16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS İ 10 DUNYA VE TURKIYE KAVŞAK OZGEN ACAR Itıristler ve Fethullah! Son haftalarda turistik yörelerde il- ginç oluşumlar dikkati çekiyor. Özellikle, Topkapı ve Ayasofya mü- zeleri ile Sultanahmet Camisi çevre- sinde çember sakallı efendiler ilete- settüriü hanımefendiler, turistlere ge- nellikle Ingilizce olarak, bir şey an- latmaya çabalıyorlar. Yörede turist gezdiren rehberlerden ge- len iletilerden, bu kişilerin yabancılara "din özgüıiü- ğü bulunmayan Türkiye'nin Avnıpa Birliği'ne alınma- masına yönelik ülkelehnde çalışmayapmalannı" öner- dikleri anlaşılıyor. Yine aynı kaynaklann sap- tamalarına göre bu yörede dolaşan turistlere "neden yalnızca Sultanahmet yöre- sindeki camileri ziyaret et- tikleri, kendi Islam inançla- Fethullah Güten nna uygun camilere neden gitme- dikleri" sorulduktan sonra, örneğin Fatih Camisi'nin adresı veriliyor. Bu camiye giden yabancılara ise laiklik aleyhinde Ingilizce hazırlanmış bro- şürler dağıtılıyor. Bu olay yalnızca istanbul için ge- çerli değil. Örneğin, aynı uygulama Selçuk'takı isa Bey Camisi için de ge- çerli. Orayı ziyaret eden turistlere Muhammed Fethullah Gülen haz- retlerinin (!) yazdığı "Emerald Hills of the Heart (Kalbin Zümrüt Tepeleri)" adlı bir kitap ücretsiz ola- rak veriliyor. Gülen'in "yü- ce kımliği" de tanıtılıyor. Işin ilginç yanı, bu kitabı turistlere dağıtan kişinin, aylığını Türkiye Cumhuriye- ti'nden alan, aynı caminin görevlisi, bir başka deyiş- le bir memur-din adamı oluşu! Yabancılann, birçe- lişki içindeolduklan birger- çek. Biryandan turist reh- berlerden dinledikleri, Tür- kiye'nin laik bir ülke oldu- ğuna ilişkin" teorik bilgileri, öte yan- dan karşılanna kıyafet yasasına ay- kırı giysilerle çıkan bu kişilerin laikli- ğe ters düşen sözlerini içeren pra- tikteki görsel propagandalan! Turistler ve Patrik! Anadolu ilginç bir ülke. Bu köşede zaman zaman Anadolu'nun tarihsel, kültürel ve dinsel mirasına ilişkin ge- lişmelere de yer veririz. Pek çoğu- muz, Anadolu'nun dinsel mirası ile il- gili bilgileri pek bilmeyiz. Dinsel mi- ras da bu alanlardan biri. Örneğin Isa'ya inananlar için dün- yada ilk kez "Hıristiyan" sözcuğü Anadolu'da kullanılmıştır. Yine Hırıs- tiyanlann kutsal birtapınmaalanı olan kilise" ilk kez Anadolu'da hızmete gır- miştir. Her iki olay da Hatay'da (An- tiokhos) gerçekleşmiştir. Aziz Yuhannes'in (StJohn) "ye- di kutsal kilisesi" vardır. Yedısı de Anadolu'dadır. Hıristiyanlığı Avrupa'ya yayan havari Aziz Pavlos (St. Paul) Tarsus'ludur ve italya'ya yaptığı dört yolculuğunu da Anadolu uzerinden gerçekleştirmiştir. Yahudileri Hınsüyan- laştırmak amacıyla çalışa- cak din adamı yetıştirmek için Antatya'da Sion Ma- nastın'nı kuran Aziz Nik- holas (Noel Bafoa) da hem- şehrimızdir. Bu arada fırtı- nasonrasında Ağn Dağı'na sağlıkla ulaşan Nuh Pey- gamber ile Urfalı Ibrahim Peygamber'i de unutma- mak gerekir. Yahudilerin kutsal tapın- ma alanı havra (sinagog) ilk kez Kudüs yakınlarındaki Sion'da IÖ 8. yy'da hizme- te girmiştir. Bugün o top- raklarda antik havralann var- lıgından pek söz edilmezken arkeologlarca Anadolu'da en azından 11 havranın var- lığı kanıtlanmıştır. Böylesine zengin dinsel mırasın bulunduğu günu- müz Türkiyesi'nde de son yıllarda Hıristıyanlık dünya- sında önemli geiışmeler dik- kati çekiyor. Dünkü Cum- huriyet'te yan yana yer alan iki haber, bu gelişmelerin en son iki örneğini ortaya koy- du. Birinci haberde Barba- ra Kailasch adlı bir Alman rahıbe An- takya'ya yerleşme karan almış, kısa sürede çevrede sevgı odağı olmuş. Bundan birkaç yıl once böyle bir şey düşünülemezdi. Alman rahıbeye ya uzun süreli oturma izni verilmez, ya da "misyonertik" yaptığı gerekçesiy- le, önce tutuklanır, sonra da yabancı ülkelerin baskısıyla serbest bırakılsa bile, sınırdışı edilirdi. Ikinci haberde Fener Patriği Bart- holomeos'un Kapadokya'da bahar ayini yönettiği bildiriliyordu. Patrik se- ktz ay önce de Ayvalık'ta bir başka ayin yönetmişti. Bundan 3-5 yıl önce Fe- ner'deki patrikhanenin duvannın ona- nmı konusu uluslararası bir sorun ola- rak Türk Dışişleri'ni uğraştırdığı gun- lerde Patriğin biranlamda Fener'de- ki binada yalıtlandığını da unutma- mak gerekir. Şimdi bakıyoruz Türk vatandaşı Patrik, geçmişte Ortodoksluğun yay- Bartholomeos Ikinci Mesrob gın olduğu yörelerde özgürce tören- ler düzenleyebiliyor. Üstelik, Ayvalık ve Nevşehir'deki törenleri düzenle- mesine ilişkin özel çağnlar, Hıristiyan- lardan değil, yerel Müslüman beledi- ye yetkililerinden geliyor. Çevreciliğinden dolayı "Yeşil Pat- rik" olarak da bilınen Bartholome- os'un siyasal deneyimlerini, ne Ati- na'daki ne de ABD'deki Ortodoks çevreleranlıyor. Patrik, bir Türk vatan- daşı olarak Türkleri çok iyi tanıyor. Eğer. Atina ve ABD'deki Yunan lobi- sı Türklerle ne kadar iyi ilişkiler kurar- sa Patrik de o denli rahat ve özgür ola- bılıyor.. bunun sonucunda görevleri- nı daha iyi yapabiliyor. Bundan da ki- lise ve aynca banş kazançlı çıkıyor. Ter- sı olunca, patrikhanenin duvannın onarımı bile bir sorun oluyor. Oysa o çevreler, Bartholomeos'u "hain "ilan etmekte tereddüt etmiyor- lar. Aynı durum Kumkap'da- kıTürk Ermenı Patriği Ikin- ci Mesrob için de geçer- li Özellikle Ermenistan'da- k Patrik Ikinci Karekin ve A3D ile Avrupa'daki kara knli Ermeni lobisi de Türk vatandaşı patrike "hain" gozüyle bakıyoriar. Ortodoks ve Ermeni ki- lıseterinde, Katolikterin tek' kutsal önderi "papalık" ma- kamından farklı bir durum geçerli. Kendi inançlann- daki ınsanlann yoğun ol- duklarıyorelerıçin "birden fazla" sayıda "patrik" var. Ortodokslarda "eşit pat- nkler arasında birinci" Is- tanbul'daki Rum Patriği'dir. Ermenilerde ise "eşitler arasında birinci" Ermenis- tan'ın Esemilyan kentin- deki patriktir. Bir rastlantı sonucu Rum ve Ermeni Patrikleri geçen hafta so- nunda önemli dinsel işlev- leri için İstanbul dışına çık- tılar. Rum Patriği Türkiye içıne açıhrken, Ermeni Patriği de yurt dışına yöneldi. Patrik Ikinci Mesrob, Ermeni Kilise- sı'nın resmen tanınmasının 1700. yıl- dönümü törenlerine katılmak üzere Lubnan Katolikosu Birinci Aram'ın çağrısı uzerine Beyrut'a giderek tö- renlere katıldı. Ikinci Mesrob, daha sonra aralannda ABD'nin de bulun- duğu bazı ülkelere de gidecek. Laik bir ülkede, nasıl siyasal amaç ıçın Islamıyet'in kullanılması aydınla- n rahatsız ediyorsa, Nevşehir ya da Ayvalık törenlerine Fener Patriği'nin yanı sıra Yunan diplomatlannın katı- larak törenlere bir siyasal boyut ek- lemeleri de bir başka düşündürücü noktayı oluşturuyor. Yunan televiz- yonlarına canlı yansıyan törenlerin gövde gösterisine dönüşmesini ise ye- rel yöneticiler "Bundan daha iyi tu- nzm tanıtımı olamazdı" sözleriyle sa- vunuyoriar. Açıkgizli belgeler! Son yıllarda, ABD ya da Ingiliz gizli belgelerinden çok küçük bir bölümü Türkçeye kazandırıldı. Oldukça yoğun ilgi gören bu kitaplan hazırtayan meslektaş ve akademisyenleri kutlamak gerekir. Tarihin, tek yanlı yazılamayacağı kuşkusuzdur. Bilindiği üzere Batt ülkelerinde bazı belgeler üzerindeki "gizlilik" damgast 40-50 yıl sonra kaldınlır. Örneğin, Lozan görüşmelerinde Ingtiiz Dtşişleri'nin gizli belgeterinin ya da Türkiye'de 27 Mayıs 1960 devrimine ilişkin ABD belgeleri olmadan yaktn geçmişin tarirtini yazmak olanaksızdır. Bu belgeler, yakın geçmişin kapalı kapılar ardtnda dönen eğrisi ile dogrusu ile ceşitli okjşumlan gûn ışığına çıkardıklan için önemlidir. Tarihçiler için önemii otan bu belgeler aynca kamuoyunun yabancı diplomatlann o günkü koşutlarda Türkiye'ye bakış açılannı değerlendirme olanağinı da sağlar. Bu belgeler üzerindeki gizlilik kalktıktan sonra o ülkede herkes buntardan yararianabiliyor. Bu belgeler ansiklopediler dolduracak boyuttadır. isteyenier, ücretini ödeyerek bu belgelerin tümünün mikro filmlerini dahi edinebilirler. Türkiye'deki biiim adamlan her yıl tek tek bu ülkelere gidip araştırma yapamayacaklanna göre acaba Dışişleri ve Küttür bakanlıkian, Türk Tarih Kuaımu, şimdiye değin açıklanmış tüm gizli belgelerin mikro filmlerini Ankara'daki Milli Kütüphane'ye ya da YÖK kitaplığına kazandıramazlar mı? Elmek:'[email protected] Fax: 0312. 46815 79 Dışişleri Bakanı Cem, NATO toplantısında Türkiye'nin AGSP tezini savun Budapeşte'de zor pazarfaSERKANDEMtKTAŞ ANKARA - Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile arasında büyük bir sı- kıntı yaratan Avrupa Güvenlik ve Savun- ma Politikası (AGSP) konusundaki son kozlannı oynuyor. Dışişleri Bakanı ts- mail Cem, bugün başlayacak NATO dı- şişleri bakanlan toplantısına katılmak için Macaristan'ın başkenti Budapeş- te'ye gitti. Türkiye, NATO müttefiklerinin Was- hington Zirvesi'nde aldıklan kararlara uymasını bekliyor. Türidye'nin AGSP sü- recini tıkamasına sinirlenen AB, Anka- ra'nın tam üyelik sürecinin olumsuz et- • NATO müttefiklerinin Washington Zirvesi'nde aldıklan c a k baktıgım, ancakbunun kararlara uymasını ısteyen Türkiye, ABD nın AGSP ile yeterince ilgilenmemesi yüzünden yalnız kalıyor. kileneceği tehdidinde bulunuyor. ABD'nin de AGSP ile yeterince il- gilenmemesi Türkiye'nin yalnız kalmasına neden oluyor. AB'nin 2003 yılında 60 bin ki- şiyle kurmak istediği Acil Müda- hale Gücü, Türkiye-AB ilişkilerini ve NATO'daki uyumu tehlikeye atıyor. AGSP olarak bilinen bu yeni oluşumun NATO olanaklannı kullanacağı operas- yonlarda "karar alma", NATO olanak- pa Birliği'nin (BAB) üzenne mesi gerektiğini_bildırdı__ Türkiye'nin gAgdajdko Türkiye, BAB'da ortak üy< deydi ve kurumun her türlu ın de tam üyelerle eşit katılım g yordu NATO, AB'nin ıttıfak planlama sistemine güvenc. karşıhğında AB üyesi olmaya h ittifak üyelerine güvence Denktaş, geçen haftaki krizin ardından hükümetgörüşmelerini tamamladı KKTC'de görev yine Eroğlu'nun LEFKOŞA (AA) - KKTC'de Baş- bakan Derviş Eroğlu'nun, Ulusal Bir- lik Partısi (UBP) ve Toplumcu Kur- tuluş Partisi (TKP) hükümetinin ge- çen cuma istifasını vermesinin ardın- dan Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş yeni hükümeti kurma görevini dün ye- niden Derviş Eroğlu'na verdi. Eroğlu, Denktaş ile görüşmesin- den sonra yaptığı açıklamada, "Şim- di koalisyonu kurma çalışmalanna başlayacağız. Önce ana muhalefet partisi (DP) üe görüşeceğiz. Hükü- meti kurma planı var mı, yok mu onu değeıiendireceğiz. Bugüne ka- dar verilen intiba, Demokrat Par- ti'nin koalisyona girme niyetinde ol- duğu yönündedir. Oturup görüşe- ceğiz. Koalis\x>nu kurma ga\Tcti içe- risinde olacağız" dedi. UBP ve DP koalisyonu gündemde Ülkede ekonomik sıkıntılar oldu- ğuna işaret eden Eroğlu, ülkenin uzun süre hükümetsiz kalmasının ülke menfaatıne olmadığını ve ko- alisyonu kuracak partilerin de işine gelmeyeceğini söyledi. Ana muha- lefetteki Demokrat Parti (DP) Ge- nel Başkanı Salih Coşar da görün- tünün, en büyük iki parti olan UBP ile DP koalisyon hükümetinden ya- na olduğuna işaret etti ve DP olarak üzerlerine düşen görevi yapacakla- nnı kaydetti. Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Genel Başkanı ve Devlet Bakanı Baş- bakan Yardımcısı Mustafa Akına ise yeni kurulacak hükümetin sorunlara çare bulamayacağını savunarak ül- keyi kısa dönemde karanlık günlenn beklediğıni iddia etti. Hükümet kur- ma oyunu oynandığını ve bu filmi daha önce de gördüğünü belirten Akıncı, hükümetin dıştan müdaha- lelerle kurulduğunu ileri sürdü. AKEL yandaşian meydaniarda sabaha kadar seçim zaferini kafladılar. (Fotoğraf- AP) Rum seçmen çözümüesgeçti Dış Haberier Servisi - Kıbns Rum Ke- sımı ndeöncelu gün y^>ılan genel seçim- leri komünist AKEL partisınin kazandığı kesinleşti. Seçime katılan 8 parti de Mec- lis'e girmeye hak kazanırken AKEL, Mec- lis'teki 56 sandalyenin 20"smi elde etti. Seçinılerde, "göçmenlerin evlerine gai döneceği" propagandasını etkili işleyen partıler oylannı arnnrken, federal çözümü savunan partilerin oylannda düşüş oldu. Birinci parti konumundaki AKEL, Kıb- ns'ınkuzeyinin "işgal" altında olduğunu iddia ederek Türk askerinın adadan çık- masını, Türkiye'den gelenlerin geri dön- mesüıi, birleşik bir Kıbrıs'ı ve göçmenle- rin eski evlerine dönmesini savunuyor. Meclis'e bir milletvekili sokmayı başa- lannı kullanmayacağı harekâtlar- da ise "karar şeİdllendirme" süre- - cine katılmak isteyen Türkiye, AB ülkelerinintepkisini çekiyor. 1990'b yıllarda Avrupa'nın kendi bölge- sindeki çahşmalara \e gerginliklere ABD olmadan müdahale edebilme fikrinden ortaya çıkan AGSP ile ılgili Türkiye'nin denkîeminı'geliştirdi. Ancak görüşleri şöyle: Zirvesi 'nde, katılım konusun • 1999'da yapılan Washington Zirve- ce vermeyeceğini ilan etti. si'nde NATO, AGSP'nin kurulmasına sı- • Türkiye, bu süreçte 3 k de duyarhlıkla duı l.Nice Zirvesi' kararlar tarmin eı AB üyesi olmayanl kesinin katılım m< geliştinlmesi gere mazsa, güvenceli ması mümkün AB'nin, yükümlül rine getirmeden tale sı sorun yarattı. 2. AGSP ile il Türkiye-AB sorur Türkiye'nin politi mel taşı, ittifakın ton Zirvesi'nde al lardır. Karar NAT NATO ile ABarası çeve anlaşmasınu lanması gereklidiı 3. NATO'nun A herhangi bir çatış dahale etmeme ka durumunda, AB'r netim harekâtı iki lişecektir. Birinci NATO'nun olana neklerini kullanma dur. Bu yöntemde] si Türkiye, sürecin c a k . Ancak eğer ı olanaklannı kullan n o m bir harekât T ü r k i y e açısındar şanabilecek. AB; n u . sadece 15'leri g ı y a da 15'lerleî tu-nîn ve 15'lerie N A T O üyesinin ka Jcilde fbrmüle ede Türkiye, bu ope d a v e t edilebilir, aı l a n pybirligiyle a ttir t e k ülkenin bil m a s ı durumunda 1 katıhmı gerçekleş B u n u gidermek y e . kendi coğrafi ya da ulusal o l u m s u z etkile; n t m d a AB'ye ba: ran Yeni Ufu%da (NEOJ, fede çözimıe karş>. l ^ v A o n ^ U . . ^ paıti, kampanyasında Türklere ancak az«- h k haklannın veritaesmi savundu. f NEOo>larmıikıyekatladı. "Federal takAvrupa H§(AB)üy^ign dı ve Rum Yönetiını'nın AB müzakere yeti başkanı da olsn Birleşik Demok larHareketi Ba*aoVorgo\teii<ı'nu tisi ise büyük oy kıybetti.AKEL dışı ki partilerin sandalye dağüımı şöy e o Demokratik Sefaberlik Partisi 19, mokratik Parti 9,Sosyal Demokratlar reketi4, YeniUMlar. Birleşik Demol lar Hareketi, Demokratik Müadele reketi ve Ye#erbirer miUetvdalU. başvurunun n d e voırgulu ABD'de güç dengeleri değişti Senato'da Türkiye karşıtı rüzgâr VVASHINGTON (AA) - ABD'de Cum- huriyetçi Senatör James Jeffordsın saf değiştir- mesinin ardından, Sena- to'nun Demokrat Parti kontrolüne geçmesiyle birUkte, Dış İlişkiler Ko- mitesi'nde Türkiye kar- şıtı gelişmeler meyda- na geliyor. Senato'dakı yeni güç dengesi çer- çevesinde, komitenın şimdiki başkanı, Tür- kiye dostu Cumhunyet- James JefTords-ınistifası çi Jesse Heuns'in göre- vi bir Demokrat"a dev- retmesi gerekiyor. Dış İlişkiler Komitesi baş- kanlığına en güçlü iki aday, Demokrat Parti'nin Delavvare Senatörü Jo- seph Biden ve Maryland Senatörü Paul Sarbanes. Bu isimlerden, Rum asıllı Sarbanes, Senato ve Temsilciler Mecli- si'nden oluşan Kongre'de Türkiye'nin en önde ge- len karşıtlan arasında yer alıyor. Sarbanes, en son Maryland'de, Ermeni soykırunı tasansının be- nimsenmesi için kişisel nüfuzunu kullanmıştı. Yine Rum lobisinin mensubu olan Biden de Başbakan Bülent Ece- vit'inEylüll999'daWas- hington'a yaptığı resmi ziyaret sırasında, Dışiş- leri Bakanı tsmail Cem kongrede ortalığı kanşann. ile tartışmış ve en son Türkiye'ye satılması planlanan sekiz ağır nak- liye helikopterinin trans- ferine izin verilmemesi yönünde Kongre'de gi- rişim başlatmış, ancak başanlı olamamıştı. Bush'a ûMmatom Senato'da çoğunluğu ele geçiren Demokrat Parti'nin grup lideri Tom Daschle, Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush'a. partisi adına bir "ültimatom" vererek Başkan 'dan bundan son- ra kendileriyle uyumlu çalışmasını istedi. Daschle, aksi takdirde Demokrat çoğunluğun. Bush yönetiminin gön- dereceği yasa tasanlan- m geri çevireceği uyan- smda bulundu. Daha İyi Bir G Türkiye'nin YSid, Türkiye, yeraltı kaynaklan bakımından dünyanın en zengin ü(f/r . toprağın altındaki 70 mityar dolartık ve 300 milyar dolar ka potansiyeli olan altın cevheri ve diğer yeraltı zenginliklerini çıkan ekonomik krizler ve darboğazlarla boğuşmak zorunrj dolarlık yabancı sermaye yatırımı tıedef alırken, bunun bir karşılamak için Almanya'dan ithal ettiği altın için harcamr1 Bergama'daki Ovacık yöresinde faaliyete geçen kuruluşu Türkiye'nin altın zenginliğini değerlendirmenin öncüsü o konusunda dünya'nın en modern tesisi, yargı'nın yerind uzmanlarca saptanan ve denetlenen en duyarlı çevre te' çalışacak 240 işçi için çağn yapılmış ve yöre halkından alınmıştır. İşe alınacakların Bergama ve yakın köylerind edilecektir. Dünya'da altın üreten tüm madenlerde kullanılan siyan ise yılda 200.000 ton siyanürü tekstil, kuyumculuk, ka madenciliği sahalarında binlerce iŞ yennde kullanma"' siyanür kullanılacak ve "Atık Havuzu"ndaki siyanür n suyundaki siyanürün yüzde 7'sini geçmeyecektir. A t ı k l ^ y e vermeyen nitelikleri taşımaktadır- Eurogold'un ortağı olan Normandy Mining Limited, d şirketin bundan böyle Normandy Madencilik A.Ş. ola dört bir tarafındaki 60.245 ortağm oluşturduğu Nor Zelanda, ABD, Kanada, Brezilya, Şili ve Fildişi Sahili ortak olarak altın üretimi yapmaktadır. Normandy Madencilik A.Ş. sorumluluğunu bilen, kuruluş olup yöre halkına karşı sosyal ve ekonom T edileı •r. Ova ienme »ına di r.T lNORMANDY Madencilik Arjantin Caddesi, No: 15/4, Gaziosmanpaşa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle