16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAYIS 2001 SALI CUMHURtYET SAYFA HABERLER Günay: Yönetim ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Eski CHP"Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, dün yaptığı yazılı açıklamada, parti yönetimine ve partiden istifa edenlere eleştirilerde bulundu. Günay, partiden aynlanlan "aceleci" davranmakla suçlarken 30 Haziran'da gerçekleştirilecek kurultayda yönetimin değişmesi gerektiğini söyledi. Meclis lazla çalışsın • ANKARA (AA)- Hükümet ortaklan TBMM Genel Kurulu'nda ele alınmasını istedikleri konular ve çalışma saatlerinin uzatılması önerisini bugün TBMM Danışma Kurulu'na götürecek. Iktidar partilerinin planlamasına göre bugün 15.00-20.00 saatleri arasında Radyo ve Televizyon Yasa Tasansı'nın görüşülmesine devam edilecek. Yann ise Genel Kurul, bu tasannın tamamlanmasına kadar çahşacak. FP davası 12 Haziran'da • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, "laiklikkarşıtı eylemlerin odağı haline geldiği" ve "kapatılan RP'nin devamı olduğu" gerekçesiyle FP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı 12 Haziran Salı günü esastan görüşmeye başlayacak. Anayasa Mahkemesi heyeti, davada araştınlacak ve incelenecek herhangi bir konu belirlemezse davayı ara vermeden görüşmeyi sürdürecek. TSK, sigaraya savaş açtı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahh Kuvvetleri (TSK), sigarayla mücadele için erbaş ve erleri de kapsayan geniş çaplı bir kampanya başlattı. Genelkurmay bünyesinde çalışmalann eşgüdümü için "Sigara ile Mücadele Kurulu" oluşturulurken GATA Komutanlığı'nda "Sigarayı Bıraktırma Polikliniği" kuruldu. Dünya Sigarayı Bırakma Günü olan 31 Mayıs 2001 tarihinde sigaranın zararlannı anlatan kitapçıklar dağıtılacak, konferanslar verilecek. Tapu Kadastro'da kadrolaşıtıa • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji Yapı Yol-Sen Genel Merkezi adına dün açıklama yapan Genel Sekreter Çetin Kurtoğlu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nde MHP'li Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez'in kadrolaşmaya gittiğini ileri sürdü. Tapu Kadastro çahşanlan, uzun zamandan beri süren kadrolaşma sonucu 3 genel müdür yardımcısının, 8 daire başkanımn ve yüzlerce çalışanın görevlerinden alındığını söylediler. Başbakan Ecevit, hükümetin program hedeflerinde sapma yaşanmayacağını söyledi: Ekononride darahna olaeakANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, 57. hüküme- tin iki yılını değerlendirdi. Koahsyo- nun "uzlaşı ve aülım hükümeti" oldu- ğu iddiasında bulunan Ecevit, Kasım 2000 ve Şubat 2001 bunahmlannın ar- dından "ekonomide kısmi bir daralma" yaşanacağını söyledi. Hükümetin ça- lışmalannı bugüne kadar sergilediği kararlılıkla sürdüreceğini anlatan Ece- vit, "revizeedilen" programın hedefle- rinden sapma olmayacağını bildirdi. Ecevit, Bakanlar Kurulu"ndan önce hükümetin iki yıllık icraatını 14 sayfa- lık yazılı metinden okurken. gazeteci- lerin sorulannı "Bu bir basın toplann- sıdeğü" diyerek geri çevırdi. Ecevit "in okuduğu metinde yaşanan iki bunalrm nedeniyle ekonomi geniş yer aldı. Hü- kümetin iki yıl içerisinde 285 yasa çı- kardığını belirten Ecevit, bunun dünya- da görülmemiş bir başan olduğunu sa- • Başbakan Bülent Ecevit, şeker, doğalgaz ve Telekom konusunda yabancılann ulusal piyasaya girişini getiren düzenlemeleri ve THY'nin fıyat artırmasmı "ekonomide rekabetin ve etkinliğin" gereği olarak savundu. vundu. Ekonominın 1999 öncesini özetleyen Ecevit, çöken ekonomik programın sıkı bir maliye politikası uy- gulaması, yapısal reformlann gerçek- leştirilmesi, döviz kurunun hedeflenen enflasyona göre önceden belirlenmesi- ne dayandığını anımsattı. Program kap- samında yapılan çalışmalan ve çıkan- lan yasal düzenlemeleri sıralayan Ece- vit, Kasım 2000'deki likidite, Şubat 2001 'deki ödemeler sisteminin kilitlen- mesi nedeniyle "dövizçıpası'' modelin- den "dalgahkur"a geçildiğini bildirdi. Ecevit, ılk programın çökmesinin ar- dmdan kapsamh çalışmalar yapıldığı- nı ve hazırlanan "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı"yla güven ve istikrann hızla sağlanmasının, "kamu yönetinu- ni ve ekonomiyi geri dönülmeveeek bi- çünde yeniden yapılandırmanın" amaçlandığını söyledi. Ecevit, şeker, doğalgaz ve Telekom konusunda yabancılann ulusal piyasa girişini getiren düzenlemeleri, THY'nin fiyat düzenlemesini "ekono- mide rekabetin ve etkinliğin" gereği olarak savundu. Ecevit, ikinci program kapsamında gündeme gelen 15 yasa- dan 8'inin çıkanldığını, birinin Köşk'te bulunduğunu, 6'sı ile ilgili çalışmala- rın sürdüğünü kaydetti. Hazırlanan program sonucu "kısmi daralma" ya- şanacağını dile getiren Ecevit, "şimdi- den olumlu gelişmeler sağlandığıru" ile- ri sürdü. Hükümetin iki yıllık döneminde Tür- kiye'nin AB'ye adayhğının kabul edil- diğini anlatan Ecevit, Ulusal Prog- ram'ın 2001 Mart aymda acıklandığı- nı anımsattı. Türkiye'nin AGSK'de söz sahibi olması gerektiğini anlatan Ece- vit, "Bu noktadabir ödün verihnesi söz konusu olamaz" dedi. Ecevit, KK- TC'nin bağımsız bir devlet olduğunun kabul edilmemesi durumunda kalıcı bir çözüme vanlamayacağını belirtti. ÇtZMEDEN YUKARI m.kart(« superonline.com.tr MUSAKART AB Genel Sekreteri Vural, Recai Kutan'ın bir sorusu üzerine "AB'ye üyelik için başvuran her ülke onun hukukunu kabul eder. Avrupa'da laikliği savunmayanın demokrasiye karşı olduğuna inanıhr" dedi if BĞrf/MKÎ HÜKUKU- MUZLLA CHP lideri hükümeti topa tuttu: Tünelin ucunda ışık görüıınıüyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, hükümetin IMF'ye olan angajmanı ve verdiği ta- ahhütler nedeniyle, ülkeyi de- rinden etkileyen konularda ka- rar alamadığı söyledi. Siyase- tin yargı önünde ciddi engel oluşturduğuna dikkat çeken Baykal, "Bugün ilkel hukukku- raflannı bile uygulayamavanlann 'Anayasayı değıştıreceğiz' demeye haklan yoktur" dedi. Baykal, IMF'den gelen mali desteğin halkın içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulması amacıyla değil. fona aktanlan bankalann ya- rattığı deliğin bir kısmını kapatmak için kul- lanıldığını vurguladı. Deniz Baykal, kamu ça- lışanlannın sendikal haklannı düzenleyen ya- sanın, yaklaşık 3 yıl önce CHP'ninparlamen- toda olduğu dönemde de tartışıldığını anım- satttı. CHP lideri, Türkiye'nin daha sıkıntılı bir döneme girdiğinin açık olduğunu belirtir- ken "Tünetin ucunda ışık falan görünmüyor. Halkımız. daha karanlık, daha karamsar, da- ha sancdı bir sürecin içine çekfliyor" dedi. CHP Parti Meclisi toplantısında SHP dönemini eleştirdi Baykal yeııi ohışumayüldendi ANKARA (Cumhuri>et Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin içine düştügü olumsuz tabloda, SHP de dahil ol- mak üzere bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin so- rumluluğu olduğunu savunarak "Bugün yeni oluşum için uğraşan- lar; 91'de, 95'te neredevduîiz" di- ye konuştu. CHP Parti Meclisi (PM), dün Deniz Baykal başkanlığında toplandı. PM, 29. Olağan Kurul- tay'ın 30 Haziran-1 Tem- muz 2001 tarihlerinde R yapılmasuııkararabağla- "™~ "" dı. Baykal, toplantının basına ka- palı olan bölümünde yaptığı ko- nuşmada, yeni oluşum çalışmala- nnı değerlendirdi ve isim verme- den Erdal tnönü ile yeni oluşum çalışmalanna katılanlan eleştirdi. Alınan bilgiye göre Baykal, "Tür- kiye'nin borçlan son 15 yıl içinde çok büyük arüş gösterdL Bunda pekçok hükümetin, tabn SHP'nin de katkısı var. Biz CHP olarak ku- rumsal kimlik açısından bu olum- suzhıktaruı hiçbiraşamasuıadahil değiKz. Hatta buna engel olmak is- teyen tek bir kurum olmuştur. O dâCHP'dir. Bu süreçte başbakan- lık, başbakan yardımcılığı yapmıs olan arkadaşlanmız bugün yeni • tsim vermeden Erdal Inönü ve yeni oluşum çalışmalanna katılan isimleri eleştiren Baykal, "Bugün yeni oluşum için uğraşanlara '91'de, 95'te nerdeydiniz diye sormazlar mı"dedi. oluşum için uğraşıyorlar. Onlara, '91 "de, 95'te nerdeydiniz, ne yap- tınız' diye sormazlar mı" dedi. Baykal, CHP'yi diğerpartilerle bir tutanlara karşı kendilerini sa- vunmalan gerektiğini söyledi. SHP dönemi yöneticilerine eleşti- rilenni sürdüren Baykal, "Demi- rel'i Idm cumhurbaşkam yapü? Hacı Ali Demirel'in borçlaruu Idm sikfi" diye sordu. Gazalcı'dan eleştiri Baykal'ın bu değerlendirmesi üzerine söz alan PM üyesi Musta- fa Gazakı'nın "Burada ounayan- lar hakkında böyle konuşmamzı doğrubulmuyorum" dedığı öğre- „ nildi. PM'nin onayına su- i nulan faaliyet raporuna l Gazalcı, Erdal Kalkanve Ziya Halis muhalefet şer- hi koydular. Kurultay gündeminde- İ ki 'konuklann konuşma- - 1 sı' maddesinı eleştiren Kalkan, "Kurultay sulandırd- mak isteniyor. CHP geleneğinde böyle bir şey yok. Kendi durumu- muzu konuşmamız gerekir" de- di. PM'ce onaylanan kurultay gündeminde, başta 13. madde ol- mak üzere, tüzüğün bazı madde- lerinde değişiklik yapılması ön- görülüyor. jj TlRMIK I AYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr Siz bu Tırmık'\ okurken, bü- yük olasılıkla buğday ve öteki tahıllann fiyatları açıklanmış olaeak. Zaten bu yazı da bu amaçla yazılıyor. Buğday fiyatları, gün- lerdir Ankara'da süren bir ça- tışmanın, çekişmenin ve terci- hin çok somut göstergesi. Hat- ta bugüne kadar hükümet ile Kemal Derviş arasında üstü örtük ya da "az örtük" olarak sürüp giden uyumsuzluğun iyi- den iyiye su yüzüne çıktığı, so- mutlandığı bir gösterge. Kemal Derviş, IMF'ye sunu- lan niyet mektubunda verilen sözlere uyulacağını, bu yüzden de buğdayın kilosuna 155.000 lira verilebileceğini, bir kuruş üstüne çıkılamayacağını ısrar- la vurguluyor. MHP'li Tarım Ba- kanı Hüsnü Yusuf Gökalp ise 178.000 liralık kılo fiyatının al- tına inilmeyeceğinı, aynı şid- detteki bir ısrarla savunuyor. MHP lideri Devlet Bahçeli de ağıriığını kendi bakanından ya- na koyuyor. Bu tartışmaya Tür- kiye Ziraatçılar Birliğı, 190.000 liradan bir kuruş aşağı olursa Ankara'daki Bilek Güreşi çiftçinin perişan olacağını ileri sürerek katıhyor. Kimin dediği olaeak? Ankara'daki bilek güreşini Kemal Derviş mi kazanacak, MHPmi? Bu sanıldığından çok daha önemli bir soru. Soruya yüklediğimiz "önem"i daha iyi açıklamak için, soruyu bir başka türiü de düzenleyebileceğimizi belirte- lim: - MHP'nin dediği gibi fiyat saptayıp IMF ile ilişkilerin ze- delenmesi, 15 milyartık dış borcun ikinci ve sonraki tak- sitlerinin Türkiye 'ye akmasının aksaması mı göze alınacak; yoksa MHP, Derviş'inkarşısın- da boynunu büküp, gelecek seçimde intihar etmeyi mi se- çecek? Abarttığımızı mı düşünüyor- sunuz? Hayır. Tütün taban fiyatı, çay taban fiyatı, fındık taban fiyatı da çok önemlidir, siyasal so- nuçlan vardır, ama yine de et- kileri bölgeseldir. Ama başta buğday olmak üzere tahıl fiyat- ları çok daha belirleyicidir. Do- ğu Anadolu'dan başlayıpTrak- ya ve Ege ovalannı içine alan geniş bir alanda önemli; ama Orta Anadolu gibi çok geniş bir bölgedeyaşamsal önemdedir. Başbakanlık yaptığı dönem- lerde Süleyman Demirel'le seçim gezilerine, yurt gezileri- ne çıkan gazeteciler iyi bilir. Demirel o yılın buğday rekolte- sine aşın bir ilgi gösterir. Gitti- ği kentte miting bittikten son- ra kapalı kapılarardında bölge- nin büyük çiftçilen, tahıl ticare- ti yapan tüccaıian ile buluşur ve aynntılı bilgiler alır. Çünkü dersini iyi almıştır. 1969 yılında AP lideri olarak "tekbaşına iktidar" gibi büyük bir seçim zaferinin ardından, elde ettiği siyasal güce ve des- teğe güvenerek, iktisatçıların "tanmdan sanayiye kaynakak- tarımı" diye tanımladıklan bir uygulamaya kalkıştı. Tarımı vergilendirmeyi ve özellikle Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla gerçekleştırilen buğday alımında bol keseden para dağıtma politikasını belli ölçülerde terk etmeyi denedi. Yanıt çok sert oldu. Önce AP bölündü. Başta Konya olmak üzere büyük çoğunluğunu Or- ta Anadolu milletvekillerinin oluşturduğu parti içi muhale- fet AP'den koptu ve Demokra- tik Parti'yi kurdu. Toplumsal hoşnutsuzluk aşın boyutlara u- laştı ve Demirel tek başına ik- tidarın tadını çıkaramadan 12 Mart 1971 darbesi ileşapkası- nı alıp gitmek zorunda kaldı. Bir daha da tek başına iktidar yüzü göremedi. Aynı seçmen tabanına oyna- yan MHP de bundan dersler çıkardı. Sıvas'tan Uşak'a, Is- parta'dan Yozgat'a, Kara- man'dan Kastamonu'ya uza- nan uçsuz bucaksız ovalar MHP'nin oy yatakları. Bu böl- gelerde buğday ve öteki tahıl- lann fıyatlan ise seçim sonu- cunu doğrudan etkiler. Demirel 1989'da, "Onlann verdiğinin beş fazlası benden" sloganıyla ıktidara geldi. Bu- nun anlamını en iyi MHP'liler biliyor. Hani eski seçimlerde san- dıklar açıldığında hep "CHP önde gidiyor" denir de sabaha karşı merkez sağ partiler arayı kapatıp öne geçerler ya... Işte o oylar kırlardan, köylerden geldikleri için sayım merkezle- rine geç ulaşan, ama seçimin sonucunu belirieyen oylardır. MHP, pusuda bekleyen Fa- zilet Partisi'nin, Doğru Yol Par- tisi'nin, hatta Büyük Birlik Par- tisi'nin soluğunu ensesinde hissederek sıkıştığı köşede manevra yapmaya çabalıyor. Aşağı tükürse IMF, yukan tü- kürse seçim sandığı... Hele şu tahıl fiyatlan biraçık- lansın; ardından Ankara'da çok eğlenceli ya da çok trajik gelişmelere tanık olacağımız şimdiden belli. POLtTİKA GUNLUGU HtKMET ÇETtNKAYA Ecevit Suç İşliyor... Yargı kararlarını uygulamamak Türkiye Cum- huriyeti Anayasası'na göre suçtur!.. Gelin görün ki, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde başta Başbakan Bülent Ecevit olmak üzere Enerji, Çevre, Sağ- lık, Orman, Bayındırlık bakanlıklan anayasal suç işliyorlar... Bakın, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 56. Maddesi ne diyor. "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevredeya- şama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını konjmak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve va- tandaşlann ödevidir. Devlet herkesin hayatını, beden ve ruh sağ- lığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi arttırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuru- luşlannı tek elden planlayıp hizmet vermesıni düzenler." Bergama halkı yıllardır, siyanürle altın üretmek isteyen çokuluslu bir şirkete karşı savaşım veri- yor... Ne yargı kararlan ne de toplumsal mücadele, Eurogold'un, yani bugünkü adıyla Normandy Madencilik AŞ'nin Bergama'da siyanürle altın üretimini engelleyebıldi... Üretim bir ay önce, Bergama'nın Ovacık yö- resinde 'deneme' adıyla başlatıldı... Yargı kararlarına karşın Bergama'da siyanür- le altın üretimine izin veren, belgelere imza atan bazı bürokratların çeşitlı yolsuzluk suçlamala- nndan ötürü 'Beyaz Enerji Operasyonu'nun saycılık iddianamesinde adları geçiyor... Önceki gün iki bini aşkın Bergamalı eylem yap- tı. İzmir-Çanakkale yolunu trafiğe kapattı. Ey- lemcilerie güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı... Aynı gün Başbakan Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit' le Erzurum'da, hâlâ köy-kent projesinin düşüyle yaşıyordu... Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ise ANAP Izmir Kongresi'nde partisini savunuyordu... • * • Danıştay Altıncı Dairesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 17 ve 56. maddelerine göre (17 Mayıs 1997), Izmir Birinci Idare Mahkemesi'nin (15 Ekim 1997) görüşüne uydu... Yani, çokuluslu Eurogold şirketinin Berga- ma'da siyanürle altın üretimi yapamayacağı ka- rarı aldı... Bu yargı kararına uymamak anayasal suçtur!.. Hem çokuluslu Normandy şirketi hem de yü- rütme erki karara uymamakla anayasal suç iş- lemektedir!.. Işte anayasal gerekçeler: "Anayasa 138/4: Yasama veyürütme organ- lan ile idare, mahkeme kararfanna uymakzonın- dadır; bu organlar ve ıdare, mahkeme kararla- nnı hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yeri- ne getirilmesini geciktiremez. Anayasa 2: Türkiye Cumhuriyeti, (...) bir hu- kuk devletidir. Anayasa 11: Anayasa hükümleri, yasama, yü- rütme ve yargı organlannı, idare makamlannı ve diğer kuruluş ve kişılerı bağlayan temel hukuk kurallandır. Anayasa 129/1: Memurlar ve diğer kamu gö- revlilerı anayasa ve kanunlara sadık kalarak fa- aliyette bulunmakla yükümludür. Anayasa 137/2 : Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getinlmez; yerine ge- tiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. 2577 no'lu Idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4001 no'lu kanunla değışik 28. maddesi: Danış- tay, bölge ıdare mahkemelerı, idare ve vergi mahkemelerinin esasa veyürütmenin durdurul- masına ilişkin kararlannın icaplanna göre ida- re, gecikmeksizin ışlem tesis etmeye veya ey- lemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekîlde karann idareye tebliğinden başlayarak o- tuz günü geçemez." • • • Yargı kararlannın yerine getirilmesi, hukuk dev- letinin bir gereği değil midir? Yürütme erki sanırım 'hukuk'u 'guguk' anlı- yor... Bergama halkının on yıldır sürdürdüğü eylem- lerde hiçbir zaman şiddete başvurulmadı, kışkır- tıcılara taban hazırlanmadı. . Bugün gelinen noktaya baktığımızda geri- limin giderek tırmandığını görüyoruz... Yann istenmeyen olaylarçıktığında bu işin so- rumlusu kim olacaktır? On yıldır yasal yollarla haklannı arayan Berga- malılar mı, yoksa yargı kararına uymayıp ana- yasal suç işleyen yöneticiler mi? hikmet.cetinkaya" cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p I a r ı Hikmet Çetinkaya BİR GUNEYDOGU GERÇEĞİ:NECLA Onun öyküsüyle hıç kımse fazla ılgılenmedı. on dört yaşında jaşamın kırlı sulannda yok olup gıtti... Sıslı ve soğukbır Dıjarbakır akşamı\dı Karanlıfın grigölgesi evlenn, caddelenn. sokakJann uzenne düşü\ordu... Cumhurtye( Çağ Pazarlama A Ş TurkocağıCad No'39/41 kıtap kulübü 34334>Cağaloğlu-istanDul Te! (212)514 0196
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle