22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MAYIS 2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 25 Sinop B 22 Adana Edime B 27 Samsun B 23 Mersin Kocaelı B 27 Trabzon PB 22 Diyarbakır A Çanakkale Izmır B 25 Giresun A 30 Ankara B 22 Şanlıurfa B 28 Mardin Manisa A 32 Eskişehir B 29 Siirt Aydın A 35 Konya B 29 Hakkâri B 26 Denızlı A 33 Sıvas B 24 Van B 24 Zonguldak B 24 Antalya A 34 Kars ^ Açık (£1*5 parçah bulutlu B 23 Bütün bölgeler azbuluttu veaçık DIS MERKEZLER geçecek. sıcaklığı Hava tüm Oslo PB 20 Helsinki PB 20 Stockholm PB 18 Madrid A 30 Astana PB yurtta artacak. Londra PB~~2Ü Rüzgâr kuzey ve Amsterdam PB 22 doğu yönlerden Brüksel PB 21 hafifarasıraorta ™Ş P B 2 6 kuvvetteesecek. B o n n P B 2 3 Münih PB 24 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB A PB Y Y Y Y 22 23 30 22 16 16 27 30 Moskova Aşkabat Taşkent PB Bakû B BişkekBişke Tiflis Kahire PB 25 Şam Bututlu ^Çofcbututlu •IBV Vagmurtu kGök gürültOü G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafi 1. Sayfada ğişiklik olmuş bitmiş gibi günlerdir bayramsal ya- yın yapıyor. Bu telaşlı destek, bu aşın heyecan nereden kay- naklanıyor? Medyamız tam üyelik için anayasamı- zın da AB ölçeklerine bir an önce uymasını istiyor. Burası Türkiye. Her çıkışın, her girişimin önünde arkasında bir "acaba " sorusu yatıyor. Aceleye, gereksiz yere heyecana kapılmaya kar- şı çıkan eski Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır'ın verdiği bir örnek, dereyi görmeden paçayı sıvayanlann kulağına küpe olacak mı acaba? Diyor ki eski başkan: "Biz bir maddenin bir fıkra- sını yeniden düzenlemek için komisyonda tam 17 saat 3 dakika müzakere ettik." Konuyu -tabii- ciddiyetle ele alan anayasa hukuk- çulan, hatta kimi siyasetçiler, birtakım hevesleri ya- n yolda bırakan gerçekçi açıklamalar yaptılar. lçterinden biri, Nasreddin Hoca'nın kaybolan eşe- ğini bulduktan sonraki sözlerini anımsatan bir irde- leme yaptı. TBMM'ye danışmanlık yapan ve anayasa değişik- liğinin ilk taslağını hazırlayan Prof. Erdoğan Teziş- ler dedi ki: "7967 Anayasası (bugün peşinde koşturduğu- muz), Kopenhag kıiterierini de aşan bir anayasa i- di. Bugün 1961 Anayasası 'na ulaşmaya çalışıyo- ruz." Bu yargı, "güleriz ağlanacak halimize" deyişine parlak bir örnek değil mi? 27 Mayts ihtilalinden sonra yeniden demokrasiye açılışta motor görevini üstlenen Milli Birlik Komite- si'nin, Kurucu Meclis'e egemen Ismet Paşa'lı CHP'nin üstün çabalanyla hazırlanan ve yürüriüğe giren demokratik haklan çağdaşhkla eşrtleyen 1961 Anayasası... 1965'lerden başlayarak 1970'lerde sağ iktidaria- nn -özellikle emekli Cumhurbaşkanı Demirel'in ba- şında olduğu Adalet Partisi'nin- karşı çıktığı özgür- lükçü 1961 Anayasası... 12 Mart müdahalesinde Adalet Partisi'nin öne sür- düğü değişikliklerte havasından suyundan yitirme- ye başlayan, 12 Eylül 1980'deki yangında kül olan bir anayasa... Ve... Türkiye bugün, Kopenhag ölçütlerini aşan 1961 Anayasası'na ulaşmaya çalışıyor. Vay benım köse sakalım! Zora sokmak Üstelik TBMM'deki bugünkü aritmetik yeni bir anayasa yaprnaya, hatta sözü edilen değişikliklerin tümüne elverişli değil. O halde değişiklikler nasıl sağlanacak? Öngörü- len 51 maddenin hepsi değiştirilebilecek mi? Anayasada değişikliğin güncelleştiği ilk gün siya- set ve ilim kanallanndan gelen yanrt: Hayır! öyteyse yapılması gereken nedir? 51 maddenin içlerinden TBMM'de uzlaşma sağlanabilecek örne- ğin 10 ya da 15 maddeyle yetinmek! Giderek güç- lenen eğilim bu. öngörüten taslağın taslağını büyük sevinçle kar- şılayan tek parti Fazilet. Bugünkü değişiklikleri, ile- ride laiklik ilkelerini anayasadan çıkarma olanağının ilk aşaması kabul ediyor. Partı kapatmayı zorlaştıran değişikliğe bayram ediyor. Daha ilk gün, anayasanın 4. maddesi gereği "de- ğiştirilmez ve değiştirilmesi teklifedilemez" madde- lerinden olan 3. maddedeki "devletin dili Türkçedir" hükmü, "devletin Yesmi' dili Türkçedir"e dönüştü- rülmek isteniyor. Bu değişikliğin hedefi: Yayım, yazın, eğitim ve ko- nuşma dili olarak Kürtçeyı, Türkçe kadar anayasal rahatlığa kavuşturmak! Batı'nın düşü: Olası "Kürt azınlığa" şapka çıkar- mak! Üstelik, komisyonun değiştirilemeyecek hüküm- leri saptayan 4. madde varken 2. ve 3. maddeleri de- ğiştirmeye girişmesi, güncel hevesleri açmaza sok- mak değil mi? Sezer'den Telekom cıldatmtıccısıncıçekince ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yabancı- lann yüzde 45 'lik hisse sırurına karşın stratejik ortaklıkta çoğunluk hakkına sahip olarak fiilen Telekom'un yö- netimini ele geçırmele- rine yönelik niyet mek- tubuyla ortaya çıkan Telekom'daki aldatma- caya karşı çıktı. Sezer. niyet mektubunda ya- bancılara getırilen ga- rantinin, çıkanlan ya- saya uygun olmadığını Başbakanhk'a bildirir- ken anasözleşmeyle yabancılaşma, imtiyaz- lı hisse ve güvenlikle il- gili yasadaki korucu hükümlerin anasözleş- meyle de güvence altı- na alınması gerektiğini bildirdi. Cumhurbaşkanhğı Sözcüsü Metin Yal- man. dün düzenlediği bilgilendirme toplantı- smda, Anayasa Mahke- mesi'nin özelleştirme ve telekomünikasyon hizmetlenyle ilgili ka- rarlannda: devletin ge- leceğı üzerinde doğru- dan etkisi olan yaşam- sal önemdeki konular- da, Tûrk ulusunun çı- kaıiannın, ülke gûven- liği, savunması ve ba- ğımsızlığının sağlan- ması için özelleştirme- nin yabancüaşünnaya dönüşmemesi, bunu sağlamak için yasal dû- zenlenıelerde, yönetim ve denetimde yabancı ağırhğını önleyici kural- lara yer verilrnesi" ge- rektiğini kabul ettiğini vurguladı. Yalman, Te- lekom Yasası'nda ya- bancı gerçek ya da tü- zel kişilere Telekom'un yönetim ve denetimin- de oy çoğunluğu sağla- namayacağı, tüm satış işlemlerinde bu koşul ve karşılıklılık ilkesi- nin göz önünde bulun- durulacağmın da öngö- rüldüğünü belirtti. Yalman, "Sayın Cumhurbaşkanımız aynca EVlF'ye verilen niyet mektubunda be- lirtilen stratejik yaö- runcı konsorsiyumun- da yabancıiann çoğun- lukta bulunmasuun yu- kandakj yasa kuralına uygun düşmeyeceğini, anasözleşme değişikli- ğinde bu hususlara uyulması gerektiğini bir ek yazıyla Başba- kanhk'a büdirmişler- dir" dedi. DABALDIH Baştarafi 1. Sayfada . rek ihaleleri alan şirketlerin ver- gi kayıtlannı aldı. Savcı Cengiz Köksal, dün sa- bah saatlerinde, "Mavi Akun" dosyası ve iddıalanna ilişkin ya- zılar yazan Hürriyet gazetesi ya- zarı Yalçın Bayer'in biigisine başvurdu. Ankara DGM Savcısı Cengiz Köksal, Mavi Akım soruşturma- sını derinleştirerek sürdürüyor. Kaçakçıhk ve Organize Suçlar- la Mücadele Şube Müdürü Vas- fi Kara, öğle saatlerinde DGM'ye gelerek bir süre DGM Savcısı Cengiz Köksal ile görüş- tû. Görüşmenin ardından savcı Köksal ile Kara aynı araçla DGM'den aynldı. Savcı Kök- sal'ın yürüttüğü Mavi Akım so- ruşturmasıyla bağlantısı olan do- ğalgaz çevrim santral ihalelerine ilişkin dosyalann Enerji Bakan- lığı ile aynı yerleşkede bulunan TEAŞ Genel Müdürlüğü'nde ol- duğunun öğrenilmesi üzerine Enerjide uluslararası düğüm ANKARA (CumburiyttBS- rosu) - Türkiye'de yürütülen ve Mavi Akım projesmi de kapsa- yan 'Beyaz Enerji' operasyonu, Rusya Federasyonu ve Ukray- na'yı da içeren uiuslararası bir düğümün parçası gibi görünü- yor. Bu düğümün en önemli un- surlanndan biri olarak öne çıkan Turusgaz şirkeünın. Türkive'nin Rusya'dan aldığı doğalgazı met- reküp basına 1 cent daha pahalı sataıak 8 milyarmetreküpte top- lam 80 miiyon dolarlık devlet zaranna neden olduğu iddialan da soruşturma kapsamında yer alıyor. Botaş'ın yüzde 35 ile his- sedan olduğu Turusgaz'ın hisse- lerinden yüzde 5'inin sahibinin bilmmedjği, aocak Rusya'da ya- şanan tartışmalara göre eski Başbakan Vlktm-Çernonurdta veailesımndesürecin bir parça- sı olduğu savlanıyor. Turusgaz şirketi, Türkiye'den Botaş, Rusya'dan Gazprom ik Türk şirketi Gama tarafından oîuşturulan bir konsorsiyum. Botoş'tn Turusgaz'a katılımı, REFAHYOL hükümetinin Enerji ve Tabii Kaynakiar Ba- kanı Recai Kutan'ın tmzasıyla 1996 yıbnda gerçekleştı. Turus- gaz ve diğer uluslararası bağian- olarlailgüiönemli unsurlar şöy- le: Yuzde 5 künin: Turusgaz ku- rulurken Botaş'm yüzde 39, Ga- ma'nın yüzde 18. Gazprom'un da yüzde43 hissesi vardı. Bu dü- zenlemede yüzde 4'lük hıssenın kime ait olduğu bilınmiyordu. Daha sonra yapılan düzenleme- lerde Botaş'ın oraru yüzde 35, Gazprom'un oranı yüzde 45, Gama'nıa oranı ise yüzde 15 olarak belirlendi. Bu durumda ise sahibi belirsiz hisse oranı yüzde 5'e çıkmış oldu. Yüzde 5'îik oranın Rus şahıslaraait ol- duğu bildiriliyor. Tekofıs, 1 lOmiyondoiar kâr: Bulgaristan topraklannda ko- nuşlu olan Turusgaz şırketınin, doğalgazın taşınması, doldurul- j mast veya depolanmasınayöne- \ lik hiçbir ekipmaru ve faaliyeti i bulunmuyor. 1 80 mflyondofau-zarar: Botaş, > bir metreküp doğalgazı Rus- ya'dan aldığı bedelm 1 cent da- ha üzerinden bir miktarla Tu- rusgaz'dan alıyor. Rusya'mn satüğı doğalgazın bedeli 9 cent, j Turusgaz'dan ahnan ise 10 cent | Botaş'ın 8 milyar metreküplük i alımı gerçekleştirmesi duru- \ munda aradaki fark 80 miiyon dolar olacak. ÇernomBT&ıbağlantısı: Ulus- lararası yolsuzluğun Rusya Fe- j derasyonu tarafında ise Mavi ] Akım anlaşması altında imzası i bulunan eski Başbakan Viktor | Çernomırdin olduğu iddia edili- yor. Çernomırdin'in oğlu VitaM Çernonurdin'in Gazprom'un yurtdışındakı yan kuruluşlannı -Turusgaz gibi- bedavaya sayüa- cak fıyatlarla satın aldığı savla- nıyor. baskın düzenlendi. TEAŞ'a saat 14.20'de gelen Köksal ve polısler, girişteki da- nışma görevlilerini yukan katla- ra bilgi vermemeleri konusunda uyararak genel müdürlük kahna çıktılar. Köksal ve Kara. bir süre TEAŞ Genel Müdür Vekili Ömer Esirgemez'le göriiştü. Savcı Kök- sal, görüşmede Esirgemez'e Ma- vi Akım soruşturması kapsamın- da yer alan doğalgaz çevrim sant- ral ihalelerine ilişkin dosyalarda inceleme yapmak üzere dosya fo- tokopilerini istedi. Köksal ve Ka- ra, saat 16.00'da TEAŞ'tan ayn- lırken burada kalan polis ekiple- ri, savcının istemi doğrultusunda dosyalann fotokopilerini çektiler. Rapor hazırlanacak Köksal ile Vasfı Kara. Baş- kent ve Cumhuriyet Vergi Da- ireleri'nin bulunduğu binaya geldiler. Savcının buradan da doğalgaz çevrim santral ihalele- rini alan şirketlerin vergi kayıt- lannı aldığı bildirildi. Savcı Cengiz KöksaPın fotokopileri- ni aldığı ihale dosyalan üzerin- de. malıye müfettişlerinden olu- şan bilirkişiler çalışma yaparak rapor hazırlayacaklar. Öte yandan Ankara 1 No'lu DGM'nin görevsizlik karan ve- rerek nöbetçi 3. Ağır Ceza Mah- kemesi'ne gönderdiğı Beyaz Enerji davasının tevzii dün yapıl- dı. Bilgisayarla yapılan görevlen- dirmede dava 4 Ağır Ceza Mah- kemesine düştü. Müsteşar Yiğitgüden hakkmda ön inceleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji Bakanı Zeki Çakan, Beyaz Enerji iddiana- mesinde kamu yarannı göz ardı ederek şirketlerin avuka- tı gibi davranmakla suçlanan Müsteşar Yurdakul Yiğitgü- den hakkında Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı Sabih Ka- nadoğhı'nun istemi üzerine ön inceleme başlattı. Enerji Bakanı Zeki Çakan, Başbakan Bülent Ecevit ve ANAP Genel Başkanı, Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yü- mazla görüştükten sonra dün akşam saatlerinde yaptığı ya- zılı açıklamada, Yiğitgü- den'in Beyaz Enerji iddiana- mesinde suçlandığını anım- sattı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma açılabilmesi amacıyla izin alınması gerektiği için gön- derdiği dosyanın önceki gün bakanhğa ulaştığını bildirdi. Soruşturma istemlerinde ba- kan onayı gerektiğini kayde- den Çakan, önceki gün saat 17.15 'te Enerji Bakanlığı Tef- riş Kurulu Başkanlığı'na tali- mat verdiğini ve 3 müfettişten oluşan bir heyet kurulduğunu belirtti. Heyetin dosyayla ılgı- li yapacağı ön inceleme sonu- cunda soruşturma izni verilir- se Yiğitgüden'in, verilmezse başsavcının itiraz hakkı bulu- nuyor. Itirazlan Danıştay 2. Dairesi sonuçlandıracak. Daire itiraz istemlerini red- dederse Yiğitgüden hakkin- daki son soruşturmayı Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcılığı yapacak. Başsavcılık takip- sizlik karan verebileceği gibi Yiğitgüden hakkında dava da açabilecek. Bu durumda Yi- ğitgüden suç vasfina göre Yargıtay'ın ilgili ceza daire- sinde yargılanacak. Beyaz Enerji iddianame- sinde, istifa eden Enerji Baka- nı Cumhur Ersümer ile Yi- ğitgüden'in "bik bOe suç iş- ledikleri" belirtiliyor. Tantan: Menfaathukuku Türkiye'yitehditediyor İstanbul HaberServisi-lçişleri Ba- kanı Sadertin Tantan, Türkiye'yı teh- dit eden en önemli konulardan birirun 'menfaat hukukunun önde gözükme- si' olduğunu söyledi. Bakan Tantan. Marmara Üniversı- tesi Hukuk Fakültesı ve lçişlen ile Adalet bakanlıklannın ortaklaşa dü- zenledıkien 8'inci Hukuk thtisas Se- nüneri'ne katıldı. Tantan, yasalann çıkanlmasının yanında yasalann ada- letli ve nitelikli bir şekilde uygulama- ya sokulmasının daha önemli olduğu- nu ifade ederek ANAP Genel Başka- nı Mesut Yıhnaz'ın eleşrirdiği 4422 sayılı yasanın "güvenlik güçlerirûn önûnü açnğınr söyledi. Tantan, bakanlık olarak yolsuzluk ekonomisiyle mücadele ederken bu- nu oluşturan sistemin ortadan kalk- ması için çalışmalannı sürdürdükle- rini söyledi. Tantan, "YıDann yozlaş- mışhğL halkuı gündemden uzak tu- tubnuşluğu içerisinde halkın kuü bü- gilerk üst üste bıralalması netkesin- de halka gerçek bilginin anlaütması lazun. Türldye'yi tehdit eden önemli konulardan biri menfaat hukukunun önde gözükmesidir. Bunlan yıkacak sistem, hepimizin irade- sinde vatmaktadu*. Sav- a ve hâkimler. ülke>eçok büyük hizmet edhorlar. Bu hizmeti yaparken adaletli davraıı- dıklan sürece kamu vicda- nı rahadaya- caknr. Kamu vkdanırun rahatlaması demek, ka- nunun ken- dinivöneten- lere ve siya- setçiyegüve- nin \üksel- mesi de- mektir. Eğerbugün güven orta- mında bir eksikiik varsabirsı- kuıü \arsa. bu suç hepimizin- chr''dedi. Bergama küidi kınlclx SERDARK1ZIK İZMİR - Yargı kararlanna, 10 yılı aşkın sürdürülen toplumsal mücadeleye karşın Bergama'da si- yanürle altın üretimine başlandı. Daha da önemlisi, Anadolu'nun 500 ayn noktasında doğayı talan edecek çokuluslu alhncı şirketler önemli bir kazanım sağladı. 10 yıl önce gelmişlerdi Alman Gezalşaf, Fransız BRGM ve Avustralyalı Normandy Mining. Kurduklan ortak şirket Eurogold, Bergama'nm üstüne kâbus gibi çökmüştü. Kısa bir süre sonra ken- di ülkelerindeki kamuoyunun da baskılanyla Fransız ve Alman or- taklar Bergama'yı terk ederken Avustralyahlar inat etti. Onlar i- nat etti, Bergamalı direndi... Yıllarca sürdü mücadele. Dire- niş salt bir çevre hareketi olmak- tan çıktı. Giderek antiemperyalist bir kimliğe büründü. Direnişin bo- yutlan ulusal sınırlan da aştı, dün- yadaki çevre mücadelelerine ör- nek oldu. Bergamalının, bilim insanlan, çevreciler, hukukçular, hekimler ve birçok yurttaşm da desteğiyle verdiği hukuk mücadelesi, 1996 yıluıda Danıştay'ın anayasaya da- yanarak verdiği M Siyanürle altm üretimi insan ve çevre sağhğı için tehditaV karanyla taçlandı. Ama Eurogold (bugünkü adıyla Nor- mandy) durmadı. Kimi politikacı- lar ve bürokratlarla yapılan görüş- melerden sonra Başbakan Bülent Ecevk'in isteğiyle TÜBİTAK'tan bir grup uzmana yeni bir rapor ha- zırlatıldı. Ortada mahkeme karan dururken hazırlanan rapora daya- nılarak ilgili birçok bakanlık ve bürokrat yasadışı biçimde siyanü- re izin verdi. Yıllardır banşçı mücadele sür- düren, onca provokasyona geçit vermeyen Bergamalı köylülerin sözcüsü Oktay Konyar bir nokta- ya dikkat çekiyor; yargı kararlan- na karşın siyanüre izin veren. al- tına imza atan bürokratlann bu- gün çeşitli yolsuzluk suçlamala- nyla DGM'lerde yargılandıklan- nı söylüyor. Neden bu inatlaşma?.. Siyanürcü şirketin ÇED rapo- runda yer alan verilerine bablırsa bütünfirtına,8 yılda tükenecek re- zervden sağlanacak 250 miiyon dolarlık gelir için kopuyor. Yılda l&tağan'a son darbe YiOAĞAN (AA) - Yatağan Termik Santrah'ndaenerji üre- timine devam edilen 2 ünite, ilçede kükürtdioksit oranının normal değerieri aşması üzeri- ne devre dışı bırakıldı. Santralda baca gazlannın oluşturduğu kirîilik oranı, dün sabah saatlerinde 3000 metre- küp/mikrogram seviyesine çıktı. Yaşanan inversiyon ne- deniyle, Muğla Valüiği'nin tebîiği doğrultusunda, Yatağan Kaymakamlığı tarafından enerji üretimirun yapıldığı 2 ünite devre dışı bırakıldı. Belediye hoparlörlerinden yapılan yayınlarda vatandaşlar uyanlarak zorunlu olmadıkça sokaga çıkılmaması ıstendi. Yapılan duyuruda, özellikle yaşhlann ve çocuklann sokağa kesinlikle çıkmamalan gerek- tiğine dikkat çekildi. Yatağan Termik Santralf nınoluşturdu- ğu hava kirliliğinin önlenmesi amacıyîa 3'üncû üniteye ait antma tesisi 24 Nisan, 2'nci üniteye ait antma tesisi de 15 Mayıs'ta devreye sokulmuştu. 26 miiyon dolar değerinde 3 ton altın çıkanlacak. Bunun için 21 miiyon dolar harcanacak. Maden Yasası 'nm 15. maddesine göre yıl- lık kazancın yüzde 10'u vergi ola- rak ödenecek. Yani Türkiye Cum- huriyeti siyanür belasından yılda ancak 500 bin dolar kazanacak. Yalnızca 500 bin dolar... Oysa... Bergama Belediyesi'nin yıllık bütçesi 15 miiyon dolar. DPT venlenne göre Bergama'da- ki bankalarda 30 miiyon dolar mevduat var. İlçede kayıtlı 53 şir- ket. 1996 yılı verilerine göre 20 miiyon dolarlık ıhracat yapmış. Salt Bergama'da sigortalanan var- lıklann değeri 200 miiyon dolar. Bu arada önemli bir soru daha var: Yıllardır altın üretimi için bü- yük bir tanıtım ve reklam harca- ması yapan. madenden kazanaca- ğını neredeyse şimdiye değin har- cayan Normandy'nın hesabı ne? Taşkın'a göre hesap ortada: a Bu, klasik bir emperyalist taktik... İlk direnişj kıracaksin ki başkalanna örnek ohnasuı. Türkiye'de çoku- luslu şirketlerin 500 ayn yerde al- tın için ruhsatlan var. Berga- ma'dan para kazanmalan onlar için hiç de önemli değil. Bu neden- k inada asıhyoıian'' Böyle yağma hangi üUcede var?.. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ki belediye başkanının gözaltına alınmasından Ko- caeli'nde eski emniyet müdürünün yakalanıp tu- tuklanmasına kadar hemen her adımda jandarma- nın süngüsü.. affedersiniz, imzası var. Siyasiler jandarmanın bu rolünü görmemeyi ya da görmezden gelmeyi yeğlerken "Yolsuzluklaria mü- cadele asıl siyasi kadrolann işidir" deyip başa geç- meyi de düşünmüyorlar. Hatta tam tersi durumlaıia karşılaşabiliyoruz. 2- Jandarma, kurum olarak lçişleri Bakanlığı'na, işleytş olarak Genelkurmay Başkanlığı'na, operasyo- nel olarak kendisine bağlı bir güç. Askeri yaklaşımın şöyle bir özelliği var önce, karşı karşıya olduğu durumu ya da sorunu inceleyip değeriendiriyor. Yapılabilecekleri tarbyor. Yetkisini yokluyor. Atılacak adımda bağ oluşturacak engeller varsa gideriyor. Düğmeye bastığında geri dönüşü olmayan bir aşamaya geçmiş oluyor. Yolsuzluk olaylannın üzerine jandarmanın gitmeye başlamasını da bu yaklaşım ışığında değeriendirmek gerekiyor. Görünen o ki, jandarma "şu alanlarda yol- suzluk var diyohar, şöyle biryoklayıp duruma baka- lım" diye değil, hazırlıklannı yaptıktan, yukanda stra- ladığımız aşamaları geçtikten sonra kamuoyunun önüne çıktı. Ancak kesin yorum için erken. Yargı aşamasının so- nuçlanması gerekli. 3- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, duruma yukanda sıraladığımız çizgilerie değil, partisine yöne- lik eleştirilerin getireceği kaygılaria bakıyor. ANAP, sa- vunma ile saldın arasında gidip geliyor. Yılmaz, jandarmayla kavgalı; bildiriye bildtriyle kar- şılık verdi. Yargıyla kavgalı; savcı hakkında soruştur- ma açılmasını istedi. lçişleri Bakanı'yla kavgalı; 'ha- in"\e girdi, 'yakamızdan dûşie çıktı. 'Bakanlan ben atanmiaesti, 'heran azledebilirim'le gürledi. ,( Gidiş ANAP açısından hoş değil. Köksal'ın kök saldığı yön 4- Yılmaz, Savcı Talat Şalk'ı hedef aldı, "Bu savcı bize karşı tarafsızlığını yitirmiştir" dedi. Söytemek is- tediği, savcının görevden alınması, Mavi Akım'a bir başka savcının bakmasıydı. DGM Başsavcısı Mavi Akım'ı Nuh Mete Yük- sel'den alırken öncesinı bildiği için Şalk'a verebitirdi, yapmadı. tX3M'nin genç savcılanndan Cengiz Kök- sal soruşturmayı aldı. 10 Mayıs günü bu köşede Kök- sal'ın soruşturmayı nasıl yürüteceğini irdeierken şu- nu söylemiştik: "Mavi Akım, s/yasef/e yargı arasında gidip geliyor. Bakalım, Köksal hangi tarafa kök salacak?.." önceki gece jandarma eşliğinde BOTAŞ'tan DGM'ye belge hattı döşeyen Köksal'ın tutumu, eği- limiru ortaya koyuyor. 5- Köksal, Mavi Akım Projesı'nin yürütücüsü BO- TAŞ'a gece gidişinın bir baskın olarak değerlendiri- lemeyeceğinı söyledi. "Orası bir devlet kurumu, bas- kın mı olur? Beigeler vardı. onlan aldık" dedi. İlk bakışta yalın bir yanıt gibi görünüyor, ama de- ğil. Bu değeriendirmeden bizim çıkardığımtz sonuç- lar şunlar: - Demek ki BOTAŞ'tan yargıya istenen belgeter git- miyor. - Yargı, gelmeyen belgeleri almaya gidiyor. - Yeni savcı, işin Talat Şalk ya da Nuh Mete Yüksel konusu olmadığını gösterdi. Belki de Şalk'tan biraz daha aktrf hareket etmeye başladı. 6- Yılmaz ortamı gerdikçe kazanan taraf olmaya- cak. ANAP lideri, bugün için önde görünen kişiteri ge- riletirse operasyonlarda ANAP'ı yaralayan unsurlann törpüleneceğini düşünüyor. Ancak, Şalk'tan sonra Köksal'ın tavırianna baktığımızda bunun doğru ot- madığı ortaya çıkıyor. ister misiniz, lçişleri Bakanlığı konusunda da aynı sahne yaşansın! ankcum&ttnetnettr Denetim rantmafren ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi, yapı dene- timıni sermaye şirketle- rinin tekeline bağlayan 595 sayılı Kanun Hük- münde Karamame'nin (KHK)temelmaddele- rini iptal etti. Anayasa Mahkemesi, önceki gün yaptığı top- lantıda kararnamenin yapı denetimini tüzelki- şiliğe sahip yapı dene- tim kuruluşlanna veren 4. maddeyi, yapı ruhsa- tı verilmesi hükmünü düzenleyen 13. madde- yi, yapı kullanma izni verilmesi başlıklı 14. maddeyi, ruhsat ve ek- lere aykın uygulamala- ra karşı alınacak önlem- leri sıralayan 15. mad- deyi iptal etti. Karan değerlendiren Mimar- lar Odası'nca yapılan yazılı açıklamada, "Anayasa Mahkeme- si'nin kararuu sevinç ve umurla karşıhyoruz. Yüce Mahkeme'nin bu karanyla, sadece bilim dışı ve spekülatif bir in- şaatdenetim anlayışı de- ğil bu anlayışa dayanak oluşturan kamusal so- rumluluklann bile özd- leştirilmesine yöneük toplum ve ülke yaranna aylon çıkarcı siyaserkr de hukuk karşısında mahkûm olmuşlardır" denildi. iptal edilen KHK'nin yapı deneriminde bele- diyeleri, valilikleri, meslek odalanm yetki- siz kılarak sermaye şir- ketlerini devreye sokrna amacında olduğunun belirtildiği açıklamada, KHK'nin çıktığı gün- den bu yana çok sayıda denetim şirketinin ku- rulduğu, bunlann da da- ha ilk "iş abna" aşama- sından başlayarak iliş- kilerinde meslek etiğine aykın, "pazardan pay kapma" düzeysizliği içinde davranmaya baş- ladıklan vurgulandı. Açıklamada şu görüşle- re yer verildi: "Bu ne- denlerle, Anayasa Mah- kemesi'nin karan, her- hangi bir yasanın dur- durubnası değildeprem korkusunun sömürul- mesine de hukukun ver- diği tarihsel bir derstir." Mimarlar Odası Baş- kanı Oktay Ekind, "Bu kararnamenin bu ka- dar hukuka aykın çık- masında Baymduiık Bakanlığı'na baghYük- sek Fen Kuruhı'mın bü- yük payı vanhr. Çünkü bütün haarhğı bu kurul yapt ve kuruhın başka- nı Hakkı Ustaömer. M- zun hiçbir uyanmıa dikkate ahnadığı gibi öyie samyorum ki, Ba- ymduiık Bakanı'nı da yandttL Ben onun verin- de olsaydım şu anda is- tifa ederdim" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle