28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2001 PAZAR 18 %5MT \_7 JK. spor@cumhuriyetcom.tr 2002 Dünya Kupası Grup Eleme maçında Azerbaycan'ı farklı yenerek liderliğe yükseldi Clusal takım zorlaıuııachTürkiye: 3 - Azerbaycan: 0 STAT: BJK Inönü HAKEMLER: Juan Roca (6), Antonio C. Paterna (61 L. Nunes Lopez (6) (Ispanya) TVRKİYE:Rüştü (6), Ümit (5j, Bülent (5), Alpay (6), Tavfun (8), Okan (7) (dk. 61 Yıldıray 5), Tugay (7), Emre (7) (dk. 80 Ergün), Abdullah (6), Oktay (7) (dk. 38Hasan 5). Hakan (5) AZEKRAXC£S:Hasanzada (5), KamalGuliyev (3), Ahmadov (3), Yıınusov (3), Azer Mammadov (3), Mahmud Gurbanov (4), Rzayev (3) (dk. 51 Orujov 3), Mardanov (3), Ramiz Mammadov (3), Taghizada (4) (dk. 80 Rufat GulivevJ, Gurban Gurbanov (3) GOLLER:D&. / Tayfun, dk. 30 Oktay, dk 35 Hakan Şükür SARIKARTLAR: Guliyev (Azerbaycan), Emre DENİZ DERİNSU 2002 Dünya Kupası için mücadele eden ulusal takımımız, zorlanmadığı 90 dakikada zayıf rakibi Azerbaycan'ı 3-0 yenerek gruptaki puanını 14'eta- şıdı ve liderliğe oturdu. Hafta içinde takımını sürekli hücu- ma dörjük çalıştıran teknik direktör Şenol Güneş'in önceliklı hedefi, ilk golün erken gelmesiydi. Güneş'in is- tediği fazlasıyla oldu. Maçın daha 'ısuıma' saniyelerinde Tayfun'un vu- ruşu, kolay maçı ekibimiz için daha da kolaylaştırdı. Ulusal takımdaki lejyo- nerlere bir de bu sene giden Okan ile Emre eklenirken, bir de gitmesi muh- temel adaylar göze alındığında (Ümit Rüştü), takımımızın rakibine oranla kağıt üstûndeki gücü ortaya çıkıyor- du. Konuk takım incelendiginde, kad- rosunda Rusya, Bulgaristan ve Iran'daki 4 futbolcusu dışında, yurt dışında oynayan isim bulunmadığı göze çarptı. Tüm bunlar üst üste ek- lendiğinde, dün geceki 90 dakikanın Türkiye için kolay olması kaçınılmaz- dı. Teknik direktör Şenol Güneş, elin- deki kadroyu gole endekslemişti. Önümüzdeki sezon Inter'de oynaya- cak Okan ve Emre ile zaten Interli olan Hakan'a hareketli forvet Oktay da eklenince, daha maçın ilk dakika- lannda orta saha üstünlüğü tamamıy- la Ay-Yıldızlı ekibe geçti. Özellikle Okan ve Emre'nin hem istekli, hem de olumlu futbolu orta alanda alkış topladı. Ispanya'nın Real Sociedadta- kımında uzak mesafeden attığı golle- riyle dikkat çeken Tayfun, bunlara bir yenisini ilk saniyelerde eklerken, bir anda farkın da müjdecisi oluyordu. Tayfun gece boyunca en çalışkan isimlerden biriydi. Gol kesinlikle ulusal takımın hızı- nı kesmedi. Okan ve Emre'nin orta sahadaki hareketliliğine konuk ekip ayak uyduramayınca, tehlikeli pozis- yonlar üst üste geldi. İlk yandaki not- lara bakıldığında, Azerbaycan'ın ka- lemizi bulan iki vuruşu bulunuyor. Türkiye'nin ataklan ise bir hayli faz- laydı. Oyuna futbolcular istekli ba- kınca, seyir zevki de dolu tribünleri ilk yanda memnun etti. Üst üste gelen pozisyonlar sonrası 45 dakikaya üç gol sığdı. ilk iki gol- de Tayfun'un, son iki goldeyse Ok- tay'ın imzası dikkak çekti. Tayfun at- tığı golden sonra 30. dakikada Ok- tay'm attığı golün asistini imzalıyor- du. Oktay ise 35. dakikadaki ortasıy- la Hakan'ın golünde pay sahibiydi. Oktay 'm 38. dakikada sakatlanarak çıkması ise, ekibimiz için şanssızlık oldu. Çünkü Oktay hem istekli, hem de günündeydi. îlk 45 dakika fark artmadıysa, bun- da Azerbaycan kalecisi Hasanza- da'nın da payı büyüktü. Ikinci yanda ise oyun yeniden ulu- sal takımın elindeydi. Ancak belki lig sonunun yorgunluğu, belki de çar- şamba günü yeniden bir sınav olma- sı, sahadaki futbolculanmızın daha temkinli, daha ağır oynamalanna et- ken oldu. Son dakikada Hakan'ın ka- çırdığı gol ise hem bu futbolcu hem de ulusal takım adına talihsizlikti. Azerbaycan'ın ise, Türkiye karşı- sında yapabileceği fazla bir şey yok- tu. Bu skor onlar için normal, ulusal takım için ise az oldu dersek, herhal- de yanılmamış oluruz. Futbol Federasyonu ile GSGM arasındaki koltuk kavgası büyük bir rezalete neden oldu İnönü'de protokol skandalı• Ulusal takım, seremoni sırasında Bakan Fikret Ünlü, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ve 1. Ordu K.omutanı'mn da bulunduğu şeref tribününe sırtını döndü. Federasyon üyeleri ve gözlemciler şeref tribününde kendilerine yer verilmediği gerekçesiyle maçı numaralı tribünden seyretti. ARİF K1ZILYALIN Futbol Federasyonu ile Gençlik Spor Ge- nel Müdürlüğü arasındaki koltuk kavgası, protokol skandalına dönüştü. Şeref Tribü- nü'ndeki koltuk dağılımının kimin tarafından yapılacağı konusundaki belirsizliğin, Futbol Federasvonu ile Istanbul Gençlik Spor ll Mü- dürlüğü arasını açması Türkiye-Azerbaycan ulusal maçında yeni bir boyut kazandı ve Tür- kiye'de ilk kez bir seremoni, şeref tnbününün önünde değıl de kapalı tnbün kenarında ger- çekleştı. Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Uhısoy. yönetim kurulu üyelen, Azerbaycan Federasyon temsılcilerı ve UEFA gözlemci- len, Dünya Kupası Grup Eleme maçını ka- pab trıbünde taranarların arasında oluşturu- lan özel bölümde ızlerken, spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü ile UEFA Asbaş- kanı Şenes Erzik, 1 "incî O d u Komutanı ve Azerbaycan Başkonsolosu şeref tnbününde oturdu. Uluslararası maçlarda büyük izdi- hamlar yaşanan bu bölmüde üzerinde Futbol Federasyonu >azılı 150'yeyakın kolruğun ise boş kaldıgı görüldü Sırtlannı döndüler 2002 Dünya Kupası Eleme Grubu maçı öncesı gerçekleşen seramonıde ulusal marş- lar okunurken, ıkı takım oyunculan yüzlen- ni federasyon üyelerinın bulunduğu kapalı tribüne dönerken, zorunlu olarak da Bakan'ın bulunduğu şeref tribününe sırt çevırdiler. Ünlü: Sonışturma açıhyor Spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü. seramonı skandalına büyük tepki gös- terdi. Bakan Ünlü. Cumhuriyet'ın sorulan- nı yanıtlarken."Türkiye bir hukukdevletidir. Sonışturma açılacak. Ancak burada ülkenin Bakan'ına değil. Devlete de sırtlannı döndü- ler. Futbolculan da kendi o> unlanna alet et- rüer. Yabancı konuklann önünde saygısızkk yaptılar. Siz bu ülkenin konuğunu nasıl alıp kapalı tribüne görürürsünüz? FTFA, UEFA Kurallan böyleymis diyoıiar. Ama bizim de kanun \e yönermelikkrimiz var" dedi. Ulusoy: Futbol bizden sorulur Gençlik Spor tl Müdürlüğü'yle koltuk kri- zi yaşayan Futbol Federasyonu'nuri başkanı Haluk Uluso>, karşılaşma öncesi sert açıkla- malarda bulundu. Türk sporunda bazı kesim- lerin kralıyet kurduğunu ıddia eden Ulusoy, "Türk futbolunu kimseye peşkeş çektirme- yiz. Futbol bizden sorulur, kimseye de ödün verecek değiliz. Tavır alnıaya karar verdik. Kendi kendilerine bir kraliyet kurmuşlar. Şe- ref tribününde kimlerin oturduğunu \e otur- ması gerektiğini biliriz. Bundan sonra tstan- bul'daki ilk maçta yine halkın arasındayız. Üstelik gözlemci neredey se futbolcular sere- monide ona doğnı dönüp saygı dunışunu ger- çekleştirir"dedı Ulusoy, sonışturma açılaca- ğı yolundakı soruyu ise yanıtsız bıraktı. Erzik: Böyle şey görmedim Seul'den dönen ve ayağının tozuyla Inönü Stadı'na gelen UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, koltuk knzinı saşkınlıkla karşıladı. Erzik, "Ük kez böyle bir şey görüyorunı. Obnaması gereldrdi. Güzel bir şey değil. Butipmaçlar- da düzenleme federasyona aittir. Ancak ko(- tuk vermhorlar diye de başka tribüne gitme- meleri gerekirdLYakışmadı" dıye konuştu. Güneş: Işimiz sahada Ulusal takım teknik direktörü ŞenolGüneş ışe futbolculann seremonide Bakan Fikret Ünlü'nün bulunduğu tnbüne sırtını dönme- siyle ilgilı olarak. "Bizim işimiz saha içinde. Dışarı ile ilgilenmeyiz. Futbol ilgili kunıiuşlar tarafından yönetJlir. Bu konuda biraz daha mesafe almamız gerekir. Saym Bakan'a kar- şı saygısı/lık yapmak istemem. Hata olabüir ama dûzeltilir^dedi, Yönetmelik ikilemi Futbol Federasyonu yönetmeliğinin yeni eklenen 10. maddesıne göre statlann Şeref Tnbünlen"nın düzenlemesinin il müdürlük- lerinın yetkısınde olduğu bıldirildi. UEFA ve FIFA yönetmelıklen ise uluslararası maçlar- da her türlü sorumluluğun ülke federasyon- lanna ait oiduğunu savunuyor. ELEŞTİRİ / MAHMUT SERT Umutlandıran Oyun Ulusal ekibimiz, grubunun en zayıf takımı Azerbaycan'ı yen- mekte zorlanmadı. Alınan farklı sonuç biryana, ekibimizin oyna- dığı futbol göz doldurdu. Fut- bolculanmızın sanki sezon ba- şıymış gibi istekli ve hırslı olma- ları ilginçti. Ulusal ekibin uzun zamandır bu denli dengeli ve uyumlu futbol oynadığına tanık olmamıştık. Azerbaycan'ın oyunu kendi alanında kabul etmesi, oyuncu- lanmıza geniş hareket alanı bı- raktı. Bireysel becerileri yüksek, birbirini tamamlayan özellikle- riyle onlar da bu alanlan etkili bi- çimde kullandılar. Şenol Güneş, elindeki nite- likli futbolculan lyi kullanmış. Gerek alana sürdüğü kadroyu seçerken, gerekse taktik düşün- ceyi oluştururken her şeyi yerli yerinde değerlendirmiş. Öte yandan son maça dek süren zorlu lıg savaşımı sonrası futbol- cularını Dünya Kupası havasına sokmayı başarmış. Bütün taş- lan dogru yerde kullanmanın ya- nında, futbolculanmızın profes- yonellik anlayışlarının artık ol- ması gereken düzeye gelmesi- nin başarıdaki payı unutulma- malı. Yurtdışında top koşturan Tay- fun, Tugay, Hakan ve Alpay gi- bi futbolcular, futbolumuzdaki kabuk değişikliğinin öncüleri. Dün gece Tayfun, attığı ve attır- dığı şık gollerin yanı sıra etkili futboluyla rakibın sol kenarını çökertti. Tugay, alanın en etkili adamıydı. 90 dakika boyunca gereksiz bir tek hareket yapma- dı. Ve ekibimizin oyununu yön- lendirdi. Yeni Italyayolcularından Em- re ise gider ayak izleyenleri bü- yüledi. Eğer biraz dikkatli olabi- lirse, kendisine yakıştırılan 'kü- çük Haşf/'liği Avrupa'da gerçek- leştirebilir. Hakan Şükür, klasik gollerinden birini yine attı. Ancak gözle görülür bir düşüş yaşıyor. Ayağına aldığı her topu ezdi; olumlu yanı, her zamanki iyı ni- yeti. Azerbaycan, teknik becerileri iyı düzeyde bir ekip. Ancak fizik ve taktik yeterlilikleri sınırlı. Kar- şılaşmanın tamamında savun- mada kaldıklan halde bu neden- le çok gol yemekten kurtulama- dılar. Ulusal ekibimiz, zayıf rakibini farklı yendi. Ancak sonuçtan çok, oynadığı futbolla umut ver- di. Şenol Güneş, orta alan ve atak bölgesındeki etkin kurguyu savunmaya da uygulamak zo- runda. Alpay ve Rüştü dışın- dakiler yetersiz kalıyor. Ulusal takım 2002 elemelerindeki Azerbaycan engelini ilk yanda attığı 3 golle aşarken, maç öncesi seremoni sırasında yaşanan protokol skandalı uzun süre zihinlerden silinmevecek.. (Fotoğraf: KEREM KAÇARUAR) İnönü Stadı'ndan notlar Goller Güneş'e yaşgünü hediyesi • Azerbaycan'ı 3-0 yenen ulusal takım futbolcu- lan, galibiyeti önceki gün 49 yaşma basan teknik direktör Şenol Güneş'e armağan ettiler. Güneş ise. "Benim için asıl hediye 2002 fınalleri olur" dedi. • Türkiye-Azerbaycan maçının 4. hakemi JAn- tonio Marin. dün hakemlık yaşantısına son nokta- yı koydu. Marin'e, hatıra olarak Abdullah ve Em- re'nin formalan hediye edildi. • FIFA gözlemcisi, maç içinde Futbol Federasyo- nu'nun, "Haluk Ulusoy, Bursa'daki Makedonya maçına ücretsiz olarak otobüs kaldıracaknr" şek- linde anons yaptırmasını eleştirdi. Futbol Federas- yonu'na usulsüz anons ve sahaya atılan pet şışeler nedeniyle ceza venlmesı bekleniyor. • Futbolda sezonun sona ermesıne karşın Türki- ye-Azerbaycan ulusal maçını, 30 bıne yakın futbol- severızledi. Futbol Federasyonu, karşılaşma önce- si taraftarlara kırmızı ve beyaz kartonlar dağıtırken, seyirciler de maç öncesi Türk bayraklanyla şov yaptı. • Inönü Stadı'ndakı maçı, 500 kadar da Azeri fut- bolsever seyretti. Azeri seyircilerin Türk bayrağı açması ve 10. Yıl Marşı'na eşlik etmesi. ılgi uyan- dırdı. • Azerbaycan Futbol Federasyonu yetkilileri, Ba- kû'de oynanan ilk maçta yaşanan gergınlik ve gü- venlik önlemlerinin yetersizliğınden kaynaklanan olaylar nedeniyle, Türk Futbol Federasyonu'ndan özür diledi. Aynca yetkililer, bir gazetede yer alan 'Azerikr maçı satacak' şeklındeki haberlere de tep- ki gösterdi. • Tribünlerde Türk bayraklannın yanı sıra Fener- bahçe, Beşiktaş ve Galatasaray bayraklan da yer ahrken, sponsorfırmaPepsi'nın yaptırdığı dev bo- yutlardaki Türk bayrağı da ilgi çektı M A Ç S O N R A S I / K E R E M K A Ç A R L A R Şenol Güneş: Haklı bir galibiyet aldık Ulusal takım teknik direktörü Şe- nol Güneş, Azerbaycan karşısındaki 3-0'lık skora 'Haklı galibiyet' olarak yorumladı. Özellikle ilk yandaki oyundan son derece memnun oldu- ğunun söyleyen Güneş, "Maça çok baskıh, çok olumlu başladık. Oyıın- culanmın oyun anlayışı mükemmel- di Karşılığında da ilk yanda 3 gol bulduk" diye konuştu. 2. yanda oyundan düşmelerini de normal kar- şıladığını kaydeden enol Güneş şöy- le devam etti: "Ligdenyeniçıktğımı- n ve 4 gün sonra Makedonya ile oy- na>acağımızı düşünürsek oyıuıun luz kaybetmesini normal karşılamak ge- rekir. Top çevirerek ve ayağa pas ya- parak sahada dinlenebelirdik, bu noktada başansız olduğumuzu söy- leyebilirim. Bu yanda sık pas hatası yaptık." Güneş'in sakatlanarak oyundan çıkan Oktay ile ilgili açık- lamalan ise şöyleydi: "Adalesinde çekmevartu. Oyuna devam etmekis- tedLAma 3 puan garanti oyıınca onu Makedonya maçını düşünerekoyun- dan almanuı daha doğnı oiduğunu düşündüm." îsveç, Slovakya'yı yendi Spor Servia - Eleme- lerde 4. Grubu'ndaki ra- kiplerimizden lsveç, kendi sahasında Slovak- ya'yı 2-0 yenerek ıddi- asını sürdürdü. Make- Takmüar 0 G B M A Y P TÜRKİYE İsveç Siovakya 2-2 berabere kaldı. 6 4 2 - 10 3 '4 6 4 2 - 7 1 M 6 3 2 1 7 4 11 6 1 2 3 6 7 5 6 - 3 3 2 7 3 6 - 1 5 1 11 1 Voleybol takımı galip JUBLJAiNA (Cumhuriyet) - Voleybolda Avrupa Er- kekler Bırinci Ligi'nde 4. Grup'ta yer alan milli takım, gruptaki 6. ve son maçında deplasmanda grup lideri Slovenya'yı 3-i yendi. Avrupa Şampiyonasfna katı- labilmek için rakibini set vermeden 3-0 yenmesi gere- ken milliler, karşılaşmayı 3-1 kazandı; ancak bu şam- piyonaya gitme şansmı kaybetti. Yeliz Ay'dan rekor ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Türkiye Bi- reysel Büyükler Atletizm Şampiyonası, Ankara'da başlad». Şampiyonaıun ilk gününde tek rekor, 10 ki- Iometre bayanlar yürüyüş yarışında YefizAy'dan gel- di. Yeliz Ay. kendisine ait olan rekoru, 48.33.5 ile geliştirdi. Serap Aktaş ise, bayanlar 5 bin metrede 16.58'lik derecesıyle Türkiye şampiyonu oldu. NEYMtŞ ABDÜLKADtR YÜCELMAN Geçmişin Sırrı Suyun Altında Galiba üzerinde yaşadığımız kentin özelliklerini, güzelliklerini, değerlerini, yıllann alışkanlığı ile sıradan- lıktan sanıyoruz. Çocukluğum Sultanahmet'te geçti. Ayasofya, Sul- tanahmet Camii, dikili taşlar, her gün önünden geç- tiğimiz, at kestanesi yanşı yaptığımız yerlerdi. Belki de hiç farkında değildik, o değerlerin...Sonra sonra anlıyoruz, tarihi doku ve tarihi kokular altında yaşa- dığımızı. Şu üç günlük güney gezimizde, birkaç gün önce bir gazetede gördüğüm 'Bodnım'da Sualtı Müzesi' başlıklı haberin araştırmasını yaptım. işin başındaki Aşkın Cambazoğlu'nu aradım. Harika şeyler söy- ledi. Gerçekten de çok ilginç bir proje. Özel denizal- tı ile suyun altındaki tarihi değerteri, kalıntılan görmek, bir başka duygu olmalı. Hatta kapalı devre TV ile aşağıdaki olaylara dalmak istemeyenlere de izlet- mek gibi çok güzel bir proje var. Gazete haberinde, bu müthiş olayın finansörü Mustafa Koç dıyordu. Ancak Koç, henüz bu konu- da bir girişimde bulunmamış. Eh, gözü körolası şu kriz nereden geldi başımıza. /^kın Cambazoğlu, sualtı arkeoloğu. Milattan ön- ceki batıklan aramak, bulmak onun hem işi hem ho- bisi. Bodrum Sualtı Müzesi, Turgutreis'in 200 metre açığındaki Yassıada denilen batıklarla dolu bir mer- kez. Kazılar yapılmış, ancak kimsenin haberi bile yok. Bu olayı dünyaya açmaktan başka bir düşüncesi de yokCambazoğlu'nun. 'Kültürdalışları'r\\n başlama- sı için henüz erken, ancak zaman da çabuk geçiyor. Her neyse, yani şimdi kültür gezilerinin yanı sıra bir de kültür dahşlan yapacağız demektır. Bu arada Bod- rum Müzesi'nin Türkiye'nin en önemli sualtı müzesi oiduğunu da belirtelim. Müzenin çok değerlı müdürü Oğuz Alpözen di- yor ki "Geçmişin sım suyun altındadır". Ve ben Sayın Hocama sordum: "Türkiyemizde su- altındaki tarihi değerter, su üstûndeki tarihi eserier- den daha mı fazladır?" Oğuz Alpözen, hiç şüpheniz olmasın diyor ve devam ediyor: "Bakın size bir şey söyleyeyim. Insanoğlu 8 bin yıldır suyun üstünde. Her yıl bir tek, sadece bir tek tekne batsa, 8 bin ba- tık demektir. Ancak bunu kimse bilmiyor. Peşine de düşülmüyor. Kazılan her taşın altında bin kentyatar, suda ise hazine. Ancak ne bakan var ne de ilgile- nen. Bu tarihi değerieri gelecek kuşaklanmıza miras olarak bırakıyoruz." Ve bir ek bilgi daha; turizm ve tarihi eser açısından birinci sırayı Topkapı Sarayı, ikinci sırayı Ayasofya, üçüncü sırayı Mevlana, dördüncü sırayı da Bodrum Müzesi alıyormuş. Bunlar gördüğümüz değerler. Göremediklerimiz ise; Sayın Oğuz Alpözen'in dediği gibi tarihın derin- liklerine bırakıyoruz. Hiç olmazsa çocuklarımız ve onlann çocuklan Derviş'lerin eline kalmaz. Sayın Aşkın Cambazoğlu, siz de elinizi biraz ça- buk tutmalısınız. Çünkü sualtı müzesi, Türkiyemiz açısından dunya çapında da bir dönüm noktası ola- caktır. E-posta: ayucelman " yahoo.com-faks: (212) 5138595
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle