Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 MAYIS 2001 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Devletin Dili...
TBMM'de Partilerarası Uzlaşma Komitesi
Alt Komisyonu çalışmaları daha başlangıçta,
MHP'nin 3. maddeyle ilgili itirazı ile çıkmaza
saplanmış.
Ânayasanın 3. maddesinin 1. fıkrası aynen
şöyle der:
"Türkiye Devleti ülkesi ve milleti ile bölün-
mez bir bütündür. Dili Türkçedir."
Ânayasanın 4. maddesi ise "Ânayasanın 1.
maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet
olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesinde-
ki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hü-
kümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif
edilemez" der.
Alt komisyonda 3. maddenin 1. fıkrası "Tür-
kiye Devleti ülkesi ve milleti ile bölünmez bir
bütündür. Resmi dili Türkçedir" şekline sokul-
mak isteniyordu.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır
ise bu düzenlemeye karşı çıkarken, 4. mad-
dedeki değiştirilememe, değişikliği teklif bile
edememe hükmüne dayanmakta.
Önce olayı hukuk yönüyle ele alalım. Ana-
yasa metnini açıp baktığınızda görürsünüz ki
yapılmak istenen düzenleme, gerçekte deği-
şiklik değil. tavzih, yani açıklamadır.
Nitekim ânayasanın 3. maddesinin başlığı
"Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, mil-
li marşı ve başkenti"d\r.
Yapılacak düzenlemeyle maddenin metni
ile başlığı arasında uygunluk sağlanacaktı.
• * •
MHP'li Şandır, direnişinin nedenlerini şöyle
açıklıyor:
"... Bir kimlik yaratılmasına zemin hazıriaya-
cak şekilde değişiklik yapılmasına izin verme-
yiz. Anadilin kullanılması farklı bir şeydir ve
herkesin hakkıdır. Ancak bir topluluk dili oluş-
turmak, kimlik oluşturmak ve oradan da mil-
let yaratmak süreci başlatma noktasında bir
kelime bile önemlidir."
Şandır'ın kendi söyledikleri kendi siyasi ide-
olojisi doğrultusunda haklıdır, ama gerçekler-
le bağdaşmamaktadır.
Şandır, ulusu ırk, dil, din biriiğine dayandı-
ran, ırkçı objektivist görüşten hareket ettiği
için bu sonuca varıyor.
Bu görüşün ağababası olan Fransız Kont
Gobineau ki "ırklann üstünlüğü" görüşünü
savunmuştur, büyük ününü kendi vatanı Fran-
sa'da değil de Nazi Almanyası'nda kazanmış
bir kişidir.
Oysa çağımızda geçerli olan, Ernest Re-
nan'ın savunduğu, Atatürk'ün de benimse-
diği, demokratik ve sübjektivist ulus görüşün-
de, ulusu oluşturan ana etkenin ırk, dil ve din
biriiğinin çok ötesınde başka bir öge olduğu
söylenir.
••• .
Çağdaş ulusu oluşturan ve bir arada tutan
en önemli öğe, insanların bir arada yaşama,
ortak bir geleceğe ve amaca yönelme istek-
leridir.
Bu birlikte olmak ve ortak geleceğe birlikte
yönelmek amacını pekiştiren ise ortak geç-
mışlehdir.
Hatta Renan, ulusu oluşturanlann ortak geç-
mişinin de, tarihi olayların bire bir okunması
olarak değil de varsayılan bir ortak geçmiş
düşüncesi olduğunu söyler.
Ernest Renan, doktrinini açıkladığı ünlü 11
Mart 1882 tarihli Sorbonne konuşmasında,
"Bir ulus hergünyinelenen birplebisittir" der.
Evet. bir ulusun oluşmasında dilin önemi hiç
yok değil. Ama salt aynı dili konuşmak ulusu
oluşturmaya yetmiyor. Çok uzağa gitmeye de
gerek yok. Arap ülkelerine bakmanız yeter.
Aynı ırktan, aynı dilden, aynı dinden insanlar
bir ulus oluşturamıyoriar. Oysa Isviçre'de ay-
rı dilden insanlar, sağlam bir ulusu oluşturma-
yı becermişlerdir ve aralarındaki dil ayrılığı,
ulusun sağlam varlığını ve ülkesi - milleti ile bö-
lenmezliğini zedelememektedir.
Yirmi birinci yüzyılın eşiğinde bu gerçekleri
görmemekte direnmek, gerçekten havsala-
nın almayacağı bir davranıştır.
Evet beyler, devletin anadıli yoktur, resmi dili
vardır.
çoğu üniversite öğrencisi
Hizbullah'a
baskın: 37 gözaltı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - An-
kara Emniyet Müdür-
lüğü, Ankara DGM
Savcısı Nuh Mete
Yüksel'in talimatı
doğrultusunda şeriat-
çı terör örgütü Hizbul-
lah'a yönelik operas-
yonlar düzenledi. 7
ayn hücre evine yapı-
lan baskın sonucu ço-
ğu üniversite öğrenci-
si olan 37 kişi gözaltı-
na alındı.
Dün Ankara Emni-
yet Müdürlüğü ekiple-
ri, Çankaya, Altındağ,
Keçiören ve Sincan'da
7 ayn hücre evine bas-
kın düzenledi. Baskın
sonucu, kimlikleri ön-
ceden belirlenen 37
örgüt mensubu polis
tarafından yakalanır-
ken çok sayıda örgüt-
sel doküman ve çeşit-
li konulardaki talimat-
lara ilişkin belgeler ele
geçirildi. Aramalarda
silah bulunamadı.
Bir devlet memuru-
nun da gözaltına alın-
dığı baskında, Hizbul-
lah örgütünün Anka-
ra'da örgütlenmesin-
den sorumlu 3 militan,
kimliklerinin belirlen-
mesine karşın kaçma-
yı başardı.
Bu kişilerin yaka-
lanması ve yurt çapm-
da arama yapılması
için emniyet tarafın-
dan teleks emri çıka-
nldı.
Ankara DGM Cum-
huriyet Savcısı Nuh
Mete Yüksel, aranan
kişilerin yakalandığı-
nı açıklayarak "Aradı-
ğumz baa kişiler var-
dL Onlann yerini tes-
pitettik"dedi.
Yargıtay, Çarkın ve 4 polise birden fazla kişiyi öldürmek suçundan verilen cezayı bozdu
Çarkm'm cezası onanmadı
Susurluk sanığı Çarkın.
ANKARA (AA)-Yargıtay. Su-
surluk ve Ömer Lütfîi Topal'ın
öldürülmesi davalannın da sanı-
ğı olan Ayhan Çarkın ile 4 poli-
se 'birden fazla kişiyi öldürmek'
suçundan \erilen 3 yıl 10 ay
20'şer gün hapis cezasını bozdu.
Yüksek Mahkeme. polislerin ya-
sal savunma sınırlan içinde kal-
dıklan gerekçesiyle beraat etti-
rilmeleri gerektiğini bildirdi.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nin 9 polis memuru hak-
kında verdiği mahkûmiyet ve be-
raat kararlannın temyiz istemi
sonuçlandı. Yargıtay 1. Ceza Da-
iresi. 5 polis memuru hakkında
verilen mahkûmiyet kararlannı
oybirliğıyle bozdu. Dairenin
bozma gerekçesinde, Perpa'daki
operasyonda polislerin 'Teslim
olun' çağnsına silahlı karşılık
verildiği. çatışma sonucunda bu
kişilerin silahlanyla birlikte ölü
olarak el geçirildiği kaydedildi.
Dairenin gerekçeli karannda.
maktullerin başlattığı silahlı sal-
dınnın hangi aşamada sona erdi-
ğinin belirlenemediği olayda sa-
•vunmada aşınlığa kaçıldığı ka-
bul edilerek hüküm kurulması-
nın yasa ve usule aykın olduğu
belirtildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu
gerekçelerle, polis memurları
Ayhan Çarkın. Ömer Kaplan,
Ayhan Ozkan, Hüseyin Doğru ve
SeUm Kostik'e verilen 3 yıl 10 ay
20'şer günlük hapis cezasına
ilişkin yerel mahkeme karannı
bozdu. Daire. 4 polis memuru
hakkındaki beraat karannı ise
onadı.
Perpa'nın 11. katında 13
Ağustos 1993'tegerçekleştirilen
operasyon sonucu. yasadışı ör-
güt üyesi olduklan ileri sürülen
Selma Çıtlak. Mehmet Salgın,
Sabri Atılmış, Hakan Kasa ve
Mehmet Akyürek, çıkan silahlı
çatışma sonucu öldürülmüştü.
VOLKAN VURAL:
Hksorun
anayasa
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Avrupa Birliği Genel Sekrete-
ri Büyükelçi Volkan Vural. AB'ye
üyelik süreci için en öncelikli ko-
nunun "düşünceyi ifade özgüriü-
ğünden" başlamak üzere yeni bir
anayasa olduğuna dikkat çekti.
Volkan Vural. FP teşkilatınca dü-
zenlenen 'Avnıpa Birliği' toplantı-
sında, uyum süreciyle ilgili tartış-
malı konularda somut değerlendir-
meler yaptı. Vural. "Ük beklenti,
düşünceyi ifade özgüriüğü konu-
sunda Avrupa İnsan Haklan Söz-
leşmesi (AÎHS) normlanna uyul-
ması. îkincisi işkencenin önlenme-
si. Diğer öncelikli konu dil. etnik
kimlik ve yayın hakkıdır" dedi.
Koruduğu değerler saklı kalmak
kaydıyla 312. maddenin gözden
geçirilmesi gerektiğini söyleyen
Vural, "Laik cumhuriyetin benim-
senmediği yönünde bir izlenim, bu-
nu dikkatle söylüyorum, çok hu-
kuklu sistem de dahiL, üyeliğe engel
bir faktör olarak öne çıkıyor" diye
konuştu.
Vural "2004'teilkgenişlernedal-
gası olacak. 2010'da 5-6 ülke ile da-
ha ikinci genişleme dalgası gerçek-
leştirilecek. Türkiye bu ikinci dalga-
nın dışında kalırsa, 'özel statü' yak-
laşımı çok büyük önem kazanabi-
lir. Onun için bizim tam üyelikte ıs-
.rar etmemiz lazım" dedı.
Mustafa AVCL, "Biz kendi içimizdeki disipUnimizi bozmazsak başanyı sağlanz" dedi. (AA)
KESKAnkara 'ya yürüyor. Yapılacak mitingeyasak kararı geldi
'agirecekgücümüz var
BURSA/ANKARA (Cum-
huriyet)- Antidemokratik hü-
kümler içeren "Kamu Çah-
şanlan Sendika Yasa Tasan-
.sı"nın geri çekilmçsi için Is-
tanbul'dan Ankara'ya yürü-
yen KESK üyesi emekçiler
dün Bursa'dan Eskişehir'e
hareket ettiler.
Yalova'da polisin sert tepki-
si ve coplamasıyla karşılaş-
tıktan sonra önceki akşam
Bursa'ya gelen ve bınlerce
kamu emekçisi tarafından
karşı lanan yürüyüşçüler ge-
ceyi kamu çalışanlannın ev-
lerinde geçirdiler.
Dün sabah saatlerinde Or-
hangazi Parfcı*nda topianan
yürüyüşçülere -ŞfeŞİSÖfif
1
KESK Merk'ez Yürütme Ku-
rulu Üyesi Mustafa Avcu
"Ankara'ya gideceğiz, Kızı-
lay'a gireceğiz. Gücümüz var-
dır. Ankara istediği kadar ya-
saklasm. Biz kendi içimizdeki
disiplininıi/i bozmazsak ba-
şanjı sağlanz" dedi.
KESKüyeleri. yürüyüşle-
rini Bursa-Ankara karayolu
üzerindeki Karayollan Bölge
Müdürlüğü'ne kadar sürdür-
düler.
u
Kuş,kurt,an,kahrol-
sun IMF iktidan", "IMF de-
ğil emekçiler yürüsün" slo-
ganlan atan KESK üyelerine
Bursa'dan çok sayıda çalışan
eşlik etti.
Ankara Valiliği'nin. eyle-
me izin vermeyeceğini açık-
lamasına, Genel Başkan Sa-
mi Evren tepki gösterdi.
Ftip"
cezaev
''
er
'
v
*
tecr
'dekarşı219.gününegirenölüm
/ j ^ orucueylemlerineçözümbulunması için insan haklan
sav unuculan ve tutuklu yakınlan tarafından tHD İstanbul Şubesi önünde bir kez daha
u
Si>ah, Sessiz
Tepki'' eylemi düzenlendi. THD adına yapılan açıklamada. desletin diyalog kapılannı kapattığı belir-
tflerek "Toplum.du>arsızhğını korumasına karşın bizim çö/üm için \ ine de umudumu/ var. Ölüm oru-
cu eylemi sürdükçe bizim de siyah sessiz tepkimi/ sürecek" denildi. 5 dakika kadar ses çıkarmadan o-
turan eylemciler daha sonra alkışlar eşliğinde dağüdılar. Birgrup tutuklu \e hükümlü >ukını ise Çankaya
Köşkü'negkierekölüm oruçlanyla ügiliolaraktalepleriniiçerenbirdflekçe wrdfler.(ALPERTURGUT)
BEYAZ AHTAPOT^
Uzun'un kardeşi
gözaltında
İstanbul Haber Servisi - Edir-
ne'de. jandarma timlerince düzen-
lenen ve bugüne dek 13 kişinin tu-
tuklandığı "Beyaz Ahtapot" ope-
rasyonu kapsamında gözaltına alı-
nan Hayati Uzun, geniş güvenlik
önlemleri altında İstanbul DGM'ye
sevk edildi. Uzun'un geçen yıl, İs-
tanbul Narkotik Şube Müdürlü-
ğü'nde gözaltında tutulduğu sırada,
kendini asan HüseyinUzun'un kar-
deşi olduğu bildirildi.
"Beyaz Ahtapot" operasyonu
kapsamında, Edirne'de, Tekir-
dağ'da ve Istanbul'da faaliyet gös-
terdiği belirtilen bir çetenin üyesi
olan Hayati Uzun lstanbul'da ya-
kalanarak Edirne'ye getirildi.
Uzun, sorgusunun ardından İstan-
bul DGM'ye sevk edildi.
Egebank soruşturması
Cavit Çağlar'a
yeni bir dava
ECEVtTKIUÇ
Kartal Özel Tip
Cezaevi 'nde tutuklu
bulunan eski bakan
Cavit Çağlar hak-
kında, Egebank so-
ruşturması kapsa-
mında ~Banka ara-
ahğryla nitefikli do-
landincüık yap-
mak" ve "Çeteye
yardım etmek" suç-
lanndan toplam 8.5
yıl hapis istemiyle
dava açıldı.
İstanbul DGM
Cumhuriyet Savcısı
Ercan Cengiz, ek id-
dianamede, banka-
nın fona devrinden
sonraki yönetiminin
şikâyeti üzerine ya-
pılan inceleme sonu-
cu Çağlar' m, Ege-
bank'tan 7 milyon
400 bin dolar kredi
aldığının belirlendi-
ğini kaydetti. Ancak
Çağlar'ın bu kredi-
nin geri ödemesini
bankanın eski sahibi
Yahy a Murat Demi-
rel'e yaptığının vur-
gulandığı iddiana-
mede, yeni yöneti-
minin şikâyette bu-
lunduğu ifade edildi.
Çağlar'ın, borcunun
3 milyon 900 bin do-
lannı bu kez de ban-
kaya ödediği ve ka-
lan miktannı da tak-
side bağladığının
kaydedildiği iddi-
anamede, bunun
üzerine Egebank
yetkililerinin de şi-
kâyetini geri aldığı
belirtildi.
Paraşüt operasyonu
Altınbaş kefaletle
serbest bırakıldı
KtLİS (Cumhuri-
yet) - Ankara Devlet
Güvenlik Mahkeme-
si Cumhuriyet Baş-
savcıhğı'nca, hayali
ihracata yönelik yü-
rütülen "Paraşüt"
operasyonu kapsa-
mında tutuklanan
Doğal Altınbaş Hol-
ding Y'önetim Kuru-
lu Başkaru Yasm Al-
tınbaş hakkında, Ki-
lis Ağır Ceza Mah-
kemesi 50 milyar li-
ra kefaletle tahliye
karan verildi.
Kilis Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki
duruşma da Altınbaş
ile tutuksuz yargıla-
nan holding çalışan-
lan Aydm Güneş.
Remzi Horzum, Re-
cep Kayar ve Musta-
fa Kemal Akay hazır
bulundu. Cumhuri-
yet Savcısı Muhittin
Yıldınm, Altın-
baş'ın mahkemece
belirlenecek nakdi
kefaletle tahliyesini
talep etti. Yıldınm,
diğer tutukhı sanıkv.**
Fatih Ağcakala'nın
ise asker olduğunu
ifade ederek kefalet-
siz tahliyesini istedi.
Mahkeme, Yasin Al-
tınbaş'ın 50 milyar
lira kefaletle. Fatih
Ağcakala'nın ise ke-
faletsiz olarak tahli-
yesine karar verdi.
Telefon dinleme olayı
Kavak'tan Şalk'a
tazminat davası
ANKARA (Cum-
huriyet Bûrosu) -
"BcyazEnerji'' ope-
rasyonu sırasında
telefonlannın din-
lenmesine karar ve-
rilen eski Devlet Ba-
kanı ve ANAP İs-
tanbul Milletvekili
Cavit Kavak. "özel
hayatm giztUiğini ih-
lal ettiği" iddiasıyla
Ankara DGM Cum-
huriyet Savcısı Talat
Şalk ile Ankara 2
No'lu DGM Yedek
Hâkimi Ramazan
Aksan aleyhine
10'ar milyar lirahk
manevi tazminat da-
vası açtı.
Kavak'ın avukatı
Erden Ansoy dün
Ankara Adliye Sara-
yı'na giderek Savcı
Şalk hakkında hazır-
ladığı dava dilekçe-
sini. hukuk mahke-
mesi tevzii bürosuna
verdi.
Bu arada Kavak,
aynı konuyla ilgili
olarak Şalk ve Ak-
san hakkında, 'görev
sırasında suç istedik-
leri' savıyla Adalet
Bakanlığı Ceza Işle-
ri Genel Müdürlü-
ğü'ne de suç duyu-
rusunda bulundu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Istanbul-Gaziantep uçağında gö-
renler, "Ne var, Kemal DervişV iz-
lemek için mi gidiyorsun" diye sor-
dular. Derviş'ten bir gün sonra, ta-
mamen tesadüf, Gaziantep'teydim.
Anakentin en büyük metropol ilçe
belediyesi Şahinbey Belediyesi'nin
ve Çınar Yayınlan'nın birlikte düzen-
lediği ve Güney Fırat Okulları'nın
katkılarıyla hazırlanan 'kitap şenliği'
için buraya geldim. 19 Mayıs Genç-
lik Haftası nedeniyle düzenlenen,
birçok yazar arkadaşın katıldığı
şenlikte kitap sergisi, ımza günü,
söyleşi ve dia gösterimi gibi etkin-
likler yapılıyor.
Gaziantep, sosyal demokrasinin
güçlü olduğu kentlerimizden. Celal
Doğan'ın uzun yıllardır başkanlığı-
nı yaptığı Gaziantep, Anadolu'nun
en bakımlı şehirlerinden. Şahinbey
de, şehrin merkez belediyesi olarak
çok etkin bir belediye. Gaziantep'i
çok eski yıllardan beri bilirim. Bu yö-
netimler sayesinde oldukça yeşil bir
kent haline geldi. Şahinbey Beledi-
ye BaşkanıYaşarAğyüz, "1989'da
Kemal Derviş'in Ardmdan Gaziantep21 adet olan park sayısını 74'e,
85.000 metrekare olan yeşil alanı
637.000 metrekareye çıkardık" de-
di. Daha başka birçok imar faaliye-
tini, sosyal hizmetlerini anlartı.
Bizim merakımız ise daha çok,
kriz sonrası Gaziantep'in ne durum-
da olduğuydu. Kent, Anadolu'daki
önemli sanayi merkezlerinden biri-
siydi. Özellikle otomotiv ara sanayii
çok gelişmişti. Krizin en çok bu ala-
nı vurduğu söyleniyor. Günlerce hiç
siflah yapamadan dükkânlarını açıp
kapatan çok sayıda esnaf, Kemal
Derviş'i umutla beklemişti. Kentin
sanayicileri, Derviş'in ilk olarak bu
kenti seçmesinden mutlu olmuşlar-
dı.
Herkesin kafasında şu soru var-
dı: "KemalDerviş siyasete mihazır-
lanıyor?" Bu soruyla biz de sık sık
karşılaştık. Bir başka soru ise "Ke-
mal Derviş, bu ekonomiyi düzlüğe
çıkarabilirmi, iktidarpartileri bu ka-
dar radikal değişikliğe izin verirler
mi?" Çaresizlik içinde ve bir çıkış
yolu bulamayan insanlar, Derviş'in
bir umut haline gelmesini de istiyor-
lardı. Tüm Türkiye gibi onların da
umuda ihtiyaçları vardı. Gaziantep-
li tanıdık çiftçiîerle konuştuk. En bü-
yük sıkıntıyı tarım kesiminin yaşadı-
ğını anlattılar. Tarım girdilerinin yüz-
de 200'leri aşan artışlarla yüz yüze
olduğunu söylediler. "Tarım biryıkı-
mın eşiğinde" dediler. Antepliler,
"Henüz birikimlerimizi yiyoruz. An-
cak bunun sonuna yaklaştık. Son-
rası ne olur bilemiyoruz" diyorlar.
•••
Gaziantep, büyük ve önemli Ana-
dolu kentlerinden birisi. Ekonomide
çok ciddi bir durgunluk yaşandığı,
kısa sürede bu durumun düzelece-
ğine dair bir umudun olmadığı da
görülüyor. işte bu noktada Derviş
önem kazanıyor. Şu anda siyaset
alanındaki bütün aktörlerden bir
beklentileri kalmamış. Var olan siya-
si partilerin hiçbirinin bu sorunlara
çözüm üretecek düzeyde olmadığı
inancı çok yaygın hale gelmiş. Yani
bu tablonun değişmesi gerektiği
inancı içindeler.
Aslında son krizle birlikte, belki
de krizin de ötesinde son dönem-
de siyasetin ve ekonominin tıkan-
masıyla bazı isimler de öne çıkma-
ya başladı.
Kemal Derviş, Tayyip Erdoğan
ve Sadettin Tantan en çok konu-
şulan isimler. Siyaset alanının kurt-
larının arasında bu isimlerin ne ka-
dar şansı olabilir, şimdilik kestirmek
çok zor. Çünkü bütün liderler parti-
lerine egemen durumdalar ve kısa
vadede onların bu egemenliğini so-
na erdirecek bir birikim gözükmü-
yor.
Ancak toplum beklenti içinde.
CHP'deki son gelişmeler bile ilgi çe-
kici. Bu partide istifa ve ihraç yoluy-
la çok insan ayrıldı. Bunlar arasın-
da oldukça etkili isimler de vardı.
Bir anlamda Baykal ve arkadaşları
parti içinde dikensiz bir gül bahçe-
si hazırlamış gibi görünüyorlardı.
Fakat il kongrelerinde Baykalcı o)-
mayan adaylar seçımleri birer birer
kazanmaya başladılar. İstanbul, An-
kara, Izmir gibi üç önemli ilin baş-
kanlık koltuğunda şimdi Baykalcı
olmayan isimler oturuyor. Bu so-
nuçlann genel kurula nasıl yansıya-
cağını bilemiyoruz. Her siyasi parti
içinde olduğu gibi CHP içinde de bir
yenilenme ve kabuk değiştirme ih-
tiyacının, 'alınan bütün önlemlere
rağmen' önüne geçilemediği de bir
gerçek.
Çünkü halk artık eskilere rağbet
etmiyor, onlarla bir çıkış yolu bula-
mayacağına inanıyor. Aynı havayı
Gaziantep'te de görmek mümkün.
•••
Kemal Derviş, 'siyasete mi hazır-
lanıyor?' Anadolu bu soruya cevap
arıyor. Gelecek için umudunu yitır-
mek istemiyor.