25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MAYIS 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA JliJVUIAI fJlVJJ. / ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Bütçede açık 833 trilyon lira • Ekonomi Servisi - Ma- liye Bakanı Sûmer Oral, bu yılın ilk 4 aylık döneminde bütçe açığının 333 trilyon lira olarak gerçekleştiğini bildirdi. Oral, geçen yıla göre faiz dışı bütçe fazlasmda yüzde 95.3 artış göstererek 6 katrilyon 45 trilyon liraya ulaştığını kaydetti. Bütçe gelirleri ilk dört ayda yüzde 49.8 artarken bütçe giderlerinde yüzde 6.7 azalış görülmesinin önemli bir gelişme olduğunu belirten Oral, "ilk dört aylık bütçe uygulama sonuçlan, maliye p>olitikasınuı aynı disiplin ıçinde sürdürüldüğünü göstermektedir" dedi. Merkez Bankası için atama • ANKARA (AA)- Süreyya Serdengeçti'nin • Merkez Bankası başkanlığına atanmasının ardından boşalan Merkez Bankası başkan yardımcılığı görevine Salih Fatih Özatay atandı. 1987 yılı haziran ayında Merkez Bankası'nda sözleşmeli uzman olarak görevine başlayan Özatay, daha sonra ekonomist ve genel müdür yardımcılığı görevinde bulundu. Ozatay'ın temel ilgi alanlannın istikrar programlan, para krizleri ve para politikalan olduğu belirtildi. İTO'dan Derviş'e mektup • ISTAıNBUL(AA)- Istanbul Ticaret Odası (ITO), kamu bankalannın, ihracatçı firmalann vadesinde ödedikleri kredi hesaplannı devam ettirmeyerek durdurmalannm ihracata darbe vuracağını bildirdi. İTO, Kemal Derviş, Merkez Bankası, Bankalar Birliği ve Kamu Bankalan Ortak Yönetim Kurulu Başkanlığı'na gönderdiği mektupta, kendilerine kredi konusunda yardımcı olunmazken halen kullandıklan. kaynaklann dahi beklenmedik şekilde devreden çıkanlmasının mevcut sıkıntılan arttıracağını belirtti. Teknoloji Ödülleri tamtridı • Ekonomi Servisi - Türkiye'de yenilikçi ürünleri geliştirme çabalannı desteklemek ve Türk sanayi ürünlerinin dünya pazarlannda rekabet gücünü arttırmak amacıyla TÜBÎTAK, TTGV ve TÜSÎAD tarafmdan düzenlenen 4. Teknoloji Ödülleri bu yıl 'Büyük ÖdüT ve 'Başan Ödülleri' olmak üzere iki kategoride verilecek. Ön başvuru formlan teslim tarihi 29 Haziran 2001. Samsun'da TR'lar bekliyop • SAMSUN(AA)- Rusya Federasyonu tarafmdan bu yıl için belirlenen kontenjan dolduğu için Samsun Limanı'ndan çıkış yapamayan çok sayıdaki TIR'da bulunan milyarlarca lira değerindeki sebze ve meyvenin çürüdüğünü söyleyen sürücüler, olayı protesto etti. Kemal Derviş, IMF'yle yapılan anlaşma dışındaki seçeneklere şans tanımadı Halkı dışlayân programANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - 'Türkiye'nin Güç- lü Ekonomiye Geçiş Progra- mı'nda, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik buna- lımdan kurtuluşu içinöneri- len çözüm yollan çürütülme- ye çalışılarak açıklanan program 'tek doğru seçenek' olarak sunuldu. Çalışanlann, tanm kesimi- nin, sosyal güvenlığin, yatı- nm ve istihdamm tamamen geri plana itilerek yabancı sermaye, özelleştirme ve özellikle bankacılık sektörü için oluşturulan programa, • Çalışanlann, tanm kesiminin, sosyal güvenliğin, yatınm ve istihdamın tamamen geri plana itilerek yabancı sermaye, özelleştirme ve özellikle bankacılık sektörü için oluşturulan programa, 'alternatifsizlik' dayatmasıyla destek sağlanmaya çalışılması dikkat çekti. --<•:• 'alternatifsizlik' dayatmasıy- la destek sağlanmaya çalışıl- ması dikkat çekti. Program uyannca ulusla- rarası kuruluşlardan gelecek kaynaklann hemen hemen tamamı bankacılık kesimi ta- rafından yutulacak. Yalmzca kamu bankalan ve fon ban- kalanndan devlet 44 katril- yon liralık batığı üstlenirken 2001 yılı içindeki 72.9 katril- yon lira iç borç, 12.9 katril- yon lira dış borç ödemesi de dikkate ahndığmda 'borçba- tağında' uçuruma gelındıği ortaya çıkıyor. Bankalara garanti Buna karşın, IMF'nin ve uluslararası çevrelerin isteği doğrultusundaki programla hükümet, fona alınan ve bü- yük ölçüde tasfiye edilmesi beklenen 13 bankanın yurt- dışı kredi yükümlülüklerini de ödemeyi devlet garantisi altına alıyor. Bunun Türki- ye'ye getireceği yük ise bi- linmiyor. Programda, ekonomide gelinen nokta anlatılarak or- taya konulan 3 seçeneğin iki- IMF'den gelecek ek kredi, geri ödemeler düşüldüğünde net 6.8 milyar dolar Kaynak gelmeden eriyor ?5 BANUSALMAN ANKARA - IMF, çöken prog- ram çerçevesinde öngörülen 3.7 milyar dolarlık stand-by, 7.3 mil- yar dolarhk kasım krizi sonrası çı- kanlan ek rezerv olanağı kapsa- mındaki kaynaklara yeni olarak 8 milyar dolar ekledi. Yeni kaynağın tamamı, geri ödemeleri 3 yıl 3 ay - 5 yıl içerisinde yapılan M r / Q d-bv kansamında verii- ^ \ ^ ^ ^ . 'stand-by kapsamında veril di.Ancakbu kaynağın, ger- çekte 1.2 milyar dolarlık 2001 yılında yapılacak geri ödeme düşüldüğünde 6.8 milyar dolar olduğu görülüyor. IMF geri ödemesi düşüldüğün- de bu yılın kalan döneminde net IMF ve Dünya Bankası'ndan ge- lecek kaynağın ise 14.5 milyar do- lar olduğu görülüyor. Çöken program çerçe- vesinde stand-by kaynağı olarak 3.7 milyar dolar, kasım krizi sonrası ek re- zerv olanağıyla da 7.3 milyar dolar olmak üzere IMF, Türkiye'ye verilmek üzere toplam 11 milyar dolarlık kayna- ğı onaylamıştı. Bu kaynağın 4.9 milyar dolannı Türkiye, 1999 so- nundan itibaren 2001 yıh başında gelen kaynaklar da dahil kullan- mıştı. Aynı şekilde hdsaplandığında Dünya Bankası ile IMF'den 2002 yılında kullanılacak toplam kay- nak rutanmn da 3 milyar 497 mil- yon dolar olduğu görülüyor. Türkiye'nin koşullan yerine ge- tinnesine bağlı olarak IMF ve Dünya Bankası'ndan kullanacağı kaynaklann takvimi şöyle: • IMF'den 3.8 milyar dolar he- men serbest bırakılacak ve bu ay içinde Türkiye'ye gelecek. • IMF'nin onayladığı kaynağın 1 milyar 562 milyon dolarlık dilimi 25 Haziran'dan sonra serbest kalacak. Dünya Ban- kası'ndan da haziran ayında 1 milyar 100 milyon dolar gelecek. Toplam 2 milyar 662 milyon dolar Türkiye'ye girecek. • 1.5 milyar dolarlık IMF kay- nak dilimi 25 Temmuz'da serbest bırakılacak. • 3 milyar dolarhk dilim 20 Eylül'den sonra Türki- ye'ye göndenlecek. • 3 milyar 124 miryon do- larlık bir dilim de 15 Ka- sım'dan sonra serbest bı- rakılacak. • Aralık ayında Dünya Bankası'ndan 1 milyar 350 mil- yon dolar kaynak aktanlacak. Programda, IMF'den sağlanan kaynak tutannın Türkiye'nin ko- tasının 16 katına yaklaştığı, ben- zer ülkelere kullandınlan miktar- lar göz önüne alındığında Türki- ye'ye sağlanan mali olanağın ko- tasına oranla en yüksek mali yar- dım olduğu belirtildi. si çürütülmeye çalışılırken Emek Platformu'nun 'borç- lann erteknmesi, konsotidas- yonagidilmesi' önerisine ya- nıt verildi. Programda 3 se- çenekle ilgili şu görüşler ile- ri sürüldü: Emek Platformu'na yanıt Borcu para basarak öde- mek: Böyle bir yola sapmak veya sapılıyormuş gibi gö- zükmek Türkiye'nin şartla- nnda hiperenflasyon tehlike- sini yaratır ve ülkeyi daha da büyük bir felakete götürme ihtimalini doğurur. Borcu ödememek veya tek yönlü kararlaıia yeniden ya- pılandınnaya çahşmalc Bu- nu denemek, devletin gerek iç gerekse dış piyasalardan, itibar kaybı nedeniyle uzun süre dışlanmasma ve Türki- ye'de ekonomi yönetimine zaten çok sarsılmış olan gü- venin tamamen ortadan kalk- masına yol açabilir. Böyle bir yola saplanmak son derece tehlikeli ve sarsıcıdır. Tek doğru seçenek dayat- ması: Türkiye'nin şartlan göz önünde tutulduğunda tek doğru seçenek, çok güçlü bir ekonomik reform programı- nı hazırlayıp, bu programa, uygun şartlarla resmi kanal- lardan yeterli dış finansman sağlamaktır. Böyle bir prog- ram mutlaka önemli bir faiz dışı bütçe fazlasını içermek zorundadır. Yapısal reformlar Aynca, ekonomide borç- faiz-büyüme dinamiğini olumlu yöne dönüştürmek için çok ciddi, verimliliği, yönetim anlayışını ve dola- yısıyla büyüme hızını düzel- tecek yapısal reformlann gerçekleştirilmesi böyle bir stratejınin diğer otinazsa ol- maz boyutudur. Resmi kanallardan sağla- nabilecek dış kaynak, eko- nominin çökmesini önleyip reel sektörün nefes alabil- mesi için bir köprü kredi ola- rak kabul edilmeli ve kaza- nılan vakitle yapısal reform- lann hızla uygulanması sağ- lanmalı. Herald Tribune'de çıkan haberde, Kuzeydoğu Anadolu çiftçisinin sıkıntılan anlatıldı Türk köyleri sabşa çıkarıldı ış ticaret açığı azaldı ANKARA (AA) - Türkiye'nin cari işlemler dengesi bu yılın ilk iki aymda 824 milyon dolar açık verirken dış ticaret açığı, bir önceki yıla göre yüzde 5.1 oranında azaldı. rürkiye'nin yılın ilk iki aymda dış ticaret açığında yaşanan gelişmelere neden olarak ihracat geürlerinin yüzde 4.5, bavul ticaretinin yüzde 20.7 artmasına karşm, ithalat harcamalaruun (CIF) yüzde 3.7 oranında artması gösterildi. Türkiye, bu yıl ocak-şubat döneminde bavul ticaretinden 490 milyon dolar sağladı. Merkez Bankası'nın açıkladığı .ödemeler dengesi bilançosuna göre Türkiye'nin 2001 yıhnın ocak- şubat döneminde ihracatı 5 milyar 194 milyon dolar, ithalatı da 7 milyar 285 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı ise 2 milyar 91 milyon dolar oîdu. Türizmde arfaş dfişflk Bilançoya göre turizm gelirleri, bu yüın ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1.6 oranmda artarak 440 milyon dolar oldu. Turizm giderleri ise yüzde 4.9 artarak 257 miryon dolara yükseldi. Ekonomi Servisi - Herald Tribune gazetesinde yer alan "Türkiye'nin kemer sıkma progranu, borç batağmdaki çiftçfleri yıkunla tehdit ediyor" başlıklı haberde, Türk tanmının "içler acısı" durumu gözler önüne serildi. MoDy Moore tarafindan kaleme alınan haberde, Türkiye'nin Kuzeydoğu Anadolu Platosu'ndaki Çallı köyündeki çiftçiler anlatılarak, Türkiye nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan tanm çalışanlannın sorunlan çarpıcı bir ^ ^ a ^ dille ele alındı. "112 çamurdan ev, 9 bin 600 hektariık eknn alaıu, bir cami, birokuL.Tipikbir Türk köyü, 1-2 miryon dolar naldt para karşıhğmda sanlık.-" diye başlayan Moore'un haberi şöyle devam ediyor: "Borçlannı ödeyemez durumda olan çiftçilerin birçoğu dizel benzin ™™""^™^ alacak paralan obnadığı için traktörfer işe yaramaz halde bekliyor. Buğday tarlalan, ilaç sann alacak para bulunamaması nedeniyle san otlarla renklenmiş. llkedeki tanm kredi kooperatifleri, tarihinde ilk kez çiftçilere gönderdiği mektuplarda 'Borçlannızı ödeyın yoksa devlet toprağınıza, traktörünüze, mülklerinize el koyacak hatta hapise girebilirsiniz' uyansında bulunuyor." Yıllardır devletin borçlan rutin olarak affetmesi ve destekleri "bol keseden" dağıtması yüzünden, ülkedeki ekonomik krizle birlikte Çallı ve onun gibi yüzlerce köyün yaşam savaşı verdiği belirtilen haberde, köy meclis üyesi olan 52 yaşındaki Ahmet Erdoğan'ın şu sözlerine yer veriliyor: "Sesimizi duyurmak durumundayız. Devlet sanki bize vuran büyük bir çekiç gibl tçinde bulunduğumuz durum herkes için çok zor. Aranuzda 6 aydan bu yana mutfağına bir tek sebze dahi ginneyen insanlar var." Haberde, Erdoğan, bölgedeki 10 köyü daha satılığa çıkardıklanm ancak kimsenin almadığnıı ™^—«^^^™ söylüyor. Son 5-6 yıldır Çallı köyündeki ailelerin üçte birinden fazlasının - . köylerini ve tarlalannı bırakarak şehre göç ettiği belirtilen ' - haberde, "Türkiye'de köyleri terk ederek şehre göç • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ edenlerin sayısı hiç de azımsanmayacak derecede. Dünyanın en hızh kentleşen ülkeierinden biri" deniliyor. Yazıda, Çallı köyü örneği verilerek hükümet politikalannın Türkiye'yi nasıl finansal uçuruma sürüklediği anlatılryor ve bu durumun ülkenin ekonomik, politik ve sosyal istikrannı tehdit ettiği dile getiriliyor ve IMF programında, "üike içinde isdkrann ve uluslararası piyasalaria rekabetin "112 çamurdan ev, 9 bin 600 hektarlık eldm alanı, bir cami, birokul... Tıpik bir Türk köyü, 1.2 mifyon dolar naİdtpam karşıhğında satıhk..." diye başlayan haber, Çallı köyündeki çiftçilerin durumunu anîatarak IMF'nin 'acı reçetesinin' yolaçacağı hasara dikkat çekiyor. p g için çiftçilerin kısa vadede 'acı çekmelerinin' gerektiğp' • biçimindeki açıklamalan anımsatılıyor. İŞÇİMN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Rehin Cenaze Kayseri'de Erciyes Üniversitesi'nde rehin kalan hasta değil cenaze olunca haberi medyada büyü- dü.3.5milyarlıkfaturaçıkarılanBağ-Kur'luölünün ardından çıkan tartışmanın çözümü kolay olmadı. Bağ-Kur Genel Müdürü, Çalışma Bakanı ve Va- li'nin telefonlan yetmedi. Uzun uğraşılann ardın- dan ancak cenaze ailesine teslim edildiğinde Rek- tör Zeki Yılmaz, ölenin ailesi ile bir dertleri olma- dığını, duruma dikkat çekmek istediklerini anlattı. SSK'li, Bağ-Kur'lu yeşil kartlı hastalardan alacak- lan paralann çok büyük rakamlara ulaştığını, üni- versite hastanelerinin durumlannın daha da kötü- ye gideceğini söyiedi.. Olacaklann alarmı niteliğindeki haberin ariosı- nı, aynı güne rastlayan, bayram olarak kutlanama- yan Eczacılar Bayramı açıklamalannda arayalım: Her yerde birçok eczane iflas ederek kapatıhyor- du. Çok zor durumda kapanmamak için direnen çok fazla eczane sıradaydı. Klasik krize bağlı iflas değildi olay. Eczaneler, tıpkı üniversite hastanele- rinin zor durumda kalmalan gibi SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, üç sosyal güvenlik kurumu ile dev- letten alacaklannı alamıyorlardı. Eski protokoller krizle birlikte geçerliliğini yitirmiş, geri ödemeler tı- kanmıştı. llaç işverenleri adına açıklama yapan Bülent Eczacıbaşı da olayın vahametine dikkat çekme- ye çalışıyordu. Sosyal güvenlik kurumlannın yü- kümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde halkın çok ciddi bir ilaç ve tedavı sorunu ile karşı karşı- ya kalabileceğini açıklıyordu. Eczacıbaşı, acil ön- lem alınmazsa özellikle ithale dayalı, tedavide önemli ilaçlann hâstalara ulaşamaması tehdidi al- tında olduğumuzun uyansını yapıyordu. Isterseniz, Eczacıbaşı'nın işin başındaki kişi ola- rak uygun bir dille söylemeye çalıştığını açalım: Ya- kın günlerde hastalarımızın önemli bir çoğunluğu- nun kanserden kalbe, en yaşamsal tedavilerde or- tada kalabıleceklerini söyleyelım. Borçlar öden- mediği için en acil ilaçlara ulaşılamayacak, en acil tedaviler yapılamayacak. Bunu özel bir tek olayla değil, peşpeşe kitlesel olaylaria yaşayacağız. İşin en ürkütücü boyutu ne biliyor musunuz? "EySSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, borçlannızı za- manında ödeyiniz" demenin geçerliliği yok. 01- saydı Çalışma Bakanı rehin cenaze olayında, "so- runu çöz" dediği Bağ-Kur Genel Müdürü'nün so- runu çözememesi karşısında, çaresiz, devreye va- liyi sokmak zorunda kalır mıydı? Sosyal güvenlik kurumlarında, üyeleri hastala- nn tüketmiş olduklan ilaçlann, bakım giderlerinin karşılığını ödeyecek para yok. Bu kurumlar zaten açık veriyorlardı. Kriz yaraya tuzla biber ekti. 1980'li yıllar sonrası ilaç sanayiinin dışa bağım- lılığı akıl almaz boyutlarla geliştı. llaç, önemli ağır- lıkla doğrudan ithal edilir oldu. Doğal olarak akıl almaz bir hızla pahalılandı. Türkiye'de ilaç tüketi- minin aslan payı sosyal güvenlik kurumlannda ol- duğu için de parası bu kurumlardan çıkıyor, sos- yal güvenlik kurumlannın kara deliği büyüdükçe büyüyordu. Aynı gelişme tüm tedavi, hastanegj- derieri için elbette geçerli. • • ' Şimdi kriz, dövızin pahalılanması, ilaç fiyatları- na bir-iki ayda gelen akıl almaz zamlar, sosyal gü- venlik kurumlarının kara deliğini ne hale getirdi, bir hesaplamaya çalışır mısınız? Bir yandan da ABD, AB, Dünya Bankası, IMF patentli Derviş reçete- leri, "sosyal devlete pay yok" diye dayatmakta. Kara delikler insana, sağlığına yatınm ölçüsü ile ka- patılmayacak. Öyle ise ne olacak? Hastası olanlar, ne olmakta olduğunu yaşaya- rak öğreniyorlar bıle. Birçok hastane, karşılığı gel- mediği için sosyal güvenlik kurumlarından gelen hâstalara sağlık hizmeti vermekten kaçınıyor. Za- ten sosyal güvenlik kurumlannın tasarruf önlem- leri ile pahalı pek çok tedaviden bir bir vazgeçili- yor. Pahalı pek çok kalem ilaç, sessiz sedasız, sosyal güvenlik kurumlannın listelerinden çıkanlı- yor.. Şimdiden ateş bacayı sardı. Birkaç ay, birçok ay sonra borçlar, delikler büyüdükçe ne olacak? Ya- nıtlayacak bir babayiğit var mı? Bazı Bankaların Mevduat Faiz Oranları Bankalar Bankekspres Bayındırbank Emlak Bankası Etibank Fmansbank Garanti Bankası tktisat Bankası Oyakbank Toprakbank Yapı Kredi Bankası Ziraat Bankası (xj Citibank 1 Ay 78 80 70 78 72 77 76 80 85 79 70 80 3Ay 76 74 68 76 70 70 76 75 78 64 68 69 6Ay 63 67 58 63 68 50 63 70 60 64 58 55 12 Ay 63 65 58 63 50 50 63 70 55 59 58 50 (x) 1 mılyar lıraya kadar Mevduatfaizleri düşmeye başladı Ekonomi Servisi - Bankalar ekonomik krizin ardından yük- selttikleri mevduat faiz oranlannı birer birer düşürüyorlar. Türk Li- rası ihtiyacı nedeniyle yükselttikleri faiz oran- lannda tekrar düzenlemeye gi- den bankalar, yüzde 5 ile 10 puan arasında indirim yaptılar. Bankalann mevduat faiz oranlannı tekrar indir- melerinde kamu ban- kalannın gecelik borç- lanmalardan çekilme- siyle düşen faiz oranla- nnın etkili olduğu bil- diriliyor. Akbank, Osmanlı Bankası ve Kentbank da mevduat faiz oranla- nnı düşürdü. Osmanlı Bankası aynca TL tü- ketici kredisi faiz oran- lannıda çekti. Akbank, 7-27 gün arası faiz oranını yüzde 55'e, 288-30 gün arası faiz oranını da yüzde 70'e düşürdü. Osmanlı Ban- kası 1 aylık mevduata uy- gulayacağı faiz oranını 4 puan indirilerek yüz- de 71'e düşür- dü. 3-24 ay vadelerde- ki taşıt ve konut kredi- leri ile 3-12 vadedeki özel destek kredisi fa- izleri yüzde 8.50'den yüzde 7.90'a çekildi. Kentbank ise 1 ay va- deli TL mevduat faiz oranını 5 puan düşüre- rek yüzde 75'e indirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle