13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 UAZİRAN 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bafcan Derviş yurda döndiı • İstanbul Haber Servisi - Bazı temaslarda bulunmak üzere önceki gün Italya'ya giden ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ile eşi Catharine Derviş. yurda döndü. Kemal Derviş ve eşi, Atatürk Havalimanı'nda bir süre dinlendikten sonra 16.30'da Ankara"ya hareket ettiler. Asker uğurlama törenleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü, asker uğurlama törenlerinde, yollann trafiğe kapatılması, korna klakson çalınarak çevTeye zarar verilmesi olaylarına karşı valiliklerin yasalar çerçevesinde önlem almasını istedi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda yer alan hükümlere yer verilerek Karayollan Trafik Kanunu'na göre de trafik düzeninin bozulmasının ve çeşitli ihlallere para cezasının öngörüldüğü hatırlatıldı. Özgürlükçü anayasa istemi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alevi ve Bektaşi dernek temsilcileri ortak olarak hazırlayıp TBMM Başkanlığı'na gönderdikleri mektupta, demokratik, laik ve özgürlükçü bir anayasa istemlerini dile getirdiler. Mektupta, zoranlu din derslerine ilişkin düzenlemenin ve Diyanet Işleri Başkanlığı'nın anayasadan çıkartılması istendi. Eczacılar da alana çıkıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Eczacılan Birliği (TEB),5Hazıran2001 Salı günü, ekonomik krizin eczacılar üzerinde yarattığı olumsuz etkilere ve haklannın ellerinden alınmasma tepki göstermek amacıyla, saat 13.00'te Ankara Abdi Ipekçi Parkı'nda bir miting düzenleyecek. TEB, eczacılık mesleği tarihinde ilk kez gerçekleştirilecek olan bu miting için, tüm eczacılan davet etti. Eczacılar, saat 11.00'de Toros Sokak'ta, EGO Genel Müdürlüğü yanında toplanacaklar. MaH suçlar araştırılıyor • ANKARA (AA)-FP Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış'ın sora önergesini yanıtlayan Maliye Bakanı Sümer Oral, Mali Suçlan Araştırma Kurulu'na (MASAK) kuruluşundan bu yana 1242 ihbar ve şikâyet geldiğini. bunlardan 57'-sinin yargıya intikal ettiğini bildirdi. Oral, yargıya intikal eden dosyalann parasal boyutunun 285 milyon dolar olduğunu kaydetti. TEKEL'in özelleştirilmesi halinde Türk tütünü yok olma noktasma gelecek Tiitiiıı 'chjman' oiacak• Türkiye Tanmcılar Vakfı'nın raporuna göre, TEKEL'in özelleştirilmesiyle gayri safi milli hasılanın yüzde 3'ü çokuluslu şirketlere devredilecek. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki üreticiler işsiz kalacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Tanmcılar Vakfı'nın raporu, TEKEL'in özelleştirilmesiyle çoku- luslu şirketlerin sahip olacaklan paza- nn büyüklüğünü ve kavganın nedeni- ni ortaya koydu. Rapora göre TEKEL, ulusal gelir içindeki yüzde 3'lük payı ve 500 büyük firma içinde 3. sırada yer alan bir kuruluş olarak Türkiye'de- ki pazan kontrol ediyor. TEKEL'in özelleştirilmesiyle siga- ra ve içki pazannı yabancı şirketler paylaşacaklar. Rapora göre daha az verimli ve meyilli arazilerde tütün eki- mi yok edilirken, sulu arazilerde ço- kuluslu şirketlerin talebine bağlı ola- rak yalnızca dolgu maddesi olarak Türk tütünü yetiştirilebilecek. Sonuç- ta, özellikle Doğu, Güneydoğu ve Ka- radeniz bölgelerinde tütün üreticileri işsiz bırakılırken, Ege ve Marmara Bölgesi'nde sözleşmeli çiftçilik ara- cılığıyla sınırlı tütün üretimi yapıla- cak. 2000 kân 70 trilyon Türkiye Tanmcılar Vakfı'nın ''Tü- tün ve Tekel" raporu, Türkiye'deki si- gara ve içki pazanndaki kavganın te- melini ortaya koydu. Rapora göre TE- KEL ve Türkiye'deki tütün ve içki pa- zanna ilişkin saptamalar şöyle: - TEKEL, Türkiye çapında ihracat- ta ve çalışan sayısında 1. sırada, brüt katma değerde 2. sırada. üretimden yapılan satışlarda 3. sırada, net bilan- ço kânnda 13. sırada yer ahyor. - TEKEL'in gayrisafi ulusal gelir içindeki payı yüzde 3. - TEKEL. 500 büyük firma içinde 3. sırada yer alıyor. - TEKELin "Hazine'nin topladığı toplam vergi ve fon gelirieri içindeki payı yüzde5'ken", Türkiye'deki "tüm işadamlannm vergiterinin ulusal getir içindeki payı yüzde 1.5". - TEKELin yalnızca 2000 yılı kân 70 trilyon lira. - TEKELin 1999 yılı fiyatlanyla ulusal gelir içindeki payı yüzde 3, toplam vergi ve fonlar içindeki payı yüzde 5.2. tanmsal ürün ihracatı içe- risindeki payı yüzde 5 düzeyinde bu- lunuyor. - TEKEL'in bünyesinde 25 Yaprak Tütün Işletme Müdürlüğü, 8 sigara fabrikası, 28 alkollü içki üreten fabri- ka ve imalathane, 80 başmüdürlük, 20 tuz işletmesi yer alıyor. Ulusal çıkar korunmuyor Raporda, siyasal iktidarlann tercih- lerini en azmdan ettikleri yemin gere- ği ulusal çıkarlar doğrultusunda kul- lanmalan gerektiği vurgulanarak şu görüşlere yer verildi: a Devlet rala üretmesin, devlet siga- ra üretmesin diyorlar. Bunu söyler ve yaparken dışandan empoze edüea, kö- kü dışanda politikalann uvgulayıcısı durumuna düşmektediıier. Bu, güçlü bir kuruluşu yabancılara peşkeş çek- mekve rejinin yeniden gelmesi için ça- ba sarfetmekten ne farkı vardır?" Başmüfettiş Sezgin Hizbullah'ın hedefine sürgün cezası • Başmüfettiş Abdulkadir Sezgin, Diyanet Işleri Başkanlığı'nın Hizbullah'ın camilerdeki örgütlenmesi karşısında yetersiz kaldığını, bölge halkının kuruma güvenınin büyük ölçüde sarsıldığını vurgulamıştı. SERTAÇ EŞ ANKARA - Kanh terör ör- gütü Hizbullah'ın özellikle Güneydoğu Anadolu Bölge- si'nde Diyanet Işleri Başkan- lığı kontrolündeki camilerde örgütlendiğini ortaya çıkaran ve bu yöndeki saptamalannı raporlanna aktaran Başmüfet- tiş Abdulkadir Sezgin, vaiz ya- pılarak Hizbullah'ın yoğun ey- lemlerde bulunduğu Mersin'e sürüldü. Sezgin hazırladığı ra- porda, Diyanet Işleri'nin Hiz- bullah'ın camilerdeki örgüt- lenmesi karşısında yetersiz kaldığını vurgulamıştı. Güvenlik güçlerinin şeriatçı terör örgütü Hizbullah'a yöne- lik operasyonlannın başlama- sınm ve örgütün karargâhlan- nın Güneydoğu kentlerindeki camiler olduğunun belirlen- mesinin ardmdan Diyanet tş- leri Başkanlığı bir inceleme başlatmıştı. Bu incelemeleri sürdüren ve Diyanet'in örgüte karşı bölgedeki yetersizliğini, yurttaşlar nezdindeki saygınlı- ğının çok zayıfladığını rapor- lanna aktaran müfettiş ceza- landınldı. Raporu hazırlayan Başmüfettiş Abdulkadir Sez- gin, şeriatçı terör örgütü Hiz- bullah tabanı ve eylemlerinin yoğunlaştığı Mersin'e vaiz olarak sürgün edildi. Hizbul- lah, Mersin'de, "tslamcı fend- nist" olarak tanınan Konca Kunjjkaçırarak öldürmüştü. ÇİZMEDEN YUKARI ™-kart" superonline.corn.trM U S A KART BEM BİR TLjTUM Ekinci tutuklandı DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın öldü- rülmeden önce açıkladığı Hiz- bullah tetikçileri arasında yer alan ve bir süre önce Istanbul'da 15 kişiyle birlikte yakalanan Ab- dulvahap Ekinci. Diyarbakır DGM tarafından tutuklandı. Diyarbakır'a getirilen ve em- niyette sorgulanan Hizbullah'ın Marmara sorumlusu Ekinci'nin ifadelerinde, Okkan suikastının ön plana çiktığı bildirildi. Ekin- ci, 1996yılındaYasinÖzalp,Ha- tip Pirizade, Aziz Başak, Nuret- tin Güneş, Hasan Bozan, Suat Erciyes ve An' Eroğju'nu kaçır- ma, sorgulama ve örgütün Vey- sel Karani Camii sorumlusu ol- duğu belirtilen Ismail Sevinç'in camiye gelen çocuklara cinsel tacizde bulunduğu ve fıili livata yaptığı gerekçesiyle öldürülme- si olayı ile Hakan Sevün'in bı- çakla yaralanması eylemleri ko- nusunda da sorgulandı. Sorgusunun ardından Diyar- bakır DGM'ye sevk edilen Ekin- ci, tutuklanarak Diyarbakır E Ti- pi Cezaevi'ne konuldu. Nakşibendi cemaatinin şeyh ailesi 'Menzil Köyü'nde lüks içinde yaşıyor Tarikat, köyü ele geçîrdi Diyarbakır DCM ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Nak- şibendi Tarikatf na bağlı Menzil Cema- ati'nin Adıyaman Kâhta'da bir köyü kontrolü altına aldığı, etkinliklerini bu merkezde yoğunlaştırarak sürdürdüğü bildirildi. _ _ _ m m Nakşibendi cemaatinin Adı- yaman bölgesinde ekonomik güç konumuna geldiği, Menzil Köyü'ndeki 2 bin kişilik cami- de Arapça şeriat dersleri veril- diği, değişik illerden buraya yoğun ziyaret turlannın düzen- lendiği, ziyaretçiler arasında içinde bulunan tarikat ve cemaatleri izle- yen istihbarat bırimleri. Nakşibendi kö- kenli Menzil Cemaati'nin çalışmalannı yoğunlaştırdığını saptadı. Şeyh Muhammed Erol'un ölümünün • Nakşibendi cemaatinin Adıyaman bölgesinde ekonomik güç konumuna geldiği, Menzil Köyü'ndeki 2 bin kişilik camide Arapça şeriat dersleri verildiği, değişik illerden buraya yoğun ziyaret turlannın düzenlendiği, ziyaretçiler arasında milletvekili ve* bazı bakanlann da yer aldığı kaydedildi. milletvekili ve bazı bakanlann da yer al- dığı kaydedildi. Cemaatte liderliği yürü- ten "Erolaileffl"nin bu sayede yaşamları- nı lüks içinde geçirdikleri vurgulandı. Cumhuriyet ve laiklik karşıtı faaliyet Jft TlRMIK I AYDIN ENGİN ardından cemaatin başına kardeşi Abdul- bald Erol geçti. Menzil Cemaati ismini Adıyaman'ın Kâhta ilçesine bağlı Menzil Köyü'nden alırken, örgütlenmesini daha çok diğer illere kaydırdı. Konuyla ilgili çevrelerce hazırlanan ra- porlarda, cemaat üyelerinin davranışla- nyla devletin sosyal, siyasal, ekonomik, hukuksal temel düzenine aykın görüntü- ler sergilediği, şeriat özlemle- rini yaşam biçimlerine her fır- satta yansıttıldan vurgulandı. Cemaatin, kapatılma dava- sı süren FP, birçok bürokrat ve politikacı ile yakın ilişki içinde olduğu, devlet ile olan ilişkilerinde Nakşibendi me- _ — _ murlar sayesinde hiçbir zor- luk yaşamadığı, "takryye" taktiğiyle gerçek amaç ve niyetini gizlediği vur- gulandı. Menzil'de bulunan medrese- de Arapça şeriat eğitimi verildiği dile getirildi. [email protected] Siyasal çalkantılann, piyasa denen yaratığın iniş çıkışlanyla ilgili haberlerin arasında kayna- dı gitti. Meclis'te Fazilet Partili iki molla, okul kitaplarında "Darvvin Teorisi"n\n okutulma- sıyla ilgili bir soru önergesi ver- diler. Bakanlıktan bir yanıt gel- di. Gazetelerde bir iki satırlık bir haberdi ve geçip gitti. Galiba Meclis'te gürültüye giden tartışma Hulki Cevizoğ- lu arkadaşımızın da gözunden kaçmamış ki önceki gece, Ce- viz Kabuğu programını bu ko- nuya ayırdı. Kanallar arasında amaçsız dolanırken gözüme ilişti. On - on beş dakika kadar izledim, içimi sıkıntılar bastı ve uzaktan komuta aygrtının düğmesine basıp bir başka "sade suya ti- rit"VJ programına geçtim. Ce- viz Kabuğu'ndan aynlırken Hulki Cevizoğlu'nun, kıl kıpır- damayan, renk vermeyen sura- tında da aynı "sıkıntıyı" görür gibi oldum. Geçeiim. Bu saatten sonra Darvvin Teorisi'ni tartışmaya ni- yetim yok. Kutsal kitaplardaki Tann'nın Adem'i çamurdan yarattığı, içi- Bir Kez Daha Demokrasi Sorgulaması ne ruh üflediği, sonra da onun kaburga kemiğinden kadını ya- rattığına ilişkin mitolojik açıkla- malar ile Darvvin ve ardıllannın, evrende yaşamın ortaya çıkışı- na ilişkin teorilerini ele alıp, kar- şılaştırıp, "hangisi doğru" gibi bir tartışmayı insan aklına yö- nelgin bir saygısızlık olarak gö- rürüm. Ama Faziletli iki milletvekili- nin soru önergesinden yola çı- kıp, bir siyasal kurgu senaryo- su üretip demokrasiyi sorgula- maya var mısınız? • • • Ister düpedüz demokrasi di- yelim, ister parlamenter de- mokratik rejim olarak adlandı- ralım, Türkiye'de -aralannda benim de yer aldığım- bir kesi- min ulaşmaya, geliştirmeye, zenginleştirmeye, eksiklerini, ayıplannı ayıklamaya çabaladı- ğı rejimin ilkesi belli: En üst siyasal erk, özgür seç- men oylanyla belirlenen parta- mentoya (meclise), çoğunluğa ait olacak. Parlamentoda ço- ğunluğu sağlayan parti (ya da partiler koalisyonu) hükümeti kurup "hükmedecek'' Ancak anayasa ve uluslararası yasa- larla, azmlıkta kalanların hakla- n güvenceye alınacak ve özel- likle azınlıktakilerin çoğunluğa dönüşebilmesinin önünü tıka- yan, düşünce ve örgütlenme özgürlüklerine yönelik her tür- lü kısıtlama kaldırılacak ve böy- lece var olan en çağdaş yöne- tim biçimi, yani demokrasi ete kemiğe bürünecek. En üst siyasal erk (erk=ikti- dar) Türkiye'de ve hemen bü- tün demokrasilerde parlamen- toda somutlanıyor. Nitekim o yüzden Meclis'in toplantı salo- nunun alnında koca koca harf- lerie "Egemenlik kayıtsız şart- stz milletindir" diye yazıyor ve Millet egemenliğinin TBMM'de temsil edildiği vurgulanıyor. Pekiiii!.. Türkiye Büyük Millet Mecli- si'nde çoğunluğu oluşturan milletvekillerinin oyları ile "In- sanın oluşumuna ilişkin Danvin teorisi tümüyle yanhştır ve kü- fürdür. İnsan Kuran da ve öte- ki kutsal kitaplarda yazıldığı gi- bi var olmuştur" diye bir karar çıksa ne olacak? Yani bu demokratik bir karar mı olacak ve TBMM egemen- liğı "kayıtsızşartsız" elindetut- tuğuna göre biz yurttaşlara, bu karara uymak mı düşecek? ••• Demokrasinin "yumuşak karnı"nöar\ söz ediyoruz. Bu köşede sık sık yinelenen, belki kimilerinizin okumaktan bıktığı bir demokrasi tanımı var: "Demokrasi, var olan sis- temlerin en iyisi değil, en az kö- tü olanıdır." Tanımı "enaz/cöfü"diyeyap- tınız mı "kötü" olduğunu da ve- ri kabul etmişsinizdir. Olsa olsa "daha iyisi bulunana kadar." diyerek kendinizi avutursunuz. Demokrasiye sadece katla- nanlar. "kendi doğrulan" ge- çerli olmayınca kaş çatanlar, diş gıcırdatanlar için çözüm ko- lay. Güçlen yetiyorsa darbe ya- parlar, yetmiyorsa darbecileri desteklerier. Demokrasinin ca- nına kıyıp, içine edip, kendi doğrulannı toplumun öteki ke- simlerine zorbalıkla kabul etti- rip "Memleketiçin iyiişleryap- tım" budalalığı ile oyalanır gi- derler. Ama "daha iyisi bulunana kadar" demokrasiye sanlanlar için yukanda sözünü ettiğimiz "yumuşak kann" önem taşıyor, "Yurttaş" olmayı "seçmen" olmaya indirgeyen, yurttaşlık ödevlerini dört yılda bir sandık başına gitmekle sınırlayanlann ülkesi Türkiye'de, yukanda de- ğindiğimiz "yumuşak kann"ryt- den iyiye ürkütücü. Umutlan kı- racak, demokrasiden vazgeç- me eğilimlerini körükleyecek kadar ürkütücü... • • • Sakın ola ki "Aydın Engin, sen de abarttın ama. Hangihü- kümetten, hangi Meclis'ten şu insanın oluşumuna ilişkin tar- tışmalarda aklın aydınlığını ka- rartan kararlar, yasalar çıktı k?.." diye sormayın. Kuzum son on, hatta yirmi yıldır çıkan kararlarda, benim- senen yasalarda insan aklını ve insan onurunu ayaklar altına alanlann sayısı kaç? Az mı, çok mu? POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA . . .Yaşamı Kucaklamak Yaşamı kucaklamaya, yarınlann aydınlık gelece- ğine, çocuklann mutluluğuna var mısın, söyle? Rüzgârın savurduğu tohuma, kavağın pamuğu- na, kiraz ağacının gülümseyişine, kır çiçeklerinin çoğalmasına, tüm kötülüklerle mücadeleye var mısın, söyle? Haydı gel yaşamdan konuşalım bugün! Anadolukavağı'ndadolaşalım, istersen iki kadeh birşeyler içelim... Karşıya geçeiim, Sanyer de mola verip boğaz- dan geçen gemileri seyredelim, genç günlerimizi konuşalım... Metin Artınok'tan Behçet Aysan'dan şiir oku- yalım... Gel yaşamın türkülü çiçeklı dallarına tutunup, o çocuksu günlerimize dönüp denize taş atalım, gözlerimizde yakaladığımız sevdayı kan ezilmiş birtutkuyla birleştirelim!.. Yaşama var mısın, söyle!.. Kozadan çıkan kelebeğe, bir ağacın kavına, kek- liğe, atkestanesine, uçan kuşa selam verelim yi- ne... Haydi gel sevgiyi anlatalım sevgisizlere!.. Belki de tüm bunlar aykırıdır gerçeğe, ama ne olursa olsun biz yine yaşamdan konuşalım senin- le'... Bak, direnme zamanıdır bu mevsim, sakın unut- ma!-. Ben yükledim mor sümbüller gibi gemilerime hüzünlerimi, kavgalarımı unuttum, uzak kentlerin orta yerinden akan ırmaklara bıraktım umutsuzlu- ğumu!.. Nehastalargördüm, neacılar. amabil ki yaşam ayakta kalabilmektir!.. Yılmamaktır, göğün kuşatması altında ayak- larını yere sağlam basmaktırL Haydi gül biraz, gül ki gözlerin yaşamı kucakla- sın!.. • • • Haziran çiçekleniyor maviler içinde... Seni konuşuyoruz Tarabya'da, o bildiğin bah- çede kahvelerimizi içerken... Haydi gel yaşamdan konuşalım, yaz bahçelerin- den tüm kötülükleri kovalayalım!.. İstersen şarkılar söyleriz eskisi gibi birlikte... Ben bu sabah Nâzım'dan, Oktay Rifat'tan, Pa- ul Valery'den, Arthur Rimbaud dan sınırsız se- vinçler toplayıp hüzünleri bir kenara itiyorum... Belki köleliğe donüşmüş bir özlem, tüm bu an- lattıklarım!.. Belki düşlerimde, belleğimde kalmış bir tutam sevgidir bu yakarışlarım... Hastane odalarını, ameliyat masalarını bilirim!.. Suat Taşer'in anlattıklarını yirmi yıl sonra^ınım- sanm... Ummaktır yaşamak... Ibret al, ders al geceden!.. Çevir başını gökyüzüne, yıldızlara bak!.. Unutma, güneşli sabahların umududur yıldız- lar... Yaşam veyanrıa var mısın, söyle!.. ' Rüzgâra vuralım kendimizi, istersen denize, or- mana, dağlara, ovalara, göllere... Sevdanın resmini çizelim denizin üzerine!.. Yaşamak ummaktır... Yeşil yapraklar umar, şu beli bükülmüş ağaç, yelkenler rüzgâr umar. Bir kız tanırım esmer, sevgilisini sarışın umar!.. Yeni umutlaria başlar yeni gün, tahammül umurtan doğar... Zaman bizim dostumuzdur, unutma en az öz- gürlük kadar... • • • Ben gurbeti de bilirim, yalnızlığı da!.. Hüznü, sevinci, umutsuzluğu da!.. Ne zaman yaşam kaçmaya çahşsa sımsıkı ya- şama sarılınm!.. Umutlanmı çoğaltırım... Yaşamak ummaktır!.. Ummak yaşamak!.. Mavi gök altında deryalar içindedir yaşam!.. Gecenin çatlağında, Lorca'nın sağır ve dilsiz alaca öfkesinde, doğan çocuğun çığlığında, sev- danın gölgesinde, kararsızlık çizgisinde var mısın yaşamı çoğaltmaya!.. Yaşama var mısın söyle? Var mısın sevgiyi toplamaya, ayakta kalmaya, direnmeye, mücadeleye!.. Haydi söyle!.. hikmet.cetinkayaCacumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Emniyet Müdürü Abanoz: İnternetşirkeûerinden özelbügiahntntyor İstanbul Haber Ser- visi - istanbul Emniyet Müdürü Kazım Aba- noz, şeriatçı terör örgü- tü Hizbullah'a yönelik operasyonlarda, Istan- bul'da bir kişinin daha gözaltına alındığını be- lirtti. Abanoz, istanbul, Avusturya ve Hollanda polisinin ortaklaşa dü- zenledikleri "Senfoni" operasyonunda da ulus- lararası bir uyuşturucu şebekesinin çökertildi- ğini söyledi. Abanoz polisin, bazı internet bi- İişim şirketlerine gide- rek savcılık izni olma- dan müşterilere ait bazı bilgileri aldığı iddiala- nnı da yalanladı. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nde dün bir açıklama yapan Abanoz, terör örgütü Hizbullah'a yönelik operasyonlann devam ettiğini açıklayarak "İs- tanbul'da yakalanan AbdiUvahap Ekinci ile diğer 14 kişiden bazıla- nnı, Diyarbakır'a gön- derdik. Diğerlerinin sorgulan ise Terörle Mücadele Şube Mü- dürlüğü'nde sürüyor. Operasyon kapsamın- da bir kişi daha gö/ala- na alındı" dedı. Abanoz. İstanbul, Avusturya ve Hollanda polisinin ortaklaşa dü- zenledikleri "Senfoni" operasyonunda 18 kişi- nin, 21 kilo eroin ve 13 kilo esrar maddesi ile yakalandığını açıkladı. Avusturya'da yakala- nan 14 kişiden birinin de tzmir Çeşme üzerin- den Italya, oradan da Avusturya'ya götürül- mesi planlanan uyuştu- rucunun sahibi olarak belirlenen Ceza^ir Bay- sal olduğu öğrenildi. Abanoz, Romanya'dan smırdışı edilen terör ör- gütü PKK üyesi Mudi Elmas'ın sorgusunun da sürdüğünü belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle