Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 MAY1S 2001 PAZAB CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
alışverîş yapo
I ANKARA (AA)-
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, eşi Semra
Sezer ile Bilkent'te
alışveriş yaptı. Dün öğle
saatlerinde sivil plakalı
bir araçla Bilkent'te Real
Hipermarket'e gelen
Sezer çifti, bir süre
alışveriş yaptı. Sezer'ler,
bol miktarda maden suyu
ile kola, sandviç ekmeği
ve bazı yiyecekler satın
aldılar.
Cezaevinde
istihdam
• ANKARA (AA)-
Adalet Bakanlığı, Silivri
ilçesinde kamulaştınlan
1000 dönüm arazinin,
yeni istihdam olanaklan
yaratan bir cezaevi
yapımı için
kullanılacağını bildirdi.
Bakanlığın
açıklamasında,
cezaevinin, ilçenin
ekonomik yaşantısına
katkı sağlayacağı
belirtildi. Araziler
üzerinde çiftlik evleri
yapılmak üzere çok daha
yüksek bedelle satarak
rant elde etmek
isteyenlerin bu yerlerin
kamulaştınlmasını
istemediklerinden
olumsuz söylentiler
çıkardıklan kaydedildi.
Telekom
müdürüne dava
• ANKARA (AA) - Türk
Telekom AŞ Genel
Müdürü Ibrahim Hakkı
Alptürk ile Genel Müdûr
Yardımcısı Muharrem
Beşir hakkında,
Telekom'da çalışan bir
kişiyi yargı karanna
rağmen eski görevine
başlatmayarak
"yetkilerini kötüye
kullandıklan" ıddiasıyla
dava açıldı. Ankara
Cumhuriyet Başsavcısı
Melih Tan'nm, Ankara 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne
açtığı davanın
iddianamesinde Alptürk
ve Beşir hakkında 6'şar
aydan 3'er yıla kadar
hapis cezası istendi.
Polis de
tasarruf de*
• ANKARA (AA)-
Emniyette daha fazla
tasarruf için de ek
tedbirler alındı. Emniyet
Genel Müdürlüğü'nden
yapılan yazılı
açıklamada, ilk etapta
makine, teçhizat ahmlan,
güvenlik ve ulaştırma
sektöründe bazı
projelerin iptal edildiği
bildirildi. Telefonlar,
kjrtasiye giderleri,
madeni yağ ve akaryakıt,
elektrik, su, yakacak
giderleri azaltıldı.
Açridma
Milli Eğitim Bakanlığı,
gazetemizin önceki günkü
sayısında yayımlanan 'Kı-
lıç Kalemi Kesti' başlıklı
haberle ilgıli bir açıklama
yaptı. Açıklamada, Ders
Aletleri Yapım Merke-
zi'nin (DAYM) döner ser-
mayeli bir kuruluş olduğu
belirtilerek ders aracı üre-
timinden arta kalan za-
manlarda üretim alanlan-
na göre özel sektör ve ka-
mu kuruluşlannın taleple-
rine de cevap verildiği bil-
dirildi. MKEK'nin sipari-
şi üzerine savunma sanayi-
ine destek niteliğinde bazı
silah aksamJannın üreti-
minin de DAYM'de yapıl-
dığı ifade edilen açıklama-
da, "Bugüne kadar MG3
silahına ait parça ve ağır
top parçalan gibi gizliliği
ve özelliği bulunan sipariş
alınmamıştır" denildi.
Emniyetin raporu, sosyal ve ekonomik her türlü teşvikin kötüye kullanıldığını ortaya koydu
Yokıızhık her yerdeANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-Emniyet Genel Mü-
dürlüğü, Hazine kasasını he-
def alan hortumlama ve vur-
gunlann yerli sanayi ile ulu-
sal üretime büyük darbe in-
dirdiğini ortaya koydu. Ka-
çakçılık ve Organize Suçlar-
la Mücadele Dairesi'nin de-
ğerlendirme raporuna göre,
üretim dinamiklerini güçlen-
dirmeye dönük hemen hemen
tüm Hazine teşvikleri, orga-
nize vurguncular tarafından
kötüye kullanıld). Operas-
yonlarla yalnızca 2000 yılın-
da Hazine'ye sağlanan katkı
bile 5 milyar 365 milyon do-
lar hesaplandı.
Mali (ekonomik) suçlar;
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi'nin değerlendirmesine göre,
devletin hizmet ve mal alımından gümrük işlemlerine, hayvancılık primlerinden
gübre-pamuk-ilaç sübvansiyonuna kadar ulusal üretimi geliştirmeye dönük tüm
kalemlerinde yolsuzluk ve vurgun saptandı.
kaçakçılık, yolsuzluk, sahte-
cilik, nitelikli dolandıncılık
ve tefecilik şeklüıde gruplan-
dınldı. Kaçakçılığm gürnrük
kapılanndan, kara sınırlann-
dan, denizden ve havayolun-
dan yapıldığı belirtilen rapor-
da, gürnrük kaçaklığında, gi-
riş ve çıkışlann çağdaş hale
geririlerek ulusal ve uluslara-
rası haberleşme ağı kurularak
hızlı bilgi akışıyla yapılacak
kontrolün kaçakçılığa dönük
mücadeleye katkı sağlayaca-
ğı vurgulandı.
Teknoloji gelişmesiyle, ile-
tişim ve ulaşun alanında ge-
lüıen noktanın suç organizas-
yonlannm da önüne sayısız
seçenek sunduğuna dikkat
çekilen raporda, haksız çıkar
sağlamayı amaç edinenlerin
ellerine geçen her firsatı de-
ğerlendirdiği belirtildi.
tşlem vurguncu lehine
Organize suç raporunda,
bürokratik yazışmalar ve ku-
rumlararası işbirliğinin yeter-
siz olması nedeniyle zaman
ve işgücü kaybınm da kaçak-
çılann hareket alanım geniş-
lettiği kaydedildi. Kaçakçılı-
ğın önemli bölümünü oluştu-
ran hayali ihracatın yahıız ka-
ra paranın aklanması için ya-
pılmadığına işaret edilen ra-
porda, şu değerlendirme ya-
pıldı:
"Bu yasadışı işlem sonucu,
devletin hazineside zararauğ-
rablmaktadır. Çünkü, maB-
yeden asılsız faturalarla kat-
ma değer vergisi alınmakta-
dır. Gümrük kaçakçıbğjnın
meydana gelmesinde yolsuz-
fukîann katkısı da küçümsen-
meyecekboyutlardadır. Sahte
cvTak düzenlenmesi de bu su-
çun işlenmesini kolaylaşrır-
makta, dolayısıyla kontroUü
güçJeştirmektedir."
Kaçakçılığın, yerli sanayi-
in korunmasını ve geliştiril-
mesini olumsuz yönde etkile-
mekle birlikte, terör örgütle-
rinin de önemli finans kay-
naklanndan biri olduğuna
işaret edildi.
Yolsuzluk "geneUUde 3 ve-
ya daha fazla kişinin bir ara-
ya gelerek bazı kamu göre\ B-
lerinin katüunıyla devlet hazi-
nesinin zarara uğratılması"
olarak tanımlandı.
SİVtL TOPLUM ORGUTLERİ
Dentekler suçyuvası
olarakgöriihnesin
tstanbul Haber Ser-
visi - Içişleri Bakanı
Sadettin Tantan, sivil
toplum örgütlenmele-
rinin katılımcı demok-
rasi ve sağlıklı bir top-
lumsal yapı için vaz-
geçilmez olduğunu
vurguladı.
Içişleri Bakanhğı ile
Marmara Üniversitesi
tarafindan üniversite-
nin rektörlük binasın-
da düzenlenen "AB'ye
Kaühm Sürecinde Si-
vil Toplum Örgütieri
ve Dernekler Yasası"
konulu panelde konu-
şan Tantan, "Türld-
ye'de bazı sivil toplum
kuruluşlan, ideolojik
ve siyasi çıkar amaçlı
kullanılıyor" dedi.
Dernekler Yasası'nın
Avrupa Birliği (AB)
müktesebatma uygun
hale getirilmesi için
bakanlığmda komis-
yon oluşturulduğunu
söyleyen Tantan, ko-
mısyon çahşmalannda
sivil toplum kuruluşla-
n ile akademisyenlerin
görüşlerinden de ya-
rarlanılacağını ifade
etti.
Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği (ÇY-
DD) Başkanı ve YÖK
üyesi Türkân Saylan,
kendini eğitime ada-
yan ÇYDD hakkında
dava açıldığmı anım-
satarak "Hâlâ örgüdü
toplum dendiğinde
tehlikeh' insanlann bir
araya geldiği düşünü-
lüyor. Dernekve vakıf-
lar potansrvel suçlu
olarak görulmemeli,
bu insanlardan nasıl
yararlanılacağına ba-
kümalı" dedi.
Prof. Dr. Aydm Ay-
bay da "Dernekler fe-
sat vuvası olarak gö-
rülmesin, düzenkme-
ler de bu fesaü yok et-
mek amacıyla yapd-
masuı" derken Yaban-
cı Eşler Derneği Baş-
kanı, Kanada ve Türk
vatandaşı Nükhet
Eyüpoğlu da "Önce
vatandaşınıza güve-
nta" dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI [email protected] MUSA KART
Fenerbahçe-Galatasaray maçı korkutuyor t
Tantan, Iran'ın terör örgütlerini kullanarak gerçekleştirdiği eylemleri kanıtlanyla iletecek
Tahran'a 'terör' dosyası
Bakan Tantan ya-
nnlran'agidiyor.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Içişleri Bakanı Sadettin Tan-
tan, yann çıkacağı Iran gezisine,
komşu ülkenin istihbarat örgütün-
ce Türkiye'de gerçekleştirilen te-
rörist eylemlerin sıralandığı ge-
niş bir dosya götürüyor. Valiz do-
lusu dosyada, Iran gizli servisi
SAVAMA ve Iran Özel Kuvvet-
ler Komutanlığı'nın (QODS); Is-
lami Hareket Orgütü (IHÖ), Hiz-
bullah, Tevhid (Selam) ve PKK
örgütünü kullanarak gerçekleştir-
diği eylemler kanıtlanyla sırala-
nıyor.
Tahran yönetimine iletihnek
üzere Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'nce hazırlanan 163 sayfalıkra-
por, son yıllarda elde edilen bel-
gelerle desteklendi. Raporda,
Iran'ın doğrudan yönlendirdiği
terör örgütlerinin ilk 3 sırasında
IHÖ, Hizbullah, Tevhid (Selam)
yer alıyor. Emniyet raporundaki
saptamalardan bazılan şöyler:
# iHÖ'nün, gazeteci Çetin E-
meç'i Iran'dan aldığı destekle öl-
dürdüğü kanıtlanyla sabittir.
# Terör örgütü Selam'ın (Tev-
hid) gerçekleştirdiği eylemler ko-
nusunda Umut operasyonunda
ortaya çıkan sonuçlar: 31 Ocak
1990'da Prof. Muammer Ak-
soy'un öldürülmesi. 6 Ekim
1990'da Doç. Bahriye Üçok'un
öldürülmesi. 28 Ekim 1991'de
ABD Büyükelçiliği'nde görevli
MktorMarvik'in öldürülmesi. 24
Ocak 1993'te gazeteci Uğur
Mumcu'nun öldürülmesi. 7 Hazi-
ran 1995'te Musevi Cemaati Baş-
kanı Yuda Yürüm'ün yaralanma-
sı. 21 Ekim 1999'da Prof. Ahmet
Taner Ktşlah'mn öldürülmesi.
# Bu suikastlan planlayan ve
yönlendiren kuruluş SAVA-
MA'dır.
0 Öldüriilen Hizbullah'ın Tür-
kiye'deki lideri Hüsevin Vetioğlu
emirleri Iran'dan, doğrudan SA-
VAMA'dan alıyordu. Hizbullah'ın
Menzil grubunun askeri kanat so-
rumlusu Zeld Savaş halen Iran'da
ikamet ediyor. Örgüt üyelerine
eğitimler Tahran'da veriliyor.
# Hizbullah terör örgütü men-
suplannda ele geçen kimlik ve
belgelerin içeriğinden çok, Tah-
ran resmi makamlarınca örgüt
mensuplanna verihnesi önemli-
dir. Bu durum Iran Islam Cumhu-
riyeti'nin Türkiye aleyhine silah-
lı faaliyet gösteren bir terör örgü-
tüne verdiği desteğin kamtıdır.
IRMIKIAYDEV ENGtN [email protected] tr
llkin dış haberler sayfalann-
da tek sütunluk bir haber ola-
rak çıktı. Az kişinin ilgisini çek-
ti.
Oysa benim kuşağım sava-
şın sıcağında doğdu, soğuğun-
da büyüdü, yaşlandı. Böyle ha-
berlere hem duyarlı, hem me-
raklıdır. O tek sütunluk haber-
de 1970'lerin sonundaki ABD
başkanlanndan "Fıstıkçı"Car-
ter döneminde pişirilip
1980'lerin hemen tümüne
damgasını vuran, "yeteneksiz
aktör-yeteneksiz başkan" Ro-
nald Reagan döneminde sof-
raya getirilmek istenen o kara
ünlü "Yıldız Savaşlan"m sez-
mek zor olmadı.
Tek sütunluk haberin birinci
sayfalara taşınması için üç gün
yetti. George "Dabılyu" Bush
mayısın ilk günü VVashing-
ton'da Ulusal Savunma Üni-
versitesi'nde açıkladı:
- Günümüzde dünyaya yö-
nelen tehditlere karşı füze sa-
vunma kalkanı oluşturabilecek
yeni çerçevelere ihtiyacımız
vari..
Hangi tehditlere karşı aca-
ba?
Insanlannı kame ile dağrttığı
Kılıç Kalkan ve Füzelere Kalkan
süt, ekmek, şeker ve ilaçla bes-
leyip yaşatabilen Iraktan gele-
cek tehditlere mi?
Yoksa açlıktan kitlesel ölüm
haberferinin gündelikleştiği Ku-
zey Kore'den mi?
O da değilse, doktoruna 30
dolar, profesörüne32 dolaray-
lığı bile ödeyemeyen, Rus kı-
şında insanlarını soğuktan
donduran (Üşüten değil. Sahi-
den donup ölmelerini önleye-
meyen), iyi eğitim almış kızlan-
nı (Türkiye dahil) Avrupa'ya sü-
rüp fuhuş batağına gömen
Rusya'dan mı?
Yoksa tehdidin kaynağı, sos-
yalizm kuruculuğunu köylüler-
le kotarmaya çalışıp yüzüne
gözüne bulaştıran, olmayınca
geri çark edip Komünist Parti-
si'nin "çelik disiplini" altında
serbest pfyasa ekonomisi uy-
gulamaya yönelen, milyarlık
nüfusun karnını pirinçle doldu-
rabildiği yıllarda poiitikacılan
"başanlı" sayılan Çin mi?
Yoksa tehdit bahane de Da-
bılyu Bush, kendisini iktidara
taşıyan güçlere seçim diyeti mi
ödüyor?
Üstünden çok zaman geç-
medi, Bush'un kıl payı iktidara
geldiği günleri anımsayın. "Gü-
neyli petrolcülerin ve silah sa-
nayicilehnin destekledıği Cum-
huriyetçi aday George W.
Bush..." diye başlayan ne ka-
dar çok haber okumuştuk.
Eh, silah sanayicilerine diyet
nasıl ödenir: Silahlanma yanşı-
nı başlatarak ve gitgide azdıra-
rak!..
Silahlanma yanşı içinse cid-
di gerekçeler gerek. Gerekçe
de olsa olsa hür dünyaya (siz
ABD'ye diye anlayın) yönelen
bir tehdit olabilir. fnsanlan ön-
ce tehdide inandınrsınız, ardın-
dan da silah sanayiine art arda
devlet ihaleleri açarsınız.
Borcuna sadık politikayiğidi-
nin yapacağı da budur.
•••
Evet, Dabılyu Bush'un "füze
kalkanı projesi", Reagan'ın
1980'li yıllardaki "Yıldız Savaş-
ları Projesi"n\n 2001 yılındaki
versiyonudur...
Ve...
Ve Türkiye bu projenin içine
katılıyor. Incirlik Üssü yetmedi,
Türkiye füze kalkanının düğüm
noktalanndan biri olarak seçil-
di. Gözleme sistemleri, olası bir
füze saldınsında füzeyı doğma-
dan boğacak, Atlantik ötesin-
de değil, atıldığı yerin göklerin-
de yok edecek sistemler Ana-
dolu topraklan üstünde de ku-
rulacak.
Aynntıya gerek yok. Haber
çoktan tek sütunluk haber ol-
maktan çıktı, gazetelerin birin-
ci sayfalannataşındı. Önümüz-
deki günlerde, aylarda sık sık
ve bol bol "füze kalkanı" mu-
habbetleri ile karşılacağız.
ABD'nin eski Ankara Büyükel-
çisi, şimdi Bush'un önde gelen
danışmanı Grossman'ın da
içinde yer aldığı bir ABD heye-
ti Türkiye'yi bilgilendinmeye(!)
geliyor.
Bizim "ulusal onur da ulusal
onurl Milli çıkariar da milli çı-
kartar" diyen politikacı yiğitler-
den, medyanın ağır ahkâm
kesmekle görevli kalemşorla-
nndan ise çıt yok.
Telekom'un özelleştirilmesi,
IMF ile para pazarlığı, Dünya
Bankası yöneticisinden devlet
bakanı yapılması ulusal onuru
zedeliyor, ulus-devlete ihanet
oluyor da Bush'un füze kalka-
nının sapından tutmakla görev-
lendirilmek ulusal onuru incit-
miyor, ulus-devleti lekelemiyor,
öyle mi?
•••
Bütün gençliğim ve orta yaş-
lanm soğuk savaşta geçti. Ben
silahlanma yanşından korka-
nm. Folklorculann "kılıç-kal-
kan" gösterilerinden hoşlan-
mam; hoşlanıp duygulanan, kı-
lıç-kalkan şakırtısından "milli
hisleri kabaran"\ardan hiç^ıoş-
lanmam. Ulus-devlet, ulusal
onur gibi kavramlar bana fazla
bir şey anlatmıyor; ama ba-
nş'ıntehlikeyegirmesi, "nükle-
er dehşet dengesi" altında ye-
ni yıllar geçirme korkusu beni
öfkelendiriyor.
Milliyetçiliği, ulusallığın fazi-
letlerini kimselere bırakmayan,
"milliyetçilik, ulusal çıkar" kılıfı
altında halkın yakasını da bırak-
mayanlann füze kalkanı projesi
karşısındaki suskunluğuna ise
gülmek geliyor içimden...
POLTIİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
İlkyaz HüzniL.
Acılar ve hüzünler yaşamın bir parçası mı?
Gazete sayfalarında küçük bir haber, beni yıllar
önceyetaşıdı, "BirAşkHikâyesi'nin kahramanla-
nnı anımsattı...
Bir mayıs gecesiydi... "
Elimde Berin Taşan'ın "Şahdamanndan" adlı
şiirkitabı vardı...
llkyazın çiçeklere düştüğü, mavi bir akşamda
cezalandınlmış kadınların öfkesi Kral Thoas'ın se-
siyle kanşıyor, Lemnos'un kadınlarının çığlıklan
yankılanıyor gibiydi...
Tutuşan güçlerin ince çiçekleri vardı yüreği-
mizde, tasaya boyun eğmiş sevişmeler ise kayıp
gitmişti avuçlanmızdan...
Berin Taşan ne diyordu:
"Üç sap nergis kopardım
Sardım sarmaladım ' •'
Karabunın'dan
Aralık ayının ortasından."
Kitabı masanın üzerine bıraktım...
Gazeteyi açıp okumaya başladım...
Bir Aşk Hikâyesi'nin ünlü erkek oyuncusu Ryan
O'Neal kanser hastalığına yakalanmıştı, tıpkı film-
deki eşi Jennifer (Ali Mac Graw) gibi..
Birden Fransız besteci Francais Lai'nin film
müziğini anımsadım...
Hüzün odanın içine yayıtdı...
Gözlerimi kapattım...
Asi ruhum kabardı!
Dedim ki:
"Ben uzaklarda olmalıyım uzaklarda...
Acılar unutulduktan sonra dönmeliyim...
Biliyorum aşklan yannlara bıraktınız...
Sizin gizli bahçelerde çiçekieriniz vardı, gece-
lerde veyalnız!..
Siz hiç aşkı yakaladınız mı?
Siz hiç hıçkıra hıçkıra ağladınız mı?"
Ricardo Strobel'in aşk hikâyesi beni yıllar ön-
cesınetaşıdı...
Aşk hiçbir zaman pişmanlık duymamaktır!
•••
Bir Aşk Hikâyesi...
Ryan O'Neal kan kanserine yakalanmış...
70'lerin genç oyuncusu bugün 60 yaşında...
Bir ilkyaz hüznü dalga dalga yayılıyor...
Sütbeyaz bir sevdanın derinliklerinden geriye
belki birkaç damla gözyaşı kalıyor...
Yıldızlıbirgece...
Canım sıkılıyor nedense!..
lyonya'da olmak istiyorum...
Belki Behçet Aysan'la buluşur, Henri De Reg-
nier'den, Arthur Rimbaud'dan konuşuruz Urta Is-
kelesi'nde...
Bu mevsim Urla bir başka güzeldir, Foça da...
Uria'da Necati Cumah'nın kulaklarını çınlatı-
nz...
Bilirsiniz, tüm ölümlerimiz ölümsüzdür bizim
için!..
Behçet de, Necati Ağabey de, diğerleri de!..
Çığlığımız "BirAşkHikâyesi"nde olduğu gibidir...
Gözyaşı, romantizm!.. h V j a r ,-.c
Külhanbeylik de yakışır bize!.. ' '• **~*T"
Urla Iskelesi'nde avaz avaza bağınrız:
"Sevdiysek böyle büyük
Böyle hüzünlü böyle sevinçli '
Senin gözlerini sevdik."
O saatlerde sarhoş balıkçılar vardır iskelede...
Deniz hışırtılıdır...
Hürya ile Tayyar, iki kadeh parlatmıştır...
Mangalda çipuralar bizi beklemektedir...
*••
Behçet'ten aynlıp Berin Taşan'la buluşuruz da-
ha sonra...
Seni anlatınm ona!..
Hırçınlığını, inatçılığını, doğruculuğunu!..
Tek başına ayakta kalma çabanı!..
Anneni, sevgilini, arkadaşlannı zaman zaman
incitmeni, kırmanı!..
Kavgalannı, aşklarını!..
Sonra eski bir gramofonda bir şarkı çalacak-
tır...
Berin Taşan en çok sevdiğim şiirini okuyacaktır
"Bir baksan gözlerime
Başını çevimıeyeceksin,
Yürüyüp gitmeyeceksin
Elini çekmeyeceksin.
Bir baksan gözlerime '"' ' '•-•••
Dağda yakılmış ateşler göreceksin.
Aç kapıyı kim geldi bak
Bak nasıl havalandı güvercin.
Açmam diyemezsin artık,
Aç!"
Ay yolunu çoktan yanlamıştar artık...
Bir Aşk Hikâyesi bitmiştir!..
Ryan O'Neal ölümcül hastalığın pençesinde,
mavi bir sabahta düşler kuruyordur...
Hüznün akşamında suskunluk başlamıştır...
Sen yalnız, ben yalnız!..
Ne demiştik?
Aşk hiçbir zaman pişmanlık duymamaktıri.
[email protected]
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı
Hikmet Çetinkaya
BÎR GÜNEYDOĞU
GERÇEĞİ:NECLA
Onun öyküsüyle hiç kınıse fazla ılgılenmedı: on dört yaşında
yaşamın kırlı sularuıda yok olup gittı...
Sıslı ve soğuk bır Dıyarbakır aksamıydı. Karanlığın gri gölgesi
evlerin, caddelenn, sokaklann üzerine düşüyordu...
p*"CumhurtwK Çağ Pazariama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41
^kitapkulûbO (34334)Cağaloğlu-lstanbulTel:(212)51401 96