Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 HAZİRAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(a cumhuriyet.com.tr 15
Tekfen Karadeniz Orkestrası, Şef Saim Akçıl yönetiminde bu gece Aya İrini'de konser verecek
Çabşmalara notaiarla sonNENAÇALİDİS
Şef SaimAkçıl'ın kurduğu Tekfen
Karadeniz Orkestrası, 29. IstanbuJ
Müzik Festivali kapsamında bugün
saat 19.30'da Aya irini Müzesi'nde
bir konser verecek.
Her konserde farklı bir bölgeye
ait enstrüman çalmakla ünlenen or-
kestranın bugünkü solisti Adalet Ve-
zirov, Azerbaycan'ın enstrümanı
olan 'kemança' ile müzikseverlere
seslenecek. Orkestra, 19 Haziran'da
Conrad Otel'de, 23 Haziran'da Ata-
köy Marina ve 25 Ekim'de Antal-
ya'da olacak.
- Tekfen Karadeniz Orkestra-
sı'nın olusumundan söz eder misi-
niz?
SAİM AKÇIL-1992 yılında Ka-
radeniz Ekonomik tşbirliği enteg-
rasyonunun kuruldugunu televiz-
yonda izlemiştim. Bunu görünce
aklıma deklarasyonu imzalayan ül-
ke sanatçılan ile bir orkestra oluş-
turma fikri oluştu. Proje için Tek-
fen Holding Yönetim Kurulu Baş-
kanı Nihat Gökyiğit'le görüştüm.
Kendisinden aldığım olumlu ce-
vapla orkestrayı 45 günde oluştur-
dum. Antalya'da yapılan Ekonomik
Işbirliği toplantısında da ilk konse-
rimizi verdik.
Amacım, ekonomik yapılanmaya
bir üstyapı olarak sanatsal bir şey-
ler yaratmaktı. Hayal gibi görünen
bu projeyi sponsorlanmız sayesin-
de gerçekleştirdim. Önceleri 'Ka-
radeniz Oda Orkestrası' olarak ta-
nınan ekip, Tekfen Holding spon-
sorluğu ile Tekfen Karadeniz Or-
kestrası adını aldı.
'Yılda bir defa toplanıyoruz'
- 22 ülke, 47 sanatçı ve 1 solistten
oluşan orkesrraıuzın içinde hangi üJ-
kelerden sanatçılar yer alryor? Sa-
natçı seçimini neye göre yapıyorsıı-
nuz?
AKÇEL-11 ülke ile başladığımız
projeye 1998 yılında yapılan 'tki
Denizin Öyküsü Enerji Konferansı'
bünyesindeki Hazar Denizi bölge-
sinden 5 ülkenin müzisyenlerini
kattık. 1999'dagerçekleştirilen 'Üç
Denizin Öyküsü Enerji Konferansı'
vesilesiyle Doğu Akdeniz'in 6 ülke-
sini de aramıza aldık. Yılda bir de-
fa bir araya gelip Uluslararası Ener-
ji Konferansı'nda konser veriyoruz.
Provalanmızı 15 gün önceden Is-
tanbul'da yapıyoruz. Sanatçı seçi-
isT.NBuı 2e. ULUSLARARASI
KU17UR İCTflMIIIII
«SANAT "SÎANBUL
UAKFI MÜZİK FESTİVALİ
mini konuk şef olarak katıldığım
yurtdışı gezilerim esnasında belır-
liyorum. Mesela Doğu Akdeniz ül-
kelerinden sanatçı bulmak çok zor.
Durum böyle olunca araştırmak ge-
rekiyor. O zaman o ülkenin opera-
lanna, konservatuvarlanna gidip sa-
natçı buluyorum.
- Her konserde farklı bir enstrü-
manı tanıüyorsunuz._
AKÇDL - Amacım farklı bir şey-
ler yaratmak. Onun için de orkest-
ranın kurulduğu coğrafyada yer
alan milli enstrümanlan solist ola-
rak angaje etmek istedim. Mesela
Suriye'den bir ut virtüözü, Bulga-
ristan'dan kaval, Azerbaycan'dan
kemança, Rusya'dan domra, Kaza-
kistan'dar kılkobuz gibı enstrüman-
lar getirdik. Ortaya insanlann seve-
ceği ilginç ve güzel şeyler çıktı.
Orkestra'nın belgeseli yaptlacak
- Festhal kapsamuıda vereceğiniz
konserde, soiistiniz Adalet Vezirov
'kemança' çalacak. Kemança nasıl
bir enstrüman?
AKÇIL - Kemança, Azerbay-
can'a ait bir enstrüman. Karade-
niz'deki 'kemençe' ile hiçbir ilgisi
yok. Tamamen kabakkemaniye bi-
çiminde bir saz. Keman gibi dört te-
li var, son derece lirik ve dramatik
bir tırusı var.
- Farkh enstrümanlar için reper-
tuvarhazniamakzor. Sizbu durum-
anat vasıtasıyla
evrensel bir dil olan
müzikle bu ülkelerin
sanatçılannı
birbirlerine . .
yaklaştırdım.
Dostluk ve banş
mesajı verdim.
Müzikle bir dostluk
ve istikrar
kurulabileceğini
göstermek istedim.
Tüm müzisyenler
birbirleriyle
kaynaşmış
durumdalar. Bir
düşünün; Azeri ile
Ermeni aynı sehpada
oturup müzik
yapabiliyor, keza
Israilli ve Filistinli
için de aynı durum
geçerli.'
da nasıl bir yöntem izliyorsunuz?
AKÇIL - Tüm bu enstrümanlar
için bestelenmiş eser bulmak zor.
Mesela bu konser için H. Hanmem-
medov'un Kemança Konçertosu
var. Bu eser, senfoni orkestrası için
yapılmış. Taşkent'te verdiğimiz bir
konser esnasında 'çenk' diye bir saz
vardı. Çoğu sesli sazlar olduğu için
onlan klasik orkestra ile çalmaya
imkân yok. Kimi zaman bazı beste-
cilerle iletişime geçip beğendiğimiz
parçalan orkestra için uyarlaması-
naı istiyoruz. Önümüzdeki sezon
çenk çalan bir arkadaşımız orkest-
ramızın konuğu olacak.
- Konser repertuvannızı neye gö-
re sapüyorsunuz?
AKÇIL - Yılhk bir program yap-
mıyoruz. Yerleşik bir orkestramız
olrnadığı için çalışmalanmız da bel-
li zamanlarda oluyor. Onun için re-
pertuvar seçimini de ben yapıyo-
rum.Orkestranın büyük birbölümü
yurtdışında yaşıyor. Oda orkestrası
formasyonunda Türkiye 'den çok az
müzisyen var. Nefesli sazlan genel-
de Türkiye'den alıyoruz. Opera,
senfoni orkestrası ve konservatuar-
daki arkadaşlarla çalışıyoruz. Yurt-
dışından yüzde 95 oranında yaylı
sazlan getiriyoruz. Repertuvanmız-
da klasik, romantik, barok gibi tarz-
lara da yer veriyoruz. Kimi zaman
da hiç tanınmamış bestecilerin eser-
lerini çalıp insanlann beğenisine su-
nuyoruz.
-10. kunduşyıhıuznedeniyie ferk-
h bir proje düşünüyor musunuz?
AKÇIL - Evet. Bu bir belgesel
olacak. 'Aral' belgeselini çeken dos-
tumuz bizim için de bir şeyler hazır-
layacak. 22 ülkeden oluşan orkest-
ramızın bütün üyeleri burada ve çe-
kimler başladı. Kuruluşumuzdan
bugüne kadar geldiğimiz noktarun
bir panoramasını verecek nitelikte
bir çalışma olacak. Belgeselle eş za-
manlı olarak bir de kitapçüc çıkar-
mayı düşünüyoruz.
'Siyasilere örnek olmak istedik'
- Çahşmalannızı bir albümde top-
lamayı düsündünüz mü?
AKÇIL - Her konserimizi CD'ye
aktanyoruz. Fakat bu çalışmalan
eşe, dosta ve yakın kişilere dağıtıyo-
ruz. Ciddi anlamdapiyasaya sunulan
birçalışma değil. Piyasaya sunmanın
bazı prosedürleri ve sorunlan var.
Henüz o aşamaya gelmedik. Keşke
her arzu eden bu konserleri satın ala-
bilecek duruma gelse.
- Siyasetçilerin yapamadığı uzlaş-
mayı siz müzikle sağbyorsunuz...
AKÇEL- Sanat vasıtasıyla evren-
sel bir dil olan müzikle bu ülkelerin
sanatçılannı birbirlerine yaklaştır-
dım. Dostluk ve banş mesajı ver-
dim. Müzikle bir dostluk ve istikrar
kurulabileceğini göstermek iste-
dim. Tüm müzisyenler birbirleriyle
kaynaşmış durumdalar. Bir düşü-
nün; Azeri ile Ermeni aynı sehpada
oturup müzik yapabiliyor, keza Is-
railli ve Filistinli için de aynı durum
geçerli. Konserlerimizde üyemiz
olan tüm ülkelerin bayraklannı ko-
yuyoruz. Bu davranışla siyasilere de
örnek olmak istedik.
M
Adalet Vezirov, adına Ithaf edllen konçertoyu seslendlrmek üzere kemançasıyla Istanbul'da
üzikle nefes alan ceviz ağacı
İlk ve tek göz ağrısı
• •
Uç kuşak
müzikçi"Biz atadan gördük müziği'' dfyor
Adalet Vezirov. 51 yaşmda. Taro 40
nldırkemança çaîıyor. Müziksever bir
bürokratın, müzisyen olan üç çocu-
fundan biri. 1969'da BuJbul Müzik
Okulu'nu, 1974'te Bakû'daki Üzeyir
Hacıbeyov Müzik Akademisf ni bitir-
ci. Şimdi bu okulda kemança tekniği
cğretiyor. Aynca, Sungaiddeki müzik
tolejinin yönericisi. Klasik müziğin
\anı sıra solo olarak ya da gruplarla
rtantik müzik çalryor. 1987'demugam
içlüsüyle katıldığı Semerkant Fesri-
tali'nde 46 ülkenin halk müziği gru-
hı arasından kazanümış bir de birin-
aliği var. Adına üç konçerto ithaf edi-
tn Vezirov, 30 yıldır dünyanın dört bir
?anmda konserler veriyor. Fakatne ya-
âk ki bu konserlerde sadece *mu-
gun" çalıyor. Klasik orkestrayla ver-
üği konser sayılı.
En az 50 yasında olduğunu tahmuı
etiği, ilk hocası ElmanBedelov'un he-
dyesi kemançayı kullanıyor yıllardır.
'Çaigmnn nemden etküeıunesi gere-
fcr. Fakatİstanbui'agektiğindesesiiyî-
egüzelleşiyor, bu şehri sevjyor" diyor.
lonservatuvardaki yıllarda çaldığı pi-
\ano sayılmazsa kemança ilk ve tek
pz ağnsı: "Ben bu çalgıyla nefes an-
»rum. Başka hiçbir ensrnimanı çirf-
ııak istemezdim."" Müziği baba gele-
cği olarak gören Vezirov, çocuklan-
ı da müziğe yakın yetiştirmiş. Kızı
aademidepiyanoeğitimi, löyaşında-
i oğlu, Bulbul Müzik Okulu'nda
kmança eğitimi alıyor.
SERHANYEPİG
Karadeniz kıyısında horon teptiğimiz, klasik
Türk müziğinde hüzünlü sesiyle içlendiğimiz
kemençeye hıç benzemeyen Iran kökenli bir
çalgı kemança. Aralanndaki tek benzerlik, diz
üstünde ve yayla çalınmalan. Geçmişi yaklaşık
500 yıl geriye uzanıyor. Azerbaycan'da o top-
raklann sesini, rengini almış; Iran'dakinden çok
farklı birtınıya bürünmüş. Gövdesini dinlendi-
rilmış 'yahşi' ceviz ağacından oyuyor Azeriler.
Sapını erik ağacından, mandallannı armuttan
kesiyorlar. Yay iyi tınlaması için mutlaka ardıç-
tan yapılıyor; kıllan malumunuz: At kuyruğu.
Cevizden gövdenin arkasına mandalina büyük-
lüğünde bir delik. ön yüzüne ise kapak açıyor-
lar. Sonra ön yüzünü mersinbalığının derisiyle
kaplıyorlar. Telleri geçen yüzyılın başına kadar
üç taneydi. Artık dört telli. Iranlılarınki gibi
ipek değil; gitar teli kullanıyor Azeriler. Bu ka-
dar zahmetin sonucunda ortaya çıkan, keman-
dan yanm oktav daha düşük ses kapasitesine sa-
hip, ustasının elinde keman, hatta çello gibi tın-
layabilen bir çalgı.
Çalması kemandan çok daha zor. Telleri yu-
varlak sap etrafinda yer aldığı için aynı hizada
değil. Yayın tümüne temas etmesi
ancak çalgının ekseni etrafinda
seri hareketlerle ileri geri döndü- ^
rülmesiyle mümkün. Azeri komşu-
lanmız klasik Türk müziğine benzetebi-
leceğimiz 'mugam'lan çalıp söylüyorlar
kemança ve tar eşliğınde. Günümüzde
bu çalgının pirlerinden biri olan Adalet
Vearov'un anlattıklanna bakılırsa Aze-
ri kemançacılar konservatuvarlarda zor-
lu bir eğitimden geçiyor. Bir yandan ge-
leneksel makamlan öğrenirken diğer yan-
dan klasik keman repertuvannın belli başlı tüm
eserlerini, yani Bach, Vivaldi, Mozart'lan ke-
mança uyarlamalanyla seslendirip ufuklannı
açıyorlar.
Hanmehmedov 70 yaşmda vazdı
Tar için onlarca konçerto yazan Azeri bes-
tecilerin kemançayla ilgilenmesi, Vezi-
rov'un parladığı 1980'li yıllann başına
rastlıyor. Kara Karayev'in öğrencisi
Hacı Hanmehmedov, 1987'de Vezi-
rov'u dinleyip büyülendikten sonra bir konçer-
to yazmaya karar veriyor. Müzik tarihindeki
muhtemelen ilk kemança konçertosu bu. Uz-
manlann söylediğine bakılırsa 70 yaşında bir
bestecinin kaleminden çıktığı için ve olgunluk
dönemi eseri olduğu için, şimdiye kadar yazı-
lanlann en esashsı. Vezirov'a ithaf edilen eser
üç bölüm. Otantik çalgının yaratacağı ilk çağ-
nşımla 'modernize edilmiş halk müziği' sanıla-
bilecek eser, aslında bu anlayışa uzak durula-
rak bestelenmiş. "Kemançanm tüm olanaklan-
nı sergikyen bir yapısı var,
bazı yerleri çok zor, ba-
zı yerlerde çalgının
dramatik açıdan ne
kadar güçlü olduğu
ortaya çüayor" di-
yor Adalet Vezirov.
konçertodan bahse-
derken. Yine onun
anlatımıyla aktarmak
gerekirse Aze-
rilerin ulusal kımliğini bulma sürecini yansıtı-
yor. Eserin ilk bölümü sabn, ağır başlılığı sim-
geliyor. tkinci bölüm bir ağıt havasında. Son bö-
lüm ise savaşkan karakterli.
Gûmrükte bile tajunıyor
1999'da Tekfen Karadeniz Solistleri'yle Is-
tanbul'da seslendirilen Hanmehmedov'un kon-
çertosu büyük ilgi gördü. Birkaç kez TRT'nin
farklı kanallannda yayımlandı. Bu sayede Ve-
zirov, artık Türkiye 'de gümriik polisleri tarafin-
dan bile tanınıyor. "Pasaportpolisi damgayı ba-
sarken *Iyi sanatçıya helal olsun' dedi. Ismim-
den, simamdan tanımış. ne kadar gurur duy-
dum bilemezsiniz." Konçerto, gördüğü büyük il-
gi üzenne bu yıl Istanbul Festivali'nin repertu-
vanna alındı. Vezirov, Karadeniz Solistleri'yle
çalmaktan özellikle mutlu olduğunu anlatıyor:
"Yaklaşık 20 ülkenin incüeri seçihp bu orkestra
oluşturulmuş. Vapüan muztğin düzeyi çok yük-
sek. Aynca aralanndaki diyatog,
ülkeler arasmdaki anla>ışı, kar-
deşfiği va>abilir. Bu yüzden çok
önenısiyorum orkestrayL"
Vezirov'a adanmış iki ke-
mança konçertosu daha var:
Prömiyerini geçen yıl CRR'de
Karadeniz Solistleri'yle yaptı-
ğı 1987 tarihli Zaldr BaguDv
bestesi ve yeni tamamlanan
Tevfik Bakihanov'un çalış-
ması. Bunun yanında kla-
sik müzik formunda ya-
zılıp ona ithaf edilen
eserlerm sayısı da beşi
buluyor. Vezirov, ke-
mançanın klasik müzik-
teki varlığı konusunda
umutlu: "Inşallahbueser-
ier Türkiye'deseskndirikiikten
sonra tüm dünyada duyulacak.
Kaynaksızhkyüzünden beste yapan genç-
ler, klasik konçertolara yönelecek." Kon-
ser bu akşam saat 19.30'da Aya irini'de.
Saim Akçü'ın yönettiği Tekfen Karadeniz
Solistleri Orkestrası 'nın reperfuvannda
Hanmehmedov'un kemança konçertosu-
nun yanı sıra Ferit Tüzün'ün 'Esintiler'i,
| Beethoven'ın 7. Senfonisi de yer alıyor.
38 yaşuıdaki Deborah Bıül baleyi bıraktı.
Heyecan, sahneye
veda ettirdi
Külrür Servisi - In-
giltere'nin en önemli
balennlerinden Debo-
rah Bull, bu ayın ba-
şında son gösterisini
yaparak baleye veda
etti. Bull, baleyi bırak-
masının nedeninin
sahneye çıkarken ya-
şadığı sinir bozulduğu
ve heyecan olduğunu
söyledi. Ünlü baleri-
ne'Krahyet Opera E-
vi'nin (Royal Opera
House) iki yeni stüd-
yosunun (Clore ve
Linbury) sanat yönet-
menliği teklif edildi.
Modem dans perfor-
manslanyla ve koreog-
rafiye yenılikçi yakla-
şımıyla ün kazanan
Bull, son performansı-
nı bu ayın başında Kra-
liyet Balesi 'nin (Royal
Ballet) yöneticisi Ant-
hony Dowell'ın emek-
liye aynlması nedeniy-
ie yapılan bir galada
gerçekleştirdi.
18 yaşında Covent
Garden'a giren ve on
yıl boyunca burada
başbalerin olarak çalı-
şan Bull, şu anda 38
yaşında. Eskiden de
sahneye çıkarken he-
yecanlandığını, ama
şimdi daha farkh oldu-
ğunu belirten Bull,
"Yaşlanmak sinir bo-
zukluğumu daha da
arttırmış olmalı. Yaş-
lanmak ayıu zamanda
ısmmamn da daha
uzun sürmesi aniamı-
na geirvor. Yaralanma
riski daha fazia" dedi.
Mîna Urgan anridı
• Istihbarat Servisi - Yazar Prof. Dr. Mîna
Urgan. ölümünün 1. yıldönümünde Aşiyan
Mezarhğf ndakı mezan başında anıldı. 85
yaşında kalp yetmezliği sonucu yaşamın) yitiren
Mîna Urgan için düzenlenen törende konuşan
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, "Onsuz geçen
bir yıl, onun savunduğu değerlerin doğruluğunu
bir kez daha gösterdi" dedi. Urgan'ın düşündüğü
gibi yaşayan, yaşadığı gibi düşünen bir kişi
olduğunu anlatan Uras, "O, 'Her koyun kendi
bacağından asılır' anlayışıyla koyun kafalı
ohnayı reddedenlerin, emperyalizme karşı
çıkanlann esin kaynağı olinuştur. Serada yetişen
aydm ömeği ile örgütsel mücadeleyi
bağdaştırmış bir insandır" dıye konuştu. Mîna
Urgan, Istanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi'nde uzun süre öğretim üyeliği yaptı.
Çevirilerinin yanı sıra "Elizabeth Çağı
Tiyatrosu'nda Soytanlar, Sir Thomas More ve
Shakespeare" üzerine iki ciltlik kitap yazan
Urgan'ın "Shakespeare ve Hamlet", "Ingiliz
Edebiyatı Tarihi", "Virginia Woolf" ve
"Lawrence" adlı incelemeleri yayımlandı.
ÖDP'nin kurucu üyeleri arasında bulunan
Urgan'ın "Bir Dinozorun Anılan" ve "Bir
Gezginin Anılan" adlı kitaplan da bulunuyor.
Caz Ödülleri 2001 sonuçiandı
• NEVVYORK
(AP)-Caz
Gazeteleri
Birliği'ne (Jazz
Journalists
Association) ait
Birdland Caz
Kulübü'nde
düzenlenen 'Caz
Ödülleri 2001',
14 Haziran'da
New York'ta
düzenlenen bir
törenle
sahiplerini
buldu.
Saksofoncu
Joe Lavano,
'52nd Street Themes' adlı albümüyle bu yıl
kazandığı Grammy Ödülü'ne 'yılın müzisyeni"
ve 'yılın albümü' dallannda olmak üzere iki ödül
daha ekledi. Törende Lovano'nun dışında iki
ödül alan bir diğer isim de 'en iyi tenor
saksofoncu' ve 'yaşam boyu başan' dallannda
kazandığı ödüllerle Modern Caz Çmartet'in uzun
süreli müzikal direktörü Sonny Rollings oldu.
Törende aynca şarkıcı Jane Monheit'in 'Never
Never Land'i 'yılın çıkış yapan albümü' ödülünü
kazandı. Caz Ödülleri, her yıl Caz Gazeteleri
Birliği tarafmdan 350 yazar, yayıncı, fotoğrafçı
ve medya profesyonelleriyle cazcılar tarafından
veriliyor.
Dapiil Bhan'dan 2001e'
• Kültür Servisi -Istanbul Üniversitesi Devlet
Konservatuvan perşembe günü Almanya'nın
Bochum kentine turneye gidiyor. Turae
kapsamında konservatuvann profesyonel
topluluklan ve öğrencilerinin birlikteu'ği ile
oluşturulan 'Darül Elhan'dan 2001 'e adlı bir
gösteri sunulacak. 26 Haziran'a kadar
sürecek turnede, çağlar ve türler arasında yapılan
bir gezinti nitelığindeki bu gösteri, özgün Türk
müziği ve çok seslendirilmiş halk müziğinden
klasik Batı müziği ve baleye geçişi sergiliyor.