23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAYIS 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HJJVvfiıt_Pl?J_l / ekonomi(«cumhuriyet.com.tr 13 Cottarelli eleştiPdi • ANKARA (AA)- Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) eski Türkiye Masası Şefî Carlo Cottarelli, serbest dalgalı döviz rejiminin, başlı başına bir gmenilirlik tesis edemeyeceğini. daha güçlü bir ekonomı programı ile desteklenmesi gerektiğini söyledi. Cottarelli. "Borç Swapı (borç takası) konusundaki çalışma, IMF uzmanlannın da katılımıyla devam edecektir. Bu. borçların vadesini uzatmayı amaçlıyor, tabii burada, takasın koşullan da önemlidir" dedi. Cottarelli, IMF'nin Ankara "daki bürosunun çalışmalanna devam edeceğini söyledi. Yoksulluk sınmı 668 milyon Nra • ANKARA (ANKA) - Dört kişilik bir ailenin gıda harcamalannın tutan mayısta yüzde 7.5 artarak 220 milyon liraya ulaştı. Yoksulluk sının ise 668 milyon liraya çıktı. Türk- Iş Araştırma Merkezi'nin yazılı açıklamasına göre, mayısta dört kişilik bir ailenin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için yapması gereken asgari gıda harcaması tutan. bir önceki aya göre yüzde 6.5 artarak 220 milyon liraya yükseldi. Şubat krizinde bu yana geçen üç aydaki artış ise yüzde 21.7 oranına ulaştı. a bütçe Meclis yotanda • ANKARA (AA)- Maliye Bakanı Sümer Oral, ek bütçenin bir hafta, 10 gün ıçinde TBMM'ye sevk edileceğini söyledi Maliye Bakan Sümer Oral ve Devlet Bakanı Kemal Derviş bu sabah Merkez Bankasfnın sosyal tesislerinde bir araya geldi. Oral. yaklaşık bir saat süren görüşmeden aynlırken gazetecilerin sorusu üzerine. Devlet Bakanı Derv iş ile bütçe ve kamu maliyesi üzerinde durduklannı bildirdi. Karsan üpetime başlıyor • BURSA(AA)-Fransız Peugeot marka ticari araç üreten Karsan Otomotiv Sanayii ve Ticaret AŞ. ekonomik kriz nedeniyle ara verdiği üretime. 4 Haziran'da yeniden başlayacak. Karsan'da örgütlü Türk Metal Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı tsmail Dursun. ekonomik durgunluk ve talepteki daralma sonucu. fabrikada çalışan 740 işçinin 9 Nisan'da zorunlu izne çıkarıldığını anımsatarak izin süresince işçilere ücretlerinin yüzde 50'sinin ödendiğini kaydetti. Dış ticaret açığı kiıçülüyor • ANKARA (ANKA) - Devalüasyonun, dış ticaret açığı üzerindeki etkisi mart ayından itibaren yaşanmaya başlandı. Devalüasyonun ilk ayı olan martta Türkiye"nin ithalatı yüzde 25.6 azalırken ihracat yüzde 8.6 arttı ve dış ticaret açığı 1.8 milyar dolardan 582 milyon dolara kadar geriledi. DİE"ye göre Türkiye martta 2 milyar 515.8 milyon dolarlık ihracata karşılık 3 milyar 98.5 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Yargıtay, Ankara Çayyolu'ndaki yeşil alanın imara açılmasını uygun bulmadı Veldl kooperatîfîne veto FATMAKOŞAR • Aralarında Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doğan Cansızlar. MHP MilleU ekili Oktay Vural, FP Milletvekili Mustafa Baş gibi milletvekili ve eski bürokratlann da üyesi olduğu Ankara Gezgin Konut Yapı Kooperatifi amacına ulaşamadı. yaran ve hizmeti kavramlanyla bağdaşmasının olanaksız oldu- ğunu belirrti. Cumhuriyet'in haberiyle ka- muoyuna mal olan yeşil alanın geleceğiyle ilgili hukuki süreç devam ederken kooperatifle da- ha önce sözleşme imzalayan Yüksel Inşaat'ın şantiyeyi bo- şalttığı öğrenildi. Ankara Çay- yolu'ndaki Orman Bakanlığı'na tahsisli ve ağaçlandınlmış 94 bin metrekardik 937 numaralı par- seli bir dizi "sahte içerikli ev- Yargıtay. farklı siyasi partiler- den millervekillerinin ve üst dü- zey bürokratlann üyesi olduğu Ankara Gezgin Konut Yapı Ko- operatifinin "yeşil alana villa kondunma" oyununu bozdu. Ye- rel mahkemenin imara açılmak istenen yeşil alanla ilgili koope- ratif lehindeki karannı bozan Yargıtay. "Yeşil Kuşak Projesi" kapsammda ağaçlandınlan par- selin imara açılmasının kamu rak", usulsüz tahsis kaldırma iş- lemi ile sembolik ihale sonucun- da satın alan söz konusu koope- ratif, daha sonra alanın orman olarak gösterilmesi işleminin ip- talini istemişti. Tahsisin kaldınlmasını ve iz- nini uygun bulan yerel mahke- menin kooperatif lehindeki ka- rannı temyiz ederek davayı Yar- gıtay'a götüren Orman Yönetimi haklı bulundu. Yargıtay karann- da "Herhangi bir kooperatifin arsa gereksiniminin kamu malı niteliğindeki ormana tahsisli ara- ziden sağlaııması yoluna gidilme- si, 5 milyon insarun yaşadığı An- kara için oluşturulmasına çalışı- lan veyaşam için zorunlu olan ye- şil kuşakçerçevesi gereksinimi ile bağdaştınlamaz" denildi. 'Tehdit savunıyorlar' Yargıtay'ın karan üzerine da- va yeniden yerel mahkemeye dönerken Yüksel tnşaafuı ko- operatifle sözleşmesini bozdu- ğu belirtildi. Arazinin söz konusu koope- ratife satışmın incelendiği Mali- ye Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun 30 Mart 2000 tarihli raporuyla devletin üst kademelerinde geç- mişte ya da bugün görev yapan onlarca "ünlü" ismin. onlarca milletvekilinin ve bürokratın ya- salan çiğneyerek yeşil alanlan konut alanına dönüştürüp ken- dilerine villalar yapmak için ara- lannda paylaştığı ve bunun için Yatırım yapacaklar On büyük yatınm bankası Türkiye'de ANKARA (AA) - Ekonomik programın, IMF ve Dün\ a Ban- kası'nın büyük oranlı mali yar- dımıyla desteklenmesinin ardın- dan, büyük yatınm bankalan da Türkiye'ye gelmeye başladı. Merkezi tsviçre'de bulunan ve dünyanın en büyük 10 yatınm bankasmdan biri olan UBS yet- kilileri, Türkiye'ye gelerek yeni yatınmlarkonusunda inceleme- lerde bulunuyorlar. UBS başta olmak üzere, diğer yatınm bankalan nın, Türkiye ekonomisinin son durumu ko- nusunda, Ankara ve lstanbul'da- ki ekonomi çevrelerinden bilgi aldıklan belirtiliyor. IMF ve Dünya Bankası'nın. Türkiye "nin ekonomik progra- mına desteğinin önemine deği- nen yetkililer, uluslararası siste- min Türkiye'ye desteğinin ar- dından, yatınm bankalarımn, Türkiye'de portfoy cinsinden yatırım yapma konusunda ciddi çalışma içinde olduklannı vur- guluyorlar. IMF heyetinin bu hafta yapa- cağı ziyaretin ardından düzenle- yeceği raporun. IMF lcra Direk- törleri Kurulu'nda onaylanması- nın ardından, Türkiye'ye yatı- nmlarda artış görüleceği ifade ediliyor. Ispanya'da gösteriyasağı Ekonomi Servisi - Afrika Kalkınma Banka- sı'nın (AfDB) bu haftaki yıllık toplantısına ev- sahipliği yapacak olan Ispanya'nın Valencia şehri yönetimi, şehrin Konferans Merkezi önündeki küreselleşme karşıtı gösterilere yasak getirdi. AfDB'den bir yetkilinin Reuters'e verdiği bilgiye göre lspanyol küreselleşme karşıtı grup- lann "Başka bir Afrika mümkiin" sloganıyla oluşturduğu bir platfoım, Afrika'daki neo-libe- ral politikalan protesto etmek amacıyla, Kon- ferans Merkezi çevresinde insan zinciri oluştur- mak da dahil olmak üzere, bir dizi gösteri yap- mayı planlıyordu. Dünya Bankası ile arasındaki bağ yüzünden protes- tolara hedef olan AfDB yetİcilileri, bankanm kullandırdığı kredilerin geri ödeme- lerinde gecikmelerin 2000 yılında arttığını. an- cak rezervlerdeki artış ve sermaye arttınmıyla. bankanm mali durumunun eskisinden daha güçlü hale geldiğini bildirdiler. Mevcut borç portfbyü 6.98 milyar dolar olan ve borçlanma programını 2001'de 1 milyar do- lara çıkarmayı planlayan AfDB yönetimi, Af- rika'ya yapılan yatınmlann getirisinin ise As- ya'dan daha yüksek olduğunu. örneğin 1999'da Asya'da yüzde 20 getiri sağlayan Amerikan ya- tınmlannın oranınm Afrika'da yüzde 30'u aş- tığını iddia ediyor. Ünlü teknoloji gurusu Prof. Negroponte, gelecekle ilgili öngörülerini anlattı Türkiye büyük boyuttan kaybediyor Ekonomi Servisi - Teknolo- ji dünyasının bir numaralı gu- rusu olarak tanımlanan Ame- rikalı Prof. Nicholas Negro- ponte. bu yılın sonunda inter- net kullanımının yüzde 50'si- nin gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşeceğini vurguladı. Massachusetts Institute Of Technology (MIT) Medya La- boratuvan Dırektörü olan ve "Being Digital (Dijitalleşme " kitabıyla ünlenen Negropon- te, Türkiye'nin boyutlarının yanlış olduğunu ve bunun da teknolojik gelişmesini engel- lediğini söyledi. Negroponte. Türkiye'yi yö- netmenin zor olduğunu ifade ederek gelişmekte olan ülkeler arasında teknolojik gelişmele- ri yakalayan ülkelerin nüfusla- rının ortalama 3.5-5 milyar civarında ol- duğunu dile getirdi. Teknolojik gelişme- ler için kültür faktö- rünü altyapıdan daha önemli gördüğünü söyleyen Negropon- te. "Şu anda teknolo- jryi az kullanırgibi gö- züken ülkelerde durunı aslın- da düşündüğünüz gibi değil. Farklı külrürler interneti fark- b kullamyor. Örneğin Nîeksi- ka'da e-mail adres sayısına ba- kıldığında çok az, ama aynı e- mail adresinden 6 kişi yararlanıyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde en hı/lı diji- tallesecekverLatin Amerika, Çin ve Hindistan" dedi. "Teknolojinin Ya- nnı" adlı bir kon- ferans veren Neg- roponte, Türkiye'nin kırsal alan eğitimi ve ilköğretıme önem vermesi gerektiğine işa- ret ederek "Üniversitelere ya da liselere bilgisa\an götür- mekten çok iikokullara ve kır- sal alandaki tek sınıflı okulla- ra interneti götürmek önemli gelişmeler sağlayacak. Düma tarihinde Hk kez, in- tenıettle kentler ve kırsal alan- daki denge değişecek. İnternet 5-10 yıl içinde kırsal alanlann büyük zenginliğe ulaşması- nısağlajacak** görüşünü dile getirdi. u sahtebelge hazırlamaya kadar" her türlü yönteme başvurduğu ortaya çıkarken Çayyolu'ndaki yeşil alana sivil toplum örgütle- ri de sahip çıktı. Çayyolu De- mokrasi Platformu sözcüsü Ka- zun Ağm; Sermaye Piyasası Ku- rulu Başkanı Doğan Cansızlar. MHP Milletvekili Oktay Vural. FP milletvekilleri Mustafa Baş ile SaHh Kapusuz. DYP Millet- vekili Rıza Akçau. eski Devlet Bakanı Refaiddin Şahin ve eski bürokratlann da üyesi olduğu Ankara Gezgin Konut Yapı Ko- operatifi'nden tehdit aldıklannı belirtti. Bu arada söz konusu orman alanı için Arsa Ofisi de "tapu iptaldaN'ası" açtı. Yüzde 22 artıs Sigaraya yine zam Ekonomi Servisi - Japan To- bacco International'ın (JTI) Iz- mir Torbalı tesislerinde üreti- len Camel, Salem ve Monte Carlo sigaralanna bugünden geçerli olmak üzere yüzde 8 ile yüzde 22 arasında zam yapıldı. Yeni gelen zamlarla birlikte. 1 milyon 150 bin lira olan kısa Salem ve Camel'ın fiyatı 1 milyon 400 bin liraya çıktı. Uzun Salem'in fiyatı ise 1 mil- yon 250 bin liradan 1 milyon 500 bin liraya yükseldi. Satış fiyatı 50 bin lira artan kısa Monte Carlo 650 bin, uzun Monte Carlo ise 700 bin liraya çıktı. Uzun ve kısa Winston siga- rasının 850 bin ve 800 bin lira olan fiyatlarında ise bir deği- şiklik yapılmadı. Marlboro ve Parliament marka sigaraların fiyatlan da geçtiğimiz günler- de artmıştı. Tekd bayisine sonışturma Öte yandan Kayseri'de zam söylentileri üzerine çok sayıda bayi tekel, ürünlerini yüzde 20 zamlı fıyattan satarken, Tekel, zamlı fıyattan satış yapan bayi- lerinin tespit edilmesi için so- ruşturma başlattı. İlk dört ayda 350 katrilyonluk işlem yapıldı ANKARA (ANKA) - Yılın ilk dört ayında ikinci el menkul kıymet piyasalannda 350 kat- rilyon liraya işlem gerçekleşti- rildi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) verilerinden yapılan be- lirlemeye göre. ocak-nisan dö- neminde ikinci elde yapılan iş- lemlerin tutan. geçen yılın eş dönemine oranla yüzde 17 arta- rak 345.9 katrilyon liraya çıktı. 2000 yılının ilk dört ayında ikinci elde 295.7 katrilyon lira- lık işlem gerçekleştirilmişti. ikinci el işlemlerde yaşanan ar- tışta, kamu sektörü menkul kıy- met işlemleri etkili oldu. Dört aylık dönemdeki kamu menkul kıymet işlemleri. geçen yıla gö- re yüzde 29.4 artarak 318.9 kat- rilyon liraya çıktı. 1 ARIM VE ORMAN ÎŞÇÎLERÎ DE YASA KAPSA~MINA ALINDI Iş güvencesi Bakanlar Kıırulırııda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Bilim adamlanndan kurulu komisyonun hazırla- dığı "İş Güvencesi YasaTasa- nsı Taslağı" Başbakanlık'a gönderildi. Çalışma ve Sos- yal Gmenlik Bakanlığı tara- fmdan son şekli verilen tas- lakla. tanm ve orman işçileri de Iş Yasası kapsamına alm- dı. Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Yaşar Okuyan. iş güvencesinin mutlak çıkan- lacağını belirterek "Bu yasa- yı engellemeye çalışmak. abes- leiştigaldirr 'dedi. Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Yaşar Okuyan. ko- misyonun hazırladığı metnin, yasa taslağı haline getirildi- ğini belirtti. Okuyan şöyle de- vam etti: "Bu benim değil, hüküme- tin sözüdür. Avrupa Birügi'nc uyum çerçevesinde çıkanla- cak yasalar arasında da eko- nomik program kapsamında- ki 15 önceiikli yasa içinde de iş güvencesi vardır. Bu yasayi engellemeye çalışmak, abesle iştigaldir." Kıdem tazminatı Bakanlıkta yapılan çalış- mayla, tanm ve orman işçile- rinin de Iş Yasası kapsamına alındığına işaret eden Oku- yan, Kıdem Tazminatı Fonu konusunda ise bilim komis- yonunun bir metin sunduğu- nu bildirdi. Okuyan, "Kıdem tazminatında yapüacak dü- zenleme, fon kunîlmasuu içe- recek ve\ a içermeyecek" dedi. Yasa çıkınca işten çıkarmala- nn artacağı yönünde endişe- lerin hatırlatılması üzerine Okuyan, "Bu yönde kimi teh- ditler geliyor. Buna hükümet de kimi tehditlerle yamt verir. Ancakbu sorunun çöziimü ol- maz. bizim için gerekli olan sosyal diyalogdur" dedi. Türkiye İşveren Sendikala- n Konfederasyonu (TlSK) Genel Sekreteri Bülent Pirler ise kıdem tazminatı düzenle- mesi olmadan, İş Güvencesi yasası'nı Başbakanlık'a gön- deren Bakan Okuyan'ın. sos- yal uzlaşmayı bozduğunu sa- vundu. Ekonominin kendi içinde bir mantığı olduğunu belirten Pirler, "Ne kadar hu- kuki tedbir alırsanız alın, bu süreci engeUejemezsiniz" di- yerek işten çıkarmalan farklı isimler altında sürdürecek- lerinin işaretini verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kuru- lu'nda imzaya açılan İş Gü- vencesi Yasa Taslağı, işten çıkarmalarm haklı bir ne- dene dayanması koşulunu SENDİKALILIK İŞTEN ÇIKARMA NEDENİ OLMAYACAK getiriyor. Çahşanınyeterli- liğinden ya da işletmenin, işyerinin. işin gereklerin- den kaynaklanan nedenler- le işverenin işçi çıkarabile- ceği öngörülen taslakta, sendikalı olrna nedeniyle iş akdinin sona erdilemeye- ceği hükmü de yer alıyor. Ekonomik. teknolojik, ya- pısal ve benzeri nedenlerle topluca işten çıkarma- nın yapılabileceği de belirtilen taslakta, "tş akdi feshinin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlüiüğü iş- verene aıttir" ifadesi yer alıyor. Taslakta yer alan güvencelerin, on kişiden fazla işçi ça- hştıran işyerieri için geçer- li olması, kayrt dışı ekono- miyi destekleyici bir dü- zenleme olarak değerlen- diriliyor. İŞÇİNİN EVRENtNDEN ŞUKRAIN SONER Yaşasın, Demokratikleşiyoruzd) Solda, sağda yeni siyasi parti kurulmaları gün- deme geldi. Derviş tek başına bir alternatif parti gibi pazarlanıyor. Derviş yasaları geçti. Sıra TÜSİ- AD'ın ağırlığını koyduğu anayasa değişikliklerinde. Daha doğrusu AB uyum süreci yasalarında. Medyanın çoğunluk köşe yazarında iyimser bir hava.. "Kimseleryıpranmış siyasetin, yüzlerin de- ğişmesini durduramayacak, Türkiye en sonunda demokratikleşme surecini yaşayacak" yorumlan ağır basmakta. lyi de nasıl, hangi ölçülerle, kimler için demok- ratikleşme? Cumartesi, sabah sabah ekranlarda iç karartan çatışmasahneleri. Daha doğrusu polisin kamu ça- lışanları (memurlar) üzerindeki acımasız terörü. Günler öncesinden ilan edilmiş, Ankara'da yapıla- cak mitingin başvurusu yapılmış. Ankara'ya girmek isteyen otobüslerin yolları kesılmiş. Meydanda ilk toplanmaya çalışanlar sıra sıra kuşatılmış. Toptan gözaltına alınıyorlar. Bir başka köşeden yürümeye çalışanlar coplarla dağıtılıp bir bir, yaka paça gö- türülmekteler. KESK'in eski, yeni yöneticilerinin ta- mamı içerde... Medyamız olaya "evet" demokrasinin özüne, içeriğine duyarsız. Dayağı, gözaltını, bir kamu ça- lışanının sicili için çok önemli olan sabıka kaydını göze alan kitlelerin protestolarının nedenlerini yan- srtmakta "s" geçti. Demokratikleşme rüzgârlarının estirildıği birsüreçte. kamu çalışanları üzerinde te- rör yaratılarak oldubitti ile antidemokratik, kâğıt üstünde "sendikal haklar var" dedirtecek yasalar çıkartılmaya çalışılıyordu. Emekten yana örgütlenmelerin örgütlülük ve mo- ral değerlerinden çok şeyi yitirdikleri bir süreçte, emek örgütlerinin gündeminde demokratikleşme yok. Bir önemli neden de, bugunkü siyasi iktidar ve parlamento yapılanmasından doğru dürüst de- mokratik bir anayasa ve yasa değışikliğinin çıka- mayacağı yargısı. Emek örgütlerinin demokratikleşme istemlerin- deki boşluğu. uzun bir dönemdir işveren örgütleri doldurmakta. Başta TÜSİAD. işveren örgütleri, eli- nizin tersi ile ıtemeyeceğinız. bilim süzgecinden geçirilmiş taslaklarla kamuoyunun karşısına çık- maktalar. Asıl siyasi iradenın yarartığı büyük boş- luktan yararlanmaktalar. Gelin görün ki, işverenlerin öncülüğünün çerçe- vesi elbette ki çıkarları, AB uyum sürecinde AB is- temleri ile sınırlı kalmakta. Türkiye'nin, toplumun gereksinmelerinden çok AB. ABD, Dünya Banka- sı, IMF önceliklerini yansıtmaktalar. Ölçü; AB'nin gerçek demokratik standartlan, Ko- penhag kriterlerinın özü (bütünü değil). Türkiye'ye yönelik dayatmalar olunca. akılda kalan ve önce- likle tartışılacakları anlaşılan konular (ki önemleri- ni asla yadsımıyorum) Kürt dili ile Milli Güvenlik Ku- rulu'nun oluşum yetkılerı oluyor. Demokratikleşmenin öncülüğünü yapma savı ile yola çıkan işverenlerimiz, asla ve de katiyen AB'nin sosyal haklara ilişkin kriterlerini gündeme getirmi- yoıiar. Dahası kazara, gündemin ILO'nun bastır- ması ile Çalışma Bakanhğı'nın çalışması olarak Meclis'e gelmiş iş güvencesine şiddetle karşı çı- kıyorlar. İşçinin göreceli. eksikli de olsa AB ülkele- rine paralel, en azından sınırsız. keyfi çıkarılması- nı denetleyebilecek bir yasanın varlığına taham- mülleri yok. Bu günlerde demokratlıkta(l) yarışan ünlü işve- renlerimiz, "Iş güvencesi gelirse fabrıkalanmızı başka ülkelere taşınz" tehdidinı savurabiliyorlar. Sahi demokratıkleşeceksek, ne AB niyet mektu- bu, başta dışardan gelen bastırmalarda ne de Tür- kıye'dekı tartışmalann gündeminde neden demok- rasinin gerçek kurumlarına ilişkin önceliklere hiç yer yok? 12 Eylül'ün yasaklı anayasası, demokrasinin önündeki en önemli engelı oluşturan başta siyasi partiler, sendıkalar, tüm demokratik örgütlenmele- re, örgüt ıçi demokratıkleşmelere ilişkin yasakların kalkması rafta. Kavram karmaşası, şablonlarla, ka- muoyu yönlendirmelerıyle, demokrasinin özünün değil biçimselleşmesinin kurumlaştınlmasının sa- kıncaları üzerinde bıraz durur musunuz? Erbakan, Yılmaz, Ecevit, Çiller.. gidip de, ay- nı yasaklı düzen, diktatoryal parti yapılanması için- de, Derviş, Erdoğan gelince mi Türkiye'de siya- set yenilenmiş. demokratikleşmiş olacak? Ya da üniversitelerde, yargıçların atanmasında, KlT'ler- de özerkleştirme olmayacak. Ama ıç ve dış serma- yenin daha kolay denetlemeleri için kimi finans ör- gütlenmelerinde siyasetı devreden çıkaracak ör- gütlenme modeli, özerkleştirme olarak pazarlana- cak?.. Bu türden, vitrin, kimi hesaplara, çıkarlaradaya- lı, gerçek demokrasiden uzak demokratikleşme- nin(!) toplumu aldatmak, sonuçta çıkarlarına daha fazla zarar vermekten öte bir anlamı ve işlevi ola- maz. sukransoner(" yahoo.com Kristal-İs'in acıklamasi: Biz, sözleşmeyi imzaya hazırız Ekonomi Servisi - Şişe-Cam Toplulu- ğu'nun, 24 Mayıs tari- hinde baslayan gre\ uy- gulaması ile ilgili yaptı- ğı suçlamaya Kristal İş. "Grev sendikanın değil, son anda teklif değişti- ren işverenin tercihidir. Söz edilen net ücretler gelsin sözleşme imzala- maya hazınz** yanıtını \erdi. Şişe Cam Toplulu- ğu'nun "İşçinin cebine girecek olan 750 milyon liradan başlayıp 1 mil- yar liraya ulaşan iicreri beğenmiyor. Kristal İş, kamu sözleşmelerini delmeye çalışıyor ve ör- güt disiplinine uymu- yor" açıklamanısına ya- nıt veren Kristal İş Baş- kanı Mustafa Bağçeci. açıklamanın gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Paşabahçe Beykoz fabrikasında 2 yıl bo- yunca zam istemedikle- rinı. Paşabahçe Mersin. Kırklareli ve Gam Işle- me fabrikalarında da enflasyonun yansı ora- nında zam istedilderini anlatan Bağçeci. sendi- kanın ortalama olarak ilk altı ay yüzde 18'lik enflasyon karşısında yüzde 12. ikinci 6 ay beklenen yüzde 35'lik enflasyon karşısında da yüzde 28 zam istediğini sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle