22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İnrivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmenı İbrahim Vıldız • Yazıışlen Müduru Salim Alpaslan # Sorumlu Müdıir Fikret llkiz • Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara Iştıhbarat Cengiz Yıldırım # Ekonomı Özlem \. üzak # Kültür Handan Şenkökeo 0 Spor Abdülkadir V ücelman # Makaleler: Sami Karaören 0 Duzeltme: Abdullah Yazıcı 0 Bılgı- Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerr Mehmet Faraç 0 A\rupa femsılcısı Güraj Öz Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmct Çetinka>a, Şükran Soner, İbrahim Yildız,Orhan Bursalı, Mustafa Balba\, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba\ Ataturk Buharı No 125, Kat 4, BakanJıklar- -Knkara Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 0 tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 23Tel 4411220. Faki 44191170AdanaTemsılcısı Çctin Yiğenoğlu, İnonü Cd 119S No 1 Kat 1, Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 Muesısese Muduru Erol Erkut 0 Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Mu- hasebe Bülenl Yener0 Idare Hüse\in Gürer 0 Satış Fazilet Ku/a MEDYA C: • Yönenm Kunılu Başkam - Genel Müdur Gülbin trduran • Koordınator Reha Işıtman # Genel MudurYardımcısı. SevdsÇoban Tei 514 07 53 - 5139580-513846O61.Faks 5138463 V>ımla\ao \e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm \e Yajıneıhk A Ş TAocaiıCad 19 4I Cagaloilu 34334 lslanbui PK 246 - Sırkecı 34435 lslanbul Tel (0 212)512 05 05UUhat> Faks (0212)51385 95 www.cumhunyet.com tr 18HAZIRAN20O1 îmsak:3.21 Güneş: 5.25 Öğle: 13.12 İkindi: 17.10 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.40 Harden çok meşgul • Kültür Servisi • Fotoğraftakı güzel kadın bir aktns. Marcia Gay Harden. Harden'ın bugünlerde başını kaşıyacak vakti yok. Çünkü 'The Seagull' adlı filmin oyuncuları arasında. Fılmın çekimlerinin 4 haftada tamamlanması planlanıyor. Bu durumda yönetmene olduğu kadar oyunculara da büyük iş düşüyor. Çekımlere 24 Hazıran'da Los Angeles Central Park'ta başlanacak. Kanser tedavisinde ışık • LONDRA(AA)- lngiltere'nin başkenti Londra'dakı King's College ve Mıdd!esex"teki Month • Vernon hastanelerinden bir grup doktorun gelıştirdiğı yenı bir sistemin, vücuttaki kanserli kitlenin yeri, büyüklüğü ve türünün en ıyi biçımde görülmesini sağlayacağı ve böylece etkilı bir radyoterapınin uygulanmasının mümkiin olabileceği açıklandı. Yüzlerdeki heyecan • Haber Merkezi - Budapeştede Hajos Alfred Havuzu'nda yapılan B Grubu 2. tur sutopu maçında Yunanistan, Rusya önünde 10-7'lik sürpriz bir zafer kazandı. Fotoğrafta Yunanlı Dimitris Matsiz (sağdan ikinci) ve Rus Revaz Chomakhidze, maç boyunca sık sık karşı karşıya geldiler. Sporculann birbirlerinin elinden topu kapma çabası sırasındaki heyecanı ve kazanma hirsını anlatan bu tıp fotoğraflar da sıkça objektiflere takıldı. Kemiklerde izinsiz araştırma • LONDRA(AA)- İskoç>a'da 1960Tı yıllarda binlerce ölü çocuğun uyiuk kemiklerinin ailelerinden izinsiz şekilde çıkanlarak radyoaktıf madde hakkında araştırma yapıldığı öne sürüldü." Sunday Herald adlı gazetenin iddiasına göre, bölgede yapılan nükleer silah denemelerinin insanlara verdiği zararın anlaşılabilmesi içın yapılan testlerde kullanılan ölü çocuklara ait uyluk kemikleri, Glasgovv 'daki Yorkhill Çocuk Hastanesi'nde çıkanldı. Türkiye'de bu yıl 99 plaj ve 11 marinada temizliğin ve kalitenin simgesi dalgalanacak Turizmde mavi bayrak gururuİZMİR (AA) - Türkiye'deki mavi bay- raklı plajları denetleyen Türkiye Çevre Eğitim Vakfı Genel Müdürü Erol Güngör. bu yıl 99 plaj ve 11 marinada mavi bay- rak dalgalanacağını söyledi. Güngör, mavi bayrağın tunzm sektörü- nün aynlmaz bir parçası haline geldiğine işaret etti. Mavi bayrak uygulamasının 1987 yılında Fransa'da başladığını ve Av- rupa Çevre Eğitim Vakfı koordinasyonun- ca 22 Avrupa ülkesinde uygulandığını be- lirterek A\xupa Çevre Eğitim Vakfı'na 111 mavi bayrak için başvurduklannı ve 110 bayrak aldıklannı kaydetti. Türkiye'de ge- • Turizmin aynlmaz bir parçası haline gelen mavi bayrak uygulamasına 1987 yılında başlandı. Bir plajın mavi bayrak alması için 26 kriteri yerine getirmesi gerekiyor. Geçen yıl 90 plajı bu kriterlere uyan Türkiye, bu yıl sayıyı 99'a çıkardı. çen yıl 90 plajda, dünyada ise 1949 plaj- da mavi bayrak dalgalandığını bildiren Güngör, bir plaj ın mavi bayrak alması için suyun niteliği, bilgilendirme ve eğitim, ış- letme ve güvenlik başlıkJannda 26 krite- ri yerine getirmesi gerektiğıni kaydetti. Mavi bayraklı plajlann yerel bazda tu- rizm müdürlükleri, ulusal düzeyde Türki- ye Çevre Eğitim Vakfı ve uluslararası dü- zeyde de Avrupa Çevre Eğitim Vakfı uz- manlan tarafından kontrol edildiğini be- lırten Güngör, "Mavi bayrak için gerekli kriterlerden birini kav beden plajdaki bay- rak 10 gün sürev le indiriliv or, birden fazla kriterin eksilmesi durumunda ise bavrak geri ahnıyor. Mavi bayraklı her plajda tu- rizm sezonunda 15 gün aravla mikrobivo- lojik. fiziksel ve ph parametreleri ile ana- lizJer vapılmakta" dedi. Mavi bayrağın Türki\e'de 1993 yılmdan beri uygulandı- ğını ve Türkiye Çevre Eğitim Vakfı 'nın ma- vi bayrak verdiğıni belirten Güngör, şöy- le konuştu: "Mavi bayrak projesi. özellikJeri nedeniy- le kıyı yerleşimlerinde gerek mülki idare amirleri ile verel v önetimlerve gerekkonak- lama tesis vöneticileri tarafından yavgın olarak benimsenmektedir.Aynca tatil yap- makamacıyla bilmediği bir yeregftmeyiön- gören turistmavi bayraklı plaj lan terrib et- mektedir." Antalya'da 50 mavi bayrak Güngör, Antalya'da 50, Muğla'da 22, tzmir'de 20, Balıkesır ve Elazığ'da 2'şer, Aydın, Trabzon ve Isparta'da da birer pla- ja mavi bayrak verildiğini bildirdi. Erol Güngör, Jstanburda2, Muğla'da 3, Antal- ya'da 3, lzmir, Balıkesir ve Aydın'da birer marinada mavi bayrak dalgalanacağını sözlerine ekJedi. Kraliçe II. Elizabeth'i bulun tngiltere Kraüçesi n. Elizabeth'in (ortada), Londra'dakı Buckingham Sarayı'na dönerken Muhafizlar Tugayı'nın askerleri arasındaki at arabasında taşınması ilginç görüntüler oluşturdu. KaJabalık muhafiz alayının tam ortasında kalan Kraliçe yüzierce insanın arasında kav boldu. Muhafiz alayının renklerini Kraliçe'ye gösterdiği bu geçit töreni, Kraliçe'nin resmi doğum gününü belirtiyor. 1HE RİTZ CARLTON OTELİ'NÎN tSTANBUL AYAĞIYAZSONUNDA AÇILACAK Hanımefendi ve beyefendi hücumu İSTANBUL (AA) -Yaz sezonu sonunda açılması planlanan dün- yanın en lüks otel zincırlerinden The Ritz Carlton'ın Istanbul hal- kasında açılış hazırlıklan yoğun bir şekilde devam ediyor. Çahş- mak üzere "hanımefendi" ve "be- yefendilerin" arandığı oteldeki 385 pozisyon için 12 bın kışi baş- vurdu. 230 kışi ile kontrat imza- lanırken yaklaşık 600 kişinin bil- gileri, "yetenek bankası~na ko- nuldu. Kentin en merkezi alanı Dolma- bahçe'de yer alan The Ritz Carl- ton Istanbul'un Müdürü Jenni- fer Brotvn, mal sahibi ve ınşaat fir- masıyla son detaylar üzerinde ça- lışıldığını bildirdi. "Eleman almıyoruz, eleman se- çiyoruz" diyen Brovvn, ABD'den Talent Plus ile çalıştıklannı, bu ku- ruluşun kışilerin içinde doğuştan var olan yetenekleri ortaya çıka- ran sorular hazırladığını söyledi. Işe alınacaklann empati sahibi olması, ekip çalışmasına uyum sağlayabılmesi gerektiğıni vur- gulayan Brovvn, 230 kişiyle kont- rat imzalandığını bildirdi. Çin Seddi'nden atladı ÇinH motosikkt sürücüsü Yiı Shunye, Uginc ve zorhı bir atiavışı başarnia gerçekieştirdi 41 yaşındaki Shunve. motosiklerini ters kuilaaarak Çin Seddi'nden atlamavı başardı. 110 metreKk rampada motosikJetiyle hızla ilerieven ÇinH süriicü, rüzgârm da yardınuvia havada 23.4 metre vüksekfi ve ardından sûnga- seriJen sahneye indL e-posta : tan (u prizma. net. tr Boşanmada Avrupa'dan geriyiz ANKARA (AA) - Türk Medeni Kanunu Tasansfndakj mal rejimine ilişkin görüşmeler srrasnıda gündeme gelen "eşlerin boşanma" oranı. Türkiye'de diğer ülkelere göre düşük kalıyor. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve Istatistik Genel Müdürlüğü verilerıne göre Türkiye'de, eşlerin boşanma nedenleri arasında "geçimsizlik" ilk sırada yer alıyor. Bunu. "terk", "zuıa", "akıl hastahğı", "cürüm ve havsiyetsizlik" ile "cana kast ve kötü muamele" gibi nedenler izliyor. 1998 yılında 32 bin 167 boşanma işlemi gerçekleşti. Tahmini nüfusun 63 milyon 451 kişi olarak ahndığı bu yılda boşanmalann nüfusa oranı ise binde 51,1999'da ise binde 49 oldu. Binde ile ifade ediliyor Türkiye'deki boşanma sayısının toplam nüfusa oranı ise 1989-1999 döneminde binde 46 ile binde 52 arasında değişiyor. Bu oran diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük düzeyde seyrediyor. AB ülkelerinden Almanya'da 1996 yılındaki boşanma oranı yüzde 2.14 olarak gerçekleşirken Isveç'te yüzde 2.42, Isviçre'de yüzde 2.29, Fransa'da 1.90, Yunanistan'da yüzde 0.86 ve ABDıie ise >üzde 4.33 oldu. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Nerede 0 'Kötü' Rlmlep? Osiyah/beyazfilmi, Elhamra Sineması nda (lzmir) seyretmiştim, hiçbır zaman unu- tamadım; doğrusunu isterseniz, ne adını ha- tırfıyordum, ne yönetmenini, ama filmi, evet! Be- ni o mertebe etkilemişti ki, lise yıllarımda, bir- biri ardınca kaleme aldığım, o gençlik roman- larından 'Denize Çıkan Sokak', filmin, bir ma- nadaTürkçe uyariamasıydı; liseli biryazar nam- zedınin hayranlığına bundan buyük kanıt olur mu? Yıllarca sonra, TRT/1 'in sinema programla- rından birisindeyakalayıp. vıdeoyaçektim: bu vesileyle 'künyesi' anlaşılmiş oldu: meger ori- jinal adı 'Dead End' olan bu çarpıcı eserin yö- netmenı, pek çok sinema şaheserine imza at- mış olan VVilliam Wyler değil miymiş? Senar- yo yazarının, ondan aşağı kalır yerı yok; Lilian Helmann, Türkiye'de nedense az tanıdığı- mız, son derecede 'nev'ı şahsına münhasır', bir kadın yazar; oyuncu kadrosu, şaşırtıcı: Ba- şı, Silvia Sidney ve Joel McRee çekiyor; ar- dı sıra Claire Trevor, Humphrey Bogart, Bin- nie Barnes, Marjorie Maine, Allen Jenkiss vd. geliyorlar; elbette merakl/sı, bu 'takımın' Hollywood'un 'demirbaşlarını' içerdiğini he- men anlamıştır; Humphrey Bogart, sanırım ilk defa, bu filmdeki 'Baby Face Martin' rolüyle, dikkati adamakıllı üzerine çekmişti. 30'lu yılla- rın başında yapılmış bir film; neresinden bak- san, yoğun, etkileyici ve tutarlı!.. Hayrola, 'zaman içindekiyolculuğumda'kay- bolup, Vatan gazetesinde film eleştirmenliği yaptığım günlere mi döndüm? Yoo hayır, hem biraz 'günah çıkarmak' hem sinema sanatı- nın, neden ve nasıl, bu kadar 'yozlaştığını', tar- tışmak istiyorum; şaşkın 'media'mızda, reklam- la doğru dürüst değerlendırme, takım tutmak- la tarafsız eleştiri, fena halde birbirine karıştı da, belki ondan; belki insanın, yaşlandıkça özeleştiri ihtiyacını, daha fazla duymasından! Eleştiride 'takım tutmak'!.. 'Kudema'dan Hüsamettin Bozok'un yıllar- ca yayınladığı, 'Ved/fepe'adındaki sanat/ede- biyatdergisinin, sanırım ilksayısındabiryazım çıkmıştı: 'XX. Yüzyılın Şeytanı: Sinema!'; dö- nemin öteki dergilerinde, arasıra film eleştiri- leri yayınlıyordum; 'refik-i azizim' Oktay Ak- bal, ('Vatan'da yazıyordu) aracı olup, beni ga- zetesine önerdi, böylece basınımızda ciddi si- nema eleştirisi tekrar başlamış oldu: 'Vatan'da ben, 'ecnebi filmleri' eleştirmekteydim. Bur- han Arpad, Türk filmlerini; bir başka 'refik-iazi- zim', Metin Erksan ise Dünya gazetesinde, ona mahsus titizlik ve ciddiyetle, aynı şeyi yap- maya koyulmuştu: Yarım yüzyıllık bir hikâye! Bizim neslimiz, sinemada büyümüştur: gör- selMği önemsemek, tayin edici niteliğimiz! Dikkat isterim: 'Görmek' değil, 'Görsellik'; zira aradaki fark büyük: 'Görmek', her şe- ye bakmak anlamına gelir; 'Görsellik', gö- rülmesi gereken nesnenin, 'estetik seçimi- ni' deyimler ki, 'sahici sinema'nın hareket noktası odur. Cebimde kaç frank varsa hep- sini yatırıp, üye olduğum, Paris'teki o ilk Sine- ma Kulübü'nde öğrendığım ilk ders buydu; FKP'nin sinema organı Ecran Françaisyi, en çok da Aragon un yönettiği, haftalık sanat/ede- biyat gazetesi 'Les Lettres Françaises'de; ünlü sinema eleştirmeni Georges Sadoul'un film eleştirilerini izliyordum. Karşıyaka'daki (lzmir) sinema meraklısı ortaokul öğrencisi, sinema sanatına artık bilinçle yönelmişti, ama acaba 'takım tutmayacak' mıydı? O yıllarda, sorun şöyle konmuştur: Holly- vvood mu, Avrupa Sineması mı? Avrupa Si- neması, aslında Sovyet Sineması'nı da (Ei- senstein ve Pudovkin) içerdiğinden, ister is- temez, ona yatmıştım; bunda, daha çocuk ya- şımda Karşıyaka sinemalannda seyredıp çar- pıldığım, iki savaş arası Fransız filmlerinin de etkisi olduğu kuşkusuzdur: Rene Clair, Mar- cel Carne, Jean Delannoy, vd... Bunun anlamı açık: Film eleştirmenliğimde, ne kadar tarafsız kalmaya çabalasam; Avru- pa/Sovyet filmlerinden yana; -dolayısıyla- Hollyvvood'a karşı -belki açıkça sezilemeyen- gizli bir tercihim olacaktı. 'Elektronik' ve 'digital' de olsa... Ogün, Vatan'ın Mollafenâri Sokağı'nda- kı idarehanesinde, yazılarımı bırakıyor- dum; Yazı Müdürü Ihsan Ada, dedi ki: "- Ah- met Emin Bey seni görmek istiyor, git bir görün!". Eleştirilerim epeydir çıkıyordu, böy- le bir şey hiç olmadı, içimde ansızın bir korku, acaba ne diyecek? O sıralarda Beyoğlu'nda 'birinci vizyon' gösterilen 'Gilda' filminin (Ri- ta Hayvvorth ve Glenn Ford) aleyhine yazmış- tım; eleştiri, eseri ithal eden Ihsan Bey'i (Ipek- çi) rahatsız etmiş, gazeteyi uyarmış: film 'ha- sılat rekorları kınyor'muş, demek çok beğenil- miş, eleştirirken çok daha dikkatli olmalıymı- şım!. Uyarı, işi kaybetmektehlikesinerağmen, beni büsbütün sertleştirecek bir kesimden gel- mişti: gençlik, nüans tanımaz, 'toptancı'dır; Hollyvvood filmlerini, fîlm endüstrisinin ti- cari ürünleri kategorisinde değeıiendirirsen; nüansları, hele bunların daha da incelerini nasıl tefrik edebileceksin ki?.. Made in USA filmler, hâlâ 'hasılat rekorları- nı kırıyor'; Avrupa Sineması artık eski gücü- nü yitirdiği, Sovyet Sineması toptan 'tarih'o\- duğu için, rakıbı falan da kalmadı. Buna rağ- men, sinemaya az buçuk bufaşan herkes, 'ye- ni' ABD yapımı filmleri seyrederken; eski Holly- wood'un ürettiği o 'piyasa' filmlerini bile, içi sız- layarak hatırlıyor: bilgisayar devrinin, elektro- nik ve digital dev yapımları, öylesine yüzeysel, o kadar yapay, o kadar ipe sapa gelmez şey- ler ki, 'Gilda' filminde Rita Hayvvorth, Glenn Ford ve Dan Duryea'nın gerçekleştirdiği 'tip- lemeler'; olayın akışındaki dramatik kurgu, hat- ta alttan alta hissertirilen beşeri ve sosyal eleş- tiri. bunların yan/nda ne kadar değerleniyor; na- sıl da kıymete biniyor? Iyi de, Hollyvvood'un o zaman, bilemediği- miz bir sırrı mı vardı yoksa; vardıysa o sır, aca- ba neydi? http://wvwv.prizma.net.tr/AILHAN http://www.bilgiyayınevi.com.tr./ailrian Faks/0-212/260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle