Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1£ HAZİRAN 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HiJVv-fl ı U I T J J . / ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13
10.8 katrilyon liralık teklif geldi, Hazine Müsteşarlığı 9.3 katrilyon liralık takası kabul etti
faturası kamuyaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ozel ban-
ka,ann açık pozisyonlannın kapatılması, kur
risderinin devlete yüklenmesi ve düşük faizli
kâğıtlann yerine yüksek faizden kâğıt değişim
olanağı venlmesıyle bankalann kurtanlmasına
yönelik takas ihalesinin sonuçlan açıklandı.
Takas ihalesine nominal 10.8 katnlyon lira-
lıkteklıf gelirken Hazine net 8.5 katrilyon lira-
lık takas yapmayı kabul etti. Hazine Müsteşar-
lığı dün aksam saatlerinde yaptığı açıklamada
ise 850 trilyon liralık daha ek takas yapılaca-
ğını duyurdu. En az 3 katrilyon lira teklif gel-
mezse iptal edilebilecek olan ihaleye gelen yük-
sek teklif, bankalar açısından çok kârlı bir iha-
le gerçekleştirildiğini de ortaya koydu.
Takas karşılığında veri-
len kâğıtlann 3 "te
f --„ 2'si dövize en-
•* • " deksli olması-
ı ' • J na ve 3-5 yıl
• Takas ihalesi bankacılık camiası tarafından büyük sevinçle karşılandı.
Bakan Derviş, ihalede Hazine'nin borçlanmasınm uzun vadeye yayılmasının
maliyetler yönünden olumlu olduğunu ileri sürdü.
vadeli kâğıtlar olması nedeniyle bu süre içinde
dövizin gidişatı bilinmemesine karşın Devlet
Bakanı Kemal Derviş, takas operasyonu ile Ha-
zine'nin borçlanmasınm uzun vadeye yayılma-
sının maliyetler yönünden olumlu olduğunu
ileri sürdü.
Takas ihalesine kabul edilen 23 senedin yer
aldığı 2 ayn gruptan birinci gruptakilere net
5.7 katrilyon lira, ikinci grup senetlere ise 5
katrilyon lira teklif geldi. Kamu Finansman Ge-
nel Müdürü Tülay Şaylan. nominal olarak geri
alınacak 8.9 katrilyon liralık bu senetlerin ka-
lan vadesi 5.3 ay iİcen yeni senetlerle ortalama
vadenin 37.2 aya uzatıldığını açıkladı. Şaylan,
ihalede "fîyatgarantisiverüen" rekabetçi olma-
yan tüm tekliflerin kabul edildiğini belirtirken
rekabetçi olmayan tekliflerden birinci grupta
değişimi kabul edilen senetlere net 1.4 katril-
yon lira, ikinci gruptaki senetlere de net 1.5
katrilyon lira teklif geldiğini bildirdi.
Şaylan, net bazda dövize endeksli olarak ta-
kas sonucunda verilen kâğıt tutannın 4.8 mil-
yar dolar, 2.8 katrilyon lirada TL cinsinden kâ-
ğıdm ihraç edilmiş olduğunu bildirdi.Takas so-
nucunda 17 Haziran'dan bu yıl sonuna kadar
toplam 45.8 katrilyon lira olan iç borç geri öde-
me yükü. takas sonrasında 40.1 katrilyon lira-
ya indi. Böylece 5.7 katrilyon liralık yük azal-
tılmış oldu.
Merkez Bankası, takasla verilecek 100 bin li-
ralık nominal fiyatlı 1 yıllık ve 2 yıllık TL kâ-
ğıtlannm ihraç fiyatınm 97 bin lira olduğunu
anımsatırken 3 yıllık kâğıtlara gelen tekliflere
göre belirlenen 5 yıllık dövize endeksli kâğı-
dın geri alınan birinci grup senetler için ihraç
fıyatının 76 bin 360 lira olduğunu, geri alınan
2. grup senetlerde ise 77 bin 636 lira olduğunu
bildirdi.
850 trilvoııluktakas daha
• .
Hazine Müsteşarlığı, akşam saatlerinde yap-
tığı açıklamayla borç takasının boyutunu TAP
(devlet iç borçlanma senetlerinin daha önce be-
lirlenmiş fiyatlarla Merkez Bankası kanalıyla
satışa sunulması) yöntemiyle daha da arthraca-
ğını duyurdu. Vadesi daha yakın zamanda do-
lan birinci grup senetler için 500 trilyon, vade-
si 2002 ağırhklı olan ikinci grup senetler için
de 350 trilyon lira olmak üzere 850 trilyon li-
ralık daha ek takas yapılacağı kaydedildi.
Derviş: Reel sektör için yapıldı
İJakan, takasla A.NKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Dev-
borç VCldesİnİYl ' e t
Bakanı Kemal Deniş, "özel bankalara
aktanm" olarak değerlendirilen takas iha-
lesinin, bankacılık sisteminin reel ekono-
miye daha i\ i hizmet vermesini sağlama-
ya dönük olduğunu ileri sürdü.
Derviş, dün Hazine bürokratlanyla bir-
likte düzenlediği basın toplantısıyla takas
ihalesinin sonuçlannı açıkladı. İhalede olu-
şan yüzde 14-15 'lik getiri oranının bugün-
kü piyasa koşullannda olumlu olduğunu
savTinan Derviş. "Diğer ülkeler aynı takası
yüzde 16-17 malhetle gerçekleştirdi" dedi
ciddibirşeMlde
ıcadığını ve
malivetinin de uygun
olduğunu savundu.
Toplantıda, Derviş'in dikkat çeken açıkla-
ma ve görüşleri şöyle:
0 Lluslararası destek kamu finansman
dengesini düzetaneve yeterii bir destek ol-
madı. Takasla kamu finansmanı ciddi ölçü-
de rahadayacak.
# Bankalar ihalede sorumlu davranıp,
uzun vadeli ekonomı dengesini düşünerek
teklifte bulundular. Bu nedenle takasta ka-
bul ettiğimiz miktan yüksek tuttuk.
# Takas, programın ana amaçlanndan
olan büyüme ve isühdanıın sağlanmasına
geretdi altvapıyı sağlamak üzere vapıldı.
Bankacılar sevindi, kaybeden yine halk oldu
Ekononû Servisi - Akademisyen-
ler, iç borç takasını "banka kurtar-
ma operasyonu" olarak nitelendi-
rirken bankacılar da takas sonuçla-
nnı olumlu karşıladılar.
Dr. Öztin Akgüç. iç borç takası
sonuçlanyla kaybedenin kamu kesi-
mi olduğuna işaret ederek "Kur ris-
kfaıi kamu üstknmiştir. Hem de faiz
yükü altına girmiştir. Faizicr dolar
bazında yüzde 14-15. Burada banka-
lar kazanıyor" açıklamasını yaptı.
• Kamunun sırtmdan bankacılık sistemine kaynak
aktarmanm sürdürüldüğünü ifade eden Dr. Öztin
Akgüç, operasyonun yanlış olduğuna işaret etti.
Akgüç'e göre borçlanmadan çıkış yolu vergilendirme.
Operasyonun bankalar için cazip
olduğunu söyleyen Akgüç, "İçborç
takası yohryla bankalara kâr rrans-
feri yapılarak bankalann pozisyon
açıkİaruun kapatılması guişiminde
bulunuluyor. lakas yoluyia banka-
lann zaraıian önkndiğigibi banka-
lann dövizvarhklan artnnlarak po-
zisyon açıklan da daratoüyor" de-
ğerlendirmesini yaptı.
Kamunun sırtmdan bankacılık
sistemine kaynak aktarmanın sür-
dürüldüğünü ifade eden Akgüç,
operasyonun yanlış olduğuna işaret
etti. Akgüç, "Borçlanmadan çıkış
yoluvergüendirmedir. Alamadığınız
vergileri bir şekilde alacaksuuz. Ya
da moratoryum ilan edeceksniz"
görüşünü dıîe getırdı.
Kimi bankacılar ise operasyonun
piyasalan rahatlattığını söyleyerek
"Döviz girişi sağlandı. Operasyon,
açık pozisyonlann hittiğini gösteri-
yor. Döviz kurlan ve faizlerde düşüş
olacak. Bankalar reel sektöre daha
iyi hizmet verebflecek" diyorlar.
Programın nihai amaa dar getirtivatandaş-
lann zor günleri aşmasıdır. Takas operasyo-
nu, bankacılık sisteminin reel ekonomiye
daha iyi hizmet vermesini amaçlanıyor.
# Birçok ülkede böyle bir operasyon
için pahalı danışmanlar tutuldu. Türkiye
ise gönüllü danışman tuttu.
# Operasyonda "bugünü kurtarahm"
anlay ışıv la hareket etmedik- Takasla borç
\ adesi ciddi bir şekilde uzadı. Maliy cti de
uygun. Piyasa içinde oluşmuş bir maliyet-
tir.
# Takas sonrasında dövize olan talep
ödemeler dengesi ve piyasa gereksi-
nımlerine göre belirlenecek.
# Dolarkuru hedefimiz yok. Enflas-
yonu ciddi bir şekilde kontrol altında
tutamazsak faiz ve kuru tutmamız
mümkün değil.
# Enflasyon ve büyümede henüz
değişiklik planlamadık. Ancak hazi-
ran ayı enflasyon rakamlannı bekliyo-
ruz. Temmuz ayında bu yılın ikinci ya-
nsına yönelik tahminlere ilişkin yeni
bir çalışma yapılacak.
# Takasla, Hazine, ekonomi ve ban-
kalar kazanıyor. Anıa bununla her şe-
yi halledemeyiz. Esas amaç. faizi, enf-
İasyonu düşünnekve büyümedir. Önü-
müzdedaha zoraylarvar.
# İç borç takası bir defaya mahsus.
Borc Geri Ödemeleri
AYLAR
Hazıran
Temmuz
Ağustos
Eylül
Ekim
Kasım
Aralık
Toplam
TAKAS
ÖNCESİ
9.049
5.973
9.073
5.640
7.788
4.383
3.985
45.891
TAKAS
SONRASI
8.066
5.268
8.400
5.134
6.213
3.276
3.819
40.176
(tnlyon TL -)
FARK
-983
-705
-673
-506
-1.575
-1.107
-166
-5.715
Ihale Grubu
GRUP I
GRUP II
3 yıllık dövize
İhraç Fiyatı
83.628
84.563
endeksli senet
Getiri Oranı
% 14.89
% 14.45
Takas nedir?
Iç borç takası ban-
kalann döviz açıkla-
rını kapatabilmeleri
için gerçekleştirilen
bir sistem. Bu yolla bankalann ellerindeki Türk Lirası'na endeksli dev-
let tahvillerini dövize dayalı kâğıtlarla değiştirmeleri ve borç vadele-
rini uzatmalan sağlanacak. Söz konusu takas işlemiyle bankalann
üstlendiği kur riskinin bir kısmı Hazine'ye yüklenerekbankalann mali
yapılannın güçlendirilmesi hedefleniyor.
Takasa konu devlet kâğıtları
Tahvil
(tnlyon TL.-)
Net ' Nominal
Tutar Tutar
3 yıl vadeli dövize endeksli 2.828 _; 3.367
5 yıl vadeli dövize endeksli 2.828 3.679
j vadeli TL cinsi
2 yıl vadeli TL cinsi
1.672
1.156
Toplam 8.485
1.724
1.192
9.962
D Ü N Y A E K O N O M İ S İ N E B A K I Ş / ERGİNYILDIZ0ĞLlI
i0/VDR4er9m.yildi2o9lU(7,btiateraeU<.n,
Gündemde Yeni Bir Balkan Savaşı mı Var? - III
Bu köşede konuya, son değindiğımizde, Make-
donya'da yeni başlayan çatışmalann, kimilerinin
sandığı gibi, kısa sürede çevrelenerek söndürüle-
cek gıbı olmadığını konuşmuştuk. (Dünya Ekono-
misine Bakış, 26/03/01). Makedonya'daki Arna-
vLrtların etnik hakları için mücadele ettiğini söyle-
yen Ulusal Kurtuluş Ordusu, hem Makedonya
içinden, hem de Kosovalı Arnavutların örgütü
UÇK'den destek alıyordu, hem de başlayan süre-
cin ABD'nın bölgedekı "kanşık hesaplanyla",
CIA'nın gizli operasyonlarıyla (Global Politikül-
tür, 28/03/01) ilışkili olduğunu, ABD güçlerinin Ar-
navut gerillalara en azından göz yumduğunu gös-
terenverılervardı. Üstelık ABD'nın DaytonAnlaş-
ması'nın ve Kosova düzenlemelerının bölgedekı
soruna çözüm getirmedığinı, şımdi etnik olarak
homojen küçük devletler kurulmasına ilişkin bir
projenin ABD savunma çevrelerinde giderek
güçlendiğini düşündüren gelişmeler de vardı.
Kimi gözlemciler bu bağlamda ABD'nin şimdi
etnik olarak homojen (Arnavut) büyük Kosova
projesini benimsemeye başladığını düşünüyor-
iardı. Bu da ister istemez Makedonya'nın bö-
lünmesi anlamına gelecektı.
O günlerden bugüne Balkanlar'daki trajedi
ağırlaşmaya devam etti. Peki, bölgede özellik-
le ABD açısından çozülmesı gereken sorun aca-
ba neydi? Bu hafta, bu konuya değinerek Ma-
kedonya ve Balkan sorununu daha geniş bir
bağlamda değerlendirmeye olanak verebilecek
bazı verilerı aktarmak istiyorum.
Petrol boru hatları
Avrupa Komısyonu'yla, Arnavutluk, Ermenis-
tan, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Yu-
nanistan, Moldova, Romanya, Rusya, Türkiye
ve Ukrayna'nın bırlıkte kurdukları Karadeniz Böl-
gesel Enerji Merkezi'nın web sıtesındekı btr ha-
rita (http://www. bsrec.bg/taskfor-
ce/SYNERGY/ oilprojects2.htmO, Kafkas-
ya'dan gelen hampetrolü Avrupa'ya ulaştırmak
uzere planlanmış bir boru hattı projesinin geçece-
ği yolu gösteriyor. Bulgaristan'ın Burgas limanın-
dan başlayan, Bulgaristan, Makedonya ve Ar-
navutluk tan geçerek Vlore lımanında Adhyatik
Denizı'ne ulaşan bu projenm adı Trans Balkan
Boru Hattı. George Monbiot'ın ABD Ticaret ve
Gelıştırme Ajansı'ndan aktardığına göre (The Gu-
ardian 15/03/01), "Hazar bölgesinden deniz yo-
luyla gelen petrolün hacmi, kısa zamanda Bo-
ğazlar'ın geçiş güvenliği sınırını aşacak". Bu
yüzden Trans Balkan boru hattı, "Ham petro-
lün ABD rafinerilerine kesintisiz ulaşmasını,
Doğu-Batı koridorunun açılmasında ABD şir-
ketlerinin anahtar rol oynamasını sağlayacak
ve ABD hükümetinin bölgedekı özelleştirme
hedeflerini ileıietecek bir araç olarak büyük
öneme sahip."
Yıllardır tartışılmakta olan bu petrol boru hattı
"bölgenin, doğudan-batıya uzanan, KoridorS
olarak da adlandırılan altyapısının önemli bir
parçası olacak".
Bu ulaşım koridoru projesi Nisan 1994'te Avru-
pa Birliği tarafından onaylanmış. ABD tarafından
destekienen fızibılite çalışması 1996'da tamam-
lanmış. 9 Aralık 1998 günü Sofya'da bir konferans-
tım: ABD o zaman burada dünyadakı en büyük
üstlerinden binnı kuruyor ve entelijans kaynakla-
nnagöre UÇKyi ve CIA'in gizli ordusunu da bu-
rada eğıtıyor, silahlandırıyor.
BP-Amoco-ARCO-Chevron ve Texaco
Prof. Chussodovvski'nın bir araştırmasına gö-
re Trans-Balkan boru hattı projesinin arkasında
ABD ve ingiliz petrol şirketlerinın oluşturduğu. ABD
merkezh AMBO konsorsıyumu var (http://empe-
rors-clothes.com/articles/choss/pipe.htm.).
Boru hattı projesinin fizibılıte çalışmasınt, ABD
Başkan Yardımcısı Chaney'ın şirketi Haliibur-
Balkanlar'da yaşanan trajedinin arka planında, Hazar petrolleriyle ilgili güç savaşı var.
ta Arnavutluk Devlet Başkanı, "Sırbistan sınırla-
n içinde gerçekleşecek bir çözüm kalıcı bir
barış sağlamaz" diyerek de bir anlamda, "Eğer
Trans Balkan boru hattının gerçekleşmesini
istiyorsanız Arnavutlan Sırkpların elinden kur-
taracaksınız" mesajını vermış. Monbıot bir nok-
taya daha dikkat çekiyor. 1993'te Koridor Projesi
onaylanmadan birkaç ay önce, ABD Balkanlar'a
barış gücü gönderiyor. Ama, ılginçtir, ABD güçle-
rı Sırplarla Kosovalı Amavutlann çatıştığı bölgeye
değil, proje güzergâhtna, Makedonya'nın kuzey sı-
nırına yerieşiyor. Mart ayındakı yazımda aktarmış-
ton'un ortak olduğu İngiliz şirketi Brovvn&Roots
hazırlamış. Balkanlar'daki ABD güçlennin gerek-
sinimlerini karşılama işi de Halliburton'a verilmış.
ABD'nin Kosova'daki devaskeri üssünü ınşa eden
şirket de Halliburton. ABD yönetimi, Ticaret ve
Gelişme Ajansı'nın Güney Balkan Gelişme Ini-
siyatifi aracılığıyla AMBO'nun petrol boru hattı
. projesini destekliyor.
Chussodowski'ye göre "Avrupa Birliği bu pet-
rol boru hattının planlanması ve pazarlığının
yapılması sürecinden büyük ölçüde dışlan-
mış... Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan
ile imzalanan Niyet Memorandumu (MOU) pet-
rol boru hattını içine alan bir şeridin iki yaka-
sındaki topraklann ve ulaşım koridorunun top-
raklannın kullanım haklanm, tümüyte AMBO
konsorsiyumuna devretmiş" MOU, petrol boru
hattının inşa hakkını, hatta yatınmcılarla ve kredi
kaynaklanyla anlaşma yapma hakkını tümüyle AM-
BO'ya veriyor. MOU, Bulgaristan, Makedonya ve
Arnavutluk hükümetlerini de anlaşmanın bazı mad-
delerını gizli tutmaya mecbur bırakıyor. AMBO Ko-
ridor-8 projesiyle de yakından ilişkili. Bu proje kap-
samında, bölgedeki ilgili sektörlerde. serbestleş-
tirme ve özelleştirme işlemleri ise her zamanki gi-
bi IMF ve Dünya Bankası gozetımı altında gerçek-
leştırılecek. ABD kaynaklı Bechtel, Enron ve Ge-
neral Electric, Koridor-8 projesine talip olan şır-
ketlenn başında geliyor.
Prof. Chussodovvski, bu projelenn ABD'nin
Güneydoğu Avrupa'daki nüfuz alanının oluştu-
rulması ve Hazar havzasına, Total-Fina-Elf gi-
bi Avrupa şirketleriyle rekabet halinde olan. BP-
Amoco-ARCO, Chevron ve Texaco gibi ABD
ve İngiliz petrol şirketlerinin çıkarlarının korun-
masını amaçladığını ileri sürüyor.
Chussodovvski'nin bulgularına göre ABD'nin
Makedonya'daki gizli operasyonlarının arkasın-
da, petrol boru hattı güzergâhında ve Balkan-
lar'daki stratejik koridor üzerinde bir seri pro-
tektorat oluşturma planı var.
Makedonya, Balkanlar'da Avrupa Birliği'yle bü-
tünleşme yotunda çok önemli bir adım olan Sta-
bilizasyon Anlaşması'nı (SAA) imzalayan ılk ül-
keydi. Bu anlaşma, Makedonya'da "ticari ser-
bestleşme, siyasi iş birliği ekonomik ve ku-
rumsal reformlar ve Avrupa Birliği yasalarının
uygulanmaya konulması için birtemel oluştu-
ruyordu". SAA, petrol boru hattının ve Koridor-
8'in tam ortasında bir ülkenin Avrupa Birliği'nin sı-
yasi ve ekonomik etki alanı içine alınmasına yol
açacaktı. Makedonya'nın parçalanarak, kuzeyın-
deki Arnavut bölgesinin Kosova'ya bağlanması
ya da burada bir protektorat kurulması petrol bo-
ru hattı ve Koridor-8 üzerindeki ABD denetimıni
garanti altına alacaktır.
Makedonya'da oraya çıkan destabilizasyon
sürecıni, daha genelde Doğu Avrupa'yı. Bal-
kanlar'ı ve eski SSCB cumhuriyetlerini içeren
bir bölgede, dev şırketlerın paylaşım savaşının,
Wall Street malı sermayesinin, petrol ve sılah şir-
ketleriyle birtikte, AB ve Alman Markı (ve Euro)
etkisini kırarak, ABD'yi ve dolann egemenliğinı
kurma girişiminin bir parçası olarak görmek ve
gelişmeleri bu bağlamda değerlendirmek için
sanınm yeterince gerekçe var.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Darbe 'Reel'e İniyor
Yaşanmakta olan ekonomik bunalımın, üretici
ya da reel sektörjere nasıl yansıdığı yavaş yavaş
açıklık kazanıyor. Üretim düşüşleri, hükümetin bek-
ledığinden çok daha büyük boyutlardadır. DİE ta-
rafından geçen hafta açıklanan, 2001 yılı ilk dört
aylık üretim endeksi verileri, sanayide (madenci-
lik, imalat, enerji, su) dört aylık ortalama olarak
yüzde 4.2'lik bir üretim düşüşü olduğunu gösteri-
yor; oysa hükümetin, IMF ile üzerinde anlaştığı
"Program", bu yılın ilk çeyreğinde, sanayi üretimi-
nin büyüme ortalamasını, yüzde sıfır olarak öngö-
rüyordu (Tablo: 4).
Sanayinin esasını oluşturan imalat sanayiinde
ise üretim, Nisan 2001 'de, geçen yılın nisan ayına
göre, yanı aylık ortalama olarak yüzde 12.0 azal-
mış; dört aylık ortalama, geçen yılın ilk dört ayı-
na göre eksi yüzde 4.6 olmuştur.
imalatın üretim değişimi, alt sektörler düzeyin-
de çok daha ılginç sonuçlar veriyor.
İmalat sanayiinin alt sektörleri, genellikle, temel
tüketim ürünleri, ara mallan ve yatınm mallan
üretimi olmak üzere üç ana gruba ayrılır. Temel tü-
ketım sektörlerinin, gıda, tütün, giyim ve deri gibi
ürünlerınde üretim ya hiç azalmamış ya da azalış
çok sınırlı kalmıştır. Ornegin gıda sektöründe dört
aylık ortalama aynı kalıyor; geçen yıla göre de-
ğışmıyor. ancak 2001 Nisan'ında geçen yılın ni-
sanına göre yüzde 10.2 azalma vardır. Dokuma
sanayiinde de dört aylık ortalama olarak yüzde
9.5'e; yalnız nisanda da yüzde 14.1 'e ulaşan bir
uretım düşuşü söz konusudur. Bu ikili, yani gıda
ve dokuma, imalat sanayiinin her bakımdan önde
gelen sektörleridir. Bunlara karşılık giyim sektörün-
de, dört aylıkta önemli olmasa da Nisan 2001 'de
yüzde 9.7'lik bir üretim artışı vardır.
Kâğıt, kimya, metal ana sanayii gibi ara malı alt
sektörlerinde ise dört aylık ortalamalara göre, kim-
ya dışında, üretim ya azalmamış ya da çok sınırlı
oranlarda azalmıştır. Dört aylık ortalamasıyla, kim-
ya sanayiinde üretim azalışı yüzde 15.2'dir.
Asıl önemli üretim düşüşleri yabnm mallan sek-
törlerinde görülmektedir. Yine geçen yıltn ilk dört
ayına göre, 2001 'de dört aylık ortalama olarak
metal eşya sanayiinde yüzde 24.3; makine ve
teçhizat sanayiinde yüzde 18.2; büro, muhasebe
ve bilgi işlem makineleri üretiminde yüzde 66.9;
tıbbi, hassas ve optik araç ve gereçler üretimin-
de yüzde 23.9 ve taşıt araçları ve karoseri üreti-
minde yüzde 23.8 üretim düşüşleri yaşanmakta-
dır. Diğer ulaşım araçları imalatı ise dört aylık or-
talamalara göre yüzde 42.4 büyümeyle alt sektör-
ler içinde en büyük üretim artışını yaşamışsa da,
bu alt sektörün 2001 Nisan ayı üretimi de, geçen
yılın nisanına göre yüzde 4.6 oranında düşüş gös-
termektedir.
•••
Çıplak sayıların kanıtladığı acı gerçek şudun
İmalat sanayii, en büyük üretim gerilemelerini, ya-
tınm mallan üretiminde yaşamaktadtr. Oysa eko-
nominin düzlüğe çıkmasında asıl etkisi olacak olan,
yatınm mallan sektörüdür. Yatınm mallan, yenil-
mez, ıçılmez, başka sektörlerin yatırımlarında kul-
lanılır. Bu nedenle, yatınm mallan üretiminin bu öl-
çüde azalması, asıl öbür sektörlerin yatırım yap-
madıklarının da göstergesi olarak önemlidir; yatı-
nmlann durma noktasına geldiğinin bir başka
kanıtıdır.
Yatırım yapılmaması kaçınılmaz olarak iki sonuç
verecektır: bunlardan birincisi işsizliktir, ikincisi
de gelecek dönemlerde daha yaygın mal ve hiz-
met üretimi düşüşleridir Yine DlE'nin son veri-
lerine göre, bu yılın ilk üç ayında, geçen yılın son
üç ayına göre, çalışan sayısı, 960 bin kişi azalmış-
tır. Bunların yalnızca 183 bin kişisi, sanayi işçisidir.
Yatırımsızlık, kaçınılmaz olarak yaşanmakta olan
ağır işsizleşme sürecini, daha da ağırlaştıra-
caktır.
Yatırımsızhğın ve buradan üretimsizliğin yarata-
cağı bir olumsuz sonuç da yaşanacak olan yerli
mal ve hizmet sunumu yetersizlikleridir. Böyle
bir gelişme ise kaçınılmaz olarak, enflasyonu art-
tıncı bir etki yapacaktır. Hükümet, yatınmlan, enf-
lasyonu düşürmek amacıyla kısarken geleceğin
enflasyonunun tohumlannı atıyor. Eğer mal ve hiz-
met sunumu, dışalım yoluyla arttınhrsa, o zaman,
yerli üretim düşüşleri enflasyona neden olmayabi-
lir. Kısaca yerli üretimin yerini dışarıdan satın alı-
nan ürünleralacak; "yabancılann siz üretmeyin, biz
uretelim size satalım" anlayışı geçerii olacaktır.
Yoksa, hükümetin, sabah akşam kapılannda borç
para dilendiği yabancılar, bunu mu istiyor?
yakup(g metu.edu.tr
İthal otomobil
satışlan geriledi
ANKARA (AA)-Yı-
lın ilk 5 ayında 25 bin
784 adet ithal otomobil
satıldı. ithal Otohıobil-
leri Türkiye Mümesil-
leri Derneği verilerin-
den yapılan hesaplama-
ya göre, ocak-mayıs
döneminde en fazla sa-
tılan ithal otomobil
4.595 adet ile Opel ol-
du. Opel'i 4.495 adet
ile Ford ve 4.389 adet
ile Renault izledi.
Aynı dönemde 3.301
adet Volkswagen. 1.635
adet Peugeot, 1.103
adet Lada, 696 adet
Skoda satılırken 610
adet Seat, 569 adet
Honda ve 562 adet To-
yota satışı gerçekleşti.
En az satılanlar
Ocak-mayıs döne-
minde en az satılan it-
hal otomobil 1 adet ile
MG oldu. MG'yi 4 adet
ile Alfa Romeo ve 5
adet ile Ferrari izledi.
Yılın ilk 5 ayında 13
adet Porsche, 24 adet de
Saab satışı gerçekleşti-
rildi. Bu yılın ilk 5 ayın-
da, 25 bin 784 adet ithal
otomobilin 22 bin 977
adeti AB ve EFTA ül-
kelerinden, 1.799 adeti
Doğu Bloku ülkelerin-
den, 1.008 adeti de
Uzakdoğu'dan ithal
edildi.
Girişe kolayhk
ithal binek otomobil-
lerde araç emisyonuyla
ilgili olarak aranan AT
direktiflerine uyma yü-
kümlülüğüne esneklik
getirildi.
Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı'nın Resmi Ga-
zete'de yayunlanan teb-
liği uyannca, çıkış ül-
kesinde ihracat işlem-
leri tamamlanmış veya
gümrüklere gelmiş bi-
nek otomobiller için AT
tip onayı belgelerinde
araç emisyonuyla ilgili
98/69/AT direktifı hü-
kümleri 30 Eylül'e ka-
dar aranmayacak.