Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 MAYIS 2001 PAZAR
8 HABERLEREV DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ABCAYÜREK
I Baştarafi 1. Sayfada
ten sonra halkımızın söyleyeceği fazla bir şey kal-
madığı inancıyla şubat darbesini neredeyse ola-
ğan bir olaymış gibi algılayan konuşmalar yapma-
ya başladı.
Başbakanımız birbıri ardına gelen ekonomik dar-
belerin nedenlerini öyle açıkladı ki, sanki kendile-
ri olayları tribünden izleyen sizin benim gibi bir gâ-
rip âdem! Sadece sopalı kurultayda irat eylediği
nutuktaki garip bir mantıkla "hükümetinin başan-
lı onca icraatının ekonomide birbiri ardına gelen
kasım ve şubat bunalımlannı önleyemediğini" öne
sürdü.
Ya sıraladığı krizi yaratan nedenlere ne demeli?
Başta ağır enflasyon hastalığını sömüren enflasyon
lobisini suçladı. Bankalan eleştirdi ve... "Kimi ban-
ka sahipleri, müşterilerinin parasıyla kendi kasala-
nnı doldurmuşlardır" dedi.
Sanırsınız ki, bu nedenler, (at martini) Debreli Ha-
san'ın başbakanlığı zamanında gerçekleşti de Sa-
yın Ecevit, tribünden izlediği bu serüveni bir mu-
halefet lideri edasıyla kamuoyuna açıklıyor!
Geçmişten gelen iç ve dış borç birikimi dışında
krizi doğuran nedenlerin hemen hepsini çözümle-
mek, örneğin müşterilerinin parasıyla kasalannı dol-
duran bankacıları engellemek Başbakan olarak
Ecevit'in başlıca görevi değil miydi?
Adet haline getirdiği son kişisel kural da hayli il-
ginç. önemli ve rejimsel açıdan duyariı sorunlarla
ilgili tartışmalarda yine tribündeki Ecevit gibi dav-
ranıyor. örneğin Ispanya'dan döndüğü sırada Me-
sut Yılmaz'la jandanma arasındaki çatışma sorul-
duğunda verdiği yanıtta, "Çok duyartı konu. Arka-
daşlanmla konuşmadan bir şey söyleyemem, (ba-
sından) özür dilerim" diyor.
Tabii memuru, işçiyi enflasyona ezdirmeyeceği-
ni söyleye söyleye halka şubat krizini yaşatan, 76
yıllık ömrü boyunca çarşı pazar görmeyen Ecevit,
güncel gereksinim maddelerindeki fıyat artışının
hükümetin yıl sonu enflasyon hedefini bile geride
bıraktığını nereden bilecek?
Bir tarihte Özal'a; evli, iki çocuk sahibi memurun
aldtğı ayiıkla geçinemediğini kanıtlayan maaş bord-
rosunu gösterdiğimde bana, "Evlenmeseydi" diye
yanrt vermişti.
Günümüzün sayın iktidan da rahmetli Özal'ınki-
ne benzer bir düşünce sahibi mi acaba? Ekmek-
ten yumurtaya, her alandaki fıyat artışlan karşısın-
dayetersizmantıklan "yemesinler, giymesinler" di-
yecek noktaya mı vardı?
Meraklı bir soru
Sıra sıra açıklanan kamuoyu araştırmalannda hal-
kın hükümete ve Ecevit'e verdiği (yüzde 89 olum-
suz oya karşı yüzde 11 olumlu) not, dilenciye sa-
daka gibi bir şey!
Araştırmalar, partilerin seçimde yüzde 10 barajı-
nı aşamayacağını gösteriyor. Ne ki, Kemal Derviş
gözde yıldız. 7 büyuk ilde yapılan son ANAR anke-
tinde aynı sonuçlann yanı sıra Derviş'e halkın yüz-
de 59'unun güvendiği, yüzde 54'ünün de açıkladı-
ğı programı desteklediği öne sürülüyor.
Peki ama halkın Derviş'e neden güvendiği niçin
araştınlmıyor?
24 saat önce TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan,
hemen herkesin üzennde birleştiği gerçeğı açıkla-
dı: Türkiye iyi yönetilmiyor!
Bu yöneticilerle sağlanan ek kredilerin yerinde
kullanılacağı kuşkulu, dedi.
Derviş'in ne siyasal geçmişi ne de başansızlığa
uğrayan bir ıcraatı var. -Şimdilik- Partili de değil.
Ehvenişer olayı Derviş'te de işliyor. Halk, sivil top-
lum içinde sanlacağı, henüz güven duygusunu yi-
tirmediği bir kuruma, bir insana şans tanımak isti-
yor.
önüne çıkan geçmişi temiz, gelecek vaat eden
şansın adı Kemal Derviş. Sanlıyor!
Ne ki toplum, Derviş'in babasından bu yana ilgi
çekici özelliklerini henüz öğrenemedi.
Örneğin, göreve başladığı günler ABD'de gaze-
tecilere "Ailemden -eşi Amerikalı- uzak durun" de-
meye neden gereksindi acaba?
Işte henüz yanıtlanmayan ilk meraklı soru...
Gerisi nasıl gelir, bugünden bilemeyiz!
Sayısal Loto'da 1 kişi
537 milyar kazandı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Sayısal
Loto'nun bu haftaki
çekilişinde kuponunda
6,7,18,34,42ve48ra-
kamlannı işaretleyen
bir kişi 537 milyar 399
milyon 775 bın lira ık-
ramiye kazandı.
Milli Piyango Idare-
si'nden yapılan açıkla-
maya göre, bu haftaki
çekilişte 5 bilenler 1
mılyar 169 milyon 275
bin, 4 bilenler 10 mil-
yon 460 bin, 3 bilenler
ise 1 milyon 50 bin lira
ıkramiye kazandı.
Telekom'da aıüaşmaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Başbakanlık'ta dûn yapı-
lan Telekom'la ilgili toplantının
ardından Ulaştırma Bakanı E-
nis Öksüz, anlaşmanın sağlan-
dığını bildırdi. Ulaştırma Ba-
kanlığı ve Genelkurmay'ın iti-
razlan yönünde düzenlemeler
yapıldığı öğrenildi. Buna göre,
imtiyazlı hissenin yetkilerinin
yasada ayrıntılı olarak belirlen-
mesi, yabancılann payının yüz-
de 45'i geçmemesi, Uydu Ha-
berleşmesi Genel Müdürlüğü
kurularak uydulann Telekom
kapsamında satışının önlenme-
si, Türk Silahlı Kuvvetleri (T-
SK) ile Telekom arasındaki ha-
berleşmeye ilişkin protokolün
aynen korunması benimsendı.
Ulaştırma Bakanı Öksüz'ün is-
temi üzerine, taslağa imtiyazlı
hissenin Telekom Yönetim Ku-
rulu'nda bir üye ile temsil edil-
mesine ilişkin hükûm eklendi.
Başbakanlık Müsteşan Ah-
met Şağar başkanlığında, dün
Telekom Yasa Taslağı'yla ilgili
yaklaşık 5 saat süren bir toplan-
tı yapıldı. Genelkurmay Muha-
bere Elektronik Bilgi Sistemle-
n Başkanı Koramiral Altaç Aü-
lan'ın arka kapıdan Başbakan-
lığa girerek toplantıya katıldığı
öğrenildi. Hazine Müsteşan Fa-
ikOztrak, toplantının başlangı-
Dervjfrbankarıtafiagorûşmesminarimdanyfiriiyfişeçık^
istanbuVda bankacthkzirvesi
İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Kemal
Derviş, bankacılık sektörü yöneticileriyle yaptığı
görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi.
Derviş, Ziraat Bankası'nın Bebek'teki konuk
evinde. Kamu Bankalan Ortak Yönetim Kurulu
Başkanı Yural Alaşık. Bankalar Birliği Genel Sek-
reteri Ekrem Keskin, Bankalar Birliği Başkanve-
kili Alan Akbaygil ve Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu(BDDK) Başkanı EnginAkça-
koca ile görüştü. Görüşmenin ardından Yeniköy
sahilinde yürüyen ve yurttaşlarla sohbet eden Der-
viş, Bankalar Kanunu'na son şeklinin verilmesiy-
le ilgili olarak ve genel durum konusunda yaptık-
lan görüşmenin çok olumlu geçtiğini söyledi.
Vural Akışık da, Derviş'le yapılan görüşme so-
nucunda bütûn konularda anlaşmaya vanldığını
ifade etti. Akışık, görüşmenin kamu bankalanyla
ilgili değil, ülkemizdeki genel bankalarla ilgili ol-
duğunu söyledi.
Akın Akbaygil ise Bakan Derviş ve yetkilikrin
dikkatini çekmek istedikleri hususun. kamuoyun-
da "hortumlama" olarak bilinen kötü niyetli dav-
ramşlan yapanlarla yapmayanlar arasmda kanun-
da net ifadeler ve aynmlar yapılması olduğunu
belirtti. Derviş ile aralannda zaten görüş aynlığı
olmadığmı öne süren Akbaygil, Derviş'e Banka-
lar Birliği'nin görüşlerini aktardıklannı ve baka-
mn açıklamalanndan tatmin olduklannı söyledi.
BDDK Başkanı Engin Akçakoca da yasamn is-
tedikleri gibi çıkacağmı vurguladı.
Öksüz, Derviş'i 5 saat bekledi
ANKARA (Cumhuriyet Bûro-
su)-IMF'nin parasal desteğinin ön
koşulu olarak istediği Telekom'un
özelleştirilmesinde uzlaşma için
yapılan toplantıya Devlet Bakanı
Kemal Derviş, İstanbul'dan Anka-
ra'ya gelmiş olmasına karşın katıl-
madı. Ulaştırma Bakanı Enis Ök-
süz, Başbakanlık'ta yaklaşık 5 sa-
at bekledi. Öksüz'ün bir gün önce
telefonla görüştüğü Başbakan Yar-
dımcısı Hüsamertin Özkan da top-
lantıya gelmedi. Özelleştırmeden
sorumlu Devlet Bakanı Yükse) Ya-
lova ise lstanbul'dan yaptığı açık-
lamalarla Öksüz 'e yönelik eleştiri-
lerini sürdürdü.
Ulaştırma Bakanı Öksüz'ün,
"Sayın Derviş'le bir kahvara yap-
bk, bir daha yüzünü görmedik.
'Uzmanlanmız görüşsün' diyor,
gidhor. Oysa Sayın Derviş'le de-
tayh bir görüşme yapmanuz lanm.
Uzmanlan da sadece benim ba-
kanlığuna faks çekip 'şunu imza-
layın', diyorlar. Tabii bilgi eksik-
likleri olduğu için de, işler yürü-
müyor. Tıkamyor, Sayın Derviş bu-
nun farkında değil" sözleri basına
yansıdı. Buna karşın dün Başba-
kanlık'ta yapılan toplantıda yine
bürokratlar aracılığıyla uzlaşma
arandı.
Telekom'la ilgili tartışmalar
uzun süredir gündemi oluşturur-
ken Derviş, bakan olduktan sonra
Öksüz'le yalnızca bir kez görüştü.
Öksüz'ün Hazine'ye, Derviş'in de
Ulaştırma Bakanhğı'na gitmeme-
si dikkat çekerken iki bakamn da
eşit düzeyde olduğu, bu nedenle
ortak bir yer olan Başbakanlık'ta
görüşmelerinüı uygun olduğu be-
lirtildi. Ancak dün Başbakanlık'ta
yapılan toplantıya, Derviş lstan-
bul'dan dönmüş olmasına karşın
katılmadı. Konunun taraflanndan
Devlet Bakanı Yalova ise Istan-
bul'da açıklama yaptı.
Yalova, Genelkunnay Başkanlı-
ğı ile Ulaştırma Bakanlığı'nın ya-
salanndan gelen yetkileri olduğu-
nu ve ulusal güvenliğin tehlikede
olduğunun düşünülmesi duru-
munda hisse oramna bakılmaksı-
zın Telekom'a doğrudan el koya-
bileceklerini savundu. Ulaştınna
Bakanlığı'nın yabancılara satıla-
cak hisse konusunda, yüzde 5 ça-
lışanlara ve küçük tasarrufçuya
aynlan payı çıkardıktan sonra he-
saplama yapmasını eleştiren Yalo-
va, şöyle konuştu:
"Ticaret hukukunda yüzde 95'i
üzerinden çoğunluk hesabı yapü-
maz. Yüzde 49'u yabancılara saü-
hrsa,buS'inideçalışanlardantop-
lar, bir yabancı çoğunluk sağlar
şeklinde bir kaygı belki hakfa ola-
bilir, ama tasanda demişim ki,
'Hiçbir şekilde yabancı gerçek ve
tüzelkişinin eline yüzde 51 geçe-
mez.' Farkta hisse gnıplan hiçbir
şekilde birbirinden hisse transfer
edemez."
cından 3.5 saat sonra Başbakan-
lık'tan aynldı. Öztrak'ın Hazi-
ne'de bekleyen Devlet Bakanı
Kemal Derviş'e gelinen noktay-
la ilgili olarak bilgi verdiği öğ-
renildi.
Ulaştırma Bakanı Öksüz. tas-
lağın tamamı üzerinde anlaşma
sağlandığmı belirtirken "Genel-
kurmay Başkanhğı'nm da, bi-
zim de üzerinde hassasiyetle
durduğumuz konuiar taslağa
yansunıştır'' dı\ e konuş-
tu. "Hisse senetlerinin
yüzde 95'inin nama yazt-
hp yazılmadığı'' sorusu
üzerine Öksüz, "Taslağa
bu konu, kamında yazıh
olduğu şekilde konukhı"
yanıtmı verdi.
Alman bilgiye göre,
taslakta imtiyazlı hisse-
nin yetkisi "Imtiyazh his-
se sahibi, milByararlann
korunması amacryla ül-
ke ekonomisini ve güven-
Hğini etkile>ecek karar-
larda, anasözkşme deği-
şikliklerinde, nama yazı-
h hisselerin devrinde, ye-
ni şirketier kuruhnası ve-
ya kurulu bulunan şir-
ketiere iştirak edümesin-
de, uydu işletmeciUği ve
tasarruflannda ve 50
milyon ABD Dolan'm
aşan yatuım, bakun ve
onanmlarda söz ve onay
hakkma sahiptir" hük-
müyle belirlendi. Ulaş-
tırma Bakam Öksüz'ün
uyansı üzerine, imtiyaz-
lı hissenin ancak yöne-
timde temsil edilmesi
durumunda alınacak ka-
rarlan amnda öğrenerek
yetkisini kullanabileceği
dikkate alınarak "Yüzde
1 imtiyazlı hissesi olanın
yönetunde temsil edilme-
sine" ilişkin hüküm ek-
lendi.
Hazine'nin taslağında
yüzde 49 olarak öngörü-
len yabancılann sahip
olacaklan en fazla hisse-
ye ilişkin sınır, toplantı-
da Ulaştırma Bakanlığı
ve Genelkurmay 'ın gö-
rüşleri doğrulrusunda
yüzde 45'e çekildi. Bu
çerçevede ise nama ya-
zıh hisse senetleri uygu-
lamasına gidilip gidil-
memesi yabancılann pa-
yının sınırlandınlmasın-
da önem taşıyor. Türk Sı-
lahh Kuvvetleri (TSK)
ile Telekom arasındaki
haberleşmeye ilişkin
protokolün de aynen ko-
runması kararlaştmldı.
Toplantıdan Genelkur-
may yetkililerinin çık-
masmın ardmdan Hazi-
ne'nin, Ulaştırma Ba-
kanlığı'mn karşı çıktığı
lisans verme yetidlerinin
Telekomünikasyon Ku-
rumu'na devrine ilişkin
konuyu gündeme getir-
diği kaydedildi. Ulaştu-
ma Bakanlığı yetkilileri-
nin ise bu konunun özel-
leştirmeyle ilgisi ol-
madığmı belirterek son-
ra görüşülmesini istediği
belirtildi.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
en alttan 10 santimlik bölümü çöpe atacak.
Yeni haberiere koşmaktan başka çare yok, elde-
ki haber "çöpe manşet".
Olağanüstü haberyoğunluğunun yaşandığı Tür-
kiye'de bir hafta önceki olay bile daha aydınlan-
madan bayatlayabiliyor.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in seçi-
lişinden bu yana geçen olaylan, yazdığımız haber-
Ieri düşününce aklıma bunlar geldi...
2000 yılının mart nisan aylan Demirei'in 5+5 ina-
dı, Meclis'in direnci ile geçmişti. Bunun kabul gör-
memesi üzerine Ecevit, "buldum" deyip, Anaya-
sa Mahkemesi Başkanı Sezer'i önermişti. 5 Ma-
yıs'ta seçilen Sezer, 16 Mayıs'ta da göreve başla-
mıştı.
Sezer'in ilk aylannda Cumhuriyet ailesi ve onun
etrafındaki halkalardan farklı tepkiler almıştık. Bir
kesim şunu söylüyordu:
"Nasıl olur da Sezer'i desteklersiniz? Ikinci cum-
huriyetçilere göz kırptığı söyleniyor..."
Bir başka kesimin tepkisi de şuydu:
"Sezer'i neden yeterince desteklemiyorsunuz?
Bizce o, Atatürk ve Inönü'den sonra Çankaya'ya
çıkmış en değerli kişi..."
Zaman birinci ucu biraztörpüledi. Ancak hâlâ bir
kesimin kuşkulannı koruduğunu görüyoruz. Se-
zer'e kamuoyu desteği ise anket gerektirmeyecek
kadar açık. Toplum onu kendisinden biri olarak
görüyor. Bu anlamda fazla tanıması da gerekmi-
yor.
Hükümetle karşı karşıya geldiği günlerde, Se-
zer'in hükümetin kararname inadına karşı hukuk
safında yer almasını onayladığımızı vurgulayıp,
"Ancak" demiştik, "Sezer'in sadece hukuk dilini
değil, bulunduğu makam gereği siyaset dilini de
bilmesi gerekir".
Bir okur anında faksla yanıt vermişti:
"Sayın Balbay, Sezer ne olur siyaset dilini öğ-
renmesin. Biz onu, siyaset dilini bilmediği için çok
seviyoruz."
Bu durumu da siyasilerimizin bilgisine sunmuş
olalım...
islamcılann şaşı bakışı
Islamcı yelpazede ise Sezer'e şaşı bakış devam
ediyor. Sezer'in her şeye hukuk penceresinden
baktığını gören Islamcılar, "Yaşasın" dediler, "za-
ten bız de bugünlerde demokrasiyte hukuku kul-
lanacaktık. Her şeye hukuksal kılıf bulur, buyurun
Cumhurbaşkanım, deriz."
Sezer'in hükümetle çatışmalannda mutlu oldu-
lar. Ancak, YÖK atamalarından ulusal günlerdeki
değerlendirmelerine, türbanın siyasal kullanımına
karşı duruşundan laiklik vurgusuna kadar başka bir
yelpazeyle karşılaşınca rota değiştirdiler, hemen
yeni kulp taktılar:
"O da halkı karşısına aldı..."
Halt, affedersiniz halk, kendilerinden ibaretya...
Sezer'in hükümetle bugünkü ilişkileri başlangıç-
tan daha farklı bir konuma geldi. Siyasiler, gün-
demdeki yasalan onaylamaması halinde hemen,
"Tam krizi aşıyorduk, Sezerengelledi" demeye ha-
zırlandığı için, yasalarda hukuksal boşluklar bulsa
bile engel olan kişi olmamayı yeğliyor.
Sezer'in yolsuzluklaria mücadele konusunda da
ciddi bir hazırfık yaptığı, Devlet Denetleme Kuru-
lu'na, son seçimi kaybetmiş milletvekili adaylannı
değil de, gerçekten denetleme uzmanlannı atadı-
ğını biliyoruz. Bakalım bunlardan ne çıkacak.
Askerlerie ilişkilerde bir dalgalanma görünmüyor.
Başlangıçtaki tanıma sürecinden sonra, "Çanka-
ya hukuku" büyük ölçüde oturdu.
Cumhurbaşkanının yetkileri devletin biçimlen-
mesinde büyük önem taşıyor. YÖK'ten Anayasa
Mahkemesi'ne kadar pek çok kuruma atanacak ki-
şide son sözü o söylüyor. Birinci yıl bu bakımdan
da olumlu...
Ikinci yıla girerken Sezer deyince akla, hukuk, sa-
delik, dürüstlük geliyor. Bunlann tümü özlediğimiz,
devlet adamlığı değerleri. Sezer'in bunlann yanı-
na, yön verme, çözümlerin önünü açma işlevini de
eklemesini diliyoruz.
ankcum@ttnetnettr
"Gecekondu üniversiteye hayır'
• İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakanı
Metin Bostancıoğlu, üniversitelerin yurdun her
tarafma dengeli şekilde yayılacağını ve şartlan .
uygun olan her yere üniversite yapılması
gerektiğini belirterek "Ama gecekondu
üniversiteye hayır" dedi. Bazı sivil toplum
örgütlerince düzenlenen 'Gelişen ve Yeniden
Yapılanan Sinop' konulu panele katılan
Bostancıoğlu, Sinop Üniversitesi'nin
altyapısının tamamlandığmı söyledi.
Enflasyon farkı
Memura
10.1 zam
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Maliye Ba-
kanlığı, enflasyon farkı
nedeniyle 15 Mayıs'ta
memur maaşlanna yüz-
de 10.1 zam yapılacağını
açıkladı.
Memur maaşlanna ni-
san ayında yapılan yüzde
2.5'lik ek zamla bu yıl
verilen artış rakamı yüz-
de 12.7'ye ulaşmasma
karşın nisan ayı enflasyo-
nuyla yüzde 9.4'lük fark
oluştu. Bu fark, 2 puanlık
iyıleştinne de eklendi-
ğinde 11.4 oluyor. An-
cak, fark Arahk 2000
maaşlanna yansıtıldığı
için zam oranı yüzde
10.1 olacak. Bu durum-
da, en düşük memur ma-
aşı 167 milyon 468 bin li-
radan 184 milyon 400 bin
liraya; en yüksek memur
maaşı 1 milyar 209 mil-
yon liradan 1 milyar 331
milyon liraya çıkacak.
Kredi kartı sahtekarbğı• Baştarafi 1. Sayfada
mışken diğer yollarla ya-
pılan sahtekârlığın bo-
yutu 1 milyon 100 bin
dolara (1.4 trilyon lira)
ulaştı.
En çok görülen sahte-
kârlıklardan birini inter-
net üzerinden yapılan iş-
lemlerden kart numarası
ve son kullanma tarihi gi-
bi bilgilerin elde edihne-
si yoluyla yaşanan olay-
lar oluşturuyor.
Sahte kartlar ise sahte-
kârlığm üçüncü yolunu
oluşturuyor. Bu üç yön-
tem içinde yalnız numa-
ranın bulunduğu sahte
kartlar en çok kullanüan
yöntemi oluşturuyor. An-
cak, bu tip kartlann kul-
lamlmasmda çok büyük
oranla, kartla işlem ya-
pan işyerleri durumu fark
ediyor.
Bu yolla yapılan sahte-
kârlıklarda işyerlerinin
sahtekârlıktan pay aldığı
iddia ediliyor.
Aynca kredi kartı man-
yetik bant bilgisinin kul-
lamldığı kartlar ile hem
manyetik bilginin hem de
kart numarasımn sahte
olduğu kartlar da diğer
sahte kartlan oluşturu-
yor.
Sahte başvuru da sah-
tekârlıkta kullanılan bir
başka yöntem.
Kayıp, çalıntı ya da
başka yöntemlerle kredi
kartlan ile sahtekârlık ya-
pılan yerlerin başmda
benzinci, kuyumcu ve gi-
yim eşyası satan yerler
geliyor.
1999 yılında kredi kar-
tı sahtekârlığı yüzde
31 'lik bir oranla en çok
benzincilerde yapıhnış-
ken geçen yıl ilk sıraya
yüzde 27'lik oranla ku-
yumcularyerleşti. Sahte-
kârlığın daha çok turistle-
rin yoğun olduğu Güney
bölgelerinde yapıldığma
dikkat çeken yetkililer,
sahte kartlann çok büyük
bir kısmının da yurtdışı
kaynaklı olduğunu dile
getiriyorlar.
Sahte kartlar en çok
Balkan ülkeleri ve Uzak-
doğu ülkelerinde yapıla-
Nelere dikkat etmeli?
- Kart sahipleri, özeuHde takshM
ahşverişlerde kart numarasmı
verirken banka hesap
numaralanna gösterdikleri özeni
göstermeli Güvenüğinden emin
ohnadığı işverierine kart numarası
vermemeB.
- Özellikle lokanta ve benzeri
yerierde hesap ödenirken POS
makinesinden geçinnek üzere
götürülmemesine, mumkünse bu
işlemin masada ya da kasada
yapılmasma çalışılmah. Çünkü,
POS makinesinden çekilen
kartlarda, slibi çeken kişi ikinci
slip çekerek kart bilgilerine sahip
olabüiyor ve daha sonra kötü
niyetli olarak kullanabiliyor.
-lurtdışmacıkıldığında
pasaportlara ne kadar dikkat
edDiyorsa, kredi kartlanna da o
kadar dikkat edOmeM.
- Telefonla yapılan alışverişlerde
mümkün olduğu kadar kart
numarası verihnemeîi. Görüşmeler
yüz yüze yapılmah.
rak Türkiye'ye getirili-
yor.
Kredi kartlan ile yapı-
lan sahtekârhğı en az se-
viyeye indirmek üzere bir
dizı çalışma yapıhyor.
Bunlann başında da
"chip kart" uygulaması
geliyor. "VisaveMaster"
kartın aldığı bir kararla
Avrupa'da tüm ülkeler
2005 yıl sonuna kadar
chip kart uygulamasına
geçmek durumunda. Söz
konusu kartlar Fransa,
Ingiltere ve Italya'da kul-
lanılmaya başlanmış bi-
le.
Bu kartlann Türkiye'de
de kullanıma girebilmesi
için altyapmın hazır ol-
ması gerekiyor. Anadolu
Kredi Kartlan Grubu
(AKK) Genel Müdürü
Neslihan Güzey, kendi
projelerinin tamam oldu-
ğunu ve mayıs ayı sonun-
da chip kartlar için gerek-
li altyapıyı devreye soka-
caklannı söylüyor.
Birdoğan türkülerle uğurlandı
İstanbul Haber Servisi - Halk bi-
limci, araşttrmacı-yazar Nejat Bir-
doğan, son yolculuğuna türkülerle
uğurlandı. Uzun süredir kanser teda-
visi gören ve önceki gün Avcılar'da-
ki evinde yaşammı yitiren Nejat Bir-
doğan, Esenyurt Mezarlığı'nda dü-
zenlenen törenin ardından toprağa
verildi.
Cevri mahlasıyla yazdığı şiirleri
ezgileştirilen ve Türk halk müziğin-
de sevilen pek çok türkünün de söz-
lerini yazan Birdoğan, vasiyeti üze-
rine toprağa verilirken mezanrun ba-
şında sazlar çalmıp nefesler okundu.
Esenyurt Mezarhğı'ndaki törene;
eşi ressam Dr. Şule Birdoğan, Rk-
retve FUizOtyam,ZaferGündoğdu,
Mehmet Özbek, Tolga Sağ, Sabahat
Aslan, Lütfû Kaleli, Işçi Partisi yö-
neticileri, Pır Sultan Abdal Dernek-
leri Genel Başkanı AH Balkız. Avnı-
pa Alevi Birlikleri Federasyonu Ge-
nel Başkan Yardımcısı Necari Şahin,
Pir Sultan Abdal Vakfı Başkanı
MurtazaDemir, Alevi-Bektaşi Kül-
tür Birliği Başkanı Adil Aü Atalay,
Muzaffer Özdemir, Sinan Çefik ve
Nejat Bırdoğan'ın çok sevdiği dos-
tu ozan Zevnüd ile dostlan katıldı.