16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 MAYIS 2001 PAZAR 8 HABERLEREV DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ABCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada ten sonra halkımızın söyleyeceği fazla bir şey kal- madığı inancıyla şubat darbesini neredeyse ola- ğan bir olaymış gibi algılayan konuşmalar yapma- ya başladı. Başbakanımız birbıri ardına gelen ekonomik dar- belerin nedenlerini öyle açıkladı ki, sanki kendile- ri olayları tribünden izleyen sizin benim gibi bir gâ- rip âdem! Sadece sopalı kurultayda irat eylediği nutuktaki garip bir mantıkla "hükümetinin başan- lı onca icraatının ekonomide birbiri ardına gelen kasım ve şubat bunalımlannı önleyemediğini" öne sürdü. Ya sıraladığı krizi yaratan nedenlere ne demeli? Başta ağır enflasyon hastalığını sömüren enflasyon lobisini suçladı. Bankalan eleştirdi ve... "Kimi ban- ka sahipleri, müşterilerinin parasıyla kendi kasala- nnı doldurmuşlardır" dedi. Sanırsınız ki, bu nedenler, (at martini) Debreli Ha- san'ın başbakanlığı zamanında gerçekleşti de Sa- yın Ecevit, tribünden izlediği bu serüveni bir mu- halefet lideri edasıyla kamuoyuna açıklıyor! Geçmişten gelen iç ve dış borç birikimi dışında krizi doğuran nedenlerin hemen hepsini çözümle- mek, örneğin müşterilerinin parasıyla kasalannı dol- duran bankacıları engellemek Başbakan olarak Ecevit'in başlıca görevi değil miydi? Adet haline getirdiği son kişisel kural da hayli il- ginç. önemli ve rejimsel açıdan duyariı sorunlarla ilgili tartışmalarda yine tribündeki Ecevit gibi dav- ranıyor. örneğin Ispanya'dan döndüğü sırada Me- sut Yılmaz'la jandanma arasındaki çatışma sorul- duğunda verdiği yanıtta, "Çok duyartı konu. Arka- daşlanmla konuşmadan bir şey söyleyemem, (ba- sından) özür dilerim" diyor. Tabii memuru, işçiyi enflasyona ezdirmeyeceği- ni söyleye söyleye halka şubat krizini yaşatan, 76 yıllık ömrü boyunca çarşı pazar görmeyen Ecevit, güncel gereksinim maddelerindeki fıyat artışının hükümetin yıl sonu enflasyon hedefini bile geride bıraktığını nereden bilecek? Bir tarihte Özal'a; evli, iki çocuk sahibi memurun aldtğı ayiıkla geçinemediğini kanıtlayan maaş bord- rosunu gösterdiğimde bana, "Evlenmeseydi" diye yanrt vermişti. Günümüzün sayın iktidan da rahmetli Özal'ınki- ne benzer bir düşünce sahibi mi acaba? Ekmek- ten yumurtaya, her alandaki fıyat artışlan karşısın- dayetersizmantıklan "yemesinler, giymesinler" di- yecek noktaya mı vardı? Meraklı bir soru Sıra sıra açıklanan kamuoyu araştırmalannda hal- kın hükümete ve Ecevit'e verdiği (yüzde 89 olum- suz oya karşı yüzde 11 olumlu) not, dilenciye sa- daka gibi bir şey! Araştırmalar, partilerin seçimde yüzde 10 barajı- nı aşamayacağını gösteriyor. Ne ki, Kemal Derviş gözde yıldız. 7 büyuk ilde yapılan son ANAR anke- tinde aynı sonuçlann yanı sıra Derviş'e halkın yüz- de 59'unun güvendiği, yüzde 54'ünün de açıkladı- ğı programı desteklediği öne sürülüyor. Peki ama halkın Derviş'e neden güvendiği niçin araştınlmıyor? 24 saat önce TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, hemen herkesin üzennde birleştiği gerçeğı açıkla- dı: Türkiye iyi yönetilmiyor! Bu yöneticilerle sağlanan ek kredilerin yerinde kullanılacağı kuşkulu, dedi. Derviş'in ne siyasal geçmişi ne de başansızlığa uğrayan bir ıcraatı var. -Şimdilik- Partili de değil. Ehvenişer olayı Derviş'te de işliyor. Halk, sivil top- lum içinde sanlacağı, henüz güven duygusunu yi- tirmediği bir kuruma, bir insana şans tanımak isti- yor. önüne çıkan geçmişi temiz, gelecek vaat eden şansın adı Kemal Derviş. Sanlıyor! Ne ki toplum, Derviş'in babasından bu yana ilgi çekici özelliklerini henüz öğrenemedi. Örneğin, göreve başladığı günler ABD'de gaze- tecilere "Ailemden -eşi Amerikalı- uzak durun" de- meye neden gereksindi acaba? Işte henüz yanıtlanmayan ilk meraklı soru... Gerisi nasıl gelir, bugünden bilemeyiz! Sayısal Loto'da 1 kişi 537 milyar kazandı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Sayısal Loto'nun bu haftaki çekilişinde kuponunda 6,7,18,34,42ve48ra- kamlannı işaretleyen bir kişi 537 milyar 399 milyon 775 bın lira ık- ramiye kazandı. Milli Piyango Idare- si'nden yapılan açıkla- maya göre, bu haftaki çekilişte 5 bilenler 1 mılyar 169 milyon 275 bin, 4 bilenler 10 mil- yon 460 bin, 3 bilenler ise 1 milyon 50 bin lira ıkramiye kazandı. Telekom'da aıüaşmaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Başbakanlık'ta dûn yapı- lan Telekom'la ilgili toplantının ardından Ulaştırma Bakanı E- nis Öksüz, anlaşmanın sağlan- dığını bildırdi. Ulaştırma Ba- kanlığı ve Genelkurmay'ın iti- razlan yönünde düzenlemeler yapıldığı öğrenildi. Buna göre, imtiyazlı hissenin yetkilerinin yasada ayrıntılı olarak belirlen- mesi, yabancılann payının yüz- de 45'i geçmemesi, Uydu Ha- berleşmesi Genel Müdürlüğü kurularak uydulann Telekom kapsamında satışının önlenme- si, Türk Silahlı Kuvvetleri (T- SK) ile Telekom arasındaki ha- berleşmeye ilişkin protokolün aynen korunması benimsendı. Ulaştırma Bakanı Öksüz'ün is- temi üzerine, taslağa imtiyazlı hissenin Telekom Yönetim Ku- rulu'nda bir üye ile temsil edil- mesine ilişkin hükûm eklendi. Başbakanlık Müsteşan Ah- met Şağar başkanlığında, dün Telekom Yasa Taslağı'yla ilgili yaklaşık 5 saat süren bir toplan- tı yapıldı. Genelkurmay Muha- bere Elektronik Bilgi Sistemle- n Başkanı Koramiral Altaç Aü- lan'ın arka kapıdan Başbakan- lığa girerek toplantıya katıldığı öğrenildi. Hazine Müsteşan Fa- ikOztrak, toplantının başlangı- Dervjfrbankarıtafiagorûşmesminarimdanyfiriiyfişeçık^ istanbuVda bankacthkzirvesi İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Kemal Derviş, bankacılık sektörü yöneticileriyle yaptığı görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi. Derviş, Ziraat Bankası'nın Bebek'teki konuk evinde. Kamu Bankalan Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Yural Alaşık. Bankalar Birliği Genel Sek- reteri Ekrem Keskin, Bankalar Birliği Başkanve- kili Alan Akbaygil ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu(BDDK) Başkanı EnginAkça- koca ile görüştü. Görüşmenin ardından Yeniköy sahilinde yürüyen ve yurttaşlarla sohbet eden Der- viş, Bankalar Kanunu'na son şeklinin verilmesiy- le ilgili olarak ve genel durum konusunda yaptık- lan görüşmenin çok olumlu geçtiğini söyledi. Vural Akışık da, Derviş'le yapılan görüşme so- nucunda bütûn konularda anlaşmaya vanldığını ifade etti. Akışık, görüşmenin kamu bankalanyla ilgili değil, ülkemizdeki genel bankalarla ilgili ol- duğunu söyledi. Akın Akbaygil ise Bakan Derviş ve yetkilikrin dikkatini çekmek istedikleri hususun. kamuoyun- da "hortumlama" olarak bilinen kötü niyetli dav- ramşlan yapanlarla yapmayanlar arasmda kanun- da net ifadeler ve aynmlar yapılması olduğunu belirtti. Derviş ile aralannda zaten görüş aynlığı olmadığmı öne süren Akbaygil, Derviş'e Banka- lar Birliği'nin görüşlerini aktardıklannı ve baka- mn açıklamalanndan tatmin olduklannı söyledi. BDDK Başkanı Engin Akçakoca da yasamn is- tedikleri gibi çıkacağmı vurguladı. Öksüz, Derviş'i 5 saat bekledi ANKARA (Cumhuriyet Bûro- su)-IMF'nin parasal desteğinin ön koşulu olarak istediği Telekom'un özelleştirilmesinde uzlaşma için yapılan toplantıya Devlet Bakanı Kemal Derviş, İstanbul'dan Anka- ra'ya gelmiş olmasına karşın katıl- madı. Ulaştırma Bakanı Enis Ök- süz, Başbakanlık'ta yaklaşık 5 sa- at bekledi. Öksüz'ün bir gün önce telefonla görüştüğü Başbakan Yar- dımcısı Hüsamertin Özkan da top- lantıya gelmedi. Özelleştırmeden sorumlu Devlet Bakanı Yükse) Ya- lova ise lstanbul'dan yaptığı açık- lamalarla Öksüz 'e yönelik eleştiri- lerini sürdürdü. Ulaştırma Bakanı Öksüz'ün, "Sayın Derviş'le bir kahvara yap- bk, bir daha yüzünü görmedik. 'Uzmanlanmız görüşsün' diyor, gidhor. Oysa Sayın Derviş'le de- tayh bir görüşme yapmanuz lanm. Uzmanlan da sadece benim ba- kanlığuna faks çekip 'şunu imza- layın', diyorlar. Tabii bilgi eksik- likleri olduğu için de, işler yürü- müyor. Tıkamyor, Sayın Derviş bu- nun farkında değil" sözleri basına yansıdı. Buna karşın dün Başba- kanlık'ta yapılan toplantıda yine bürokratlar aracılığıyla uzlaşma arandı. Telekom'la ilgili tartışmalar uzun süredir gündemi oluşturur- ken Derviş, bakan olduktan sonra Öksüz'le yalnızca bir kez görüştü. Öksüz'ün Hazine'ye, Derviş'in de Ulaştırma Bakanhğı'na gitmeme- si dikkat çekerken iki bakamn da eşit düzeyde olduğu, bu nedenle ortak bir yer olan Başbakanlık'ta görüşmelerinüı uygun olduğu be- lirtildi. Ancak dün Başbakanlık'ta yapılan toplantıya, Derviş lstan- bul'dan dönmüş olmasına karşın katılmadı. Konunun taraflanndan Devlet Bakanı Yalova ise Istan- bul'da açıklama yaptı. Yalova, Genelkunnay Başkanlı- ğı ile Ulaştırma Bakanlığı'nın ya- salanndan gelen yetkileri olduğu- nu ve ulusal güvenliğin tehlikede olduğunun düşünülmesi duru- munda hisse oramna bakılmaksı- zın Telekom'a doğrudan el koya- bileceklerini savundu. Ulaştınna Bakanlığı'nın yabancılara satıla- cak hisse konusunda, yüzde 5 ça- lışanlara ve küçük tasarrufçuya aynlan payı çıkardıktan sonra he- saplama yapmasını eleştiren Yalo- va, şöyle konuştu: "Ticaret hukukunda yüzde 95'i üzerinden çoğunluk hesabı yapü- maz. Yüzde 49'u yabancılara saü- hrsa,buS'inideçalışanlardantop- lar, bir yabancı çoğunluk sağlar şeklinde bir kaygı belki hakfa ola- bilir, ama tasanda demişim ki, 'Hiçbir şekilde yabancı gerçek ve tüzelkişinin eline yüzde 51 geçe- mez.' Farkta hisse gnıplan hiçbir şekilde birbirinden hisse transfer edemez." cından 3.5 saat sonra Başbakan- lık'tan aynldı. Öztrak'ın Hazi- ne'de bekleyen Devlet Bakanı Kemal Derviş'e gelinen noktay- la ilgili olarak bilgi verdiği öğ- renildi. Ulaştırma Bakanı Öksüz. tas- lağın tamamı üzerinde anlaşma sağlandığmı belirtirken "Genel- kurmay Başkanhğı'nm da, bi- zim de üzerinde hassasiyetle durduğumuz konuiar taslağa yansunıştır'' dı\ e konuş- tu. "Hisse senetlerinin yüzde 95'inin nama yazt- hp yazılmadığı'' sorusu üzerine Öksüz, "Taslağa bu konu, kamında yazıh olduğu şekilde konukhı" yanıtmı verdi. Alman bilgiye göre, taslakta imtiyazlı hisse- nin yetkisi "Imtiyazh his- se sahibi, milByararlann korunması amacryla ül- ke ekonomisini ve güven- Hğini etkile>ecek karar- larda, anasözkşme deği- şikliklerinde, nama yazı- h hisselerin devrinde, ye- ni şirketier kuruhnası ve- ya kurulu bulunan şir- ketiere iştirak edümesin- de, uydu işletmeciUği ve tasarruflannda ve 50 milyon ABD Dolan'm aşan yatuım, bakun ve onanmlarda söz ve onay hakkma sahiptir" hük- müyle belirlendi. Ulaş- tırma Bakam Öksüz'ün uyansı üzerine, imtiyaz- lı hissenin ancak yöne- timde temsil edilmesi durumunda alınacak ka- rarlan amnda öğrenerek yetkisini kullanabileceği dikkate alınarak "Yüzde 1 imtiyazlı hissesi olanın yönetunde temsil edilme- sine" ilişkin hüküm ek- lendi. Hazine'nin taslağında yüzde 49 olarak öngörü- len yabancılann sahip olacaklan en fazla hisse- ye ilişkin sınır, toplantı- da Ulaştırma Bakanlığı ve Genelkurmay 'ın gö- rüşleri doğrulrusunda yüzde 45'e çekildi. Bu çerçevede ise nama ya- zıh hisse senetleri uygu- lamasına gidilip gidil- memesi yabancılann pa- yının sınırlandınlmasın- da önem taşıyor. Türk Sı- lahh Kuvvetleri (TSK) ile Telekom arasındaki haberleşmeye ilişkin protokolün de aynen ko- runması kararlaştmldı. Toplantıdan Genelkur- may yetkililerinin çık- masmın ardmdan Hazi- ne'nin, Ulaştırma Ba- kanlığı'mn karşı çıktığı lisans verme yetidlerinin Telekomünikasyon Ku- rumu'na devrine ilişkin konuyu gündeme getir- diği kaydedildi. Ulaştu- ma Bakanlığı yetkilileri- nin ise bu konunun özel- leştirmeyle ilgisi ol- madığmı belirterek son- ra görüşülmesini istediği belirtildi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada en alttan 10 santimlik bölümü çöpe atacak. Yeni haberiere koşmaktan başka çare yok, elde- ki haber "çöpe manşet". Olağanüstü haberyoğunluğunun yaşandığı Tür- kiye'de bir hafta önceki olay bile daha aydınlan- madan bayatlayabiliyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in seçi- lişinden bu yana geçen olaylan, yazdığımız haber- Ieri düşününce aklıma bunlar geldi... 2000 yılının mart nisan aylan Demirei'in 5+5 ina- dı, Meclis'in direnci ile geçmişti. Bunun kabul gör- memesi üzerine Ecevit, "buldum" deyip, Anaya- sa Mahkemesi Başkanı Sezer'i önermişti. 5 Ma- yıs'ta seçilen Sezer, 16 Mayıs'ta da göreve başla- mıştı. Sezer'in ilk aylannda Cumhuriyet ailesi ve onun etrafındaki halkalardan farklı tepkiler almıştık. Bir kesim şunu söylüyordu: "Nasıl olur da Sezer'i desteklersiniz? Ikinci cum- huriyetçilere göz kırptığı söyleniyor..." Bir başka kesimin tepkisi de şuydu: "Sezer'i neden yeterince desteklemiyorsunuz? Bizce o, Atatürk ve Inönü'den sonra Çankaya'ya çıkmış en değerli kişi..." Zaman birinci ucu biraztörpüledi. Ancak hâlâ bir kesimin kuşkulannı koruduğunu görüyoruz. Se- zer'e kamuoyu desteği ise anket gerektirmeyecek kadar açık. Toplum onu kendisinden biri olarak görüyor. Bu anlamda fazla tanıması da gerekmi- yor. Hükümetle karşı karşıya geldiği günlerde, Se- zer'in hükümetin kararname inadına karşı hukuk safında yer almasını onayladığımızı vurgulayıp, "Ancak" demiştik, "Sezer'in sadece hukuk dilini değil, bulunduğu makam gereği siyaset dilini de bilmesi gerekir". Bir okur anında faksla yanıt vermişti: "Sayın Balbay, Sezer ne olur siyaset dilini öğ- renmesin. Biz onu, siyaset dilini bilmediği için çok seviyoruz." Bu durumu da siyasilerimizin bilgisine sunmuş olalım... islamcılann şaşı bakışı Islamcı yelpazede ise Sezer'e şaşı bakış devam ediyor. Sezer'in her şeye hukuk penceresinden baktığını gören Islamcılar, "Yaşasın" dediler, "za- ten bız de bugünlerde demokrasiyte hukuku kul- lanacaktık. Her şeye hukuksal kılıf bulur, buyurun Cumhurbaşkanım, deriz." Sezer'in hükümetle çatışmalannda mutlu oldu- lar. Ancak, YÖK atamalarından ulusal günlerdeki değerlendirmelerine, türbanın siyasal kullanımına karşı duruşundan laiklik vurgusuna kadar başka bir yelpazeyle karşılaşınca rota değiştirdiler, hemen yeni kulp taktılar: "O da halkı karşısına aldı..." Halt, affedersiniz halk, kendilerinden ibaretya... Sezer'in hükümetle bugünkü ilişkileri başlangıç- tan daha farklı bir konuma geldi. Siyasiler, gün- demdeki yasalan onaylamaması halinde hemen, "Tam krizi aşıyorduk, Sezerengelledi" demeye ha- zırlandığı için, yasalarda hukuksal boşluklar bulsa bile engel olan kişi olmamayı yeğliyor. Sezer'in yolsuzluklaria mücadele konusunda da ciddi bir hazırfık yaptığı, Devlet Denetleme Kuru- lu'na, son seçimi kaybetmiş milletvekili adaylannı değil de, gerçekten denetleme uzmanlannı atadı- ğını biliyoruz. Bakalım bunlardan ne çıkacak. Askerlerie ilişkilerde bir dalgalanma görünmüyor. Başlangıçtaki tanıma sürecinden sonra, "Çanka- ya hukuku" büyük ölçüde oturdu. Cumhurbaşkanının yetkileri devletin biçimlen- mesinde büyük önem taşıyor. YÖK'ten Anayasa Mahkemesi'ne kadar pek çok kuruma atanacak ki- şide son sözü o söylüyor. Birinci yıl bu bakımdan da olumlu... Ikinci yıla girerken Sezer deyince akla, hukuk, sa- delik, dürüstlük geliyor. Bunlann tümü özlediğimiz, devlet adamlığı değerleri. Sezer'in bunlann yanı- na, yön verme, çözümlerin önünü açma işlevini de eklemesini diliyoruz. ankcum@ttnetnettr "Gecekondu üniversiteye hayır' • İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu, üniversitelerin yurdun her tarafma dengeli şekilde yayılacağını ve şartlan . uygun olan her yere üniversite yapılması gerektiğini belirterek "Ama gecekondu üniversiteye hayır" dedi. Bazı sivil toplum örgütlerince düzenlenen 'Gelişen ve Yeniden Yapılanan Sinop' konulu panele katılan Bostancıoğlu, Sinop Üniversitesi'nin altyapısının tamamlandığmı söyledi. Enflasyon farkı Memura 10.1 zam ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Maliye Ba- kanlığı, enflasyon farkı nedeniyle 15 Mayıs'ta memur maaşlanna yüz- de 10.1 zam yapılacağını açıkladı. Memur maaşlanna ni- san ayında yapılan yüzde 2.5'lik ek zamla bu yıl verilen artış rakamı yüz- de 12.7'ye ulaşmasma karşın nisan ayı enflasyo- nuyla yüzde 9.4'lük fark oluştu. Bu fark, 2 puanlık iyıleştinne de eklendi- ğinde 11.4 oluyor. An- cak, fark Arahk 2000 maaşlanna yansıtıldığı için zam oranı yüzde 10.1 olacak. Bu durum- da, en düşük memur ma- aşı 167 milyon 468 bin li- radan 184 milyon 400 bin liraya; en yüksek memur maaşı 1 milyar 209 mil- yon liradan 1 milyar 331 milyon liraya çıkacak. Kredi kartı sahtekarbğı• Baştarafi 1. Sayfada mışken diğer yollarla ya- pılan sahtekârlığın bo- yutu 1 milyon 100 bin dolara (1.4 trilyon lira) ulaştı. En çok görülen sahte- kârlıklardan birini inter- net üzerinden yapılan iş- lemlerden kart numarası ve son kullanma tarihi gi- bi bilgilerin elde edihne- si yoluyla yaşanan olay- lar oluşturuyor. Sahte kartlar ise sahte- kârlığm üçüncü yolunu oluşturuyor. Bu üç yön- tem içinde yalnız numa- ranın bulunduğu sahte kartlar en çok kullanüan yöntemi oluşturuyor. An- cak, bu tip kartlann kul- lamlmasmda çok büyük oranla, kartla işlem ya- pan işyerleri durumu fark ediyor. Bu yolla yapılan sahte- kârlıklarda işyerlerinin sahtekârlıktan pay aldığı iddia ediliyor. Aynca kredi kartı man- yetik bant bilgisinin kul- lamldığı kartlar ile hem manyetik bilginin hem de kart numarasımn sahte olduğu kartlar da diğer sahte kartlan oluşturu- yor. Sahte başvuru da sah- tekârlıkta kullanılan bir başka yöntem. Kayıp, çalıntı ya da başka yöntemlerle kredi kartlan ile sahtekârlık ya- pılan yerlerin başmda benzinci, kuyumcu ve gi- yim eşyası satan yerler geliyor. 1999 yılında kredi kar- tı sahtekârlığı yüzde 31 'lik bir oranla en çok benzincilerde yapıhnış- ken geçen yıl ilk sıraya yüzde 27'lik oranla ku- yumcularyerleşti. Sahte- kârlığın daha çok turistle- rin yoğun olduğu Güney bölgelerinde yapıldığma dikkat çeken yetkililer, sahte kartlann çok büyük bir kısmının da yurtdışı kaynaklı olduğunu dile getiriyorlar. Sahte kartlar en çok Balkan ülkeleri ve Uzak- doğu ülkelerinde yapıla- Nelere dikkat etmeli? - Kart sahipleri, özeuHde takshM ahşverişlerde kart numarasmı verirken banka hesap numaralanna gösterdikleri özeni göstermeli Güvenüğinden emin ohnadığı işverierine kart numarası vermemeB. - Özellikle lokanta ve benzeri yerierde hesap ödenirken POS makinesinden geçinnek üzere götürülmemesine, mumkünse bu işlemin masada ya da kasada yapılmasma çalışılmah. Çünkü, POS makinesinden çekilen kartlarda, slibi çeken kişi ikinci slip çekerek kart bilgilerine sahip olabüiyor ve daha sonra kötü niyetli olarak kullanabiliyor. -lurtdışmacıkıldığında pasaportlara ne kadar dikkat edDiyorsa, kredi kartlanna da o kadar dikkat edOmeM. - Telefonla yapılan alışverişlerde mümkün olduğu kadar kart numarası verihnemeîi. Görüşmeler yüz yüze yapılmah. rak Türkiye'ye getirili- yor. Kredi kartlan ile yapı- lan sahtekârhğı en az se- viyeye indirmek üzere bir dizı çalışma yapıhyor. Bunlann başında da "chip kart" uygulaması geliyor. "VisaveMaster" kartın aldığı bir kararla Avrupa'da tüm ülkeler 2005 yıl sonuna kadar chip kart uygulamasına geçmek durumunda. Söz konusu kartlar Fransa, Ingiltere ve Italya'da kul- lanılmaya başlanmış bi- le. Bu kartlann Türkiye'de de kullanıma girebilmesi için altyapmın hazır ol- ması gerekiyor. Anadolu Kredi Kartlan Grubu (AKK) Genel Müdürü Neslihan Güzey, kendi projelerinin tamam oldu- ğunu ve mayıs ayı sonun- da chip kartlar için gerek- li altyapıyı devreye soka- caklannı söylüyor. Birdoğan türkülerle uğurlandı İstanbul Haber Servisi - Halk bi- limci, araşttrmacı-yazar Nejat Bir- doğan, son yolculuğuna türkülerle uğurlandı. Uzun süredir kanser teda- visi gören ve önceki gün Avcılar'da- ki evinde yaşammı yitiren Nejat Bir- doğan, Esenyurt Mezarlığı'nda dü- zenlenen törenin ardından toprağa verildi. Cevri mahlasıyla yazdığı şiirleri ezgileştirilen ve Türk halk müziğin- de sevilen pek çok türkünün de söz- lerini yazan Birdoğan, vasiyeti üze- rine toprağa verilirken mezanrun ba- şında sazlar çalmıp nefesler okundu. Esenyurt Mezarhğı'ndaki törene; eşi ressam Dr. Şule Birdoğan, Rk- retve FUizOtyam,ZaferGündoğdu, Mehmet Özbek, Tolga Sağ, Sabahat Aslan, Lütfû Kaleli, Işçi Partisi yö- neticileri, Pır Sultan Abdal Dernek- leri Genel Başkanı AH Balkız. Avnı- pa Alevi Birlikleri Federasyonu Ge- nel Başkan Yardımcısı Necari Şahin, Pir Sultan Abdal Vakfı Başkanı MurtazaDemir, Alevi-Bektaşi Kül- tür Birliği Başkanı Adil Aü Atalay, Muzaffer Özdemir, Sinan Çefik ve Nejat Bırdoğan'ın çok sevdiği dos- tu ozan Zevnüd ile dostlan katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle