23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2001 RAZARTESİ 10 DIZI Yolsuzluk, kronik istikrarsızhk, parti içi demokrasi yokluğu, partitokrasi, lider sultası, liderizm, siyaset ve siyasi partilere güven krizi, solun bunalımı, kurtarıcı arayışı, eski-yeni çatışması, reformlara direnç; milletvekilipazarlannda sağdan sola, soldan sağa parti değiştiren siyasetçiler, devasa bir medya monopolü ve Temiz Eller 'in sonu... Çokyönüyle bizi andıran bir Akdeniz ülkesi olan îtalya 'nin kısmen "genetik ", kısmen "modern " sayılan sorunları bunlar. Konu başlıklarına bakınca Türkiye 'nin problemlerinin de benzer bir "genetik ve modernizm karışımı " olduğunu düşünmeden edemiyor insan... Üç bölümlük bu yazı dizisinde yalnız Berlusconi 'yi iktidara getiren siyasi serüvenin öyküsünü değil, bizim de paylaştığımız çok sayıda sorunun ltalya penceresinden çıkan analizini bulacaksımz. Yolsuzluk, istikrarsızhk, lider sultası, solun bunalımı ve devasa bir medya monopolü: Italya: Bir ayna mı?ROMA - "Partiler de ölür-." diyor ttalyan basınının ünlü siyaset yazan Miriam Mafai: "Siyasi partiler; ko- lektif çıkariar, talepler, düşlere karşı- tak verdikleri sürece yaşariar. Yurtta- şuı güvenini yrtiren, seçmenden kopan, sorunlara yânıt getirmeyen siyasi par- tiler ölür™" (Repubblica 2 Haziran, 2001). ltalya işte bu sendromu yaşıyor. Çiz- me'yi son aylarda ilgi odağı yapan tek neden siyasi, ekonomik ve görül- memiş bir medya gücünü tek elde top- layan bir işadarnının başbakan- hğından ibaret değil. Aysbergin görünen yüzübu. Gözlemcile- ri meşgul eden konu çok daha derinlerde, -"siyasetin kriziıı- de"- yatıyor. Italya'yı Avru- pa'ya ayna tutan bir siyasi la- boratuvar olarak görenler, Çiz- me'deki gelişmeleri Batı de- mokrasilerinin genelini tehdit eden bir trend öncüsü olarak mercek altına alıyorlar. "Faşjzm", "Avnıpa komüniz- mi", "Temiz EDer" gibi çok sa- yıda siyasi akıma öncülük ya- pan ltalya'da siyasi partiler sis- temindeki kriz, diğer Avrupa ülkelerine nazaran çok daha görünür ve çarpıcı biçimde ya- şanıyor. Bunun nedeni Akde- niz'i kuzeyden güneye, doğu- dan batıya bıçak gibi kesen ül- kenin soğuk savaş sisteminin göbeğinde yaşamış bir "smır ül- kesi" olması. Italya'yı diğer Ba- tı Avrupa ülkelerinden ayıran bu özellik; soğuk savaşın sonuyla yaşanan siyasi depremi burada çok daha şiddetli kılıyor. Soğuk savaşın "en büyük komünist partisi ve en ideolojik" siyasi partilerine sahip olan ltalya'da, ideolojilerin coşkusunun bırak- tığı "boşluk" hiçbir Batı Avru- pa ülkesinde böylesine yoğun hissedilmiyor. lannın parçası olarak çıkıyor ortaya. Liderlerin güç ve inandırıcılıklannı yi- tirdikleri bir dönemde yargıçlann eli güçleniyor ve yolsuzluğa karşı geniş çaplı bir mücadele başlatıyorlar. llk yı 1larda kamuoyundan büyük destek bulan "Temiz EUer", "soğuk savaş" döneminin yaygın yolsuzluk ve rüşvet ilişkilerine kanşan tüm lider- leri -herhangi bir engelle karşılaş- maksızın- tek tek yargı önüne çıkan- yor. "MerkezsoPi]e "merkezsağ"ara- sında iki kanatlı demokrasinin temel- hizipler arası mücadelelerden bıkan Italyanlara "geleceğe güven" ve "op- timizm" aşılayan bir "liderportresi" çizmeye çahşıyor. Vergi indirimi, işsizlere iş, seç- menlere bürokrasisiz hafif bir "şir- ketdevtet"projesi vaat ediyor. "Ken- disini yoktan var eden işadamı ima- jı" ile günün birinde herkesin bir Sil- vio Berlusconi olabileceği düşünü işliyor. Tabanı olmayan partiyi ülkenin dört bir yanına yayılan reklam, dağıtım, yakasına yapışan- "Temiz EUer" eki- bini kıskaca almak oluyor. Temiz Eller'in sonu: Yargıçlan önce "güzellikle yola ge- tirmeyi" deniyor Berlusconi. Başba- kan olur olmaz "Temiz Eller" simge- si Antonio Di Pietroya "İçişleri Bakan- hğı" (TantaıTı düşünmemek mümkün mü?) teklif ediyor. Böylece bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor Berlusco- ni: 1. Kontrol edeceğini düşündüğü bir içişleri bakanıyla "Temiz Elkr"in 'Eski-yeni' çatışması "EskTnın bıraktığı boşluk büyük olunca, boşluğu "yeni" ile doldurma ihtiyacı ve arayı- şı da bir o kadar hızlı ve büyük oluyor. îtalya'nın son on yılhk siyasi yaşamının özeti bu; çö- ken soğuk savaş siyaseti yeri- ne "yeni"yi koymak arayışı. Italyanlar bunu "birind cumhu- riyet'ten ikincicumhuriyetege- çiş" olarak adlandınyorlar. "Birind cumhuriyet"le kısa- ca "komünist iktidar" tehdidi- ne karşı yanm asır boyunca hep aynı merkez partilerin hege- monyasında kalan bir "partitok- rasi sistemi" kast ediliyor. — — ABD'nin katkısıyla solun asla iktida- ra gelmesine geçit verilmeyen "par- titokrasi düzeninde" iktidar partileri, devlet ve gücü parselliyor. Türkiye'de- ki "Kdersultasrnın tıpa tıp kopyası olan bu sistem, "klientalist'' çıkar ilişkile- rinden besleniyor. Gücün el değiştirmemesi ve aynı koalisyon formülleri içinde aynı si- yasi parti ve liderler elinde kalması, îtalya örneğinde görüldüğü gibi, siya- setin yaygın biçimde kirlenmesine yol açıyor. Birbirlerini kollayan liderler, yukandan aşağı inen sistematik bir "rüşvet" ve "yolsuzluk" düzeninin mi- marlarma dönüşüyor, parlamento de- netimini devre dışı bırakıyor, sisteme kendi kurallarını dayatıyor ve yönetim- leri çıkar ilişkilerinin aracına dönüş- türüyorlar. Duvann yıkılması, ltalya'da parti- tokrasiye yol açan temel tıkanıklığı - komünist iktidar tehdidini- de bera- berinde yok etmiş bulunuyor. ltalya '9O'lı yıllara tüm diğer Batı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, "uygarsağ" ile "demokratik sol" arasında trav- masız biçimde iktidarlann el değişti- rebileceği bir demokrasi arayışı ile giriyor. Temiz Eller o yıllarda partitokrasi ve lider sultasının yıkılmasıyla do- ğan bu reform ve yenilenme arayış- Son genel seçimlerden zaferie çıkan Berlusconi, 94'teki ilk iktidar provasında yargıçlan önce "güzellikle yola getirmevT deniyor. Başbakan olur olmaz u Temiz EUer" simgesi An- tonio Di Pietro'ya (sağda) "tçişleri BakanlığT (Tantan'ı düşünmemek mümkün mü?) teklifediyor. Di Pietro tarafindan geri çevrilen Berlusconi buna çok içerliyor. Ve ilk firsat- ta kabineden "Temiz Eller" soruşturmalaruun önünü kesen bir kararname çıkanyor. izme'yi son aylarda ilgi odağı yapan neden, siyasi, ekonomik ve görülmemiş bir medya gücünü tek elde toplayan bir işadamının başbakanlığından ibaret değil. Gözlemcileri meşgul eden konu daha derinlerde, 'siyasetin krizinde' yatıyor. îtalya'yı Avrupa'ya ayna tutan bir siyasi laboratuvar olarak görenler, Çizme'deki gelişmeleri Batı demokrasilerini tehdit eden bir trend öncüsü olarak mercek altına alıyorlar... lerini atacak reform arayışları içinde geçiş dönemi yaşayan "derin siya- set", yargıçlann önünü kesemiyor. Ve Beriusconi 'sahaya iniyor. r Ancak beklenmedik biçimde bir- denbire "yenilenme", "temizlenme" ve "reform" arayışlanna set çeken bir "Berlusconi faktörü" çıkıyor ortaya. Kirli siyasi sınıfin medya dünyasında- ki uzantısı "patron" Beriusconi, süre- cin giderek kendisini de yok edeceği- ni net biçimde görüyor."Yeni sistem" tarafından kuşahlmadan atak davranıp kendisi "yeni"yi kuşarmaya; dağılan, çözülen, hiziplere aynşan eski siyasi partilerden boşalan yeri bizzat işgal et- meye, "siyasi aktör" olarak doğrudan "yenilenme sürecini" yönlendirmeye soyunuyor. Ve bir parti kuruyor: "For- za ttaüa!" (Bastır ltalya!) Berlusconi hiçbir siyasi proje ve ideolojiye gönderme yapmak gerek- sinimi duymaksızın doğrudan bir "fiıt- bol slogarundan" alıyor partisinin adı- nı. TV kanallannm yanı sıra, sahip olduğu Milan takımmın popülaritesi ve futbolun kitleler üzerinde yarattı- ğı etkiden yararlanıyor. Siyasete gir- me karannı ilan ederken bile bir fut- bol terminolojisi kullanıyor ve "sa- haya indiğûıi!" ilan ediyor. Eski liderlere inançlannı yitiren, finans şirketleri kadrolanyla yönet- tiği "Forza ttalia kulüpleri" aracılı- ğıyla örgütlüyor. Parti kadrolannı şir- ketlerinin halkla ilişkiler uzmanları eliyle seçiyor, egitiyor, yeriştiriyor. Ki- şisel gardırobunun seçimini bile ile- tişim uzmanlarına teslim eden med- ya patronu; "oy piyasasını" ele geçir- mek amacıyla TV'lerinin yanında modern teknolojinin son olanakla- nndan faydalanan iletişimciler ve halkla ilişkicilerden oluşan bir ordu ile çahşıyor. Berlusconi'nin habercileri, talk- shovv'culan, bilgi yanşması sunucu- lan, "show giri"leri ve iletişim uz- manlan elbirliği ile patronun TV'le- rinden her fırsatta "en büyük yenilik ForzaItalia" temasını işliyorlar. "For- za ltalia" altı ay içinde bu özgün ve sofistike pazarlama yöntemleri saye- sinde iktidar oluyor. Berlusconi, bun- dan 7 yıl önce, 94 yılında ilk kez böy- le iktidara geliyor. Fakat Berlusconi'nin bu ilk iktidar provası kısa süre içinde, "Temiz EUer" nedeniyle sekteye uğruyor. Bugün ol- duğu gibi '94'te de ırkçı, ayrılıkçı "Kuzey Birliği" ile Gianfranco Fi- ni'nin "post-faşistierini" yanına kata- rak geniş bir "sağ ittifakla" seçimı alan Berlusconi'nin yaptığı ilk iş -ver- gi kaçakçılığı, rüşvet gibi konulardan önünü -içeriden- kesmek; 2. "Temiz riyasetin" simge ismiyle kabineye meş- ruiyet kazandırmak... Di Pietro med- ya patronunun bakanlık önerisini ge- ri çeviriyor. Ve yargıç-kirli siyaset gü- reşi birkaç ay içinde doruğa çıkıyor. Di Pietro tarafından geri çevrilen Berlusconi buna çok içerliyor. Ve ilk fırsatta kabineden "Temiz Eller" so- ruşturmalannın önünü kesen bir ka- rarname çıkanyor. "Temiz Eller" yar- gıçlan bunun üzerine TV ekranlann- dan hükümete başkaldınyorlar. He- nüz tümüyle Berlusconi yörüngesine girmeyen büyük basın, o dönemde yargıçlardan yana tavır koyuyor. Kamuoyu tepkisinden çekinen hü- kemetin diğer ortaklan ile Berlusco- ni arasında sürtüşme yaratıyor bu. Ip- leri elinden kaçıran Berlusconi'ye bir- kaç ay sonra yargıçlar -"rüşvet" ne- deniyle- bir "fezleke" gönderiyorlar. Kuzey Birliği Partisi lideri Bosst bu noktada hükümetten desteğini çekıyor ve ilk Berlusconi hükümeti ('94 Ara- lığfnda) düşüyor. llk raundu "TemizEUer" yargıçlan kazanmış görünse de yıllar içinde gör- düğümüz gibi, savaştan muzaffer çıkan sonuçta Berlusconi oluyor. SÜRECEK MERHABA NECATİ DOĞRU Cumhurbaşkanımıza Mektup! Yardım isteyen mektup! Aşkını anlatan mektup! Kendi halinde mektup! Kısa mektup! Uzun mektup! Adresini arayan mektup! Sahibini arayan mektup! Her mektup birineyazılır. Düşündüm ki, ben bu kısa mektubu sahibineya- zabilirim. Ondan yardım isteyebili- rim. Sayın Cumhurbaşkanım, Tam ben bu mektubu, size posta- lamak üzere kaleme alırken, televiz- yonda bir gazetenin reklam-duyuru- su yayınlanıyordu. Izlediyseniz, sizin de dikkatinizi çekmiştir. Ismi önemli değil bizim arkadaşlardan bir genel yayın müdürü sesine, yüzüne, bakış- larına "güvenin bana" edası sinmiş taklidi yaparak halka sesleniyordu. Aslında gazetenin fıyatını arttırmak içtn toplandıklannı fakat halkın çok bü- yük sıkıntı çektiğini yıldırım hızıyla fark ettiklerini ve bu yüzden gazete- nin fıyatını arttırmak değil düşürme- ye karar verdiklerini anlatıyordu. 250 bin liralık fiyat... 150 bine indiriliyor... Üstelik sayfa sayısı arttınlryordu. Okusun millet! Aydınlansın! Aydın ülke olalım! • • • Sayın Cumhurbaşkanım, Siz de takdir edersiniz ki, her ürü- nün maliyetinin çok yükseldiği şu bü- yük kriz günlerinde, bir gazetenin fi- yatını arttırmak yerine, halkın aydın- lanmasına kendini adayarak fiyatını indirmesi çok asil bir davranıştır. 250 bine satılan gazete... 350 bine çıkacakken... ve hatta 400 bine... 150 bine iniyor... Şu günlerde; her şey Amerikan Do- lan ile ifade edilip, sağlam bilgiye ula- şılabilsin diye Amerikan Dolan ile kı- yaslanryor ya... Ben de öyle yaptım. Siz de uzmanlannıza inceletebilir, aynı so- nuca varabilirsiniz. Bugün fiyatını 150 bin liraya indiren bir gazetenin Ameri- kan Dolan'yla değeri 12-13 sente ge- liyor. Dünyada basın sanayiinin genel geçer verimlilik ölçülerine göre, bir ga- zetenin kâredebilmesi için, aldığı ye- terii ilan geliri de hesaba katılarak, fı- yatının 20-25 sente gelmesi gereki- yor. Türkiye'deki çok satışlı, çok ilan gelirli büyük gazeteler bundan 3 yıl önce fiyatlannı 69 sente kadar çıkart- mışlardı. Şimdi 20-22 sente indiler. Fa- kat fiyatını 150 bin liraya düşüren bu gazetemiz, 13 sente gazete satmayı göze almış bulunuyor. Anormal bir fedakârlık! Asil bir özveri! • • • Sayın Cumhurbaşkanım, Serbest piyasa! Serbest rekabet! İş becerisi! Krizi yenme stratejisi! Adına ne dersek diyelim, bugünkü koşullarda çılgınlık gibi gelse de bir gazetenin 150 bin liraya inmesi ken- di hakkıdır. Ister 150 bin liraya sat! Ister 50 bin liraya! Ister bedava dağıt... Fakat kâret... Kendi kazancınla ayaklannın üze- rinde durmasını becer. Kendi ban- kandan ya da diğer bankalardan za- rar eden gazetenı ayakta tutmak için para aktarma. Sayın Cumhurbaşkanım, Değerii zamanınızı alıyorum, bütün bu ayrıntıyı şunun için yazıyorum. Dünyadaki ömeklerini okuduk, btzde- ki ömeklerini de gördük ve yaşadık ki, bir gazete kendi öz kazancıyla kâr- lı olamıyorsa, gazetecilik ilkelerinden sapıyor. Kâr etmeyen gazeteler.... Haberverme... Gerçeği arayıp bulma... Doğrulan sergileme... Aracı olmaktan çıkıyor... O gazeteyi ayakta tutan işadamını kollama, koruma aracı, rakipleri kor- kutma, şantaj silahı haline geliyoriar. •** Sayın Cumhurbaşkanım, Fiyatını 150 bin liraya indiren gaze- temiz de aynısını yapacak iddiasın- da olamam. Böyle bir suçlama yap- maktan ölümden korkar gibi korka- nm. Fakat geçmişte yaşanmış çok somutörneklervar. BirzamanlarGü- neş gazetesi yayın hayatına girmişti. Büyük paralaria çıkmıştı. Hep ziyan ediyordu. Bu gazetenin gazetecilik- ten gelmeyen sahibi Ömer Çavuşoğ- lu, "Bu kadar zarar ederek bu gaze- teyi niçın çıkanyorsunuz" sorusuna şu cevabı vermişti: "Biz diğer işleri- mizden o kadarçok para kazandıkki, bu parayı bize yedirmezler diye kor- kuyoruz. Bizi korusun diye gazete çıkanyoruz!.." ömer Çavuşoğlu battı! Asil Nadir adlı dünya çapında Türk işadamı da Günaydın gazetesini bü- yük paralaria alarak, büyük paralan da harcayarak kendisini korumaya almayaçalıştı. Asil Nadir de battı! Erol Aksoy adlı pırlanta beyinli, üstün zekâlı, az rastlanır yüksek eği- timli bir bankacı da TV işine girdi. Erol Aksoy da battı! Sabah gazetesi ve atv'nin kurucu- su 110 yıllık köklü gazeteci aileden gel- me Dinç Bilgin de, çok masraflı ga- zete ve TV'lerine bankasından usul- süz destek çıktığı suçlamasıyla şim- di hapiste yatıyor. TGFfl" televizyonu ve Türkiye gaze- tesinin sahibi Enver Ören de finans şirketinde halktan topladığı paralan geri ödeme yapamadığı için büyük sı- kıntılar yaşıyor. Star gazetesi ve Star TV'sinin sahibi Uzanlar da şu günler- de halka açık Çukurova Elektrik'in içini boşaltmaktan suçlanıyoriar. Su yüzünde durduğu varsayılan ve pat- ronlan hem banka sahibi, hem diğer sektörierde de iş sahibi olan gazete- ler ile televizyonlann da içinin ne du- rumda olduğunu bilmiyoruz. • • • Sayın Cumhurbaşkanım, Vaktinizi aldım... Fakat şunu anlatmak istiyonjm. Bir gazete; halka sattığı gazetesinden kâr edemiyorsa ve "Televizyonlar, ga- zeteler, dergiler, radyolarözetle med- ya, ona sahip olan patronlann silah- lı kuvvetleridir. Medya kâretmez fa- kat koruma sağlar" diye bakıldığı za- man bu yanlış oluyor. Bu yanlışlıktan fayda gelmiyor. Sonunda... Gazeteler gazete olmaktan... Gazeteci gazeteci olmaktan... Medya, halkın sesi olmaktan... Çıkıyor... Ve yukarda ömeklerini sıraladığım gibi patronlan da batıyor. Olan gaze- teciliğe oluyor Kârsız gazetecilik, ar- sızlık oluyor. Sayın Cumhurbaşkanım, Gazete patronlanna devlet ihalele- rine girme hakkı getiren RTÜK Yasa- sı'nı, bu ömekleri göz önünde tuta- rak veto edeceğinize ağır, ilkel, geri- ci bir sansür kalkanı haline getirilen bu yasaya geçit vermeyeceğinize ina- nıyorum. Saygı ve sevgilerimle... OKURA NOT: Bugünkü yazı, Ge- nel Yayın Yönetmenimiz Ibrahim Yıl- dız'ın engin hoşgörüsü ve yazı kıy- meti bilir tahammülünü bile aşan öl- çüde uzun olduğu için "KİRMET- RE"ye yer kalmadı. Beğeninizi ka- zanmaya başlayan KİRMETRE'yi ya- yımlamayı sürdüreceğiz. E-posta: necatidogru(g superonline.com Faks:0212 513 90 98 MANAVGAT 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN EtosyaNo- 199942 Davacı Alexandre Moltchanow vekilı Av Teoman Toraman taraftndan davalı Ursula May aleyhıne açılan alacak davasının yapılan açık yargılamasında venlen ara karan uyannca, Da- vahya usulüne uygun tebligat yapılmış, zabıta manfetıyle adres tahkıkı yapılmış ve tüm arama- lara rağmen bulunamamış olduğundan, Davalı Ursula May'ın duruşma günü olan 11 09.2001 gûnü saat 9'da mahkememiz dunışma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsıl ettırmesı, varsa delillerini bıldırmesı, aksı takdırde yargılamanın gıyabmda yapılıp ka- rar verileceği teblığ yerine geçerlı olmak üzere ilan olunur 21 9 2000 Basur 54035 YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME \r E YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKAMJĞI'NDAN 1. Anne veya babası, işi veya görevi nedeniyle yurtdışında bulunduğu sırada, orta- öğrenimlerini bu ülkelerin lise veya dengi meslek okullannda yapan öğrenciler için yükseköğretım kurumlanmızın Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebıyatı Öğret- menliği, Tarih, Tarih Öğretmenliği, Co^rafya, Coğrafya Öğretmenliği, llahiyat, 11- köğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Oğretmeniiği, Rehberlik ve Psikolojik Danış- manhk, Işitme Engelliler Öğretmenliği, Zihin Engelliler Öğretmenliği, Alman Dili ve Edebiyatı, Almanca Öğretmenliği, Fransız Dili ve Edebiyatı, Fransızca Öğretmen- liği, tngiîiz Dili ve Edebiyatı, Ingilizce Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği, Turizm Iş- letmeciliği ve Otelcilik. Konaklama Işletmeciliği, Konaklama Işletmeciliği Öğret- menliği, Seyahat tşletmeciliği, Şeyahat Işletmeciliği ve Turİ23n Rehberliği, Seyahat Işletmeciliği ve Turizm Rehberliği Öğretmenliği, Radyo, Televizyon ve Sinema. Ga- zetecilik, Halkla İlişkiler ve Tanıtım programlannda T.C. Yükseköğretım Kurulu'nca aynlan 986 kişilik kontenjana öğrenci seçmek amacıyla Yurt Dışında Çalışanlann Çocuklan tçin Yükseköğretime Giriş Sınavı (YÇS) yapılacaktır. Bu sınava başvuru koşullan 2001 YÇS Kılavuzunda yer almaktadır. 2. Sınav, 29 Temumz 2001 tarihin- de Türkiye'de Ankara ve Almanya'da Köln şehirlerinde yapılacaktır. 3. Sınavla ilgili aynntılı bilgi içeren Kılavuz ile Başvurma Belgeleri 18-29 Haziran 2001 tarihlerin- de (a) "Karyağdı Sokak No: 28, Aşağıayrancı - Ankara" adresindeki ÖSYM Anka- ra Bürosu veya (b) Türkiye'nin yurtdışı temsilcilikJerindeki eğitim ataşelikleri veya eğitim müşavirliklerinden sağlanabilecektir. tlgililere duyurulur. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 29795
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle