Katalog

3 HAZİRAN 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER RESTORAN GOZDOYURAN « • TURHAN SELÇUK 3UEU3T IABİAÎLI İSTANBUL EFENDISİ ÜBDULC/INBİIZ HARİKULÂDE NACERALARI KISIM 1EKMİLİ AH /. 4HNI TATİ-I J>lLLl ÜTıı/£/? başkanlığını bırakacağını açıklayan Aüz Yüdınm, 'Tarafım ve Fenerliyim' diyor E Bahçe'nin tiryakisiyimHALİTDERİNGÖR * A ziz Yüdınm, sanıyoruz son dönem- / • lerde Fenerbahçeliler 'in en çok be- / l ğendiği başkanlardan biri oldu. 3.5 yıl önce Vefa Küçük 'le yarışıp göreve gelen ve ardından 1.5 yıl önceki kongrede yine ay- nı rakibe üstünlüksağlayan Yüdınm, şu sıra- larda aldığı görevi bırakma karan ile konu- şuluyor. Taraftarın, futbolcu ve teknik kadronun, "Büyük başkan " dediği Yüdınm 'm bizce en büyük hizmeti ise dikili ağacı olmayan Fe- nerbahçe 'ye kalıcı tesisler kazandırması. - Futbol oynadınız mı? YILD1RIM - Bıldiğıniz gibı yaşadığımız yıl- larda gençleritnızın sosyal hayatta yapacaklan etkinlıkler kısıtlıdır. Bu nedenle, ugraşı olarak futbola yöneliyorlar. Kendilenni bulmaya baş- ladıklan zaman, bütün çocuklar da topa vurma- ya başlıyorlar. Ama herkes futbolcu olamıyor. Bu bir yetenek işi... Ben de Duzce'de, mahalle aralannda oynadım. Sonra kurulan ve amatör kümede oynayan Düzce takımuıa girdim. Üniversıte hayatımla beraber futbol yaşamım da sona erdi. Çünkü aılem, "Ya futbol ya da okuT diye rest çektı. Ben de okulu seçıp yaşa- mıma orada devam ettim. - Ne zaman F.Bahçeü oidunuz? - Maça gıdebılme şansını yakaladığım günden beri F.Bahçeliyım. Bilındiği gibi eski yıllarda maçlar, sadece radyodan verilirdı. O yılın maç- lannda. F.Bahçeli futbolculardan Lefter'leri, Can'lan. Cemil'leri ışıttiğımde kendimden ge- çerdım. Sevdiğım bu futbokular beni daha çok F.Bahçe'ye bağladı. - RBahçe sevgisi nasıl bir sevgi? - Bazı insanlar, yaşamlannda kuman, iç- kiyi, sigarayı severler. Bazılan da futboldan veya diğer sporlardan zevk alır. Ben. ınsan- lann daıma bir taraf olmasını arzu ederim. Ben de taraf olarak F.Bahçeli oldum. Duy- gulanmda F.Bahçe'ye doğru bir yönelme oldu. F.Bahçeli olmak. bence duygulann en güzeli. Topluma vermek ıstediklenmi bu kanalla vermeyı düşünürüm. Örneğin F.Bahçe'ye bir hastane. üniversıte. huzurevi ve çim sahalar, sosyal tesisler kazandırmak bana sonsuz bir haz verir.. Bu sevgi bambaşka - Nasıl bir tribün seyirdsiydiniz? - Tribünlerde çok sakindim. Genel- likle sağtaraftaotururdum.Veher za- man futbolu, bir seyir olarak düşünü- »rüm. Sakin sakrn izlemek istenm. Aşın tepkiler jgöstermem. Sevinsem de üzülsem de bunu dı- jşanyavurmam. ; -EBahçe'dene zaman yönetici oidunuz? î - GenelsekretenmızKÖksal Özbek ıle 1980"lı | yıllardan başlayan bırliktelığımız vardı. O yıllar- İ da, Metin Aşık-Sadri Şener ve Özbek ıle Ana- îdolu Kulübü'nde yönetıcilik yaptık. Zaman za- îman aramızda. F.Bahçe'ye girmeyı konuşur- Jduk... Köksal bizden evvel F.Bahçeli oldu. Son- îra HasanÖzaydın ile beraber bizım F.Bahçe'ye îgelmemizi istedıler. Aramızda konuştuk. Os- • man Yalçın'la beraber. yönetime girmeye karar î verdik. Vefa Küçük de Köksal Özbek'in çok iyı • arkadaşı olduğundan. o da bizlere katıldı. Me- •tin Aşık'ın başkanlığı altmda yönetime girdik. ; -DışandanveiçeridenEBahçe nasıl? • - Fenerbahçe, büyük camia... Içerisinde mad- •di vemanevi kavgalar olduğu bir gerçek.. per- •denin dışındayken bunlan bilemezdım... Ama ;şimdı içindeyım ve gerçeklerle karşı karşıya- ;yun. Uzaktan çok iyi görünen bir şey, bazen içi- ; ne gınlince insanı hayal kınkhğına uğratabiliyor. ;Hatta insanın hayatını karartabilecek boyutlara luzanabilecek olaylarla karşılaşılabıliniyor. Çe- ! lişkiler, sadece içindeki ınsanlarla cereyan etmi- lyor. Bir de karşınızda "basm" var. Fenerbah- çe'31 çok yakından takıp ediyor. Ama gerçeği söylersen, "basın', övgülerinde ve sövgülerin- de jgerçeği yansıtmıyor. Hak etmediğiniz hare- Iketleremaruzkalabılıyorsunuz. Fenerbahçe "nın ', içini, basının idare ettıği bir Fenerbahçe'yı gö- '.rürsöıüz!.. • Baıa göre Fenerbahçe, sadece ekonomik açı- •dan ieğil, her yönden az gelişmiş bın kulüp. Neresınden başlamak gerekir biknıyorum.. Tek- tük yaptığıruz bir yenilik, bır kazanç gıbi görül- müyor!... Bugün çım sahalar yapıyoruz. Oysa bunlann. geçmışte yapılmalan gerekırdı... Örne- ğin, Avrupa'da köy takımlannda bıle çım saha- lar var... Fenerbahçe, ekonomik yapıdan isteni- len noktaya gelebilmesi için önce kurumsallaş- malı. Şimdi bizim büyük projelerimiz var. La- kın bu projeleri hayata geçirmemiz gerek. Ça- lışmalanmıza başladık. Öncelikle, F.Bahçe'nin logosunu tescil ettirdık. Önümüzdeki dönemde F.Bahçe, ondan izın alan dığer kuruluşlardan önemli şekilde "gefir" sağlayacak. Avrupa'dakı profesyonel kulüpler, bütçelennin yüzde 20'si- ni böyle kazanıyorlar. Maç hasılatlan da önemli. Fakat yanlış politi- kalarla F.Bahçe, bundan da gerektıği şekilde fay- dalanamıyor. Geçen yönetim de\Tesinde, F.Bah- merkezi yapmak veya stadı şehir dışına kaldınp yenne ışyerleri ve plazalar yapmak, Dereağ- zı'ndaki vakıf arazısıne, büyük kuruluşlarla or- taklaşa, big marketle sosyal tesisleri 2 amaçlı şekle sokmak. Birinde. üyelenmızı sosyal du- rumlanna göre faydalandırmak, diğerini ıse pa- ralı insanlar için lüks bir şekle sokmak.. - F.Bahçe'ye sorumlu bir düzen nasıl getirflir? - Böyle bir düzenin kurulabılmesı ıçın önce kurumsallaşmak gerekir. Ben, F.Bahçe'nin ko- mitelerle yönetılmesine karşıyım. Çünkü komı- telerdekı kışıler amatörce ış yaparlar. Kendi ış- lerinden artan zamanlan F.Bahçe'de kullanırlar. BunJar hiçbir zaman F.Bahçe 'ye bir kazanç sağ- layamazlar. F.Bahçe'nin. başındakı insanlardan aşağıya kadar büyük seksiyonlarda profesyonel yöneticiler olmalıdır. Düzen baştan aşağıya de- ğiştirilmelidir. Bunun ismine ister şirket, ister F .Bahçe'denkazancım ",'./ „„ psikolojiktir. Çevremizdeki "'"""' insanlann takdiri beni mutlu eder. Fenerbahçe camiasından tek isteğim, "Bir adam geldi, FB y ye tesisler kazandırdu Allah ondan razı olsun " demeleridir. Bu, benim dünyada kazanacağım en büyük şeref. Yoksa Fenerbahçe siyaset için atlama taşı değildir. çe halk takımıdır diyerek bazı maçlarda tribün- lerin bedavacılarla doldurulduğunu hep birlikte gördük. Halk takımı deyınce. "bedavaa" anla- mına alınmamalıdır!.. Bunlar. reklam amacı ile yapılmış olup bireysel davTanışlardır ve dema- gojidir. Halkın da se\ diği kulübe. karınca kara- nnca yardım etmesi gerekir. Maç hasılatlan, Avrupa'dakı takımlar için en önemli gelır kaynaklandır. O kulüplere baktığı- mız zaman bütçelennın yüzde 20'sini buradan gelen gelırlerin oluşturduğunugörürüz... Bu gelırlerle, büyük F.Bahçe yaşamım nasıl sürdürebilır ki? Bu gelirleri arttırmaktan başka çare var mı? Yönetim olarak F.Bahçe'ye birta- kım gelir kaynaklan düşünüyoruz. Örneğin, sta- dı yeni bir yapıya kavuşturmak, yanına bir iş kurumlaşma deyin. - F.Bahçe'nin sosyal durumu nasıldır? - F.Bahçe'de bugün ıçın sosyal bırlıği sağla- yabilecek ortam yoktur. Bugüne kadar da hiçbir şey yapılmamış. Yapılan tek şey, Kalamış'taki 2 lokanta ve de 1 oyun salonu... Sosyal Lokali de unutmamak gerekir. Ama 10 bın üyesi bulunan ve 20 milyon taraflan olan bir kulübün portre- sı bö>le olmamalıdır... Diğer sosyal etkinliklen de almalıdır. Örneğin hastane, huzurevi, üyele- rin yazın beraberce vakıt geçırebilecekleri deniz kenarlannda tatıl köylen, okullan, üniversitesı olmalıdır... Bunlar hayal değildir. biz bunlan ya- pabilmek ıçın atılun yapacağız. - Şampiyonluk mu, çağdaşhk mı? - Şampıyon olmak. ashnda sorunlan unuttu- Dereağzı'ndaki ah>apı tesisleri binlerce Fenerbahçeli gence hizmet veriyor. Fotoğraf: (Kerem KAÇARLAR) ruyor. Şampıyon olsanız da olmasanız da çağ- daş ohnaya mecbursunuz. Çağdaşlığa gidecek tüm yollara cesaret ve azimle başvurulmalıdır. Şampiyon olmak ile müessese olmak arasında- kı bağlantıyı kurmak gerekir. - F.Bahçe'de siyasal polhika yapüır mı? - F.Bahçe büyük bırtoplum. Içinde değışik dü- şünce ve yapıda olan insanlar vardır. Her toplum- da olduğu gibi. 1990 yıllanndan önceki F.Bah- çe'nin sosyo-politik durumunu pek bilmiyorum. Ama ondan sonra aktif polıtikaya gırmek için FB'yi atlama taşı yapan kimseyı de görmedim. Siyasi görüse saygılıyım - Başkanlığı. arkanıza siyasi bir gü- \% cüalarakkazandığuuzsöyteniyor.Bu- na ne dersiniz? v " " - v - Ben, seçılmeden önce deseçildik- ten sonra da hiçbir siyasi ve ideolojik faaliyet ıçinde bulunmadım. Ben herhangi bır ideoloji- ye sahıp değılım kı FB'de bunu yaymaya ve çı- İcar sağlamaya çalışayım. Ben gelmeden önce in- sanlar vardı, şimdi de var. Biz seçme ve seçilme özgürlüğü olan tüm insanlara saygıhyız. Bunlar arasında partı aynmı gözetemeyiz. Bu yakıştır- malar çok ayıptır ve de F.Bahçelilığe yakışmaz! - F.Bahçe'de gruplaşma nedir? - Toplu olarak yaşayan insanlar arasında grup- laşma daıma vardır. Ve olacaktır da... Ancak F.Bahçe gruplan ıçinde çıkarlan için çalışanlar var ise kendi çıkarlannı sağlamak için faaliyet ıçıne gırerlerse. kendi ideolojilerinı yaymaya ça- lışırlarsa, F.Bahçe dışında da bir altematif F.Bah- çe yaratmayakalkışırlarsabuçokzararlıdır. Ben- ce F.Bahçe'dekı grupçuluğu kaldırmak için üye adedı 50-60 bın kişiye çıkartılmalıdır. Böylelik- le F.Bahçe'yı, çıkarlan için kullanmak isteyen statükocu insanlar azuılıkta kalır. F.Bahçe yıkılmaz - Başkan oimaktan hiçbir kazancı- nız yok mu? - Tabii ki var. Evrensel boyutlarda olmasa bile kendi çevremiz insanla- nnın beni takdır etmesi, mutluluk verir. Bu da- ha büyük boyutlarda olduğu zaman ınsan ola- rak psikolojık açıdan daha da haz duyanm. Iş- te F.Bahçe'den kazancımız budur. Bir de ısteğım var. "Bir adam geldi Fener'e tesisler kazandınh. Allah razı olsun" desınler. tşte be n- ım en büyük kazancun bu olur. - F.Bahçe darboğaza girerse ne kadar yardım yapabilirsüıiz? - F.Bahçe hiçbir zaman darboğaza girmez ve yıkılmaz. F.Bahçe'yi ayakta tutabılecek kay- naklar her zaman bulunabilir. Ama madem ki soruyorsunuz o halde söyleyeyim. F.Bahçe eko- nomik açıdan bir çıkmaza girdiği zaman, hiç- bir fedakârlıktan kaçınmam. *Aziz Yıldınm.HalitDeringör'ün 1999da yayımlanan Fenerbahçe adlı kıtabmda vazarın sorularını yanıtlamıştı. PORTRE / AZİZ YILDIRIM 1952 Diyarbakır/ Ergani doğumlu. Öğretmen bir babanın oğlu. llkokulu A[anya, liseyi Düzce'de bitirdi. Ankara'da inşaat mühendisliği eğitimi gördü. 1980'de aile yardımı ile şirket kurdu. Ortaklıklarla büyük projeler yaptı. Savunma, Ulaştırma, Sanayi bakanlıkları ile çalışmaları oldu. Şu anda Türk Telekom'un Tafics Sistem Projesi'nde; Simko, Siemens ile beraber konsorsiyum olarak Türk Silahlı KuvvetİPri'nin muhabere entegrasyonunu sağlayan bir proje çalışmasına devam ediyor. PAZAR ORHAN BURSALI 'Rekabet Her Şeydir' mi? Burada, geçen salı şöyle bir soru/saptama or- taya atılmıştı: "Özümüzden, doğadan koptukça, insanın bir başka yaratığa evrimleşme tehlikesi var!" İnsanın doğal karakterinin ise evrimsel süreç içinde, "karşılıklı yardımlaşma ve sosyal dayanış- ma" olduğunun altı çizilmışti. Hayvan türleri, bu yardımlaşma sayesinde ayak- ta kalabiliyor, varlıklarını sürdürebıliyor ve gelişe- biliyorlar. Devlet'in, esas olarak, çatısı altındaki bütün yurttaşlanna mutlu biryaşam sunmak, bıreylerinin geleceğini garanti altına almak ve gelişmesini sağ- lamak için var olduğunu söyleyebiliriz. İnsanın biyolojik evrim sürecinde ve açısından devlet, ana görevleri belirgin, zorunlu olarak orta- ya çıkmış bir sosyal organizmadır, her şeyden ön- ce... Bireylerin, gruplann ve sınıfların çıkarlan, millet dediğimiz tüm topluluğun esenliğine ve çıkarfarı- na eşit değildir. Devlet, işte, çıkarlan belirti ötçülerde ve çoğun- luğu mutlu edecek şekilde eşitleyici, dayanışma- yı ve bir arada yaşamayı sağlayıcı bir araç ve bel- ki de evrimsel gereklılıktir. O halde, tüm bireylerinin esenliğini gözetmesi gerekir. Bunun için de gerekli sosyal mekanizma- lan kurar. Yoksa, bireylerin ve zamanın, devletin gereklili- ğini sorgulama hakkı doğar. (Kürt sorununa bu açıdan da bakılabilir!) • • • Sosyal dayanışma ve karşılıklı yardımlaşma, bir doğa yasası, evrimsel bir gereklilikse ve canlılar doğuştan bu içgüdüye sahıpse, devletin karak- teri de kaçınılmaz olarak sosyal olmak zorun- dadır. Aksi karakter, sorun yaratır! Ancak kurulan yönetim sistemi ve ılişkileri, ba- zen bu biyolojik gereksinim ve sürecı tamamen dışlayabiliyor. Ondan kopabıliyor. Sistem, yaratı- lan ilişkilerin, şeylerin, daha alt sistemlerin esiri olabiliyor. Ömeğin, insanın biyolojik sosyal hayatı, gelece- ği, dahası variığı piyasanın doğasına bırakılabilıyor. Günümüzde piyasa (devleti) ile sosyal devlet kavramlan, bu bağlamda değeriendirilirse, birincı evrimsel-sosyal bıyolojiye ne kadar aykınysa. ikin- cisi o kadar uygundur. Burada, sistemlerde ana/belirieyici mekanizma- lar olarak bireysel rekabet/kurtuluş ile sosyal dayanışma'nın ortaya çıktığını ve bunlann birbir- lerine karşı kullanıldığını görüyoruz. Serbest piyasanın egemenliği ve belirleyiciliği kuramı ile pratiğı, toplumlann yarattığı şeye esir ol- ması tehlikesinı buyük ölçüde içinde taşımaktadır. Serbest piyasa ekonomisinin belirleyiciliği, hele bizim gibi sosyal örgütlenme olarak üst düzey or- ganizma örneğıne ulaşamamış -az gelişmiş- top- lumlarda, daha vahşi ve yok edicı karakterdedir. Yani sistem insanın doğal içgüdüleriyle çatışır; böyle bir sistemin tüm bıreyler arasında bırieştiri- ci ve bütünleyici değil, dağıtıcı ve parçalayıcı rol oynama eğilimi fazladır. Yaşadığımız çağa özgü böyle bir gelışmenın so- nuçlan olarak, insanın yarattığı şeylerı, örneğin pa- rayı, ekonomik gücü Tann katına yükselttığını, ba- şanyı para kazanma ile eşitlediğinı görüyoruz. Para kazanmayan, ancak ınsanlığın belkı de ev- rimsel gelişmesinde daha belırleyicı ozellıkte olan diğer kazanım ve başarılarının ıse dışlandığını, tü- ketildiğini, yok olmaya mahkûm edildiğini... * • • Şüphesiz, rekabet, daha iyi ıçın mücadele, top- lumlann evrimsel/bıyolojik gelişmesı ıçın gereklı- dir. Bazen motor görevi de ustlenebılir. Rekabet, biyolojik olarak vardır. Ancak "rekabet her şeydir", "Serbest piyasa her şeydir" bir kural olarak sosyal dayanışmanın ve karşılıklı yardımlaşmanın yerine geçırilirse, top- luluklann gelişmesinde buyük sorunlar çıkartır. Toplumsal sistem, rekabetı, sosyal dayanışma- yı ve bütün dığer mekanizmalann topunu, birey- leri daha fazla mutlu kılmak, topluluğun genel çı- karlannı korumak ve geliştırmek, toplumu bir bü- tün halinde daha zeki, akıllı bir yapıya kavuştur- mak için ihtiyaç olan düzey ve mıktartarda kullan- mayı başardığı ölçüde, insanın biyolojik evrimine uygun olarak görevini yerine getırecektir. Unutmayalım, insanın özünde sosyal dayanış- ma vardır ve bu, türler için bir doğa yasasıdır... Bu konuyu yer yer, başka açılardan sürdürece- ğiz... obursalifa bilimmerkezi.org.tr ISTE YILDIRIM'IN ESERI Hem fiıtbolda hem tesiste şampiyon * Şükrü Saracoğlu Stadı'nın kapasitesini 42 bin kişilik hale getirdL * Samandıra Tesisleri'ni tamamladı. futbol şubesını Yakacık'a taşıdı. * Kulübe kalıcı tesisler kazandırdı. IXTeağn'ıu modern bir yapıya kavıışturdu. 2. kapah spor salonu ile basketbol ve voleybol alt \apısına harekettilik ge- tirdi. * Amatör şubelere yaptığı yatınmlarla dikkat çekti. Yelken, kürek. yüzme gibi branşlarda spor ya- pan gençlere bir örnek giysı şartı getırdı. ir Yüzme takunını kurup. öncetransfer, ardından da tesisleıie Fenerbahçe'\i şampiyonluğa taşıdı. •*• Tüm eleştirilere karşm Galatasara\ 'da da görev yapan teknik direktör Mustafa Denızli'ye takımı e- manet etti ve futbol dünyasındaki profesyonellik an- layışının yaygınlaştınlmasını sağladı * Revivo, Rapaiç. Andersson. Mirkmiç, Lazetiç, Johnson, Preko, Alpay. Sergen. Ogün, Abdullah, Ce- liL Vusuf. Baliç. Oulare. Moldovan. Dimas. Murat Yakın, Serhat, Ali Güneş gibi yıldızlan Fenerbah- çe'ye transfer etti. * Futbol Şube sorumluluğu görevini yönetımden alıp teknik kadronun sorumluluğuna verdi.. * Ülkenin içüıde bulunduğu ekonomik krize kar- şın futbol takımının sıkıntı çekmcsini önlcdi. Tek ba- şına kulübü fınanse etti. ~k Hem dığer yönetıcilerle hem federasyonla iyi ilişkiler kurdu. Herkesın sempatısıru kazandı.