal-
dınlmasını olumlu buluyorum. On-line
ortamında artık gereksizler ve bürokra-
siyi arttırmaktan başka bir fonksiyonla-
rı kalmadı. Verimsiz şubeterin kapatıl-
masını da. Ama bankayı başkalarına
satmayı asla."
Büyük zorluklardan geçerek bu gün-
lere gelmışti. Ilkokuldan sonra babası
görücü usulü ile evlendirmiştı. iş yaşa-
mına evlendikten sonra başlamış, dışa-
ndan önce ortaokulu, ardından liseyi bi-
tirmiş, bu arada 2 çocuk doğurup yetiş-
tirmişti. "Açıköğretimi de bitirdim"Ğed\
gurur dolu sesle. Kadın müdür olmanın
zor olduğunu ama avantajlannın da bu-
lunduğunu, "Ömeğin kredi verirken da-
ima temkinli oluyorum, öteki müdürler
kredi işlerini kimi zaman yemek masa-
sında, içki sofrasında bağladıklan için,
kurduklan dostluktan dolayı kredi geri
dönüşlerinde yûzleri tutmuyor. Vade/er
gecikiyorsesleri çıkamıyor, hatta bazen
bu konuda suiistimal edildikleri bile olu-
yor" diyerek anlattı.
Kamu bankalannın siyasete alet edil-
mesinin faturasının, yalnızca halka ve
çalışana çıkanlmaya çalışıldığı bu dö-
nemde, kendini yetiştiren ve başı dik bir
şekilde çalıştığı kurumu sonuna kadar
savunan 30'lu yaşlarının sonundaki
genç banka müdiresi ve onun gibiler
önemli bir örnek değil mi sizce de?..
ÇtFTÇİ DOSTU
SADULLAH USUMI
Buğday Üreticisine
Yine Yazık Oldu
1980 yılından sonra işbaşına gelen asker ve si-
vil yönetimler, Türkiye'yi soygun düzeninin kuça-
ğına taşıdılar. 12 Eylül anlayışı kısa süre içinde Tür-
kiye'yi bir ahtapot gibi sardı.
Küreselleşme, globalleşme ve özelleştirme adı
altında kapılanmızı vurgunculara ardına kadar aç-
tık. Bu tür sistemlerin kaçınılmaz sonucu olarak fa-
kirleştik. Sonuçta halkımızın büyük bir bölümü bir
dilim ekmeğe muhtaç hale geldi. Sendikalar, es-
naf ve çiftçiler sokaklara döküldü. Ülkeyi yöneten-
ler suçlandı, istifaya çağnları başladı bu durumda
yapılacak iş kitlelereyeni umutlar verebilmekti. Bu-
nun için de Amerika'nın, IMF'nin ve Dünya Ban-
kası'nın güvenini kazanmış bir isim gerekliydı. So-
nuçta Kemal Derviş bulundu ve allandı pullandı
Türk halkına kurtarıcı gibi sunuldu.
Derviş de bu ortamdan yararlanarak hükümeti
ve bürokrasiyi etkisi altına aldı. iş o kadar ileri git-
ti ki Kemal Derviş ile aynı görüşü paylaşmayanlar
süratle dışlandı. Bu fırtına Yüksel Yalova'yı bile
uçurdu.
Ama IMF ve Dünya Bankası'nın asıl hedefi Türk
tanmını yok etmektj. Zira. Amerika ve Avrupa ül-
keleri dünya piyasalarında rakipsiz kalmak istiyor-
lardı. Türkiye üreten değil, tüketen bir ülke olma-
lıydı. Ihracat değil ithalat yapmahydı.
Ziraat Bankası'nın özelleştirilmesi bu nedenle
gündeme geldi. Pancar Yasası bu nedenle değiş-
tirildi. SEK, Et ve Balık Kurumu ve Yem Sanayii ay-
nı nedenlerle özelleştirildi ve özel sektöre satıldı.
Sıra hububat fiyatlarının saptanmasına gelınce
hükümet içinde çıkan kavganın nedeni de buydu.
Dünya Bankası ve IMF maliyeti 200 bin lirayı ge-
çen buğdaya 160 bin liranın üstünde fiyat verilme-
sine bu nedenle karşıydı. Şimdi 20 milyondan faz-
la üreticimiz, buğdayda kilo başına 40 ile 80 bin li-
ra arasında zarar edecek. Birçoğu yeni yılda buğ-
day ekemeyecek duruma düşecek ve piyasalar
yabancı şirketlerin kontrolüne girecek.
• • •
Dünyanın bütün ülkelerinde buğday fiyatlan ma-
liyet hesaplanna göre saptanır. 1980 yılına kadar
Türkiye'de de aynı yöntem uygulanıyordu. Son yıl-
lardafıyat saptamasını Dünya Bankası ile IMF yap-
maya başladı.
Türkiye'de 2001 yılı ürün, buğdayın maliyeti 200
bin liranın üzerindeydi. Bunagöre verilecekfiyatın
da kâr payı ile birlikte 250 bin lira olması gereki-
yordu.
Böyle bir gelişme karşısında çıkar çevreleri ina-
nılmaz bir biçimde sert tepki gösteriyorlardı. Ya-
nıtlan da hazırdı:
"Devletin parası mı var ki versin. Üstelik bizim
ödediğimiz vergilerle tanm kesimi neden destek-
lensin?" Basın yazmaz... Tetevizyonlar söylemez...
Bu iddialar karşısında çiftçinin yanıtı da şöyledir
"Peki çiftçi köle midir ki.. 200 bın liraya mal et-
tiği buğdayını neden 130 bin liraya satsın. Bizim
hakkımız olan paralar neden tüccara ve sanayici-
yepeşkeş çekilsin?"
Ustelik hepimiz çok iyi biliyoruz ki... 130 bin lira
ile 250 bin lira arasındaki fark dar gelirli halkımızın
değil, büyük patronlann kasalanna akıyor.
Aynca, buğdaya verilecek 250 bin lira devlete
önemli bir yük de getirmeyecekti.
Zira tanm kesiminin önerısi buğdaya 175 bin li-
ra fiyat, 75 bin lira da pirim verilmesiydi.
Prim karşılığı olan 75 bin lira için toprak Mah-
sulleri Ofisi, üreticiye iki veya üç aylık bonolar ve-
rebilirdi. Buğdaylar satıldıktan sonra çıftçiye olan
borçlar ödenebilirdi. Bonolan aynı zamanda dev-
lete olan borçlan ödemek için de kullanmak müm-
kündü.
Daha da önemlisi prim sistemi çalıştırıldığı za-
man alım satım işlemleri belgelere bağlanacağı
için vergi de kaçırılamayacaktı.
Bu arada devlet prim olarak ödediği paralann en
azından beş katını vergi olarak geri alacaktı. Çift-
çi de yıllar sonra zarar etmekten kurtulacaktı.
Böylece piyasalar canlanacak, kapanan ke-
penkler açılacak ve esnaf tekrar para kazanmaya
başlayacaktı.
Aynca Türkiye, Kemal Derviş gibi IMF ve Dünya
Bankası hayranı ekonomistlere ihtiyaç duymadan
krizleri atlatabilecekti.
Ama böyle bir gelişme Amerika ve Avrupa ülke-
lerinin işine gelemezdi. Çünkü onlar, kendilerine
muhtaç bir Türkiye peşindeydiler.
Kasım krizi... Şubat krizi derken Türk tartmı bir
kez daha batağa itildi.
Çiftçi piyasada satıyor
Hububat satış
fiyatı açıklandı
ANKARA (AA) -
Toprak Mahsulleri
Ofisi'nin (TMO)
2001 -2002 dönemı hu-
bubat satış fiyatlan
açıklandı. Baz alınan
Anadolu Kırmızı Sert
Buğday'ın haziran ayı
sahş fiyatı 198 bin 500
lira, aralık ayı satış fi-
yatı da 230 bin
lira olarak be-
lirlendi.
Tanm Ba-
kanlığfndan
yapılan açıkla-
mada, bu yılki
hububat alım
fiyatlanna gö- —
re mevcut ekonomik
şartlar ve enflasyon he-
defi de dikkate alma-
rak belirlenen asgari
satış fiyatlannın. her
ay arttınlacağı, alış ve
satış fiyatlan arasında
yüzde 21'lik marj uy-
gulanacağı bildirildi.
Çukurova çiftçisi, bu
yıl hasadı, 15-20 gün
önce başlayan yan sert
kırmızı buğdayı. Top-
rak Mahsulleri Ofi-
si'ne (TMO) vermek
yerine. piyasada fiya-
tın daha yüksek olma-
sı nedeniyle tüccara
satma ve bekletme eği-
limine girdi.
TMO Adana Şubesi.
geçen yıl ha-
sadın başla-
masından 9-
10 gün sonra
16 bin ton
buğday alarak
ahmı tamam-
lamıştı. Buyıl
hasadın erken
>'/}•
başlaması dolayısıyla
25 Mayıs'ta başladığı
alımlarda aynı yoğun-
luğu yaşamadı. Düne
kadar ofise yalnızca
300 ton buğday teslim
edildı. TMO Adana
Şubesi yetkililen. arzın
yeterli olmaması nede-
niyle piyasada fiyatın
yükseldiğını belirttıler.