Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 MAYIS 2001 PAZAR
DİZt
Genç öliiler mezarSUNUŞ
Türkiye'nin sol belleğinde
6 Mayıs 1972 önernli bir
tarih. Çünkü bu tarih, bir
anayasa ile topyekûn bir
hukukun çiğnenişine
tanıklık ediyor. Ceza, suçu
ezip geçmekie kalmıyor,
bütün bir toplumun
vicdanında kolay kolay
silinroeyecek bir iz
bırakıyor. Çünkü, Türkiye,
genç ölüler mezarhğı haline
getiriliyor. Deniz Gezmiş,
YiısufAslan ve Hüsevm
İnan'ın idamlarıyla
Türkiye'nin genç ölüler
mezarhğına
dönüştürülmesiam adnnı
anlıyor. Bu yazıda
amaçlanan, Deniz Gezmiş,
ile arkadaşlannı birer
efsane haline getirmek,
başlannın üzerine romantik
bir taâle oturtmak değil.
Çünkü taleplerinin
gerçekliği ile onlara biçilen
son ortadan kalkımş değil...
6 Mayıs 1972'den bu yana
pek çok kız ve erkek
çocuğuna Deniz, Hüseyin
ve Yusuf adı konuldu... O
çocuklar büyüdü, anne-
baba oldu. Deniz ismi hep
uzun ötnürlü kaldı; çünkü
siyasi otorite, yani gücü
elinde bulunduranlar hep
aynı suçu işledi: Genç
ölüler mezariığında yeni
mezarlaraçıldı...
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan
ve Hüseyin İnan'ın tanık
olduğu süreç "devletin
bekaasT ile "bağunsızük"
arasındaki savaştı.
Bugün"devtetin
bekaasır>
ndan kastedüenin
ne olduğu her zamankinden
daha açık. Bağunsızlık
çığlığı ise sadece
Türkiye'de değil, bütün
dünyada atüıyor, Seattle'da,
Hong-Kong'da ve her
yerde...
Bu derlemede, aşağıdakı
kaynaklardan yararianılnuştır
1) Dara|acında 0ç Fidan /Nihat
Behram/Gendaş
2) Deniz/ Bir tsyancımn Izleri/
Turan Feyuoğlu/ Belge
Yayınlan
3) Türkiye'de Devrimci Gençlik
Hareketlen Tarihi/Turan
Feyızoğlu. Belge Yaymlan
4) tdam Gecesı Anılary' Halıt
ÇelenfcTekin Yayınevi
5) Deniz, Yusuf, Hüseyin/Ahmet
Kahraman/ Çivi YazHan
6) Yarüma (1954-1972V Gün
Zikü/Ozan Yayıncüık
7) Deniz Gezmiş Olayı/ Hasan
Cem
8) Deniz. Yusuf, Höseym-
MecHs/Senato 1972 îdam
Kaıartan Tutanaklan/68'lilcr
Birliği Vakfi Yayınlan
9) îşçı Suufi Sendıkalar 15/16
Haziran/Turgan Annır-Sırtı
öztûrk/ Sorun Yayınlan
10) Bizim 68/Aydın
Çubukçu/Evrensel Bastnt Yaym
11) Insanlar Tanıdun- Mihri
Belli Anılan 11/ Mıhri
Belli/DoğanKıtap
12) Denız Gezmiş'ten Yaşar
KemaTe Portreler/Oral
Çahşlar/Çağdaş Yayınlan
13)12Mart'tanl2Eyiül'e
Mamak/Oral Çalışlar/Sıfır
Noktası Yayınlan
24 Nisan 1972'de Deniz Gezntiş, YusufAslan ve Hüseyin tnan 'ın ölüm kararı oylanıyordu
Asalımmı, asmayalım mı?Denız^Jfusuf ve Huseyın'ın Öyküsü
BİZDE
GENÇLERI
ASARLAR
A dalet Partili tlhan Egemen
/ • Darendelioğlu, Meclis'teki
.xJL tartışmalar sırasında şöyle
konuşur: "Bugün burada karara
bağlayacağımız konu, üç
komünist anarşist hakkındaki
idam cezasınm uygulanması,
daha doğrusu bir formalitenin
yerine getirilmesidir." Ve yapılan
oylamayla bu formalitenin yerine
getirilmesine karar verir.
rarih, 24 Nisan 1972. Pazartesi.
Türkiye Büyük Millet Mecli-
si'nin kuruluşunun 52. yıldönü-
mününhemenertesigünü. Bugün, Tür-
kiye Halk Kurtuluş Ordusuüyesi üç gen-
*' cin, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hû-
seyin İnan'ın asılması oylanacak.
Içler rahat. Düşünceler, üzerinde bir
saniye bile düşünülemeyecek kadar net,
sözler keskin... Önerge üstüne önerge
veriliyor; istenilen. konunun ivedilikle
görüşülüp sonuca bağlanması...
On-on beş yıl sonra bu aceleciliğin
nasıl bir hataya yol açtığı görülebilir ya
da siyasal dengeler adınaböyle bir cum-
le kurulabihr... Olsun, nasıl olsa "Dün
dündür. bugün bugündür".
Bugünün basbakanı Bütent Ecevit söz
isteyip bu aceleciliğe itiraz ediyor: _. He-
men hemen aynımahiyettesuclariçin,za-
man geçtikçe. yeni değerlendirmeler ya-
pıldıkça değişik yargılara vanlmasının
mümkün olduğu, son zamanlardaki ba-
a askeri mahkeme kararianndan da
açıkça ortaya çıkmaktaduu.
Söz, Bağımsız Mılletvekili CdalKar-
griTda: tdam cezalannın öncelikk görül-
mesinde Türkiye'nin sosyal gdeceği ba-
kınundan hiçbiryarar görmemekteyim.
„ kanuntasansuunöncetikkgörüsülme-
si karşısında o\ kuuanmanın-."
Sonuçsuz ftlraılar
Itırazlar sonuçsuz kalıyor; TBMM,
idamlann acılen yerine getirilmesinden
yana. Bu öyle bir acelecilik ki, bütün ko-
nuşmalar oyçokluğu ile sınırlanıyor.
Gnıp sözcülen teker teker konuşuyor:
Mustafa Kubflav Imer (Demokratik
Partı):... Vatan ve milletin bölünmezli-
ği, devletin bütünlüğü yolunda uğrunda
bütün mılli siyasi kuruluşlan, komüniz-
me karşı mücadelede tek cephe halinde
harekete davetimizi de hatırlatarak bu
açıdan infazlann lehine rey vereceğimi-
zi beyan eyler...
tsmet tnönü (Cumhuriyet Halk Parti-
si):... Biz bu fikirlerle idamın yapılma-
masını ısteriz. Bunun için, yapılsın ve-
ya yapılmasın diye idam gibi bir mese-
lede arkadaşlanmız arasvnda bağlayıcı
karar almadık. Tamamıyla vicdani me-
seledir, farklı fikirler ve reyler görürse-
niz bunu bizim zaafımıza vermeyiniz...
Vefa Tamr: (Milli Güven Partisi):
...Avrupa lnsan Haklan Sözleşmesi,
mahkemelerce verilen ölüm cezasının
yerine getirilmesini yaşama hakkının ih-
lali olarak kabul etmemektedir...
MehmetABAybar(Bağımsız Istanbul
Milletvekili): ...Bu müdahaleniz ve
Meclıs'tengelen müdahaleleTİe pek açık
olarak görülmektedir. Bunun kesürme
yolu "İdamcezalanaleyhindebu kûrsü-
de söz söyletmeyeceğiz'' demektir.
tlhan Egemen Darendeüo^u (Adalet
Partisi): ...Bugün burada kararabağlaya-
cağımız konu, elini kana bulamış, hıya-
neti ve mutasavver cinayeti tespit edil-
mış üç komünist anarşist hakkmdaki i-
dam cezasuım uygulanması, bir forma-
Deniz Gezmiş, 16 Mart 1971'de Gemerek'te yakalandı. Aynı gün Yusuf Aslan Şarkışla'da vuruldu.
litenin yerine getinlmesidir..
TBMM'de çoğunluğun tahammülü
yok, oylamaya, Darendelioğlu'nun dü-
şüncesine göre "fannante"ye geliyor.
450 üyeden 323'ü oy veriyor, 275'i
ıdamlan kabul ediyor, 48'i reddediyor.
Görüşmenin yapıldığı saatlerde, Mamak
Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlüler
ölüm orucunun altıncı günündeler.
ölüm orucu eyleminln gerekçesl
Eylemin gerekçesini şöyle açıkhyor-
lar: "Son zamlar ve hayat pahahhğı,
1%1'detanuıanhaklanntanıamen orta-
dan kaldınlması amacıyla anayasa deği-
şikliğine gidilmesi, 'anarşist' tanunıyla
devrimcilerin kadedilmesi, Mamak'ta
bulunan tutuklulann 'Mahkemeye gidi-
yoruz" denilerek MİT'te işkenceye ahn-
ması, basına sansür konulmasL-"
Avukat Halit Çelenk, ölüm orucunun
on ikinci gününde görüşüyor müvekkil-
leriyle. Yüzlerinı "san-yeşl" renkte ta-
nımlıyor; anılannda Gezmiş'in yürü-
mekte zorluk çektiğini, diz çökerek ken-
disiyle konuştuğunu, înan'ın bitkinliği-
ni, Aslan'ın daha dayanıklı göründüğü-
nü yazıyor. Müvekkillerine infazlann
engellenmesi için dışanda mücadelenin
sürdüğünü anımsatıyor, başanlı olamaz
da ınfazlar gerçekleştirilirse... Koğuşla
sehpa arasındakı bitİunliklerinin kamu-
oyuna nasıl "korku" olarak sunulacağı-
nı anlatıyor, böyle bir propaganda için
nasıl beklenildiğmi. Üçü de hak veriyor
Çelenk'e ve eylem sona erdiriliyor.
Beş gün sonra sehpaya giderken baş-
lan dik duruyor; sesleri gür, tıpkı veda
mektuplannı yazarken olduğu gibi:
"—Annemi teselli etmek sana düşüyor;
kitaplanmı küçük kardeşime bırakıyo-
runu.. Onun bilün adamı olmasını istryo-
rum_Unutmasınkibflimleuğraşmakda
bir yerde insanhğa hizmettir; son anda
yaptıklanmdan en ufak pişmanhk duy-
madığımı beürtir seni. annemi, abimi ve
kardeşimi devrunciliğimnı olanca ateşi
ikkucaklanm.
Oğhın Deniz Gezmiş"
Deniz in doğduğu yer Ankara Ayaş;
yıl 1947. Babası öğretmen, annesi de.
Babası Cemil Gezmiş'in anlatımıyla
"toraman, okul birincisi, üstün zekâh,
yaslılara yardun eden, çocuklan seven
bir çocuk". Uk ve ortaokulu Sıvas'la il-
çelerinde tamamhyor; 1962'de de Istan-
bul'da Haydarpaşa Lisesi'ne yazılıyor.
tkinci okul Özel Bilir Koleji. Aynı yıl-
larda olmalı. anneannesinin emekli ma-
aşını, mahallenın yoksullanna dağıhyor,
üstelik ayağında anneannesinin ayakka-
bılanyla... Gezmiş'in siyasi yolcujuğu-
nu başlatan, Türkiye îşçi Partisi Üskü-
dar tlçe Teşkilatı. Henüz lise ikide. Üs-
küdar örgütünün 35 No'lu üyesi olarak
geçiyor kayıtlara. 1966'da girdiği üni-
versite sınavlannda 41 bin öğrencı ara-
sında, tercihini Istanbul Üniversitesı Hu-
kuk Fakültesi'nden yana kullanıyor.
Penlz Cezml; gözattında
Kişiliği ve siyasal kimliği ile kısa sü-
rede ismini duyuruyor. Türkiye Milli Ta-
lebe Federasyonu (TMTF) imzalı ey-
lemlere katıhyor. Ege Bölgesı'nde, zey-
tınyağı skandalını köylülere anlatırken,
Kıbrıs Mitingi'nde, kalabalıklar arasın-
da görülüyor. Mitingin Karaköy dura-
ğında, bir motora asılı Amerikan bayra-
gınıalıyor,bayrakTaksimMeydanı'nda
yakıhyor. Gezmiş gözaltına alınıyor. 30
Ocak 1968 te "Devrimci Hukukçular
Örgütû" kuruculan arasında görülüyor.
Örgütün kuruluş gerekçesi gazetelere
şöyleyansıyor Türkiye'nin,emperyafiz-
min ve kapitatizmin tahakkümünden
kurtulması icin verilen savaşa yarduna
ohnak_ Çağn metninde ıse şöyle de-
nilıyor: Kryandaemperyaliznıkompra-
dor-ağa- mütegallibe üçİüsü. diğer yan-
daantiemperyaIist,antifeodalmiDicigüç-
ler. Bu şartlarda tarih mademki seni 20.
yüzvihn ikinci yansuıda geri kalmış bir
ûlkenin insanı olarak yaşamak zorunda
bıraktı, sen bu mücadeleve istesen de is-
temesen de girmek zonındasın-
Mlhrl Belll ile tanışma
Gezmiş bu tarihlerde Mihri Beffi ile
tanışıyor. Belli, anılannda Gezmiş'in
"fraksiyon adamı ohnaması
n
na dikkat
çekiyor; bir eylem söz konusu olduğun-
da hemen hemen herkesin "Bu işte De-
niz varsa,bendevanm" dediğini. Belli,
Gezmiş'in Devrimci Öğrenci Birliği
(DÖB) üyesi arkadaşlanyla konuşması-
na tanık oluyor, bir gün. "Onlarla laf ya-
nşmasma girerseniz kaybedersûuz" di-
yor Gezmiş, "Tarüşmayın; ağıziannı aç-
nlarnu. yapıstinn tokadı". Ağzına tokat
yapıştınlması gerekenlerden kastedilen
TlP'liler... Ihtimal, bu konuşmanın oldu-
ğu günlerde Gezmiş'in TÎP'le bağı sü-
rüyor, Üsküdar Orgütü'ne gidip geliyor.
Yaşanılan toplumsal hareketliliği sade-
ce TtP ya da öğrenci olaylan yaratmıyor.
1963'ten başlayarak grevler, işçi hare-
ketleri birbirini izliyor. Yasal grevlerde
bile sendika yöneticileri tutuklanıyor,
1965'te Zonguldak' ta, Kömür tşletme-
leri'ndeki hak arama mücadelesi iki iş-
çinin ölümüyle sonuçlanıyor.
Türk-Iş, bir çözüm ohnaktan uzaklaş-
tıkça, yeni bir sendikalaşma hareketinin
yolu açıhyor ve 13 Şubat 1967'de DtSK
kuruluyor. 1968'de pek çok sektörde
grevler, işgaller, yürüyüşler gözleniyor.
SÜRECEK
BİR YOL HÎKÂYESİ
TAYFUN TALtPOĞLU
Kendimizden söz etmeyi
Pek sevmeyiz aslında
Ama "kalıcı olmak" adına
bir albüm çıkardık.
Adı, "Seyyarı".
"Bam Te//"nden bir farkı yok.
Çizgimiz, hep aynı...
Medya,
ne kadar kirietilirse kirtetilsin,
ne kadar
ratinge
veparaya
dökülürse dökülsün,
gördüğümüz destekle hep
direndik.
Çünkü, "sağlam durmak" gerek-
ti...
Bizim hayal kınklıklanmızı
"gençler yaşamamalı "ydı.
68 ve 78 kuşağı,
sevdalannı ertelemişti hep.
Bedelini ödememişti yaşam,
"ertelediklerinin..." \\
Bu yüzden belki de,
Sağlıklı çıktığımız yolda,
Sağlıksız sonuçlar aldılc .
Çoğu kez...
İşte;
bu düşünceler içinde,
"özeleştiri" diye
manzum bir hikâye yazmıştım,
bundan üç sene önce...
Yaşadıklarımızı ve yaptıklanmızı
"kara/amadan"
yanlışı görmek gerekti ama,
"yüreğımizi hep koruyarak..."
Belki şimdi zamanı geldi
Onun için, bu hikâyeyi
hem "Seyyah" isimli
albüme aldık,
hem de bugün size sunalım
istedik...
Bu, bir reklam değil,
yaşadıklanmızın aynası...
Özeleştiri
Özeleştiri
Gül derlemeyi bilmez bizim çocuklu-
ğumuz...
Türkülerde dinlediği kadanyla tanıdı
pembeyi.
Adam gıbı sevmeyi,
Sevdiği için ölmeyi
Duyduysa,
Birkaç masaldan,
Hepsio... '; ' •
Bastığımız kaldınm taşı
Dipsiz bir karanlıktı.
Slogan gibi çıkardı postallanmızın gı-
cırtısı...
Sevdalanmak ayıptı,
Vakit yoktu anasını satayım..
Öyle bellemiştik.
Yüreğimizden inanmasak da
Bütün kızlar,
Bizim "bacımızdı..."
Hesap soracaktık vurguncudan, te-
feciden,
Intikam alacaktık işbiıiikçiden,
Kim ne derse desin,
"Değişecekti" bu düzen.
Bu uğurda girmediysen kavgaya,
Adam sayılmazdın,
Ne mahallende, ne okulda...
Aç kalmak, en kalitesizini içmek ciga-
ran«n,
"Racondandı..."
Arta kalanı yaşamın,
"Buıjuva özentisi..."
Yumruklaşmış ellenmızde
Tırnaklanmız avucumuzu parçalar-
ken,
"Güneşi zapiedeceğiz,
Güneşin zapn yaton* derken,-' •
Kotlanmız goğü delecek kadargergin,
Yüregımiz ne kadar büyüktü...
Sonra biz büyüdük,
Büyüdükçe
Yüreğimizi küçülttük...
"Yaşamın farkına vann" dediler,
Bizden önce düşünenler...
Öyle uygun gördüler.
Acemi olduğumuzdan bu kirii dünya-
da,
Kimimiz yitip gittik
Çarpık sevdalarda.
"Para kazanmanın erdeminden" söz
eder olduk.
Kaybettiğımize
Inandığımız zamanı yakalamak için
Olsa gerek,
Emekle terieyeceğini düşlediğimiz el-
lerimize
Tutuşturulan yeşil ya da kırmızı kâğrt-
larla yetindik.
Ve anladık ki sevgilim,
Biz birbirimizi hiç sevmemişiz...
Ortasını çoktan geçtık şimdi ömrün...
Bir parça şiir, bir parça türkü,
Nasırlaşmış yüreklerimizi açabilecek
miki?
Belki,
Belki yanlıştı,
Belki göremiyorduk "olamazı..."
Ama doğru olan bir şey vardı...
Sonuna kadar insandı yüregımiz,
Zulme direnecek kadar delikanlı,
Bastığımız yen titretecek kadar karar-
h...
Ve kendimiz dışında herkese insaflı...
Hangimiz özlemiyoruz şimdi 0 yoksul
kaldınmlan?
Olmadı, olmadı biliyorum da
Bu intikam bizi çoktan aşmadı mı?
İşte, yeniden başladık.
Üstelik, savaştıklanmızı tanıdık,
Şimdi, ayn gibi dursak da
Ayn ayn yollarda,
Biliyorum dostlaıi ' •'
Gönlümüz hâlâ aynı kutvarda...
ttalipoglu(Ş ixir.com
68LİLER BIRLICI VAKFİ KAMPANYA BASLATTI
3 genç insanı idanıa
götüren yasa kaklınlsııı
• 2 Mayıs 1972'de çıkanlan 1586 sayılı yasanın kaldınlması için
düzenlenen kampanyaya imzalanyla öncülük edenler arasında
gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı, yazanmız Ilhan Selçuk, Prof.
Dr. Türkel Minibaş, Prof. Dr. Yakup Kepenek, Sönmez Targan ile
birçok sanatçı ve yazar da bulunuyor.
Istanbul Haber Servisi
- 68 kuşağının
devrimci
önderlerinden Deniz
Gezmiş, Yusuf Aslan
ve Hüseyin İnan'ın
idam edilmesi için
çıkanlan yasarun
yürürlükten
kalduılması amacıyla
kampanya
başlatılarak, TBMM
göreve çağnldı.
Sanatçı desteği
68'liler Birliği
Vakfı'nca Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti (TGC) Lokali'nde
düzenlenen toplantıda TURSAK
Başkanı Ercan Karakaş, Bedri
Baykam, Bilgesu Erenus, Berhan
Şimşek, Müjde Ar, Mustafa Alabora
ve Haşmet Atahan'uı da aralannda
bulunduğu pek çok sanatçı ve aydın
bir araya geldi.
Vakıf Başkam Gökalp Eren yaptığı
konuşmada, 2 Mayıs 1972'de
çıkanlan 1586 sayılı yasanın, hukuk
kurallanna ve kamu vicdanında
oluşan güçlü kanıya aykın olarak
yalnızca yükselen özgürlükçü ve
bağımsızhkçı hareketin ezilmesi
amacıyla çıkanldığını vurgulayarak
"Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve
Hüseyin İnan'm olüm cezalanmn
yerine getirilmesine dair kanun
yürüıiükten kakfardmabdır" dedi.
"Kuşkusuz üç genç insanm hayata
yeniden döndürülmesi mümkün
değOdir" diyen Başkan Eren, yakın
geçmişteki bu haksızlığın
duzeltilmesinin, ülkede daha adil
bir toplum, daha güzel bir gelecek
için verilen uğraşlara önemli katkı
68'liler Birliği Vakfı'nca düzenlenen toplantıda çok
saytda sanatçı ve aydni bir araya geldl
olacağını söyledi. Eren,
kampanyayı ülke genelüıe
yaygmlaştırmak için "Girişiın ' '
Komitesi" kuracaklanm, bazı
parlamenterlerin de desteğini alarak
konunun Meclis gündemine
taşmmasına çalışacaklannı anlattı.
Toplantıda söz alan sanatçı Bedri
Baykam da "Bu üç genç bu cezayı
hiçbir zaman hak etmedi. Bu karar,
gecikmeyie de olsa ahnmah" diye
konuştu.
İmzalarla öncülük
Kampanyaya unzalanyla öncülük
edenler arasında gazetemiz Yayın
Kurulu Başkanı, yazanmız Ühan
Selçuk, Prof. Dr. Türkel Minibaş,
Prof. Dr. Yakup Kepenek, Sönmez
Targan ile bırçok sanatçı ve yazar
da bulunuyor. Yazılı açıklama
yapan Avukat Mustafa îlker
Gürkan da "Tarih adOdir. Türkiye
68'le banşmadan hiçbir yere
varamaz. Hiçbirtophım40 yria
yakm süredir gençhğini ezerek çriaş.
yolu bulamaz" dedi.