Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 MAYIS 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Anayasada
revizyon ZOP
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Partilerarası Uzlaşma Alt
Komisyonu' nun
hazırladığı 51 maddelik
anayasa değişikliği
paketinin, siyasi
•partüerin büyük
bölümüne itiraz etmesi
nedeniyle yaşama
geçirilmesi kolay
görünmüyor. DSP,
egemenlik hakkının
paylaşımına; MHP,
Kürtçe yasağının
kaldınlinası ve ölüm
cezasının kaldınlmasına;
FP, milletvekili
dokunulmazlığının
sınırlandınlmasına; DYP,
Cumhurbaşkanlığı
seçiminde 5-*-5 modeline
çekince koyuyor.
l
Erdofian
IANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
'Yeni oluşum' için
Ankara'da büro kiralayan
FP'nin 'yenilikçi'
milletvekilleri ile FP
yönetimi arasındaki
aynlık derinleşiyor. FP
Genel Başkan
Yardımcısı Bahri Zengin,
Recep Tayyip
Erdoğan'ın, adını
'Erdemliler Hareketi'
olarak koyduğu girişim
için "Özalvari bir sağ
parti anlayışını
benimsedıkleri
görülüyor. Bu, bizim
çizgimizde değildir"
dedi.
Milletvekilinin
oğlundan saldırı
• HAKKÂRİ
(Cumhuriyet) -
Bayındırlık ve Iskân
Müdürlüğü'nde inşaat
teknikeri olarak çalışan
ANAP Hakkâri
Milletvekili Macit
Piruzbeyoğlu'nun oğlu
Orhan Piruzbeyoğlu, bir
inşaata ait hak edişi
ı eksik belge gerekçesiyle
imzalamayan şube
müdürü Mehmet
Sevmiş'i çarşı ortasmda
aşiret üyeleriyle birlikte
dövdü. Piruzbeyoğlu ile
3 arkadaşı gözaltına
alındı.
Ecevit, Alan'ı
ziyaret etti
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Bülent Ecevit,
Danıştay Başkanı Nuri
Alan'ı ziyaretinin
çıkışında gazetecilerin
sorularını yanıtladı.
Ecevit, KKTC'deki
koalisyon hükümetinin
bozulmasının demokratik
bir gelişme olduğunu
söyledi. Ecevit, Kemal
Derviş'in Anadolu
gezisine çıkmasının da
normal olduğunu söyledi.
TOBB Genel
Kurulu bugün
• AIVKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği'nin
(TOBB) seçimsiz olacak
56. olağan genel kurulu
bugün yapılacak. TOBB
Başkanı Fuat Miras,
Kemal Derviş'e, kendileri
masada olmadan program
hazırlayıp sonra da nasıl
bölgelere gidip oda
başkanlanndan destek
isteyebildiğini sordu.
Miras, devalüasyon
öncesinde Merkez
Bankasf ndan döviz
alanlann açıklanmasını
isterken "Istanbul
Dükalığı" olarak
nitelendirdiği kesimi
dolar almakla suçladı.
Cumhurbaşkanı Sezer, Beyaz Enerji operasyonu tartışması için uyanda bulundu:
Siyaset yargıya kanşmasm
ANKARA (Cumhumet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer,
siyasetin yargıya müdahale etmeme-
si ve yargının da kesinlikle siyasal-
laşmaması gerektiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Metin
Yalman dün düzenlediği toplantıda,
gazetecilerin "Sezer'in Beyaz Enerji
operasyonu nedeniyle yargı ve siyaset
arasında yaşanan tartışmayı nasü de-
ğerlendirdiği'' sorusu üzerine, "Sayın
Cumhurbaşkanı siyasetin yargrya mü-
dahale etmemesi ve yargının kesinlik-
le siyasallaşmaması gerektiğini ifade
etmektedirier. Sayın Cumhurbaşkanı
yargıya intikal etmiş kimi konularda
herhangi bir değerlendirme ve yoru-
mun doğru olmayacağını düşünmek-
tedirler" dedi.
Yalman, Cumhurbaşkanı Sezer'in
emriyle geçen yıl başlatılan Atatürk
Arşivi Projesi kapsamında Ankara
Adliyesi'nden Atatürk"ün vefatından
• Cumhurbaşkanhğı sözcüsü Metin
Yalman, Beyaz Enerji operasyonu nedeniyle
yargı ve siyaset arasında yaşanan tartışmayı
nasıl değerlendirdiği şeklindeki bir soruya,
"Cumhurbaşkanı, siyasetin yargıya müdahale
etmemesi ve yargınm kesinlikle
siyasallaşmaması gerektiğini ifade
etmektedirier" yamtını verdi.
sonra hazırlanan tereke listesinin bir
örneğinin alındığıru belirtti.
Terekedeki 8 bin parçadan oluşan
belge ve eşyaya yönelik çok yönlü
araştırmalann başlatıldığını anlatan
Yalman, tüm kuruluşlardan, söz konu-
su eşyalardan ellerinde bulunanlan
bildirmelerinin i m, kuruluş ve kişi-
ye yazı gönderildiğini bildiren Yal-
man, olumlu yanıtlar aldıklannı söy-
ledi.
Yalman, Türk Tarih Kurumu'nun
Atatürk ile bir süre evli kalan Latife
Hanım'ın ölümünden 25 yıl sonra bir
bölümünün açıklanmasuıı vasiyet et-
tiği 314 kalemden oluşan 927 mektup,
fotoğraf ve benzeri belgenin bekleme
süresinin tamamlandığını ve bunlann
çeviri çalışmalan ile ayıklanma işlem-
lerine başlandığını belirtti.
Yahnan, Sezer'in 1 yıllıkgörev sü-
resi içinde Çankaya Köşkü'ne kişisel
isteklerle ilgili 32 bin 353 ve kurum-
sal işlemlere yönelik 37 bin 820 adet
olmak üzere toplam 70 bin 173 adet
başvuru geldiğini bildirdi. Yalman,
Sezer'in aynı dönemde 107 yasanın
103'ünü, 31 kanun hükmünde karar-
namenin 24'ünü ve 727 adet müşte-
rek kararnamenin 687'sini onayladığı-
nı belirtti. Sezer, 1 yasa, 7 kanun hük-
münde karamame, 3 Bakanlar Kuru-
lu karan ile 24 müşterek atama karar-
namesini ise iade etti.
Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem
Müdürü ve Dış Politika Başdanışma-
nı Tacan İldem de, Sezer'in yurtiçi
gezileri hakkında bilgi verdi.
Buna göre Sezer, 30 Mayıs Çarşam-
ba günü Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Hüseyin Krvrıkoğlu ile birlikte
Van ve Hakkâri'de incelemelerde bu-
lunacak.
Sezer, 1 Haziran Cuma günü Iz-
mir'e giderek burada açılacak olan
uçak sergisini gezecek ve hava göste-
rilerini izleyecek. Cumhurbaşkanı, 6-
7 Haziran tarihlerinde de Diyarbakır,
Mardin ve Şanlıurfa'ya gidecek.
ÇİZMEDEN YUKARI m.kart(5 supefonline.com.tr MUSAKART
INJ AB
AT/HASt
l AMA. • •
, ÇBKfNCBLB&İMİZ
[AhlLAVIŞLA
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Hukuk thtisas Semineri'nde konuştu
Yargı bağınısızhğı zedelenmemeli
İstanbul Haber Servisi - Ada-
let Bakanı Hikmet Sami Türk,
isim vermeden Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yılmaz'ı, Beyaz
Enerji operasyonunu yürüten
Ankara DGM Savcısı Talat
Şalk'ı ve medyayı eleştirdi.
Türk, hiç kimsenin. hiçbir ku-
rumun yargının bağımsızlık ve
tarafsızlığını etkileyebilecek
davranışlara kalkışmaması ge-
rektiğini belirterek "Türki-
ye'de bir ceza davasu hazuiık
soruşturmasındayken adeta
bütün basın yayuı organlanyla,
mületçe birlikte götürüyonız.
Böyle bir adalet olamaz. Cum-
huriyet savcılan da yahuz sanı-
ğm akyhine olan delilleri değü.
lehine olan delilleri de topla-
makla yükümlüdür" dedi.
Bakan Türk, Marmara Üni-
versitesi'nce (MÜ) Istanbul
Hâkimevi'nde düzenlenen "8.
Hukuk thtisnas Semineri^nde
yaptığı konuşmada, adalet re-
formuna ilişkin yapılan yeni
düzenlemeler hakkında bilgi
verdi. Hazırlık soruşturmala-
nnın gizli kalması gerektiğini
olması gerekir. Ama Türldye'de
bugün baa uygulamalarda, ör-
neğin bir ceza davasının ön ko-
vuşturması daha henüz hazırlık
soruşturması aşamasında iken
sonunda henüz bir iddianame
düzenlenip bir dava açınp açıl-
mayacağı belli değüken dahi bir
• Üstû kapaü olarak Yümaz'ı eJeştiren Türk "Hiç
kimsenin, hiçbir kurumun yargatm bağımsızlığını
etkileyebilecek davranışlara kalkışmaması gerekir"dedi.
ifade eden Türk, buna herkesin
uyması gerektiğini kaydetti.
Türk şöyle konuştu:
"Hiç kimsenin, hiçbir kuru-
mun yarguun bağımsızlık ve ta-
rafsızhğmı etkileyebilecek dav-
ranışlara kalkışmaması gerekir.
Bu konuda hepimizin duyartı
davayı adeta bütün basın yayuı
organlanyla, mületçe birlikte
götürüyoruz. Böyle bir adalet
olamaz. Bunun mutlaka düzen-
lenmesi gerekir.''
Basın Kanunu'nda, basın
için bu konuda özel hükümler
konduğunu, yeni CMUK'nin
de bu konuda yeni hükümler
getirdiğini anlatan Türk, bazı
insanlar baştan suçlu olarak
damgalanırsa adil yargılama-
nın tam olarak gerçekleşeme-
yeceğini kaydetti.
Savcılan da eleştlrdl
Cumhuriyet savcılanm da
eleştiren Türk, cumhuriyet sav-
cılannın yalnız sanığın aleyhi-
ne olan delilleri değil, lehine
olan delilleri de toplamakla gö-
revli olduklannı söyledi. Türk,
"Cumhuriyet savcılan iddia
makamı da olsa, bu kamu adı-
na bir iddia makamıdır. Göre-
vini adaletin tam olarakgerçek-
leşmesi yönünde, objektif ola-
rak yerine getirmek durumun-
dadırlar" diye konuştu.
CHPIİ SelVİ:
Türkiye
üzerinde
oyun
oynantyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Cevdet Selvi, Türkiye'de
hükümetin ve siyasi par-
tilerin yarattığı yönetsel
ve siyasal boşluğun, dış
ülkelerin Türkiye 'nin si-
yasetine müdahale et-
mesi sonucunu doğur-
duğunu belirterek bu
amaçla 'bir temsilcinin'
gönderildiğini söyledi.
Derviş, senaryonun
bir parçası
Selvi, soldaki yeni
oluşum hazırlıklan ve
Kemal Derviş'in Türki-
ye'ye gönderilişiyle bir-
likte oluşturulmaya çalı-
şılan havayı değerlendir-
di. Derviş'in gönderili-
şinin, "Türkiye'yi bam-
başka bir siyasi oluşuma
sürükkme" senaryosu-
nun bir parçası olduğunu
savlayan Selvi şunlan
söyledi: "Siyaset yıüar-
ca, partilerin de başan-
sızhklan nedeniyleyıpra-
nldL Dışardan adam ge-
tiriUyor. Ne> i, nasıl yapa-
cağı büinmeyen kişUerin
peşine taküınıyor. Ulkeyi
en çok borçlandıran
Türkiye'yi yönetir hale
gelmiştir. EVİF bu parayı
zaten vermek durumun-
da. Bu kadarabarülacak
bir şey yok."
Türkiye üzerinde çok
ciddi oyunlar oynandığı-
nı ileri süren Selvi, "Sol-
da yeni bir parti kuracak
olan arkadaşlann bunu
düşünmeleri gerekir. 'Bu
tehlikeli gidişte dikkatle-
ri başka bir yöne mi çeki-
yoruz' diye düşünmeleri
gerekir'' diye konuştu
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr
Ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
BEKTAŞBALKIR
Yargılanna, gözlemlerine gü-
vendiğim bir dostum 15 günlük
bir Mısır gezisi yaptı. Dönüşün-
de aktarmaya değer bulduğu ilk
ya da başat izlenim pek yalındı:
- Yoksulluk ve gerilik içinde
ağır ağıryok oluşa terk edilmiş
bir ülke!
Oysa dünya politikasında Mı-
sır, çok uzun süredir Türki-
ye'den daha önemsenen bir ül-
ke. Ortadoğu'daki kördüğüm-
lerin çözümü için yapılan bütün
görüşmelerin, ilişkilerin, politika
belirlemelerin içinde, Ortado-
ğu'ya Türkiye'den daha yakın
olmayan Mısır hep belirgin bir
ağıriık taşıdı.
Dünya politikasında ağıriık ta-
şımanın ölçütlerinden biri ABD
başkanlan ile görüşmekse, En-
ver Sedat'tan Hüsnü Müba-
rek'e kadar Mısır devlet baş-
kanlan Beyaz Sarayı adeta
komşu kapısı yaptılar. Türki-
ye'de ise bir başbakanın, ABD
başkanı ile göz göze gelmesi bi-
le haber konusu oluyor.
Ama arkadaşım, bu itirazlan-
ma rağmen Mısır'a ilişkin yargı-
larını değiştirmedi:
- Ortadoğu'nun bugününü
beliriemek için Mısır ağıriık ta-
Batılılaşmanın Yeni Bir Dönemecinde...
şıyor. Doğru. Ama Mısır binler-
ce yıl önceki o görkemli anıtla-
nn gölgesinde yine de yoksul-
luğa, cehalete, genliğe terk
edilmiş. İçin için çürüyor ve ku-
ruyor...
Gözlemin doğruluğunu yan-
lışlığını tartışacak bilgim yok. A-
ma benzeri bir duyguyu Afga-
nistan'da kendim yaşamıştım.
Kuzeyinden güneyine fır dön-
düğüm bu ülkede aynı duygu
beni sarmış, aynı yargı bilincim-
de kıvılcımlanmıştı:
- Çokgerilerde kalmış ve hep
orada kalmaya mahkûm edil-
miş bir ülke!..
•••
Türkiye ıçın bu söylenebilirmi?
Batı, Türkiye'yi hiç terk etme-
di; elini Türkiye'den hiç çekme-
di; kaderiyle baş başa bırakma-
dı.
200 yıllık "Batılılaşma" tarihi-
mizin hemen bütün dönemeç-
lerinde "dış dinamikler" denen
dıştan yani Batı'dan gelen itici
güç belirieyici işlev gördü. Kimi
kez işe doğrudan kanşarak Tür-
kiye'nin "Batılılaşma" adımla-
rının atılmasını zorladılar. Kimi
kez içeriden gelen itici güçlerin
önünü açtılar. Kimi kez iç dina-
miklerin farklı yörüngelere gıt-
mesini önlemek için çaba gös-
terdiler.
Ama Batı (eskiden Avrupa,
şimdi hem Avrupa ve ABD) her
zaman Türkiye'nin Batılılaşma-
sınıyeğledi, destekledi, zortadı.
Daha kestirmeden söyleye-
lim: Türkiye'nin Batılılaşmasın-
da, Batı toplumlannın bir halka-
sı olmaya yönelmesinde dış
kaynaklı itici güçler, Cumhuri-
yet'in ilk yıllan dışında, her za-
man içerideki itici güçlerden da-
ha etkili ve belirieyici oldu.
Batılılaşma Türkiye'de çoğu
kez "Batı uygarlığının değerie-
rini benimseme, aydınlanma
düşüncesinin bu topraklarda
da akiın egemenliğini sağlama-
sı" olarak kültürel ve ahlaki bir
boyutta algılandı.
Bu yanı var ve önemli. Ama
Batılılaşmanın belirieyici niteliği
bu olamaz. Batı ekonomik ya-
pısıyla, siyasal hedefleriyle, ide-
olojisiyle bir bütün.
O yüzden, "Batılılaşma"dar\
Batı'nın anladığı daha farklı ve
daha doğru. Üstelik Batı'daki
değişimlere paralel olarak Tür-
kiye'den beklentiler, Türkiye'ye
verilen yön de değişiyor.
1826'da 2. Mahmırt yeniçeri-
liği ortadan kaldınp "Batılı" an-
lamda bir ordu (nizam-ı cedit)
kurduğunda, Batı bu değişimi
destekledi. Uzman yollayarak,
politik destek ve hatta finansal
kaynak sağiayarak destekledi.
1826'da Batı'nın Türkiye'nin
Batılılaşmasından beklentisi,
Avrupa'dayükselen, olgunluk
çağına ulaşan, emperyalist-
leşmeye hazırlanan kapitalizm
için diri bir pazar olmasıydı. Iki
üç yüzyıllık bir geleneğe da-
yanan ordusu kılıç kalkanlı ye-
niçerilere, hukuku şeriata, yar-
gı erki kadı fetvalarına, üretim
ve ona bağlı tüketim alışkan-
lıklan kapalı bir tanm ekono-
misine dayanan Osmanlı top-
rağında, sanayi devrimi sonra-
sında "meta" üretimine hız
vermiş Batı için elverişli bir pa-
zar, şiddetli bir "değişim" ya-
şanmadan (yaşatılmadan) ya-
ratılamazdı.
1826'dan bu yana bütün Ba-
tılılaşma atılımlan, bu atılımlann
yarattığı değişim ve dönüşüm-
ler aynı zamanda Türkiye'nin
kapitalistleşme tarihinin de dö-
nemeçleridir.
•••
21. yüzyılla birlikte "Batı" ya-
ni kapitalizm deyeni biraşama-
da. Finans sermayesinin hatta
onun en kristalleşmiş biçimi,
paranın inanılmaz bir hızla en
yüksek getiriyi veren pazartar
(ülkeler) arasında akışı yeni dö-
nemin temeli.
Küreselleşmenin özü özeti de
bu.
Türkiye'de "Derviş geldi,
Derviş gönderildi. Derviş para
buldu. Derviş öksürdü. Derviş
Antep 'e gitti. Derviş tenis oyna-
dı" habercilik maskaralıklannı
bir yana itip, ülkenin "Batılılaş-
manın" yeni ve çok keskin bir
dönemecine geldiğini bilince çı-
karsak daha iyi olacak.
Bugünlük burda keselim. A-
ma -sezdiğiniz üzere- kimileri
için epey sıkıcı olan bu konuyu
Tırmık\amay\ sürdüreceğimizi
de söyleyelim...
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Yarım Kalmış Bir Cümle...
Korkulanmız, birilerinin bizi bırakıp gitmele-
rinden kaynaklanıyor...
Umutsuzuz, hüzünlüyüzL
Köleliğe dönüşmüş bir özlem var içimizde!..
Kimilerini hiç ilgilendinmeyen bir haberi. bir rö-
portajı okurken, yitirdiğimiz düşleri, korkularımızı,
toplum olarak görmezden geldiğımiz kayıpları-
mızı anımsıyorum...
Toplumumuz tepkisiz kalmanın sancısını yaşı-
yor!..
Ölümlere alkış tutan bir toplum geleceğin aydın-
lığını isteyebilir mi?
Büinmeyen birzamanın içindeydik!..
Umutlarımızı yok yere harcamıştık!..
Belki de kendi kendimizi avutmuştuk!..
Zekiye Doğan'ın öyküsü, Mardin'den Istan-
bul'a kaçışla mı başlıyordu?..
O acılı bir kadındı!..
Mardin'de, Hakkâri'de, Silvan'da hep korkular-
layaşamıştı!..
Güvenlik güçleri evlerini basmıştı Zekiye Do-
ğan'ın!..
Yedi kişi alınıp götürülmüştü!..
Bir daha geri dönmüşler miydi?
Zekiye Doğan'ın yanıtı "Hayır" oluyordu hıçkı-
nklara boğulurken...
Eşi gözleri önünde öldürülmüş Zekiye Ha-
nım'ın...
O yıllar zor geçmişti!..
Kayıpların ardından dört çocuğuyla Istanbul'a
gelen Zekiye Doğan anlatıyor:
"Baskılar nedeniyle evimi köyümü bırakıp Dar-
geçit ilçesıne taşındım. Çünkü evime sık sık bas-
kın düzenleniyordu. O yüzden kalkıp Istanbul'a
geldik..."
Istanbul'un varoşlarında yaşıyor Zekiye Ha-
nım...
Büyük kente alışmak zor!..
Fotoğrafına bakıyorum...
Acaba kaç yaşında?
Gözlerinde hüzün ve umutsuzluk!..
• • *
Acılarla yaşam bulan bir toplum!..
Tepkiyok!..
Duyarsızlık dalga dalga yayılıyor!..
Cezaevlerindeki ölüm oruçlannda ölen insan-
larımız için ne yapıyoruz?
Hiç!..
Işkenceciler aramızda dolaşıyor!..
Sadece seyretmekle yetiniyoruz...
Başım dönüyor, gözlerim kararıyor!..
Elimde Uluslararası Af Örgütü (Amnesty Inter-
national)'nün bir raporu bulunuyor...
Işkence aygıtlannı hangi ülkeler üretiyor ve han-
gi ülkeler tarafından satın alınıyor?
Az gelişmiş üçüncü dünya ülkeleri!..
97 şırket ABD'de, 30 şirket Almanya'da işken-
ce aygıtı üretip dışarıya satıyor!..
En çok satılan işkence aygıtı ise elektrikli cop ve
parmak kelepçesiymiş!..
Bir kez daha bakıyorum Zekiye Doğan'ın fotoğ-
raftna... -'- -
;
• • •'
Acı ve hüzün!.. ^
1 ) !
"
n 5
Gece pencerelerinden sızan ışıkta umut ol-
maz!..
Güneydoğu'yu saran acı kolay kolay dinmez!..
Sabahın en körpe çiçekleri oralarda gülümse-
mez, sevda türküleri söylenmez!..
Yoksulluk diz boyudur oralarda!..
Işdeyoktur, aşda!..
Diyarbakır, Mardin, Van'da çocuklar görürsü-
nüz!..
O çocuklar şimdilerde istanbul'da Moda'yı, Le-
vent'i, Etiler'i, Bebek'i mesken tutmuşlardır!..
Zekiye Hanım, İstanbul'da bir gözlemecide ça-
lışıyormuş!..
Peki dört çocuğu ne yapıyor?
Bilmiyorum!..
Canım sıkılıyor...
Bir kez daha bakıyorum Zekiye Doğan'ın fotoğ-
rafına...
Şöyle diyor belki de:
"Bırakıp gittiniz beni kalarak olduğunuz yerde;
heryerde bırakıp gittiniz beni gözlerinizle; düşle-
rin yüreğiyle bırakıp gittiniz beni; yanm kalmış bir
cümle gibi bırakıp gittiniz beni..."
• • •
Biz toplum olarak çetelerle, yolsuzluklarla, ka-
yıplarla. işkencelerle, faili meçhul cinayetlerle
uğraşırken, dışarıda, üstelik burnumuzun ucun-
daki Kuzey Irak'ta olup bıtenlerle ilgilenmiyoruz!..
Başbakan Ecevit ne demişti:
"Kürt devleti kurulursa Türkiye Kuzey Irak 'a mü-
dahale eder!"
Talabani ve Barzani. BM ambargosu kapsa-
mında Irak'ın sattığı petrol parasının yüzde 13'ünü
cebe indtriyor!..
Talabani ve Barzani, ABD'ye gidip 'Kuzey Irak
Kürt Devleti Projesi'ni yaşama geçirmeye çalışı-
yor, Saddam ileridedevrilsebileABD'nin K.lrak'ta
devriye uçuşlannı sürdürmesini istiyor!..
Herneyse!..
hikmet.cetinkayao cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
CHP PM üyesi Bülent Tanla:
2000 nüfüs sayımı
tam bir fiyasko
İstanbul Haber Servi-
si - CHP Bilim Yönetim
Kültür Platformu, 22
Ekim 2000 tarihinde ya-
pılan nürus sayımının
"tam bir fiyasko" oldu-
ğunu, Türkiye'nin sayıl-
mış nüfusunun bilinme-
diğini açıkladı. Plat-
form, bütün Türkiye'nin
evlere kapatılmasıyla
yapılan sayımın ilk so-
nuçlannın 71.5 milyon
olarak açıklandığını. an-
cak daha sonra 'hayali,
sanal 4-5 milyon' kişinin
sayıldığının ortaya çik-
tığmı belirttı.
CHP Bilim Yönetim
Kültür Platformu Baş-
kanı ve Parti Meclisi
(PM) Üyesi Bülent Tan-
la, Pera Palas Oteli'nde
düzenlediği toplantıda,
geçen yıl yapılan sayım
sonucunda Türkiye'nin
"nüfusunu yanhş sayan
ülke" durumuna geldi-
ğini söyledi.
Tanla, "Şimdi Devlet
Istatistik Enstitüsü
(DİE), hem sa>ımın so-
nuçlannı açıklayamnor
hem de hatalan gider-
meye. bu yoUa da Türki-
ye'ye \e dünya>a karşı
a\ ıbını gideı ıneje çahşt-
>-or" dedi.